DHA İSTANBUL BÜLTENİ-3 - Son Dakika
Güncel

DHA İSTANBUL BÜLTENİ-3

DHA İSTANBUL BÜLTENİ-3

ADLİ TIP, İNGİLİZ ESKİ İSTİHBARAT SUBAYININ ÖLÜM NEDENİNİ AÇIKLADIHaber: Özden ATİK - Buse PEHLİVAN - İstanbul DHAAdli Tıp Kurumu, İngiliz eski istihbarat subayı James Gustaf Edward Le Mesurier'in ölümüyle ilgili raporunu tamamladı.

16.12.2019 15:57
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

ADLİ TIP, İNGİLİZ ESKİ İSTİHBARAT SUBAYININ ÖLÜM NEDENİNİ AÇIKLADI

Haber: Özden ATİK - Buse PEHLİVAN - İstanbul DHA

Adli Tıp Kurumu, İngiliz eski istihbarat subayı James Gustaf Edward Le Mesurier'in ölümüyle ilgili raporunu tamamladı.

Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulu'nun 4 sayfalık raporunda, ölümün genel beden travmasına bağlı yüz, göğüs ve ekstremite kemik kırıklarıyla birlikte büyük damar hasarından gelen iç kanama sonucu meydana gelmiş olduğu belirtildi.Bu arada James Gustaf Edward Le Mesurier'in elektronik eşyalarının emniyetteki incelemesi devam ediyor. James Gustaf Edward Le Mesurier'in eşinin ise yurtdışı yasadığını devam ettiği kaydedildi.

Görüntü Dökümü;---------Arşiv

16.12.2019 - 14.53 Haber Kodu : 191216140

=====================

2-ŞİŞLİ'DE ÜST GEÇİDİ KULLANMAYAN KİŞİ  ÖLDÜ, ÖLÜM DERS OLMADI

-Kazanın ardından üstgeçidi kullanmayarak canlarını tehlikeye atan kişiler kamerada.

Haber-Kamera : Oğuzcan YAZAR, Hasan YILDIRIM/İSTANBUL, - ŞİŞLİ'de üst geçidi kullanmayarak, yolun karşısına geçmeye çalışan kişiye otomobil çarptı. Çarpmanın şiddetiyle park halindeki kamyonetin altına fırlayan kişi öldü. Öte yandan hayatını kaybeden kişinin cesedi olay yerinden kaldırılmadan, başka yayaların da üst geçidi kullanmayıp, yolun karşısına geçmeleri kameralara yansıdı.

Olay, Şişli, Piyalepaşa Bulvarı, Çağlayan istikametinde saat 12.00 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, ismi öğrenilemeyen bir kişi akan trafiğin arasından karşıya geçmek için yola çıktı. Yola çıkan kişiye 34 BFF 429 plakalı otomobil şiddetle çarptı. Çarpmanın şiddetiyle kişi, yol kenarında park halinde olan bir kamyonetin altına fırlayarak olduğu yerde sıkıştı. Sürücü ise aracını durdurarak durumu polis ve sağlık ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri kamyonetin altında kalan kişinin hayatını kaybettiğini tespit etti. Otomobilin sürücü ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürülürken, polis kazaya ilişkin soruşturma başlattı.

"ÇARPMANIN ŞİDDETİYLE ARACIMIN ALTINA FIRLAYARAK OLDUĞU YERDE SIKIŞTI"Telefonunun çalması üzerine aracını sağa çekerek park eden sürücü Mehmet Karaoğlu, "Telefon çaldı, aracımı sağa çekerek konuşmaya başladım. O esnada karşıdan karşıya geçmeye çalışan kişiye siyah otomobil çarptı. Çarpmanın şiddetiyle o kişi benim aracımın altına fırlayarak olduğu yerde sıkıştı. Biz de sağlık ekiplerine haber verdik" dedi.

CANLARINI TEHLİKEYE ATTILARÖte kaza yerinin yaklaşık 50 metre yakınında üst geçit olduğu görüldü. Ölümle sonuçlanan kazaya rağmen bazı kişilerin seyir halindeki otomobillere aldırmadan karşıdan karşıya geçmeye çalışması dikkat çekti.

Görüntü Dökümü: ---------------------Hayatını kaybeden kişiden detayVatandaşla röportajSağlık ekiplerinden detayKaza yapan sürücüden detayGenel detaylar16.12.2019 - 13.09 Haber Kodu : 191216109

======================

3- DERSLERE GİRMEYEN DOĞA KOLEJİ ÖĞRETMENLERİ OKUL YÖNETİMİNE DİLEKÇE VERDİ

Haber : Semih ÇALIŞKAN - Mertcan ÖZTÜRK- Cemal YURTTAŞ - İSTANBUL,  - Doğa Koleji eğitim kurumunda görev yapan ve daha önce maaşlarını alamadıkları gerekçesiyle derslere girmeme kararı alan pek çok öğretmen bugün yine derslere girmedi. Öğretmenler eğitim kurumunun Ataşehir'deki yönetim binası önünde açıklama yaparak, 'Bildirim ve İhtiramızdır' yazılı dilekçeleri okul yönetimine verdi. Doğa Koleji öğretmenleri aylardır maaşlarını alamadıkları gerekçesiyle bugün de derslere girmeme kararı aldı. Aldıkları kararı dün akşam saatlerinde sosyal medyadan paylaşan öğretmenler eğitim kurumunun Ataşehir'deki binası önünde toplanarak açıklama yaptı.

"KİRA PARAMIZI ÖDEYEMİYORUZ" Öğretmen İsmail Sarp Aykurt, aylardır maaş alamadıklarının altını çizerek, "Eylül ayının yüzde 70'i ödenmemiş durumda. Kasım ve Ekim aylarının tamamı. Aralık ayının içerisindeyiz. Bununla beraber kira paramızı ödeyemiyoruz. Biz yasal hakkımızı kullanıyoruz. Yasal hakkımızı kullanarak burada dilekçe vermeye geldik.  Hepimizin yaşabileceği problemler var. İfade etmek gerekiyor. Üç aydır maaş alamama durumumuz devam ediyor. Bununla ilgili doyurucu bir açıklama almış değiliz. Cumartesi günü açıklama yapılacağı söylenmişti. Pazartesi gününe ertelendi. Defalarca böyle gerçekleşti."

"TÜRKİYE GENELİNDE BİR BOYKOT SÖZ KONUSU" Farklı kentlerde de pek çok öğretmenin derslere girmediğini ifade eden Aykurt, "Biz arkadaşlarımızı da temsilen buradayız. Onlar adına konuşmamız mümkün olabilir. Çünkü herkes buraya gelemiyor. Türkiye genelinde devam eden boykot, iş bırakma, işe gitmeme ya da bununla beraber buna paralel olarak yürüyecek bir şekilde doldurma derslere girmeye direnme söz konusu. Öğretmenlerin büyük çoğunluğunun boykotta olduğunu düşünüyorum. Çünkü bütün Türkiye'den haberler alıyoruz. Belki bir noktada velilerin tepkisi çok anlamlıydı. Onlara gerçekten teşekkür borçluyuz. Öğretmenlerin de sinmiş kabuklarından çıkması gerekir. Öğretmenler bunun arkasına sığınmamalı. Öğretmenler bir özne olarak çıkıp kendileri tarif etmeliler" şeklinde konuştu.

"KİME SATILDIĞINI ÇOK UMURSAMIYORUZ"Okulun devri konusunda bir bilgileri olup olmadığı sorusuna öğretmen İsmail Sarp Aykurt, "Biz ödeme planına bakarız. Bizim için temel derdimiz ödeme takvimi. Kime satıldığını çok umursamıyoruz. Kime satılırsa satılsın bizim temel derdimiz, temel kaygımız maaşlarımızın alınması ve okulumuza sahip çıkıp, okulumuza dönmemiz" şeklinde yanıt verdi.

OKUL YÖNETİMİNE DİLEKÇE VERİLDİ Öğle saatlerinde Doğa Koleji genel merkezi binasına gelen öğretmenler basın mensuplarına yapılan açıklamanın ardından 'Bildirim ve İhtiramızdır' başlıklı dilekçeyi imzalayarak okul yönetimine verdi. Dilekçede, "Biz aşağıda adı ve imzası bulunan işçilerin ücretleri; mücbir bir neden olmaksızın aylardır ödenmemektedir. Şimdiye kadar; ücretlerimizin ödenmesi için tarafınıza yapılan tüm sözlü ve yazılı başvurularımız yanıtsız bırakılmıştır. Öyle ki; çoğumuz yaklaşık üç aydan beri borçlanarak asgari düzeyde yaşamaya çalışmakta ve buna karşın iş görme edimimizi yerine getirmekteyiz. Öte yandan tarafınız; sanki ücret ödeme yükümlülüğünüz ortadan kalkmışçasına şirket devredeceğiniz/ devrettiğiniz şeklindeki haberlerle biz işçileri ve kamuoyunu oyalamakta ve yanıltmaktadır. Gelinen süreçte; keyfi olarak ödemediğiniz ücretlerin ödenmesi için yasal görmekten kaçınma hakkımızı kullanma zarureti doğmuştur. Biz aşağıda ismi ve imzası bulunan işçiler; fazlaya ilişkin tüm haklarımız saklı kalmak kaydıyla ücretlerimiz ödeninceye kadar ve 16.02.2019 gününden itibaren iş kanunu 34. Madde gereğince "iş görmekten kaçınma" hakkımızı kullanacağımızı ve yarattığınız tüm mağduriyetler için ayrıca hukuki ve cezai sorumluluğunuz dolayısıyla yasal yollara başvuracağımızı ihtaren bildiririz."

Görüntü Dökümü ------------Öğretmenlerden görüntüler-Velilerden görüntüler -Dilekçe imzalayan öğretmenlerden görüntüler-Detay görüntüler 16.12.2019 -15.09  Haber Kodu : 191216143

========================

4- GÜNGÖREN'DE TEKSTİL ATÖLYESİ ALEV ALEV YANDI

Haber-Kamera: Serdal ALTINTEPE/ İSTANBUL, GÜNGÖREN'de 4 katlı binanın çatı katında bulunan tekstil atölyesinde yangın çıktı. Alev alev yanan atölye itfaiye ekipleri tarafından söndürüldü. Güngören Sanayi Mahallesi Erkaya Sokak'ta bulunan 4 katlı binanın çatı katında bulunan tekstil atölyesinde bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. İşçilerin üretim yaptığı sırada çıkan yangın bir anda tüm çatı katını sardı. Alevleri görenler durumu itfaiyeye haber verdi. Olay yerine çok sayıda itfaiye ekibi ve tedbir amaçlı ambulans gönderildi. Yangına müdahale eden itfaiye ekibi alevleri kontrol altına alarak yangını söndürdü. Yangın sırasında çatı katında bulunan işçiler kendi imkanlarıyla binadan çıkarken, atölyede hasar oluştu.

Görüntü Dökümü: -------------------(CEP TELEFONU)Alev alev yanan daire (AKTÜEL) İtfaiye ekiplerinin soğutma çalışmasıSokaktan görüntüBinadan görüntü

16.12.2019 -14.39  Haber Kodu : 191216137

=========================

5- KOMŞULARI TARAFINDAN SALDIRIYA UĞRAYAN KİŞİDEN AÇIKLAMA

"Bu işin sonuna kadar da arkasında olacağımı herkesin bilmesini istiyorum"

"Bana destek olan tüm Türk halkına yürekten teşekkür ediyorum."

Haber-Kamera: Serdal ALTINTEPE/İSTANBUL ,Bakırköy, Yeşilköy'de alt katta bulunan komşuları tarafından saldırıya uğrayan İskender Karaduman'dan yeni açıklama geldi. Komşularının gözaltına alınarak adliyeye sevk edilmesini değerlendiren Karaduman, "Bu işin sonuna kadar da arkasında olacağımı herkesin bilmesini istiyorum" dedi.Bakırköy, Yeşilköy'de alt katta bulunan komşusuna 'Gürültü yapmayın uyuyamıyorum' diye mesaj atan adama komşuları saldırdı. Saldırı sonrası yaralanan adam hastaneye kaldırılırken, gözaltına alınan komşu ve iki oğlu serbest bırakıldı. Saldırı anları binaya ait güvenlik kamera görüntülerine saniye saniye yansıdı. Olayın görüntülerinin ortaya çıkması üzerine baba ile 2 oğlu Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatı ile tekrar gözaltına alındı. Gözaltında bulunan 3 kişi Yeşilköy Şehit Şakir Tosun Polis Merkezi Amirliği'ndeki işlemlerinin tamamlanmasının ardında adliyeye sevk edildi.

"HER MESAJIMDA ÖZELLİKLE LÜTFEN KELİMESİNİ NAZİKÇE BELİRTTİM"Komşuları tarafından evinde darp edilen İskender Karaduman'dan gözaltılarla ilgili yeni açıklama geldi. Olay anını anlatan Karaduman şöyle konuştu; "Olay günü saat 20.30 sıralarında alt komşumuz olan Ali beye mesaj attım. Lütfen biraz daha sessiz olur musunuz? Çok gürültü yapıyorsunuz, uyuyamıyorum diye. Mesajımı almış olmasına rağmen gürültü devam etti. Saat 23.36'da tekrar mesaj attım. Her mesajımda özellikle lütfen kelimesini nazikçe belirttim. Uyuyamıyorum,rahatsızım diye bir mesaj daha attım. Bu mesajın üzerinden iki dakika sonra arka arkaya kapım tekmelendi ve küfür ederek içeri girmeye çalışıldı. Çocuklarım korkudan titremeye, ağlamaya başladı. İki tane oğlum var. Çok kötü anlar yaşadık. Daha sonra içeri girdiklerinde kendimi korumak istedim ve darp etmeye başladılar.  Beni içeri kadar sürükleyip koltuğun üzerinde boynuma basarak hareket etmememi sağladılar. İki oğlu  Okan ve Gökhan biri sağdan biri soldan beni yumruklamaya başladılar.  Bu arada eşim çığlık çığlığa bağırıyor, sinir krizi geçiriyor ve iki tane çocuğumun önünde evime, haneme tecavüz ettiler."

"UMARIM ADALETİMİZ GEREKLİ CEZAYI KENDİLERİNE VERECEKTİR"İskender Karaduman yaşanan olay sonrası ailece kötü günler geçirdiklerini söyledi. Özellikle çocuklarının olaydan çok etkilendiğini ifade eden Karaduman hukuki sürecin sonuna kadar arkasında olacağını söyledi. Türk halkına destekleri için teşekkür eden Karaduman, "Ben ve özellikle çocuklarım iki gündür uykusuz. Uyuyamıyorlar, okula gidemiyorlar, baba yanımızdan ayrılma diyorlar. Çok zor günler geçiriyoruz, eşim ilaçlarla ayakta duruyor. Çocuklarım evde duramıyor, anneannelerine gittiler. Bu travmayı nasıl atlatacaklar bilmiyorum. Olay medyaya yansıdıktan sonra infial yarattı. Herkes bu olaya çok ciddi  tepki gösterdi. Şu anda gözaltına alınmışlar. Umarım adaletimiz gerekli cezayı kendilerine verecektir. Biz o zaman rahatlayacağız. Bu işin sonuna kadar da arkasında olacağımı herkesin bilmesini istiyorum. Bana destek olan tüm Türk halkına yürekten teşekkür ediyorum." dedi.

Görüntü dökümü: ----------------------İskender Karaduman açıklama-İskender Karaduman'ın evinin kapısı-Apartmandan görüntü

16.12.2019 -15.21  Haber Kodu : 191216150

========================

6- BEYAZIT'TA 1600 YILLIK SARNICA METAL AYAK DESTEĞİ

Gülseli KENARLI -Harun UYANIK/ İSTANBUL,  BEYAZIT Meydanı'nın Vezneciler girişinde bulunan 1600 yıllık sarnıç ilgi bekliyor.  1960'lı yıllarda üzerine inşa edilen bina iş yeri olarak kullanılıyor. Sarnıcın kemerleri ise çökmemesi için, metal desteklerle tutturulmuş durumda.  Sarnıcın hemen yanında Beyazıt Meydanı düzenleme ve Beyazıt Cami ile külliyesi restorasyon çalışmaları yapılıyor ancak sarnıç için henüz bir restorasyon çalışması gözükmüyor.

Demirören Haber Ajansı'na sarnıç ile ilgili bilgi veren Tarih Araştırmacısı Mehmet Dilbaz, "Burası yaklaşık olarak 400'ü yıllara tarihlenen, İstanbul'da yüzlerce diye tabir edebileceğimiz açık ya da kapalı sarnıçlardan bir tanesi. Hangi imparator döneminde yapıldığı belli değil ama dönemin su sıkıntısından dolayı inşa edilmiş sarnıçlardan biri. Aslında İstanbul için şu tabiri kullanmak hiçbir şekilde hatalı değil; 'Bir İstanbul kadar iki İstanbul yerin altında, toprağın altında var.'  Bu da toprağın altında kalmış ve zamanla üzerine başka binalar inşa edilmiş Bizans yapılarından bir tanesi. Bunu gibi bizim İstanbul'da en iyi bildiğimiz en güzel örneğimiz Yerebatan Sarnıcı. Yerebatan Sarnıcı'nın olduğu yerde de Osmanlı döneminde bir köşk vardı. Bu sarnıcın da üzerinde bir kamu kurumu var. Sarnıç şu anda tabiri caiz ise kaderine terk edilmiş durumda" dedi.

