DHA İSTANBUL BÜLTENİ  - 4 - Son Dakika
Güncel

DHA İSTANBUL BÜLTENİ  - 4

DHA İSTANBUL BÜLTENİ  - 4

BÜYÜKADA'DA RUAM'LI 81 AT GÖMÜLDÜ-Büyükada'da 'Ruam hastalığı' tespit edilen 81 at ormanlık alana kazılan iki büyük çukura gömüldü.

19.12.2019 17:40
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

BÜYÜKADA'DA RUAM'LI 81 AT GÖMÜLDÜ

- Büyükada'da 'Ruam hastalığı' tespit edilen 81 at ormanlık alana kazılan iki büyük çukura gömüldü. Atlar gömülmeden önce toprağa kireç döküldüğü öğrenildi.

Haber-Kamera: Semih ÇALIŞKAN - Güven USTA - Uğur CAN - İSTANBUL, - Büyükada'da yapılan test çalışmaları sonucu 'ruam hastalığı' tespit edilen 81 at itlaf edilerek gömüldü. Günler önce ormanlık alana iki çukur kazılmış, çukurların neden kazıldığı merak konusu olmuştu. Ruam tespit edilen 81 at o iki dev çukura gömüldü. Sabah saatlerinde güvenlik gerekçesiyle bölgeye girişler kapatılırken, öğleden sonra iş makinelerinin ayrılmasıyla birlikte atların gömüldüğü bölgedeki yol trafiğe açıldı.

GÖMÜLMEDEN ÖNCE KİREÇ DÖKÜLDÜ

Edinilen bilgilere göre 'ruam' tespit edilen atlar gömülmeden önce toprağa ve itlaf edilen atlara kireç döküldü. Bu arada Adalar'da bulunan diğer atlarda ruam hastalığı olup olmadığının tespiti için test çalışmalarının devam ettiği kaydedildi. Adalar'a hayvan girişi ve çıkışı ise karantina uygulaması kapsamında yasak.

"TEDİRGİNİZ ÇÜNKÜ BİZE HİÇBİR UYARI YAPILDI"

81 atın gömüldüğü bölgeye gelen iki Ada sakini tedirgin olduklarını ifade etti. Büyükada'da yaşayan ve atların gömüldüğü yere gelen Sevil Baştürk, "Tedirginiz, çünkü bize hiçbir uyarı yapıldı. Bu halk sağlığını da ilgilendiren bir konu. Ot ve mantar topluyoruz. Çukurlara bakmaya geldik. Adalar'da 10 senedir ruam var. Ruam toprakta yaşayan bir şey. 10 yılda da geçmeyen bir şey. Dolayısıyla atları karantinaya almadığınız sürece şimdi 80 diyorlar yarın 100 at daha çıkar. Bulaşıcı bir şey çünkü. İnsana da bulaşıyor. Sonuçta ortaya çıktı. Yoksa gizli saklı gömüleceklerdi. Bunu yaparken en azından halk bilgilendirilmeliydi. Bilgilendirme konusunda geç kalındı. Sonuçta 1800 at var. Bulaştı bu" şeklinde konuştu.

"RİSK ALTINDA MIYIZ, DEĞİL MİYİZ? KİMSE AÇIKLAMA YAPMIYOR"Büyükada'da yaşayan Rana Söylemez, "Dün haberim oldu, fotoğrafları gördüm. Sonrasında arkadaşlarımız da gelip görmüşler. Bugün tekrar ne oluyor diye görmek için geldik. Çoktan atlar gömülmüş ve çukurlar kapanmış. Sonuçta hastalıklı atlar gömüldü. Toprağa karışıyor mu? Bu topraktan ne kadar bulaşıyor? Biz sonuçta burada yaşıyoruz. Ormandan ot toplayıp yediğimiz de oluyor. Risk altında mıyız, değil miyiz? Hiç kimsenin bir açıklama yaptığı yok. Faytonları artık istemiyoruz. Nostalji olacak diye atlar sürekli telef ediliyor. Hastalıklı atlar geliyor. Diğer sağlıklı atlara da bu hastalık bulaşıyor" diye konuştu.

Görüntü Dökümü--------------------Atların gömüldüğü alandan görüntüler-Vatandaşlarla röportaj-Muhabir anonsları (Semih Çalışkan)-Detay görüntüler

19.12.2019 - 14.58 Haber Kodu : 191219143

=============================

2-PROF. DR. SEYYAL AK: (RUAMLI ATLARIN GÖMÜLMESİ) BULUNDUĞU YERDE YOK ETMEMİZ GEREKİYOR

İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, - İSTANBUL Üniversitesi Cerrahpaşa (İÜC) Veteriner Fakültesi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Seyyal Ak,  ruamın at, katır, eşek gibi tek tırnaklı hayvanlara özgü akut ve kronik seyredebilen bir hastalık olduğunu, bununla mücadele etmenin tek yolunun hasta hayvanları 'İnsancıl yöntemlerle' yok ederek, derin çukurlara gömmek ve üzerine sönmemiş kireç dökmek olduğunu söyledi.İÜC Avcılar Kampüsü'nde DHA muhabirinin sorularını yanıtlayan Prof.Dr. Seyyal Al, ruam hastalığının et yiyen hayvanlardan bulaşabildiğini, bu et ürünlerini tüketen insanlarda da hastalığın görülebileceğini söyledi.

"ADALAR EN TEHLİKELİ BÖLGE"Prof.Dr.  Ak,  "Adalar'da sürekli faytonculuk yapıldığı için en ruam hastalığı bakımından en tehlikeli bölge. Hastalık bazı yıllarda ortaya çıkıyor, bastırılıyordu. Nedeni sürekli kaçak hayvanların sokulması. Belli dönemlerde hayvanlara testler yapılıyor. Şüpheli görülen hayvanlar itlaf ediyor. Kontrolsüz bir hayvan girdiğinde böyle bir tablo ortaya çıkıyor. Bakanlık, valilik, belediyenin ortak işlemleri doğru. Hastalık görülen mihrakın yok edilmesi gerekiyor. Hasta hayvanlar genellikle atlar oluyor, ve hasta hayvanlar itlaf ediliyor.  Hiçbirimiz böyle bir şey yapmaktan haz duymuyoruz. Ancak, hastalığın söndürülebilmesi diğer hayvanların, insanların etkilenmemesi için buna mecburuz. İtlaf edilen hayvanları derin çukurlara gömmek,  üzerine sönmemiş kireç dökmek zorundasınız. Bunun nedeni; hastalığı yok etmek. Derin gömülmesinin nedeni toprağı kazıp et yiyen hayvanların ulaşmaması. Üzerine sönmemiş kireç dökülmesinin amacı da bakterilerin üremesini önlemek. Başka yere götürmek gerekmiyor. Bunun taşınması sırasında yanlışlıklar yapılabilir. Bulunduğu yerde yok etmemiz gerekiyor" diye konuştu.

"KORKULACAK HİÇBİR ŞEY YOK"Prof.Dr. Seyyal Ak, at eti yiyen insanların hastalanabileceğini anlatırken, "Bunlar tespit edilip yok edilmese, bu hayvanlar bu bilinçsiz insanların elinde tehlike oluşturacaktı. Bu faytonculuğu yok etmemiz gerekiyor. Bir şekilde piyasaya sürülmeye çalışılacaktı. Bu da bizler için kesildiği yerdeki et yiyen hayvanlar için tehlike oluşturacaktı. Bu hayvanlar zaten ölecekti. İnsancıl koşullar sağlayarak, insanları korumak zorunda olduğumuz için hiç hoşumuza gitmediği halde bunu yapmamız gerek. İÜC elbirliği içerisinde. Bu total at, ancak kontrolsüz, bakımsız, uygun şartlarda beslenmeyen, yetiştirilmeyen ortamlarda hastalık görülüyor. Sınırlarımdan kaçak getirilen örneğin İran'dan kaçak sokulan hayvanların kaçak olarak adaya getirilmesi sonucu hastalık görülüyor. Korkulacak hiçbir şey yok. Bu şekilde insanlar veya diğer et yiyen hayvanlar için söz konusu değil. İnsandan insana bulaştığı söyleniyor. Ancak, bu konuda kesin bir şey yok" ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü: ---------AK'ın açıklamaları

===========================

3- BÜYÜKADA'DAKİ FAYTONCULARDAN RUAM HASTALIĞI YORUMU

Haber : Semih ÇALIŞKAN - Güven USTA - Uğur CAN - İSTANBUL, - Büyükada'da 'Ruam' tespit edilen 81 at ormanlık alana kazılan iki büyük çukura gömüldü. Büyükada'daki kimi faytoncular Ruam hastalığının Adalar'a kaçak at girişi nedeniyle yayıldığını iddia ederken, Ruam hastalığının olmadığını savunanlar da var.

"HERKES KAÇAK ŞEKİLDE SOKMAK ZORUNDA KALDI"Büyükada'da bulunan bir fayton sahibi Ruam hastalığının Adalar'a kaçak şekilde getirilen atlar yüzünden yayıldığını iddia ederek, "Eskiden atların giriş ve çıkışı serbestken bu kadar hastalık yoktu. Geldiği yerde de aşı yapılıyordu, geldikten bir hafta sonra burada da yapılıyordu. Hiçbir hastalık çıkmıyordu. Giriş ve çıkışlar yasaklandıktan sonra bu hastalık çoğaldı. Çünkü herkes kaçak şekilde sokmak zorunda kaldı. Kaçak şekilde sokuluyor. Getirdikleri atlar da hastalık mı değil mi insan bilmiyor. Çünkü kaçak getirmek zorunda kalıyor. Benim atlarımda bir test çalışması yapıldı ama herhangi sıkıntı çıkmadı" diye konuştu.

"VETERİNER OLMADIĞI İÇİN HİÇBİR ŞEY YAPILMIYOR"Fayton sahibi Cebrail Çelik, "Ruam diye bir şey kesinlikle yok. Yıllardır bu işi yapıyoruz. Öyle bir şey görmedim. İlk defa duyuyorum. Nasıl tavuklarda kuş gribi oldu. Aynı o hesap. Tavukları gömdüler, sıra atlara geldi. Burada veteriner yok. Veteriner olmadığı için hiçbir şey yapılmıyor. Burada veteriner ve disiplin olması lazım. Gece iki, üç gibi at koşturuyorlar. Gece o saatte at koşturulmaz. İki, üç tane var gece koşuyorlar mecburen benim de koşturmam lazım. Ne yapayım, eve ekmek götürmeyeyim mi?" şeklinde konuştu.

"80 TANE GAYET NORMALDİR"Fayton sahibi Sinan Keleş, Ruam hastalığının bugüne mahsus bir şey olmadığını, belli aralıklarla bu hastalığın görüldüğünü belirterek, "Kaymakamlığın açıkladığı gayet normaldir yani. Bu resmi bir şeydir yani. Bugüne mahsus değil. Sene oluyor 5 tane, sene oluyor 10 tane çıkıyor, sene oluyor 100 tane çıkıyor. O doğaldır. Bu ata özgü bir hastalıktır. Nasıl insanda bir kanser varsa başkasına bulaşmıyor bu da öyledir. Sadece Büyükada'da yok, Anadolu'ya gidin o atlara iğne yaparsanız, içlerinde 5 tane çıkar. Bizim burada Adalar'da 1000 tane at var. 80 tane gayet normaldir yani. Bir de diyorlar ki çok riskli, bulaşıcı diye. Kesinlikle öyle bir şey yok. Ben içinde büyüdüm. 25 senedir içindeyim. Olsaydı bugüne kadar bize bulaşırdı yani."

Görüntü Dökümü: -------------------Faytonculardan görüntüler-Faytondan görüntüler-Faytoncularla haberdeki sıraya göre röportaj-Muhabir anonsu (Semih Çalışkan)-Detay görüntüler

19.12.2019 - 16.54 Haber Kodu : 191219199 ============================

4- İBB ÖNÜNDE FAYTON PROTESTOSU; HAYVANSEVERLER ÇADIR KURDU

İSTANBUL DHAAdalar'daki hayvan ölümlerini protesto eden bir grup hayvansever, İBB önünde toplanarak protesto yaptı. Çadır kuran hayvanseverlere polis ilk önce izin vermedi. Yapılan görüşmelerin ardından çadır kurulmasına izin verilirken hayvanseverlerin bekleyişi devam ediyor.Adalar'da faytonlardaki bazı atların hastalanarak ölmesini protesto eden bir grup hayvansever, İBB önünde toplandı. "Ekrem İmamoğlu sözünü tut", "Adalar'da fayton istemiyoruz" sloganları atan gruptakiler çadır kurmaya başladı. Bunun üzerine polis grubun elindeki çadırları aldı. Polisle gruptakiler arasında kısa süreli arbede yaşandı. Arbedenin ardından devreye İBB görevlileri girdi. Gruptakilerden 3 kişi, CHP İBB meclis üyeleriyle görüştü. Görüşme sırasında bekleyişe geçen hayvanseverler bu sırada 3 tane çadır kurdu. Polis, grubun etrafını sararak bekleyişe geçti. "BİRAZCIK VİCDAN BEKLİYORUZ"Görüşmenin ardından gelen hayvanseverlerden Doğa Altınsay, "Duruşumuz net. Biz nöbet için buraya geldik. Hayvan sömürüsü ve katliamların bu yüzyılda devam etmemesini sağlamak istiyoruz. 'Atlı fayton kültürü varmış, bu bizim mirasımızmış' sözlerini kabul etmiyoruz. Hangi yüzyılda yaşıyoruz. Elektrikli faytonlar var. Bu kadar zor değil bunu değiştirmek. Birazcık vicdan bekliyoruz" diye konuştu. "O'NUN SAMİMİYETİNDEN ŞÜPHE ETMEMİZE YETTİ DE ARTTI BİLE"Viyan Kınalı ise, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na seslenerek "Ekrem İmamoğlu, belediye başkanı seçilme ön koşulu olarak insanlardan destek bulmak için atlı faytonu kaldıracağına söz verdi. Bu, onun bu konuya ne kadar önem ve özen gösterdiğinin kanıtı olmalıydı. Ancak bugüne kadar atlı faytonları kaldırma kararı almaması bizim onun samimiyetinden şüphe etmemize yetti de arttı bile. Bugün biz çadırımızı kaldırmayacağımız için müdahale tehdidi alıyoruz. Bu da bugüne kadar şiddet görmüş atların yanında yurttaşların da şiddet görme ihtimali var. Ekrem İmamoğlu, bundan siz sorumlusunuz. Hayvanların kanı İBB'nin elindedir. Biz asla buradan ayrılmayacağız" dedi.

"EKREM İMAMOĞLU SÖZÜNÜ TUTMADIĞI İÇİN BUNLARA MARUZ KALIYORUZ"Doğa Giray ise, "Burada başımıza gelecek şeylerden de İBB'nin sorumlu olmayıp kolluk kuvvetlerinin sorumlu olduğunu söylediler. Bu açıkça işi kendilerinden atmaktır. Biz bugün buradaysak ve müdahale tehdidiyle karşı karşıya isek İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu sözünü tutmadığı için bunlara maruz kalıyoruz. Sorumlusunun kim olduğunu işaret etmelerini istemiyoruz. Biz sorunu çözmelerini istiyoruz" şeklinde konuştu. Grubun bekleyişi devam ediyor. Görüntü Dökümü: -Gruptan görüntü-Çadır kurmaları-Polisin engellemesi-Yaşanan arbede-Hayvanseverlerle röportaj-Detaylar

19.12.2019 - 17.39 Haber Kodu : 191219217

==================================

5- SİVAS'TAN KARTAL'A DEHŞET TAKİBİ: BIÇAK ALIRKEN GÜVENLİK KAMERASINA YANSIDI

Haber- Kamera: Ramazan EĞRİ-Gamze ŞİMŞEK-Murat KORKMAZ/ İstanbul DHA - KARTAL'da adliyedeki boşanma işlemleri için evinden çıkan Süheyla Katar'ı 20 defa bıçaklayarak ağır yaralayan saldırganın bir iş yerinden bıçak satın alırken güvenlik kamerasına yansıyan görüntüleri ortaya çıktı. Kartal'da sabah saatlerinde meydana gelen olayda, kocasıyla birlikte Sivas'ta yaşayan Süheyla Katar (20), şiddetten kaçarak Kartal'da yaşayan dedesinin yanına sığındı. Eşi Mehmet Katar (26) ise otobüsle İstanbul'a gelerek eşinin bulunduğu adresi tespit etti. Apartmanın önünde eşinin evden çıkmasını bekleyen Mehmet Katar, boşanma işlemleri için adliyeye giden Süheyla Katar'ı apartman kapısının önünde 20 defa bıçakladı. Saldırgan olay yerinden yaya olarak ayrıldıktan sonra otobüse binerek uzaklaştı. Süheyla Katar, olay yerine gelen ambulansla hastaneye kaldırıldı. Ağır yaralanan genç kadın tedavi altında olduğu Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde üçüncü ameliyatını oldu. Talihsiz kadının durumunun ciddiyetini koruduğu öğrenildi. Güvenlik kameralarını inceleyen Kartal İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, şüphelinin gidebileceği yerleri tek tek arayarak Mehmet Katar'ı Pendik'te yakaladı.

MAĞAZADAN BIÇAK ALMIŞBu arada ortaya yeni çıkan yeni görüntülerde, güvenlik kameralarına zanlının olay öncesinde bir mağazaya giderek bıçak aldığı ve olayın ardından koşarak uzaklaştığı görülüyor.

Görüntü Dökümü: ----------GÜVENLİK KAMERASI -Zanlının mağazadan bıçak satın alması-Zanlının saldırının ardından olay yerinden koşarak uzaklaşması-Kadının fotoğrafları

19.12.2019 -17.10  Haber Kodu : 191219207

=========================

6-GAZİOSMANPAŞA'DA İPLE KURTARILAN HAMİLE KADININ KOCASI KONUŞTU HAMİLE KADININ DURUMU İYİ

Haber-Kamera: Yılmaz OKUR/İSTANBUL, Gaziosmanpaşa'da çıkan yangında üst katlardan ip sarkıtılarak kurtarılan 6 aylık hamile Azeri vatandaşı Günel Hüseyinova (22) ve bebeğinin sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.Mahsur kaldığı evinin penceresinden ip sarkıtılarak kurtarılan Günel Hüseyinova'nın eşi Adil Kazımov,  "Bana telefon açtılar, yangın olduğunu söylediler, ben de hemen koşarak geldim tabii. Panik yapınca hemen kapıyı açmış duman içeri girince de arka tarafa cama koşmuş hemen. Atlamak istemiş,  komşular ipi uzatınca ipe tutunmuş, altta da yorgan açmışlar onun üstüne atlamış ama iyi şu anda bir şeyi yok" dedi.Eşinin 6 aylık hamile olduğunu belirten Adil Kazımov, "Kendisi ve çocuğun durumu iyi. Ben ilk gördüğümde ağlıyordu, konuşamıyordu. Evin yandığını söylüyordu, bizim evin yandığını söylüyordu ama yangın aşağıdaydı. Ama şu anda iyi biraz korktuğu için. Kurtaranları tanıyorum ama o panikle seçemedim kim olduklarını tutanları, kendilerini göreceğim" şeklinde konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------Adil Kazimov ile röportaj-Hastaneden detay görüntüler-Olay anı

=======================================

7- GAZİOSMANPAŞA'DA YANGINDA MAHSUR KALAN HAMİLE KADIN BÖYLE KURTARILDI

-Gaziosmanpaşa'da çıkan yangında hamile kadın mahsur kaldı.

-Pencereye çıkan kadın üst katlardan uzatılan iple aşağıya indirildi.

Yılmaz OKUR-Alper KORKMAZ/İSTANBUL, GAZİOSMANPAŞA'da apartmanın bodrum katında bulunan depoda henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Binanın içine dolan duman nedeniyle mahsur kalan hamile bir kadın komşularının üst kattan uzattığı ipe bağlanarak aşağı indirildi. O anlar cep telefonu kamerası ile kaydedildi.Yangın saat 13.00 sıralarında Gaziosmanpaşa Şemsipaşa Mahallesi Şehit Cengiz Karcıoğlu Sokak'ta bulunan 5 katlı bir binada meydana geldi. Apartmanın depo olarak kullanılan bodrum katında henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Yangından dolayı çıkan dumanlar kısa sürede bütün binayı sardı. Dumanı gören vatandaşlar panikle sokağa çıktı. Yoğun dumandan dolayı dışarı çıkamayanlar pencerelere ve balkonlara çıktı. Haber verilmesi üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye ekipleri ve sağlık ekipleri sevk edildi.

HAMİLE KADINI BÖYLE KURTARDILARYangında mahsur kalan ve hamile olduğu öğrenilen bir kadın evinin penceresine çıktı. Hamile kadını pencerede gören komşular seferber oldu. İki komşusu kadına üst kattan ip sarkıttı. İpe tutunan kadın aşağıya indirildi. O anlar ise saniye saniye cep telefonu kamerası ile kaydedildi. İtfaiye ekipleri içeri girerek hamile kadının haricinde mahsur kalan 2 vatandaşı kurtardı. Dumandan etkilenen 2 kişi ambulansla hastaneye kaldırıldı.

"DUMANLA BOĞUŞTUM"Binada oturan ve yangını ilk fark edenlerden biri olan Cengiz İşçi, "Bir anda dumanla boğuştum, ilk duman bana geldi. Hemen aklıma şartelleri indirip bir de gazı söndürebildim. Aşağıda bizim bodrum kat var, malzemeleri falan koyuyoruz. Büyük ihtimalle oradan çıktığını tahmin ediyoruz. Lastikler var, eski malzemeler var. Onlardan çıktığını biliyoruz, başka bilgimiz yok" dedi.

Görüntü Dökümü: (CEP TELEFONU)-İp uzatılması-Hamile kadının iple indirilmesi ( AKTÜEL)-Olay yeri-Bina -Ekiplerin çalışması-Röp -Detaylar(DHA FEED)

19.12.2019 -15.36  Haber Kodu : 191219163_

==============================

8- HAMİLE KADINI İPLE DÖRDÜNCÜ KATTAN İNDİREN GENÇ: SARKITTIK SAĞ SALİM İNDİ AŞAĞIYA

Haber-Kamera: Yılmaz OKUR, Alper KORKMAZ/İSTANBUL, Gaziosmanpaşa'da bir binada meydana gelen yangında mahsur kalan hamile kadını komşuları dördüncü kattan sarkıttıkları iple aşağı indirdi. O ipi sarkıtan gençlerden Ömer Faruk Yücel konuştu. Yücel, "Ben oturuyordum evde bir bağrışma sesleri duyduk dışarıda. Sonra baktık yangın var, her yerden duman çıkıyor. Biz de kapıyı açınca gördük. Sonra yangın büyüdü. Bir kişi kapısını açık bırakmış sanırım, evinden çok duman çıkıyordu ve cama çıkmak zorunda kalmıştı, boğuluyordu yani. Cama çıkınca biz de korktuk, telaşlandık atlayacak diye, atlıyordu, ilk telefonunu attı aşağıya.  Sonra biz aşağı battaniye attık, birileri de aşağı indi. Ama yeterli değildi. Sonra gittik baktık ip bulduk bir yerden, sarkıttık aşağı. O da tutundu sağ salim indi aşağıya. Şu an haberimiz yok kendisinden ama inşallah bir şeyi yoktur. İnince hamile olduğunu gördüm, iyiydi ama korkuyordu sadece" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: --------------------------Hamile kadını iple indiren Ömer Faruk Yücel ile röportaj-Olayda kullanılan ip-Kanın indirildiği yer-Genel ve detay görüntüler

19.12.2019 - 15.54 Haber Kodu : 191219173

============================== 9- TORUNU UYUŞTURUCU SATICILARI TARAFINDAN ALIKONULAN BABAANNE KONUŞTU

Haber-Kamera: Ramazan EĞRİ-Gamze ŞİMŞEK/ İstanbul DHAPendik'te ortadan kaybolan torununun 3 gün boyunca uyuşturucu satıcılarının evinde alıkonulduğunu öğrenen babaanne polise haber verdi. Uyuşturucu satıcısının evine operasyon düzenleyen ekipler, küçük çocuğu kurtardı.Pendik Kavakpınar Mahallesi Yekte Sokak'ta bulunan bir evde, annesi ve babası ayrı 3 torunuyla birlikte yaşayan karı koca, torunları H.D 'nin (11), ortadan kaybolmasının üzerine polise başvurdu. Torunu H.D'nin mahallede uyuşturucu ticareti yaptığı öne sürülen Erdal K.'nın evinde alıkonulduğundan şüphelenen Aygül D., Erdal K.'nın evine gitti. Her defasında torunlarının orada olmadığının söylenmesi üzerine kapıda nöbet tutmaya başlayan Aygül D., torununu evin camından bakarken görmesi üzerine eşiyle birlikte tekrar polise gitti. İstanbul Çocuk Şube Müdürlüğü'nce kurulan özel bir ekip Erdal K.'nın Pendik Kavakpınar Mahallesi'nde bulunan evini takibe aldı. 11 yaşındaki H.D'nin evde olup olmadığını anlamaya çalışan ekipler eve 11 kişinin girdiğini görmeleri üzerine operasyon için düğmeye bastı. Eve giren ekipler evde 11 yaşındaki H.D'yi buldu ve babaannesine teslim etti. Operasyon sırasında evde bulunan ve şüphelinin yeğeni olduğu iddia edilen 4 yaşındaki kız çocuğu da çocuk esirgeme kurumuna teslim edildi. Erdal K. ve eşinin uyuşturucu bağımlısı olduğu ve temin ettikleri uyuşturucu maddeyi hem kullandıkları hem de sattıkları belirlendi.

"ÖLÜMÜ GÖZE ALDIM BEN"Aygül D., "Torunum H.D, 5 günden beri evinden uzaklaştı. İki hafta öncesinde ortadan kaybolunca aradık sağı solu saat 10 oldu, 11 oldu gelmedi. Komşuların evine gittim baktım acaba orada mı diye. Komşumun bir tanesi torunumun Erdal'ın evinde olduğunu söyledi. Adam da uyuşturucu satıyor. Sağlıklı biri değil, raporlu yüzde 50, 60 engeli var. Bu adam çocukları eve çekmiş. Benim torunum da oradaymış. Kapısını 2-3 kere gittim. Bana söylemedi, 'Torunun burada' demedi. Bana dedi ki, 'Torununa ben 40 lira para verdim, Zonguldak'a annesinin yanına gitti.' Ben de 'Çocuğa neden para verip Zonguldak'a gönderdin, kimliği evde. Yalan söylüyorsun çocuğu bana teslim et ' dedim. Bana yok dedi, ben de evinin karşısına geçtim evi gözlemeye başladım. Camın önüne çocuklar gelip gelip gidiyordu. Torunumun olduğundan emin olamıyordum. Sonra koşarak karakola gittim. Şikayette bulundum. Saat 2-3 civarıydı. Torunum perdenin altından bakarken torunumu gördüm. Perdenin altından beni gözetliyordu, evin önünde olup olmadığıma bakıyordu. O anda ben eşime telefon ettim, 'Ali çabuk gel buraya. Çocuk burada, tespit ettim. Gel bunu alalım.' dedim. Ölümü göze aldım ben, hiçbir şeyi gözüm görmüyordu. Tek derdim çocuğu almaktı oradan" dedi.

"TORUNUMU AKŞAM OLDU MU SOKAĞA SALIYORMUŞ"Aygül D. konuşmasına "Torunumu kendi oğluyla beraber eline paket verip gönderiyormuş. Kendi oğlu bunu da götürüyormuş. Torunum elinde 5 lira, 10 lira para veriyormuş aydan aya eline. Akşam oldu mu bunları sokağa salıyormuş. Ona buna mal dağıttırmaya. Ne mal dağıttırıyorsa bilmiyorum. Eline ufak paket veriyormuş bunların. Kendi emniyette anlattı hep bunları. Hepsinin adını biliyor torunum ben bilmiyorum" şeklinde devam etti.

Şikayetçi olduğunu belirten Aygül D. "Ölene kadar şikayetçiyim. Bunların evine baskın oldu. Evde Erdal K.'yı, karısını oğlunu aldılar. Adli kontrol şartıyla Erdal K.'yı bıraktılar. Devletin bu işin peşini bırakmasını istemiyorum.  Çocuklarımızın geleceği tehlikede. Çocuklarımız okula gidemiyor sokaklardan geçip korkuyorlar. Okuldan geri gelemiyorlar. Bütün mahalleli kan ağlıyor bunların yüzünden. Okula biz gidiyoruz çocuklarımızı alıyoruz. Korkuyoruz. Devlet büyüklerimizden rica ediyorum bu adamı serbest bırakmasınlar" dedi.

"TEHDİT ETTİLER KORKUTTULAR"11 yaşındaki H.D ise, "M.K ile giderken babası uyuşturucu veriyordu. Ben de bilmiyordum satıyordum. Sabahtan akşama kadar evde tuttu beni. Akşam da yine satıyordum. Bana 10 lira falan veriyorlardı. 3 gün orada kaldım. Tehdit ettiler korkuttular eve gidersen diye. Onun için gelmedim eve. Annemgil de Erdal K.'nın evinden aldı beni" dedi.

Görüntü dökümü: ----------------------Aygül D. ile röp-H.D ile röp-Aygül D.'nin evi-Muhabir anons-Genel ve detay

19.12.2019 - 16.35 Haber Kodu : 191219193

=============================

10- İKİ YILDIR AYRI YAŞADIĞI EŞİNİ BIÇAKLAYARAK ÖLDÜREN ŞÜPHELİ YAKALANDI

Ali AKSOYER/İSTANBULBAHÇELİEVLER'de 48 yaşındaki Gülderen Yıldırım'ı bıçaklayarak öldürdükten sonra kaçan, iki yıldır ayrı yaşadığı eşi Bayram Y.(51) polis tarafından yakalandı. Gülderen Yıldırım'ın daha önceden eşi hakkında bir aylık uzaklaştırma kararı aldırdığı ancak araları iyi olduğu için bu süreyi uzatmadığı tespit edildi. Şüphelinin sorgusuna Asayiş Şube Müdürlüğünde devam ediliyor.

CİNAYET SABAH SAAT 07.00 DE İŞLEDİ Bahçelievler, Merkez mahallesinde bu sabah saat 07.00 sıralarında meydana gelen olayda Gülderen Yıldırım bir kişi tarafından bıçaklanarak ağır yaralandı. Çevreden yetişenler tarafından hastaneye kaldırılan kadın tüm çabalara rağmen kurtarılamadı. Şüpheli ise olay yerinden kaçtı.

SAAT 11'DE KADIKÖY'DE YAKALANDI İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından olayla ilgili başlatılan çalışmada cinayeti işleyen kişinin Gülderen Yıldırım'ın ayrı yaşadığı eşi olduğunu tespit etti. Şüphelinin izi kısa süre sonra Kadıköy, İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından Rasimpaşa Mahallesi üzerinde bulundu. Saat 11.00 sıralarında eşkale uyan bir kişinin yolda yürüdüğünü tespit eden ekipler kısa süre içinde şüpheliyi gözaltına aldı.

KORUMA KARARINI ARALARI İYİ DİYE UZATMAMIŞYapılan soruşturmada Gülderen Yıldırım ve eşi Bayram Y.'nin boşanma aşamasında oldukları ve iki yıldır ayrı yaşadıkları tespit edildi. Gülderen Yıldırım'ın, 16 Ekim 2019 tarihinde Bahçelievler İlçe Emniyet Müdürlüğüne gelerek "Kişilerin Huzur ve Sükünunu Bozma" konusuyla ilgili eşinden şikayetçi olduğu ve bunun üzerine 23 Ekim 2019 tarihinden geçerli olmak üzere 1 ay süreyle koruma tedbiri uygulattığı belirlendi. Bu kararın 23 Kasım 2019 günü sona erdiği, Gülderen Yıldırım'ın bu süreçte eşiyle arasının iyi olduğunu belirterek ek süre talep etmediği öğrenildi.Şüpheli Bayram Y.'nin Asayiş Şube Müdürlüğünde işlemlerinin devam ettiği belirtildi.

Görüntü Dökümü: ---------Şüphelinin emniyete getirilmesi

19.12.2019 - 17.13 Haber Kodu : 191219210

============================

11- "YAN BAKTIN" KAVGASINDA ÖLDÜRÜLEN ÖĞRENCİ SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI

Alper KORKMAZ/ İSTANBUL DHA Sultangazi'de "yan baktın" kavgasında bıçaklanarak öldürülen lise öğrencisi genç son yolculuğuna uğurlandı.Dün akşam okul çıkışında lise 1 öğrencisi 15 yaşındaki Yasin Yağız, "yan baktın" kavgası nedeniyle tartıştığı bir başka lisenin öğrencisi tarafından okul önünde bıçaklanmıştı. Öğretmeni tarafından ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan genç, burada kurtarılamayarak hayatını kaybetmişti. Yağız için bugün öğle namazında Gaziosmanpaşa Yıldız Camii'nde tören düzenlendi. Törene ailesi ve yakınlarının yanı sıra arkadaşları da katıldı. Liseli gencin cenazesi, düzenlenen törenin ardından defnedilmek üzere Arnavutköy Boğazköy mezarlığına götürüldü.

Görüntü Dökümü: Cenazenin gelişiCenazenin camiden çıkarılışıYakınlarından görüntüDiğer detaylar

19.12.2019 -16.25  Haber Kodu : 191219183

========================

12- NAKLİYECİ HIRSIZLAR ADLİYEYE SEVK EDİLDİ

Ali AKSOYER/İSTANBULİSTANBUL'da kendilerine nakliyeci olarak tanıtarak girdikleri internet gruplarından "Ucuza taşırız" diyerek müşteri bulup, yükledikleri eşyaları çalan 7 kişilik şebeke polis tarafından gözaltına alındı. Şüphelilerin çaldıklarını sakladıkları depoda yapılan aramada tonlarca çalıntı gıda maddesi ve eşya bulunurken, şüpheliler adliyeye sevk edildi.

İstanbul'da mallarını taşıtırken çaldırdığını söyleyen vatandaşların şikayeti üzerine polis tarafından soruşturma başlatıldı. Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri tarafından başlatılan çalışmada polis önce eşyaları çalan şoförlere ulaştı. Bu kişilerin ifadesi doğrultusunda nakliye hırsızlarının organize bir şekilde hırsızlık yaptıkları, çaldıklarını İstanbul'da bulunan depolarda sakladıkları tespit edildi. Polis, Bağcılar ve Esenyurt'ta bulunan iki depoya yaptığı baskında 5 kişiyi daha gözaltına aldı. Depolarda yapılan aramada çeşitli tarihlerde Gaziantep, Çorlu'dan çalındığı öğrenilen 28 bin ton ayçicek yağı ile ev eşyaları, çöp poşetleri gibi çok sayıda malzeme geçirildi.Asayiş Şube Müdürlüğünde sorgulanan nakliye çetesinin liderliğini Yusuf O.'nun yaptığı yardımcılarını ise Serdar D. ve Canan İ. olduğu belirlendi. Şüphelilerin daha önceden dolandırıcılık, göçmen kaçakçılığı gibi suçlardan polise geliş kayıtları olduğu öğrenildi.

SOSYAL MEDYADAN MÜŞTERİ BULMUŞLARPolisin yaptığı çalışma sonucu şüphelilerin kiraladıkları kamyonlara ikiz plaka yaptıkları ardından nakliyecilerin bulunduğu sosyal medya gruplarına üye olarak müşteri aradıkları öğrenildi. Normal fiyatın altında fiyat veren şüphelilerin depolardan yükledikleri malları, gidecekleri yer yerine kiraladıkları depolara indirdikleri belirlendi. Şüphelilerin bu malları daha sonra yine internet üzerinden buldukları müşterilerine sattıkları öğrenildi. Polis soruşturmasında şüphelilerin 15 mağdurun eşyasını taşıyacaklarını söyleyerek çaldıkları tespit edildi. Şüpheliler adliyeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü: -Şüphelilerin adliyeye sevk edilmesi-Operasyon görüntüleri

19.12.2019 - 17.10 Haber Kodu : 191219209_

=========================

13-BAHÇELİEVLER'DE MADDE BAĞIMLISI KİŞİ KENDİNİ YAKARAK İNTİHAR ETTİ

Haber-Kamera: Serdal ALTINTEPE/ İSTANBUL,Bahçelievler'de madde bağımlısı olduğu öğrenilen bir kişi, kendisini ateşe vererek intihar etti.Olay, Bahçelievler Fevziçakmak Mahallesi Nenehatun Sokak'ta meydana geldi. Madde bağımlısı olduğu tespit edilen Adem B. üzerine döktüğü tineri tutuşturarak kendini yaktı. Adem B. yanarak hayatını kaybetti. Polisin olayla ilgili incelemesi sürüyor.

Görüntü Dökümü: ------------Olay yerinden görüntüSokaktan görüntü

19.12.2019 - 17.00 Haber Kodu : 19121920119.12.2019 - 17.27 Haber Kodu : 191219212

================================

14- USTA YÖNETMEN TUNÇ BAŞARAN SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI

Haber-Kamera: Elif YAVUZ-Buğra BENLİOĞLU/İSTANBUL, TEDAVİ gördüğü hastanede 81 yaşında hayatını kaybeden Usta yönetmen Tunç Başaran için İstanbul'da Karacaahmet Şakirin Camii'nde cenaze töreni düzenlendi. Usta yönetmenin vasiyeti üzerine Bandırma'da gömüleceği öğrenildi.'Uçurtmayı Vurmasınlar', 'Piano Piano Bacaksız' ve 'Abuzer Kadayıf' filmlerinin yönetmeni Tunç Başaran 81 yaşında solunum yetmezliği sebebiyle tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Başaran'ın cenaze namazı Karacaahmet Şakirin Camii'nde kılındı. Vasiyeti üzerine Balıkesir Bandırma'ya götürülen Başaran, 20 Aralık Cuma günü Haydar Çavuş Camii'nde cenaze namazının kılınmasının ardından defnedilecek.

"OYUNCUSUNU ÇOK SEVEN BİR YÖNETMEN"Cenaze törenine sinema sektöründe pek çok yönetmen ve oyuncu katıldı. Cenaze töreninde Uçurtmayı Vurmasınlar filminde İnci karakterini canlandıran başrol oyuncusu Nur Sürer de katıldı. Sürer, "Benim oyunculuk kariyerimde önemli bir kilometre taşı oldu. Onun mimarıdır Tunç. Oyuncusunu çok seven bir yönetmen. Uçurtmayı Vurmasınlar filminden sonra Piano Piano Bacaksız'da da çocuk bir oyuncuyla çalıştı. Çocuk oyuncu yönetme konusunda  olağanüstü bir yönetmen. Çok üzgünüm. Aklımın köşesinden geçmezdi. İki üç gün önce filmde oynayanlardan Hale Akınlı'yı kaybettik. Eski filmlere bakıyorum artık hayatta olmayanlar var. Sinema için çok büyük bir kayıp. Çok önemli bir yönetmendi" dedi.

KIZ KARDEŞİ: TUNÇ BAŞARAN İSTEDİĞİ GİBİ YAŞADIKız kardeşi oyuncu Meriç Başaran ise, "Uzun zamandır kanser tedavisi görüyordu denildi. Böyle bir şey yok. Çocukken geçirdiği ağır bir zatürre vardı. Vücütta aşırı enfeksiyon vardı. Tunç Başaran istediği gibi yaşadı. Ölmeden 15 dakika önce doktor 'Nasılsın?' diye sorduğunda 'Çiçek gibiyim' dedi. 15 dakika sonra vücudu enfeksiyondan çok zayıf düştüğü için uykusunda kalpten gitti abim. 2.5 ay önce enfeksiyon teşhisi konuldu. Onu da zorla tedaviye götürdük. İstediği gibi oldu her şey" diye konuştu.

"YAPTIĞI İŞLERDE  ÇOK BAŞARILI BİR YÖNETMENDİ"Tiyatro sanatçısı Can Kolukısa da "Eğitimini almış, ne yapacağını bilen ve yaptığı işlerde  çok başarılı bir yönetmendi. Başaran'ın hangi filmine baksanız. Türkiye'de ilk 20 arasında yer alması gerekir. Uçurtmayı Vurmasınlar'dan, Hadi Gel'e pek çok filmi var. Yeşilçam'ın en önemli yönetmenlerine asistanlık yaptı" dedi. Cenazeye katılan oyuncu Gökhan Mete ise, "Ben Tunç'la çok çalıştım. Ben bu kadar rahat bir yönetmen tanımadım. Çok güzel bir çalışma sistemi vardı. Reklamcılar iki üç gün uğraşırlar. Tunç 1-2 saatte bitirirdi. Allah rahmet eylesin onun yeri pek kolay dolmayacak" dedi.Başaran cenaze namazının ardından vasiyeti üzerine Bandırma'da defnedilmek üzere Bandırma'ya götürüldü.

Görüntü Dökümü: -Nur Sürer röportajı-Cenazeye katılanlar-Cenaze namazı-Kız kardeşi Meriç Başaran röportajı-Bandırma Cenaze nakil aracına götürülmesi-Genel ve detay

19.12.2019 - 15.16 Haber Kodu : 191219156

============================

15- ULUDAĞ'DA ÖLEN DAĞCI SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI

Beyza Nur GÜLER-İbrahim MAŞE- Mertcan ÖZTÜRK/İSTANBUL,  BURSA Uludağ'da arkadaşı Efe Sarp ile birlikte 1 Aralık'ta çıktığı zirve yürüyüşünde kaybolan amatör dağcı 31 yaşındaki Mert Alpaslan'ın cansız bedeni 17 gün sonra bulunmuştu. Alpaslan'ın cenazesi bugün ikindi namazına müteakip Büyükçekmece'de Kuba Camii'nden kaldırıldı. Amatör dağcının eşi Burcu Alpaslan'ın taziyeleri kabul ettiği sırada güçlükle ayakta durduğu görülürken, halası Sedef Sayar ise açıklamalarda bulundu.

"DAHA İLK GECE OLMUŞ"Mert Alpaslan'ın halası Sedef Sayar, "Kimse böyle bir acı ile sınansın istemem. Daha ilk gece olmuş. Herkes elinden geleni yaptı. Mücadele etmişler ama olmadı. Dediğim gibi bizimle umudumuzu, acımızı paylaşan herkese minnettarız. Herkes hakkını helal etsin. Acımız çok büyük, iki tane pırıl pırıl evladımızı veriyoruz. Bence hem bizim hem ülke için çok değerli iki tane pırıl pırıl çocuk. Kader diyelim. Özenle haber yapan, verdikleri haberlere dikkat eden basın mensuplarına çok teşekkür ediyorum." dedi.

"YAŞAM DOLUYDU"Arama kurtarma çalışmalarında herkesin elinden geleni yaptığını ifade eden Sayar, "ilk gece zaten ne olmuşsa olmuş. Onlar da mücadele etmişler. Naaşlarının bulunduğu yerler bile çok sarp yerlerdi. Onları toparlamak bile zaman aldı. Herkesin elinden geleni yaptığına, maddi ve manevi olarak yanımızda oldular. Mekatronik bitirmişti, sonra İTÜ'ye girdi. Ona devam ediyordu. Mert harika bir çocuktu, pırıl pırıl bir çocuktu, harikaydı tek kelimeyle. Yaşam doluydu, çok iyi bir insandı, devrimciydi, bir tanemizdi. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak hayatımızda" diye konuştu.

Görüntü Dökümü: -----------------------------Cenazeden görüntüler-Halası ile röp.-Genel ve detay

19.12.2019 -16.32  Haber Kodu : 19121919119.12.2019 - 16.48 Haber Kodu : 191219196

======================================

16- KILIÇDAROĞLU: YENİ SİYASET ANLAYIŞINI TÜRKİYE'NİN BÜTÜN COĞRAFYASINA DAĞITALIM Gülseli KENARLI - Harun UYANIK/ İSTANBUL, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Biz sizden şunu bekliyoruz; yeni siyaset anlayışını Türkiye'nin bütün coğrafyasına dağıtalım, yeni siyaset anlayışını hep birlikte kucaklayalım ve o yeni siyaset anlayışını Türkiye'nin bütün coğrafyasına dağıtarak, Türkiye'nin bütün sorunlarını çözmeye talip olalımö dedi.CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Şişli Belediyesi "Komşu Masaö isimli çağrı ve başvuru masası açılış törenine katıldı. Şişli Belediyesi önünde gerçekleşen törene Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin de katıldı.

Açılış töreninde bir konuşma yapan Kemal Kılıçdaroğlu, 'Komşu Masa' hizmeti ile ilgili "48 saat içinde, sorduğunuz sorulara, sorunlarınız varsa o sorunlara bir şekliyle cevap verilecek. Süre 48 saat ne kadar güzel. Bu uygulamayı hemen hemen her yerde bir şekliyle başlatıyoruz. Başlatmaya da devam ediyoruz. Bu uygulamanın amacı ne? Amaç yeni siyaset anlayışı. Yeni bir siyaset anlayışı başlattık aslında, hep birlikte başlattık. Birlikte büyük başarılar elde ettik. Birlikte cumhuriyeti İstanbul'da demokrasiyle taçlandırdık. Ankara'da demokrasiyle taçlandırdık, Antalya'da, Adana'da, Mersin'de demokrasiyle taçlandırdık" dedi.

"HER ALANDA HESAP VERMEK GİBİ BİR SORUMLULUĞU VAR BELEDİYE BAŞKANLARIMIZIN"Kemal Kılıçdaroğlu, "Yeni siyaset anlayışımızın öznesi ne? Seçilen belediye başkanının belde halkına hesap vermesidir. Her alanda hesap vermek gibi bir sorumluluğu var belediye başkanlarımızın. Belediye başkanlarımız bu görevleri yerine getirirken sizlere saygı duyarak, sizlerin sorunlarına saygı duyarak, bir şekliyle yeni siyaset anlayışını size taşıyorlar. Biz sizden şunu bekliyoruz; yeni siyaset anlayışını Türkiye'nin bütün coğrafyasına dağıtalım, yeni siyaset anlayışını hep birlikte kucaklayalım ve o yeni siyaset anlayışını Türkiye'nin bütün coğrafyasına dağıtarak, Türkiye'nin bütün sorunlarını çözmeye talip olalım. Sizlere sözüm söz bu ülkede hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Sizlere sözüm söz; kişinin kimliği, inancı, yaşam tarzı ne olursa olsun, herkesi kucaklayacağız, herkesten gönül dolusu muhabbeti alacağız ve muhabbeti onlara göndereceğiz. Kadın erkek ayrımı yapmayacağız, kadının erkek eşitliğinden yana tavır takınacağız, gençlerden yana tavır takınacağız. Biz yeni siyaset anlayışıyla Türkiye'de bir ufku açmak istiyoruz. Türkiye'de yeni bir siyaset anlayışını güçlendirmek istiyoruz. En büyük gücümüz sizsiniz. Halktan daha büyük kimse yoktur" diye konuştu.

"İSTANBUL YAŞANABİLİR BİR KENT OLMAYI HAK EDİYOR"Kılıçdaroğlu, "İstanbul'a uzun yıllar hizmet ettiklerini söylediler ve sonra en yetkili kişi kalktı dedi ki 'biz İstanbul'a ihanet ettik, ihanet etmeye de devam ediyoruz'. Size sözüm söz saplanan o ihanet hançerini İstanbul'un bağrından çekip çıkaracağız. İstanbul'un yaşanabilir bir kent olması için mücadele edeceğiz. İstanbul yaşanabilir bir kent olmayı hak ediyor. Üç büyük imparatorluğa başkentlik yapmışsa İstanbul'un adını, unvanını, tarihini, İstanbul'un kadim bir kent olduğunu bütün dünyaya duyurmak zorundayız. Kiminle? Ekrem Başkanla. Ekrem Başkan bunların tamamını yapacak diğer belediye başkanlarımızla birlikteö şeklinde konuştu.

"TÜRKİYE'Yİ DÜNYADA ÖNDER ÜLKE YAPACAĞIZ"Kılıçdaroğlu, "Türkiye'de cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırmak için kararlılıkla yola çıktık. Yolumuza devam edeceğiz, sizlerin oylarıyla, Allah'ın izniyle göreceksiniz Türkiye'yi dünyada önder ülke yapacağız. Lafla değil, üreterek alın teri dökerek, hesap vererek, hesap vermenin siyasetin onuru olduğunu bilerekö dedi.

PROJE HAKKINDAŞişli Belediyesi ilçede yaşayanların istek, öneri ve şikayetlerini toplayarak çözüm arayacağı "Komşu masaö adını verdiği başvuru masası ve çağrı merkezi sistemini hayata geçirdi. Sistemle ilçede yaşayanlar sorunlarını belediyeye aktararak çözüm arayabilecek.

Görüntü Dökümü:  --------------------Kılıçdaroğlu'nun konuşması  Detaylar

======================================

17- KILIÇDAROĞLU'NUN KATILDIĞI AÇILIŞ ÖNCESİ PANKART AÇMAK İSTEYEN KADINA MÜDAHALE

Gülseli KENARLI - Harun UYANIK/ İSTANBUL, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Şişli Belediyesi "Komşu Masaö açılış törenine katıldı. Şişli Belediyesi önünde gerçekleşen törene Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin de katıldı.Açılış töreni öncesi, sahneye çıkan bir kadın pankart açmak istedi. Kadına güvenlik görelileri ve korumalar müdahale etti. Bu sırada yere düşen kadın korumalar ve güvenlik  görevlileri tarafından yerden kaldırılarak sahneden çıkarıldı. Pankart açılamadığı için üzerinde ne yazdığı görülmedi.

Görüntü Dökümü:  --------------------Kadının görüntüsüPankartın görüntüsüKadının yerden kaldırılmasıDetaylar

19.12.2019 -14.51 Haber Kodu : 191219140

=================================

18-İSTANBUL- DEMET AKALIN'IN EVİNE HACZE GİDEN ZABIT KATİBİNİN BERAATİNE KARAR VERİLDİ

Yüksel KOÇ/ İSTANBUL, ESKİ eşi Okan Kurt'un ortak olduğu şirketlerin borçları yüzünden evine hacze gidilen Demet Akalın'ın, haciz işlemi sırasında eşyalarına zarar verildiği gerekçesi ile şikayetçi olduğu icra memuru Yavuz Nar hakkında açılan dava beraatle sonuçlandı.İstanbul Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen karar duruşmasına tutuksuz sanık Yavuz Nar ve Avukatı Eşref Altınoluk ile müşteki Demet Akalın'ın Avukatı Ayten Hiçyılmaz katıldı. Demet Akalın'ın Avukatı Şeyda Yıldırım, celse arası sunduğu dilekçe ile soruşturmanın genişletilmesi talebinde bulundu. Akalın'ın Avukatı Ayten Hiçyılmaz, sanığın haciz memuru olarak evin borçluya ait olmadığını tutanağa yazmak zorunda olduğunu, ancak bunu yazmayarak görevini kötüye kullandığını savunarak cezalandırılmasını istedi.Görevinin gereğini yerine getirdiğini söyleyen sanık Yavuz Nar, beraatine karar verilmesini istedi. Sanığın Avukatı Eşref Altınoluk da müvekkilinin suçsuz olduğunu beyan ederek beraatine karar verilmesini talep etti.Mahkeme, Yavuz Nar'ın, "Kamu görevlisinin resme belgede sahtecilik" ve "Görevi kötüye kullanma" suçlarını işlemekle suçlanan sanığın, bu suçları işlediğine dair inandırıcı delil elde edilemediğini gerekçe göstererek beraatine karar verdi.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 6 Temmuz 2018 tarihinde Demet Akalın'ın, borçlusu olmadığı halde eski eşinin ortağı olduğu şirketlerin borçları yüzünden evine hacze gidildiği belirtiliyor. Haczedilen klimaların muhafaza altına alınması sırasında kablo ve borularının zarar gördüğü, yağmur sularının müştekinin evine girip eşyalarına zarar verdiği, şüphelinin gerekli önlemleri almayarak görevini kötüye kullandığı belirtilerek, "Resmi belgede sahtecilik" ve "Görevini kötüye kullanma" suçlarından 3 yıl 6 aydan 10 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması isteniyordu.


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel DHA İSTANBUL BÜLTENİ  - 4 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement