Dha İstanbul Bülteni - 3

1- BOĞAZ'DA BULUNAN CESEDİN FURKAN YILDIRIM'A AİT OLABİLECEĞİ BELİRTİLİYOR

Haber: Özgür EREN - İSTANBUL DHA

İstanbul Boğazı'ndan çıkarılan cesedin 15 Temmuz 2017'de akıntıya kapılarak kaybolan 17 yaşındaki Furkan Yıldırım'a ait olduğu tahmin ediliyor.

Geçtiğimiz yıl 15 Temmuz'da İstanbul Boğaz'ında denize giren 17 yaşındaki Furkan Yıldırım akıntıya kapılarak kaybolmuştu. Furkan'ı bulabilmek için yapılan çalışmalara Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na ait bir gemi de destek vermişti. Önceki gün Boğaz'dan bir ceset çıkarıldı. Cesetteki şortun Furkan Yıldırım'ın kaybolduğu gün üzerindeki şortla benzerlik göstermesi üzerine aileye haber verildi. Adli Tıp  Kurumu'na götürülen cesete DNA testi yapıldı. Kesin sonucun yarın çıkacağı öğrenildi.

Görüntü Dökümü;:

-------------

-Furkan Yıldırım'ın kaybolduğu gün çekilen görüntüleri

-Arama kurtarma çalışmalarından görüntüler

05.04.2018 - 14.32 Haber Kodu : 180405102

==================

2- BÜYÜKÇEKMECE'DE HİDROJEN SİYANÜR DÖKÜLEN ALANDA ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR

Boğaz yanması şikayetiyle hastaneye başvuran basın mensupları ile belediye çalışanlarının yapılan kontrollerinde herhangi bir olumsuzluğa rastlanmadı.

Haber-Kamera: Enver ALAS - İSTANBUL,DHA

Büyükçekmece Kamiloba Mevkii'nde TEM otoyolu kenarındaki boş alana dökülen ve bölgede koyun ve tavukların ölümüne neden olan  hidrojen siyanür maddesinin bulunduğu toprak kepçelerle kazılarak imha ediliyor.

Hidrojen siyanürün döküldüğü alanda dün görev yapan bir grup belediye çalışanı ile basın mensubu da 'boğaz yanması' şikayetiyle başvurdukları hastanelerde, müşahede altına alındı.

Önceki gece meydana gelen olayda, AFAD ekipleri ile İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü ekipleri, yaptıkları incelemede dökülen kimyasal maddenin hidrojen siyanür olduğunu belirlemişti. Hidrojen siyanürün döküldüğü alan ve çevresinde dün başlayan temizleme çalışmaları bugün de devam etti. Büyükçekmece Belediyesi Çevre Koruma Müdürlüğü ekiplerinin yaptığı çalışmalarda bölgede hidrojen siyanürün yayıldığı alandaki toprak, kepçelerle kazıyarak imha edilmek üzere kamyonlara yükleniyor.

BOĞAZ YANMASI ŞİKAYETİYLE HASTANEYE BAŞVURDULAR

Büyükçekmece Belediyesi ekipleri ile haber amaçlı alanda bulunan basın mensupları da dün 'Boğaz yanması' şikayetiyle Beylikdüzü Devlet Hastanesi'ne başvurdu. Belediye görevlileri ve basın mensupları kontrol amaçlı olarak hastaneye yatırıldı. Geceyi hastanede geçiren 11 kişinin yapılan tahlilleri ve tetkikleri temiz çıktı.

HABER İÇİN GİDEN BASIN MENSUPLARI DA ETKİLENDİ

Geceyi hastanede geçiren gazetecilerden DHA muhabiri İhsan Yalçın, geceyi geçirdiği hastanede yaptığı açıklamada, "Önceki gün Kamiloba Mevkii'nde bir tankerden kimyasal madde boşaltıldığını öğrendik ve dün de onun haber takibi için olay yerine gittik. Biz, direk aracımızla girdik, çünkü bir güvenlik şeridi yoktu. Öyle bir şey olsaydı girmezdik. Girdikten sonra da nefes yoluyla kimyasal madde ile bir temas oldu. Boğazda yanma hissi nedeniyle hastaneye geldik. 24 saatlik müşahede altında kaldık. Tahlillerimiz temiz çıktı, birazdan taburcu olacağız" dedi.

"ÇOK YOĞUN BİR KOKU VARDI"

Hastanede bulunan gazetecilerden Star ana haber kameramanı Zafer Karakaş ise "Biz de olay yerine gittiğimizde çok yoğun bir koku vardı. Çok rahatsız olduk. Sonra güvenli bir bölgeye çıktık. Biraz boğaz yanması oldu. Muhabir arkadaşımızın ayağına da ayrıca bir çivi battı. Bunun üzerine hastaneye başvurduk. Bizi müşahede altına aldılar. Çok şükür temiz çıktık. Ancak keşke bölge bir güvenlik çemberine alınsaydı" ifadelerini kullandı. Araziye yakın bölgede bulunan bir evde yaşayanların da hastanede gerekli kontrollerinin yapıldığı belirtildi.

POLİS MOBESE KAMERALARINI TAKİBE ALDI

Öte yandan polisin olayla ilgili soruşturması devam ediyor. Deri veya plastik yapımında da kullanılabilen hidrojen siyanürün bu sektörde faaliyet gösteren bir fabrikadan çıktığı, bu atığı taşıyan tankerin de zehirli maddeyi yol kenarına döktüğü değerlendiriliyor. Polis ekipleri ise yol üzerindeki MOBESE kameralarını da inceliyor.

Görüntü Dökümü

----------------------

-Hidrojen siyanürün döküldüğü alan

-Kepçe ve iş makinaları

-Kirli toprağın kazınması

-Kamyonların taşıması

-Kimyasalın döküldüğü yol kenarı

-TEM Otoyolu kenarı

-Hastanede yatan basın mensupları

-DHA muhabiri İhsan Yalçın ile röp

-Kameraman Zafer karakaş ile röp

-Genel ve detaylar

05.04.2018 - 12.49 Haber Kodu : 180405068_

===================================

3- BEYLİKDÜZÜ'NDE HAFRİYAT KAMYONU DEVRİLDİ

Haber-Kamera: Ersan SAN - İSTANBUL DHA

Beylikdüzü'nde hafriyat kamyonu devrildi, yola dökülen toprak nedeniyle trafik aksadı.

Beylikdüzü Kavaklı Caddesi'ndeki kaza saat 11.30 sıralarında  meydana geldi. Hafriyat kamyonu sürücüsü, yol kenarına toprak boşaltmak isterken yan yatarak devrildi. Kamyon kasasındaki toprağın dökülmesiyle cadde bir süre trafiğe kapandı. Kazayı sürücü yara almadan atlattı. Dökülen toprağın kaldırılmasının ardından trafik normale döndü.

Görüntü Dökümü:

-----------

-Devrilen kamyon

-Yoldaki toprak yığını

-Ekiplerin çalışması

-Detaylar

05.04.2018 - 13.38 Haber Kodu : 180405088

======================

4- SURİYELİ REHBERE FİDYE TUZAĞI: 3 GÖZALTI

Haber: Ali AKSOYER-İSTANBUL DHA

İstanbul'da bir kadın tarafından eve çağırılıp tuzağa düşürülen Suriyeli Muhammed Ali Alabdullah (21) elleri kolları bağlanarak evde rehin alındı. Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri 3 Suriye uyruklu fidyeciyi yakalayarak gözaltına aldı

TÜRKİYE'DE YALNIZIM DİYE KANDIRDI

Taksim'de yaşayan ve Eminönü'nde turist rehberliği yapan Muhammed Ali Alabdullah'a geçtiğimiz Salı günü Suriyeli bir kadın telefon ederek Türkiye'de yaşadığını ve bazı sıkıntıları olduğunu söyleyerek yardım istedi. Sultangazi'deki adrese yardım için giden Alabdullah'ı telefonda konuştuğu kadın karşıladı. Kadın içeri giderken kapıya gelen 3 kişi Alabdullah'ı evin içine çekip elini kolunu bağladılar. Zanlılar çeşitli işkenceler yaptığı Alabdullah'ın Şanlıurfa'da bulunan bir ablasını arayıp 20 bin dolar fidye istedi. Abla parayı bulamayınca durumu İstanbul'da yaşayan amcasının oğlu İşam Alabdullah'a bildirdi. Amcaoğlu hemen durumu polise bildirdi.

AYNI GÜN AKŞAM KURTARILDI

İhbar üzerine Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği ekipleri soruşturma başlattı. Rehine Kurtarma ve Müzakere timleri Alabdullah'ın irtibatlı olduğu tüm Suriyelileri sorguladı. Polis Alabdullah'ın Türkiye'ye ilk geldiğinde ikamet ettiği Sultangazi Esentepe mahallesindeki bir evi tespit etti.  Adrese yapılan operasyonda Muhammed Ali Alabdullah kurtarılırken fidyeci iki şüpheli yakalandı. Tam polisler içerideyken üçüncü şüpheli de herşeyden habersiz eve girdi ve gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüphelilerden Mahmoud Alhajmuhammed'in cinsel istismardan daha önceden kaydının olduğu ortaya çıktı. Polis kaçırılan Alabdullah'ı amcasının oğluyla buluşturdu. O anlar polis kamerası tarafından görüntülendi.

Görüntü Dökümü

POLİS KAMERASI

-Şüphelilerin yere yatırılması

-Kelepçelenmesi

-Mağdurun kurtarılması

-Yakını ile sarılması

-Detaylar

05.04.2018 - 14.30 Haber Kodu : 180405101

=====================

5- ATATÜRK HAVALİMANI'NDA UYUŞTURUCU OPERASYONU

Haber: Çağatay KENARLI-İSTANBUL DHA

İstanbul Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri Atatürk Havalimanında yaptığı 2 operasyonda 15 kilo uyuşturucu ele geçirdi. Operasyon kapsamında yabancı uyruklu 2 kişi gözaltına alındı.

İstanbul Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, yurtdışından Türkiye'ye uyuşturucu madde getirileceği bilgisi üzerine çalışma başlattı. Polis ekipleri 23 Mart'ta düzenlediği 2 ayrı operasyonda Etiyopya'nın başkenti Addis Ababa'dan gelen İsviçre uyruklu F.A.(58) ve Etiyopya uyruklu A.Y.T.(20)'nin davranışlarından şüphelelerek takip etmeye başladı. Polis ekipleri yabancı uyruklu şüphelilerin pasaport kontuarından geçmelerinin ardından gözaltına aldı. Şüphelilerin valizlerinde yapılan incelemede toplam 15 kilo 92 gram khat ele geçirdi. Emniyetteki işlemleri tamamlanan yabancı uyruklu 2 şüpheli sevk edildikleri adliyede çıkartıldıkları mahkeme tarafından tutuklandı.

UYUŞTURUCULARIN BULUNMASI POLİS KAMERASINDA

Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin havalimanında F.A. ile A.Y.T.'yi gözaltına alması ve şüphelilerin valizlerinde yapılan aramalar polis kameralarına yansıdı.

Görüntü Dökümü

----------

POLİS KAMERASI

-Şüphelilerin gözaltına alınması

-Valizlerde bulunan uyuşturucuların bulunması

-Genel ve detaylar

05.04.2018 - 14.33Haber Kodu : 180405103

=======================

6- "FETÖ'NÜN RESTORANI" DAVASINDA 2 TAHLİYE

Haber: Ümit TÜRK -İSTANBUL DHA

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ)'nün gizli toplantılarının yapıldığı ve toplanan himmetlerin şirket geliriymişim gibi sisteme aktarıldığı iddia edilen Maltepe'deki "Pinhan Restaurant"ta ilişkin 7'si tutuklu 12'si firari 45 sanığın yargılandığı davada mahkeme, 2 sanığın tahliyesine karar verdi.

İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmada sanıklar ile avukatları savunmalarını yaptıktan sonra mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Mahkeme heyeti, sanıklar Hasan Çelik ve Hüseyin Çelik'in tutuklu kaldıkları süre, mevcut delil durumu, suçun vasıf ve mahiyetinin değişme ihtimalini dikkatte alarak adli kontrol hükümleri uygulanarak tahliyesine karar verdi.

EV HAPSİ VERİLDİ

Heyet, adli kontrol kapsamında serbest kalan sanıklar hakkında yurt dışına çıkış yasağı koyulmasına ve elektronik kelepçe takılmasına hükmetti. 5 tutuklu sanık hakkında ise mevcut delil durumu, Bylock kullancısı olması, havaalanı giriş-çıkış kayıtları, dijital malzemelerin dökümleri ve HTS kayıtlarını dikkate alan heyet, sanıkların bu hallerinin devamına karar verdi.

Mahkeme heyeti, firari 12 sanık hakkında ise haklarında çıkarılan yakalama kararının devamına hükmetti. Diğer eksiklerin giderilmesine karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, kayyum atandıktan sonra kapanan Maltepe'deki Pinhan restoran sahipleri Ahmet Çelik, Ali Çelik, Hızır Güngör, Ahmet Çelik ve Vedat Köprülü'nün de bulunduğu 45 kişi sanık olarak yer alıyor.

139 sayfalık iddianamede, emniyet müdürlüğünü birden fazla kişinin arayarak Maltepe sahilinde işletilmekte olan Pinhan Restaurant Cafe'nin  "FETÖ'nün gizli toplantılarının yapıldığı, karargah olarak kullanıldığı, burada himmet ve diğer gelirlerin sanki şirketin gelirleriymiş gibi sisteme sokulduklarını beyan ederek ihbarda bulundukları" belirtildi. Bu ihbarlar üzerine 11 Eylül 2015'te Pinhan Restoran'ın arka kısmında park halinde bulunan bir kamyonet içerisinde yapılan aramada, bir kısım tediye fişlerinde cari olarak ödendikleri ibaresi bulunduğu, bir kısım tediye fişlerinde ise örgütün önemli kişilerinin ya da önemli toplantılarının olduğu bölümlerde "Ödenmez" yazılarının yetkilerinin imzalarıyla mevcut olduğu, "Mini kasa" isimli belgede ise himmet hesabının tutulduğu, kimden ne kadar alındığı, kime ne kadar verildiğinin belirlendiği, özellikle Mısır'da örgüt adına yapılan okulun tüm bilgi, belge, döküman ve harcama belgelerinin sanki bu kafe-restoranda bir muhasebeci gibi saklandığı kaydedildi.

8 ŞÜPHELİYE AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTEMİ

İddianamede, şüpheliler Ali Çelik, Ahmet Çelik, Hızır Güngör, Vedat Köprücü, Uğur Akkoç, Bekir Çelik ve 15 Temmuz darbe girişiminin ardından sahte pasaportla Bulgaristan'a giden daha sonra Türkiye'ye teslim edilen Hasan Çelik ile Hüseyin Çelik'in "Anayasal Düzeni Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs Etme" suçundan ağırlaştırılmış mübbet hapisle cezalandırılmaları istendi. Şüpheliler Ahmet Çelik, Ali Çelik, Hızır Güngör, Vedat Köprücü, Aziz Özdemir, Faik Toklucu, Salih Aydın ve Uğur Akkoç'un "Silahlı terör örgütü yöneticisi olmak", "Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanuna Muhalefet" suçlarından 22,5 yıldan 37'şer yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları talep edildi. Diğer tüm şüpheliler hakkında "Silahlı terör örgütüne üye olma" ve "Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanuna Muhalefet" suçlarından 30 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları talep edildi. Ayrıca şüpheliler Hasan Çelik ve Hüseyin Çelik'in aralarında bulunduğu 4 kişi hakkında "Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" suçundan da 10,5 yıla kadar hapis cezası istendi. Şüphelilerden 17'si hakkında "Örgüt propagandası yapmak suçundan" 7,5 yıla kadar; aralarında firari şüpheliler Ali Çelik, Ahmet Çelik, Vedat Köprücü, Mehmet Barut ve Ömer Barut'un da bulunduğu 7 şüpheli hakkında ise "Nitelikli dolandırıcılık" suçundan 10,5 yıla kadar hapis cezaları istendi.

======================

7- 53'ÜNCÜ ADALET NÖBETİNDE  TUTUKLU AVUKATLARIN AVUKATLAR GÜNÜ MESAJLARI OKUNDU...

Haber-Kamera: Özden ATİK/ İstanbul, DHA

Cumhuriyet Gazetesi davasında tutuklu bulunan avukat Akın Atalay'ın serbest bırakılması için her hafta gerçekleştirilen Adalet Nöbeti'nin bu hafta 53'üncüsü tutuldu. 5 Nisan Avukatlar Günü'ne denk gelen nöbette, tutuklu avukatlar Sezin Uçar, Özlem Gümüştaş ve Selçuk Kozağaçlı'nın tutuklu bulundukları cezaevinden yolladıkları mesajlar okundu.

Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda Cumhuriyet Gazetesi davası kapsamında tutuklu bulunan avukat Akın Atalay'ın serbest bırakılması için avukatlar, açıklama öncesinde adliyenin atriumunda toplandı. Themis heykellerinin altında bir süre nöbet tutan avukatlar, daha sonra adliyenin önünde basın açıklaması yaptı. Cumhuriyet Gazetesi davası sanıklarından karikatürist Musa Kart ile avukatlar Mustafa Kemal Güngör ve Bülent Utku'nun da bulunduğu açıklamaya, Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu da destek verdi.

BARO BAŞKANI MEHMET DURAKOĞLU AÇIKLAMA YAPTI

Grup adına açıklamayı İstanbul Barosu Başkanı avukat Mehmet Durakoğlu yaptı. Durakoğlu, "5 Nisan 1878 tarihi İstanbul Barosu'nun kuruluş gününü ifade ediyor. İstanbul Barosu bu yıl, 140. yılını kutluyor. Aynı zamanda 140 yıllık bir hukuk mücadelesinin adı bu. Bugün buradan bütün meslektaşlarımın avukatlar gününü kutluyorum. Ne kadar buruk olsak da mesleğimize ilişkin biriktirdiğimiz değerler ne denli aşındırılmış olsa da, avukatlığa özgü hiç tükenmeyen umutlarımızın diri tutulması uğruna kutluyoruz günümüzü" dedi. Durakoğlu konuşmasını, "Bugün 5 Nisan, avukatlar günü. Bugün artık adalet talep etsin istiyoruz halkımız. Yargımız bağımsız ve tarafsız olsun. Hukukun üstünlüğü egemen olsun istiyoruz. Biz hukuk devleti istiyoruz. Halkımızı da yanımızda istiyoruz" diyerek bitirdi.

Daha sonra Akın Atalay, Sezin Uçar, Özlem Gümüştaş ve Selçuk Kozağaçlı'nın tutuklu bulundukları cezaevinden yolladıkları Avukatlar Günü mesajları okundu. Avukat Akın Atalay'ın Silivri Cezevi'nden yolladığı mesajı avukat Gülsüm Som okudu. Atalay mesajında, "Haksızlık ve adaletsizlik karşısında susmayan ayağa kalkan insan, uygar insandır. Avukatlar için yalnızca insani ve ahlaki bir sorumluluk olmakla kalmayıp aynı zamanda mesleki bir gereklilik ve ödevdir. Avukatlık mesleği, kişiler arasındaki uyuşmazlıkların hukuki anlamda çözülmesini birbirlerinden olan hak ve alacaklarını takip ve elde edilmesini yardımcı olmasından ibaret bir meslek değildir. Toplumda hakkın, hukukun üstün ve egemen kılınması adaletsizliklerle mücadele edilmesi insan hakları ve özgürlüklerinin korunması da mesleğin ilgi ve sorumluluk alanındadır" yazdı. Ardından Akın Atalay adına eşi Adalet Dinamet'e çiçek verildi. Açıklamanın ardından grup dağıldı.

Görüntü Dökümü:

-----------------

-Mehmet Durakoğlu açıklama

-Akın Atalay'ın mesajının okunması

-Diğer avukatların mesajının okunması

-Genel ve detaylar

05.04.2018 - 13.36 Haber Kodu : 180405087

====================

8- HDP'LİLERDEN NÜKLEER SANTRAL PROTESTOSU

Haber: Cansel KİRAZ, Zeki GÜNAL Kamera: Harun UYANIK

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ekoloji Komisyonu, Mersin'de temeli atılan Akkuyu Enerji Santrali'ni Maçka Parkı'nda yaptıkları basın açıklaması ile protesto etti.

HDP İstanbul İl Yöneticisi Hunav Altun basın açıklamasında, "2010 yılında Rusya ile Türkiye arasında başlayan Türkiye'de Nükleer santral yapma projesi yaşama geçirilmeye çalışılıyor. Bizler meslek örgütleri, Türkiye Barolar Birliği, siyasi partiler, ekoloji örgütleri, kent mücadelelerinde buluşan demokratik kitle örgütleri birlikte nükleer santralin kurulmasının karşısında Danıştay'a dava açtık. Danıştay ne yazık ki hukuki değil, siyasi karar verdi ve davaları reddetti" dedi.

Altun, "10 Ekim 2016'da Mersin Büyükşehir Belediyesi meclisinde Akkuyu Nükleer Santral'in işaretlendiği 1/1000 ölçekli Mersin Çevre Düzeni Planı oylanıp DBP meclis üyelerinin şerh oyu ile onaylandığında ve 11 Ekim Erdoğan- Putin arasındaki görüşme ve "Türk Akımı Doğalgaz Boru Hattı Projesi" anlaşması sonrasında buna izin vermeyeceğimizi açıklamıştık. Ne Akkuyu'ya, ne Gerze'ye, ne İğneada'ya ne de başka bir yere; bu topraklara nükleer santral yapamayacaksınız Dünyanın pek çok yerinde toplumsal katliamlara neden olan nükleere izin vermeyeceğiz" ifadelerini kullandı.

Öte yandan HDP Ekoloji Komisyonu Üyesi Beyza Üstün, Büyükçekmece'de bir araziye siyanür dökülmesi ile ilgili olarak, " Bu yeni değil aslında. Tuzla'yı hatırlarsınız herhalde. Tehlikeli atıkların gömülerini hatırlarsınız. Benzerini bugün Büyükçekmece yaşadı. Bu konuda yaşanan uzmanlar alanda tespite gidecekler. Kaynağını bilmiyoruz ama bildiğimiz bir şey var. Bu atıkları yapan üretimler bellidir, sorumlular da bellidir istenirse bulunur. Bu atıklar tehlikelidir, anında görülür hemen gittiğinizde oradaki canlı ölümlerine tanıklık edeceksiniz. Atıldıktan sonra önlenmesi çok zordur. Tıpkı Akkuyu'daki gömü sahalarına atılacak olan radyoaktif atıklar gibi bunları ne görebilirsiniz, ne hissedebilirsiniz" dedi.

Basın açıklamasının ardından grup olaysız bir şekilde dağıldı.

Görüntü Dökümü

--------

-Hunav Altun'un basın açıklaması

-HDP Ekoloji Komisyonu Üyesi Beyza Üstün'ün konuşması

-Genel ve detaylar

05.04.2018 - 13.50 Haber Kodu : 180405089

============================

(tekrar)

9- PENDİK'TE AÇILAN DÜNYANIN EN BÜYÜK İKİNCİ HAYVAN BARINAĞININ HAVADAN GÖRÜNTÜLERİ

Haber: Ali AKSOYER - İSTANBUL DHA

Pendik'te dünyanın ikinci en büyüğü olduğu belirtilen hayvan barınağı açıldı. Açılışa İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal da katıldı. Tepeören Sahipsiz Hayvan Geçici Bakımevi ve Bahçeli Yaşam Alanı havadan DHA kamerasına yansıdı.

Görüntü Dökümü:

-----------

-Barınağın havadan görüntüleri

04.04.2018 - 17.00 Haber Kodu : 180404164