Dha İstanbul Bülten - 4 - Son Dakika
Güncel

Dha İstanbul Bülten - 4

(aktüel görüntüyle)- KILIÇDAROĞLU: BU ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ TÜRKİYE'YE PARTİ DEVLETİNİ GETİRMEK İSTİYORCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,"Bu anayasa değişikliği Türkiye'ye parti devletini getirmek istiyor.

30.03.2017 17:59
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

(aktüel görüntüyle)- KILIÇDAROĞLU: BU ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ TÜRKİYE'YE PARTİ DEVLETİNİ GETİRMEK İSTİYOR

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,

"Bu anayasa değişikliği Türkiye'ye parti devletini getirmek istiyor. Ne demek parti devleti? Eski Rusya'yı düşünün, Romanya'yı, Bulgaristan'ı düşünün, ne vardı komünist yönetim vardı. Cumhurbaşkanı komünist partinin üyesiydi. Bakanlar komünist partisi üyesiydi, herkes, valisi, kaymakamı herkes partinin üyesiydi. O rejim yürüdü mü? Yürümedi"

" Alanya'da esnaf turist duasına çıkıyor, yağmur duasına çıkar gibi, 'inşallah turistler gelir' diye. Şu soruyu kendisine sormuyor, 'bu turist düne kadar geliyordu, şimdi niye gelmiyor. Sorumlusu kim bunun?'"

"Evet demenin vebali ağırdır, çocuklarına, torunlarına kimse hesap veremez"

"160 militanı Yargıtay'a tayin ettiler. Yargı çöktü, devlet de çöktü, arkadan darbe de oldu. Müsebbibi ne? Bu 2010 Anayasa referandumudur. Hiç kimse unutmasın. Asıl sorumlusu odur. Şimdi benzer bir tablo parti devleti kurmak istiyorlar. Daha ileri bir aşama"

Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Yaşar KAÇMAZ/ İstanbul DHA

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Beylikdüzü'nde iş dünyasından isimlerle bir araya geldi.

Burada konuşan Kılıçdaroğlu, "Eğer siz, bir bildiriye imza attı diye bini aşkın öğretim üyesini kapının önüne koyarsanız, profesörü kapının önüne koyarsanız Türkiye'nin üniversiteleri bilgi üretemez. Bilgi üretmenin yolu akılcı düşünmeden geçer. Bilgi üretmenin yolu tartışmaktan, düşünceye sınır getirmemekten geçer. 'Herkes benim gibi düşünecek', nasıl bilgi üreteceğiz" dedi.

Kılıçdaroğlu, "Üniversitelerin bilgi üretmesi lazım. Özür ortamlarda üniversiteliler bilgi üretir. Her türlü düşüncenin özgürce tartışıldığı ortamda üniversiteliler bilgi üretir. Üniversite bilgi üretir, sanayici o bilgi alır elle tutulan metaya dönüştürür" diye konuştu.

"NEDEN 'EVET' DİYECEĞİMİZE BİR TÜRLÜ İNANDIRAMIYORLAR"

Kılıçdaroğlu, "Afişleri görüyoruz yeni anayasa değişikliği daha güçlü bir Türkiye'nin doğmasına sebep olacak diyor, daha güçlü bir Türkiye olacaktır diyor. Ama bizi inandıramıyorlar bir türlü. Neden 'evet' diyeceğimize bir türlü inandıramıyorlar. Eğer bir ülkenin hapishaneleri doluysa ve yer yoksa, 10 kişilik koğuşta 50-60 kişi kalıyorsa hangi demokrasiden, hangi insan haklarından bahsedeceksin. Eğer bir ülkede medya özgürlüğü yoksa, o ülkede 150'nin üzerinde gazeteci hapisteyse hangi özgürlükten söz edeceksiniz. Sayın Binali Yıldırım'a söyledim 'demokrasiden söz ediyorsunuz, kimseyi inandırmıyor, inandıramıyorsunuz. Dünyada söylüyorsunuz, Avrupa'da söylüyorsunuz kimseyi inandıramıyorsunuz'. Neden mi? 150'nin üzerinde gazeteci hapisteyse siz dünyayı inandıramazsınız. Bu kadar gazetecini hapiste olduğu dünyada başka bir örnek yok. Bugün için böyle bir örnek yoktur" şeklinde konuştu.

