DHA İSTANBUL BÜLTENİ -3 - Son Dakika
Güncel

DHA İSTANBUL BÜLTENİ -3

DHA İSTANBUL BÜLTENİ -3

Büyükada'da bir kaç gün önce kazıldığı belirtilen iki dev çukur ada sakinlerinin dikkatini çekti.

18.12.2019 16:09
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

1-BÜYÜKADA'DA MERAK UYANDIRAN İKİ DEV ÇUKUR

- Büyükada'da bir kaç gün önce kazıldığı belirtilen iki dev çukur ada sakinlerinin dikkatini çekti.

Havadan da görüntülenen çukurlarla ilgili yetkililerden henüz bir açıklama yapılmadı.

Semih ÇALIŞKAN - Uğur CAN- Buğra BENLİOĞLU - İSTANBUL, - BÜYÜKADA'da ormanlık alanda birkaç gün önce iş makineleriyle iki büyük çukur kazıldı. Ada sakinlerinin dikkatine çeken çukurların kazılma nedeniyle ilgili henüz resmi açıklama yapılmadı.

"BİR HAFTA ÖNCE BU ÇUKURLAR YOKTU"Büyükada'da ormanlık alanda iki derin çukur kazıldı. Güvenlik şeridiyle çevresi kapatılan çukurların birkaç gün önce kazıldığı tahmin ediliyor.  Büyükada'da yaşayan Ferdi Demir, geçen hafta çukurların bulunduğu bölgedeki yolu kullandığını ifade ederek, "Bu çukurları yeni gördüm. Geçen geldiğimde bu çukurlar yoktu. Şaşırdım açıkçası ben de görünce. Bir hafta önce bu yoldan geçtiğimde böyle bir çukur görmemiştim" şeklinde konuştu.

"AHIRLAR BÖLGESİNDEN BAZEN LEŞ KOKUSU GELİYOR"Ferdi Demir, sözlerinin devamında "Ahırlar bölgesinde hayvan barınağı ve hayvanların olduğu bölge var. Oradan geçerken bazen leş kokusu geliyor. Bu koku ölen atlara mı ait? İnsanın aklına ilk gelen şey bu oluyor. Ölen bir köpeğe ait de olabilir. Başka bir hayvana ait de olabilir. Tam olarak bir şey söylemek için gidip görmek lazım" diye konuştu.

"ATLARA İĞNE YAPILDI... RUAM DİYORLAR DAHA BELLİ DEĞİL"Büyükada'da ormanlık yolda yürüyen bir at bakıcısı ise yanında bulunan ata hastalık tespiti için iğne yapıldığını ve atı teslim etmeye gittiğini ifade etti. Bütün atlara iğne yapılıp, hastalık olup olmadığının kontrol edildiğini söyleyen kişi, " 'Ruam' diyorlar daha belli değil. Cuma gününe kadar belli olacak. Sonra gömülecek. Yer arıyorlar herhalde. Bunun gibi çok at var. En az 40, 50 at var" şeklinde konuştu.

RESMİ BİR AÇIKLAMA YAPILMADI Konuyla ilgili resmi bir açıklama henüz yapılmadı. Kaç atta hastalık tespit edildiği ve atların ne zaman gömüleceği bilinmiyor.

Görüntü Dökümü ------------Havadan görüntülerle çukur-Kazılan çukurlardan görüntüler-Büyükada'da yaşayan vatandaşla röportaj-Hastalık tespit edildiği söylenen attan görüntü-Muhabir anonsları (Semih Çalışkan) -Detay görüntüler

18.12.2019 - 12.13 Haber Kodu : 191218106

========================

2- BÜYÜKADA'DA KAZILAN İKİ ÇUKURDAN BİRİ GENİŞLETİLDİ

Haber : Semih ÇALIŞKAN - Buğra BENLİOĞLU - Uğur CAN - İSTANBUL, -  BÜYÜKADA'da ormanlık alanda birkaç gün önce iş makineleriyle kazılan iki büyük çukurdan biri iş makineleri yardımıyla genişletildi.  Büyükada'da ormanlık alanda bulunan iki büyük çukur Ada sakinlerinin dikkatini çekiyor. Çukurların birkaç gün önce kazıldığı tahmin edilirken, dün eşit boyutta bulunan iki çukurdan birinin iş makineleriyle genişletildiği görüldü. Çukurların bulunduğu bölgede herhangi bir hareketlilik yaşanmazken, kazılan çukurlarla ilgili resmi bir açıklama da henüz yapılmadı.

Görüntü Dökümü ------------Kazılan çukurlardan görüntüler-Büyükada'daki atlardan görüntüler-Muhabir anonsları (Semih Çalışkan) -Detay görüntüler

18.12.2019 - 16.06 Haber Kodu : 191218197

====================

3- KAÇAKÇILAR SINIR TANIMIYOR; ELEKTRONİK SİGARAYI BAGAJDA SATIYOR

- Elektronik sigara satıcıları yasak dinlemiyor

- Bazı satıcılar sosyal medya üzerinden ulaşan kişilere otomobil bagajlarında bile elektronik sigara satılıyor.

- Türkiye Sigarayla Savaş Derneği Başkanı Dr. Mustafa Aydın,

"Elektronik sigara kullanan bir insanın normal sigara içen bir insana oranla akciğer kanserine yakalanma riski 10 kat daha fazla"

Elif YAVUZ-Harun UYANIK-Mertcan ÖZTÜRK/İSTANBUL,  Ülkemizde yasak olmasına rağmen,  ölümlere varan pek çok hastalığa yol açan elektronik sigaralar internette, tezgah altında hatta otomobil bagajlarında satılmaya devam ediyor.Sigaradan daha az zararlı olduğu algısı oluşturularak pazarlanan elektronik sigaralar, özellikle sigarayı bırakmak ve azaltmak isteyen kişiler tarafından tercih ediyor.   Başta Çin olmak üzere yurt dışından kaçak yollarla getirilen elektronik sigaralar, pasajlarda tezgah altlarında, araba bagajlarında satılıyor, satıcılar yasak dinlemiyor. Bazı satıcılar ise sadece internet üzerinden kargo ile satıyor. Kimisi de telefonla aldığı siparişleri müşterilerinin adresine kadar getiriyor.