"ÜZERİNDE TAŞIDIĞI BİNANIN AĞIRLIĞINDAN DOLAYI DAHA FAZLA DAYANMA ŞANSI YOK"Dilbaz, "Sarnıcın üzerindeki yapının mimarisine göre 60'lı ya da 70'li yıllara tarihlenmeli. Ama enteresan olan şu; malum 60'lı yıllardan beri şehir küçük ya da büyük deprem gördü. Hiçbir depremde bina çökmemiş ve altındaki sarnıca da bir zarar gelmemiş. Bizans'ın ya da tam tabiri ile Doğu Roma'nın zamanında ne kadar güçlü sarnıçlar inşa ettiğini de bu yapıda görmek mümkün. Aslında artık sarnıcın son noktaları. Burası bir doğal afet, bir deprem kenti olduğu için belli bir noktadan sonra, bundan sonra Allah göstermesin yaşanabilecek, beklenen bir depreme artık sarnıçların daha fazla dayanma şansı yok. Çünkü hem inşa edilme tarihi 1600 yıl, hem de üzerinde taşıdığı binanın ağırlığından dolayı daha fazla dayanma şansı yok. O yüzden hızlıca, bir şekilde güçlendirilme çalışmalarına tabi tutulmalı, diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.

RESTORASYON YAŞA GÖRE YAPILMALIMehmet Dilbaz, sarnıcın Beyazıt Meydanı'nda yer alan restorasyon çalışmaları içinde yer alıp almadığı konusuyla ilgili olarak da şunları söyledi: "Herhalde büyüklerimiz bunu bir sıralamaya sokmuş olmalılar. Çünkü bu, diğer yaptıkları güçlendirme çalışmalarından çok daha önemli. Çünkü güçlendirme çalışması ve restorasyonlarının yapılacak binaları tespit edildikten sonra inşa edildiği tarihe göre bir sıralamayla gidilmesi gerekiyor. Burada 4. yüzyılda inşa edilmiş bir sarnıç varken, 11, 12 veya 16. yüzyılda inşa edilmiş bir yapının öncelenmesi çok doğru değil açıkçası. Bu sarnıç yapısı çok enteresan bir yapı. 30 sene önce büyük bir define çetesinin İstanbul'da defineciler arasında yaydığı bir iddiaya göre, Bizans döneminde günümüze kadar kalmış en büyük hazinenin bu sarnıcın altında olduğu, derinlerde olduğu, büyük bir bakır kazanın içinin altınla dolu olduğu hatta meşhur efsane olan Haliç'te batan Bizans'ın altın dolu gemilerinde bile daha büyük bir Bizans hazinesinin altında olduğu söylenmişti. O dönem pek çok defineci burada gizli gizli kazılar yapmaya çalışmıştı."

Görüntü Dökümü:  --------------------Muhabir anonsuSarnıçtan görüntülerMeydandan görüntülerMuhabir anonsuDilbaz ile röportajDetaylar

16.12.2019 -15.32 Haber Kodu : 191216160

=========================

7- İLAÇ FİRMALARI UYUZ HASTALIĞINDA YOĞUN TALEBE HAZIRLIKSIZ YAKALANDI

Özlem YURTÇU KARABULUT- Osman BAKIR/İSTANBUL, - SAĞLIK Bakanlığı, resmi twitter hesabından, uyuz belirtilerine karşı dikkatli olunması gerektiği yönünde bir uyarı paylaşımında bulundu. Bakanlık, 'Uyuz belirtisi taşıyorsanız vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurun. Hekimin reçete ettiği ilaçları düzenli kullanmayı, korunma ve tedavi önerilerini uygulamayı ihmal etmeyin' uyarısını yaptı. 'Uyuz salgını nedeniyle piyasada ilaçlar tükendi' iddialarına yönelik resmi rakamları da açıklayan Sağlık Bakanlığı, Türkiye genelinde toplam 368 bin kutu, İstanbul'da ise 90 bin kutu ilaç stoku olduğunu belirtti. İstanbul Eczacı Odası Başkanı Cenap Sarıalioğlu ise birdenbire artan vakalar nedeniyle ilaç firmalarının yoğun talebe hazırlıksız yakalandığını söyledi. Sarıalioğlu, "Tedavide kullanılan krem, losyon ve şampuanların çoğu yerli firmalara ait. Fiyatları da 10-15 TL civarında. Yani, pahalı, ulaşılamaz ilaçlar değil bunlar. Bu hafta itibariyle İstanbul genelindeki depolarda yaklaşık 3 bin kutu ilaç olduğu bildirildi. Firmalar gerekli önlemleri aldıklarını ve kısa süre içinde depolara ilaç girişi yapılacağını açıkladı" dedi.

'İLAÇ OLMADIĞI İÇİN HASTALIK ARTTI' DİYEMEYİZEczacılar ise 20-25 gündür ilaç temininde sıkıntı yaşadıklarını söyledi. Türk Dermatoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Salih Gürel, bu yıl vakalarda artış olduğunu ama hastaların ilaç bulunamadığı için tedavi edilememesi gibi bir durumun söz konusu olamayacağını söyleyerek, "Gerçek anlamda bir ilaç sıkıntısı ve hastalarda da buna bağlı bir artıştan bahsedemeyiz. Ayrıca bazen geleneksel, yapma ilaçlarla da tedavi sağlayabiliyoruz" dedi.

'TAM TEDAVİ İÇİN TÜM AİLEYE İLAÇ YAZIYORUZ'Prof. Dr. Gürel, "Bu yıl uyuz hastalığında çok artış gözlemliyoruz. Sonbahar ve kış aylarında sıklığı artan bir hastalık. Dolayısıyla önümüzdeki günlerde de artışın devam edeceğini öngörüyoruz. Biz teşhis koyduğumuzda tüm aileye ilaç yazıyoruz. Çünkü bir evde hastalığı taşıyan biri varsa herkesin tedavi görmesi gerekiyor. Bazen evde kişi sayısı kadar ilaç yazdığımız oluyor. Son dönemlerde ilaç tüketiminde çok fazla bir artış var. Bu nedenle bazen eczanelerin bu taleplere yetişemediğini görebiliyoruz. Ama gerçek anlamda bir ilaç sıkıntısı ve hasta sayısının buna bağlı artışından bahsedemeyiz. Çünkü geleneksel, yapma ilaçlarımızı da kullanabiliyoruz bazı özellikli hastalarda" dedi.

ARTIŞLAR ÖNGÖRÜLEMEDİĞİ İÇİN SORUN OLDUİstanbul Eczacı Odası Başkanı Sarıalioğlu ise "Hastalardaki artışa bağlı olarak ilaç bulmada sıkıntı yaşadık. İlgili firmalarla yaptığımız görüşmelerde de aslında planlanan sayıda ilaç verildiğini ama bu artışların öngörülememesinden kaynaklı sıkıntılar yaşandığı bildirildi. Firmalar planlamalarını yeniden güncellediler çok hızlı şekilde bu eksiklik giderilecek diye düşünüyoruz. Sağlık Bakanlığımız piyasada 368 bin civarında ilaç olduğunu belirtti. Sanıyorum tüm Türkiye rakamı bu. İlaçta genelde piyasada bulunan rakamın yaklaşık dörtte biri İstanbul'da olur. Yani buna göre 100 bine yakın ilaç olması lazım İstanbul'da. 13 Aralık itibariyle İstanbul'daki tüm dağıtım kanallarında 3 bin adet civarında ilaç olduğunu belirledik" diye konuştu.

'DİRENÇ GELİŞMESİ YOK, TEDAVİYİ YANLIŞ UYGULUYORLAR'Uyuz hastalığına gözle görülemeyen, milimetrenin yaklaşık üçte biri büyüklüğündeki 'sarcoptes scabiei' adlı akar türü bir parazit yol açıyor. Üst deri tabakasının altına yerleşen bu parazit, kendine 'tünel' açarak cilt içinde ilerliyor ve keratinle besleniyor. Bu nedenle de kaşıntı ve döküntüye neden oluyor. Prof. Dr. Gürel, "Ama parazitte bir değişiklik yok. O nedenle bir dirençten de bahsedemeyiz. Hastalığın tam olarak iyileşmemesi hastaların tedaviyi gerektiği gibi uygulamaması veya evdeki diğer kişilerin kaşıntı olmadığı için tedavi almamasından kaynaklanıyor. Ev içerisinde bir kişi tedavi olsa bile diğerlerinde tekrar başlıyor" dedi.

KAŞINTISI OLMASA DA TEDAVİ GÖRMELİUyuz hastalığının en büyük özelliğinin geceleri uykudan uyandıracak kadar bir kaşıntıya yol açması olduğunu belirten Prof. Dr. Gürel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tedavide en önemli unsurlardan bir tanesi evdeki herkesin aynı anda tedavi olması. Kaşıntısı olsun ya da olmasın, herkesin aynı tedaviyi uygulaması gerekiyor. Çünkü uyuz etkenini taşıyabilirsiniz ama henüz kaşıntı gelişmemiş olabilir. Diğer bir önemli husus da ilacı sürdüğünüzde, herhangi bir şekilde bir yerinizi yıkarsanız hemen o bölgeye tekrar sürülmesi gerekiyor. Yoksa tedavi başarısız oluyor. Bunlara dikkat edilirse son derece kolay tedavi edilen bir hastalık. Ancak kendi kendine tanı koymak ve tedavi yapmak doğru değil. Muhakkak bir dermatoloğun veya aile hekiminin görmesi ve ilaçları reçete etmesi gerekiyor."

ECZACILAR İLAÇLARIN GELMESİNİ BEKLİYOREczacı Arzu Hız, uyuz vakalarında beklenmedik bir artış gözlemlediklerini söyleyerek, "Son bir aydır ilaçların temininde zorlanıyoruz. Dönemsel oluğunu düşünüyoruz. Umut ediyoruz ki en kısa sürede çözülür" dedi. Eczacı Zeki Cansu ise kendilerine gelen reçete taleplerinin arttığına dikkat çekti ve "Son bir ay içinde bayağı bir yaygınlaştı. Günde birkaç kişi sorarken 6-7 kişi sormaya başladı bu ilaçları. İstanbul genelinde 2 bin 500 3 bin tane eczane var. Soruyoruz, depoya 50 tane giriş oldu diyorlar. O yüzden sıraya sokmuşlar. Her eczaneye ya bir tane gönderiyorlar ya da hiç göndermiyorlar" diye konuştu.Eczacı Ömer Helvacıoğlu da "Uyuz ilaçları aşağı yukarı 20-25 gündür ne bizde ne de depolarda var" dedi.

Görüntü Dökümü: --------------Prof. Dr. Mehmet Salih Gürel röportajıİstanbul Eczacı Odası Başkanı Cenap Sarıalioğlu röportajıEczacı Arzu Hız röportajıEczacı Zeki Cansu röportajıEczacı Ömer Helvacıoğlu röportajıUyuz'a neden olan parazitin gerçek zamanlı mikroskobik görüntüleriGenel ve detay görüntüler

16.12.2019 -13.43 Haber Kodu : 191216116

=======================

8- BAŞAKŞEHİR'DE UYUŞTURUCU OPERASYONU: 4 GÖZALTI

Ali ABLAY, İSTANBUL,   BAŞAKŞEHİR'de  araç içerisinden uyuşturucu madde satışı yapan 4 kişi gözaltına alındı. Başakşehir İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri 2 Aralık Pazartesi günü akşam saatlerinde Ahmet Yesevi Caddesi üzerinde şüphelendikleri bir aracı durdurdu. Araç içerisinde bulunan iki  şüphelinin üzerinde arama yapan ekipler, Yakup A.(18)'nın üzerinde 10.9 gram skunk, 2 uyuşturucu hap ve uyuşturucu satışından kazanıldığı düşünülen 565 lira  bulunurken, Kulihan İ.(29)'nin üzerinde ise uyuşturucu satışından kazanıldığı düşünülen 45 lira ele geçirildi.Ekipler, Güvercintepe yan yolda da  bir başka şüpheli aracı takibe aldı. Bu araçtan  başka bir araca uyuşturucu madde verildiği sırada Murat K.(25) ve küçük yaştaki M.K.'yı suçüstü yakalandı. . Şüphelilerin üzerinde ve evlerinde yapılan aramalarda ise 3,30 gram metamfetamin maddesi, 4 bin 100 gram skunk uyuşturucu madde, 960 gram uyuşturucu madde, 830  uyuşturucu hap, 18 gram kokain, hassas tartı, silah, pompalı tüfek, uyuşturucu madde satışından kazanıldığı düşünülen 3 bin 500 lira ve 20 dolar ele geçirildi.Yakalanan 4 şüpheli Başakşehir İlçe Emniyet Müdürlüğü'ndeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilirken, çıkartıldıkları mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Görüntü Dökümü-------------------şüphelilerin evinde arama yapılması-uyuşturucu maddelerin bulunması

========================

9-  HAVA KİRLİLİĞİ KALBİ SİGARA KADAR TEHDİT EDİYOR - (GÖRÜNTÜ DÜZELTEREK YENİDEN)

İSTANBUL, - Hava kirliliğinin kalp sağlığı üzerindeki olumsuz etkisine dikkat çeken Kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Muzaffer Değertekin, "Son çalışmalar gösteriyor ki hava kirliliği kalbe en az sigara içmek kadar zarar veriyor" dedi.Şehirleşme tüm dünyada özellikle gelişmiş ülkelerde hızla artıyor. Şehirleşmenin bu kadar hızlı başlamasıyla, otomobillerin ve yüksek binaların yarattığı çevre kirliliği ciddi bir risk faktörü olarak karşımıza çıkıyor. Son çalışmaların hava kirliliğinin kalp sağlığı üzerindeki olumsuz etkisini ortaya koyduğunu belirten Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Değertekin önemli detaylara dikkat çekti. ARAŞTIRMALAR KANITLADIYapılan araştırmada dizel egzozuna maruz bırakılan bir grup hastanın incelendiğini belirten Prof. Dr. Muzaffer Değertekin, "Burada ortam kirliliğine bırakılan hastalar var. Fabrikadan çıkan duman atıklarına, altın toz partiküllerine maruz bırakılan hastalar ayrı ayrı test edilmiş. Hepsinde hava kalitesi düşünce, vücutta hasar bırakan partiküller salgılanıyor. Bu tetiklenince de bir damar hasarı varsa bu aktif hale geliyor ve ani damar tıkanmaları inme, kalp krizleri görülüyor" dedi.TANSİYON YÜKSEKLİĞİ, SOLUNUM PROBLEMLERİ….Prof. Dr. Muzaffer Değertekin, "Hava kirliliği ve uzun süren trafiğin yarattığı egzoz gazına maruz bırakılan kişilerin ölçümlerinde, o an bile ciddi ölçüde tansiyon yüksekliği, solunum problemleri ve damar elastikiyeti kaybı belirlenmiş. Bunlar ciddi ölçüde kalp hastalığı riskini artırıyor. Aynı zamanda kişi kalp hastasıysa, tekrarlayan krizler görülüyor. Sigara, diyabet, hipertansiyon, kolesterol gibi tanımlanmış kalp hastalığı risk faktörleri var. Ama bunların yanı sıra yakın zamanda ciddi bir risk faktörü olarak hava kirliliğini görüyoruz. Bu da önem verilmesi gereken bir problem" diye konuştu.BİREYSEL ÖNLEMLER MÜMKÜN MÜ?Bireysel önlemlerle bu riskin azaltılabileceğini belirten Prof. Dr. Değertekin, şöyle devam etti: "Aracınızın sıkışık trafikte kontağını kapatın. Bulunduğumuz binanın ısıtma ve soğutmasını optimum düzeyde kullanarak dışarıya verdiğimiz kirli hava miktarını azaltın. Bireysel olarak alacağımız çevreyi koruyucu her önlem yani naylon poşet kullanımını azaltmak bile çevre kirliliğini azaltacaktır. Risk faktörü olarak görülen özellikle genç nüfusta devam eden sigara alışkanlığı, yoğun stres gibi. Olumsuz etki yapan unsurlar da var. Bunun yanı sıra çocukluk yaş döneminden itibaren kişi hareketli yaşama, spora yönlendirilmeli. Çocukluk döneminden itibaren beslenme alışkanlıkları, damak zevki kontrol altına alınmalıdır. Toplum olarak egzersize daha fazla yönelmemiz, fizik aktivasyonu artırmamız, arabayı bir durak önce bırakıp yürüyerek devam etmemiz, mümkünse arabayı trafiğe çıkarmamız önemli. Bu hem hava kirliliği kontrolü hem de fiziki egzersiz açısından önemli."KALP SAĞLIĞI İÇİN BACAKLARI ÇALIŞTIRINBacak kaslarını hareket ettirmenin kalp sağlığını koruduğunu anlatan Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Muzaffer Değertekin, "Evde 15 dakikalık küçük egzersizler de kalp krizi ve yüksek tansiyonu azaltıyor. Aynı zamanda şeker riski de azalıyor. Bacak kaslarımızı hareket ettirmek önemli. Çünkü en fazla kas kütlesi bu bölgede bulunuyor. Bacak bölgesi ne kadar fazla hareket ederse şeker oranı o oranda düşer. Bu bütün metabolizmayı pozitif etkiler. Sigara ve alkolden de kaçınmak gerekli. Buna dikkat eden batılı ülkeler son 20 yılda kalp hastalıkları riskini yüzde 40 oranında düşürdü. Avrupa'da kalp hastalıklarının görülme sıklığı birden ikiye düştü" diye konuştu.

Görüntü Dökümü--------Hava kirliliği detayları-Prof. Dr. Muzaffer Değertekin röportajı-Şehirlerden  görüntüler-Baca görüntüleri

16.12.2019 - 13.25 Haber Kodu : 191216111

=========================

10- SAİNT ANTOİNE KİLİSESİ'NDE 'ANGEL' SERGİSİ

Haber-Kamera: Beyza Nur GÜLER-Buğra BENLİOĞLU/İstanbul,  Proje Yönetimi ve Küratörlüğünü Ayşe Pınar Akalın'ın yaptığı resim ve heykel sergisi "Angel"ın basın toplantısı İstiklal Caddesi'nde bulunan Saint Antoine Kilisesi'nde gerçekleşti. Toplantıya Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan da katıldı. 18 Aralık 2019- 10 Ocak 2020 tarihleri arasında İstiklal Caddesi'nde bulunan Saint Antoine Kilisesi'nde ziyaretçilerini bekleyen pek çok sanatçının eserinin sergileneceği "Angel" sergisinin tanıtım toplantısı gerçekleştiridi. Serginin yapılacağı salonda gerçekleştirilen toplantıya Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan da katıldı. Sergide Bilge Alkor, Ergin İnan, Lithian Ricci, Luca Pignatelli, Mehmet Sinan Kuran, Pınar Yoldaş, Yuval Avital, Güvenç Özel, Mehrnoush Esmaeilpour, Kimathi Mafafo, Shirin Abedinirad, Jake Michael Singer ve Konuk sanatçı Sinan Polvan'ın eserleri yer alıyor.

"SERGİNİN YERİ ÇOK DOĞRU BİR SEÇİM"Serginin yer seçiminin çok doğru olduğunu ifade eden Demircan, "Beyoğlu farklı dinlerin, kültürlerin bulunduğu bir yer. ve sanatçımız ifade etti, dünyada kötüler var, iyiler var. Uzlaşabilmek, bir araya gelebilmek çok önemli. Beyoğlu İstanbul'un, aslında Anadolu'nun özeti. Anadolu'nun her yerinde bu izleri görebilmek mümkün, Kültür Bakanlığımız olarak da bütün bu değerlerimizi ortaya çıkartmaya, insanlığın iyilik tarafından bakmaya gayret ediyoruz. Meleklere inanıyoruz ama bedenimiz onları algılamaktan aciz ama sanatçılar hayal dünyasında kültürümüzü algılayan, bize bu hayal dünyasını somuta indirgeyip insanlığa anlatabilen yıldızlar. Onların da melekleri var ve melek türüne olanları var ki işte burada iyiler toplanmış" ifadelerini kullandı.

"BİR ÇOK DİNDEN, DİLDEN, KÜLTÜRDEN SANATÇIYI BİRLEŞTİRMEYA ÇALIŞTIK"9 aydır bu proje için çalıştıklarını dile getiren sergi küratörü Ayşe Pınar Akalın ise, "İstanbul'da bir çok kişinin buraya gelip ibadet ettiğini biliyoruz. Kilise şu bakımdan da çok önemli, bütün mezheplere, dinlere farklı kültürlere açık bir mekan burası. Bu yüzden biz de melek konusunu, mitolojiden modern günümüze kadar hepimizin ilgisini çeken ve üç monoteist dinin de kabul ettiği bir konuyu burada sergilemeye karar verdik. Böyle bir mekanda yapılması bizim için çok önemliydi. Kiliseye çok teşekkür ediyoruz.  Bugün onlar sayesinde buraya bu çağdaş melekleri getirdik. Bir çok dilden, dinden, kültürden sanatçıyı birleştirmeye çalıştık. Çünkü bu konsepti onların farklı bakış açılarından göstermek istedik ve umarım bunu başardık. Çoğu yurt dışından geldi. Türk olup da yurt dışında yaşayan sanatçılarımız da var. Hepsi gerçekten bu projeye yüreklerini koydu" şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü: ------------------------- -Küratörün konuşması-Demircan'ın konuşması-Konuşmacılardan detaylar-Dinleyici detayları-Sergiden görüntüler-Demircan'ın sergiyi gezmesi-Genel ve detay

16.12.2019 - 15.14 Haber Kodu : 191216146


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel DHA İSTANBUL BÜLTENİ-3 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

  • Avrupa Birliği, 35 Bin Gence Ücretsiz Avrupa Turu Düzenleyecek
    02:36 Avrupa Birliği, 35 Bin Gence Ücretsiz Avrupa Turu Düzenleyecek

    Avrupa Birliği Komisyonu, DiscoverEU programı kapsamında, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının da dahil olduğu 35 bin genç için ücretsiz trenle Avrupa turu düzenleyecek. Gençler, 1 Temmuz 2024 ile 30 Eylül 2025 arasında 30 gün boyunca Avrupa'nın birçok kentini ücretsiz dolaşabilecek ve bir indirim kartıyla birlikte birçok avantajdan yararlanabilecek. Başvurular, European Youth Portal üzerinden yapılacak ve başvuruya uygun olan gençlerden 35 bin kişi ücretsiz Avrupa seyahati kazanacak.

  • İsrail'in Bombardımanında 4'ü Çocuk 7 Filistinli Hayatını Kaybetti
    02:13 İsrail'in Bombardımanında 4'ü Çocuk 7 Filistinli Hayatını Kaybetti

    İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde bir evi bombalaması sonucu 4'ü çocuk 7 Filistinli hayatını kaybetti. İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana sürdürdüğü saldırılar nedeniyle yaklaşık 2,3 milyon nüfuslu Gazze Şeridi'nde 1,9 milyon kişi yerinden edildi. Bu Filistinlilerin çoğu, İsrail'in daha önce 'güvenli bölge' olduğunu iddia ettiği Refah kentine sığındı.

  • Bağcılar'da silahlı saldırı: 2 yaralı, şüpheli yakalandı
    02:06 Bağcılar'da silahlı saldırı: 2 yaralı, şüpheli yakalandı

    Bağcılar'da seyir halindeki motosikleti durduran bir şahıs, motosikletteki 2 kişiye ateş açarak kaçtı. Saldırı sonucunda 2 kişi yaralanırken, çevrede bulunan 4 araç da mermi isabet etti. Şüpheli, polis ekiplerinin çalışması sonucu yakalanarak gözaltına alındı.

  • Erzurum Atatürk Üniversitesi Kampüsünde Kavga: 10 Gözaltı, 4 Yaralı
    01:59 Erzurum Atatürk Üniversitesi Kampüsünde Kavga: 10 Gözaltı, 4 Yaralı

    Erzurum Atatürk Üniversitesi kampüsünde iki öğrenci grubu arasında çıkan tartışma kavgaya dönüştü. Çıkan kavgada 4 kişi yaralanırken olayla ilgili olarak 10 kişi gözaltına alındı. Polis ve sağlık ekipleri olay yerine sevk edildi. İl Emniyet Müdürü olayları yerinde inceledi. Soruşturma devam ediyor.

  • Ata eziyet eden kişilere ceza kesildi
    01:57 Ata eziyet eden kişilere ceza kesildi

    Ardahan'ın Göle ilçesinde, ata taşıyabileceğinden fazla yük yükleyerek eziyet eden 2 kişiye 14 bin 432 lira para cezası uygulandı. Göle Cumhuriyet Savcılığı'nın başlattığı tespit ve inceleme sonucunda, şahısların M.K. ve M.T.Ç. olduğu belirlendi. Şüphelilere Hayvanları Koruma Kanunu kapsamında cezai işlem uygulandı.

  • Gürcistan'da Yabancı Etkinin Şeffaflığı Yasa Tasarısına Karşı Gösteri
    01:53 Gürcistan'da Yabancı Etkinin Şeffaflığı Yasa Tasarısına Karşı Gösteri

    Gürcistan'da iktidardaki Gürcü Hayali Partisi'nin yabancı etkinin şeffaflığı konulu yasa tasarısını tekrar sunmasına karşı düzenlenen protesto gösterisinde 11 kişi gözaltına alındı. Gösteriler, yasa tasarısının parlamentoda görüşülmesine tepki olarak devam ediyor.

  • İki otomobil kavşakta çarpıştı: 4 yaralı
    01:50 İki otomobil kavşakta çarpıştı: 4 yaralı

    Adıyaman'da meydana gelen kaza sonucu, sürücüleri öğrenilemeyen iki otomobil kavşakta çarpıştı. Kazada 4 kişi yaralandı ve Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu belirtildi. Soruşturma devam ediyor.

  • Samsun'da balkondan düşen çocuk hastanelik oldu
    01:47 Samsun'da balkondan düşen çocuk hastanelik oldu

    Samsun'da birinci kattaki evin balkonundan düşen yabancı uyruklu 2 yaşındaki çocuk hastanelik oldu. Olay, Samsun'un Atakum ilçesi Cumhuriyet Mahallesi'nde meydana geldi. Irak uyruklu Nevin N.M.T.evlerinin birinci katındaki balkondan düştü. Ambulansla özel bir hastaneye kaldırılan çocuk tedavi altına alındı. Çocuğun sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Polis olayla ilgili inceleme başlattı.

  • Artvin'de aç kalan ayılar kayak tesisine dadandı
    01:42 Artvin'de aç kalan ayılar kayak tesisine dadandı

    Artvin'de aç kalan ayılar, Atabarı Kayak Merkezi'ndeki personel ve idari binalara zarar vererek yiyecek aradı. Ayılar, kapıları ve camları kırarak içeride yiyecek aradı ve tesislere maddi hasar verdi. Konuyla ilgili olarak Artvin Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü açıklama yaptı ve can güvenliğini tehdit edecek bir durum olmadığını belirtti.

  • Budapeşte Yunus Emre Enstitüsü'nde Türk fotoğraf sanatçısının sergisi açıldı
    01:38 Budapeşte Yunus Emre Enstitüsü'nde Türk fotoğraf sanatçısının sergisi açıldı

    Budapeşte Yunus Emre Enstitüsü, Türk-Macar Kültür Yılı etkinlikleri çerçevesinde Mustafa Dedeoğlu'nun 'İstanbul'dan Anadolu'ya' başlıklı fotoğraf sergisini sanatseverlerle buluşturdu. Sergi, Türkiye'nin zengin kültürel ve doğal manzaralarını gözler önüne seriyor ve 2 Mayıs'a kadar ziyaret edilebilecek.

  • Artvin'de çöp döküm ve depolama sahasında metan gazı patlaması sonucu yangın çıktı
    01:28 Artvin'de çöp döküm ve depolama sahasında metan gazı patlaması sonucu yangın çıktı

    Artvin-Ardahan kara yolunun Varyant mevkisinde Çoruh Vadisi kenarındaki vahşi çöp depolama sahasında metan gazı patlaması sonucu yangın başladı. Artvin Belediyesi itfaiye ekipleri yangını söndürmek için çalışmalarını sürdürüyor.

  • Antalya, Rusya-Ukrayna savaşı sebebiyle yaşanan ihracat kaybını doğu ülkeleriyle kapatmaya çalışıyor
    01:22 Antalya, Rusya-Ukrayna savaşı sebebiyle yaşanan ihracat kaybını doğu ülkeleriyle kapatmaya çalışıyor

    Antalya'da domates üretimi yapan ihracatçılar, Rusya-Ukrayna savaşının etkisiyle ihracat kaybını Doğu Avrupa ülkeleriyle kapatmaya çalışıyor. İhracatın yüzde 90'ını Ukrayna'ya yapan Antalya, savaşın etkisiyle pazardaki satış oranının yüzde 70 düştüğünü belirtiyor. Üretim maliyetlerinin yüksek olması ve ulaşım sorunları da ihracatçıların karşılaştığı diğer sorunlar arasında yer alıyor.


Advertisement