Dha İstanbul Bülteni - 2

1- MALİYE BAKANI AĞBAL: HERKES ŞİKAYETÇİ, BİZ DE ŞİKAYETÇİYİZ

* Maliye Bakanı Naci Ağbal,

" (KDV reformu)  Katma değer vergisinden memnunum diyen bir tane Allah'ın kulu yok. Herkes şikayetçi, biz de şikayetçiyiz. Biz, kendi açımızdan baktığımızda para toplayamıyoruz"

"Sistemde ciddi yapısal sorunlar var. Sistem bu haliyle sürdürülebilir değil, yatırımın, üretimin, istihdamın önünde ciddi bir engel oluşturuyor"

Haber - Kamera: Enver ALAS - İstanbul/ DHA

Maliye Bakanı Naci Ağbal,   Katma Değer Vergisi (KDV) reformu kapsamında ihracatçıların görüşlerini almak ve yapılacak çalışmalar hakkında fikir alışverişinde bulunmak üzere ihracatçılarla bir araya geldi.

Türkiye İhracatçılar Meclisi(TİM)'nin Yenibosna'daki merkezinde düzenlenen 'Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı'na katılan Naci Ağbal, burada yaptığı konuşmada, 32 yıldır yürürlükte olan KDV kanunundan önemli şikayetler olduğunu söyledi. Mevcut sistemin karmaşık bir sistem olduğunu belirten Bakan Ağbal, "Aslında KDV, tüketimi vergilendiren bir vergi olması gerekir. Ancak uygulana geldiği şekliyle mevcut kanunun yapısına bakıldığında tüketimi değil üretimi, yatırımı, işletmeleri, ihracatı vergilendiren bir vergiye dönüşmüş" diye konuştu.

"REEL SEKTÖRÜN DEVLETTEN 140 MİLYAR LİRAYI AŞAN BİR KDV ALACAĞI VAR"

Yürürlükteki KDV yasasıyla işletmelerin, devlette birikmiş ciddi alacakları olduğuna dikkat çeken Ağbal, "Yani biz, bir hayli de borçluyuz. Çalışmalar sırasında bunu da gördük. 140 milyar lirayı aşan bir KDV alacağı reel sektörün devletten var" dedi.

"HERKES ŞİKAYETÇİ, BİZ DE ŞİKAYETÇİYİZ"

Naci Ağbal, KDV sisteminin zaman içerisinde gittikçe karmaşıklaştığından bahsederek sistemin olumsuzlukları üzerine şunları söyledi:

"Oran yapıları, farklı farklı oranlar ve bu oranların meydana getirdiği kayıtdışılık, piyasadaki rekabeti bozucu etkileri... Yani katma değer vergisinden memnunum diyen bir tane Allah'ın kulu yok. Herkes şikayetçi, biz de şikayetçiyiz. Biz, kendi açımızdan baktığımızda para toplayamıyoruz. Az sayıda firmadan KDV topluyoruz milyonun üzerindeki işletme neredeyse hiç KDV ödemiyor. Demek ki sistemde ciddi yapısal sorunlar var. Sistem bu haliyle sürdürülebilir değil, yatırımın üretimin istihdamın ve üretimin önünde ciddi bir engel oluşturuyor. Özellikle mevcut KDV sistemi yerli üretimin aleyhine çalışıyor. Yani ithalat yapmak daha cazip. Bir ihracatçı, ihracat yapacağı malın bir kısımın içeriden  mi alsın dışarıdan mı getirsin? Dışarıdan getirmek, mevcut KDV sistemine göre daha karlı. Dolayısıyla bütün bunları gördüğümüz noktada dedik ki, 32 yıldır bir kanunun reforma tutulma zamanı gelmiştir"

Maliye Bakanı Ağbal, gerçekleştirecekleri KDV reformunu bakanlık olarak tek başına hazırlamayacaklarını bu konuda sivil toplum örgütlerine çağrı yaparak onlardan görüşlerini yansıtan sunum ve rapor alacaklarını ifade etti. Ağbal, "Yakın zaman önce Vergi Konseyi'nden ve TÜSİAD Çalışma Grubu'ndan bu konuda bir sunum aldık. Önümüzdeki günlerde Ankara ve İstanbul Sanayi Odaları'ndan bir sunum alacağız. İnşallah birkaç ay içerisinde bunları toparladıktan sonar bütün bu çalışmaların bulgularını masaya koyacağız. KDV reformunu yapacaksak, sizlerle birlikte nasıl yapacağımızı kararlaştıracağız" şeklinde konuştu.

BÜYÜKEKŞİ: KDV KANUNUNDA DEĞİŞİKLİKLER YAPILMASI KONUSUNDA BAKANLA MUTABIKIZ

Toplantıda konuşan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi de ihracatın desteklenmesi ve yabancı yatırımcıların Türkiye'ye çekilebilmesi için KDV kanununda değişlikler yapılması konusunda bakanla mutabık olduklarını dile getirdi. Büyükekşi, "Biz de bu maksatla hazırladığımız raporda, ihracatçılarımızın yaşadığı zaman kaybının önüne geçecek, nakit akışını hızlandıracak, ekonominin kayıt altına alınmasını teşvik edecek önerilere yer verdik. Ayrıca, ihracatçılarımızın bu konudaki beklentilerini de aktardık" ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü

---------------------

-Naci Ağbal'ın salona gelişi

-Toplantıya katılanlar

-Bakanın konuşması

-TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi'nin konuşması

-Genel ve detaylar

20.07.2017 - 12.28 Haber Kodu : 170720068_

====================================

2- AĞBAL: ENFLASYONA SEBEP OLABİLECEK HERHANGİ BİR VERGİ ARTIŞINI ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE YAPMAYACAĞIZ

Maliye Bakanı Naci Ağbal,

"Özellikle enflasyona sebep olabilecek herhangi bir vergi artışını önümüzdeki dönemde yapmayacağız. Dolaylı vergiler üzerinden fiyat ayarlamalarına neden olacak ve bu yolla enflasyonu yukarıya çekecek bir vergisel düzenlememiz olmayacak"

Haber - Kamera: Enver ALAS, İSTANBUL/ DHA

Maliye Bakanı Naci Ağbal, Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin Yenibosna'daki merkezinde düzenlenen 'Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı'na katıldı.

Toplantının basına açık kısmında konuşan Naci Ağbal, ekonomide 2016 yılının çok zorlu geçtiğini ve bozulan morallerin 2017'de art arda açıklanan verilerle düzeldiğini söyledi. Ağbal, "Son bir buçuk yıl çok zor oldu. Yani hatırlıyorum, Kasım ve Aralık aylarında moraller o kadar iyi değildi. Olumsuz bir beklentiler ve sıkıntılar vardı. Açıkcası hükümet olarak  biz bunlarla ilgili neler yapabiliriz diye gece ve gündüz çalıştık. Ekonomide canlanmayı sağlamak için çok önemli kararlar aldık. Bugün görüyoruz ki Allah'a şükürler olsun, 2017 Ocak ayından itibaren ekonomide birçok gösterge arka arkaya olumlu gelmeye başladı. Moraller düzeldi, daha da iyi olacak" dedi.

"MİLLİ GELİR 2017'NİN İLK ÇEYREĞİNDE İSE YÜZDE 5 ARTTI"

Naci Ağbal, 2017 yılında büyüme rakamlarının yüzde 5 civarında yakalanacağını öngürdüklerini ifade etti. Büyümeye ihracattan 2,2 puanlık çok önemli bir katkının geldiğini vurgulayan Bakan Ağbal şunları söyledi:

"Türkiye'nin yüksek büyüme oranlarına ihtiyacı var. İhtiyaçlarımıza göre bizim en asgari yüzde 5 ila 6 büyümemiz lazım. Bu büyümeyi de daha çok yatırım ve ihracata dayandırmamız ve sürdürülebilir olması lazım. 2017'de ihracatta ilk çeyrekte ortaya çıkan rakamlara göre gayet güzel gidiyor. Orta vadeli programda öngördüğümüz ihracat hedefimizi yakalayabileceğimizi hatta aşabileceğimizi görüyoruz. Milli gelir 2016'nın son çeyreğinde yüzde 3,5 arttı. 2017'nin ilk çeyreğinde ise yüzde 5 arttı. Bu bizim için son derece sevindirici. Çünkü 2017'nin ilk çeyreğinde Türkiye yüzde 5 büyürken OECD (Ekonomik İşbirliği Kalkınma Örgütü) ortalaması yaklaşık yüzde 2,6, AB (Avrupa Birilği) ortalaması yüzde 2,1'dir. Dolayısıyla Türkiye OECD ve AB ülkeleri arasında 2017 ilk çeyrek büyümesi itibarıyla gerçekten başarılı bir performans gösterdi."

"İMALAT SANAYİSİNDE KAPASİTE KULLANIM ORANI 2009'DAN BU YANA EN YÜKSEK SEVİYEDE"

Ekonomide son dönemde arka arkaya gelen rakamların yüzleri güldürdüğüne vurgulayan Ağbal, üretimin çarklarının döndüğüne dikkat çekti. Ağbal, "Sanayi endeksi verileri açıklandı; gayet iyi durumda. İmalat sanayisinde kapasite kullanım oranı 2009'dan bu yana en yüksek seviyede, yani yüzde 79'da.  PMI endeksleri arka arkaya gayet iyi geliyor. Beyaz eşyada, mobilyada, konutta vergi indirimleri yaptık. Onların çok güzel geri dönüşlerini alıyoruz. Mobilyada Şubat-Mayıs döneminde satışlar bir önceki yıla göre yüzde 23 arttı. Beyaz eşyada ise aynı dönemde satışlar bir önceki döneme göre yüzde 35 arttı. Bu rakamlar bizim için çok önemli" dedi.

"NE YAPIP EDİP ENFLASYONU TEK HANELİ DÜŞÜK SEVİYELERE GETİRMELİYİZ"

Naci Ağbal, önemli bir konunun da enflasyon olduğunu belirterek, "Ne yapıp edip enflasyonu tek haneli düşük seviyelere getirmemiz gerekiyor" dedi.

Bakan Ağbal, "Enflasyonun büyüme üzerinde ekonomik öngörüler ve birçok yatırım, üretim üzerinde ne kadar olumsuz etkisi olduğunu 1990'lı yıllardan biliyoruz. Şu anda Merkez Bankamız enflasyon tek haneli, sürdürülebilir seviyelere gelene kadar sıkı para politikasına devam etme kararı içerinde. Maliye politikası kanalından biz para politikasına destek vermeye devam edeceğiz. Özellikle enflasyona sebep olabilecek herhangi bir vergi artışını önümüzdeki dönemde yapmayacağız. Dolaylı vergiler üzerinden fiyat ayarlamalarına neden olacak ve bu yolla enflasyonu yukarıya çekecek bir vergisel düzenlememiz olmayacak" diye konuştu.

"MALİYE POLİTİKASINI AKTİF ŞEKİLDE KULLANIYORUZ"

Kamu maliyesi alanında bir süredir genişlemeci maliye politikası uyguladıklarını ifade eden Bakan Ağbal, "Zaman zaman bütçe açıklarının arttığı ifade ediliyor. Doğru. Biz o parayı aldık ihracatçıya, üreticiye, yatırımcıya, istihdam edene verdik. 2016'nın ikinci yarısından başlayarak, özellikle ağustos ve eylül aylarından başlayarak uygulamaya koyduğumuz teşvik paketleriyle, destek paketleriyle ekonomide canlanmaya destek vermek üzere maliye politikasını aktif şekilde kullanıyoruz. Maliye politikasının içeriğine baktığınızda biz hep ekonominin arz tarafını destekleyecek araçları kullanıyoruz. Hiçbir zaman için doğrudan doğruya ekonominin talep tarafında sosyal kesimlere kaynak aktararak, gelirlerini artırarak bir genişlemeci maliye politikası izlemedik" şeklinde konuştu.

Toplantı konuşmaların ardından basına kapalı olarak devame tti.

Görüntü Dökümü

----------------

-Bakan Ağbal'ın konuşması

===================================

3- AVUKATLARDAN ADLİYE SARAYINDA 16. 'ADALET NÖBETİ'

Hayati KILIÇ - İstanbul DHA

İstanbul Barosu avukatları Cumhuriyet Gazetesi soruşturması kapsamında tutuklanan gazete avukatlarının serbest bırakılması için başlattıkları "Adalet Nöbeti"nin 16. haftasında Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda bir araya geldi.

Cumhuriyet gazetesi soruşturmasında tutuklanan avukatlar Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyeleri Bülent Utku ve Mustafa Kemal Güngör'ün serbest bırakılması talebiyle her hafta Perşembe günü eylem yapan avukatlar 16. haftada bir araya geldiler. İstanbul Adalet Sarayı'nın "Atrium alanında" saat 11.00'de toplanan avukatlar, bir süre sessizce bekleyerek eylem yaptı.

Ellerinde "Savunmaya Özgürlük" dövizleri ve tutuklu avukatların fotoğrafları olan avukatlar adına Müşir Kaya Canpolat ve Tülay Ateş bir açıklama yaptı. Avukat  Tülay Ataşe yaptığı açıklamada "Bugün adalet nöbetinin 16. haftasındayız. Cumhuriyet gazetesinin avukaları  Akın Atalay, Bülent Utku, Mustafa Kemal Güngör 250 günü aşkın sür edir tutuklular. Adalet nöbetinde avukatlar 16 haftadır, avukatlık yasasının kendilerine verdiği görev ve sorumlulkla arkadaşları başta olma üzere, Cumhuriyet gazetesi yazar ve yöneticileri, Türkiye'de ki diğer gazeteci, yazar, akademisyen, milletin vekilleri, millet iradesinin seçtiği belediye başkanları ve diğer haksızlığa uğrayan tüm insanlar için ses olmaya çalıyıyoruz" dedi.

Görüntü Dökümü

--------------

-Açıklama yapan avukatlar

-Ellerinde dövizlerle bekleyen avukatlar

-Genel detay görüntüler

=============================

4 - 4 YILDIR ARANAN "SURİŞ"   YAKALANDI

Evinden 270 çalıntı pasaport çıktı

Haber: İhsan YALÇIN - Kamera: İstanbul DHA

Türkiye'ye yasadışı yollarla giren göçmenler ile FETÖ ve DEAŞ gibi çeşitli terör örgütlerinin firari üyelerine sahte pasaport temin ettiği öne sürülen 'Suriş' kod adlı Iraklı Hussein K.A.A., İstanbul'da yakalandı. 4 yıldır aranan Iraklının evinde çeşitli ülkelere ait 270 çalıntı pasaport ele geçirildi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, göçmen kaçakçılığı suçlarından uzun süredir aranan 'Suriş' kod adlı Iraklı Hussein K.A.A.'yı Fatih'te düzenlenen bir operasyonla yakaladı. Iraklının Bakırköy'deki evinde yapılan aramalarda ABD, Almanya, Belçika, Kanada, Avusturya ve İngiltere'nin de aralarında olduğu 24 farklı ülkeye ait 270 çalıntı pasaport ve 21 adet boş vize ele geçirildi. Pasaportlardan büyük bir kısmının İnterpol'ün çalıntı duyurusu yaptığı belgeler olduğu anlaşıldı.  Sahte pasaport karşılığı10 bin doların üzerinde para aldığı kişiler arasında kaçak göçmenler ile  DEAŞ ve FETÖ gibi çeşitli terör örgütlerinin firari üyelerinin bulunduğu kaydedildi. Hussein K.A.A. emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Görüntü Dökümü:

----------------------

Polis Kamerası

/////////////////////////

-Operasyon anı

-Şüphelinin gözaltına alınması

-Evde yapılan aramalar

-Ele geçen çalıntı pasaportlar ile boş vizeler

20.07.2017 - 13.24 Haber Kodu : 170720086

=======================================

5- UN PAKETLERİNDEN UYUŞTURUCU ÇIKTI

Haber: İhsan YALÇIN - Kamera: İhsan YALÇIN/ İstanbul DHA

İstanbul Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri uyuşturucu tacirlerine yönelik Bahçelievler, Bağcılar ve Fatih'te gerçekleştirilen operasyonlarda eroin, kokain, esrar, hint kenerviri, metamfetamin gibi uyuşturucu maddeler ele geçirildi.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Uyuşturucu ile Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 4 gün önce Bahçelievler ile Bağcılar'da 2 ayrı adrese baskın düzenledi. Evlerde yapılan aramalarda; 3,5 kilogram hint keneviri, 2,5 kilogram eroin, 2 kilo 185 gram kokain, 5 kilogram esrar maddesi ile 3 ruhsatsız tabanca ve 1 pompalı tüfek ele geçirdi. Operasyonda İran uyruklu M.F.K. (25) gözaltına alındı. M.F.K. çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Uyuşturucu satıcılarına yönelik baskınların ikinci adresi de Fatih'te bir depoya oldu. Burada yapılan aramalarda ise un paketleri içerisinde 3 kilo 340 gram metamfetamin, 2 kilogram eroin, uyuşturucu yapımında kullanılan sıvı halde kimyasal madde ile hassas terazi ele geçirildi. Polis depoda uyuşturucu imalatı yapan Irak uyruklu R.M.A.'yı arıyor.

Görüntü Dökümü:

--------------------------

Polis Kamerası

/////////////////////////

-Operasyon anı

-Yapılan aramalar

-Ele geçirilen uyuşturucu maddeler

-Genel ve detaylar

=================================

6- "CİN YAVRUSU DİYE ÖLDÜRDÜKLERİM BENİM YAVRULARIMMIŞ"

Öz çocuklarını öldüren anne, duruşmada olay gününü anlattı,

" Yeşil adam bana 'iki cin yavrusu var, onları öldür' dedi. Ben de ikisini de boğdum. Kendime geldiğimde koştum odaya. Cin yavrusu diye öldürdüklerim benim yavrularımmış"

Haber: İstanbul DHA

Bağcılar'da 6 ay önce biri 5 aylık diğeri 5 yaşındaki öz çocuklarını boğarak öldürdüğü iddia edilen Hatice Tiryaki (26) ilk kez çıktığı hakim karşısında gözyaşları içinde olay gününü anlattı. 50 yıl hapsi istenen tutuklu sanık Tiryaki "Yeşil adam bana 'iki cin yavrusu var, onları öldür' dedi. Ben de ikisini de boğdum. Kendime geldiğimde koştum odaya. Cin yavrusu diye öldürdüklerim benim yavrularımmış" dedi ve "Yeşil adamı" duruşma salonunda  tarif etti.

SANIK TİRYAKİ DURUŞMADA HAZIR BULUNDU

Bakırköy Adalet Sarayı'nda bulunan 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Hatice Tiryaki ve avukatı hazır bulundu.

"BEN ONLARI CİN OLARAK GÖRDÜM HAKİM BEY"

Sanık Hatice Tiryaki 8 yıl önce evlendiğini söyleyerek, "8 yıl boyunca eşim üzerimde baskı kurup beni kimseye yollamıyor, kimseyle görüştürmüyordu. Sonra çocuklarımız dünyaya geldi. İkisinde de astım vardı. Evimizde solunum cihazı vardı. Çocuklarım astıma yakalandıklarında geceleri nefes alamazlar diye 3 ay hiç uyumadım. Psikolojim bozuldu. Yaratıklar görmeye başladım. Cinler görüyordum. Yeşim adam geldi yanıma. Hep yanımda duruyordu. Ben çocukları öldürmek istemedim. Yeşil adam bana 'iki cin yavrusu var, onları öldür' dedi. Ben de ikisini de boğdum. Kendime geldiğimde koştum odaya. Cin yavrusu diye öldürdüklerim benim yavrularımmış. Ben onları cin olarak gördüm hakim bey. Ben çocuklarına tokat bile atmayan bir anneyim. Eşime çok söyledim beni doktora götür diye ama götürmedi. Aileme de söyleyemedim, yeşil cin söyletmiyordu, 'sus söyleme' diyordu. Olaydan önce kendimi eşarpla boğmak istedim, defalarca sıktım sıktım ama intihar edemedim. Uyuyamadığım zamanlarda kendimi camdan aşağı atmaya çalıştım ama yapamadım. İlaç alırsam çocuğumu emziremem diye hastaneye de gitmedim" dedi.

"YEŞİL ADAMI TARİF ETTİ"

Duruşma salonunda 'Yeşil Adamı' tarif eden Sanık Tiryaki "50 cm boyunda, gözleri büyük, dişleri uzun ve keskin, kambur, tırnakları kocaman, ayakları tersti. Yanımdan hiç ayrılmıyordu. İnsana benzemiyordu. İlk olarak doktor bana 'çocukların ölene kadar iyileşemeyecek' dediğinde görmüştüm. Etrafıma başka değişik yaratıklar da görüyordum. Cinleri hep görüyordum" ifadelerini kullandı.

"EŞİMİN HASTA OLDUĞUNU ANLAMADIM"

Murat Tiryaki de eşi Hatice Tiryaki'den şikayetçi olmadığını, eşinin çocuklarını çok sevdiğini söyledi. Eşi Tiryaki'nin çocuklarının hasta olmasını kafasına çok taktığını belirten Murat Tiryaki, "Eşimin hasta olduğunu anlamadım. Bana yeşil adamdan hiç bahsetmedi. Beni hastaneye götür de demedi" şeklinde konuştu. Sanık Hatice Tiryaki'nin akli dengesinin yerinde olup olmadığına dair raporun Adli Tıp Kurumu'ndan gelişinin beklenmesine karar veren mahkeme heyeti duruşmayı Ekim ayına erteledi.

İDDİANAMEDE

İddianamede 4 Şubat 2017 tarihinde şüpheli Hatice Tiryaki 5 yaşındaki Muhammed Tiryaki ile 5 aylık kızı Rabia Tiryaki'yi boğarak öldürdüğü belirtiliyor. İddianamede Hatice Tiryaki'nin "Altsoydan akrabayı kasten öldürmek" suçundan 2'şer kez  25 yıl hapis cezası isteniyor.

Görüntü Dökümü:

----------------

-Olayla ilgili arşiv görüntüler

20.07.2017 - 11.09 Haber Kodu : 170720039