SİPARİŞİ TELEFONLAR ALIYOR, KARGO İLE GÖNDERİYORTelefonla sipariş alan ve ürünleri kargo ile satan bir kişi,  "Faturalı bir ürün değil. Bunu satmak yasak. Yurt dışından getirebiliyorsunuz ama satış amaçlı değil. Satış amaçlı getirilenlere el koyuyorlar. Yolculardan 5-10 karton getirenlerden alıyoruz. Ben Doğubank'tan Tahtakale'den alıyorum. Daha önce ceza aldım bu sebepten. Bir ara satışlar iyiydi ama artık ürün bulunmuyorö diye konuştu.Telefonla görüştüğümüz, ürünleri adrese teslim ettiğini söyleyen başka bir satıcı ise "Whatsapptan modelleri atabiliyoruz. Türkiye'de yasal olmadıkları için hiçbir şekilde garantisi yok. Çin'den geliyor hepsi. Çin var Amerikan var. Modele göre değişiyor" dedi.Otomobilinin bagajından satış yapan bir satıcı ise "Şu an satmak yasak bunu. 2013 yılında serbestti aslında. Önceden Tahtakale'den Doğubank'tan alıyorduk. Şimdi yine oradan alıyorum ama yerleri yok. Bana da kargoyla gönderiyorlar. Bunların hepsinin fabrikası Çin ama gümrükten sokamadıkları için Romanya, Polonya üzerinden geliyor" diye konuştu.

"BUNLAR TEK BAŞINA KANSEROJEN MADDELER"Normal tütün ürünlerinden farklı olarak aromalı bir likitin, özel bir mekanizma aracılığıyla yanması ve duman çıkarması prensibi ile çalışan elektronik sigaralarda pek çok kimyasal madde bulunuyor. Sağlık ile ilgili endişelerin oluşmasına yol açan ve araştırmalara konu olan kısım ise likit içerisinde bulunan kimyasal maddeler. Likit içerisinde Propilen Glikol maddesini değerlendiren Kimyager Cemal Kozacı "Propilen Glikol (PG) tek başına bir solventtir. Elektronik sigaraların içerisinde bir sürü kimyasal var. Tat, koku ve renk verici kimyasallar var. PG bütün bunları taşıyan bir solvent. Isıyla temas ettiğinde dışarıya çıkan buhar, PG'nin buharlaşması neticesinde oluşuyor. Bu sigaralarda ısıyla temas ettiği zaman birçok kimyasal çıkıyor. Bunların içerisindeki en önemlileri aldehitler ve akroleinler.(gliserinden su giderilerek veya propilenin denetimli olarak yükseltilmesiyle elde edilen, boğucu ve göz yaşartıcı duman çıkararak buharlaşan uçucu sıvı) Bunlar tek başına kanserojen maddeler. PG tek başına kanserojen değil. Ancak belirli dozdan fazla alınır ve solunursa tabii ki onun da zararı var" değerlendirmesinde bulundu.

"TEHLİKELİ KİMYASAL OLDUĞUNU BELİRTEN İŞARETLER VAR"Kozacı, şişelerin üzerinde uluslararası kimya sembollerinden kuru kafa sembolünün bulunmasına dikkat çekerek, "Şişelerin üzerinde uluslararası kurallara göre koyması gereken tehlikeli kimyasal olduğunu belirten işaretler var. Kuru kafa işareti var. Bu zehirli madde demek. Hamile kadınlar kullanmasın, işareti var. Özellikle hamilelerde ve doğacak çocuk üzerinde olumsuz etkileri var. Amerikan ilaç ve sağlık örgütü bunu Amerika'da yasakladı. Dünya Sağlık Örgütü'nün de bu konuda hazırladığı raporlar var. Elektronik sigaranın özellikle zararlı olduğunu belirtiyorlar" diye konuştu.Kozacı ayrıca, 70 kilogram bir insanın günde alabileceği maksimum PG oranının 1.75 gram olduğunu söyledi.

"KANSERİNE YAKALANMA RİSKİ 10 KAT DAHA FAZLA"Türkiye Sigarayla Savaş Derneği (TSSD) Başkanı Dr. Mustafa Aydın da içicilerin kandırıldığını ifade ederek, "Son dönemlerde yaygınlaşan elektronik sigara oldu. Taşıması daha kolay, cebinize koyabiliyorsunuz. Bir de sanki sağlığa zararlı değilmiş gibi bir algı oluşturuldu. İçicileri kandırmaya başladılar. Neredeyse sigaradan daha zararlı olduğunu iddia ediyorlar. Tütünün içerisindeki zararlı maddeler belli. Fakat tütün doğal olarak üretiliyor. İşleniyor, işlenirken birtakım kimyasal maddeler katılarak sigara haline dönüştürülüyor. Elektronik sigara ise tamamen kimyasallardan meydana gelen bir ürün. Sentetikler içeriyor. Elektronik sigara kullanan bir insanın normal sigara içen bir insana oranla akciğer kanserine yakalanma riski 10 kat daha fazla" dedi.Aydın, "Hala bugün Türkiye'de ciddi miktarda kaçak yollarla sigara satılmaktadır. Resmi kanallarla satılan sigaralar, devletin kontrolünde satılmaktadır. İçerisindeki nikotin ve diğer zehirli maddeler belirli oranda tespit edilip satışa sunulmaktadır. Kaçak sigaralarınsa bu ölçümü yapılmamaktadır. İçerisinde ne kadar zehirli madde olduğu bilinmiyor. Onun için kaçak yollarla gelen sigara tehlikelidir" dedi.Vatandaşlardan Feyze Çelik ise "Normal sigaralardan daha fazla zarar verdiğini düşünüyorum. Sigara ve elektronik sigara içilmemesi yönünden uyarıların artırılması gerekiyor. Sigaradan  çok da farklı değil. İçindekiler ve verdiği zarar aynı. Ancak daha farklı göründüğü için iyileştirilmeye çalışılıyor" diye konuştu.Daha önce hem elektronik sigara hem de normal sigara içtiğini belirten Baki Altınel, "Ben elektronik sigara kullandım. Çok zararlı. 6 ay sigara içmedim ama sigarayı hep beynimde hissettim. Elektronik sigara hiçbir işe yaramadı. Kalp krizi geçirdim. Krizden sonra sigarayı beynimde bitirdim. Sigara beyinde bırakılır. Elektronik sigarayı kimseye tavsiye etmiyorum" dedi.

Görüntü Dökümü-------------Bagajda satılan elektronik sigaralardan detaylar-Telefonla sipariş alan satıcılarla konuşma detayları-Bagajda satan satıcıdan detaylar-Muhabir anonsu (Elif YAVUZ)-Cemal Kozacı röp.-Mustafa Aydın röp.-Genel ve detay

18.12.2019 - 12.37 Haber Kodu : 191218116

==========================

4- VALİ YERLİKAYA: 50 BİNDEN FAZLASI İSTANBUL'DAN OLMAK ÜZERE 371 BİN SURİYELİ GÖNÜLLÜ GERİ DÖNÜŞ YAPTI

Haber-Kamera: Elif YAVUZ-Mertcan ÖZTÜRK/İSTANBUL, Zeytinburnu Belediyesi tarafından Uluslararası Göçmenler Günü nedeniyle düzenlenen "Kültürlerin Buluşma Noktası Türkiye" programında konuşan İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, "İstanbul'da 557 bin ikamet izinli, 555 bin geçici koruma kapsamında Suriyeli olmak üzere 1 milyon 112 bin göçmen yaşıyor. Suriye'de kalıcı istikrar ve normalleşmenin tesisi için geri dönüşleri, terörle mücadele kadar önemli görüyoruz. Fırat Kalkanı, Barış Pınarı ve Zeytin Dalı harekatları ile terör unsurlarından ayırarak gerekli fiziki ve güvenlik şartları sağlanan bölgelere 50 binden fazlası İstanbul'dan olmak üzere 371 bin Suriyeli gönüllü geri dönüş yaptı" dedi.

"BU TOPRAKLAR BİN YILDAN BERİ TÜRK'ÜN YURDUDUR"18 Aralık Uluslararası Göçmenler Günü nedeniyle Zeytinburnu Belediyesi Kültür Sanat Merkezi'nde "Kültürlerin Buluşma Noktası Türkiye" programı düzenlendi. Programa katılan Vali Ali Yerlikaya, "Medeniyetimizin cümle kapısı İstanbul'dayız. İçinde yaşadığımız topraklar Anadolu ve İstanbul hamd olsun iyi ve merhametli insanların yurdudur. Bu topraklara Hazreti Mevlana nefes verdi. Yunus Emre 72 milleti bir bilin dedi. Biz ırkçılık bilmeyiz. Ötekileştirme bilmeyiz. Ayrımcılık bilmeyiz. Bizim bildiğimiz bir şey varsa o da eşrefi mahlukat olduğudur. İnsan yaratılmışların en şereflisi en yücesidir. Bu topraklar bin yıldan beri Türk'ün yurdudur. Çağlar boyunca savaştan, zulümden, baskıdan kaçan daha iyi şartlarda yaşamak isteyen Anadolu kapılarını hiç yüksünmeden açmıştır. İnsanoğlu uygarlığın yaşadığı günden bu yana sürekli hareket ediyor. Savaştan, terörden, zorbalıktan, inandığı gibi yaşayamadığından veya iklim değişikliği nedeniyle başka diyarlara göç ediyor" dedi.

"İSTANBUL'DA 1 MİLYON 112 BİN GÖÇMEN YAŞIYOR"Vali Yerlikaya Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre İstanbul'da yaşayan ve gönüllü olarak geri dönen göçmenler hakkında bilgi verdi. Yerlikaya, "Birleşmiş Milletler verilerine göre dünyada 258 milyon insan göçmen. Bu göçlerden en çok etkilenen ülke Türkiye'dir. Ülkemiz 3,7 milyonu Suriyeli olmak üzere 5 milyona yakın yerinden yurdundan edilmiş insana ev sahipliği yapıyor. İstanbul'da 557 bin ikamet izinli, 555 bin geçici koruma kapsamında Suriyeli olmak üzere 1 milyon 112 bin göçmen yaşıyor. Suriye'de kalıcı istikrar ve normalleşmenin tesisi için geri dönüşleri, terörle mücadele kadar önemli görüyoruz. Fırat Kalkanı, Barış Pınarı ve Zeytin Dalı harekatları ile terör unsurlarından ayırarak gerekli fiziki ve güvenlik şartları sağlanan bölgelere 50 binden fazlası İstanbul'dan olmak üzere 371 bin Suriyeli gönüllü geri dönüş yaptı" diye konuştu.

BELEDİYE BAŞKANI ARISOY: ZEYTİNBURNU GÖÇLE KURULMUŞ BİR ŞEHİRDİRProgramda konuşan Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy ise, "Zeytinburnu göçle kurulmuş bir şehirdir. Bizim göçe dair çalışmalarımız 2005 yılında başladı. Osmanlı imparatorluğunun yıkılışından bugüne kadar Zeytinburnu sokaklarında bütün bir Türk dünyasından gelen insanları görmek mümkün. Zeytinburnu bir zenginliğe çevirmiş bunu yeni bir potada eriterek kendine özgü bir kültürün oluşmasına vesile olmuştur. Biz de 20 yıldır belediye olarak bu uyumun, bu yeni kültürün, simyanın hepimize neşe veren bir hal alması için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Dünya Göçmenler Günü'nün bizim ev sahipliğimizde gerçekleşiyor olmasından da son derece memnunuz" dedi.

ŞARKILAR SÖYLEDİLERProgramda, Andolusia Trio Müzik Grubu, Milli Eğitim Çocuk Korosu,  AKDEM Göçme Çocuk korosu sahne alarak, geleneksel şarkılarını söyledi. İran, Azerbaycan, Uygur ve Suriyeli çocuklar da kendi dillerinde şarkılar söyledi. Suriyeli gencin "Bize çocukluğumuzu verin" adlı parçayı söylediği sırada sahnede duygu dolu anlar yaşadı.

Görüntü Dökümü---------------Vali Ali Yerlikaya konuşmaları-Zeytinburnu Bld. Bşk. Ömer Arısoy konuşmaları-Stantlardan detaylar-Sahne gösterilerinden detaylar-Şarkı söyleyen çocuklar-Genel ve detay

18.12.2019 - 15.51 Haber Kodu : 191218193

==========================

5- UÇAKTA OLAY ÇIKARAN KADIN ADLİYEYE GİRİŞİNDE KENDİNİ YERE ATTI

Haber - Kamera: Yüksel KOÇ/ Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan Kıbrıs'a gitmek için kalkış hazırlıklarını yapan özel bir havayolu şirketine ait yolcu uçağında, "Ben FETÖ'cüyüm ve uçağı patlatacağım" dediği gerekçesi ile gözaltına alınan Nikar D., adliyeye getirildi. Nikar D., adliyeye girişi sırasında kendisini yere atarak, "Ben bomba değilim" diye bağırdı.Bu sabah Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan Kıbrıs'a gitmek üzere kalkış hazırlıkları yapan uçakta taşkınlık yaptığı gerekçesi ile gözaltına alınan Nikar D., gözaltı işlemlerinin ardından soruşturmayı yürüten İstanbul Anadolu Adalet Sarayı'na getirildi.Polis eşliğinde adliyeye getirilen Nikar D., adliyeye girişi sırasında, kendini yere atarak, "Ben bomba değilim" diyerek bağırdı. Nikar D.'nin savcılık tarafından sorgulanması bekleniyor.

Görüntü Dökümü: ---------------Nikar D.'nin ekip otosundan indirilmesi-Nikar D.'nin polis eşliğinde adliyeye getirilirken kendini yere atması ve "Ben bomba değilim" diye bağırması-Nikar D.'nin yerde yatarken görüntüsü-Nikar D.'nin adliyeye girişi

18.12.2019 - 14.50 Haber Kodu : 191218166

=====================

6- TEM OTOYOLU'NDA GASP DEHŞETİ

-Önce araçlara arkadan çarpıyor sonrada çarptıkları aracı gasp ediyorlardı -Şüphelileri yakalandı

Cemil ÖZDEMİR-Murat SOLAK-Ali ABLAY/İSTANBUL, Beylikdüzü TEM Otoyolu'nda kaza süsü vererek çarptıkları otomobildeki kişiyi darp eden 4 şüpheli otomobili gasp ederek kaçtı. Olayla ilgili çalışma başlatan polis ekipleri, 18 yaşından küçük olduğu öğrenilen 4  şüpheliyi gözaltına aldı.Olay, Geçtiğimiz Cumartesi 22.00 sıralarında Beylikdüzü TEM Otoyolu'nda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, annesinin otomobili ile Beylikdüzü'ndeki evine giden Makine Mühendisi Onur Arslan (27) arkadan gelen başka bir otomobilin kendi kullandığı otomobile çarptığını fark etti. Otomobili ile sağa yanaşarak araçtan inen Arslan'ı aynı otomobilden inen 4 kişi silahla tehdit ederek anahtarı istedi.  Arslan Anahtarı vermemek için direnince şüphelilerden biri silahın kabzasıyla başına 5-6 kez vururken, diğer şüpheli ise elini kıracak şekilde bükerek anahtarı aldı.  Havaya ateş açan şüpheliler, Arslan'ı tekmeledikten sonra otomobili gasp ederek hızla uzaklaştı. Şüphelilerin olay yerinde bıraktıkları otomobilin ise çalıntı olduğu tespit edildi.

"BAŞIMA SİLAHLA 5-6 KEZ VURDULAR, KORKUNÇTU"Onur Arslan "TEM otoyolunda evime doğru giderken, arkadan gelen bir araç benim aracıma hafif bir şekilde çarptı. Ben normal kaza oldu zannedip az ileride sağa çektim. İçinden 4 kişi indi. Araçlarının camları çatlaktı ama benim aracımda bir şey yoktu. Benden dolayı olan bir şey değildi, ben de şaşırdım. 'Arabamıza ne yaptın?' dediler ve bana saldırmaya kalktılar. Anahtarımı istediler ve elimden aldılar. İki tane silah çektiler. Silahla bir tanesi başıma vuruyordu. Başımda 7 dikiş var. Diğeri ise havaya ateş açtı. Sonra birden gücüm kesildi. Arabamı alıp kaçtılar. Bana vurdukları araba da çalıntıymış onu bıraktılar. Bende polisi ailemi ve arkadaşlarımı aradım. Arabayı henüz teslim almadım. Bugün ya da yarın alacağım. Başıma silahla 5-6 kez vurdular. Korkunçtu. Silahı filan düşünmüyorsunuz. Bir an önce kurtulma peşindeydim. O an çok fazla bir şey düşünemiyorum" dedi.

YAKALANDILAR Esenyurt İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı. Güvenlik kameralarını inceleyen polisler şüphelilerin kimliklerini belirledi. Ekipler, yaptıkları güvenlik kamerası incelemelerinde Esenyurt, Yeşil Kent Mahallesi'nde bir evde olabileceklerini değerlendirdikleri şüphelilere dün akşam 22.30 sıralarında operasyon düzenledi. Düzenlenen operasyonda yaşı 18'den küçük olan T.Y., S.D., Y.Ç. ve S.K. yakalanarak gözaltına alındı. Operasyonun düzenlendiği evde arama yapan ekipler 2 tabanca, tüfek ve çalıntı araç ele geçirdi. Küçük yaştaki şüphelilerin sorgusunda 3 yağma, 4 oto hırsızlığı, 2 kapkaç, gasp ve 5 hırsızlık suçunun failleri oldukları anlaşıldı. Ayrıca T.Y'nin 9 yıl ve S.D.'nin 4 yıl hapis cezası olduğu fakat firari olarak arandıkları anlaşıldı. Şüphelilerin emniyetteki işlemleri devam ediyor.

Görüntü dökümü: -------------------Onur Arslan röp-Genel ve detaylar-Şüphelilerin otoyolda araç içindeki fotoğrafları (Güvenlik kamerası)-Gasp edilen aracın fotoğrafı ========================

7-YILBAŞI ÖNCESİ UYUŞTURUCU SATICILARINA BÜYÜK DARBE; OPERASYONLAR KAMERADA

-Polis kamerasına yansıyan operasyonlarda kilolarca uyuşturucu madde ele geçirilirken, çok sayıda şüpheli gözaltına alındı.

-Beylikdüzü'nde baskın yapılan deponun cumhuriyet tarihindeki en büyük metamfetamin çoğaltma imalathanesi olduğu öğrenilirken, 71 kilo 500 gram metamfetamin ve 26 kilogram afyon sakızı ele geçirildi.

Ali ABLAY, İSTANBUL, DHA İSTANBUL'da yılbaşı öncesi uyuşturucu madde ticareti yapan kişilere yönelik çeşitli ilçelerde operasyon düzenlendi. Polis kameralarına yansıyan operasyonlarda birçok şüpheli yakalanırken kilolarca uyuşturucu madde ele geçirildi. Düzenlenen operasyonlarda ele geçirilen uyuşturucu maddeler ise Vatan Caddesi'nde bulunan Narkotik Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde sergilendi.

YURTDIŞINDAN GETİRİP İSTANBUL'DA SATACAKLARDIİlk operasyon Küçükçekmece ve Avcılar'da yapıldı. Narkotik Suçlarıyla Mücadele ekipleri, uyuşturucu ticareti ve sevkiyatı yapan şebekenin yurt dışından İstanbul'a yüklü miktarda eroin getirecekleri ve piyasaya sürecekleri bilgisine ulaştı. Bu bilgi üzerine ekipler, Küçükçekmece ve Avcılar'da iki ayrı operasyon düzenledi. Düzenlenen operasyonlarda 95 kilo 400 gram eroin ele geçirilirken, 2'si yabancı uyruklu olmak üzere 3 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 3 şüpheli tutuklanarak cezaevine gönderildi.

EĞLENCE MEKANLARINA DAĞITIYORLARDIİkinci operasyonun adresi Fatih oldu. Narkotik Suçlarıyla Mücadele ekipleri, eğlence mekanlarında metamfetamin maddesi dağıtımının yapıldığı bilgisine ulaştı. Bunun üzerine çalışma başlatan ekipler, uyuşturucu maddenin piyasaya dağıtımının yapılmadan yakalanması için uzun süreli teknik ve fiziki takip başlattı. 30 Kasım günü Fatih'de bir adrese operasyon düzenledi. Operasyonda 6 kilogram metamfetamin ele geçirilirken, 1 yabancı uyruklu şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 1 şüpheli çıkartıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

100 BİN HAP ELE GEÇİRİLDİÜçüncü operasyon ise Kartal'da yapıldı. Uyuşturucu madde ticareti yapan ve yüklü miktarda uyuşturucu maddeyi piyasaya sürmek üzere ev ve iş yerlerinde saklayan kişileri tespit eden Narkotik Suçlarıyla Mücadele ekipleri, Kartal'da belirlenen bir ev ve iş yerine operasyon düzenledi. Operasyonda 840 gram kokain ve 100 bin adet ecstacy hap ele geçirilirken, 1 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüpheli çıkartıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

CUMHURİYET TARİHİNİN EN BÜYÜK İMALATHANESİOperasyon yapılan diğer bir nokta da Beylikdüzü oldu. İran uyruklu şüphelilerin metamfetamin maddesini depoladıkları ve bu uyuşturucu maddeyi çeşitli yöntemlerle çoğaltarak yüklü miktarlar halinde piyasaya sürdüklerini belirleyen Narkotik Suçlarla Mücadele ekipleri, şüphelileri teknik ve fiziki takibe aldı. Ekipler, takip ettikleri şüphelilere operasyon düzenledi. Operasyonda 71 kilo 500 gram metamfetamin ve 26 kilogram afyon sakızı ele geçirildi. Operasyonun düzenlendiği depoyu inceleyen ekipler, deponun metamfetamin maddesinin çoğaltılmasında kullanılan bir imalathane olduğunu belirledi. Şüphelilerin, İran'dan getirdikleri metamfetamini depoda çoğaltıyor ardından piyasaya sürüyorlardı. Baskın yapılan deponun cumhuriyet tarihindeki en büyük metamfetamin çoğaltma imalathanesi olduğu öğrenildi. Ele geçirilen afyon sakızının ise bisiklet tekerlerinin içerisinde bulunan iç lastiklerin içerisine saklanmış olarak bulundu. Operasyonda 2 yabancı uyruklu şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. 2 yabancı uyruklu şüpheli emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilirken çıkartıldıkları mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

110 SOKAK SATICISI YAKALANDI16 Kasım'da ise 11 ilçede belirlenen adreslere eş zamanlı baskın yapıldı. Narkotik Suçlarıyla Mücadele ekipleri, sokakta uyuşturucu satışı yapan şüphelilere yönelikte çalışma gerçekleştirdi. Beyoğlu, Kağıthane ve Bağcılar'da uyuşturucu madde satışı yapan şüphelilere yönelik emniyet ekipleri 6 aylık bir teknik ve fiziki takip gerçekleştirdi. Takip sonucunda tespit edilen 131 şüphelinin yakalanması için Bağcılar, Esenler, Küçükçekmece, Esenyurt, Güngören, Beyoğlu, Şişli, Eyüpsultan, Kağıthane, Pendik ve Sultanbeyli'de 115 ayrı adrese 16 Kasım günü saat 05.00 sıralarında eş zamanlı operasyon düzenledi. Düzenlenen operasyonlarda 110 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Şüphelilerin yakalandıkları evlerde yapılan aramalarda ise toplam 1 kilo 646 gram esrar, 45 gram kokain, 4 bin 600 ecstacy hap ve 5 bin 795 gram bonzai ele geçirildi. Şüphelilerin emniyetteki işlemleri Narkotik Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde devam ediyor.

OPERASYONLAR KAMERADAYapılan operasyonlardan bazıları polis kamerasına yansıdı. Görüntülerde,  şüpheli evlere giren polislerin adreslerde arama yaptıkları ve çok sayıda uyuşturucu madde buldukları görülüyor.

Görüntü Dökümü------------------Polislerin adreslere girişiUyuşturucu maddelerin bulunmasıŞüphelilerin emniyete getirilmesiSergiden görüntüler

18.12.2019 - 15.19 Haber Kodu : 191218179

================================

8- MARKA KOL SAATLERİNİN TAKLİTLERİNİ SATANLARA OPERASYON KAMERADA

*Polis dükkandaki gizli odayı böyle buldu.

*Dükkan içinde dükkan kurmuşlar.

Ali ABLAY/İSTANBUL,Ünlü markaların taklit kol saatlerini yurtdışından getirerek Türkiye'de satışını yapanlara operasyon düzenlendi. Operasyonda 3 şüpheli yakalanırken 2 bin 571 birebir taklit kol saati ele geçirildi. Polisin operasyon anları kameraya yansıdı. Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, yurtdışında ünlü markaların saatlerinin Türkiye'ye yasa dışı yollarla getirilip satıldığını tespit etti. Taklit kol saatlerin tır ve kamyon kasalarına yapılmış bölmelerde getirildiği ve herhangi bir gümrük beyanında bulunmadan Türkiye'ye kaçak olarak sokulduğu belirlendi. Havayolunu da kullanan kaçakçıların, getirdikleri saatleri jelatinle vücuduna sararak ya da kıyafetlerin içine yaptıkları özel astarla gizledikleri öğrenildi. Kaçak yollarla getirilen saatlerin yurtdışında maliyetinin ucuz, kalitesinin ise yüksek olduğu ve çoğunun ünlü markaların birebir taklit ürünleri olduğu bildirildi. Saatlerin İstanbul'da turistlerin yoğunluk gösterdiği yerlerde bin 500 lira ile 4 bin 500 lira fiyat aralığında satıldığı tespit edildi. Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele ekipleri, bu bilgiler üzerine yurt dışından kaçak yollarla getirilen saatlerin depolandığı ve satıldığı Fatih'te bulunan 2 farklı işyerine ve Gaziosmanpaşa'da bir işyerine operasyon düzenledi. Emniyet ekipleri, operasyon sırasında dükkan içerisine özel olarak dizayn edilmiş kumandalı sistem ile çalışan gizli bölmelerde saklanarak satışa sunulan 2 bin 571 ünlü markanın taklit ürünü bayan ve erkek kol saati ele geçirdi. Ele geçirilen kol saatlerinin toplam piyasa değerinin ise yaklaşık 3 milyon 850 bin lira olduğu değerlendiriliyor. Soruşturma kapsamında işyeri sahibi olduğu belirlenen H.İ., K.G. ve M.E.K. yakalanarak gözaltına alındı. Yakalanan şüpheliler emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilirken ' kaçakçılık kanununa muhalefet ' suçundan işlem yapılmasının ardında serbest bırakıldı.

Görüntü Dökümü-------------------Gizli bölmenin bulunması-Gizli bölmede saatlerin bulunması-Sergi görüntüleri 18.12.2019 - 12.37 Haber Kodu : 191218115

========================

9- BEYLİKDÜZÜ'NDE MOTOSİKLET HIRSIZLARINA OPERASYON KAMERADA

Buse PEHLİVAN/İSTANBUL İstanbul'da çaldıkları motosikletleri Beylikdüzü'nde depolarına götürerek parçalara ayıran şüpheliler yakalandı. Ekiplerin, şüphelilere yaptığı operasyon kameralarına yansıdı.Asayiş Şube Müdürlüğü Oto Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri İstanbul genelinde meydana gelen motosiklet hırsızlığı olayları üzerine çalışma başlattı. Ekiplerin çalışmaları devam ettiği sırada 10 Aralık Salı günü Maltepe'de motosiklet hırsızlığı üzerine ihbar alındı. Polis, bölgedeki güvenlik kamera görüntüleri inceleyerek şüphelilerin eşkal ve kimliklerini tespit etti. Şüphelilerin çaldıkları motosikletleri Beylikdüzü'nde bir depoda parçalarına ayırarak sattıklarını tespit eden ekipler 12 Aralık Çarşamba günü belirlenen adrese operasyon yaptı. Beylikdüzü'nde yaptığı operasyonda 2 şüpheli yakalandı. Polisin şüphelilerin evlerine yaptığı aramalarda ise çok sayıda motosiklet parçası ele geçirildi. Oto Hırsızlık Büroya bağlı ekipler çalışmalarının devamında olaya karıştığını tespit ettiği bir şüpheliyi bugün gözaltına aldı. Şubede sorgulanan Muhammed Ali Y.(23) 3 adet suç kaydı, Yusuf Ç.(21) 14 adet suç kaydı, Kerem A.(21) 6 adet suç kaydı olduğu belirlendi. Şüphelilerin çok sayıda motosiklet çaldıkları öğrenildi. Emniyette işlemleri tamamlanan 2 şüpheli çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Bugün yakalanan şüpheli Kerem A.'nın Asayiş Şube Müdürlüğündeki işlemleri sürüyor.

Görüntü Dökümü: -------------------------(GÜVENLİK KAMERASI)-Şüphelilerin benzin istasyonunda görüldüğü anlar(POLİS KAMERASI)-Şüphelilere yapılan operasyon anı ve ev aramaları(AKTÜEL)-Şüphelilerin adliyeye sevk edilmesi 18.12.2019 - 15.57 Haber Kodu : 191218195

==========================

10- ABD İSTANBUL BAŞKONSOLOSLUĞU GÖREVLİSİ NAZMİ METE CANTÜRK DAVASI

-NAZMİ METE CANTÜRK İLE EŞİ VE KIZININ DURUŞMALARA KATILMA ZORUNLULUĞU KALDIRILDI

Haber: Özden ATİK  / İstanbul, DHAABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu'nda güvenlik biriminde çalışan Nazmi Mete Cantürk'ün eşi ve kızıyla birlikte "Silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan yargılandığı davaya devam edildi. Mahkeme, avukatlarının talebi üzerine haklarında adli kontrol kararı bulunan sanıklar Nazmi Mete Cantürk, eşi Sevim Cantürk ve kızı Kevser İrem Cantürk'ün duruşmalara katılma zorunluluğunun kaldırılmasına karar verdi. Geçen celse tanık olarak dinlenmesi için hakkında zorla getirme kararı verilen ve casusluk suçlamasıyla başka bir mahkemede yargılanan tutuklu ABD'nin İstanbul Başkonsolosluk irtibat görevlisi Metin Topuz bugünkü celseye de getirilmedi. İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, "FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçlamasından 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapsi istenen sanıklar Nazmi Mete Cantürk, eşi Sevim Cantürk ve kızı Kevser İrem Cantürk katıldı. Duruşmayı, ABD İstanbul Başkonsolosu Daria Darnell ile ABD Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Jeffrey Hovenier ve konsolosluk yetkilileri de izleyici olarak takip etti.

TANIĞIN İFADESİ CELSE ARASINDA ALINDIMahkeme Başkanı, tanıklardan Hacı Salih Zengin'in ifadesinin celse arasında alındığını belirterek ifadesini okudu. Zengin'in ifadesinde, daha önce Terörle Mücadele Müdürlüğü'nde verdiği ifadesini tekrar ettiğini belirterek "Zaman Gazetesi'nde 1998'de çocuk sayfası editörü olarak çalışmıştım. Nazmi Mete Cantürk'ün çocukları da şiir çalışmalarını mektupla yollamıştı. Bu nedenle tanıştık. Bana ABD Konsolosluğu'nda çalıştığını, vize konusunda yardımcı olabileceğini söylemişti. Daha sonrasında gazetede çalışan birçok kişiden ABD ülkesine gitmek maksadıyla vize müracaatında bulunduklarında 'Fethullah Gülen'i ziyarete gidiyorum' şeklinde beyanda bulunanların vize işlemlerinde kolaylık sağlandığını duydum. Ama sanık Nazmi Mete mi, yoksa Metin Topuz mu yardımcı olmuştu bilmiyorum. Sanık Nazmi Mete'nin örgütsel davranışı olduğuna şahit olmadım" şeklinde ifade verdiği belirtildi.

TANIK İFADESİNİ KABUL ETMEDİTanık ifadesi üzerine söz verilen sanık Nazmi Mete Cantürk, "Tanıkla bir fuarda tanışmıştık, sonra birkaç kez gördüm. 20 senedir de hiç görmedim. Neden böyle konuştuğunu bilmiyorum. Beyanlarını kabul etmiyorum" dedi. Cantürk ailesinin avukatları, tanığın ifadesinin celse arasında alındığı için soru soramadıklarını, bu nedenle savunma haklarının kısıtlandığını savundular. Cantürk'ün avukatları sanıkların duruşmalardan vareste tutulmasını talep ettiler.

VARESTE TUTULMALARINA KARAR VERİLDİMahkeme heyeti, sanıklar hakkındaki adli kontrollerin devamına ve duruşmalardan vareste tutulmalarına (katılma zorunluluğunun kaldırılması) karar verdi. Tanık Metin Topuz hakkında yeniden zorla getirme kararının devamına karar veren heyet, duruşmanın 19 Mart'a bırakılmasına hükmetti.

Görüntü dökümü: ---------------Nazmi Mete Cantürk -ABD İstanbul Başkonsolosu Daria Darnell -ABD Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Jeffrey Hovenier -Duruşma salonunun dışındaki görüntüleri

18.12.2019 - 13.51 Haber Kodu : 191218142

============================

11- ÜNİVERSİTELİ BEGÜM'ÜN ÖLDÜĞÜ MAKAS KAZASI DAVASI.. Halil YILMAZ/ İSTANBUL, KÜÇÜKÇEKMECE'de  5 ay önce İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi 1. sınıf öğrencisi Begüm Kartal'ın (19) hayatını kaybettiği, 12 kişinin de yaralandığı trafik kazasına ilişkin sanık Fatih Sezer'in (27) yargılanmasına devam edildi. Sanık Sezer, duruşmada "Tahliyemi isterim. Serbest kalırsam zararı daha rahat gideririm." dedi. Duruşmadan sonra açıklama yapan Kartal'ın annesi Melek Kartal, "Benim mağduriyetim ancak kızımı geri verirlerse giderilebilir" diye konuştu. Ailesi, Begüm Kartal'ın organlarını bağışlayarak, 4 kişinin hayata tutunmasını sağlamıştı. Bakırköy 20. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Fatih Sezer getirilirken, Begüm Kartal'ın annesi Melek Kartal ve babası Haluk Kartal katıldı. Mahkeme başkanı, keşif raporunun dosyaya gelmediğini belirtti.

SERBEST KALIRSAM ZARARI DAHA RAHAT GİDERİRİMDuruşmada söz alan tutuklu Fatih Sezer, "Tahliyemi isterim, mağdurların zararının giderilebilmesi için ailemle konuştum. Serbest kalırsam zararı daha rahat gideririm" dedi. Mahkeme heyeti, tanıkların ve keşif raporunun duruşmaya gelmediğini gerekçe göstererek, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Mahkeme sanığın tutukluluk halinin devamına da karar verdi.

MAĞDURİYETİMİZİN GİDERİLMESİ SÖZ KONUSU DEĞİLDuruşmanın ardından basın açıklaması yapan Begüm Kartal'ın annesi Melek Kartal, "Bugün tutukluluğa devam kararı alındı. Bizim için önemli olan buydu, sabırlıyız. Mağduriyetimizin giderilmesi gibi bir şey söz konusu değil. Benim mağduriyetimi ancak bana kızımı verirlerse giderebilirim. Kızım geri gelmeyeceğine göre bizim bütün mücadelemiz, diğer çocuklar için, trafik cinayetlerine kurban gidenler içindir" dedi.Gazetecilerin  "Begüm'ün organları 4 kişiye hayat vermişti. O kişilerle görüşüyor musunuzö sorusuna ise Melek Kartal,  "Hayır daha doğrusu bizim hiçbir zaman böyle bir talebimiz olmadı olmaz da kimseyle. Güzel güzel yaşamlarına devam etsinler. Benim için önemli olan o."

İDDİANAME Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianameye göre Küçükçekmece'de 21 Temmuz'da meydana gelen olay şöyle oldu: Beşyol Metrobüs üst geçidinin bulunduğu noktada saat 23: 20'de trafik kazası meydana geldi. Trafik kazasında birden fazla kişi yaralandı, yaralı olarak hastaneye kaldırılan Begüm Kartal ise hayatını kaybetti. İddianamede Begüm Kartal'ın vefat ettiği, diğer yaralıların bir kısmında kemik kırığı olduğu bu nedenle basit tıbbi müdahale ile  tedavilerinin geçer nitelikte olmadığı, bir kısmını ise basit tıbbi müdahale ile geçer şekilde yaralandığı belirtildi. Şüpheli Fatih Sezer'in olay günü seyir halindeyken Beşyol Mevkii'nde yan yola saptığı, önce burada bir araca çarptığı, çarpmanın şiddeti ile bu aracın kaldırıma ve yolun kenarındaki korkuluklara çaptığı belirtildi. Çarpmanın etkisi ile geldiği yöne dönen şüphelinin aracıyla geri geri giderek durakta bekleyenlere ve yolda yaya olarak yürüyenlere çarptığı anlatılan iddianamede, kaza anında şüphelinin 1,42 promil alkollü olduğu bu nedenle eylemin bilinçli taksir ile gerçekleştiğinin anlaşıldığı ifade edildi. İddianamede şüpheli Fatih Sezer'in "Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan 3 yıldan 22,5 yıla kadar hapsi talep ediliyor.

Görüntü Dökümü: ---------Annenin açıklaması-arşiv

18.12.2019 - 14.36 Haber Kodu : 191218161

========================

12-İSTANBUL HAVALİMANI'NDA TÜRK VE SURİYELİ GENÇLERİN GÖZÜNDEN "GELECEK HAYALLERİ SERGİSİ"

Haber-Kamera: Enver ALAS/ İstanbul Havalimanı Dış Hatlar Terminali'nde 'Gelecek Hayalleri' Fotoğraf Sergisi açıldı.Açılışa Gençlik ve Spor Bakanı Kasapoğlu'nun yanı sıra UNİCEF Türkiye Temsilcisi Philippe Duamelle, İstanbul Havalimanı Mülki İdare Amiri İsmail Şanlı, İGA İcra Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kadri Samsunlu ve projede yer alan fotoğraf sanatçısı Reza Deghati ile Türk ve Suriyeli genç fotoğrafçılar katıldı.

BAKAN KASAPOĞLU: KARDEŞLERİMİZE GÖNÜL KAPILARIMIZI DA AÇTIKAçılışta konuşan Bakan Kasapoğlu, hayata ve insanlığa katkı sunan değerli fotoğrafları nedeniyle projede yer alan Türk ve Suriyeli gençlere teşekkür etti. Kasapoğlu, projenin paylaşmanın ve kardeşliğin önemini anlatması nedeniyle çok anlamlı olduğunu belirterek, "Bizler adaleti, merhameti temel alan, bu bilinç ve inançla medeniyetler inşa etmiş, örnek nesiller ortaya koymuş bir medeniyetin çocuklarıyız. Biz, herkese sevgiyle, merhametle ve şefkatle bakıyoruz. Millet olarak her zaman mazluma olan ilgimizi ve katkımızı ortaya koyduk. Bizim derdimiz, davamız herkesin adalete, özgürlüğe, barışa ve huzura kavuşmasıdır. Bu anlayışla sadece ülkemizdeki değil tüm insanlığın yükünü omuzlarımızda hissediyoruz. Bunun için kardeşlerimize sadece ülkemizin değil gönül kapılarımızı da açtık. Dünyada barışın ve adaletin tesisi için; gençlerimizin bu noktada inancı için çalışmaya devam edeceğiz. Gençlerimizde bu sevgiyi görüyoruz. Hayata ve insanlığa değer katan bu değerli eserleriniz; birbirinize sımsıkı tutunduğunuz ve bu güzel kardeşlik tablosu için teşekkür ediyorum." dedi. Sergilenen fotoğraflara baktıkça gençlerin umudunu, heyecanını, inancını ve hayallerini gördüğünü belirten Mehmet Muharrem Kasapoğlu, bu hayallere, umutlara, katkı sağlamak için tüm güçleriyle çaba sarf edeceklerini dile getirdi. Kasapoğlu, destekleri nedeniyle UNİCEF'e ve İstanbul Havalimanı işletmecisi İGA ile projenin hayata geçmesine emekleri geçenlere teşekkür etti.

"KÜLTÜRE VE SANATA OLAN DESTEĞİMİZ HER ZAMAN OLACAKTIR"Törende konuşan İGA İcra Kurulu Başkanı Kadri Samsunlu ise "Gelecek Hayalleri" sergisinin bir ay boyunca İstanbul Havalimanı'nda sergileneceğini açıkladı. Samsunlu, "Havalimanımızda kültür ve sanatın en büyük destekçisi olmak için çalışıyoruz. Kültür ve sanat etkinlikleri, yolculuk deneyimi için en önemli noktalardan birini oluşturuyor. Kültüre ve sanata olan desteğimiz her zaman olacaktır" ifadelerini kullandı. UNİCEF Türkiye Temsilcisi Philippe Duamelle de Türk ve Suriyeli gençlerin proje ile birlikte dünyaya çok önemli ve güçlü bir mesaj verdiğinin altını çizdi.  Konuşmaların ardından Bakan Kasapoğlu 30'u Türk 30'u Suriyeli toplam 62 genç fotoğrafçıya sertifikalarını takdim etti. Genç fotoğrafçılarla sergi salonunu gezen Bakan Kasapoğlu, daha sonra onlarla birlikte günün anısına hatıra fotoğrafı çektirdi.

"GELECEK HAYALLERİ SERGİSİ""Gençlerin Gözünden Projesi" kapsamında 2018'de başlatılan İstanbul, İzmir ve Gaziantep'ten yaşları 11 ile 18 arasında 30'u Suriyeli, 30'u Türk 60 gence fotoğraf eğitimi verildi. Fotoğraf sanatçısı Reza Deghati ve yerel eğitmenlerden oluşan bir ekip, Türk ve Suriyeli çocukları dört ay boyunca görüntülerle öykü anlatma sanatının incelikleriyle buluşturdu. Sergi, projeye katılan Türk ve Suriyeli gençlerin fotoğraflarıyla onların düşlerini ve yaşadığı gerçeklikleri yansıtmayı amaçlıyor.

Görüntü Dökümü--------------------------Sergi alanından görüntüler-Bakan Kasapoğlu'nun konuşması-Kadri Samsunlu'nun konuşması-Unicef Türkiye temsilcisinin açıklamaları-Öğrencilere sertifika takdim edilmesi-Sergilenen fotoğrafların incelenmesi-Toplu fotoğraf çekimi-Fotoğraflar-Genel ve detay


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel DHA İSTANBUL BÜLTENİ -3 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement