Dha İstanbul Bülteni - 2 - Son Dakika
Güncel

Dha İstanbul Bülteni - 2

1- GAZETECİ OĞUZ GÜVEN'E 12 YIL 9 AYA KADAR HAPİS İSTEMİHaber: Özden ATİK / İstanbul, DHADenizli Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper'in trafik kazasında ölümüne ilişkin Cumhuriyet Gazetesi'nin resmi twitter hesabındaki paylaşımı nedeniyle yargılanan Cumhuriyet Gazetesi İnternet Sitesi Genel...

17.10.2017 12:07
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

1- GAZETECİ OĞUZ GÜVEN'E 12 YIL 9 AYA KADAR HAPİS İSTEMİ

Haber: Özden ATİK/ İstanbul, DHA

Denizli Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper'in trafik kazasında ölümüne ilişkin Cumhuriyet Gazetesi'nin resmi twitter hesabındaki paylaşımı nedeniyle yargılanan Cumhuriyet Gazetesi İnternet Sitesi Genel Yayın Yönetmeni Oğuz Güven hakkında savcı mütalaasını verdi.  Savcı, Güven'in  "Terör örgütünün propagandasını yapmak" ve "Terör örgütlerinin açıklamalarını yayınlamak" suçundan 2 yıl 9 aydan 12 yıl 9 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını istedi.

İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 2. celseye, tutuksuz yargılanan gazeteci Oğuz Güven ve avukatı Tora Pekin katıldı. Duruşmada Savcı Orhan Uzun, esas hakkındaki görüşünü açıkladı. Mütalaasında Fetullahçı Terör Örgütü ve terör örgütü propagandası kavramlarını irdeleyen savcı, sanık hakkında FETÖ/PDY ve PKK/ KCK terör örgütü üyeliği anlamında suçlama yapılmadığını belirtti. Sanığa isnat olunan suç bakımından söz konusu örgütlerin mensubu veya üyesi olmasının zorunlu olmadığı ifade edilen mütalaada, "Bir davranışın propaganda olarak kabul edilebilmesi için terör örgütü ile ilgili öğreti, düşünce veya inancı başkalarına tanıtmak, benimsetmek ve yaymak amacıyla yapılmış olması gerekir" denildi.

"DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN SINIRLARI AŞILDI"

Sanığın "İlk FETÖ iddianamesini hazırlayan Başsavcı Mustafa Alper'i kamyon biçti" şeklindeki paylaşımına ilişkin  yaptığı savunmasında, yanlışlığın acele etmelerinden kaynaklandığını, hemen akabinde düzeltildiği ve suç işleme amacı olmadığını söylediğine yer verildi.  Mütalaada, "Sanık, trafik kazasında şehit olan Başsavcı Mustafa Alper'i FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile mücadele kapsamında sembol isimlerden olması dolayısıyla kamyon biçtiği, görevi dahilinde yaptıklarının ölümüne sebep olduğunu ifade etmiştir. Örgütle mücadelede görev yapan kamu görevlilerinin uğrayacakları akıbete dikkat çekilmiştir" denilerek düşünce özgürlüğünün sınırlarının aşıldığı ve örgüt propagandası yapıldığı belirtildi.

PAYLAŞIMLARIN CEBİR VE ŞİDDET İÇERDİĞİ İLERİ SÜRÜLDÜ

Mütalaada sanığın facebook ve twitter hesaplarının incelendiği de anlatılarak "Ya Apo Kandil'e, ya Biz İmralı'ya. Ahmet Şık'ın Kandil röportajı" şeklindeki paylaşımı, cebir ve şiddet içermediğinden düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirildi.  Ancak söz konusu terör örgütünün tepe yöneticilerinin fotoğrafları kullanılarak 2015 yılındaki  "Kandil'den sert tepki, silah bırakma beklentisi boş" ve "Kandil'de KCK Eş Başkanı konuştu: Öcalan serbest kalmadan silahlar bırakılmaz" paylaşımlarının basın özgürlüğü kapsamını aştığı, paylaşımların cebir ve şiddet içerdiği ileri sürüldü.

SAVUNMA YAPMALARI İÇİN DURUŞMA ERTELENDİ

Mütalaada, sanık "İlk FETÖ iddianamesini hazırlayan Başsavcı Mustafa Alper'i kamyon biçti" paylaşımı ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun silahlı terör örgütünün eylemlerini meşru gösterilme, teşvik edilme, özendirilmesi suretiyle silahlı terör örgütü propagandası yapmak suçunu işlediği belirtildi. Ayrıca Güven'in "Kandil'den sert tepki, silah bırakma beklentisi boş" ve "Kandil'de KCK Eş Başkanı konuştu: Öcalan serbest kalmadan silahlar bırakılmaz" paylaşımlarıyla atılı terör örgütlerinin yayınlarını ve açıklamalarını yayınlamak suçlarını işlediği gerekçesiyle 2 yıl 9 aydan 12 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Sanık Oğuz Güven'in avukatı mütalaaya karşı savunma yapmak için süre talep etti. Talebi kabul eden mahkeme, duruşmayı 21 Kasım'a erteledi.

DAVANIN GEÇMİŞİ

Cumhuriyet Gazetesi'nin internet sitesinde, "İlk FETÖ iddianamesini hazırlayan Başsavcı Mustafa Alper'i kamyon biçti" şeklinde atılan tweet nedeniyle hakkında soruşturma başlatılan Oğuz Güven, 15 Mayıs'ta tutuklanmıştı. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı Basın Bürosu'nca hazırlanna iddianamede, meydana gelen trafik kazasına ilişkin haberin aktarılmasında "ilk FETÖ İddianamesi", "biçti" şeklinde ibarelere yer verilerek FETÖ silahlı terör örgütünün eylemleri meşru gösterilip övüldüğü ve teşvik edildiği ileri sürüldü. Ayrıca "facebook ve twitter hesapları üzerinden terör örgütü PKK/KCK'nin lideri kadrosuna ait tehdit, şiddet içerikli açıklamaların paylaşılarak örgütün eylemlerinin meşru gösterilmek istendiği, bu şekilde şüphelinin yaptığı paylaşımların basın özgürlüğü kapsamında kalmadığının anlaşıldığı" öne sürüldü. Oğuz Güven hakkındaki iddianameyi kabul eden İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi, 14 Haziran'da tahliyesine karar vermişti.

Görüntü Dökümü:

---------

-Güven'in adliyedeki görüntüsü

17.10.2017 - 11.42  Haber Kodu : 171017052

==============================

2- 6 İLDE FETÖ OPERASYONU

Haber: Çağatay KENARLI  Kamera: Ozan URAL -  İSTANBUL DHA

İstanbul Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri 6 ilde eş zamanlı FETÖ operasyonu düzenledi.

Polis ekipleri, örgütün şifreli mesajlaşma programı 'Bylock' kullanan ve tepe yönetimle irtibatı olduğunu öne sürülen  53 kişiyi takibe aldı. Bir süre şüphelileri takip eden İstanbul Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, sabah saatlerinde İstanbul merkezli Bursa, İzmir, Samsun, Aydın ve Balıkesir'de bulunan toplam 70 adrese baskın düzenledi. Yapılan operasyonda 14 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerin ev ve işyerlerinde aramaların devam ettiği öğrenildi. Diğer şüphelilerin yakalanmasına yönelik çalışma sürüyor.

Görüntü dökümü

----------------------

-Hastaneden detay

-Gözaltıların getirilmesi

-Genel ve detaylar

17.10.2017 - 06.57 Haber Kodu : 171017010

===========================

3- ŞİŞLİ MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ ÖNÜNDE EYLEM

Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Güven USTA/ İstanbul DHA

Şişli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi önünde toplanan veliler eylem yaptı.

Veliler ellerinde "Barakada eğitime hayır", "Okulumu taşıma", "Önce okulumu yap" yazılı dövizler taşıdı. Polisin güvenlik önlemi aldığı görüldü.

"ÇOCUKLARIMIZIN KAOS ORTAMINA SÜRÜKLENMESİNDEN ENDİŞE EDİYORUZ"

Şişli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi okul aile birliği üyesi Dilber Kılıçaslan basın açıklamasını okudu. Kılıçaslan, "Bizler Şişli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Kurtuluş Ortakokulu ve Mahmut Şevketpaşa Orta Okulu velileri olarak, Şişli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nin eğitim binalarının yıkılarak, öğrencilerinin Kurtuluş ve Mahmut Şevketpaşa Orta Okullarına taşınmasına tepkimizi dile getirmek için toplandık. Sayın Cumhurbaşkanımız, Milli Eğitim bakanımız, İstanbul Valimiz ve Şişli Kaymakamımız; bizler bu okullardaki çocukların anne ve babaları olarak çocuklarımızın yanlış yönlendirmelerle kaos ortamına sürüklenmesinden endişe ediyoruz. Bunun yanında çocuklarımızın eğitimden soğumalarından ve moral, motivasyonlarının düşmesinden de endişeliyiz. Sizlerden geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın şu anki mevcut durumda okullarını değiştirmeden eğitim ve öğretimlerine devam etmesini sağlamanızı talep ediyoruz" dedi.

"OKUL BİNALARINI YAPMADAN REZİDANSI YAPMASINI KABUL ETMİYORUZ"

Kılıçaslan,  "Şişli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi gibi ülkemizin ve Avrupa'nın hacim ve nüfus olarak en büyük, prestij anlamında da dünyanın tanıdığı ülkemizi uluslararası alanda temsil eden, dünyanın her ülkesinden her yıl çok sayıda ziyaretçisi olan böyle bir okulun başka bir okula taşınması veya barakalarda eğitim görmesi mümkün olmamakla beraber, ülkemizin prestiji açısından da uygun değildir. Veliler olarak Şişli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'ndeki inşaat firmasının bizlere ve bakanlığa verdiği sözü en kısa sürede yerine getirmesini talep ediyoruz. İlgili firmanın okul binalarını yapmadan kendi rezidanslarını yapmasını kesinlikle kabul etmiyoruz" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

-------------------

Okulun görüntüsü

Velilerin görüntüsü

Dövizlerden görüntü

Basın açıklaması

Polislerin görüntüsü

Detaylar

================================

4- ARAÇ KİRALARKEN BU TUZAĞA DÜŞMEYİN

Haber-Kamera: Ali AKSOYER/İSTANBUL

İstanbul'da kurdukları sahte araç kiralama şirketi üzerinden hiç otomobilleri olmamasına rağmen kiralayacakları araçlar için kapora toplayarak ortadan kaybolan 3'ü kadın 7 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerin otomobil kiralamak isteyen 180 mağdurdan toplam 360 bin lira para topladıkları ortaya çıktı.

ŞEBEKENİN YÖNTEMİ ORTAYA ÇIKARILDI

İstanbul'da polise başvuran çok sayıda kişi internet üzerinden buldukları bir kiralama şirketi tarafından dolandırıldıklarını söyleyerek şikayetçi olması üzerine polis tarafından soruşturma başlatıldı. Polis yaptığı incelemede dolandırıcıların internet üzerinde özellikle Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı öncesinde "Bayrama özel kiralama fırsatları", "Özel günleriniz için araç temin edilir" gibi kampanyalar düzenleyerek müşteri topladıkları öğrenildi. Daha sonra sözde  araç rezarvazyonu yaparak müşterilerden kapora adı altında bin ile 4 bin lira arasında para toplayan şüphelilerin bir iki hafta sonra işyerlerini kapatarak ortadan kayboldukları öğrenildi. Şüphelilerin geçtiğimiz haziran ayından bu yana iki haftada bir işyeri değiştirerek çok sayıda kişiyi dolandırdıkları tespit edildi.

ÇETEYE OPERASYON DÜZENLENDİ

Asayiş Şube Müdürlüğü tarafından olaydan sonra başlatılan soruşturmada polis şüphelilerin kimliklerini tespit ederek operasyon düzenledi. Yapılan baskınlarda üçü kadın 7 kişi gözaltına alındı. Çete lideri olduğu öğrenilen Mehmet B.'nin 9 ayrı suçtan polis tarafından arandığı tespit edildi. Soruşturmada şüpheli şahısların otomobil kiralamak isteyen 180 kişiyi dolandırdığı, toplam 360 bin lira para topladıkları tespit edildi. Şüphelilerle birlikte 2 tabanca, polis kelepçesi, dolandırıcılık olaylarında kullandıkları 20 telefon, 63 otomobil kiralama sözleşmesi ele geçirildi.

HİÇ OTOMOBİLLERİ OLMADIĞI ORTAYA ÇIKTI

Soruşturmada araç kiralama şirketinin bir tane bile otomobilinin olmadığı ortaya çıktı. Poliste yapılan sorgularında suçlamaları kabul etmeyen şüpheliler adliyeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü:

------------

-Şüphelilere yapılan operasyonun görüntüsü

-Şüphelilerin adliyey sevki

17.10.2017 - 10.30 Haber Kodu : 171017027

=============================

5- UZMANLARDAN KORKUTAN BAZ İSTASYONU VE CEP TELEFONU UYARISI

Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Selim Şeker,

"Elektromanyetik radyasyon insanlara ve doğaya büyük bir zarar vermektedir"

Doç. Dr. Yavuz Dizdar,

"Sağa sola, her tarafa baz istasyonu kurulması makul mantıklı bir yaklaşım değil. Firmalar biraz kolaycılığa kaçıyorlar. Buldukları hazır direğe baz istasyonu kurmak istiyorlar. Halbuki Avrupa'nın bu konuda normları var"

Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Güven USTA/ İstanbul DHA

Uzmanlar, baz istasyonları ile cep telefonlarının yaydığı elektromanyetik dalgaların insan sağlığını etkilediğini ifade ediyor.

Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Selim Şeker ve Onkolog Doç. Dr. Yavuz Dizdar, baz istasyonu ve cep telefonlarının insan sağlığı üzerine etkisiyle ilgili açıklamalarda bulundu.

Şeker, baz istasyonlarının insan sağlığına olumsuz etkilerinin olduğunu belirterek, "Bu çeşitli araştırmalarla ispat edilmiştir. En son ABD yapılan bir araştırmada insan sağlığına zararlı olduğu kesinleşmiştir. Maalesef yalnız insanlar üzerinde değil 21. yüzyılın en büyük sorunu elektromanyetik radyasyonun çevreye verdiği zararlar. Binlerce kuş ortadan kalkmıştır. Kuşlara, ağaçlara zarar vermekte. Elektromanyetik radyasyon insanlara ve doğaya büyük bir zarar vermektedir" dedi.

"SAĞA SOLA, HER TARAFA BAZ İSTASYONU KURULMASI MAKUL MANTIKLI BİR YAKLAŞIM DEĞİL"

Prof. Dr. Şeker, kanserin cep telefonunun kullanıldığı tarafta olma olasılığının çok yüksek olduğunu ifade ederek, "İnsan hücreleri doğduktan sonra sürekli yenileniyor. Kir dediğimiz şey vücuttan ölü hücrelerin atılmasıdır. Yenilenmeyen tek hücreler beyin hücreleridir. Cep telefonunun beyine verdiği zararlar ömür boyunca devam ediyor. Bu yüzden dikkatli kullanmak lazım. Nükleer radyasyonla karıştırıyorlar. Onun enerji seviyesi çok yüksek. Değişik bir etkileşim mekanizması ile insanlar zarar veriyor. Bu uzun vadede az güçlü bir radyasyon kaynağı. Vücudun savunma ve korunma mekanizmasını zayıflatarak kansere yakalanma veya kısırlık, alzheimer, parkinson hastalıklarına yol açabiliyor. Time Dergisi'ne, seçkin dergiler bu zaman zaman konu oluyor" diye konuştu.

5G'YE DİKKAT

Şeker,  "Bu basit bir olay değil. Bu önlenemez bir hale gelmeden önce Avrupa'daki bilim adamları, Avrupa Parlamentosu'na 5G'ye geçilmemesi için teklif götürdü. 5G'nin kullandığı frekans mikrodalga fırından daha yüksek. Bu nedenle bu dalgaları  gitmesi daha zor oluyor. Cep telefonunda normalde biz ses naklediyoruz. Ama sesin yanında bilgi, televizyon, görüntü nakledildiği zaman her biri için ayrı bir anten gerekiyor. Dolayısıyla yayılan radyasyon artacak. 5G'de her 10-12 binada bir baz istasyonu kurulması gerekir. Yani her yer baz istasyonu olacak. Çünkü o dalgalar çok az gidebiliyor. 2G'nin dalgası 20 kilometre gidebiliyorsa, 5G, 10-12 binadan sonra düşecek. Bir kilometre bile değil menzili. Bu kadar yoğun bir şey doğal dengeye uymuyor. İnsan da biyoektromanyetik bir cihazdır. İnsanın haberleşmesi tamamen biyoelektromanyetik sinyallerle oluyor. Tam etkisi anlaşılmadan 5G'ye hayır diyelim. Bu elektromanyetik kirlilik biyoritmi etkiliyor" ifadelerini kullandı.

"SAĞA SOLA, HER TARAFA BAZ İSTASYONU KURULMASI MAKUL MANTIKLI BİR YAKLAŞIM DEĞİL"

Doç. Dr. Yavuz Dizdar ise baz istasyonlarının yaydığı elektromanyetik dalgalara dikkat çekerek, "Beyinde bir iyi huylu beyin tümörünün iki katına katladı sonucu çıktı" dedi. Dizdar, "Fakat o sonuç milyonda birden milyonda ikiye çıkıyor. Rakamsal olarak büyük bir değer içermiyor. Sağa sola, her tarafa baz istasyonu kurulması makul mantıklı bir yaklaşım değil. Firmalar biraz kolaycılığa kaçıyorlar. Buldukları hazır direğe baz istasyonu kurmak istiyorlar. Halbuki Avrupa'nın bu konuda normları var, yüksekte bir yere kurmak zorundasınız. Mevcut olanın, çok yakınında yaşayanların yaşam haklarını göz ardı edecek şekilde yaygınlaştırılması doğru yaklaşım değil. Son on yıl içerisinde bu konuda her halde kaldırılması için verilmiş olan en az beş tane mütalaa vardır. Vatandaş 'ben bunun evimin yatak odasının karşısında istemiyorum' dediği zaman aslında yapacağınız çok fazla bir şey yoktur. Ama beri yandan tüketicilerde cep telefonu kullanıcıları da şunu bilsinler; baz istasyonu sayısı azalırsa eğer, o zaman ellerindeki makinenin kullanım kapasitesi düşecektir. Kullanım kapasitesi düşen makine sinyali şiddetlendirmek zorunda kalıyor. Siz baz istasyonunu azalttığınızda bu sefer cep telefonu daha çok enerji yaymaya başlıyor. Bu daha da tehlikeli" ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü:

-------------------

Şeker'in açıklamaları

Dizdar'ın açıklamaları

Baz istasyonlarından görüntüler

Detaylar

17.10.2017 - 11.53 Haber Kodu : 171017060_

========================

6- KABATAŞ'TAKİ "MARTI PROJESİ"'NE ELEŞTİRİ DAVASI

Haber-Kamera:  Ümit TÜRK/İSTANBUL,

Kabataş'taki  Martı Projesi'ne yönelik eleştirileri nedeniyle projenin mimarı Hakan Kıran'ın, "Mimarlık itibarını zedelediği" gerekçesiyle hakkında bin TL'lik tazminat davası açtığı İnşaat Mühendisi Prof Dr. Zerrin Bayrakdar, bugün davanın görüldüğü Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na geldi. Bayrakdar'a İstanbul Kent Savunması üyeleri de destek verdi. Bayrakdar, "Sadece eleştirdiğim için hakkımda dava açmış. Mimarlık, her istediğini her yere yapmak değildir" diye konuştu.

"BİZLER DEĞİL HAKAN KIRAN VE TOPBAŞ YARGILANSIN"

Adliye önünde, "Yaşamı savunan bizler değil, beton martının mimarı Hakan Kıran ve Topbaş yargılansın" yazılı pankart açan Kent Savunması üyeleri adına Arif Belgin basın açıklamasını okudu. Belgin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın istifa ettiğini hatırlatarak şunları söyledi:

"Geride Topbaş'ın kent suçları kaldı. Onlardan biri de kenti savunanların tepkilerine ve toplanan binlerce imzaya rağmen başlatılan ve yapımına devam eden Kabataş Martı Projesi. Kabataş'ı betona gömen, denizi kazıklarla dolduran ve kıyı çizgisini tarumar eden Martı Projesinin mimarı Hakan Kıran, projeyi eleştiren, projeye 'beton' diyen bizlere dava açtı. Oysa asıl yargılanması gerekenler, tarihi Kabataş bölgesindeki kültür varlıklarını gölgeleyerek kentin hafızasına çizik atacak bu projeye imza atan, Boğaziçi'ne kazık çakan, halkın ulaşım hakkını ortadan kaldıran Hakan Kıran ve Kadir Topbaş'tır"

"MİMARLIK, HER İSTEDİĞİNİ HER YERE YAPMAK DEĞİLDİR"

Daha sonra söz alan Prof. Dr. Zerrin Bayrakdar ise, sadece eleştirdiği için Hakan Kıran'ın kendisini dava ettiğini belirterek, "Sadece sağı solu söylemesiyle projeyi eleştirdiğimi söylemiş. Çok ayıp etmiş. Ona da cevap vereceğim. Mimarlık, her istediğini her yere yapmak değildir. İstanbul'da yapılan projelerde kamu yararı yok. İstanbul betona dönüşüyor. Hakim söz verirse bunları anlatacağım" diye konuştu. Davaya bakan hakimin izinde olması nedeniyle duruşma ertelendi.

Öte yandan Martı Projesi'nin mimarı Hakan Kıran, eleştirilerinde proje imarını ve itibarını zeledikleri gerekçesiyle Zerrin Bayrakdar'ın yanı sıra Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Sami Yılmaztürk, Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi'nden Mücella Yapıcı, Cihan Uzun Çarşılı Baysal, İnşaat Mühendisi Ersin Kiriş hakkında da tazminat davaları açtı.

Görüntü Dökümü:

--------------------------

Adliye önünde toplanan Kent Savunması üyeleri

Açılan pankart ve dövizler

Basın açıklamasının okunması

Zerrin Bayrakdar'ın konuşması

Genel detaylar

=========================

7- JANDARMADAN SAHTE PARA OPERASYONU

*İstanbul Fatih'te sahte para suçundan aranan 2 kişi yakalandı. Operasyonda 974 adet sahte 20 TL, 780 adet sahte 50 TL ve 490 adet sahte 100 TL ele geçirdi.

Haber: Erhan TEKTEN - Kamera: İstanbul DHA

İstanbul İl Jandarma Komutanlığı tarafından yapılan çalışmalar neticesinde, şüpheli M.A. ve B.A.'nın İstanbul Fatih'te bulunan bir binada sakladıkları sahte paraları daha sonra piyasaya sürdükleri belirlendi. Söz konusu adrese baskın düzenleyen ekipler, 974 adet sahte 20 TL, 780 adet sahte 50 TL ve 490 adet sahte 100 TL ele geçirdi.

TUTUKLANDILAR

Şüphelilerden M.A.'nın üzerinden sahte kimlik çıktı. Gözaltına alınan şüpheli B.A.'nın parada sahtecilik suçundan 3, M.A.'nın ise 4 ayrı arama kaydı olduğu tespit edildi. M.A, B.A çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Görüntü dökümü:

--------------

-Operasyondan görüntü

-Ele geçirilen sahte para

-Şüphelilerin jandarma karakolundan çıkartılması

-Genel ve detaylar

17.10.2017 - 10.31 Haber Kodu : 171017028_

============================

(ÖZEL)

8- KÜÇÜK ÖMER'İN YAŞAM UMUDU ONAY BEKLEYEN O İLAÇLARDA

Haber - Kamera: Enver ALAS - İstanbul/ DHA

Milyonda bir görülen ve henüz tedavisi olmayan Metakromatik Lökodistrofi (MLD) hastalığına yakalanan 6 yaşındaki Ömer Balık'ın ailesi, oğullarının hayata tutunabilmesi için büyük mücadele veriyor. Tedaviye yönelik başta Almanya olmak üzere bazı ülkelerde yapılan klinik çalışmaları ve onay aşamasında olan ilaçlar, ailenin en büyük umudu. Hastalıkla ilgili tıp dünyasındaki gelişmeleri yakından takip eden baba Ali Balık, "Almanya'da yapılan bir ilacın bu hastalığın tedavisinde kullanabileceği ve hastalığı tedavi etmese bile ilerlemeyi durdurmaya yönelik bir özelliği olduğunu öğrendik. Bir an önce Türkiye'ye gelmesini istiyoruz" dedi.

Bağcılar'da yaşayan Ali ve Sevda Balık çiftinin 2011'de dünyaya gelen oğulları Ömer Balık, bir buçuk yaşındayken denge bozukluğu şikayetiyle hastaneye götürüldü. İlk yapılan tetkiklerin ardından doktorlar aileye, küçük Ömer'in fizik tedaviyle 3 yaşına kadar iyileşeceğini söyledi. Ancak uzun bir süre fizik tedavi gören Ömer'in 3 yaşına geldiğinde hastalığında bir gerileme değil aksine ilerleme ortaya çıktı.

GEN TARAMASIYLA HASTALIK ANLAŞILDI

Bunun üzerine tekrar doktora götürülen küçük Ömer, bu kez gen taraması dahil, daha kapsamlı bir tetkikten geçirildi. Doktorlar, Ömer'e milyonda bir görülen ve dünyada henüz bir tedavisi bulunmayan MLD teşhisi koydu.

EVDE MAKİNELERE BAĞIMLI

Aradan geçen 3 yıl içinde hastalıkla birlikte Ömer'in vücut fonksiyonları da yavaş yavaş geriledi.  Ömer, ilk olarak yürüme, konuşma ve görme gibi yetilerini kaybetti ve yatağa düştü.  Ömer'e rahat nefes alması için bir oksijen makinası ile balgam sökmesi ve tıkanmayı önlemesi için de bir tane de aspire cihazı alındı. Gün içinde belirli zamanlarda bu cihazlar sayesinde Ömer'in rahatlaması sağlanıyor.

SON ALTI AYDIR HORTUM İLE BESİN VERİLİYOR

Son altı aydır ise burnundan mideye kadar uzanan bir hortum (sonda) ile besin alıyor. Hastalığa yakalandığında 14 kilogram olan küçük Ömer, bugün 10 kilogram'a kadar düştü. Odasında oksijen makinesi var. Geceleri rahat nefes alabilmesi için oksijen veriliyor.

AİLENİN ÇOCUKLARINI YAŞATMA ÇABASI

Bir lokantada garsonluk yapan baba Ali Balık ile evhanımı eşi Sevda Balık, çocuklarının hayata tutunması için yoğun çaba gösteriyor. Aile, bir yandan çoçuklarının  tedavisi ve bakımıyla ilgilenirken, diğer yandan hastalıkla ilgili hem Türkiye'de hem yurtdışında araştırmalarda bulunuyor. Aynı zamanda hastalığa yakalanan Türkiye genelinde 15 çocuğun ailesiyle de irtibat kuran aile, bu ailelerle internet üzerinden mesajlaşma programı sayesinde sürekli iletişim halindeler.

"BU İLACIN BİR AN ÖNCE TÜRKİYE'YE GELMESİNİ İSTİYORUZ"

Oğluna MLD teşhisi konmasının ardından hastalıkla ilgili ve tedaviye yönelik neler yapabileceklerini öğrenmeye çalıştıklarını kaydeden baba Ali Balık, "Hastalığın tedavisinin olmadığı öğrendik. Sadece İtalya'nın Milano şehrinde bu hastalığa yönelik bir araştırma yapıldığını ve bunun deney aşamasında olduğunu öğrendik. Ama bu yarım kalmış. Şimdi Almanya'da bu hastalığa yönelik yeni bir çalışma olduğunu duyduk. Almanya'da yapılan bir ilacın bu hastalığın tedavisinde kullanabileceğini ve hastalığı tedavi etmese bile ilerlemeyi durdurmaya yönelik bir özelliği olduğunu öğrendik. Biz aileler, bu ilacın bir an önce Türkiye'ye gelmesini istiyoruz" diye konuştu.

"SAĞLIK BAKANLIĞINA YAZI YAZDIK"

"Bu hastalığın tedavisi yok ancak en azından ilerlemesini durdurabiliriz"  diyen Ali Balık, "Çocuğum gün geçtikçe eriyor. Kilo kaybı var. Görme ve yürüme fonksiyonlarını çoktan kaybetmişti. Şimdi yemeğini hortumla verebiliyoruz. Bu ilacın Türkiye'ye gelmesi konusunda BİMER (Başbakanlık İletişim Merkezi) 'e, CİMER  (Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi)' e ve Sağlık Bakanlığı'na yazı yazdık.  Bir an önce bu ilaçlar gelirse bu çocuklar ölmez" ifadelerini kullandı.

"AKCİĞERLER SÜREKLİ ENFEKSİYON KAPIYOR"

Anne Sevda Balık ise hastalığın kendilerini çok yorduğunu belirterek, oğlunun günden güne erimesini çaresizlik içerisinde izlemenin üzüntüsünü yaşadığını söyledi. Balık, "Oğlumun akciğerleri sürekli enfeksiyon kapıyor. Bu ilaçların bir an önce Türkiye'ye de getirilmesini ve bizlere verilmesini istiyoruz.

MLD HASTALIĞI HAKKINDA

MLD, merkezi ve periferik sinir sisteminde ve çeşitli dokularda galaktoserebrosid sülfat ve diğer sülfatlı glikolipidlerin aşırı birikimi ile karakterize bir hastalık. Hastalık genellikle 18. ve 24. aylarda başlıyor. Başlangıç bulguları yürüme bozuklukları, gelişmede gecikme hipertoni ya da hipotoni. Birkaç ay veya yıl sonra motor işlevlerde ilerleyici kayıp, demans, tonik nöbetler ve zeka geriliği ortaya çıkıyor. Bunları ataksi ve spastitite izliyor. Devamında uygunsuz zamanlarda ağlama-gülme ve görme kaybı gelişiyor. Son olarak hastanın beyni ya da bilinçli yönetim merkezi devre dışı kalarak omurilik tarafından yönetiliyor. Bilinçli tepki vermezler sadece ağrılı uyaranlara refleks tepkiler veriyorlarr. Yaşama süresi 6 ila 20 yaşlar arası öngörülüyor

İLAÇLAR ONAY ALIR ALMAZ REÇETE EDİLECEK

Öte yandan Avrupa ülkeleri ve ABD'de hastalığın tedavisine yönelik çalışmalar devam ederken, özellikle Alman bilim adamlarının çalışmaları neticesinde bazı ilaçların onay aşamasına geldiği öğrenildi.  Bu ilaçlar onay alır almaz hastalara reçete edilebilecek.

Görüntü Dökümü

-------------------

-Küçük Ömer'in aspire makinesine bağlı hali

-Ömer'in ağzındaki maske

-Yatağın başındaki Oksijen makinesi

-Anne babanın Ömer ile ilgilenmesi

-Ali Balık ile röp

-Sevda Balık ile röp

-Ömer'in odasında bulunan küçüklüğüne ait resimler

-Ömer'in yürüyüp koşabildiği günlere ait video görüntüler

-Genel ve detaylar

17.10.2017 - 11.54 Haber Kodu : 171017061

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha İstanbul Bülteni - 2 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

  • Amasya'da Uyuşturucu Operasyonu: 4 Şahıs Tutuklandı
    12:16 Amasya'da Uyuşturucu Operasyonu: 4 Şahıs Tutuklandı

    Amasya İl Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından yapılan aramada, şüphelilerin kullandığı araçta yapılan aramada çeşitli uyuşturucu maddeler ele geçirildi. Gözaltına alınan 4 şüpheli tutuklandı.

  • Konya'dan İzmir'e gitmek için yola çıkan 3 düzensiz göçmen Afyonkarahisar'da yakalandı
    12:15 Konya'dan İzmir'e gitmek için yola çıkan 3 düzensiz göçmen Afyonkarahisar'da yakalandı

    Afyonkarahisar İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, Sinanpaşa ilçesine bağlı Düzağaç beldesinde bir otomobili durdurarak içerisinde bulunan 4 kişinin kimlik sorgulamasını yaptı. Suriye uyruklu oldukları belirlenen 3 şahsın yurda kaçak yollardan girdikleri ve belgelerinin olmadığı tespit edildi. Şahıslar gözaltına alınırken, aracı kullanan şahıs ise göçmen kaçakçılığı suçlamasıyla gözaltına alındı. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.

  • Muş'ta Vefa Ekipleri Bayram Öncesi Yardıma Koşuyor
    12:14 Muş'ta Vefa Ekipleri Bayram Öncesi Yardıma Koşuyor

    Muş'un Bulanık ilçesinde kaymakamlık bünyesindeki 'Vefa' ekipleri, bayram öncesi en ücra köylere giderek yaşlıların evini temizliyor, ilçe merkezindeki ihtiyaç sahibi ailelere sıcak yemek ulaştırıyor. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından 'Vefa Projesi' kapsamında bayram öncesi yaşlı, engelli ve yatalak hastaların evinin temizlenmesi ve ihtiyaç sahiplerinin evlerine sıcak yemek götürülmesi için aralarında kadınların da bulunduğu 15 kişilik ekip oluşturuldu.

  • Samsun'da Hastaneye Götürülen Yaşlı Kadının İçinde Bulunduğu Otomobil, Doktora Giden Hastanın Otomobiline Çarptı
    12:13 Samsun'da Hastaneye Götürülen Yaşlı Kadının İçinde Bulunduğu Otomobil, Doktora Giden Hastanın Otomobiline Çarptı

    Samsun'un İlkadım ilçesinde, ameliyat için hastaneye götürülen yaşlı kadının içinde bulunduğu otomobil, aynı hastaneye doktora giden hastanın idaresindeki otomobile çarptı. Kazada yaşlı kadın ile eşi yaralandı. Kazayla ilgili inceleme başlatıldı.

  • Nevşehir Valiliği Himayesinde Gazze'ye Yardım Kampanyası Başlatıldı
    12:13 Nevşehir Valiliği Himayesinde Gazze'ye Yardım Kampanyası Başlatıldı

    Nevşehir Valiliği himayesinde sivil toplum kuruluşları tarafından '1 günlük kazancım Gazze'ye' sloganıyla yardım kampanyası başlatıldı. İsrail'in Gazze'ye uyguladığı katliamlar sonucunda bölgede ciddi bir gıda krizi yaşandığı belirtilerek, Ramazan ayı dolayısıyla mazlum halka destek olmak amacıyla kampanyanın düzenlendiği açıklandı. Kampanyaya destek vermek isteyen vatandaşlar, ilgili sivil toplum kuruluşlarının hesapları üzerinden yardımlarını iletebilirler.

  • Karadağ Heyeti, Bodrum Özel Çocuklar Kültür Sanat Yaşam Merkezi'ni Ziyaret Etti
    12:13 Karadağ Heyeti, Bodrum Özel Çocuklar Kültür Sanat Yaşam Merkezi'ni Ziyaret Etti

    Karadağ Heyeti, Gelişim Zorluğu Olan Engelli Çocuk ve Gençlik Merkezi'ni temsilen Bodrum Özel Çocuklar Kültür Sanat Yaşam Merkezi'ne ziyarette bulundu. Ziyarette, merkezin çalışmaları hakkında bilgi alındı.

  • İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Atatürkçü Düşünce Derneği'nin düzenlediği söyleşiye katıldı
    12:13 İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Atatürkçü Düşünce Derneği'nin düzenlediği söyleşiye katıldı

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Atatürkçü Düşünce Derneği'nin düzenlediği söyleşide beş yıllık görev süresini değerlendirdi ve çalışma azmini vurguladı.

  • Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mehmet Halis Bilden, Koyunculuğu Arttırmak İçin Hibe Desteği Verecek
    12:13 Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mehmet Halis Bilden, Koyunculuğu Arttırmak İçin Hibe Desteği Verecek

    AK Parti Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Halis Bilden, Karacadağ bölgesinde koyunculuğun arttırılması için belediye olarak hibe desteği vereceklerini açıkladı. 100 adetten az olmamak kaydıyla her sürünün yüzde 50'sini belediye olarak kendilerinin karşılayacağını aktaran Bilden, beş yıl içerisinde buradaki koyun varlığını yüzde 200 civarında arttırmayı planladıklarını söyledi.

  • Boydak Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Bekir Boydak İstanbul'da Gözaltına Alındı
    12:12 Boydak Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Bekir Boydak İstanbul'da Gözaltına Alındı

    Kayyum atanmış Boydak Şirketler Grubu'nun Yönetim Kurulu Üyesi Bekir Boydak, İstanbul'da yapılan operasyon sonucunda gözaltına alındı. Boydak hakkında 7 yıl 6 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunuyordu. İşlemleri için İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen Boydak, Fetullahçı terör örgütüyle ilişkili eylem ve faaliyetlerin deşifre edilmesine yönelik çalışmalar kapsamında gözaltına alındı.

  • Erzincan'da Ramazan Ayında Aydınlatılmış Pistlerde Gece Kayağı
    12:12 Erzincan'da Ramazan Ayında Aydınlatılmış Pistlerde Gece Kayağı

    Erzincan'da kayak severler, ramazanın kayak sezonuna denk gelmesi nedeniyle iftardan sonraki zamanlarını aydınlatılmış pistlerde geçiriyor. Ergan Dağı Kayak Merkezi'nde gece kayağı saatleri, ramazan için değiştirilerek 19.30-22.00 saatleri arasında kayak severlere hizmet veriliyor. Vatandaşlar, ramazanın bu yıl kayak sezonuna denk gelmesinden dolayı memnuniyetlerini dile getiriyor.

  • Samsun'da Kumar Oynayanlara İşlem Yapıldı
    12:12 Samsun'da Kumar Oynayanlara İşlem Yapıldı

    Samsun'da polis ekipleri tarafından yapılan denetimlerde kumar oynadıkları tespit edilen 12 şahıs ile iş yeri sahibi 2 kişi hakkında işlem yapıldı. Kumar oynayanlara idari yaptırım uygulanırken, işyeri sahipleri ise 'kumar oynanması için yer ve imkan sağlamak' suçundan adli işlem gördü. Denetimlerin devam edeceği bildirildi.

  • 47 ilaç daha geri ödeme listesine alındı
    12:11 47 ilaç daha geri ödeme listesine alındı

    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılan düzenlemeyle 36'sı yerli üretim olmak üzere 47 ilacı daha geri ödeme listesine aldıklarını duyurdu. Bakan Işıkhan, ilaçların hastaların şifa olmasını temenni ederek vatandaşlara sağlıklı bir ömür diledi.


Advertisement