"BU ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ TÜRKİYE'YE PARTİ DEVLETİNİ GETİRMEK İSTİYOR"

Kemal Kılıçdaroğlu, "Ben size işin özetini sayayım. Bu anayasa değişikliği Türkiye'ye parti devletini getirmek istiyor. Ne demek parti devleti? Eski Rusya'yı düşünün, Romanya'yı, Bulgaristan'ı düşünün, ne vardı komünist yönetim vardı. Cumhurbaşkanı komünist partinin üyesiydi. Bakanlar komünist partisi üyesiydi, herkes, valisi, kaymakamı herkes partinin üyesiydi. O rejim yürüdü mü? Yürümedi. Değişim yaşandı. Bütün o rejimler demokrasiye doğru evrildi. İnsan haklarına doğru evrildi. Bu referandumda ne yapmak istiyorlar? Geçerse o rejimlerin bir benzerini Türkiye'ye getirmek istiyorlar" dedi.

"SON 2.5 YILDIR FİİLİ BAŞKANLIK DÜZENİNİ YAŞIYORUZ"

Kılıçdaroğlu, "Parti devletleri bir ülkeye saygınlık kazandırmaz. Parti devletleri asla büyümemiştir. Asla dünyada saygınlık kazanmamıştır. Bu modeli getirmek istiyorlar. Biliyorum ki buna da takılacaklar. Buna da söyleyecekler 'Kılıçdaroğlu doğruları söylemiyor' diye. Buradan açık ve net söylüyorum, getirdikleri modelde Sayın Cumhurbaşkanı aynı zamanda partisinin genel başkanı olacak mı? Olmayacak mı? Olacak, yazıyor. Bakanlar kendi partisinin bakanları olacak. Başkan yardımcıları kendi partisinin başkan yardımcıları olacak. Son 2.5 yıldır fiili başkanlık düzenini yaşıyoruz. Valiler, kaymakamlar kimin için çalışıyor? Kaymakamlar tehdit ediyor muhtarları" diye konuştu.

"FINDIĞIMIZI KİME SATACAĞIZ?"

Kemal Kılıçdaroğlu, "Alanya'da esnaf turist duasına çıkıyor, yağmur duasına çıkar gibi, 'inşallah turistler gelir' diye. Şu soruyu kendisine sormuyor, 'bu turist düne kadar geliyordu, şimdi niye gelmiyor. Sorumlusu kim bunun?' Hollanda kavgasından sonra Karadenizli iş adamları geldi, büyük bir telaş içindeler. 'Hayrola' dedim, 'fındığımızı kime satacağız' dediler. Doğru, Amerika'ya fındık satmıyoruz, Hindistan'a, Pakistan'a göndermiyoruz. Nereye gönderiyoruz, Avrupa'ya. Buyurun kavga edin bakalım ne olacak. Mısır'a Ro-Ro seferleri iptal edildi, niçin? Mısır ile ne alıp veremediğimiz var bizim? Suriye ile kavga ettik. Gittik Suriye'nin iç işlerine karıştık. Hayatı savaş meydanlarında geçen Gazi Mustafa Kemal Atatürk, savaş sonrası, 'mecbur kalınmadıkça savaş bir cinayettir' diyor. Onun için 'Yurtta da barış olmalı, dünyada da barış olmalı' demiştir. Barış olacak ki, ilişkiler düzelecek ki, bizim iş adamlarının ürettiği ürünleri dünyaya satabilsin" dedi.

1982 REFERANDUMUNDA 'HAYIR' OYU

Kemal Kılıçdaroğlu, "Evet demenin vebali ağırdır, çocuklarına, torunlarına kimse hesap veremez. Şuradan biliyorum, 1982 yılında İstanbul Göztepe'de genç bir devlet memuruyken gittim, Fikirtepe'de bir okulda anayasa referandumunda 'hayır' oyu kullandım. Bugün çocuklarıma, torunlarıma diyorum ki 'Türkiye'yi bugün bu hale getiren anayasaya ben gidip 'hayır' oyu vermiştim" dedi.

"160 MİLİTANI YARGITAY'A TAYİN ETTİLER"

Kılıçdaroğlu, "2010 referandumu yapıldı. Ne diyorlardı, 'mezardan bile kalkın gidin, buna evet oyu kullanın' diyorlardı, 'bu olursa 'Türkiye uçacak, büyüyecek, zincirlerden, prangalarda kurutulacağız' diyorlardı. Ne oldu? O zaman ben yine gittim yine meydan meydan gezdin, 'yapmayın, etmeyin, bu referandum sonucunda yargı bağımsızlığı kalmaz, siz devleti birilerine teslim edersin' dedim. Evet oyu çıktı, fatura yine millete çıktı. Devleti kime teslim ettiler, bir kişiye. Yargıyı? 160 militanı Yargıtay'a tayin ettiler. Yargı çöktü, devlet de çöktü, arkadan darbe de oldu. Müsebbibi ne? Bu 2010 Anayasa referandumudur. Hiç kimse unutmasın. Asıl sorumlusu odur. Şimdi 'benzer bir tablo parti devleti kurmak istiyorlar. Daha ileri bir aşama" şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü:

---------------------

Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları

Detaylar

30.03.2017 - 14.32 Haber Kodu : 170330097

30.03.2017 - 14.34 Haber Kodu : 170330098

30.03.2017 - 14.35 Haber Kodu : 170330099

30.03.2017 - 14.37 Haber Kodu : 170330100

30.03.2017 - 14.38 Haber Kodu : 170330101

30.03.2017 - 16.07 Haber Kodu : 170330143

===============================

(AKTÜEL GÖRÜNTÜYLE)KILIÇDAROĞLU, SMA HASTALARI VE YAKINLARIYLA BİR ARAYA GELDİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,

"Yeri geldiğinde bütün siyasetçiler olarak deriz ki, 'Türkiye büyük ülkedir, güçlü ülkedir' ama Türkiye çocuklarını ölüme terk edecek bir ülke olmamalıdır. En büyük arzumuz budur. Hep birlikte sorumluluk alarak, ne yapılması gerekiyorsa yaparak çocuklarımızın hayata tutunmasını sağlamalıyız"

Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Yaşar KAÇMAZ/ İstanbul DHA

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kaya Ramada Otel'de SMA (Spinal Müsküler Atrofi) hastaları ve yakınlarıyla bir araya geldi. Kılıçdaroğlu, hasta ve hasta yakınlarının sorunlarını dinledi. Bir hasta yakını SMA hastalığı ile ilgili ortak bir açıklama okudu. Bir başka hasta yakını ise, Kılıçdaroğlu'na hastalıkla ilgili sorunlarını içeren bir dosyayı verdi.

"İLAÇ PAHALI DEĞİL ASLINDA ÇÜNKÜ İNSANIN HAYATI HER ŞEYDEN DEĞERLİDİR"

Ardından bir konuşma yapan Kemal Kılıçdaroğlu, SMA hastalarının ilaç sorunu yaşadığını belirterek şunları kaydetti:

"Anneler mutlu bir dünyada çocuklarıyla beraber yaşamak isterler. Ama bu olayın gecikmesi, bir arkadaşımız ifade etti, 'ilaç verilemediği için kısa bir sürede 15 çocuk hayatını kaybetti' peki bunun sorumlusu kim o zaman? İlaç pahalı değil aslında çünkü insanın hayatı her şeyden değerlidir. Hele hele bir çocuğun hayatı her şeyden değerlidir. Her şeyden değerli olan bir çocuk için 'ilaç pahalı, ilaç ucuz' düşüncesini kesinlikle kafamızdan atmalıyız, böyle bir düşünce kesinlikle olmamalı. Çocuklarımıza ne gerekiyorsa hepsini vermeliyiz" dedi.

"TÜRKİYE ÇOCUKLARINI ÖLÜME TERK EDECEK BİR ÜLKE OLMAMALIDIR"

Kemal Kılıçdaroğlu, kendisine bir dosya verildiğini ifade ederek, SMA hastalarına şu sözü verdi:

"Bizim hekim olan milletvekili arkadaşlarımız da burada. Onlar takip ediyorlar, biz de takip edeceğiz. Gerekirse doğrudan doğruya konuşacağız, bu sorunu bir an önce çözmeye çalışacağız. Çünkü çocukların beklemeye de tahammülleri yok. Hani nezle değil, başka bir şey değil. Anladığım kadarıyla bazı tiplerde hızla ilerleyen bir hastalık. Bu ilacın süratle bu çocuklara verilmesi lazım. Yeri geldiğinde bütün siyasetçiler olarak deriz ki 'Türkiye büyük ülkedir, güçlü ülkedir' ama Türkiye çocuklarını ölüme terk edecek bir ülke olmamalıdır. En büyük arzumuz budur. Hep birlikte sorumluluk alarak ne yapılması gerekiyorsa yaparak çocuklarımızın hayata tutunmasını sağlamalıyız. Bunun mücadelesini verelim. Size ben bunun sözünü veriyorum, emin olun bu konuda çalışacağım."

"HEP BERABER BİR İLACIN BULUNMASINA SEVİNELİM"

Kılıçdaroğlu, "Çok sayıda SMA hastasının bulunduğunu ama hastalığın ilacının umudu beslediğini söyleyerek şunları kaydetti:

"Yeni ilaçlar her zaman pahalıdır. Ben bunu da çok iyi biliyorum. Çünkü bir ilacın bulunması için milyarlarca dolar harcanıyor. Bazen beklenen sonuç çıkmıyor, bazen beklenen sonuç yakalanıyor. Burada sevindiren olay başarılı bir sonucun elde edilmiş olmasıdır. Bu ilacın kullanılmasına resmi makamlar tarafından izin verilmiş olmasıdır. En güzeli budur. Dolayısıyla artık bunun pahalısı ucuzu değil, hep beraber bir ilacın bulunmasına sevinelim, ocuklarımız tedavi olsun. Onlar annelerinin gözetiminde okula gitsinler, parka gitsinler, anneler de gülsünler, çocuklarda gülsünler. En büyük arzum bu takipçisi olacağız."

Kılıçdaroğlu konuşmasının ardından programa katılan hasta ve hasta yakınlarıyla fotoğraf çektirdi.

Görüntü Dökümü:

---------------------

Hasta yakınlarının görüntüsü

Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları

Kılıçdaroğlu'nun fotoğraf çektirmesi

Detaylar

30.03.2017 - 16.41 Haber Kodu : 170330163

30.03.2017 - 16.43 Haber Kodu : 170330164

30.03.2017 - 16.44 Haber Kodu : 170330165

30.03.2017 - 17.41 Haber Kodu : 170330184

==================================

BAKAN KAYA'DAN KILIÇDAROĞLU'NA: BARİ YALANLARINA BAYRAĞI ALET ETME

Bakan Fatma Betül Sayan Kaya;

"Anamuhalefetin lideri bir gün çıkıp, '17 Nisan sabahı muhtarlıklar kapatılacak' diyor. Böyle birşey yok. Sadece yalan söylüyor ve milletin aklını bulandırıyor. Bir gün çıkıp diyor ki, '16 Nisan'dan sonra bayrağı sadece Cumhurbaşkanı, Başbakan, Büyükelçi ve Valiler taşıyabilecek'...Yalan kardeşim. Bari yalanlarına bayrağı alet etme."

Haber-Kamera: Enver Alas/ İstanbul DHA

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, " İsviçre'yi, Norveç'i, Almanya'yı, Hollanda'yı bizim referandumumuz niçin bu kadar ilgilendiriyor acaba? Türkiye'nin büyümesi ve güçlünmesidir onları rahatsız eden. Boynu bükük, sırtında kırbaçla istedikleri yöne çevirebilecekleri bir Türkiye'den bugün bölgesinde ve küresel anlamda söz sahibi bir Türkiye var. Büyüyen ve gelişen Türkiye'den rahatsız oluyorlar" dedi.

Bakan Kaya, AK Parti Beykoz İlçe Başkanlığı tarafından Beykoz, Paşabahçe Meydanı'nda düzenlenen mitinge katıldı.

