Dha İstanbul Bülteni - 4 - Son Dakika
Güncel

Dha İstanbul Bülteni - 4

(ÖZEL) 1- "YAN BAKMA" CİNAYETİ KAMERADA.

05.12.2017 15:45
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

(ÖZEL)

1- "YAN BAKMA" CİNAYETİ KAMERADA...

Fatih'te "yan bakma" nedeniyle tartıştığı kişi ve arkadaşlarının saldırısına uğrayan kişi hayatını kaybetti.

Sokak ortasındaki bıçaklı silahlı dehşet dakikaları  güvenlik kamerasına yansıdı.

Saldırganı, kavga sırasında yere düşürdüğü ve üzerinde adının yazılı olduğu bıçak kılıfı ele verdi.

Haber-Kamera: Zeki GÜNAL/ İstanbul DHA

Fatih'te 'yan bakma' tartışması sonrası 3 kişinin saldırısına uğrayan kişi hayatını kaybetti.

Güvenlik kamerasına yansıyan olay, geçtiğimiz cuma günü saat 02.00 sıralarında meydana geldi. Fatih, İskenderpaşa Mahallesi'nde sokakta arkadaşları ile sohbet eden inşaat işçisi 31 yaşındaki Mustafa Cete'nin yanına daha önce "yan bakma" nedeniyle tartıştığı kişi yaklaştı. Elinde bıçak bulunan kişiyle Cete kavga etmeye başladı. Kavga sırasında saldırgan, Cete'yi defalarca bıçakladı. Birkaç saniye sonra saldırganın 2 arkadaşı da kavgaya dahil oldu. Aralarından biri Mustafa Cete'ye tabancayla defalarca ateş etti.

YERE DÜŞTÜ SALDIRI DEVAM ETTİ

Saldırganlar yere düşen Mustafa Cete'yi bıçaklamayı ve tekmelemeyi sürdürdü. Cete'nin arkadaşı araya girerek kavgaya ayırmaya çalıştı. Vücuduna 4 kurşun isabet eden ve çok sayıda bıçak darbesi ile ağır yaralanan Cete, ambulansa Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Mustafa Cete, burada yapılan tüm müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Yaşanan olayın her anı çevredeki güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı.

DÜŞÜRDÜĞÜ BIÇAK KILIFI YAKALATTI

Cinayetin ardından polis ekipleri sokakta inceleme yapıp delil topladı. Ekipler, burada üstünde isim yazılı bir bıçak kılıfı buldu. Fatih Asayiş Büro Amirliğ ekipleri, bıçak kılıfının sahibi, olayın faillerinden İ.A.'yı yakalayarak gözaltına aldı. Polis şimdi diğer iki saldırganın peşinde.

Görüntü Dökümü:

-------------------

GÜVENLİK KAMERASI

/////////////////////////////////////////

-Mustafa Cete'nin sokakta arkadaşları ile sohbet etmesi

-Mustafa Cete'ye bir kişinin bıçakla saldırması

-Diğer iki kişinin de Mustafa Cete'ye saldırması

-Cete'nin silahla vurulması

-Cete'nin arkadaşının kavgayı ayırmaya çalışması

-Cete'nin yerdeyken de bıçaklanması ve silahla vurulması

-Saldırganların uzaklaşması

-Cete'nin arkadaşının yardımı ile yerden kalkması

-Cete'nin birkaç adım sonra yere düşmesi

-Cete'nin vesikalık fotoğrafı

====================

2- FETÖ'NÜN İŞ DÜNYASI YAPILANMASI DAVASI…(2)

Mahkeme başkanı: Bu kadar kurban kesilse Afrika'da bir tane aç kalmaz. Nasıl film dönüyor biliyoruz

Haber: Serpil KIRKESER/ İstanbul DHA

FETÖ'nün iş dünyası yapılanmasına yönelik kapatılan Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) ve  üye şirketlerine yönelik 21'i tutuklu 86 sanık hakkında açılan davada tutuklu sanıklar savunma yaptı. 1 Mart 2014'te TUSKON 5. Olağan Genel Kurulu'nda hükümeti alenen tehdit ettiği belirtilen firari sanık Başkan Rızanur Meral'in açılış konuşmasına değinen işadamı Mustafa Zenginer, "Konuşma güncel ve ekonomik konuşmalarla başladı. Sona doğru konuşmanın dozu, ayarı kaçtı ve farklı yerlere gitti. Nerede alkışladım, nerede alkışlamadım hatırlamıyorum. Ama Rızanur Meral'in 'Kimler kimlerin inlerine girecek…' ifadesini alkışlamadım. Konuşma hoşuma gitmediği için solondan ayrıldım" dedi. Sanık Zenginer örgüt üyesi olmadığını belirterek, "Bu örgütle mücadele ederken bataklık kurutulmak yerine sivrisineklerle uğraşılıyor. Bal arılarına ve kelebeklere de zarar veriliyor" diye konuştu.

"KOD ADIM YOK"

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nin karşısında bulunan duruşma salonunda savunmasını yapan tutuklu sanık Şafak Koca, 423 gündür tutuklu olduğunu, 20 yıldır Florya'da oturduğunu, Floryalı İş Adamları Derneği (FİADER)'ne 2010 yılında ticaret amaçlı üye olduğunu, dernekte yöneticilik sıfatının olmadığını anlattı.

Sanık Koca, 1 Mart 2014'te TUSKON 5. Olağan Genel Kurulu'na katılmadığını belirterek, "TUSKON'a üyesi değilim. FETÖ ile gönül bağım ya da maddi bağım bulunmamaktadır. Örgüte üye değilim. Bank Asya'da hesap açmadım. Yönlendirme ile para yatırmadım. Hakkımda gizli tanık beyanları yoktur. Çocuklarımı FETÖ'nün okullarına göndermedim. Silahlı ya da silahsız eylem içinde olmadım. Kod adım yoktur. Olay günü maç izlemek için dernekte olduğum sırada gözaltına alındım, derneğin aidatlarını da ödemedim" dedi.

SANIĞA O GÖRÜŞMESİ SORULDU

Mahkeme Başkanı Ali Öztürk, "Görüşmelerinde darbe girişimine 'tiyatro' demişsin… Ankara'da özel harekette 50 polis şehit olmuş" diye sordu. "Gece saat 03.00'da olmuş. Yayla evinde televizyon bulunmamaktadır. Bilirsiniz yayla evlerini…" diyen sanık Koca, şehitler olduğunu öğrenince kahrolduğunu söyledi.

SANIK TUZLU: BYLOCK KULLANMADIM

Sanıklardan işadamı Ahmet Tuzlu da 450 gündür tutuklu olduğunu, İstanbul'da lokantaları bulunduğunu, 500 civarında çalışanı olduğunu söyleyerek hakkındaki iddiaları reddetti. Sanık Tuzlu, Bylock kullandığı iddialarını da reddederek, "Lokantacı pide ve yemek yapar. Lokantada çocuk alanları bulunur. Bunun yanı sıra wifi de müşterilere hizmet olarak verilir. Bylock programı da bu wifiden indirilmiş. Burak A. diye biri indirmiş. Bu kişiyi tanımıyorum. Müşterim olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.

"30 YILLIK EMEĞİM HEDER OLDU"

Sanık Tuzlu, Bahçelievler İş Adamları Derneği üyesi olduğunu, örgütün gerçek yüzünü gördükten sonra 17-25 Aralık'tan sonra dilekçe yazarak üyelikten istifa ettiğini belirtti. Sanık Tuzlu şunları söyledi: Gizli tanığın iddialarını reddediyorum. Bu örgüte finansal destek sağlamadım. Örgüt lideri Fetullah Gülen'in kitaplarını okumadım. İddianamede geçen kitap nereden alındı, bilmiyorum . Aramalarda ben yoktum. Suçlamalara dayanıksızdır. Ben suça karışmadım. Devletini ve milletlini seven bir kişiyim. Hiçbir zaman terörün amacına hizmet etmedim. Digitürk kullanmadım. TUSKON Genel kuruluna katılmadım. 1 dolarım da yoktur. Sosyal medya kullanıcısı değilim. Kod adım yoktur. 450 gündür suça karışmadığım halde bütün servetimi kaybettim. Bütün işyerlerim kapandı. 30 yıllık emeğim heder oldu. Suçum varsa yüce adalet cezamı verebilir ancak uyduruk bahanelerle işyeri kapatılamaz. Mağdur oldum. Ben buradan dışarı borçlu olarak çıkacağım. Çok sıkıntı çektim. Psikolojim bozuldu. Sağlık sorunları yaşıyorum. 2 ay önce ameliyat oldum. Hala kendime gelemedim. Bank Asya'ya destek olmadım. Kendim teslim oldum, kaçmadım. Delil karartma durumum yok. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum."

"AFRİKADA BİR TANE AÇ KALMAZ"

Mahkeme Başkanı Ali Öztürk, Tuzlu'nun savcılık ve hakimlik ifadelerini okudu ve sanığın kesilen kurbanlarla ilgili verdiği ifadelerine karşılık, "Bu kadar kurban kesilse  Afrika'da bir tane aç kalmaz. Nasıl film dönüyor biliyoruz. Dernekler kurban topluyor" dedi. Sanık Tuzlu da  "Ben kurban teklifini reddettim" diye cevap verdi.

BYLOCK İLE İLGİLİ TUTANAK OKUNDU

Başkan Öztürk'ün "Bylock içerikleriyle ilgili olarak bir tutanak geldi. Bir kez giriş yapılan yapılan ADS'ler dikkate alınmıyor ancak bu Bylock'tan birden fazla kez giriş yapıldığı için dikkate alınıyor. Görüşme kayıtları geldi. Bu kayıtta, 'Amerika genelinde yapılan otel programı iyi geçti, Fetullah hocaya iletildi. Programda üst düzey FBI temsilcileri de konuşmacı olarak katıldı' birden fazla gruba mesaj atılmış. Hatay Kırıkhanlı birisini tanıyor musun? Bu şahıs nerede çalışıyor?" diye sordu. Sanık Tuzlu da "Okul servisçiliği yapan biri vardı, Hataylı. Ailesiyle birlikte lokantaya gelirdi. Bakırköy'de servis ve turizm şirketi sahibiydi" diye cevap verdi. Başkan Öztürk ise "Bu şahıs keşke buraya gelse de FBI temsilcilerinin ne konuştuğunu söyleyip, bizi aydınlatsa" dedi.

"BATAKLIK KURUTULMAK YERİNE SİVRİSİNEKLERLE UĞRAŞILIYOR"

Tutuklu sanıklardan İşadamı Mustafa Zenginer de iş dünyasında yakın olmak maksadıyla en çok üyesi olan TUSKON'a üye olduğunu anlatarak, hakkındaki suçlamaları reddetti. Bank Asya'ya para yatırmadığını belirterek, "Digitürk'ü iptal ettirmem, örgütsel bir hareket değildir. Bylock kullanmadım. İddialar çarptırılmış, varmış gibi gösterilmiştir. Terör örgütü üyesi değilim. Bu örgütle mücadele ederken bataklık kurutulmak yerine sivrisineklerle uğraşılıyor. Bal arılarına ve kelebeklere de zarar veriliyor. 16 aydır tutukluyum. Adaletin tecelli edeceğine güvenim tamdır. Kaçma yönünde teşebbüsüm olmadı. Evimde gözaltına alındım. Mal varlıklarım üzerindeki tedbirlerin kaldırılmasını talep ediyorum" şeklinde konuştu.

"O SÖZLERİNİ ALKIŞLAMADIM"

Mahkeme Başkanı Öztürk'ün sorusu üzerine sanık Zenginer, 1 Mart 2014'te TUSKON 5. Olağan Genel Kurulu'na katıldığını, katılanlardan az kısmına dava açılmasının da çelişki olduğunu söyledi. Zenginer, "Genel kurulda Rızanur Meral'in konuşmasını dinledim. Ben arkada ortalarda oturuyordum. Konuşma güncel ve ekonomik konuşmalarla başladı. Sona doğru konuşmanın dozu, ayarı kaçtı ve farklı yerlere gitti. Nerede alkışladım nerede alkışlamadım hatırlamıyorum ama Rızanur Meral'in 'Kimler kimlerin inlerine girecek…' ifadesini alkışlamadım. Konuşma hoşuma gitmediği için solondan ayrıldım" diye konuştu.

"NEYİN NE OLDUĞU ANLAŞILMIYORDU"

Başkan Öztürk'ün "İstifa ettin mi?" sorusuna sanık Zenginer, "17 -25 Aralık kumpası hükümet tarafından iddia ediliyordu. Neyin ne olduğunu anlaşılmıyordu. İstifa düşünmedim" dedi. Mahkeme Başkanı Öztürk de  "Daha ne olsun. MİT'çilerin kafasına silah dayanıyor, ağızlarını burunları dağıtılıyor. Ne olması gerekiyor?"  diye tepki gösterdi. Duruşma sanık savunmalarının alınmasıyla devam ediyor.

==================================

3- OTOMOBİLE TEKME ATAN MOTOSİKLETLİ GENÇ YAKALANDI

Haber-Kamera: Ali AKSOYER/ İstanbul DHA

İstanbul'da Basın Ekspres Yolu'nda seyir halinde ilerlerken, kural hatası yaptığını iddia ettiği otomobil sürücüsüne hakaretler edip aracına tekme atan motosiklet sürücüsü gözaltına alındı.  Sosyal meydada yayılan görüntülerde motosiklet sürücüsü otomobile tekme attıktan sonra ön tekerliğini havaya kaldırarak kaçarken görülüyordu.3 ayrı suç işlediği gereçkesiyle toplam 618 lira para cezası kesilen, adli işlem yapılması için karakola teslim edilen şüpheli "Pişmanım" dedi.

Sosyal medya üzerinden yayılan görüntülerde Basın Ekspres yolunda araçların arasından hızla ilerleyen bir motosiklet sürücüsü, bu sırada şerit değiştiren bir otomobil sürücüsüyle tartışmıştı. Otomobil sürücüsünün hatalı olduğunu iddia eden motosiklet sürücüsü, bir süre aracın yanına giderek hakaretler yağdırmış, onu kenara çekmesini istemişti. Kısa bir süre bu şekilde giden motosiklet sürücüsü, daha sonra aracın kapısına tekme atarak hızla olay yerinden kaçmıştı. Görüntülerde motosikletin arkasında bulunan bir kadının ise onu durdurmaya çalıştığı ve otomobil sürücüsüne "Ne olur araçtan inmeyin beyfendi" diye bağırdığı duyulmuştu.

SANAL TAKİP YAPILARAK KİMLİĞİ BELİRLENDİ

Görüntülerin ortaya çıkması üzerine Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü, Sivil Trafik ekipleri harekete geçerek şüpheliyi yakalamak için harekete geçti. İnternet üzerinden başlatılan sanal takiple paylaşılan videoların izi sürülerek şüphelinin kimliği tespit edildi. Bu sabah saatlerinde yapılan operasyonla sürücü Batulan E., gözaltına alındı.

618 LİRA CEZA KESİLDİ

Gayrettepe'de bulunan Trafik Denetleme şube müdürlüğüne getirilen şüpheliye ehliyetini yanında bulundurmamak, hatalı şerit

değiştirmek ve Emniyet Şeridini gereksiz yere kullanmak suçlarından toplam 618 lira para cezası kesildi. Burada işlemleri tamamlanan şüpheli Batuhan E., daha sonra Bağcılar 75.Yıl polis merkezine teslim edildi. Karakola götürülen şüpheli "Pişman" olduğunu söyledi.  Batuhan E.'nin burada ifadesinin alınacağı ve adli işlem yapılacağı öğrenildi. Savcılıkta hazırlancak evraka göre şüpheliyle ilgili 3 aydan 2 yılla kadar hapis cezası istemiyle dava açılabileceği belirtildi.

Görüntü Dökümü:

--------------------------

-Gözaltındaki şüpheli

=======================================

4- CİNAYET BIÇAĞI MAHKEMEYE GETİRİLEN METREYLE ÖLÇÜLDÜ

Haber: Yüksel KOÇ/ İSTANBUL,

ÇEKMEKÖY'DE eşi Mavizer Sandık'ı bıçaklayarak öldüren Kıyasettin Sandık'ın yargılanmasına devam edildi. Olayda kullanıldığı öne sürülen 32 santimetre uzunluğundaki bıçak, duruşma salonunda Sandık'a gösterildi. Sandık, cinayeti kendisine gösterilen bıçakla işlediğini söyledi.

İstanbul Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen duruşmaya tutuklu sanık Kıyasettin Sandık ile tarafların avukatları katıldı. Mahkeme Başkanı Haluk Azkın, Adli Tıp Kurumu'ndan gelen raporu okudu. Raporda, sanığın akıl sağlığının cezai ehliyetini etkilemediği belirtiliyor.

CİNAYETTE KULLANILAN BIÇAK, METRE GETİRİLEREK DURUŞMA SALONUNDA ÖLÇÜLDÜ

Mahkeme Başkanı Haluk Azkın, mahkeme mübaşiri aracılığı ile emanette tutulan ve cinayette kullanıldığı öne süren bıçağın yanı sıra metre getirtti. Başkan Azkın, incelediği bıçağın mutfak bıçağı olduğunu belirterek metre ile bıçağı ölçmeye başladı. Kürsüden bıçağı ölçen Başkan Azkın, bıçağın namlu uzunluğunun 19, kabza uzunluğunun 13, toplam uzunluğunun da 32 santimetre olduğunu tutanağa yazdırdı.

CİNAYETİ GÖSTERİLEN BIÇAKLA İŞLEDİĞİNİ KABUL ETTİ

Başkan Azkın, bu işlemlerden sonra bıçağı sanığa göstererek, "Cinayeti bu bıçakla mı işledin" diye sordu. Sanık Kıyasettin Sandık da, olayda kullandığı bıçağın kendisine gösterilen bıçak olduğunu söyledi.

TANIKLAR DİNLENDİ

Duruşmada dinlenen tanık Efraim Bayyutmuş, Kurban Bayramı'ndan 20 gün önce sanığın kendisini aradığını ve evine gelmek istediğini belirterek, "Gece 01.00-01.30 arası bize geldi. Üstü başı yırtılmış, üzeri kan içindeydi. Çocuklarının kendisini dövdüğünü söyledi. Bir kaç gün sonra kardeşim Murat ile birlikte eve götürdük, eşiyle tartışmaya başladı. Anlaşamayacaklarını anlayınca Kıyasettin'i bırakıp gittik" dedi.

Tanık olarak dinlenen Murat Bayyuştum, Kıyasettin'in çocukları tarafından dövüldüğünü görmediğini, eşiyle de geçinemediğini bildiğini söyledi.

Mahkeme, sanık Sandık'ın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

İDDİANAME

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Çekmeköy'de 30 Eylül 2016 tarihinde eşi Mavizer Sandık ile tartışan Kıyasettin Sandık'ın, eşini 6 yerinden bıçaklayarak yaraladığı, hastaneye kaldırılan Mavizer Sandık'ın hayatını kaybettiği belirtiliyor. İddianamede şüpheli Kıyasettin Sandık'ın, "Eşini kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılması isteniyor.

============================

5-  HAKKARİ'DEN İSTANBUL'A KARGOYLA 8 KİLO 290 GRAM EROİN YOLLAMIŞLAR

HaberÇağatay KENARLI/ İSTANBUL, -

İstanbul Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Hakkari Yüksekova'dan bir kargo firmasıyla İstanbul'a gönderilen 8 kilo 290 gram eroin ele geçirdi.

İstanbul Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri Doğu Anadolu Bölgesi'nden İstanbul'a yüklü miktarda uyuşturucu madde yollanacağı bilgisi üzerine çalışma başlattı. Polis ekipleri yaptığı çalışmalarda uyuşturucu maddelerin Hakkari Yüksekova'dan bir kargo firmasıyla İstanbul'a getirileceği bilgisine ulaştı. Polis ekipleri, Kağıthane'de bulunan kargo şirketine operasyon düzenledi. Yapılan operasyonda 8 plastik kutuya zulalanmış 16 pakette toplam 8 kilo 290 gram eroin ele geçirildi. Polis ekiplerinin kargoyu yollayan ve teslim alacak kişilerin yakalanmasına yönelik çalışmaları devam ediyor.

Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin yaptığı operasyon, polis kameraları tarafından görüntülendi. Polislerin paketleri açması ve paketlerden çıkan uyuşturucu maddeler görüntülere yansıdı.

Görüntü Dökümü

-------------

(Polis Kamerası)

-Kolinin açılması

-Koliden çıkan kutulardaki uyuşturucu maddeler

-Genel ve detaylar

05.12.2017 - 15.19 - Haber Kodu : 171205102

===========================

6- GÜLER SABANCI: HAYIRSEVERLİK SADECE KAYNAK SAĞLAMAK, BAĞIŞ YAPMAK DEĞİLDİR

Haber-Kamerda: Enver ALAS - İSTANBUL/ DHA

'Eğitimde Yeni Yaklaşımlar' konulu filantropi seminerinden konuşan Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, "Hayırseverlik sadece kaynak sağlamak, sadece bağış yapmak değildir. Biz, Sabancı Vakfı'nda bunu böyle alıyoruz. Bunun için sivil toplumun geliştirilmesi, bireylerin kendi haklarına sahip çıkmaları, onlara bu desteğin verilmesi ve bu özgüvenin verilmesi için çalışıyoruz" dedi.

Sabancı Vakfı tarafından 10'uncusu düzenlenen 'Filantropi Semineri', bu yıl "Eğitimde Yeni Yaklaşımlar: Merak Et, Hayal Et, Keşfet" başlığıyla Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı'nın ev sahipliğinde, yeni nesil öğrenme modelleri üzerine çalışmalar yapan uzmanların katılımıyla gerçekleştirildi. Levent'teki Sabancı Center'da düzenlenen seminerin açılışında konuşan Gülen Sabancı, Filantropi Semirerleri'ni daha önceki yıllarda 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü'nde yaptıklarını ancak bu yıl ise '5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü'nde yapılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

TÜRK KADININA SEÇME VE SEÇİLME HAKKININ VERİLİŞİ

Tüm dünyadaki kadıların Kadın Hakları Gününü kutlayan Sabancı, aynı zamanda bugünün Türk kadını için başka bir önemli özelliği olduğunu belirterek, "Bugün, seçme ve seçilme hakkını kazandığımız gündür. Bize bu hakkı kazandıran Mustafa Kemal Atatürk'ü saygıyla anıyoruz" diye konuştu.

"EN TEMEL İNSAN HAKKI, EĞİTİM HAKKIDIR"

Tüm bireylerin insan haklarından eşit yararlandığı bir toplum için herkese görevler düştüğünün altını çizen Güler Sabancı, "İnsan haklarından bahsediyorsak, en temel insan hakkının da kadın-erkek ayrımı olmaksızın eğitim hakkı olduğunu biliyoruz. İşte bu nedenle bu yıl seminerimizin konusunu eğitim olarak belirledik" ifadelerini kullandı.

"FAALİYETLERİMİZİN ODAĞINDA EŞİTSİZLİKLERLE MÜCADELE VAR"

Güler Sabancı, "Hayırseverlik sadece kaynak sağlamak, sadece bağış yapmak değildir. Biz, Sabancı Vakfı'nda bunu böyle alıyoruz. Bunun için sivil toplumun geliştirilmesi, bireylerin kendi haklarına sahip çıkmaları ve onlara bu desteğin verilmesi ve bu özgüvenin verilmesi için çalışıyoruz. Faaliyetlerimizin odağında eşitsizliklerle mücadele ve sivil toplumun güçlendirilmesi var" dedi.

"Çocuklarımızın özgüvenini yaratıcılığını önce ailede almaları, sonra okul sistemi içinde köreltmeden geliştirebilmemiz lazım" diyen Sabancı, şunları söyledi:

"Bu dönüştürmede hepimize düşen görevler var. Türkiye'deki son tartışmalardan ve gelişmelerden büyük umut duyuyorum. Çünkü herkes bu konuda fikrini söylüyor, tartışıyor. Bu gelecek adına güven vericidir. Biz de sabancı Vakfı olarak bazı şeyler deniyoruz. İsmimizi verdiğimiz okullara elimizden geldiğince destek olmaya çalışıyoruz. Son dönemde bu okullara nasıl yeni birşeyler yapabiliriz diye çalışmalar yapıyoruz. Bir okulu seçtik. Bu okulda, ortaokul kültürü anlamına gelen iklimi ölçüyoruz. Bu okulda sadece öğrencilerin değil ebeveynlerin, öğretmenlerin okul yöneticilerinin işbirliğine dayanan, okulda sadece eğitimin değil iklimi nasıl daha etkin bir hale getiririz diye bir çalışma yapıyoruz. Bu pilot çalışmanın sonuçlarını inşallah Sabancı Vakfı olarak paylaşacağız."

SEMİNERİN ÖZEL KONUKLARI

Güler Sabancı'nın ardından yeni nesil öğrenme modelleri üzerine çalışmalar yapan Creativity, Culture and Education Vakfı'nın kurucusu Paul Collard ile New York Üniversitesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Selçuk Şirin, Gazeteci Şirin Payzın'ın moderatörlüğünde birer konuşma yaptı.

MERAK EDEN, KEŞFEDEN NESİLLER YETİŞTİRMENİN İPUÇLARI PAYLAŞILDI

İki araştırmacı, eğitimde gençlerin yaratıcılığının ortaya çıkarılması için uluslararası ölçekte yaptıkları çalışmalar üzerine bilgi verip, 21'inci yüzyıl becerileriyle donanmış, hayal eden, merak eden ve keşfeden nesiller yetiştirmenin ipuçlarını ve kendi deneyimlerini paylaştı.

SELÇUK ŞİRİN: TEKNOLOJİYLE BİRLİKTE EĞİTİMDE YENİ BİR YARIŞ BAŞLIYOR

Eğitim alanında yenilikleri toplumsal ihtiyaçlarla birleştiren çözümler üreten Selçuk Şirin, konuşmasında hayal kurmanın önemini anlattı. Şirin, "21'inci yüzyılda ihtiyaçların değişmesiyle birlikte eğitimde de yeni bir yarış, yeni bir rekabet başlıyor. Bugün İngiltere neredeyse, biz de aynı noktadayız. Önemli olan teknolojiyle gelen fırsatı kullanmak ve eğitimi buna göre yeniden tasarlamak. Türkiye'nin kişi başı milli gelirini, yaşam ve eğitim kalitesini artırmanın sırrı burada yatıyor. Çocuklarımıza ayakları yere basmayacak hayaller kurdurmalı; hayal etmelerini destekleyecek bir eğitim vermeliyiz" dedi.

PAUL COLLARD: ÖĞRENCİLERİN YÜZDE 60'ININ GELECEKTE YAPACAKLARI MESLEKLER HENÜZ İCAT EDİLMEDİ

Kültüre ve eğitime erişimi artırmak, eğitimin kalitesini geliştirmek üzere programlar tasarlayan Paul Collard ise "Her 3 işverenden 1'i ihtiyacı olan donanıma sahip çalışanları bulamadığını söylüyor. Ancak bir yandan da iş arayan gençler iş bulamıyor. Arz-talep arasındaki bu dengesizliği ortadan kaldırmak için çocuklara 'yaratıcı zihin alışkanlıkları' kazandırmak; merak etmelerini, ısrarcı olmalarını, hayal etmelerini, disiplinli olmalarını ve ekip çalışmasına yatkınlık kazanmalarını teşvik etmek gerekiyor. Bugün eğitim gören öğrencilerin yüzde 60'ının gelecekte yapacakları mesleklerin henüz icat edilmediğini düşündüğümüzde, onları geleceğe hazırlamak ancak böyle bir eğitimle mümkün hale geliyor" şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü

-----------------------

-Seminere katılanlar

-Öğrencilerden görüntüler

-Güler Sabancı'nın konuşması

-Akademisyenlerin açıklamaları

-Collard'ın açıklaması

-Selçuk Şirin'in konuşması

-Genel ve detaylar

05.12.2017 - 14.28 - Haber Kodu : 17120509

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha İstanbul Bülteni - 4 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement