Deprem sonrası 'uykusuzluk' kabusu - Son Dakika
Güncel

Deprem sonrası 'uykusuzluk' kabusu

TÜRKİYE Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu'nun (TÜBİTAK) çağrısıyla deprem bölgesinde gelişebilecek sağlık sorunlarına ilişkin araştırma yapan Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi'nden 3 akademisyenin çalışmasında, depremzedelerde afet sonrası en çok...

19.03.2023 11:48  Güncelleme: 13:08
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

TÜRKİYE Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu'nun (TÜBİTAK) çağrısıyla deprem bölgesinde gelişebilecek sağlık sorunlarına ilişkin araştırma yapan Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi'nden 3 akademisyenin çalışmasında, depremzedelerde afet sonrası en çok uykusuzluk problemi geliştiği belirlendi. Dr. Öğretim Üyesi Tuğba Bilgehan, "Sıklıkla uyku sorunlarının ortaya çıktığını, çadırlarda yas olması nedeniyle kişilerde uykusuzluk, uykuya dalmada güçlük, kabus görme gibi sorunlar olduğunu tespit ettik. Yine deprem sonrası artış gösteren önemli semptomlardan bazıları kabızlık, ishal, baş ağrısı, iştahsızlık, çabuk yorulma" dedi. Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü akademisyenlerinden Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Bilgehan'ın yürütücülüğünü yaptığı, Araştırma Görevlileri Ayşegül Akca ve Perver Karşıgil'in saha araştırmacısı olarak yer aldığı 'Depremzede Bireylerde Kronik Hastalıkların Epidemiyolojisi, Semptomların Tespiti, Sağlık Gereksinimleri ve Baş Etme Stratejilerinin Belirlenmesi' projesi, TÜBİTAK'ın '1002-C Doğal Afetler Odaklı Saha Çalışması Acil Destek Programı' kapsamında kabul edildi. Proje ekibi, saha çalışmaları kapsamında deprem felaketinin 16'ncı gününde çadır kentlerde kalan yaklaşık 700 depremzede üzerinde afet sonrası oluşan sağlık sorunlarına ilişkin veri topladı. Kahramanmaraş, Hatay ve Osmaniye'de yaklaşık 10 gün kalan ekip, sahada edindikleri bilgileri TÜBİTAK'a sundu. İleride yaşanabilecek depremlerde de bilgi amacıyla kullanılacak verilerin bulunduğu projenin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sunulduğu ve kıymetli bulunduğu bildirildi. Ayrıca bölgede yapılan analizler sonucu sağlık alanında yaşanan aksaklık ve materyal eksiklikleri TÜBİTAK tarafından yetkili kurumlara bildirilecek.

'DEPREMZEDELER KENDİ HASTALIKLARINI UNUTMUŞ'

Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Bilgehan, projeye ilişkin DHA'ya yaptığı açıklamada, "TÜBİTAK'ın doğal afetlere ilişkin proje çağrısı sonucu başvuru yaptık, projemiz kabul edildi. Depremden etkilenen bireylerde kronik hastalık epidemiyolojisi, sağlık ihtiyaçların belirlenmesi ve aynı zamanda depremzedelerin bununla nasıl baş ettiklerinin tespiti, projemiz kapsamındaydı. Öncelikle biz çadır kentte yaşayan bireyleri ziyaret ettik. Burada kronik hastalıkların ne sıklıkla görüldüğünü, hangi hastalıkların olduğunun tespitini yapmak istedik. Ön bulgular ışığında şunu söyleyebilirim; ülkemizde sıklıkla görülen başta diyabet olmak üzere hipertansiyon, solunum yolu hastalıkları, astım, kalp yetmezliği, kas-iskelet hastalıklarının en önce görüldüğünü tespit ettik. İnsanlar çadırlarında hem yas yaşadıkları için hem depremden etkilendikleri için bir travma ile birlikte hastalıklarını unutmuş. Biz onlara bir hatırlatma vermiş olduk, kronik hastalıklarının farkına varmış oldular. Bazı ilaçları almayı unutmuşlardı, bizim onlara verdiğimiz bilgilerle birlikte yeniden bir olumlu yönelimde bulunmuş oldular" dedi.

'SIKLIKLA GÖRÜLEN SEMPTOMLAR UYKUSUZLUK, İSHAL, KABIZLIK'

Deprem bölgesinde semptom yönetimi ve semptom kontrolü de yaptıklarını belirten Tuğba Bilgehan, "Depremden sonra sıklıkla görülebilecek olan 30 semptom belirledik. Deprem öncesi, deprem sonrası ve ne kadar arttığına yönelik bir çalışma yaparak veriler topladık. Elde ettiğimiz bilgilere göre yine sıklıkla uyku sorunlarının ortaya çıktığını tespit ettik. Burada insanların alışık olmadığı bir alanda yaşamaları, çadır kent koşulları, bununla birlikte yine çadırlarda yas olması nedeniyle kişilerde uykusuzluk, uykuya dalmada güçlük, kabus görme gibi sorunlar olduğunu belirledik. Yine deprem sonrası artış gösteren önemli semptomlardan bazıları kabızlık, ishal, baş ağrısı, iştahsızlık, çabuk yorulma gibi semptomlardı. Bunların yine çadır kentin şartlarına bağlı oluşan semptomlar olduğunu düşünmekteyiz. Deprem ile baş etme stratejisini, 3 alt boyutta ele aldık. Manevi alt boyutu vardı, olumlu yönden ele alma ve sosyal destek arama boyutları bulunmakta. Burada her 3 boyutun da gerçekten yüksek puanlar aldığını fark ettik. Bu durum aslında belki insanların mücadeleye olumlu yönden bakarak ve depremin zorluklarına rağmen mücadele ederek, aynı zamanda maneviyatlarını kuvvetlendirerek baş ettiklerini gördük" diye konuştu.

'ÖKSÜRÜK VE NEFES DARLIĞINDA ARTIŞ VAR'

Bilgehan, çalışmanın ön analizlerine ilişkin de "Bizim projemiz aslında bir tespit projesiydi. Çadır kentteki koşulların sağlık durumlarını nasıl etkilediğini, hangi kronik hastalıkların ağırlıkta olduğunu, hangisinin onlarda artış gösterdiğini tespit etmek istedik. Kronik hastalık yönetimi, normalde de çok kolay olmayan bir süreçtir. Kısa eğitimler yaptık ve bunların da çok hızlı olumlu dönüşü olduğunu fark ettik. Çadır kentleri gezerken girdiğiniz andan itibaren zaten yoğun soba kokusu, hava kirliliği göze çarpan nitelikteydi. O zamanlar hava da oldukça soğuk ki insanlar ısınmak için sobaları yakmak zorundaydı. Yalnız bu gözde yanma, solunum hastalığı ve solunum yolu hastalığı olan bireyleri olumsuz yönde etkilemekteydi. Çalışmamızda kronik hastalıklarda, öksürükte artış göründüğünü, nefes almakta zorluğun sıkla yaşandığını gözlemledik. Kanser olan, çok yaşlı olan bireyler, kendi yatağında yatması gereken kişiler vardı. Havalı yatakları bulunması gereken kişiler vardı. Özel materyale ihtiyacı olan bireyler vardı. Felçli olan bir hastanın çadır şartlarında yaşaması zorlu olacaktır. Konteyner kentler için bu kişilere öncelik tanınması gerektiğini gördük" ifadelerini kullandı.

'GENÇLERİN GELECEĞE YÖNELİK DESTEKLENMESİ GEREKİYOR'

Proje kapsamında saha çalışmalarında yer alan Arş. Gör. Ayşegül Akca da depremzedelerin kendilerini güçlü durmak zorunda hissettikleri için üzüntülerini aileleri ile paylaşmayı tercih etmediklerini, birçok kişinin ilk defa kendileri ile konuşarak, ağladığını söyledi. Akca, "'Ankara'dan mı geldiniz' diyerek birçok kişi bizim orada olmamız nedeniyle duygulu anlar yaşadı. Bu olayla birlikte orada olabilmek, insanlara yardımcı olabilmek ya da onların sağlık durumlarını tespit etmek hepimizin ruhuna iyi geldi. Araştırma kapsamında olmayan pek çok kişiyle ilgilendik. Örneğin; 18 yaşındaki bir erkeğin bu süreçte idrar yolu enfeksiyonu belirtileri gösterdiğini ancak bunun ne olduğunu anlamlandıramadığını gördük. Onlara eğitim verdik, neler yapabileceklerini anlattık. Onlara psikolojik olarak da destek vermeye çalıştık. Yalnız olmadıklarını hissetmeleri için buraya gelemese bile bölgede olmak isteyen herkesin selamını götürdük. Bu onlara iyi geldi. Hatay'da gençleri çok fazla gözlemleme fırsatım oldu. O yüzden açıkçası gençlerin geleceğe dair ümit içinde desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum" dedi.

'ENGELLİLERİN ÇADIR KENTTE BAKIMI ÇOK ZOR'

Arş. Gör Perver Karşıgil de sahaya giderken pek çok kaygıları olduğunu belirterek, "Bireylerin kayıpları vardı, göçük altında kalan yakınları vardı. Psikolojik olarak zorlu bir süreç olacağını düşünmüştük. Bunun tam tersine bizi kucaklayan depremzedelerle karşılaştık. İnsanların bununla nasıl baş ettiklerini gördük. İnsanların duygularını aile üyeleri yerine bizlerle paylaşarak rahatladığını gördük. 'Sizinle ilk kez güldüm, ilk kez ağladım, rahatladım' diyerek sarılan kişiler oldu. Bizi motive eden kelimeleri duyduk. Onlar ihtiyaç sahibiyken, 'bir şeye ihtiyacınız var mı, kalacak yeriniz var mı' diyerek bizi çok güzel karşıladılar. Çadır kentlerde gözlemlediğim önemli durum, engelli çocuğu olan, yaşlısı olan kişilerdi. Bir şekilde bazıları tekerlekli sandalyeye ulaşmış; ama halen daha ihtiyacı olan kişiler vardı. Hepsinin tek dileği, özellikle konteynere yerleştirilmede kendilerinin öncelikli olması. Engelli bireyin bakımını çadır kentte üstlenmek gerçekten çok zor" diye konuştu. (DHA)

Deprem sonrası \'uykusuzluk\' kabusu
Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Deprem sonrası 'uykusuzluk' kabusu - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

  • Ceyda Düvenci'nin yaş günü romantik bir mesajla kutlandı
    13:10 Ceyda Düvenci'nin yaş günü romantik bir mesajla kutlandı

    Ünlü radyocu Güçlü Mete, sevgilisi Ceyda Düvenci'nin 46. yaş gününü sosyal medyadan romantik bir mesajla kutladı. Mete, paylaştığı fotoğrafın altına 'Yaşamın bir mucizesi... 16 Nisan'da ailesine, bu sene de benim hayatıma Ceyda doğar... Nice mutlu yaşlara sevgilim' yazdı. Ceyda Düvenci ise Mete'ye 'Seni çok seviyorum' karşılığını verdi.

  • vivo T3x 5G Özellikleri ve Tanıtım Tarihi
    13:10 vivo T3x 5G Özellikleri ve Tanıtım Tarihi

    vivo, orta segmente hitap eden T3x 5G modelinin özelliklerini ve tanıtım tarihini paylaşıyor. Akıllı telefon, 6,000 mAh'lik bir pil ve ince tasarımıyla dikkat çekiyor. Ayrıca 8 GB RAM, 128 GB dahili depolama ve uygun fiyat etiketiyle kullanıcılara sunulacak.

  • Huawei, P serisi amiral gemisi telefonlarını iptal etti
    13:10 Huawei, P serisi amiral gemisi telefonlarını iptal etti

    Huawei, P serisi amiral gemisi akıllı telefonlarını iptal ettiğini duyurdu ve bu cihazların Huawei Pura serisine yükseltildiğini açıkladı. Şirket, mobil fotoğrafçılığı ön plana çıkarma isteğini vurguluyor ve araştırma ve geliştirmeye büyük yatırımlar yapmaya devam edeceğini belirtiyor. Pura serisinin ilk modellerinin Huawei Pura 70 olarak adlandırılacağı düşünülüyor ve yeni modeller üçgen kamera modülüne sahip olacak. Pura 70'in Kirin 9000 yonga setinden güç alacağı söyleniyor.

  • YouTube, reklam engelleyici uygulamalara karşı yeni önlemler aldı
    13:10 YouTube, reklam engelleyici uygulamalara karşı yeni önlemler aldı

    YouTube, reklam gelirlerini korumak ve içerik üreticilerinin haklarını savunmak amacıyla, üçüncü parti reklam engelleyici uygulamaların kullanımını sınırladı. Şirketin bu uygulamalara yönelik en son politikası, kullanıcıların bu tür uygulamalar üzerinden video izlemeleri durumunda tamponlama sorunları yaşamalarına veya 'Bu uygulamada içerik mevcut değil' şeklinde bir hata mesajı almalarına neden oluyor.

  • Uğur Dündar, Duygu Nebioğlu'nun ablasının babası olduğu iddialarına cevap verdi
    13:10 Uğur Dündar, Duygu Nebioğlu'nun ablasının babası olduğu iddialarına cevap verdi

    Ünlü gazeteci Uğur Dündar'ın Duygu Nebioğlu'nun ablasının babası olduğu iddiaları ortaya çıktı. Duygu Nebioğlu'nun verdiği röportajda, annesinin evlilik dışı ilişkiden dört çocuğu olduğunu ve bir ablasının da ünlü bir gazeteci olan Uğur Dündar'ın babası olduğunu söyledi. Uğur Dündar ise bu iddialara yanıt vererek Adli Tıp Kurumu'nun DNA incelemesini tamamladığını ve biyolojik babalık iddiasını reddettiğini açıkladı.

  • İstanbul'da yunusların coşkusu kameraya yansıdı
    13:09 İstanbul'da yunusların coşkusu kameraya yansıdı

    Ramazan Bayramı tatilinde İstanbul Sarayburnu açıklarında 2 yunus balığın metrelerce yükseğe zıpladığı anlar sosyal medyada milyonlarca kez görüntülendi. Alman amatör fotoğrafçı Johannes Moths, Maltepe Sahili açıklarında görüntülediği 2 yunusun ağır çekim tekniği ile yavaşlatılmış görüntülerini paylaştı. Marmara Denizi'nde artan yunus balığı popülasyonu, fotoğrafçıların ilgi odağı haline geldi.

  • Yılmaz Erdoğan, Cansu Taşkın Hakkında Dava Açmaya Hazırlanıyor
    13:09 Yılmaz Erdoğan, Cansu Taşkın Hakkında Dava Açmaya Hazırlanıyor

    Oyuncu, yönetmen ve yapımcı Yılmaz Erdoğan, sosyal medyada birlikte yer aldıkları görüntüleri dolaşıma sokulan Cansu Taşkın hakkında dava açmaya hazırlanıyor. Taşkın ve kardeşi, Erdoğan'ın çiftlik evinde çektirdikleri fotoğrafları ve videoları sosyal medyada paylaşarak ilişki iddialarını doğruladı. Erdoğan'ın avukatlarına talimat vererek iki isim hakkında dava açılması için adımlar atıldı.

  • Japonya, NASA ile Ay'da kullanılmak üzere özel bir uzay karavanı üretecek
    13:09 Japonya, NASA ile Ay'da kullanılmak üzere özel bir uzay karavanı üretecek

    Japonya, NASA ile yapılan yeni anlaşma kapsamında Ay'da kullanılmak üzere özel bir uzay karavanı üretecek. Ay üzerinde yapılan çalışmaları ilerletmek adına imzalanan anlaşma, teknoloji dünyasında da büyük ses getirmiş durumda. Hem mürettebatlı hem de mürettebatsız olarak kullanılabileceği söylenen uzay aracının, karavana benzer birçok işlevinin olacağı açıklandı. Basınçlı bir yapıya sahip olacağı söylenen uzay karavanının, astronotların doğal yaşamlarını sürdürebilmeleri adına en hayati malzemeleri beraberinde bulunduracağı belirtiliyor. 10 bin km civarında bir menzili olacağı söylenen aracın, verimliliği artırmak adına güneş panelleriyle desteklenen özel bir hidrojen yakıt kullanacağı da ortaya çıktı. 2031 yılında uzaya fırlatılması beklenen uzay aracı, en az 10 yıl burada kalacak ve önemli görevlere imza atacak. Proje gerçekten başarılı olduğu takdirde, uluslararası uzay rekabetinde kartlar yeniden dağıtılabilir.

  • Gaziantep'te Ramazan Ayı ve Bayram Boyunca 85 Ton Baklava Satıldı
    13:08 Gaziantep'te Ramazan Ayı ve Bayram Boyunca 85 Ton Baklava Satıldı

    Gaziantep Baklavacılar Odası Başkanı Abdulkadir Katmerci, şehirdeki baklava satışlarının bu yıl Ramazan ayında önemli bir artış gösterdiğini ve geçen yıla göre satışların 85 tona yükseldiğini belirtti. Katmerci, bu artışın Gaziantep'in geleneksel lezzetlerine olan ilginin bir göstergesi olduğunu vurguladı. Ayrıca, Ramazan ayının bereketiyle birlikte Gaziantep baklavasına olan talebin arttığı ve bu durumun satışlara olumlu yansıdığı ifade edildi. Geçen yıla göre yeni bir rekora imza atan Gaziantep, bu yıl 85 ton baklava sattı ve hedeflerinin 100 ton baklava satışı yapmak olduğunu açıkladı. En çok tercih edilen baklavanın klasik Gaziantep baklavası olduğu da belirtildi.


Advertisement