Dha Adana Bürosu Bölge Haberleri

(17.1.2013)

////////////

arıkan ameliyat oldu

ADANA, (DHA) - ÇUKUROVA Belediye Başkanı CHP'li Yıldıray Arıkan, bel fıtığı ameliyatı oldu. Uzun süredir bel fıtığı rahatsızlığı yaşayan Yıldıray Arıkan, önceki gün Medline Hastanesi'nde Beyin Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Orhan Şen tarafından ameliyat edildi. Başarılı geçen ameliyat sonrası bir gün hastanede kalan Yıldıray Arıkan, taburcu edildi. Evinde istirahat eden Yıldıray Arıkan, sağlık durumunun iyi olduğunu, bir hafta kadar sonra mesaiye başlayacağını söyledi.

(17.01.2012, FOTOĞRAF)

///////////////

Meclis üyesinden Aksagaz tepkisi

ADANA Büyükşehir Belediyesi Meclisi toplantısında konuşan CHP'li Bekir Sıtkı Özer, doğalgaz firması Aksagaz'ın 'başına buyruk' çalıştığını, daha sonra ise yolları düzgün yapmadığını ileri sürdü.

Aksagaz tarafından döşenen doğalgaz boruları nedeniyle yolların kullanılamaz hale geldiğini belirten Bekir Sıtkı Özer, "Adana'da işgal kuvvetlerinin yarattığı tahribatı yapan Aksagaz'dan söz etmek zorundayım. Bugün evden çıktım, bir aydır kazdıkları yerden tozlar kalkıyor. Bu kadar duyarsız, kendi başına buyruk bir firma olamaz. Sayın Başkan bunların üzerine hızla gitmek zorundasınız" dedi. Yoldaki kazı çalışmalarının vatandaşlara haber verilmeden yapıldığını savunan Özer "Ardından, kazdıkları yeri düzeltmiyorlar. Kilitli taşları söküyorlar, sözüm ona tekrar eski haline getirmeye çalışıyorlar. O kadar çirkin bir görüntü ki, yamalı bohçadan daha kötü" diye konuştu.

ÜCRET ZAMMI BORÇLARA TAKILDI

Toplantıda ayrıca sözleşmeli personel ücretinin görüşüldüğü gündem maddesinde, meclis üyeleri ile Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zihni Aldırmaz arasında anlaşmazlık çıktı. Komisyon raporunda, sözleşmeli personel ücretinin, memurdan yüzde 10 fazla olması yönündeki talebin geçmesi halinde, işçi çıkarmak zorunda kalınacağını belirten Aldırmaz, "Bu karar böyle geçerse, mevcut arkadaşların sayısını yüzde 10 azaltmamız söz konusu olabilir. Ama böyle takdir etmişsiniz ben birşey demiyorum. Bütçeye bakacağız" dedi. Aldırmaz'ın açıklamasına tepki gösteren meclis üyeleri, işten çıkarma yaşanacaksa artışın olmamasını istedi. Konuyla ilgili görüşlerini açıklayan CHP'li Asuman Tapanyiğit şöyle dedi: "Sayın Başkan, siz eldeki mevcut imkanlarla işçi çıkartmadan bu yüzde 10'luk artışı vermelisiniz. Meclisi tehdit ediyorsunuz. Bu belediye yüzde 10 artış verildi diye işçi çıkarak durumda değildir diye düşünüyorum."

Aldırmaz ise yapılan eleştirilere yanıt verirken belediyenin borç içinde olduğunu vurguladı ve şöyle devam etti: "Biliyorsunuz ki, metro ve diğer borçlardan dolayı bir kısıtlama içindeyiz, sıkıntıdayız. Buna rağmen, sizlerin verdiği desteklerle ciddi bir çalışma içindeyiz. Fakat sıkıntıda olduğumuz da bilinmeli. Bizim bu yüzde 10'u ödeyecek durumumuz olsa, gayet tabi işten çıkartma yapmayız. Eğer imkanlar el vermezse de bu kısıntıya gitmek durumundayız. Ücrete yüzde 10 koyduğunuz zaman, yüzde 10 da personel eksiltmek zorundasınız."

Konuşmaların ardından idarenin memurlarla, sözleşmeli personel ücretinin eşit olması teklifi meclis üyelerinin oy çokluğu ile kabul edildi. Komisyondan geçen, sözleşmeli personel ücretindeki yüzde 10'luk artış ise meclisten geçmedi.

Can KÜÇÜKÖZKAN/ADANA, (DHA)

(17.1.2013, FOTOĞRAFLI)

///////////

Velilere karne uyarısı

'Dengeli bir ödül-ceza sistemi ideal olur'

GAZİANTEP Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Psikoloğu Pelin Özufacık, çocukların karnesinde zayıf olmasının doğal olduğunu belirterek, "Aileler için çocuklarının iyi bir karne ile gelmeleri önemlidir. Ama unutulmamalıdır ki, karnedeki notlar çocuğun ve ailenin başarısıdır" dedi.

Özufacık, okullarda yarı yıl tatilinin 25 Ocak'ta başlayacağını anımsatarak, bunun tüm öğrencilere

dinlenme fırsatı sunacağını söyledi. Yarı yıl tatilinde asıl hedefin 'çocuğun kendisini değerlendirmesini sağlamak, başarısızlık varsa çözüm yollarını aramak, yorgunluk ve stres atmak, dinlenmek ve yeni bir dönemi karşılamaya hazırlanmak' olması gerektiğini ifade eden Özufacık, "Karne notu ne olursa olsun dönemin bitmesi her çocuk için tatilin başlaması anlamına gelir" diye konuştu. "Beklentileri karşılamayan bir karne ile gelen çocuk için yarıyıl tatili, anne baba tarafından sadece bir telafi fırsatı olarak planlanabilmektedir" diyen Özufacık, şu uyarılarda bulundu: "Oysa karnesinde kötü notlar bulunan bir çocuğun tatil ihtiyacı, iyi bir karneye sahip çocuğun tatil ihtiyacı ile aynıdır. Başarısızlık varsa, öncelikle başarısızlığın sebeplerinin aile tarafından değerlendirilmesi gerekir. Çocuklar tek başlarına kendilerini değerlendiremezler. Aileler, alay etmeden, eleştirilerde bulunmadan, ne yapılması gerektiğinin kararını vermelidir."

"Çocuğun karnesinde zayıf olması doğal" diyen Özufacık, her öğrencinin her zaman aynı başarıyı gösteremeyeceğine vurgu yaptı. "Ben sana demiştim", "Çalışmazsan sonuç bu olur" gibi sözler yerine, "Şu anda ne yapılmalı?" sorusuna yanıt aranması gerektiğinin altını çizen Özufacık, "Tabi ki aileler için çocuklarının iyi bir karne ile gelmeleri önemlidir. Ama unutulmamalıdır ki, karnedeki notlar çocuğun ve ailenin başarısıdır" görüşlerine yer verdi.

DENGELİ ÖDÜL-CEZA SİSTEMİ

Ailelerin karne için verdiği olumlu ya da olumsuz aşırı tepkilerin çocukları duygusal yönde etkileyebildiğine işaret eden Özufacık, ödüllendirmede aşırıya kaçılmasının, ödülün değerini azaltacağını savundu. Özufacık, şunları kaydetti: "Bir süre sonra öğrenci ödüle ulaşmak için başlangıçtaki heyecanı duymayacaktır. Cezalandırma da önermiyoruz. Sevdiği aktivitelere küçük sınırlılık getirme işe yarayabilir. Ancak sert cezalandırmalar çocuk ile ailenin arasının açılmasına neden olabilir. Dengeli bir ödül-ceza sistemi ideal olacaktır."

TATİLDE NELER YAPILMALI

Tatilde yapılması gerekenler konusunda da önerilerde bulunan Özufacık, havaların soğuk olmasının, çocukların sürekli evde kapalı ortamda kalmasını gerektirmediğini ifade etti. Çocuğun ailesi ve arkadaşlarıyla sinema, cafe, alışveriş merkezi gibi yerlere gitmesinin birçok faydası bulunduğunu bildiren Pelin Özufacık, soğuk havayı bahane edip sürekli evde oturmanın çocuğun televizyon veya bilgisayar karşısında çok fazla zaman geçirmesine neden olduğunu anımsattı. Özufacık, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Böylece çocuk hareketsiz kalır, avare olur ve verimsiz bir gün geçirir. Günün belli saatlerinde bilgisayar ile oynamanın veya televizyonda ilgi çeken bir programı izlemenin bir sakıncası yoktur. Ancak bütün bir gün evde kalmış bir çocuğun biraz da sıkıntıdan bilgisayar veya televizyon karşısında oyalanmak zorunda kaldığını unutmamak gerekir."

Özufacık, tatilde çocuğun psikolojik ve fizyolojik sağlığı açısından mümkün olduğunca dışarıdaki çeşitli aktivitelere katılmasına izin vermek gerektiğini sözlerine ekledi.

GAZİANTEP, (DHA)

(17.1.2013)

////////////

Yazarların istediği oldu

TÜRKİYE Yazarlar Sendikası'nın (TYS), Fransızların Adana'yı işgalinde Osmanlı Devleti'nden alacaklarını tahsil etmek için Düyun-u Umumiye İdaresi olarak kullanılan ve Adana Ticaret Odası'nca (ATO) restore edilen Kısacıkzade Konağı ile ilgili talebi ATO tarafından kabul edildi. Buna göre, Kültür merkezine dönüştürülmesi planlanan konakla ilgili gerçeklerin bilinmesi amacıyla TYS tarafından hazırlanan tarihçe levhası, Kısacıkzade Konağı'a yerleştirilecek.

TYS GİRİŞİM BAŞLATTI

ATO'nun Kayserili Tekstilci Mustafa Bostancı'dan 110 bin liraya aldığı ve Vakıflar Bölge Müdürlüğü'ne devrettiği Merkez Seyhan İlçesi Türkocağı Mahallesi'ndeki Kısacıkzade Konağı'nın restorasyonu sürerken, TYS 20 yıla yakın süre yabancı devletlerin alacaklarını tahsil etmesi için halkın öz kaynaklarına el koyma izni verilen ayrıcalıklı kuruluşun tarihinin toplum tarafından bilinmesi için girişim başlattı.

KAMUOYUYLA PAYLAŞILDI

Türkiye Yazarlar Sendikası, kamuoyu oluşturmak ve destek bulmak için yazılı bir açıklama yayınladı. Açıklamada, "Düyun-u Umumiye adına vergi toplanırken halka zulmeden, köylülerin tarlalarını yakan silahlı güçler bu binada görev yaptı. Binanın bu yönünün de bilinmesi siyasi tarihimiz için bir zorunluluktur. Bu nedenle, açılacak kültür merkezine binanın tarihçesinin asılması, Cumhuriyet tarihine önemli ve zorunlu bir belge bırakmak anlamına gelmektedir. TYS olarak hazırladığımız tarihçenin kültür merkezine bir plakayla yerleştirilmesini istiyoruz" denildi.

İŞTE O TARİHÇE

ATO'ya da resmi yazıyla tarihçe istemini ileten Türkiye Yazarlar Sendikası'na olumlu yanıt verildi. ATO Genel Sekreteri Ahmet Nevruz aracılığıyla yapılan bildirimde, tarihçe levhasının binaya asılacağı duyuruldu. TYS'nin, Düyun-u Umumiye Adana Merkezi'ne asılmasını istediği metinde şu ifadelere yer verildi:

"Düyun-u Umumiye, Osmanlı döneminde dış borçların ödenmesi amacıyla kurulmuş, yabancı devlet memurlarınca yönetilen kuruluşun kısa adıdır. Yabancı devletlerin alacaklarını tahsil etmesi için halkın öz kaynaklarına el koyma izni verilen ayrıcalıklı kuruluş, diye de tanımlanabilir. Bu bina, yaklaşık 20 yıl süreyle Adana'da işte böyle bir kuruluşun hizmetine sunulmuştur. Düyun-u Umumiye adına vergi toplarken halka zulmeden, köylülerin tarlalarını yakan silahlı bekçiler bu binada görev yapmıştır. Düyun-u Umumiye, bir bakıma tarihimizde bir kırılmanın adıdır. Geçmişi 1854 yılına dek gider. Süreç, o tarihlerde Osmanlı'nın ilk kez dış borç almasıyla başlar. İmparatorluk, o borcu yalnızca Kırım Savaşı'na girebilmek için almıştır. Ama borçlanmanın arkası kesilmez. 1874'e değin 15 ayrı dış borçlanmayla yaklaşık 240 milyon lira borç yapılır. Ancak, ilk borcun üzerinden geçen 20 yılın sonunda, alınan borçlar bir yana, faizleri bile ödeyemez duruma düşer Osmanlı. Tarihimizde '93 Harbi' diye bilinen Rusya'yla girdiği savaştan da (1877-78) yenik çıkınca, Galata bankerlerinden aldığı iç borçları bile ödeyemez. Bu durum sonun başlangıcı olur. Gelinen noktada çıkış yolu bulamayan Osmanlı, moratoryum ilan etmek zorunda kaldı. Batılı devletler bunun üzerine duruma el koyarak Osmanlı İmparatorluğu'nu Rus Savaşı sonrasında imzaladığı Berlin Anlaşması'nı uygulamaya zorladı. Böylece, 20 Aralık 1881'de Osmanlı'nın umarsızca yayımladığı Muharrem Kararnamesi'yle Düyun-u Umumiye İdaresi kuruldu. Düyun-u Umumiye Yönetim Kurulu'nun 7 üyesinden biri Osmanlı, öbürleri borç veren ülke temsilcisi olmak üzere Avusturyalı, Hollandalı, İngiliz, Fransız, Alman, İtalyan üyelerden oluşuyordu. Düyun-u Umumiye'nin genel merkezi bugünkü İstanbul Erkek Lisesi binasında, Adana merkezi de bu binada çalıştı. Ne ki, Kurtuluş Savaşı sırasında Ankara hükümeti tarafından gelirlerine el konan Düyun-u Umumiye İdaresi, Lozan Anlaşması'yla kapatıldı. Osmanlı borçları ise Lozan öncesinde imparatorluğu oluşturan ülkeler arasında paylaştırıldı. En büyük borç Türkiye Cumhuriyeti'ne düştü. Türkiye, Osmanlı borçlarının geri ödemesini ilk borcun alındığı 1854 yılından tam 100 yıl sonra 1954 yılında tamamlayabildi. Söz konusu kuruluşun tam adı Düyun-u Umumiye-i Osmaniye Varidat-ı Muhassasa İdaresi (Osmanlı Genel Borçları Tahsis Edilmiş Gelirler İdaresi) dir."

ADANA, (DHA)

(17.1.2013, FOTOĞRAF)

/////////

Kaymakamdan İSDEMİR'e övgü

İSKENDERUN Kaymakamı Ali İhsan Su, bölede kurulan her demir çelik tesisinde İSDEMİR'in imzasının bulunduğunu belirterek, şirketin öncülük yaptığını söyledi. İSDEMİR İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Burtay Koraltan ve İnsan Kaynakları ve İletişim Baş Müdürü Hasan Durgun'un makamında ziyaret ettiği Kaymakam Ali İhsan Su, ekonomik konularda değerlendirmeler yaptı. Bölgede her demir çelik tesisinin kurulmasında İSDEMİR'in payı büyük olduğuna dikkat çeken Su "İSDEMİR hiçbir zaman yerinde sayan bir şirket olmamıştır. Ne zaman bir İSDEMİR yetkilisi ile görüşsem, sürekli yeni bir tesis eklendiğini, değiştiğini ve geliştiğini takip etmekteyim. Kendini sürekli yenileyen bu yapı, ülkemiz ve bölgemiz için hiç şüphesizdir ki bel kemiği halindedir" dedi.

3 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM

İSDEMİR İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Burtay Koraltan ise, İSDEMİR'in yaklaşık 6 bin kişiye doğrudan istihdam sağladığını dile getirerek, şu bilgileri verdi: "İSDEMİR, OYAK'a devrinden sonra 3 milyar dolarlık bir yatırım hamlesi gerçekleştirdi. Bu da özel sektörün Cumhuriyet tarihinde bir seferde yapılan en büyük yatırımıdır. Böyle bir istikrarın İSDEMİR'de sürüyor olması ve tabana yayılması ise bizler için en büyük mutluluktur."

İSKENDERUN,(DHA)

(17.1.2013 FOTOĞRAFLI)

////////////

Öğrencilere girişimciliği anlattı

MERSİN Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Şerafettin Aşut, Doğa Koleji'nin davetlisi olarak öğrencilerle bir araya geldi. Okulun konfrans salonunda öğrencilere girişimciliği anlatan Aşut, Doğa Koleji'nin müfredatına Girişimcilik dersleri koymasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Gençleri sürekli memur olmaya şartlandıran eğitim sisteminden kurtulmak gerektiğini vurgulayan Aşut, meslek liseleri başta olmak üzere tüm okulları gezerek girişimciliği özendireceklerini söyledi. MTSO Başkanı

girişimciliğin bir kültür olduğunu ve genç yaşlarda bu fikre aşina olamayanların ileri yaşlarda girişimci olmakta zorluk yaşayacaklarını dile getirdi. Başarının yollarını da anlatan Aşut, şunları kaydetti:

"Denemeyen insan başarıp başaramayacağını göremez. Hiçbir zaman, hiçbir konuda başarısız olmaktan korkmayın. Çünkü, başarısız olanlar değil; denemeyenler ve vazgeçenler kaybederler. Korkularla ve endişelerle çevrilmiş bir dünyada yaşıyoruz. Hayatımıza korkuların ve endişelerin yön vermesine izin vermemeliyiz. Korku ve endişe sonradan öğrendiğimiz şeylerdir. Hiç kimse korku ve endişe duygularıyla doğmaz. Bize bunlar sonradan öğretilir. Hayatta başarılı olanlar, korku ve endişelerin kendilerini engellemesine izin vermeyen, sürekli deneyen girişimcileridir."

MERSİN, (DHA)

(17.1.2013, FOTOĞRAF)

//////////////////////////////

AFAD'dan dönem sergisi

ADANA Fotoğraf Amatörleri Derneği'nin (AFAD) 128'inci dönem temel fotoğraf eğitimi sergisi Kasım Gülek Fotoğraf Sanat Galerisi'nde açıldı. AFAD Başkanı Tahsin Sezer'in de aralarında bulunduğu 12 eğitmen tarafından, kursiyerlere 7 haftalık eğitim verildi. Ardından Misis, Yumurtalık ve Gaziantep'e yapılan gezilerden çekilen 62 fotoğraf dönem sergisinde izlenime sunuldu. Dönem Başkanlığını Ayhan Şenbayrak'ın, küratörlüğünü İbrahim Yılmaz'ın yaptığı çalışmalar sonucunda 31 kursiyerin fotoğrafları sergide yer aldı. Sergi, 26 Ocak tarihine kadar izlenime açık kalacak.

ADANA,(DHA)

/////////

Toplum polisinden yaşlı kadına yardım eli

GAZİANTEP'te toplum destekli polisler çöp evde yaşayan 58 yaşındaki Fatma Öksüz'e sahip çıktı.

Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğü'ne bağlı mahalle polisleri bölgelerinde yaptıkları çalışmalar sırasında Sultan Selim Mahallesi'nde çöplük ev durumundaki bir harabede yaşam mücadelesi veren 58 yaşlarında Fatma Köksüz'e ulaştı. Yatalak durumdaki Köksüz'ün ısınma ihtiyacını giderecek yakıt ve sobası bulunmayan bir evde yaşadığını belirleyen polisler, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü ile irtibata geçerek Gaziantep Huzurevine yerleşmesini sağladı. Ayrıca belediye görevlileri ile irtibata geçen polis, çöplük ev durumundaki gecekonduyu temizletti.

GAZİANTEP, (DHA)

(17.1.2013)

///////////

Metin Uca Adana'ya geliyor

TELEVİZYON programlarındaki kendi özgü sunumuyla tanınan Metin Uca, tek kişilik gösteri için Adana'ya geliyor. Metin Uca'nın Adana Büyükşehir Belediye Tiyatrosu'ndaki gösterisi 22 Ocak günü saat 20.00'de başlayacak. Gösterinin biletleri Büyükşehir Tiyatrosu gişesinde satışa sunuldu.

ADANA,(DHA) - Adana