Burada toplanan partililere hitaben konuşan Bakan Kaya, Avrupa'da kendisinin ve diğer bakanların 'Evet' kampanyaları için tuttukları salonların bir bir iptal edilmesine rağmen terör örgütlerinin 'Hayır' kampanyalarına müsaade edildiğine vurgu yaparak, "Daha bundan birkaç gün önce İsviçre'nin Bern kentinde parlamento binasının önünde sayın Cumhurbaşkanımızı, liderimiz Recep Tayyip Erdoğan'ı şakağına silah dayanmış bir pankartla 'Hayır' kampanyası yapan terör örgütünün mensuplarıdır. Polis kortejinde 'Hayır' kampanyasına izin verilmiş. PKK'nın mensupları teröristlere izin veriliyor. Almanya'da terör örgütü 'Hayır' kampanyalarını yaptı. DHKP-C, FETÖ, PKK, hepsi birlik olmuş Avrupa'da 'Hayır' mitingleri düzenliyorlar. Bunlara izin veren Avrupa, benim ve bakan arkadaşlarımızın 'Evet' kampanyaları için tuttuğumuz salonları bir bir iptal ettiler" diye konuştu.

Hollanda'ya girişinin engellendiği o gece yaşadıklarını anlatan Fatma Betül Sayan Kaya, Hollanda'nın bütün demokrasi kurallarını ihlal ederek, insan haklarına aykırı olarak, diplomatik teamüllerin ayaklar altına alındığını belirtti.

"VATANDAŞLARIMIZA ATLARLA İTLERLE SALDIRDILAR"

Kendisi ve ekibinin üzerine silahlar doğrultulmuş şekilde saatlerce bekletildiklerini vurgulayan Bakan Kaya, şunları söyledi:

"İnanıyorum ki içinizden herhangi bir vatansever kardeşim orada olsaydı, benim gösterdiğim duruşu sizler de sergilerdiniz. Biz bu vatana bu millete layık olan duruşu sergiledik. 15 Temmuz'da vatansever Türk milletine layık olan duruşu sergiledik. O gece, bizden sadece onlarca metre uzaklıktaki vatandaşlarımıza atlarla, itlerle saldırdılar. Hollanda, toplanma özgürlüğü, basın özgürlüğü dahil bütün özgürlükleri askıya aldı. Hollanda'nın insanlık dışı tutumunu bir kez daha kınıyorum. İnanıyorum ki Avrupalı Türk kardeşlerim oy kullanıyorlar. Avrupa'ya en güzel cevabı sandıkta verecektiler."

"BÜYÜYEN VE GELİŞEN TÜRKİYE'DEN RAHATSIZ OLUYORLAR"

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, "Sandıktan kim korkuyor biliyor musunuz? Sandıktan korkan terör örgütleri, millete güvenmeyenlerdir. İnanıyorum ki 16 Nisan'da referandumda sizlerle birlikte Türkiye'nin istiklal ve istikbali için çok güçlü bir 'Evet' çıkacak. İsviçre'yi, Norveç'i, Almanya'yı, Hollanda'yı bizim referandumumuz niçin bu kadar ilgilendiriyor acaba? Türkiye'nin büyümesi ve güçlünmesidir onları rahatsız eden. Boynu bükük, sırtında kırbaçla istedikleri yöne çevirebilecekleri bir Türkiye'den bugün bölgesinde ve küresel anlamda söz sahibi bir Türkiye var. Büyüyen ve gelişen Türkiye'den rahatsız oluyorlar" ifadelerini kullandı.

"18 YAŞINDAKİ GENÇ KARDEŞİM VERGİSİNİ ÖDÜYOR İŞ KURUYOR"

"Anayasaya değişikliğiyle milletvekili seçilme yaşı 18'e inecek" diyen Fatma Betül Sayan Kaya, bu konudaki eleştirilere tepki gösterdi. Kaya, "18 yaşındaki gençler milletvekili olabilir mi diyorlar? Bizim 15,16 17 yaşında şehilerimiz var. 18 yaşındaki genç kardeşim evlenebiliyor. 18 yaşındaki genç kardeşim vergisini ödüyor, iş kuruyor. Her türlü cezai sorumluluğu var. Milletini ve gençliği mecliste elbetteki temsil edebilir. 18-25 yaş arasına seçilme hakkını vererek kadınlarımızın da inşallah sayısını Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında artıracağız" şeklinde konuştu.

"BARİ YALANLARINA BAYRAĞI ALET ETME"

Bakan Kaya, konuşmasında isim vermeden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu yalan söylemekle suçladı. Kaya, "Anamuhalefetin lideri bir gün çıkıp, '17 Nisan sabahı muhtarlıklar kapatılacak' diyor. Böyle birşey yok. Sadece yalan söylüyor ve milletin aklını bulandırıyor. Bir gün çıkıp diyor ki, '16 Nisan'dan sonra bayrağı sadece Cumhurbaşkanı, Başbakan, Büyükelçi ve Valiler taşıyabilecek'...Yalan kardeşim. Bari yalanlarına bayrağı alet etme. Şehitlerin al kanıyla bezenmiş bayrağımızı yalanlarına alet etmesin. Bizler kapı kapı dolaşıp 18 maddeyi hangi partiden olursa olsun anlatalım" dedi.

Düzenlenen mitinge AK Parti Milletvekili Ravza Kavakçı Han, Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek, İlçe Başkanı Mustafa Gürkan katıldı.

BAKANA PANKARTLI DESTEK

Öte yandan mitingin duyurusu AK Parti Beykoz İlçe Başkanlı'ğı tarafından çeşitli yerlere asılan "Tek başına Avrupa'yı Titreten Kadın, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Beykoz'da" yazılı pankartlarla duyurulması dikkat çekti. Mitinge gelenler ise "Türk kadınının fendi Hollanda'yı yendi", "Türk Kadını'nın gururu Beykoz'a hoşgeldiniz", "Sayın Bakanım Viyana'ya kadar arkandayız" yazılı dövizler açtı, sık sık "Beykoz seninle gurur duyuyor" sloganları attı.

Görüntü Dökümü

-------------------

-Bakanın Kaya'nın meydana gelişi

-Açılan pankartlar

-Bayrak sallayanlar ve sloganlar

-Bakan Kaya'nın konuşması

-Genel ve detaylar

30.03.2017 - 17.43 Haber Kodu : 170330185

=============================

FETÖ'NÜN "MEDYA YAPILANMASI" DAVASI: SANIKLARIN SAVUNMASI TAMAMLANDI

Haber: Ümit TÜRK İstanbul/ DHA

FETÖ'nün medya yapılanmasına yönelik aralarında Said Sefa, Atilla Taş, Gökçe Fırat Çulhaoğlu'nun da bulunduğu 26'sı tutuklu 29 sanığın yargılandığı davada sanıkların savunması sona erdi.

Kapatılan Rota Haber'in sahibi Ünal Tanık, "Fuat Avni tarafından DM (Direkt Mesaj) hesabıma teklif yapıldı. Uzun süre cevap vermedim. Adı yeni yeni duyuluyordu. İyi takipçi sayısına ulaşmıştı. İnsanların dikkatini çeken bir hale gelmişti. Teklif ondan geldi. İkinci teklifte yazmasını kabul ettim. Rota Haber'de 3 veya 4 kez yazdı" dedi.

İstanbul 25'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya Ulusal Parti Genel Başkanı ve Türksolu Gazetesi'nin yazarı Gökçe Fırat Çulhaoğlu, kapatılan Meydan Gazetesi yazarı şarkıcı Atilla Taş, Büşra Erdal, Ufuk Şanlı'nın da aralarında bulunduğu 26 tutuklu sanık katıldı. Davanın bugünkü duruşmasında Rota Haber internet sitesinin kurucusu tutuklu sanık Ünal Tanık ifade verdi. 1981 yılında gazeteciliğe başladığını ve çeşitli medya kuruluşlarında çalıştığını belirten Tanık, 2011 yılının başında Rota Haberi yapmaya başladığını söyledi. Rota Haber'de terör örgütünün haberlerini topluma sunmakla suçlandığını belirten Tanık, haberciliğin dışında hiç bir şey yapmadığını ifade etti.

"İYİ TAKİPÇİ SAYISI OLDUĞU İÇİN FUAT AVNİ'NİN ROTA HABERDE YAZMASINI KABUL ETTİM"

Fuat Avni'ye ait bilgileri gizlemekle de suçlandığını ifade eden Tanık, "Fuat Avni tarafından DM hesabıma teklif yapıldı. Uzun süre cevap vermedim. Adı yeni yeni duyuluyordu. İyi takipçi sayısına ulaşmıştı. İnsanların dikkatini çeken bir hale gelmişti. Teklif ondan geldi. İkinci teklifte olabilir dedim. Rota Haber'de 3 veya 4 kez yazdı. 2014 yılının Mart sonrasıydı" diye konuştu.

"FUATAVNİ" YAZMAYI BIRAKTIKTAN SONRA SAİD SEFA İLE GÖRÜŞTÜK"

Dosyada hakkında yakalama kararı bulunan firari sanık Sait Sefa'nın kendisini telefonla aradığını belirten Ünal Tanık, "Bana, 'Haberdar sitesini ben devraldım. Ziyaretine gelmek istiyorum' dedi. Okmeydanı'ndaki yerimize geldi" dedi.

Mahkeme başkanının "ne zaman geldi" diye sorması üzerine Ünal Tanık, "2014'ün yaz ayları olması lazımdı. Fuat Avni bizde yazmayı bıraktıktan sonra görüştük" dedi. İddianamede şüpheli Said Sefa'nın, "fuatavni" hesabını açan ilk kişi olduğu iddia ediliyor.

"MİLLETVEKİLLERİ SADECE ATİLLA TAŞ'I ZİYARET ETTİ"

Aktif Haberin Genel Yayın Yönetmeni Yetkin Yıldız ise 9 aydır tutuklu bulunduğunu belirterek "Sadece gazetecilik yaptım. 190 sayfalık iddianamede benimle ilgili yarım sayfalık iddia bulunuyor. Suçlamalar Fuat Avni haberleri yapmak ve Bank Asya da 2 bin 300 TL hesabımın bulunması" dedi.

CHP Milletvekillerinin kendilerini ziyaret etmeye korktuklarını söyleyen Yıldız, "Kusura bakmasın sadece Atilla Taş'ı ziyaret ettiler. Biz de gazeteciyiz. Bizi neden ziyaret etmediler" diye konuştu. Yıldız, fuatavni hesabından yapılan paylaşımları haberleştiren çok sayıda medya kuruluşunun olduğunu belirterek bu kurum ve kişiler hakkında hiçbir işlem yapılmadığını söyledi. Tüm sanıkların savunması sona erdi. Duruşma tanık beyanlarının alınmasıyla devam ediyor.

===============================

KESK'İN VALİLİK ÖNÜNDEKİ EYLEMİNDE POLİS VE GÖSTERİCİLER ARASINDA ARBEDE

Haber - Kamera: Erhan TEKTEN/ İstanbul DHA

İstanbul Valiliği önüne gelen, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonuna (KESK) bağlı sendikaların üyeleri, OHAL kapsamında yayımlanan Kanun Hükmünde Kararnameyle (KHK) çalışanların kamudan ihraç edilmesini protesto etti. İşten atılan KESK üyelerinin tekrar işe iade edilmelerini talep etti.

POLİS VE GRUP ARASINDA ARBEDE

İstanbul Valiliği yakınında toplanan ve valilik önünde oturma eylemi ile basın açıklaması yapmak isteyen yaklaşık 50 KESK üyesi polis tarafından durduruldu. Valiliğin yaklaşık 200 metre yakınında çevik kuvvet ekipleri tarafından durdurulan grup üyeleri ile polis arasında arbede yaşandı. Grubun geçişine izin verilmezken, çevik kuvvet ekipleri kalkanlarla grubu itmeye başladı. Yaşanan arbedenin ardından bir kişi, polis tarafından kimlik kontrolü yapılması için gruptan uzaklaştırıldı. Kimlik kontrolünün ardından bu kişi serbest bırakıldı.

TOPLANAN İMZALAR VALİLİĞE VERİLDİ

İstanbul'un çeşitli ilçelerinde KESK üyelerinin işe geri dönmeleri için açılan imza kampanyasında toplanan imzalar valiliğe verildi. Grup içinden 3 kişi toplanan imzaları valiliğe bırakırken diğer grup üyeleri oturma eylemi yaptı.

1 SAAT OTURMA EYLEMİ YAPTILAR

Yaklaşık 1 saatlik oturma eylemi ve yapılan basın açıklamasının ardından grup olaysız bir şekilde dağıldı.

Görüntü Dökümü:

----------------

-Arbededen görüntü

-1 kişinin polis tarafından alınması götürülmesi

-O kişinin tekrar gelmesi

-Oturma eylemi

-Toplanan imzaların görüntüsü

-Basın açıklaması

-Atılan sloganlar

-Genel ve detaylar

30.03.2017 - 17.16 Haber Kodu : 170330172

================================

BYLOCK SORUŞTURMASI: 40 POLİS TUTUKLANDI

Haber: Ümit TÜRK/ İstanbul DHA

FETÖ'nün şifreli mesajlaşma programı "ByLock"u kullandığı gerekçesiyle gözaltına alınan 43 polisten 40'ı tutuklandı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, Fetullahçı Terör Örgütü'nün emniyet yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, örgütün şifreli mesajlaşma programı "ByLock"u kullandığı gerekçesiyle gözaltına alınan ve hakimliğe sevk edilen 43 polisten 40'ı "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan tutuklandı. Hakimlik, diğer 3 şüpheli polis hakkında ise adli kontrol hükümleri uygulanarak serbest bırakılmasına hükmetti.

Kaynak: DHA

Sizin düşünceleriniz neler ?

  • Halep'te Hava Saldırısında 40 Kişi Öldü
    08:00 Halep'te Hava Saldırısında 40 Kişi Öldü

    Suriye'nin Halep kentinde gerçekleşen hava saldırısında 40'a yakın kişi hayatını kaybetti. Suriye hükümeti saldırıyı İsrail'e bağladı. Saldırıda sivillerin yanı sıra 5 Hizbullah üyesinin de öldüğü belirtiliyor. Uluslararası havalimanı yakınındaki silah depolarının hedef alındığı ifade ediliyor. İsrail ise saldırıyla ilgili herhangi bir açıklama yapmadı.

  • İstanbul'da düzenlenen operasyonla uluslararası suçlular yakalandı
    07:58 İstanbul'da düzenlenen operasyonla uluslararası suçlular yakalandı

    İçişleri Bakanı Yerlikaya, İstanbul'da gerçekleştirilen 'Mahzen-23' Operasyonuyla, Interpol kırmızı bülteniyle aranan Talgat Baisaov ve Maxat Rakhishov'un yakalandığını duyurdu. Baisaov, 'Yasa Dışı Örgüt Faaliyetleri ve Kaçakçılık' suçundan, Rakhishov ise 'Dolandırıcılık' suçundan aranıyordu.

  • Akaryakıt fiyatlarının 3 haneye çıkacağı iddiası sonrası Cumhurbaşkanlığından açıklama geldi
    07:38 Akaryakıt fiyatlarının 3 haneye çıkacağı iddiası sonrası Cumhurbaşkanlığından açıklama geldi

    Akaryakıt fiyatlarının seçim sonrası daha da artarak üç haneli rakamlara çıkacağı gerekçesiyle tabelalara değişim talimatı verildiği iddiası kamuoyunda infial yarattı. İletişim Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada "Yapılan araştırmalar sonucunda, akaryakıt dağıtım şirketlerinin iddia edildiği gibi bir talepte bulunmadığı tespit edilmiştir. Akaryakıt dağıtım şirketlerinin, 'bu sene sonunda akaryakıt fiyatlarının üç hanelere geleceğine dair' bir tahmininin bulunmadığı belirlenmiştir" denildi.

  • Küçükçekmece'de fabrika yangını
    07:20 Küçükçekmece'de fabrika yangını

    Küçükçekmece Mehmet Akif Mahallesi Bahariye Caddesi'nde bulunan bir fabrikada bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye, polis ve sağlık ekibi sevk edildi. İddiaya göre içeride mahsur kalan işçiler olabilir. İtfaiye ekipleri yangına müdahale ediyor.

  • Küçükçekmece'de fabrika yangını! Mahsur kalan işçiler var
    07:00 Küçükçekmece'de fabrika yangını! Mahsur kalan işçiler var

    İstanbul Küçükçekmece'de iplik üretimi yapılan bir fabrikada yangın çıktı. Çok sayıda itfaiye ve sağlık ekibi bölgeye sevk edilirken, fabrikada mahsur kalan işçiler olduğu iddia ediliyor.


Advertisement