DHA İSTANBUL BÜLTENİ-1 - Son Dakika
Güncel

DHA İSTANBUL BÜLTENİ-1

DHA İSTANBUL BÜLTENİ-1

BAHÇELİEVLER'DE KİMLİK SORAN 3 BEKÇİYİ BIÇAKLAYAN ŞÜPHELİ VURULARAK YAKALANDI Soner HASIRCIOĞLU -Ali ABLAY / İSTANBUL DHABahçelievler'de devriye görevi yapan 3 bekçi, şüphelenerek kimlik sordukları kişinin bıçaklı saldırısına uğradı.

16.02.2020 08:57
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

BAHÇELİEVLER'DE KİMLİK SORAN 3 BEKÇİYİ BIÇAKLAYAN ŞÜPHELİ VURULARAK YAKALANDI

Soner HASIRCIOĞLU -Ali ABLAY/ İSTANBUL DHA

Bahçelievler'de devriye görevi yapan 3 bekçi, şüphelenerek kimlik sordukları kişinin bıçaklı saldırısına uğradı. 3 bekçi yaralanırken, şüpheli silahla vurularak yakalandı. Yaralı olarak hastaneye kaldırılan bekçiler ile şüphelinin hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenildi. Olay sonrası yaşanan arbede cep telefonu kamerasına yansıdı.

Olay, dün saat 21.00 sıralarında Zafer Mahallesi Çimen Sokakta meydana geldi. Emniyet yetkililerinden alınan bilgiye göre, devriye görevi yapan çarşı ve mahalle bekçileri, durumundan şüphelendikleri bir kişiyi durdurdu. Celal P. adlı şüpheli kimlik kontrolü yapan bekçilere bıçaklı saldırıda bulundu. Saldırıda 3 bekçi yaralandı. Şüpheli kaçmaya çalışırken silahla vurularak yakalandı. Olay yerine sevk edilen sağlık ekipleri, bıçaklanan bekçiler ile vurularak yaralanan şüpheliyi ilk müdahalelerinin ardından ambulansla hastaneye kaldırdı. Tedavi altına alınan bekçiler ile şüphelinin hayati tehlikelerinin bulunmadığı öğrenildi. Yapılan soruşturmada, şüpheli Celal P.'nin tehdit, hakaret, evden hırsızlık ve kasten yaralama suçlarından poliste suç kaydının olduğu tespit edildi. Olay sonrası mahallede yaşanan arbede cep telefonu kamerasına yansıdı. Polis, olayla ilgili çok yönlü çalışma başlattı.

Görüntü Dökümü: ---------------Olay yerinden görüntüler-Polis ekiplerinin çalışmaları-Şüphelinin fotoğraflarıCep telefonu kamerası-Olay sonrası yaşanan arbedeDetaylar

=====================

2- TUZLA TEM OTOYOLU'NDA TRAFİK KAZASI: 2 ÖLÜ

Haber-Kamera: Ali Kerem BENGİ/ İSTANBUL DHA - TUZLA, TEM Otoyolu Ankara istikametinde, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği otomobil önce bariyerlere çarptı sonra da savrularak başka bir otomobil ile çarpıştı. Kazada 2 kişi hayatını kaybetti.Kaza, saat 04.00 sıralarında TEM Otoyolu Orhanlı mevkiinde yaşandı. Ankara istikametine ilerleyen 70 EL 209 plakalı otomobil, henüz bilinmeyen bir nedenle sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi üzerine bariyerlere çarptı. Otomobil, çarpmanın etkisiyle yaklaşık 50 metre savrularak aynı istikametteki 41 AEH 367 plakalı otomobil ile kafa kafaya çarpıştı. Yoldan geçen diğer sürücülerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık, polis ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Araçlardaki kişiler itfaiye ekiplerince çıkarılarak sağlık ekiplerine teslim edildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde, ilk kaza yapan otomobildeki Hüseyin Özkan (24) ile Evren Yılmaz'ın (24), olay yerinde hayatlarını kaybettikleri belirlendi. Polis ekipleri de otoyolda ikinci bir kaza yaşanmaması için güvenlik önlemi aldı. İtfaiye ve trafik ekipleri, kaza sonrası olay yerinde yaklaşık bir saat incelemelerde bulundu. Ekiplerin incelemesinin ardından Özkan ve Yılmaz'ın cansız bedenleri ambulanslarla Tuzla Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.Öte yandan, kazaya karışan diğer sürücü ise ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Görüntü Dökümü: ----------------------Kaza yeri-Polis ve itfaiye ekiplerin çalışması -Kazaya karışan ilk otomobilden detaylar (KIRMIZI RENK)-Diğer otomobilden detaylar -Hayatlarını kaybeden iki kişinin kırmızı aracı kullandıkları-Sağlık ekiplerinden detaylar-TEM Otoyolunda oluşan trafikten detaylar-Cesetlerden detaylar -Genel ve detaylar

=================================

3- CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: REJİM GERİ ÇEKİLENE KADAR SORUN ÇÖZÜLMEYECEK

İdris TİFTİKCİ/ İSTANBUL DHACumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'nda düzenlenen Yeni Üye Çalışmaları Ödül Töreni'ne katıldı.Erdoğan, yaptığı konuşmada, "Bugün AK Parti 10,5 milyona yakın üye sayısıyla Türkiye'nin en fazla üyeye sahip partisidir. Bu, dünyada da böyledir, örneği yok. Kime bunu söylersek hepsi şaşırıyor. Aynı şekilde 1 milyonu aşan genç ve 4 milyon 700 bini aşan kadın üye sayısıyla bu alanlarda da rakipsiz durumdayız. Üye sayımız toplam seçmenin yüzde 19 gibi önemli bir oranına ulaşıyor. Bu elbette önemli ama bize göre yeterli olmayan bir orandır. Türkiye'nin en çok oy alan ve 17 yılı aşkın süredir iktidarda bulunan partisinin genel başkanı olarak hala tüm liderlerden daha çok il, ilçe ziyareti yapıyor, milletimizle buluşuyor, gönül seferberliğimizi kesintisiz sürdürüyorum. Partimizin her kademesindeki kardeşimden de aynı gayreti bekliyorum." dedi.

"ÖLENLER ÖLDÜ, KALAN SAĞLAR BİZİMDİR"Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının bu bölümünde konuşma yaptığı kürsünün yanındaki masa üzerine konulmuş klasörleri göstererek, "Bir deneme yapalım." dedi. Erdoğan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fatma Betül Sayan Kaya'nın yardımıyla klasörden tesadüfi olarak seçilen yeni üyeleri cep telefonuyla aradı.Ardından konuşmasını sürdüren Erdoğan, "AK Parti'de siyaset kapıları, amacı ülkesine hizmet etmek olan  herkese her kademede sonuna kadar açıktır. AK Parti ailesi içinde yer alan tüm kardeşlerimizin bu bilinçle gece gündüz çalıştıklarına inanıyorum. Unutmayınız, AK Parti güçlü olursa Türkiye de güçlü olur. Bunun için ülkemizi hedef alanlar, aynı zamanda AK Parti'ye saldırıyor. Bize diz çöktürebilirlerse milletimizin direncini kırıp, Türkiye'yi istedikleri istikamete yönlendirebileceklerini biliyorlar. Bir ay içinde 45 bin üye. Özellikle bir şeyin üzerinde durmam lazım. Şimdi 'Bazıları istifa ediyor.' diyorlar. Edebilir ama bakın bir ayda 45 bin geldi. Bizim için bu noktada söylenmez ama mecburen söyleyeceğim, ölenler öldü, kalan sağlar bizimdir. Olay bu. 'Bir ölür, bin diriliriz.' var ya onun için üzülmeye gerek yok, yeter ki teşkilatımız bir olsun ve çalışsın. Bu üye kayıtlarında yoğun bir şekilde çalışmaya devam edelim. Gitmişler, hayır olmuş. Niye? Demek ki onlar kendileri için burada beklediklerini bulamadılar." ifadelerini kullandı.

"SURİYE'DE HALK ELLERİNDE TÜRKİYE BAYRAĞI İLE SOKAKLARDA DOLAŞIYOR" Suriye'deki gelişmelere de değinen Erdoğan, "Suriye'deki gelişmeler ülkemizin geleceğini biçimlendirmede hayati öneme sahiptir. Buradan bir kez daha ifade ediyorum; Türkiye'nin Suriye topraklarını işgal ve ilhak gibi bir niyeti asla söz konusu değildir. Tam tersine biz Suriye topraklarını işgalinin ve ilhakının önüne geçmenin gayreti içindeyiz. Suriye topraklarının neredeyse 3'te 1'lik bölümü, PKK terör örgütünün ve onu destekleyen Amerika'nın işgali altındadır. Aynı şekilde Suriye topraklarında Rusya'sından İran'ına kimi Avrupa ve Körfez ülkelerine kadar pek çok devlet faaliyet yürütüyor. Daha önemlisi Suriye'de halkın büyük bir bölümünün desteğine sahip muhatap alınacak meşru bir yönetim de bulunmuyor. Şu anda Suriye'de halk, 'Türkiye, Türkiye, Türkiye' diyor. Suriye'de halk ellerinde Türkiye bayrağı ile sokaklarda dolaşıyor. Suriye'de rejim diye karşımıza çıkarılan yapı, halkıyla kavgalı, birtakım devletlerin desteğiyle suni olarak hayatta tutulan siyasi bir mevtadır. Türkiye'nin Suriye'deki varlığına itiraz edenlerin önce şu sorulara cevap vermesi lazım. PKK terör örgütü ve onu destekleyen Amerika dururken, niçin 4 milyona yakın Suriyeliye kendi topraklarında bundan çok daha fazlasına da Suriye içinde insani destek veren Türkiye hedef alınıyor? Ülkemizin güneyindeki şehirleri terör örgütünün saldırısı altındayken sesleri çıkmayanlar, Türkiye tüm sınır hattı boyunca güvenli bölge oluşturmaya kalkınca niçin birdenbire Suriye sevdalısı kesildiler. Şu anda biz de 3,5 milyon Suriyeli var ama İdlib'den 4 milyona yakın insan yine ülkemize gelme arzusunda. Bunlar için biz ne yapıyoruz? İdlib'de bir güvenli bölge oluşturuyoruz. Onun için yoğun bir şekilde briket barınaklar oluşturmaya başladık. Bu barınaklarda o kardeşlerimizi daha konforlu bir yapıda barındıralım. Onun çalışmaları yoğun bir şekilde devam ediyor. Biz kardeşiz. Muhacir, ensar bu anlayışımız var. Biz onlara, 'Bırakın vursunlar, varil bombalarını yağdırsınlar.' bunu mu diyelim? Buna mı eyvallah edelim? Edemeyiz. Biz bir Esed bu noktada olamayız. Ama onda acıma duygusu diye bir şey kalmış değil. Onun için biz merhamet sahibi bir millet olarak, bu gayretimizi gösteriyoruz. Rejimin kendi halkını, kadın, çocuk demeden uçak, helikopter, tank ve toplarla bombalarken gözü dönmüş katil sürüleriyle katlederek ilerlerken, Türkiye'nin bu insanların hayatlarını kurtarma çabasına niçin bu derece karşı çıkılıyor? Türkiye'nin Suriye'de davetsiz misafir olduğunu öne sürenler acaba kendilerinin dünyanın dört bir yanında davetsiz bir şekilde yürüttükleri faaliyetleri aynı şekilde tarif edebilecekler mi? Onlarda davet var mı? Yok. Davetli olanlar da orada ne yapıyorlar?" diye konuştu.

"BİR SÜRE SONRA REJİM TÜMÜYLE CESEDE DÖNÜŞECEKTİR"Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin Adana Mutabakatı ile Suriye'ye davetli olduğunu hatırlatarak, şöyle konuştu: "Davetsiz misafir olduğunu iddia ettikleri Türkiye'ye yönelik saldırılara hak verenler aynı zamanda dünyanın dört bir yanında kendileri için de benzer bir yolu açtıklarının farkında mı? Suriye halkının canını ve onurunu korumak için yürüttüğü mücadeleye destek vermek üzere davet ettiği Türkiye'nin, buradaki varlığı rejimin davetinden daha mı az meşrudur? İdlib'den ülkemize yönelen 1 milyona yönelik göç dalgasını umursamadan, kimseye gücü yetmeyen ama kendi halkına saldırmakta pek bir şahin kesilen zalim rejime kol kanat gerenler, Türkiye'nin bu çarpık denklemi bozmakta kararlı olduğunu hala görmüyorlar mı? Bu gün İdlib'de yaşanan insani trajediye sırf Türkiye güç durumda kalacak diye seyirci kalan uluslararası toplumda, yarın yıkılan bir bentten akan seller gibi üzerine çullanacak yükü karşılamaya hazır mı? Bu soruları daha epey uzatmak mümkün. Buradan bir kez daha Suriye'deki zulmü durdurma, sınırlarımızın ve kardeşlerimizin güvenliğini sağlama kararlılığımızı tekrarlıyorum. Rejim güçleri Soçi Muhtırası'nın sınırlarına çekilene kadar İdlib'deki sorun çözülmeyecektir. İdlib'deki sorun çözülmedikçe de ne buradan sınırlarımıza yönelen yeni kitlelerin ne de ülkemizdeki Suriyelilerin evlerine dönüşü mümkün olmayacaktır. Rejimin saldırıya geçtiği her yerde insanlar diğer bölgelere değil, Türkiye'ye yöneliyor çünkü güven bölgesi burası. Çünkü bu insanlar rejimin hakim olduğu yerde ne canları ne onurları ne de mallarının güvende olamayacağını biliyor. Rusya'nın kendi halkına düşman bir rejime toprak kazandırma çabası, suni solunumla onun ömrünü uzatma gayretinden başka bir şey değildir. Bir süre sonra suni solunum da işe yaramayacak, rejim tümüyle bir celsede inşallah cesede dönüşecektir." şeklinde konuştu.

"BİZ BU YOLDA GEREKİRSE ÖLMEYİ GÖZE ALDIK"Erdoğan, "Suriye'yi kendi siyasi ve askeri hesaplarının bilek güreşi alanına çevirmeye çalışanların umurunda olmayabilir. Bu topraklarda yiten her can bizim yüreğimizi yakıyor. Bu insanlar bizim hem tarihi hem coğrafi hem de dini olarak kardeşimizdir. Kardeşlerimizi zalimlerin insafına terk etmeyecek, sınırlarımızda terör örgütlerinin ve meşruiyetini yitirmiş rejimin tehdidiyle inşallah onların vicdanına terk etmeyeceğiz. Biz bu yolda gerekirse ölmeyi göze aldık. Varsa aynı fedakarlığı göze alan 'hodri meydan' diyoruz. Şu anda Suriye'de en aciliyet kesbeden yer olan İdlib'deki çözüm, rejimin saldırganlığının bir an önce durdurulması ve daha önce varılan anlaşmalardaki sınırlara çekilmesidir. Aksi takdirde şubat ayı bitmeden biz bu işi yapacağız. Bunu dostlarımızın desteğiyle gerçekleştirebilirsek memnuniyet duyarız. Yok bu işi zor yoldan yapmamız gerekiyorsa biz ona da varız. İşte bu kadar açık ve net ifade ediyorum. Suriye'yi terör örgütlerinden ve rejimin zulmünden temizlemeden bize huzurla uyumak haramdır. Mademki 81 vilayeti ve 83 milyon vatandaşıyla Türkiye'nin güvenliği buradan geçiyor öyleyse ne yapıp edip bunu başaracağız." dedi.

Görüntü Dökümü: ------------Erdoğan'ın konuşmaları

==============

4- BAYRAMPAŞA'DA KONTROLDEN ÇIKAN KAMYONET 7 OTOMOBİLE ÇARPTI

Haber- Kamera: Mustafa BAKIRHAN - Soner HASIRCIOĞLU/ İSTANBUL, - BAYRAMPAŞA'da sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği kamyonet, park halindeki 7 otomobile çarptı. Kamyonet ve otomobillerin hurdaya döndüğü kazada 1'i ağır 3 kişi yaralandı.Kaza, Kocatepe Mahallesi Şehir Parkı Caddesi'nde saat 04.00 sıralarında meydana geldi. Sürücüsünün ismi henüz öğrenilemeyen 59 RE 083 plakalı kamyonet, Şehir Parkı Caddesi üzerinde sürücünün kontrolü kaybetmesi üzerine park halindeki 7 otomobile ardı ardına çarptı. Kazada kamyonet ve otomobiller hurdaya dönerken, 1'i ağır 3 kişi yaralandı. Kaza sırasında evlerinde bulunan ve gürültüyle uyanan otomobil sahipleri hurdaya dönen otomobillerini görünce şok yaşadı.  İhbar üzerine olay yerine polis, sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan 1'i ağır 3 yaralı ambulansla hastaneye kaldırıldı. Polis, kazayla ilgili soruşturma başlattı.

"UYKUDAN UYANDIK"Gürültüyle uyandıklarını belirten bir otomobil sahibi, "Uykudaydık. Birden bire ses duyunca uyandık. Çıktık bir baktık, yerde 1 kişi yatıyor. Birisi çok ağırdı, birisi hafif yaralıydı. 112'yi aradık. 112 geldi hastaneye gönderdik. Toplamda 3 kişi vardı. Şoför hafif yaralıydı. Bir tanesi ağır yaralıydı. Birinin ise ayağı kırılmıştı. 7 tane otomobile hasar verdi" dedi.  GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: ------------------------------Kazadan detaylar-Hurdaya dönen otomobillerden detaylar-Röp.-Genel ve detaylar

=========================

5- YURT DIŞINA KAÇIRILAN İKİ TARİHİ ESER TÜRKİYE'YE GETİRİLDİ

Haber-Kamera: Enver ALAS/ İSTANBUL,DHA İngiltere'ye kaçırılan, Anadolu kökenli ve milattan önce 3000-2000 tarihine dayanan iki boğa tarafından çekilen kağnı heykeli ile üç parçalı Sidamara tipi bir lahit, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın girişimleriyle Türkiye'ye getirildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı, yurt dışına kaçırılan iki kültür varlığını daha Türkiye'ye geri kazandırdı. İngiltere'de bulunan Isparta kökenli Sidamara tipi lahit ile milattan önce 3000 - 2000 tarihine dayanan, araba modeli iki boğa tarafından çekilen kağnı heykeli uçakla Türkiye'ye getirildi. Tarihi eserleri taşıyan ve Londra-İstanbul seferini yapan uçak, 18.30 sıralarında İstanbul Havalimanı'na indi.   Özel olarak paketlenen ve uçak altındaki kargo bölümünde paletler ile Türkiye'ye taşınan eserler, aprondaki görevliler tarafından büyük bir dikkatle indirildi. Uçağın altında bir bakanlık görevlisi de tarihi eserler için hazır bulundu. Londra uçağından alınan tarihi eserlerin, yarın Ankara'ya gönderileceği bu nedenle, bu gece kargoda özel bir depoda tutulacağı ve başında bir polisin nöbet tutacağı öğrenildi. Tarihi eserler, THY'nin yarın İstanbul-Ankara seferini yapacak uçağına yüklenerek Ankara'ya gönderilecek. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un katılacağı tanıtım toplantısıyla basına tanıtılacak olan eserler, daha sonra Ankara Anadolu Medeniyetler Müzesi'nde sergilenecek.

SİDAMARA TİPİ LAHİTTürkiye'ye kazandırılan eserlerle ilgili Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, 1980'li yıllarda Isparta Göksöğüt Belediyesi'nce, 5 parçaya bölünmüş olarak tespit edilen ve belediyeye taşınan lahidin, Isparta Müzesi Müdürlüğü'ne taşındığında 3 ana parça ve ufak birkaç parça olarak kayıtlara geçmişti. 1987'de Prof. Dr. Mehmet Özsait tarafından fotoğraflanan eserlerin eksik parçalarını Prof. Dr. Volker Michael Strocka, 2015'te yaptığı bir araştırma sırasında fark edilmiş, esere ait iki parça, Londra'daki Sotheby's Müzayede Evi'nin 1988 yılında bastığı müzayede kataloğunda yer alması üzerine eserlerin parçalarının, ilk fotoğraflandığı 1987 ile müzeye taşındığı 1988 yılı arasında çalındığı tespit edilmişti.  Yeri tespit edilemeyen ancak Türkiye'deyken çekilmiş fotoğrafları bulunan eserler, Interpol'ün çalıntı sanat eserleri veri tabanına kaydettirilerek uluslararası alanda arattırılmaya başlandı. Bakanlık uzmanlarınca Christie's Müzayede Evi'ne ait bir katalog taranırken bu parçalardan birinin 4 Aralık 2019'da satışa çıkarılacağı tespit edilmiş, İnterpol-Europol Dairesi ve İngiltere polisiyle kurulan temasla eserin satışı ileri seviyede tetkikler yapılması için geçici olarak durdurulmuştu.Türkiye tarafından sağlanan veriler sayesinde eserin yasa dışı olarak Türkiye'den çıkarılmış olduğu hususunda ikna olan İngiliz polisi, eseri elinde bulunduran kişiyle görüşerek eserin iadesine aracılık etmişti.

KAĞNI HEYKELİ HAKKINDAYine İngiltere'deki Bonham's Müzayede Evi'nde Anadolu kökenli olduğu belirlenen ve milattan önce 3000-2000'e tarihlendirilen, iki boğa tarafından çekilen kağnı heykelinin satışa çıkarıldığı tespit edildi. Söz konusu eserin benzerlerinin Şanlıurfa Müzesi koleksiyonunda olduğunun tespit edilmesi üzerine, bu alanda yayınları bulunan Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu ile irtibata geçilerek eserin kökenine ilişkin bir rapor hazırlanması talep edildi. Hazırlanan rapor, Kültür ve Turizm Bakanlığı Londra Kültür ve Tanıtma Müşavirliğine iletildi ve müzayede evinden eserin satışının durdurulması talep edildi. Müzayede evi ilk girişimi reddedince Müşavirlik, İngiliz polisi ile irtibata geçerek eserin satışının durdurulması konusunda destek istedi.Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile Londra Kültür ve Tanıtma Müşavirliğinin girişimleri sonucunda satıştan çekilen eserin sahibiyle müzayede evi kanalıyla temasa geçildi. Kişi, eser üzerindeki mülkiyet hakkından vazgeçti ve eserin Türkiye'ye iadesi kabul edildi.

Görüntü Dökümü------------------------Uçağın apronda park pozisyonuna yanaşması-Uçaktan görüntüler-Kargo bölümünden tarihi eserlerin çıkarılması-Görevlilerin paletlerle eserleri indirmesi-Eserlerin diğer uçağa taşınması-Genel ve detaylar

==============

6- DÜSSELDORF'TA PEGASUS UÇAĞINDA YANGIN PANİĞİ YAŞANDI

İbrahim YILDIZ/İSTANBUL, PEGASUS Havayolları'nın İstanbul - Düsseldorf seferini yapan yolcu uçağı Düsseldorf Havalimanı'na inişinin ardından kule görevlileri uçağın altında duman ve alev gördüğünü söyledi. Bunun üzerine acil terk etme prosedürü uygulandı. Pegausu Havayolları'na ait uçak Düsseldorf Havalimanı'na sorunsuz şekilde inişinin ardından park yerine doğru ilerlemeye başladı. Bu arada kule görevlileri uçağın altında alev ve duman gördüğünü söyledi. İtfaiye ve ambulans ekipleri tedbir amaçlı olay gelirken, pilot olay nedeniyle acil terk etme prosedürü uyguladı. Yolcular patlatılan slide (acil tahliye botu) ile uçaktan tahliye edildi.

YOLCULARIMIZ EMNİYETLİ ŞEKİLDE TAHLİYE EDİLDİİstanbul Sabiha Gökçen-Düsseldorf seferini yapan PC-1003 sefer sayılı TC-CPU uçağında yaşanan olayla ilgili Pegasus Havayolları yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, "Uçağımız bugün Düsseldorf Havaalanı'na sorunsuz ve emniyetli bir şekilde inişini gerçekleştirmiştir. Park yerine yanaşması esnasında kule tarafından uçak altında alev ve duman görüldüğüne dair ikazda bulunulmuştur. Uçuş ekibimiz, misafirlerimizin emniyeti için acil terk etme prosedürünü devreye sokmuştur ve prosedüre uygun olarak tüm misafirlerimiz emniyetli tahliyeleri sağlanmıştır. Düsseldorf Havaalanı'ndan aldığımız bilgiye göre uçağımızda müdahale gerektiren herhangi bir durum olmadığı teyit edilmiştir" denildi.

Görüntü Dökümü: -------------Cep telefonu görüntüleri-Uçağın tahliye edilmesi

=============

7- SULTANGAZİ'DE TRAFO ALEV ALEV YANDI

Soner HASIRCIOĞLU/ İSTANBUL DHA Sultangazi'de trafo bilinmeyen nedenle alev alev yandı. Trafodan yükselen alevler, mahallede korkuya neden oldu. Yangın, dün saat 20.00 sıralarında Cebeci Mahallesi 2547 Sokak'ta bulunan Mahallenin elektrik trafosunda çıktı. Trafodan alevlerin yükseldiğini gören mahalle sakinleri, durumu polis ve itfaiye ekiplerine haber verdi. Olay yerine sevk edilen itfaiye ekipleri yangına müdahalede bulunurken polis ekipleri çevrede güvenlik önlemi aldı. Yangın itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle söndürüldü. Alevlerin yükseldiği anlar vatandaşların cep telefonu kamerasına yansıdı. Yangın sonrası mahalle karanlığa gömüldü. Ekipler, yangının çıkış nedeninin belirlenmesi için çalışma başlattı. Mahalleye elektriğin verilmesi için ekiplerin çalışması sürüyor.

Görüntü Dökümü: ----------Cep telefonu kamerasından-Yükselen alevler-Yaşanan hareketlilik-Ekiplerin söndürme çalışmalarıAKTÜEL-Yangından görüntüler-İtfaiye ve polis ekipleri

=====================

8- BOT FUARI İÇİN İSTANBUL'A GETİRİLEN TEKNELER BÖYLE TAŞINDI

Haber-Kamera: Mustafa BAKIRHAN - Soner HASIRCIOĞLU/ İSTANBUL, - CNR EXPO İstanbul Fuar Merkezi'nde 22 Şubat - 1 Mart tarihleri arasında düzenlenecek Bot fuarında sergilenecek olan milyon dolarlık yat, bot ve tekneler TIR'larla taşındı. Teknelerin taşınması sırasında yollar, diğer araçların geçişine kapatıldı.CNR EXPO İstanbul Fuar Merkezi'nde 22 Şubat - 1 Mart tarihleri arasında düzenlenecek Boat Show 2020 için İstanbul'a getirilen yat, bot ve tekneler fuar merkezinde sergilenecek. Gece saatlerinde TIR'lara yüklenen tekneler TIR'larla fuar merkezine taşındı. Teknelerin taşınması sırasında Bakırköy Sahil Yolu ile fuar merkezi arasındaki yollar polis tarafından güvenlik amacıyla kapatıldı. TIR'ların geçişinin ardından kapatılan yollar yeniden ulaşıma açıldı.

Görüntü Dökümü:  ------------------------------Yat ve diğer deniz araçlarından görüntüler-Genel ve detaylar


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel DHA İSTANBUL BÜLTENİ-1 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement