Dha İstanbul Bülteni - 2 - Son Dakika
Güncel

Dha İstanbul Bülteni - 2

1- İÇİŞLERİ BAKANI SOYLU: AMERİKA BU TERÖR ÖRGÜTLERİNE SİLAH TEMİN VE HİBE ETMİŞTİR (1)İçişleri Bakanı Süleyman Soylu,"Kimin ne olduğu ne yaptığı gayet açıktır, nettir.

07.02.2018 11:21
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

1- İÇİŞLERİ BAKANI SOYLU: AMERİKA BU TERÖR ÖRGÜTLERİNE SİLAH TEMİN VE HİBE ETMİŞTİR (1)

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu,

"Kimin ne olduğu ne yaptığı gayet açıktır, nettir. Silahı veren bellidir, silahı kullanan bellidir. Silahın kime doğrultulduğu bellidir. PYD teröristtir, PKK ile de aynıdır. Amerika bu terör örgütlerine silah temin ve hibe etmiştir"

"Hepimiz tarihin çok önemli bir dönemine şahitlik ediyoruz. Aslında bu özel güvenlikler için yapmış olduğumuz eğitim dizisinin önemli sebeplerinden birisi de budur. Öngörümüz şuydu; etrafımızdaki coğrafyadaki ateş çemberini büyütecekler"

Haber: İhsan YALÇIN - Kamera: Harun UYANIK/ İSTANBUL DHA

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Bayrampaşa'daki Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Özel Güvenlik Görevlileri Eğitim Programı"na katıldı. Burada konuşan Bakan Soylu, "Birileri PYD'nin terör örgütü olduğuna ikna olmamış veyahutta elinde istihbarat yokmuş. Hani birileri 5 bin TIR silahı DEAŞ ile savaşmak için vermiş de Türkiye'nin endişe etmesine gerek yokmuş. Hani birileri güya sivil kayıplar konusunda endişeliymiş de Türkiye'de itidal çağrısında bulunuyormuş. Kafalarında hangi soru varsa cevabı işte dünkü Atme saldırısındadır. Hiç kimse bu meseleyi insanlığın geldiği nokta veya efendim Ortadoğu politikalarındaki yanlış adımlar gibi kokuşmuş ifadelerle sulandırmaya çalışmasın. Kimin ne olduğu ne yaptığı gayet açıktır, nettir. Silahı veren bellidir, silahı kullanan bellidir. Silahın kime doğrultulduğu bellidir. PYD teröristtir, PKK ile de aynıdır. Amerika bu terör örgütlerine silah temin ve hibe etmiştir" dedi.

"TARİHİN ÇOK ÖNEMLİ BİR DÖNEMİNE ŞAHİTLİK EDİYORUZ"

Bakan Süleyman Soylu sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hepimiz tarihin çok önemli bir dönemine şahitlik ediyoruz. Aslında bu özel güvenlikler için yapmış olduğumuz eğitim dizisinin önemli sebeplerinden birisi de budur. Öngörümüz şuydu; etrafımızdaki coğrafyadaki ateş çemberini büyütecekler. ve yine öngörümüz şuydu; Suriye, Irak'ta, Fas'ta, Yemen'de, Tunus'ta, Balkanlar'da yaptıklarını Türkiye'ye de aynı şekilde yansıtmak için Türkiye'nin siyasal, ekonomik istikrarını, güven ve huzurunu bozabilmek için ellerinden gelen her şeyi yapacaklar. ve bütün bunlara tedbir alabilmek; aslında atalarımızın, analarımızın, babalarımızın bize söylediği bir sözü kendimiz tekrar ispat etmek ve kanıtlayabilmek için bir değerlendirme olarak söylüyorum kendi göbeğimizi kendimizi kesebilmek için her türlü güvenlik meselemizi en ince noktasına ve teferruatına kadar bir şekilde tanzim etmeliyiz, bakmalıyız ve tekrar gözden geçirmeliyiz."

Görüntü Dökümü:

-------------------------

-Bakan Soylu'nun konuşması

-Programa katılanlar

-Programdan detaylar

-Genel ve detaylar

=================

(ÖZEL)

2- ÇOCUK ESİRGEME KURUMU BAHÇESİNDE KAZA: 1 ÖLÜ

Servis minibüsü, kadını ezdi.

Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN - İSTANBUL DHA

Kartal'da çocuk esirgeme kurumu bahçesinde servis minibüsünün ezdiği kadın çalışan hayatını kaybetti.

Olay Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na bağlı Kartal Emrullah Turanlı Çocuk Evleri Sitesi'nin bahçesinde saat 09.30 sıralarında meydana geldi.  Geri manevra yapan servis minibüsü arkasında bulunan 37 yaşındaki Elif Özdemir'e çarptı. Çocuk esirgeme kurumunda çalıştığı belirtilen Özdemir olay yerinde hayatını kaybetti. Kaza sonrası olaya şahit olan Özdemir'in çalışma arkadaşları gözyaşlarına boğuldu. Olay sonrası servis sürücüsü gözaltına alındı.

Görüntü Dökümü:

-------------

-Olay yerinden görüntü

-Servis aracı

-Yerdeki ceset

-Servis sürücüsünün görüntüsü

-Ağlayanlar

-Detaylar

07.02.2018 - 10.37 Haber Kodu : 180207027

==================

(gündüz görüntüleriyle)

3-BEYOĞLU'NDA 7 KATLI OTELDE YANGIN: 3'Ü AĞIR, 6 YARALI

Haber-Kamera: Ozan URAL- Cemil ÖZDEMİR-Soner HASIRCIOĞLU/ Hakan KAYA-Hasan YILDIRIM-İSTANBUL DHA

Beyoğlu'nda 7 katlı bir otelde çıkan yangında 3'ü ağır 6 kişi yaralandı.

Beyoğlu Hüseyinağa Mahallesi Büyükbayram Sokak'ta bulunan 7 katlı bir  otelin 4. katında saat 02.00 sıralarında henüz bilinmeyen bir

nedenle yangın çıktı. Çevredeki vatandaşlar yangını itfaiye ve sağlık ekiplerine bildirdi.  Olay yerine Beyoğlu,Fatih, Şişli, Beşiktaş itfaiye ekipleri ve çok sayıda sağlık ekibi sevk edildi. İtfaiye ekipleri alev alev yanan otele köpükle müdahele etti. Yangın, itfaiye ekipleri tarafından kısa sürede söndürüldü. İtfaiye ekipleri üst katlarda mahsur kalan yaralıları merdivenli araçla kurtardı. Yangından 3'ü ağır 6 kişi yaralandı. Yaralılar ambulanslarla çevredeki hastanelere kaldırıldı.

"HEMEN İÇERİYE DALDIM"

Yangını görüp alevlerin arasına girerek bir kişiyi kurtardığını söyleyen Ümit Sönmez, "Yangın çıktı 4. katta. Ben hemen içeriye daldım, birini kurtardım. Yabancıydı galiba. Elimden geleni yaptım, durumu çok kötüydü, ağırdı" dedi. İtfaiye ekipleri ve olay yeri inceleme polislerinin yangınla ilgili çalışması sürüyor.

"DIŞARIDAN BAĞIRIŞ SESLERİNİ DUYDUM"

Yangının yaşandığı sokakta bulunan bir otelde resepsiyon bölümünde çalışan Muhammet Kahyaoğlu ise "İçeride film izliyordum. Dışarıdan bağırış sesleri duydum. Dışarı çıktığımda otel yanıyordu. Dışarıdaki insanlarda içeriye girip içeridekileri kurtardılar. Bir ağır yaralı var diğerleri de dumandan etkilenmiş. Yaralılar hastaneye kaldırıldı" diye konuştu.

Görüntü dökümü:

-----------------

EK GÖRÜNTÜ

-Yanan binanın görüntüsü

-Muhammet Kahyaoğlu ile röportaj

-Detaylar

GEÇİLEN GÖRÜNTÜ

-Yanan otel

-Yaralıların kurtarılması

-İtfaiye ekiplerinin çalışmaları

-Yaralıların ambulanslara bindirilmesi

-Röportaj

-Olay yeri inceleme polislerinin çalışması

-Toplanan vatandaşlar

-Vatandaşların yaralılara yardım etmesi

-Genel ve Detaylar

07.02.2018 - 11.05 Haber Kodu : 180207035

07.02.2018 - 04.09 Haber Kodu : 180207012

07.02.2018 - 03.34 Haber Kodu : 180207010

07.02.2018 - 02.56 Haber Kodu : 180207009

====================

(ÖZEL)

4- SİLAHLI SOYGUNCULAR 1 DAKİKADA 35 BİN LİRALIK CEP TELEFONU BÖYLE ÇALDILAR

Haber - Kamera: Cengiz ÇOBAN - Cemil ÖZDEMİR/ İstanbul DHA

Kadıköyde bir iş merkezinin içindeki telefon bayisine giren maskeli ve silahlı hırsızlar, 1 dakikada 35 bin lira değerinde telefon çaldı. O anları güvenlik kameraları saniye saniye kaydetti.

Olay, Kadıköy'de bir telefon bayisinde sabaha karşı meydana geldi. Telefon bayisinin bulunduğu iş hanına bir otomobille gelen maskeli ve silahlı hırsızlar, önce levyelerle iş merkezinin kapısını açıp içeri girdi. Hırsızlar daha sonra hemen girişteki bir telefon bayisinin kapısını açtı.

YOLDAN GEÇEN ARAÇ VE YAYALARA ALDIRIŞ ETMEDİLER

Hırsızlar, yaklaşık 1 dakika içinde de 35 bin lira değerinde telefonu çalıp kayıplara karıştı.

Hırsızlık anı telefon bayisinin güvenlik kameraları tarafından saniye saniye görüntülerdi. Görüntülerde, hırsızların yoldan geçen yaya ve araçlara aldırış etmeden rahat hareketleri de dikkat çekti. Kamera kayıtlarını incelemeye alan polis şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı.

Görüntü Dökümü:

------------------------

GÜVENLİK KAMERASI

-Hırsızların araçla gelmesi

-İş hanına doğru yürümesi

-İş hanın kepengini açması

-İçeri girmeleri

-İçeride telefon bayinin kapısın açması

-Telefonları alarak kaçmaları

-Araca binmeleri

-Bu sırada yaya ve araçların geçmesi

-İşyerinden görüntü

-Açılan kepenk ve alarmdan görüntü

-İş hanından görüntü

07.02.2018 - 10.38 Haber Kodu : 180207028

========================

5- MAHKEMEDE ADLİ TIP RAPORUNA TEPKİ

Esenyurt'ta 5. kattan intihar ettiği iddia edilen 2 çocuk annesi kadınla ilgili Adli Tıp Kurumu raporu mahkemeye ulaştı.

Adli Tıp raporunda, kadının vücudunda 4'ü ölümcül 29 kesik bulunduğu kaydedildi. Ancak raporda, bu kesiklerin kadının kendisi tarafından meydana getirilmesinin mümkün olduğu, bu yaralardan sonra kadının  evin banyosundan veya bir odasından yürüyerek veya sürünerek balkona çıkıp intihar etmiş olabileceği belirtildi.

Rapora kadının ailesinin avukatları tepki gösterdi. Aile, olayın intihar değil cinayet olduğunu öne sürdü.

Mahkeme, kocanın tutuklu yargılandığı davada çiftin 8 yaşındaki çocuğunu tanık olarak dinledi.

Haber - Kamera: Serpil KIRKESER/ İSTANBUL DHA

Esenyurt'ta 2016 yılında 5. kattaki evinin balkonundan atlayarak intihar ettiği iddia edilen ve vücudunda 29 bıçak darbesi belirlenen  2 çocuk annesi Netice Taşdelen (31)'in ölümüne ilişkin tutuklu koca Abdulhakim Taşdelen (32) ile tutuksuz 5 kardeşinin yargılandığı davaya Adli Tıp Kurumu'nun raporu ulaştı. Raporda  Netice Taşdelen'in vücudunda 29 kesik olduğu bu kesiklerde en az 4 tanesinin öldürücü nitelikte olduğu ifade edilerek, "Hayati vücut bölgelerine hayati tehlike oluşturacak şekilde çok sayıda darbelerin maktulün kendisi tarafından meydana getirilmesinin mümkün olduğu, bu yaralardan sonra maktulün  evin banyosundan veya bir odasından yürüyerek veya sürünerek balkona çıkıp,  balkondaki korkuluğu aşıp kendisini aşağı bırakmasının mümkün olduğuna oy birliğiyle karar verildi" denildi.

Netice Taşdelen'in ailesinin avukatları da rapora tepki göstererek, "Bu cinayet ortaya çıkacaktır. Cinayete kurban gitmiş bir insanın kendisini öldürdüğü intihar ettiği savı kesinlikle doğru değildir. Biz gerçeğin ortaya çıkaracağız" dedi. Duruşmada tanık olarak dinlenen Netice ve Abdulhakim çiftinin 8 yaşındaki kızları Y.T. duruşmada 'tanık' sıfatıyla verdiği  ifadesinde de anne ve babasının olay gecesi kavga etmediğini belirterek, " Annem o gece hiç bağırmadı . Annemin ölümüyle ilgili bir sırrım yoktur" diye konuştu.

ADLİ TIP KURUMU RAPORU MAHKEMEYE ULAŞTI

Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ikinci duruşmaya tutuklu sanık Abdulhakim Taşdelen ile 5 tutuksuz sanık hazır bulundu. Mahkeme Başkanı Yakup Kukul, Adli Tıp Kurumu'na yazılan yazıya cevap verildiğini açıkladı. Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulunca hazırlanan raporda Netice Taşdelen'in vücudunda 24'ü kesici delici alet yarası olmak üzere 29 tane kesik olduğu, bu kesiklerden 4 tanesinin öldürücü nitelikte olduğu kaydedildi. Alanında uzman 8 kişilik heyetin hazırladığı raporda "Adli dosyada kayıtlı bilgiler, olay yeri inceleme bulguları, İstanbul Kriminal Polis Laboratuarı Müdürlüğü'nün raporları, otopsi bulguları ile otopside tespit edilen ve kişinin ölümüne  neden olan travmatik değişimlerin lokalizasyonları, özellikleri ve ağırlıkları birlikte değerlendirildiğinde; kişinin ölümünün kesici  delici alet yaralanması ile yüksekten düşme ile husülü mümkün genel beden travması sonucu öldüğü dikkate alındığında; düşmeye bağlı travmatik lezyonların kişi canlı iken meydana geldiği, yine sorulduğu üzere 'Hayati vücut bölgelerine hayati tehlike oluşturacak şekilde  çok sayıda darbelerin maktulün kendisi tarafından meydana getirilmesinin' mümkün olduğu, yine sorulduğu üzere 'Bu yaralardan sonra maktulün evin banyosundan veya bir odasından yürüyerek veya sürünerek balkona çıkıp, balkondaki korkuluğu aşıp kendisini aşağı bırakmasının mümkün olduğuna oy birliğiyle karar verildi" denildi.

"ANNEMİN ÖLÜMÜYLE İLGİLİ BİR SIRRIM YOKTUR"

Adli Tıp Kurumu raporunun okunmasının ardından tanık ifadelerine geçildi. Psikolog eşliğinde ifade veren Taşdelen çiftinin 8 yaşındaki çocukları tanık Y.T. "Annem öldü. Olay günü biz yatmıştık. Ben ağladım, babam geldi. Birlikte  mutfağa ve banyoya baktık. Banyoda kan ve bıçak gördük. Mutfakta bulunan çamaşır makinasına yarı atılmış vaziyette bir  battaniye gördük. Battaniyede kan vardı. Sonra balkona baktık. Balkonda babam aşağı baktığında yerde siyah bir şey görmüş Ben o gece uyumadan annem ile babam kavga etmedi. Kardeşim uyuyordu. Benim ağlayarak kalkmamın sebebi rüya görmüştüm. Bu yüzden ağlayarak kalktım. Ben ilk bakıldığında banyo ve mutfakta bir temizlik yapılığını fark etmedim. Ancak daha sonra baktığımda banyoda kan ve bıçak yoktu. Mutfakta da battaniye yoktu. Annemin ölümüyle ilgili bir sırrım yoktur. Annem o gece hiç bağırmadı. Annem okuma yazma biliyordu. Defterimin üzerindeki etiketlere annem yazı yazıyordu. Defterimin içerisindeki sayfalara yazı yazmıyordu. Annem ile babam hiç kavga etmiyorlardı. Evin ne zaman temizlendiğini bilmiyorum" dedi.

"ABLAMIN MORALİ KÖTÜYDÜ"

Tanık Sami İmre de olay gecesi ablası Netice Taşdelen ile konuştuğunu belirterek, "Ablamın morali kötüydü. Moralinin bozuk olduğunu ses tonundan anladım. Bana bir şikayette bulunmadı. Ablam ile eniştem arasında olay öncesinde 1-2 kere kavga olmuştu. Bu kavgalarına şahit olmadım. Bir keresinde ablamın gözünün altı morarmıştı, bu morluğu sorduğumda eşinin dövdüğünü söylemişti. Ben de eniştem Abdulhakim'e 'Yuvanı yıktırma' diye bir kez uyarmıştım" diye konuştu.

"TANIK BASKI ALTINDADIR"

Şikayetçi Avukatı Mesut Oruk, tanık küçük kızın baskı ve yönlendirme altında olduğunu ifade ederek, "Y.T. en azında delil karartma aşamasında suça bulaşan kişilerin etkisindedir. Bu kişilerin baskı ve  yönlendirmesi altındadır. Y.T. ifade verirken duraksayıp kendisine söylenen kurguyu hatırlamaya çalıştığını düşünüyoruz. Soruşturma aşamasındaki ifadeleri daha değerlidir. Bizde Y.T.'nin bir sırrı vardır. Bu sır faile ilişkindir" dedi. Avukat Oruk ayrıca Adli Tıp Kurumu'nun raporuna da tepki göstererek, "Bu rapora itibar edilemez. ATK raporu dosyadaki beyanlara göre hazırlanmış bir rapordur. Biz tekrar bilirkişi raporu düzenlenmesini istiyoruz. Olay yerine ait fotoğrafları mahkemeye ibraz ediyoruz.  Sunduğumuz fotoğraflar olay gününe ait fotoğraflar ve otopsiye ilişkin fotoğraflardır. Sunduğumuz fotoğraflar olayın cinayet olduğunu bize göre kanıtlayan fotoğraflardır" dedi. Sanık Abdulhakim Taşdelen'in tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

DAVANIN ARDINDAN AÇIKLAMA

Davanın bitmesinin ardından Bakırköy Adalet Sarayı önünde açıklama yapıldı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Avukatı Tuğba Torun, "Esasında kadın cinayeti olan ancak intihar süsü verilen dosyalardan bir tanesi ne yazık ki. Ülkede bu vakalara her geçen gün biraz daha fazla rastlamaya başladık. Bilirkişilerin konulara daha çok ihtiyatlı yaklaşması gerekiyor. Her ne kadar dosyada toplam 29 bıçak darbesi içinde 11 tanesi öldürücü darbe olduğuna ilişkin bir rapor var ise de sonradan gelen rapor ile bu darbelerin çok daha azının öldürücü olduğuna ilişkin bir rapor geldi. 29 yerinden bıçaklanmış bir kadının  kalkıp yürüyüp kendini aşağıya atabileceği yönünde bir rapor geldi. Doğrusu bu inanılır gibi değil. Bu kesinlikle hukuki anlamda  hayatın olağan akışında kabul edilebilir bir durum değildir" dedi.

Şikayetçi Ailenin avukatı Mesut Oruk da, olayın cinayet olduğunu kaydederek, dosyaya gelen bilirkişi  raporuna da itiraz ettiklerini anlattı. Avukat Oruk, "Bu cinayet ortaya çıkacaktır. Cinayete kurban gitmiş bir insanın kendisini öldürdüğü intihar ettiği savı kesinlikle doğru değildir. Biz gerçeğin ortaya çıkaracağızö ifadelerini kullandı. Şikayetçi Yami İmre de "Kardeşim kesinlikle intihar etmedi" diye konuştu.

İDDİANAME

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianameye göre 2 Aralık 2016'da meydana  gelen olay şöyle oldu: Esenyurt'ta oturan Netice Taşdelen'in (31) oturdukları binanın 5. katındaki dairenin balkonundan atlayarak intihar ettiği yönünde polise ihbarda bulunuldu. Olay yerine gelen polis Netice Taşdelen'in karın ve boyun bölgesinde birçok kesici delici alet yarası olduğunu tespit etti.

Netice Taşdelen'in oturduğu evde incelemelerde bulunan polis "Canıma kıyacağım beni affedin" ifadelerinin yer aldığı intihar notu buldu. Netice Taşdeler'in okur yazar olmaması nedeniyle intihar notu içerikli yazının Netice Taşdeler tarafından yazılıp yazılmadığı belirlenemedi. Adli Tıp Kurumu Netice Taşdelen'in vucudunda 29 adet  kesici delici alet yarası olduğunu, bu yaralardan 11 tanesinin öldürücü nitelikte olduğu  yönünde rapor hazırladı. Olaya ilişkin ifadesi alınan Taşdelen çiftinin çocukları Y.T. de

"Olay günü herkes her yeri siliyordu" diye ifade verdi. Savcılık da soruşturma sonunda hazırladığı iddianamede

Netice Taşdelen'in bıçaklandığı yerin evin banyosu olduğunu, bıçak darbesi altıktan sonra Netice Taşdelen'nin bir süre burada  beklemiş olduğunu ifade etti. İddianamede, Netice Taşdelen'in kendini attığı iddia edilen mutfak balkonu ile banyo arasında Netice'nin buraya yürüyerek geldiğini gösterir kan izleri bulunmadığı ifade edilen iddianamede  29 bıçak yarası olan Netice Taşdelen'in kendini

atmak için geldiği balkon zemininde de kan lekeleri bulunmadığı belirtildi.  Netice Taşdelen'in ölüm sebebinin hem bıçak yaralanmaları hem de düşme sonrası beden travmasından kaynaklandığı kaydedilen iddianamede,  Netice Taşdelen'in eşi tarafından bıçaklandığı öne sürüldü. İddianamede şüphelilerin sonrasında yaralı Netice Taşdelen'i hep birlikte mutfak balkonuna kadar battaniye ile taşıdığı ve aşağı attıkları iddia edildi. Şüphelilerin maktulün ölmesine neden oldukları ve polis olay yerine gelmeden önce de suç delillerini yok ettikleri ifade edilen iddianamede Netice Taşdelen'in eşi şüpheli Abdulhakim Taşdelen hakkında "Eşi kasten öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsi istendi. Abdulhakim Taşdelen'in kardeşleri olan diğer 5 şüphelinin de "Kasten öldürme suçuna  katılmak" ve  "Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçlarından da ayrı ayrı müebbet ve 6 aydan 5'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları istendi.

SANIK : EŞİMİ ÇOK SEVİYORDUM, HERHANGİ BİR SORUNUMUZ YOKTU

Sanık tutuklu sanık Abdulhakim Taşdelen, Aralık ayında görülen ilk duruşmada olay nedeniyle mağdur olduğunu ve olayla yakından

uzaktan bir ilgisi olmadığını ifade ederek şunları söylemişti: "Ben eşimi çok seviyordum. Herhangi bir sorunumuz yoktu.

Olay günü 21.30'da eve geldim. Annemin katına çıktım, yemeği annemde yedim. Daha sonra kendi daireme çıktım.

Eşim benden önce zaten çıkmıştı. Zili çaldım, eşim kapıyı açtı. O sırada eşim kızıma ders öğretiyordu. Ondan sonra 'Meyve yer misin?' diye sordu, 'Yerim' dedim. Meyve getirdi. Eşime 'Yatalım' diye söyledim. Eşim de bana oruç tutacağını ve sahurunu yapıp öyle yatacağını söyledi. Ben de dişlerimi fırçalayıp yattım. Yattıktan sonra ne kadar yattım bilmiyorum çocuk sesi geliyordu, ağlıyordu. Eşime seslendim. Çocuk odasına geçtim kızım yatağın ortasında ağlıyordu. 'Ne oldu?' diye sordum. 'Bilmiyorum baba' diye söyledi. Banyonun kapısı kapalıydı, ancak ışığı yanıyordu. Kapısı tıkladım. Seslendim ses yoktu. Kapıyı açtım. Yerde kan vardı. Meyve bıçağı vardı. Eşim orada yoktu. Mutfağa girdim. Mutfağın ortasında bir battaniye kan içindeydi. Halının üstünde kan vardı. Perde de bile kan vardı. Kan sıçramıştı. Balkona geçtim. Sandalyenin üzerinde ayak izi vardı. Demirlerde kan vardı. Aşağı baktım, uyku sersemi olduğum için bir şeyler vardı, ancak emin değildim. Ağlayarak annemin katına indim. 'Eşim yok, banyoda kan var, bıçak var' diye anneme söyledim. Annem de ağlamaya başladı. Biladerlerim Raşit, Yunus annem ile beraber oturmaktadırlar. Onlar da bizim ağlama sesimiz ile uykudan kalktılar. Raşit, ağabeyim Abdurrahim'in dairesine gitti, ve onu kaldırdı. Cemil kardeşimi kaldırdılar. Durumu kendilerine anlattım. Bunun üzerine herkes eşimi aramaya başladı. Sonra yengem Meliha Taşdelen balkondan aşağı bakmış bağırarak 'Kendini balkondan aşağı atmış!' diye söyledi. Rahmetliyi görünce bayıldım."

Görüntü Dökümü:

--------------

Adliyeden görüntü

Yami İmre'nin konuşması,

Tuğba Torun'un konuşması

Avukat Mesut Oruk'un konuşması

Genel ve detaylar

==================================

(ek görüntülerle)

6- İSTANBUL'DA 'BİTCOİN' DOLANDIRICILIĞI OPERASYONU

Haber-Kamera: Çağatay KENARLI - İSTANBUL DHA

İstanbul'da kripto para olarak bilinen 'Bitcoin' ticareti yapan bir firmada çalışan ve farklı kişiler adına sahte hesaplar açarak çalıştığı firmayı dolandırdığı iddia edilen şüpheli tutuklandı. Yapılan operasyonda ele geçirilen paralar emniyette sergilendi.

Türkiye'de kripto para olarak bilinen 'Bitcoin' ticareti yapan 4 büyük firmadan birisi, para yatırmadığı halde, para yatırılmış gibi gösterilerek, açılan sahte hesaplar üzerinden dolandırıldığı yönünde İstanbul Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerine ihbarda bulundu.

EVİNDEKİ BİLGİSAYARLARDAN İŞLEM YAPTI YAKALANDI

Polis ekipleri, yaptığı çalışma üzerine soruşturma başlatarak firma çalışanı Aykan D.'nin, mesai arkadaşlarının sistem şifrelerini usulsüz olarak elde ettiğini, bu hesaplar üzerinden de tanıdığı 2 kişi adına, 1 milyon 500 bin lira teminat yatırmadan yatırmış gibi göstererek 'Bitcoin' aldığını tespit etti. Ekipler, Aykan D.'nin şirketteki işlemlerde dikkat çekmemek için evindeki bilgisayarlardan 15 gün boyunca giriş yaptığı ve iki hesap üzerinden kısa süreli alım satım yaparak 200 bin lira zarar ettiğini, hesaplarda kalan 1 milyon 300 bin lira olan 'Bitcoin'i de nakde çevirerek adına hesap açtığı 2 kişinin banka hesaplarına yatırtarak çektirttiğini belirledi.

EVİNDE 680 BİN LİRA BULUNDU

Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 4 Şubat'ta düzenlediği operasyonda Aykan D. ve adına hesap açılan 2 kişiyi gözaltına aldı.  Aykan D.'nin evinde yapılan aramada, 680 bin lira ele geçirildi. Öte yandan Aykan D.'nin, bir arkadaşının üzerine aldığı ve plakasını oğlunun adıyla çıkarttığı öğrenilen lüks cipe polis ekipleri el koydu. Emniyetteki işlemlerin ardından dün adliyeye sevk edilen, Aykan D. tutuklanırken, adına hesap açılan 2 kişi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

ELE GEÇİRİLENLER SERGİLENDİ

Yapılan operasyonda ele geçirilen paralar, 2 bilgisayar ve lüks cip Vatan Caddesi'nde bulunan Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü girişinde sergilenerek basın mensuplarına gösterildi.

Görüntü Dökümü

--------

EK GÖRÜNTÜ

-Sergiden görüntü

-Paraların görüntüsü

-Cipin görüntüsü

-Genel ve detaylar

GEÇİLEN GÖRÜNTÜ

POLİS KAMERASI

-Polis ekiplerinin operasyon düzenlemesi

-Evde yapılan aramalar

-Polis ekiplerinin paraları sayması

-El konulan lüks cip

-Genel ve detaylar

07.02.2018 - 11.06 Haber Kodu : 180207036

06.02.2018 - 20.06 Haber Kodu : 180206180

=====================

7- ANNESİNİ ÖLDÜRDÜĞÜ İDDİASIYLA TUTUKLANAN 16 YAŞINDAKİ A.O'NUN YARGILANMASINA BAŞLANDI

Haber: Yüksel KOÇ/ İSTANBUL DHA

Pendik'te  annesi Özlem Odabaşı'nı (35) öldürdüğü iddiası ile tutuklanan 16 yaşındaki kızı A.O.'nun yargılanmasına başlandı.

İstanbul Anadolu Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına tutuklu sanık A.O. ve avukatı katıldı. Savunması alınan A.O.'nun, olay sırasında annesinin yatağında uzandığını, çarşafı düzeltmesini söylediğini, bunu yaparken yatağın altında silah gördüğünü söylediği öğrenildi. A.O.'nun ifadesinde, silahı eline aldığı için annesinin kendisine kızdığını, silahı yerine koymaya çalışırken birden ateş aldığını, yatağın ucunda oturan annesinin yatağa düştüğünü, olayda kastının bulunmadığını kaydettiği öğrenildi.

Elinin tetiğe değip değmediğini de hatırlamadığını söyleyen A.O.'nun, hemen ambulans çağırdığını söylediği öğrenildi. Annesini babasının veya bir başkasının öldürdüğü halde suçu üstlenip üstlenmediği sorulan A.O.'nun, "Hayır, olay anlattığım şekilde oldu" dediği öğrenildi.

Tanık olarak dinlenen A.O.'nun babası C.O.'nun, işe gittiği için olay sırasında evde olmadığını, olayı görmediğini, eşi ile de problemi bulunmadığını söylediği belirtildi.

Duruşma eksiklerin giderilmesi için ertelendi

İDDİANAMEDEN

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Özlem Odabaşı'nın kızı A.O.'nun kullandığı silahla öldürüldüğü anlatılıyor. İddianamede, A.O.'nun olayı, annesinin yatak odasında yatağın altında silah bulduğunu, annesinin kızması üzerine silahı yerine koyarken silahın istemeyerek ateş aldığını söylediği, bu nedenle soruşturmanın, "Taksirle adam öldürme" suçundan açıldığı belirtiliyor.

İddianamede, olay yeri inceleme tutanağı, dosya içine konulan CD ile CD'den çıkartılan fotoğraflara göre Özlem Odabaşı'nın ellerinin yastığın altında olduğu, bu nedenle uyurken vurulduğu, soruşturmaya bu nedenle, "Kasten adam öldürme" olarak devam edildiği bilgisine yer veriliyor.

İddianamede A.O.'nun, "Üst soydan yakın akrabayı kasten öldürme" suçundan 18 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması isteniyor.

Görüntü Dökümü: (ARŞİV)

-----------------------

-Sokaktan görüntü

-Binadan görüntü

-Komşuları ile röp.

-Fotoğraf

07.02.2018 - 11.06 Haber Kodu : 180207037

=====================

8- İSTANBUL'DA UYUŞTURUCU OPERASYONLARI KAMERADA (1)

Haber: Çağatay KENARLI-İSTANBUL DHA

İstanbul Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından farklı tarihlerde yapılan uyuşturucu operasyonları polis kameraları tarafından görüntülendi. Polis ekiplerinin bonzai, eroin ve hint keneviri gibi uyuşturucu maddeleri bulması kameralar tarafından kaydedildi.

Görüntü Dökümü:

--------------

POLİS KAMERASI

-Polis ekiplerinin yaptığı operasyonlardan görüntü

-Ekiplerin uyuşturucu maddeleri bulması

-Genel ve detaylar

07.02.2018 - 11.04 Haber Kodu : 180207034

=====================

9- İSTANBUL BOĞAZI'NDA SİS

Haber: Hakan KAYA- Kamera: Hasan YILDIRIM/İSTANBUL DHA

İstanbul Boğazı'nda ve bazı bölgelerde sabaha karşı sis etkili oluyor. Sis nedeniyle boğazda görüş mesafesi düştü. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü görünmez hale geldi. Köprü üzerindeki araçların sis farlarını yakarak ilerlediği görüldü. Yüksek binaların tepe kısımları da sisin içerisinde kayboldu.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-FSM köprüsünden görüntü

-Boğazdaki sisten görüntü

-Trafikten görüntü

-Yüksek binaların tepelerinde oluşan sis

-Genel ve detaylar

07.02.2018 - 09,15 Haber Kodu : 180207015

======================

Kaynak: DHA

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement