Dha İstanbul Bülteni - 3

1- ADLİYEDE "İTİRAZ" GERGİNLİĞİ (1)

Referandum sonucuna itiraz için adliyeye gelen çok sayıda CHP'li, sloganlar atınca güvenlik görevlileriyle aralarında gerginlik çıktı.

Haber: Özden ATİK - Hayati KILIÇ/ İstanbul, DHA

Referandum sonucuna itiraz etmek için Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı içinde bulunan İl Seçim Kuruluna gelen CHP İstanbul İl Gençlik Kolları üyeleri, adliye içinde slogan atınca güvenlik görevlileriyle aralarında gerginlik çıktı.

İl Seçim Kurulu'na itiraz dilekçesi sunmak üzere içeri giren çok sayıda partili, İzmir Marşı söyleyip "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" şeklinde slogan attı. Bu sırada güvenlik görevlileriyle bazı partililer arasında kısa süren bir itiş kakışma oldu. Daha sonra adliye içinde Çevik Kuvvet polisi güvenlik önlemi aldı.

Görüntü Dökümü:

-------

-Adliyeye girenler

-Yaşanan itişmeler

=================================

2-  CHP İL BAŞKANI CANPOLAT: İSTANBUL'DA HAYIR ORANI YÜZDE 52.20

CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat,

" İlçelerden ıslak imzayla aldıklarımızı tutanaklara göre "Hayır" oy oranı yüzde 52.20"

"36 ilçede 1900 itiraz yaptık. İtiraz gerekcelerimiz; eksik oy pusulası, YSK'dan gönderilen mühürlü pusulaların eksik olmasından"

"Biz bazı ilçelerde seçimin iptaliyle ilgili başvurduk. Sultanbeyli gibi yerlerde, Bağcılar gibi yerlerde, birkaç ilçemizde seçimin iptaliyle ilgili başvuru yaptık"

Haber: Özgür ALTUNCU/ Kamera: Yaşar KAÇMAZ - İstanbul

CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat, İstanbul'da 200 bin civarında oya itiraz ettiklerini ve 15 ilçede seçimin iptali için ilçe seçim kurullarına başvuru yaptıklarını söyledi. Canpolat, kendilerine iletilen ıslak imzalı tutanaklara göre İstanbul'daki "Hayır" oylarının oranının yüzde 52.20 olduğunu da öne sürdü.

TOPLAM 1900 İTİRAZ

İstanbul Büyükşehir Belediyesi CHP Meclis Grubunda konuşan CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat, İstanbul'da seçime katılım oranının yüzde 88.7 olduğunu belirterek, " 36 ilçede 1900 itiraz yaptık. İtiraz gerekcelerimiz; eksik oy pusulası, YSK'dan gönderilen mühürlü pusulaların eksik olmasından. Aşağı yukarı İstanbul'un bütün ilçelerinde bu eksikliği gördük" dedi. Canpolat bu eksiklerin sandık başına bazı ilçelerde 30, bazı ilçelerde 50, bazı ilçelerde 70 bulduğunu söyledi. Canpolat, bu eksikleri tutanaklarla tespit ettiklerini sözlerine ekledi. YSK tarafından eksik oy pusulası gönderilmesinin Türkiye ve İstanbul'da bir ilk olduğunu söyleyen Canpolat, "Birçok sandıkta, seçim bittikten sonra oy pusulalarının gelmediğini de tutanaklarla tespit ettik"dedi.

EVET MÜHRÜ DE KULLANILDI

İstanbul'da bazı sandıklarda tercih mührü dışında mühür kullanıldığını da ileri süren  Canpolat, "Bu da bir ilktir İstanbul'da ve Türkiye'de. YSK'nın tercih mührü bir tanedir. Ayrıcı 'Evet' mührünün olduğunu da sandık sorumlusu arkadaşlarımız tespitlerini yaptı, bunlara da itiraz etti" diye konuştu.

TUTANAKLARLA TESPİT ETTİK

Canpolat, İstanbul'da bazı sandıklarda mükerrer oy kullanıldığını da öne sürdü.

Cemal  Canpolat, YSK tarafından mühürlenmeyen oyların da tespitini yaptıklarını söyledi. Hukuk kuralları içerisinde yapılması gerekenleri yaptıklarını açıklayan Canpolat," YSK tarafından her türlü şaibeye açık bir şekilde seçimin yapıldığını tutanaklarla tespit ettik "dedi. Canpolat, 36 ilçede ilçe başkanlarının ilçe seçim kurullarına başvuru yaptıkları bilgisini de verdi.

YOLSUZLUKLARI TESPİT ETTİK

İstanbul'da bütün sandıkların ıslak imzalı tutanaklarını aldıklarını ve İstanbul'daki seçmenin iradesine sahip çıktıklarını söyleyen CHP İl Başkanı Cemal Canpolat,"İstanbul'daki tüm yolsuzlukları tespit ettik. İstanbulluların oylarının tamamına sahip çıktığımızı özellikle belirtmek istiyorum" dedi.

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ'Nİ ALMIŞ BİR İL BAŞKANI...

"Eğer belediye seçimi olmuş olsaydı bu referandumda, bugün burada İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni almış bir il başkanı olarak konuşmuş olacaktım" diyen Canpolat, "Bütün CHP'lilere, bütün hayır oyu kullanan, bütün farklılıklara teşekkür etmek istiyorum. Saadet Partisine, MHP'nin tabanına, Adalet ve Kalkınma Partisinin tabanına, Vatan Partisine, ÖDP'ye, Emep'e, HDP'ye teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.

YÜZDE 52.20 HAYIR

İlçelerden ıslak imzayla aldıkları tutanakları göre "Hayır" oy oranının yüzde 52.20 olduğunu öne süren   CHP İl Başkanı Canpolat," Bunlar ıslak imzayla elimizde var. Yaklaşık şuana kadar İstanbul'da iptal edilen oy oranı 138 bindi. Bunun bir kısmı kabul edildi, bizim lehimize işlendi. Hala o itirazlar devam ediyor. Çünkü itiraz süresi 3 gündür. 3 gün sonra bunların detayını almış olacağız" dedi.

15 İLÇEDE İPTAL BAŞVURUSU

Yaklaşık 1900 sandığa itiraz ettiklerini söyleyen Canpolat,  bu sandıkların büyük bir kısmında mühürsüz oyun kullanıldığını belirtti. Canpolat 15 ilçede seçimin iptali için başvuru yaptıklarını da söyledi. Canpolat, " Biz bazı ilçelerde seçimin iptaliyle ilgili başvurduk. Sultanbeyli gibi yerlerde, Bağcılar gibi yerlerde, birkaç ilçemizde seçimin iptaliyle ilgili başvuru yaptık"dedi.

İTİRAZ EDİLEN OY 200 BİNİ BULUYOR.

Canpolat sorular üzerine itiraz ettikleri oy sayısının mükerrer oylarla birlikte 200 bini bulduğunu söyledi.

Görüntü Dökümü:

---------------

Canpolat'ın açıklamaları

Detaylar

18.04.2017 - 14.39  Haber Kodu : 170418090_

=============================

(görüntüyle yeniden)

3- MİT TIR'INI DURDURAN SAVCI İSTANBUL'DA YAKALANDI

Haber: Ümit TÜRK/ İstanbul DHA

Suriye'deki Türkmenlere yardım götürdüğü belirtilen MİT'e ait TIR'ı, Hatay'da durdurarak arama yapmak isteyen eski Kırıkhan Savcısı Yaşar Kavalcıoğlu yakalandı. Kavalcıoğlu'nun Harem'deki otogarda otobüse binmeye çalışırken şüpheli hareketlerde bulunması üzerine yakalandığı belirtildi.

Edinilen bilgiye göre, Harem Otogarı'nda görevli polislerin kontrol yaptığı sırada bir turizm firmasına ait otobüse binmeye çalışırken polisleri görünce uzaklaşmak isteyen Kavalcıoğlu, ekipler tarafından durduruldu. Sorulması üzerine önce kimliğinin olmadığını söyleyen Kavalcıoğlu, daha sonra polis noktasına götürülmek istenmesi üzerine bu kez savcı olduğunu söyleyerek kimliğini gösterdi. Savcı kimlik kartını inceleyen polisler, bu kişinin MİT TIR'ını durduran ve hakkında başlatılan soruşturma kapsamında aranan savcılardan Yaşar Kavalcıoğlu olduğunu tespit etti. Yapılan üst aramasında 1 adet kurum kimliği, 4 adet hafıza kartı, 1 adet USB bellek, bir adet tablet, 790 TL ve 600 dolar çıkan Kavalcıoğlu, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne götürüldü.

Görüntü Dökümü:

----------------

-Kavalcıoğlu'nun sağlık kontrolünden geçirilmesi

18.04.2017 - 14.54 Haber Kodu : 170418098_

=============================

4- ABD'Lİ İSİMLER HAKKINDA BAŞLATILAN FETÖ SORUŞTURMASI...

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNAN AVUKATTAN AÇIKLAMA

Avukat Mehmet Sarı,

" Fetullahçı Terör Örgütü mensupları bu işin aktörüydü. Fakat bu işin geri planında daha da işbirlikçi ve bu işin planlayıcıları olduğunu düşünüyoruz"

Haber: Ümit TÜRK Kamera: Güven USTA,  İstanbulDHA

FETÖ'ye yardım ettikleri iddiasıyla aralarında ABD'li savcı Bharara, CIA'in eski Başkan Yardımcısı Graham Fuller, Ortadoğu ve Türkiye uzmanı Henry Barkey gibi isimlerin de bulunduğu 17 kişi hakkında suç duyurusunda bulunan avukatlardan Mehmet Sarı, Doğan Haber Ajansı'na konuya ilişkin değerlendirmede bulundu. Sarı, "Bu iş sadece Fetullahçıların yapmış olduğu bir mesele değil. Uluslararası parçası olmadan bu işin gerçekleşmesi imkan dahilinde değildi"

İstanbul Barosu'na kayıtlı bir grup avukat, FETÖ ile irtibatlı oldukları ve yardım ettikleri iddiasıyla aralarında ABD'li savcı Preet Bharara, CIA'in eski Başkan Yardımcısı Graham Fuller, Ortadoğu ve Türkiye uzmanı Henry Barkey'in de bulunduğu 17 kişi hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Ellerindeki bazı bilgi ve belgelerin de sunulması üzerine savcılık, söz konusu kişiler hakkında, "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçları kapsamında soruşturma başlattı.

Suç duyurusunda bulunan avukatlardan Mehmet Sarı, 15 Temmuz darbe girişiminin sadece Fetullahçı Terör Örgütü mensupları tarafından gerçekleştirilemeyeceğine dikkat çekerek bu işin arka planında bir üst akıl olduğunu söyledi.

"BU İŞ SADECE FETULLAHÇILARIN YAPMIŞ OLDUĞU BİR MESELE DEĞİL"

Sarı, "Türkiye 15 Temmuz'da çok ciddi bir kalkışmayla karşı karşıya kaldı. Fetullahçı Terör Örgütü mensupları bu işin aktörüydü. Fakat bu işin geri planında daha da işbirlikçi ve bu işin planlayıcıları olduğunu düşünüyoruz. 11 avukat meslektaşımızla birlikte söz konusu sürecin üst akılı olan, itifak eden kimler var diye yaptığımız çalışma neticesinde şunu gördük ki, bu iş sadece Fetullahçıların yapmış olduğu bir mesele değil. Uluslararası parçası olmadan bu işin gerçekleşmesi imkan dahilinde değildi" dedi.

İNCİRLİK ÜSSÜ...

Mehmet Sarı, "İncirlik üssündeki NATO uçaklarını düşünün, bunlar aslında Amerika'dan kontrol edilen, gerektiğinde ateşleme sistemi Amerika'dan kilitlenen ve hiçbir suretle hareket etme kabiliyeti bulunmayan uçaklar bunlar. Bu uçaklar eğer bugün darbeye karışmışsa, tanker uçaklarla bu sürecin parçası olmuşsa burada bu işin derinlerinde gerçek işbirlikçilerin ortaya çıkarılmasını biz Türk yargısı adına bir gereklilik olduğunu düşünüyoruz" şeklinde konuştu.

15 TEMMUZ AKŞAMI BÜYÜKADA'DA TOPLANTI YAPILDI

Avukat Sarı suç duyurusunda bulundukları bazı isimlerin 15 Temmuz'da Türkiye'ye giriş yaptıklarına dikkat çekerek, bu kişimlerin aynı günün akşamı Büyükada'da toplandı yaptıkları, iki gün sonrasında da Karaköy'de toplantı yaptıklarını öne sürdü. Bu kişilerin darbe girişimi sürecinin önemli aktörleri olabileceğini ifade eden Sarı, bu kişilerin araştırılması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduklarını belirtti.

"HANRY BARKEY 15 TEMMUZ GÜNÜ İSTANBUL'A GELDİ DARBE BAŞARISIZ OLUNCA GİTTİ"

Ortadoğu Uzmanı Hanry Barkey'in 15 Temmuz sabahı saat 10.45'te Atatürk Havalimanı'ndan giriş yaptığını, darbenin başarısız olmasının ardından da 19 Temmuz sabahı saat 04.45'te Türkiye'den ayrıldığını iddia eden Sarı, bu kişilerin, ABD'de bulunan ve örgütle bağlantılı bazı kuruluşların temsilcileriyle toplantılar da yaptıklarının bilindiğini söyledi. Bu kişilerin gerek uluslararası medyaya düşen gerekse de, sosyal medya paylaşımları ile belli başlı delilleri de savcılığa sunduklarını belirten Sarı, "Zannediyorum Türk yargısının da yapacağı araştırma sonucu bu sürecin daha da açıklığa kavuşacağını düşünüyorum" dedi.

MİLLET İLK DEFA DARBEYİ BASTIRDI

15 Temmuz'un kendi içinde soft bir darbe olmadığını belirten Sarı, "Milletin ilk defa darbeyi bastırmasıyla bazı gerçeklerin de ortaya çıktığını söyledi. Sarı, "Şu hep vardı. 1982'deki darbede ifade edilen, 'darbe olmuş Türkiye'de, kim yapmış. bizim çocuklar mı... o zaman problem yok" anlayışı değil, artık buna karşı, 'bizim çocuklar darbeyi başaramadı'nın ve bunun yanında bir de yargı önünde hesabının verilmesini söylüyoruz" diye konuştu.

"GEREKİRSE KIRMIZI BÜLTEN DE ÇIKARILIR"

Avukat Mehmet Sarı, soruşturma sürecine ilişkin ise şu bilgileri verdi; "Soruşturma makul şüphe üzerine başlar. Yeterli seviyeye ulaşırsa gerekli tedbirler alınır. Kişilerin yakalanması, sorguya alınması... Bunlar savcılık makamının yapacağı işlemler ama, işin icabı gerekli kılan hallerde gerekirse kırmızı bültenle de bu kişilerin soruşturulması, ifadelerinin alınması gibi tedbirlerde öngörülebilir. Bu durum savcılık makamının yetkisi ve takdiri çerçevesinde olacaktır"

Türk milletinin bir ferdi olarak, kamu vazifesi adına girişimde bulunduklarının altını çizen Sarı, süreci takip ettiklerini bundan sonra da elde edecekleri delilleri de savcılığa sunacaklarını belirtti.

SAVCILIK DARBE GİRİŞİMİ GÜNÜ BÜYÜKADA'DA YAPILAN TOPLANTIYI ARAŞTIRIYOR

İstanbul Terör ve Ögütülü Suçlar Bürosu savcılığı tarafından başlatılan soruşturmada, şüphelilerin Türkiye'ye giriş çıkış yaptıkları tarihler ile FETÖ yöneticileriyle irtibatlarının bulunup bulunmadığının incelendiği, 15 Temmuz darbe girişiminin yapıldığı gün Büyükada'da yapılan toplantıya kimlerin katıldığı ve söz konusu toplantının ne amaçla yapıldığının araştırıldığı belirtildi.

O İSİMLER

Hakkında soruşturma başlatılan isimler şöyle;

Senatör Charles (Chuck) E. Schummer, Preetinder Singh Preet Bharara, OFAC Başkanı David Cohen, TAA/ Turkic American Alliance; Türk Amerikan Birliği Başkanı Faruk Taban, TCC/ Turkish Cultural Center; Türk Kültür Merkezi Avukat Zafer Akın, TCAE/ Turqouise Counsil Of Americans And Euroasians; Avrasya Amerikalılar Turkuaz Konseyi Kemal Öksüz, Rumi Formundan Emre Çelik, Michael Rubin, eski emniyet müdürü Ahmet Sait Yayla, Henry Barkey, Graham E. Fuller, Mid Atlantic Federation Of Turkic American Associations (Orta Atlantik Türk Amerikan Federasyonu) Mahmut Yeter, TABN (Türk Amerikan İş Grubu) Talha Saraç, Recep Özkan, Burak Yeneroğlu, Ralph Peters ve Eski CIA Direktörü John Brenan...

Görüntü Dökümü:

--------------------------

Avukat Mehmet Sarı ile röp.

Genel ve detay görüntüler

========================

5- HDK'DAN REFERANDUM AÇIKLAMASI

"Oylar yeniden sayılmalıdır. Yoksa bu referandum iptal ile sonuçlanmalıdır"

Haber-Kamera: Erhan TEKTEN İstanbul DHA

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) referandumla ilgili basın toplantısı yaptı.

HDK'nın Taksim İstiklal Caddesi üzerindeki bürosunda yapılan basın açıklamasına HDK Eş Sözcüleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Onur Hamzaoğlu katıldı.  Koçyiğit yaptığı konuşmada, "Bu ülkede seçimin güvenliğinden sorumlu olan, adil tarafsız bir seçim yapmak noktasında kendisine görev ve yetki verilen Yüksek Seçim Kurulu (YSK)'nun referandumun yapıldığı gün hatta oyların sayıldığı sırada kararını değiştirmesi ve mühürsüz olan pusulalarını geçerli saymasını 'Evet' lehine yönelik hamle olarak da değerlendirebiliriz " dedi.

"BU HUKUKSUZLUĞA RAZI OLMAMIZ İSTENMEKTEDİR"

YSK'nın kendi kanunu çiğnediğinin altını çizen Koçyiğit, "Bu ülkede hukuk ne yazık ki bir kez daha ayaklar altına alınmıştır. ve bizlerden de bu hukuksuzluğa göz yummamız ve bu hukuksuzluğa razı olmamız istenmektedir ki, bunun kabul edilebilir hiçbir yanı yoktur.  Referandum sürecinde yurt dışındaki seçmenlerin oylarını kullandıkları yerlerde, mühürsüz olan pusulaların geçersiz sayıldığı, yurt içindeki mühürsüz olan pusulaların geçerli sayıldığı gibi bir gerçeklikle karşı karşıyayız. YSK'nın bunu anlatacak cümlesi olmadığını açık ve net bir şekilde biliyoruz" ifadelerini kullandı.

REFERANDUMUN İPTALİNİ İSTEDİLER

Koçyiğit, "Bu itibarla da sandıktan çıkanın aslında 'Hayır' olduğunu zorla 'Evet'in çıkarıldığını YSK'nın bu noktada da manipülasyona gittiğini açık ve net bir şekilde ifade edebiliriz.  YSK'nın ilk yapması gereken şey bütün itirazları incelemek ve kendi eliyle batlamış olduğu bu referandum sürecinin iptalini sağlayarak da hem kurumsal onurunu kurtarmak kurumsal şeffaflığına gölge düşürmesini engellemek hem de bu toplumun yarısını infiale götürecek durumdan da kurtarmak olacaktır" diye konuştu.

"OYLARI KİMİN VERDİĞİ DEĞİL KİMİN SAYDIĞI ÖNEMLİDİR"

HDK Eş Sözcüsü Hamzaoğlu ise, "16 Nisan bize göstermiştir ki; Oyları kimin verdiği değil, kimin saydığı önemlidir.  Oylar yeniden sayılmalıdır. Yoksa bu referandum iptal ile sonuçlanmalıdır. Eğer oyları yeniden sayıp gerçeğin ne oldğunu görmeye cesaretleri yoksa en kısa yoldan bunu iptal etmeleri gerekiyor" dedi.

Görüntü Dökümü:

--------------------

-Yapılan açıklamalar

-Hamzaoğlu'nun fotoğrafları göstererek açıklaması

-Basın toplantısından genel ve detaylar

18.04.2017 - 14.56 Haber Kodu : 170418099