Dha İstanbul Bülteni  - 4

(ÖZEL)

1-  İŞ HANINDAKİ 45 İŞYERİNİ BİR GECEDE SOYDULAR

İSTANBUL'DA BÜYÜK HIRSIZLIK

Fatih'teki bir işhanına giren 2 hırsız,  45 iş yerini bir kaç saat içinde tek tek soyarak kayıplara karıştı.

Gördükleri tüm güvenlik kameralarını kıran hırsızları, farketmedikleri bir işyerinin güvenlik kamerası kaydetti.

Haber-Kamera: İhsan YALÇIN/ İstanbul DHA

Fatih'te 5 katlı bir iş hanına çatıdan giren  2 kişi koridorlardaki güvenlik kameralarını kırdıktan sonra 45 ofisi soydu.

Fatih'te bulunan 5 katlı iş hanına saat 03.00 sıralarında çatıdan 2 kişi girdi.  Hırsızlar daha sonra el fenerleriyle gezdikleri koridorlarda tespit ettikleri güvenlik kameralarını kırdı. Sadece bir iş yerinin güvenlik kamerasının görüntüleyebildiği hırsızlar gün ışığıncaya kadar 45 iş yerini tek tek kapılarını kırarak soydu. Ofisleri talan eden 2 şüpheli gün ışımadan kayıplara karıştı.

"CİDDİ BİR ZARAR SÖZ KONUSU"

Büyük hırsızlık iş yeri sahipleri ve çalışanların sabah iş hanına gelmesiyle ortaya çıktı.  Kargo ofisi soyulan İbrahim Aras, "Burada toplam 45 ofis var. Bunların içerisinde; kargo şirketi, lojistik bürosu, avukatlık bürosu, fotoğraf stüdyosu, güzellik merkezi gibi iş yerleri var. Tüm ofislerin kapılarını kırıp para ve altın gibi değerli eşyaları çalmışlar. Ciddi bir zarar söz konusu. Sadece benim yaklaşık 4 bin lira para ve altınımı almışlar" dedi.

"ÇELİK KASAMI PATLATMIŞLAR"

Polise şikayette bulunduğu belirten Kenan Özgal ise, "Çelik kasamı patlamışlar. Kasada 8 bin 300 lira, 100 euro ve altınlarım vardı. Hepsini götürmüşler" diye konuştu.  Ofisine hırsızların girdiği bir başka iş yeri sahibi Yılmaz Süleymanoğlu de "Anahtarla kapıyı açmak için yöneldim; baktım ki kapı kırılmış. Koridorlardaki diğer kapıların da kilitlerinin kırıldığını fark ettim. Kasamdaki bin 156 liramızı çalmışlar. Hırsızların biran önce bulunmasını istiyoruz" şeklinde konuştu.

POLİS HIRSIZLARI ARIYOR

İhbar üzerine bölgeye polis ekipleri sevk edildi.  Bekçinin olmadığı belirtilen iş hanındaki soygunun boyutuyla ilgili inceleme sürüyor.

Görüntü Dökümü:

------------------------

(GÜVENLİK KAMERASI)

//////////////////////////////////////////

-2 hırsızın ofisin kapısını açması

-El feneriyle içeri girmesi

-Çekmeceleri karıştırması

-Kasayı bulup dışarı çıkarması

(AKTÜEL GÖRÜNTÜ)

////////////////////////////////////

-İş hanından detay

-Soyulan ofisler

-Kırık haldeki kapılar

-Hırsızların girdiği iş hanının çatısı

-İş yeri sahipleriyle sırasıyla röp

-Genel ve detaylar

=========================

(HAVADAN GÖRÜNTÜLERLE)

2-15 TEMMUZ ŞEHİTLER KÖPRÜSÜ TÖRENLERE HAZIRLANIYOR

Haber-Kamera: Ali AKSOYER/İSTANBUL,

15 Temmuz'un yıl dönümünde açılacak olan Şehitler Anıtı'nın büyük bölümü tamamlandı. Çalışmaların aralıksız sürdüğü anıt, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılacak. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde yapılacak törenler için ise üzerinde led ekran ve ses sistemlerinin bulunduğu büyük bir konuşma platformu inşa ediliyor.

ŞEHİTLER ANITI BİTMEK ÜZERE

15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nün Anadolu Yakası çıkışında yapımına başlanan eşkenar beşgen mimariye sahip anıt tamamlanmak üzere. Şu anda anıtı Cumartesi akşamı yapılacak şehitleri anma törenine yetiştirmek için bölgede hummalı bir çalışma sürüyor. Anıtın çevre düzenlemesi ve peyzaj çalışmaları da eş zamanlı yapılıyor.

KÖPRÜ GİRİŞİNE DEV PLATFORM İNŞA EDİLDİ

Öte yandan 15 Temmuz'da yapılması planlanan etkinlikler için düzenlenecek tören içinde hazırlıklar aralıksız sürüyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ında katılacağı tören için 15 Temmuz Şehitler köprüsünün Anadolu yakasında bulunan alana büyük platforma inşa ediliyor. Üzerinde led ekranlar ve ses sistemleri bulunan platformun yapımı tamamlanmak üzere olduğu belirtildi.

Görüntü Dökümü:

----------

-Hazırlıkların havadan görüntüleri

13.07.2017 - 15.10 Haber Kodu : 170713146_

========================

3- BAŞÖRTÜLÜ LİSE ÖĞRENCİSİNİ DARPTAN YARGILANAN SANIK: PİŞMANIM, ÖZÜR DİLİYORUM

Haber: Yüksel KOÇ/ İSTANBUL,

Maltepe'de minibüste başörtülü lise öğrencisini darp ettiği gerekçesiyle 4 ayrı suçtan 7 yıl 10 aya kadar hapis cezası istemiyle hakkında dava açılan grafiker Ayhan Almila Kursar'ın yargılanmasına başlandı. Sorgusunda manik depresif olduğunu söyleyen Kursar, iddianameye konu olayın nöbet sırasında meydana geldiğini savunarak, "Ne yaptığımı, niye yaptığımı açıkça bilmiyorum. Olay sırasında atak nöbetim gelmişti. Olayın nasıl başladığını bilemiyorum. Başörtülülere yönelik dışlayıcı, tehditvari bir davranış ve sözlerim yoktur. Kötü anıma denk geldi. Pişmanım. Mağdur arkadaşın vesilesiyle bütün başörtülü bayanlardan özür diliyorum" dedi. Mahkeme, Kursar'ın suça konu eylemleri nedeniyle akıl sağlığının yerinde olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu'ndan rapor istenmesine karar verdi.

İstanbul Anadolu 19. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına, "Halkın bir kesimini sosyal, sınıf, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılıklarına dayanarak alenen aşağılama", "İnanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme", "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" ve "Hakaret" suçlarından 7 yıl 10 aya kadar hapis cezası istemiyle tutuksuz yargılanan Ayhan Almila Kursar ile avukatı hazır bulundu. Mağdur lise öğrencisi F.D.A.Y. (16) ve annesi Hanife Demirkapu da avukatı ile birlikte duruşmaya katıldı.

'MANİK DEPRESİFİM, ÇALIŞAMIYORUM'

Sanık Kursar, kimlik tespiti sırasında en iş yaptığına yönelik soru üzerine, "Manik depresifim, çalışmıyorum" şeklinde yanıtladı. Kimlik tespitinin ardından sorgusu yapılan Kursar, anlamakta zorlandığı için iddianameyi okuyamadığını belirterek, "Ben manik depresifim. Olaydan bir gün önce Nişantaşı'nda dolmuşta mini etekli birinin saçını başını yolmuştum. Kafam gidip geliyor. Babam da şizofren hastasıydı. Akıl hastanesinde yanarak öldü. Atak geçiriyorum. İddianameyi okusam da anlamıyorum. Yaptıklarımı hatırlamıyorum. Ben zaten olaydan sonra çok üzüldüm. Ben 2000 yılından beri psikolojik tedavi görüyorum. Hafızam gidip geliyor. Arada normal olduğum zamanlar da oluyor. Zaman zaman akli melekelerim yerinde. Nöbetler geldiğinde kendimi tanıyamadığım hareketlerim oluyor. Nişantaşı'ndaki olay da nöbet anında olmuştu" dedi.

'MAĞDUR ARKADAŞ VESİLESİYLE BÜTÜN BAŞÖRTÜLÜ BAYANLARDAN ÖZÜR DİLİYORUM'

Kendisini normalde tesettürlü arkadaşı olduğunu, iddianameye konu olayın nöbet geçirdiği anda olduğunu savunan Kursar, "Ne yaptığımı, niye yaptığımı açıkça bilmiyorum. Olay sırasında atak nöbetim gelmişti. Bilinçli ve kasten yaptığım bir şey değildir. Mağdur bana küfür ettiği için saçını çekmek istedim. O sırada başörtüsü elime geldi. Olayın nasıl başladığını bilemiyorum. Başörtülülere yönelik dışlayıcı, tehditvari bir davranış ve sözlerim yoktur. Ataklar dolayısıyla toplamda 6 kere, yakın zamanda da 2 kere intihara teşebbüs ettim. Arkadaştan da çok özür diliyorum. Kötü anıma denk geldi. Suç işleme kastım yoktur. Pişmanım. İnsanların giyimiyle, kuşamıyla, eğitim haklarının elinden alınması doğru değil. Mağdur arkadaşın vesilesiyle bütün başörtülü bayanlardan özür diliyorum. Ben olaydan bir hafta önce postanede annemi dövdüm. Cidden öfkemi kontrol edemiyorum" dedi.

'BOYNUMDA MORARTI OLUŞTU'

Şikayetçi F.D.A.Y., sanıktan şikayetçi olduğunu belirterek, "Nedenini anlamadığım bir şekilde sanık saldırıya başladı. Ben arka koltuğun bir önünde oturuyordum. Minibüs doluydu ancak ayakta yolcu yoktu. Sanık bağırarak saldırdığı için sözleri diğer kişilerce de duyulmuştur. Başörtümü çektiği sırada boynumda morartı oluştu, başımı koltuğun demirine vurdum" dedi.

Mahkeme, sanığın suça konu eylemleri nedeniyle akıl sağlığının yerinde olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu'ndan rapor istenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, şüpheli Ayhan Almila Kursar'ın 13 Şubat 2017 tarihinde Maltepe'de minibüsün içinde 16 yaşındaki başörtülü lise öğrencisi F.D.A.Y.'yi darp ettiği belirtiliyor. Kursar'ın, mağdurun kafasındaki saç topuzundan tutarak başını koltuk değneğine vurduğu, mağdura tekme attığı, hakaret ettiği, araya giren yolcuların tarafları ayırdığı anlatılan iddianamede, Kursar'ın, "Halkın bir kesimini sosyal, sınıf, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılıklarına dayanarak alenen aşağılama", "İnanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme", "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" ve "Hakaret" suçlarından 2 yıl 4 aydan 7 yıl 10 aya kadar hapis cezası ile cezalandırılması talep ediliyor.

İddianamede, Kursar'ın akıl sağlığı yönünden lehine olan TCK hükümlerinin dikkate alınması da talep ediliyor.

==================================

4- CHP'Lİ MECLİS ÜYELERİNDEN İSPARK'TAKİ YOLSUZLUK İDDİALARINA YÖNELİK AÇIKLAMA

Haber-Kamera: Ezgi ÇAPA/İSTANBUL,

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB)'nin CHP'li Meclis üyeleri, İBB'nin şirketlerinden  İSPARK'taki yolsuzluk iddiaları ile ilgili Cumhuriyet Savcılığına, Sayıştay'a ve Maliye Bakanlığına suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı. İBB'nin Saraçhane'de bulunan başkanlık binası  önünde basın açıklaması yapan Meclis üyelerine CHP İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel de destek verdi.

"ORTAYA ÇIKAN YOLSUZLUK BUZDAĞININ SADECE GÖRÜNEN YÜZÜ"

"İSPARK yönetiminin de yaptığı basın açıklamasında kabul ettiği üzere şirkette ciddi bir yolsuzluk var. İSPARK yönetimine göre yolsuzluğa bulaşan 21 kişi işten çıkartılırken 4 müdürün de yeri değişmiştir " diyen İBB CHP Grubu Basın Sözcüsü ve Meclis Üyesi Tarık Balyalı, şunları söyledi:

" Yaşanan yolsuzluk neticesinde de 819 bin liralık bir suistimal oluşmuştur. Biz muhalefet meclis üyeleri olarak bugüne kadar hiçbir iddiamızın belediye yetkilileri tarafından bu kadar çabuk bir şekilde kabul edildiğini hiç görmedik. İBB ve İSPARK yetkililerinin bu yolsuzluğu bu kadar çabuk kabul etmesinin tek nedeni ortaya çıkan yolsuzluğun buzdağının sadece görünen yüzü olmasından kaynaklanmaktadır. Yani İSPARK aslında yolsuzluğu kabul etmedi sadece daha fazla büyümesine engel olmaya çalıştı.ö

"İSPARK ÇOK CİDDİ BİR DARBOĞAZA GİRMİŞ, ARSALARINI SATMAYA BAŞLAMIŞTIR"

İSPARK'TA kendi isteğiyle çıkan ya da yönetim tarafından işten çıkartılan çok sayıda kişiyle görüştüklerini ifade eden Balyalı, "Elimizdeki bilgi ve belgelere göre gerçek yolsuzluk ortaya çıkanların kat ve kat üzerindedir. İSPARK'ta yolsuzluk kurumun her noktasına sirayet etmiş bulunmaktadır. Yaptığımız görüşmeler ve bize ulaşan bilgiler sonucunda bazı üst düzey yöneticilerinde içerisinde olduğu organize bir yolsuzlukla karşı karşıya olduğumuzu biliyoruz" dedi.

Balyalı sözlerine şöyle devam etti:

"Adı bugün yolsuzluklarla anılan İSPARK son 3 yılda 700 milyon liranın üzerinde ciro yapmış ancak sadece yüzde 1'in altında bir kar elde edebilmiştir. Bunun 2 sebebi vardır. Bunlardan birincisi kurum içi yolsuzluklar, ikincisi ihtiyaç fazlası eleman çalıştırması yani İBB yönetimi tarafından arpalık olarak kullanılmasıdır. Yaşanan yolsuzluklar nedeniyle İSPARK çok ciddi bir darboğaza girmiş ve bilançosuna dahil olan ve envanterinde kayıtlı olan arsaları satmaya başlamıştır. Bir diğer İBB iştiraki olan İGDAŞ, İSPARK'ın kurtarılması operasyonunu baş aktörü haline gelmiştir. İGDAŞ Haziran ayı içerisinde Güngören'de bulunan bir arsanın İSPARK'tan alınması için 15 milyon para ödemiştir. Sadece yaşanan bu olay bile İSPARK'ın ne hale getirildiğini bizlere göstermektedir. Göz göre göre batağa saplanan İSPARK'ın bu hale gelmesinin tek sorumlusu İBB'yi yöneten ve iştirakleri arpalık haline getiren siyasi anlayıştırö.

Görüntü Dökümü:

-------

-Açıklama yapılması

======================

5 -  HOUSTON BELEDİYE BAŞKANI'NDAN İBB BAŞKANI TOPBAŞ'A ZİYARET

Haber-Kamera: Ezgi ÇAPA/İSTANBUL,

İstanbul'un Kardeş Şehri ABD'nin Houston şehrinin Belediye Başkanı Sylvester Turner, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Kadir Topbaş'ı makamında ziyaret etti. Belediye Sarayı'nda gerçekleşen ziyarette konuşan Başkan Kadir Topbaş, Dünya Petrol Zirvesi için İstanbul'a gelen Houston Belediye Başkanı Sylvester Turner'ın kendisine nezaket ziyaretinde bulunduğunu belirterek, İstanbul'un 1988'de Houston ile Kardeş Şehir olduğunu hatırlattı.

"HOUSTON'DA DA HASSASİYET GÖSTERMELERİNİ TAVSİYE ETTİK"

İstanbul'un ABD'deki tek kardeş belediyesi olan Houston'un 20120 yılında Dünya Petrol Zirvesi'ne ev sahipliği yapacağını dile getiren Kadir Topbaş, "Geçen yıl Houston ziyaret programımıza  15 Temmuz Darbe girişimi nedeniyle gidemedim. Kendileri Teksas'ın en önemli şehri Houston'da başarılı bir belediye başkanı. İlişkilerimizi yerel diplomasinin gelişmesi açısından önemsiyoruz. Bu halklarımızın geleceği adına yaptığımız önemli çalışmalarö diye konuştu. Turner'ın ziyaretinin 15 Temmuz Darbe Girişiminin yıldönümüne denk geldiği için kendisine hain kalkışma ile ilgili bilgi verdiğini aktaran Topbaş, "Kendilerini FETÖ terör örgütü konusunda bilgilendirdim. Buna Houston'da da hassasiyet göstermelerini tavsiye ettik. Çünkü biz yerel yönetimler olarak birbirimizi haberdar etmek zorundayız" dedi.

"İLİŞKİLERİMİZİN DAHA FAZLA GELİŞMESİNİ TEMENNİSİNDE BULUNUYORUM"

Huston Belediye Başkanı Sylvester Turner da 15 Temmuz'a atıfta bulunarak, "İstanbul ve Türkiye halkına en iyi dileklerimi sunmak istiyorum. İlişkilerimizin daha fazla gelişmesini temennisinde bulunuyorum" dedi. Turner, "2020'de yapılacak bir daha ki Dünya Petrol Kongresine ev sahibi olarak, burada bulunmakla çok şey öğrendik" dedi.

Topbaş, ziyaretin sonunda Sylvester Turner'a Saraçhane Belediye Sarayı'nda 15 Temmuz'da yaşananları gösteren panoyu ve Belediye Sarayı'nın girişindeki 15 Temmuz şehitlerinin yer aldığı panoyu göstererek bilgi verdi.

Görüntü Dökümü:

--------------

Turner ve Topbaş'ın gelişi

Topbaş'ın açıklaması

Turner'in açıklaması

Topbaş'ın pano ve İBB üzerindeki izleri göstermesi

Genel ve detay görüntüler

13.07.2017 - 15.32 Haber Kodu : 170713148_

===============================

6- ATATÜRK HAVALİMANI'NDA 15 TEMMUZ HAZIRLIĞI

Haber-Kamera: İbrahim YILDIZ/İSTANBUL,

15 Temmuz Darbe girişiminin birinci yıl dönümü nedeniyle "15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Etkinlikleri" kapsamında Atatürk Havalimanı'nın  ana girişindeki cadde kenarına siyah mermer üzerine kırmızı renkli harflerden oluşan "15 Temmuz Destanı"  yazısı konuldu. Ayrıca havalimanı içerisinde 15 Temmuz ile afişler, elektronik bilboardlarda ise şehitlerin  fotoğrafları yer aldı.

Görüntü Dökümü:

------------

-Havalimanı ana giriş noktasından görüntüler

-15 Temmuz destanı yazısı görüntüler

-Bilboardlardan görüntüler

-Detay görüntüler

=====================

7- MERCEDES-BENZ TÜRK 50. YILINI 50 YIL ÖNCESİNE GİDEREK KUTLADI

Mercedes-Benz Türk, Türkiye'deki 50'nci yılını, 1967'de 'Otomarsan' adıyla ilk kurulduğu Davutpaşa'daki eski fabrikasında özel bir törenle kutladı.

Eski fabrika alanında tören için özel hazırlanan dekorasyonla 1967 yılının Türkiye'si canlandırıldı, 50 yıl önce üretilen ilk otobüsler ile onların üretim bantları da sergilendi.

Haber - Kamera: Enver Alas, İstanbul/ DHA

İstanbul Davutpaşa'da 1967 yılında Otomarsan ismiyle kurulan Mercedes-Benz Türk, Türkiye'de yarım asrı geride bıraktı. Şirket, kuruluşunun 50'nci yılını İstanbul Davutpaşa'da, faaliyetlerine ilk olarak başladığı eski otobüs fabrikasında düzenlenen bir törenle kutladı.

Mercedes-Benz Türk Direktörler Kurulu Başkanı Süer Sülün'ün ev sahipliğinde düzenlenen törene, Daimler AG Yönetim Kurulu Üyesi, Kamyon ve Otobüs Grubu Başkanı Martin Daum, geçen yıl Daimler AG Yönetim Kurulu Üyesi Mercedes-Benz Otomobil Pazarlama ve Satış Grubu Başkanlığı görevine atanan Mercedes-Benz Türk'ün bir önceki ve ilk kadın Direktörler Kurulu Başkanı Britta Seeger, Daimler Otobüs Grubu ve EvoBus Başkanı Hartmut Schick'in de aralarında bulunduğu çok sayıda şirket yetkilisi ile Mercedes bayileri sahipleri ve davetliler katıldı.

"BUGÜN GÜNDE 16 OTOBÜS İLE 58 KAMYON ÜRETİYORUZ"

Törende konuşan Süer Sülün, Mercedes-Benz Türk'ün 50 yıldır gösterdiği üstün performansı, tarihi ve geleneği ile gurur duyduklarını söyledi. Şirketin 1967'de ilk kurulduğu Davutpaşa'daki fabrikasında üretime başlatığını belirten Sülün, "Bugün içerisinde bulunduğumuz bu tesis, 17 bin 500 metrekare alan üzerine kurulu, 8 bin 600 metrekaresi kapalı alandan oluşan, tek vardiyada yılda 300 adet otobüs üretim kapasitesine sahip, 1967 yılındaki ismiyle Otomarsan'ın ilk üretim tesisidir. O tarihte Otomarsan bu tesiste 293 kişi ile günde yarım otobüs üretiyordu. Bugün Mercedes-Benz Türk Hoşdere Otobüs Fabrikası'nda 3 bin 500 çalışanımız ile günde 16 otobüs ve Aksaray Kamyon Fabrikası'nda bin 800 çalışanımız ile günde 58 kamyon üretiyoruz" diye konuştu.

"HER ÜÇ KAMYONDAN İKİSİNİ VE HER İKİ OTOBÜSTEN BİRİNİ MERCEDES-BENZ TÜRK OLARAK BİZ ÜRETİYORUZ"

50 yılda, pek çok ilke, yeniliğe ve rekora imza attıklarını belirten Süer Sülün, "Ülke ekonomisine üretim ve istihdam alanlarında katkı yapan İç Anadolu'daki Aksaray Kamyon Fabrikamız ve İstanbul'daki Hoşdere Otobüs Fabrikamızda ürettiğimiz otobüs ve kamyonlar, bugün dünyanın dört bir yanında 70'den fazla ülkeye ihraç ediliyor. Bugün Türkiye'de her üç kamyondan ikisini ve her iki otobüsten birini Mercedes-Benz Türk olarak biz üretiyoruz. Mercedes-Benz Türk ailesi olarak, 6 bin 300 çalışanımızla ülke ekonomisine ve geleceğine katkı yapmaktan onur duyuyoruz. Bundan sonraki nice 50 yıllarda bu büyük ailenin yetiştireceği gelecek nesillerin, yine aynı şevk ve kararlılıkla üretmeye, ülkemizin potansiyeline yatırım yapmaya devam edeceğini ve bu değerli mirası gururla ileriye taşıyacağını biliyorum" şeklinde konuştu.

MARTİN DAUM: TÜRKİYE'YE GÜVENİYORUZ

Daimler AG Yönetim Kurulu Üyesi, Kamyon ve Otobüs Grubu Başkanı Martin Daum ise törende yaptığı konuşmada Mercedes-Benz Türk'ün bugün üretim, AR-GE ve IT ağı ile Almanya'daki merkez fonksiyonları içinde çok önemli bir yere sahip olduğuna vurgu yaptı. Daum, "Şirket, kuruluşundan bugüne Türkiye'deki otobüs ve kamyon üretiminde sanayinin gelişmesine öncülük ederek dünyaya da örnek oldu. Bu sebeple 50 yıl boyunca Türkiye'deki üretim tesislerine yaptığımız yatırımlar arttı, hatta Türkiye organizasyonumuza ilave sorumluluklar verildi. Türkiye'ye arttırarak devam ettiğimiz yatırımlarımızın en önemli sebebi üretimdeki yüksek kalite standardı ile birlikte bağlılığı ve yüksek kalifikasyona sahip çalışanlar. Mercedes-Benz Türk'e ve Türkiye'ye güveniyoruz, yatırımlarımızı sürdüreceğiz" dedi.  Konuşmaların ardından törende Mercedes-Benz Türk'ün 50'nci yılı nedeniyle düzenlenen '50. yılda 50 Startup' projesinde dereceye girenlere ödülleri takdim edildi.

50 YIL ÖNCESİ CANLANDIRILDI

Öte yandan Törenin düzenlendiği Davutpaşa'daki fabrikanın bulunduğu alan 50'nci kuruluş yıldönümü kutlamaları nedeniyle özel olarak dekore edildi. 1967'lerin Türkiyesi'nin canlandırıldığı alanda, Mercedes-Benz'in Türkiye'de ürettiği ilk otobüs modellerinden, minibüslere ve bazı klasik otomobillere yer verildi.  Ayrıca üretilen otobüsün banttan indirildiği üretim holü ise küçük bir müzeye dönüştürülürken, burada 50 yıldır aralıksız olarak devam ettiği üretim tarihinden kesitler sunan fotoğraflar ve eski fabrika binasında kullanılan ekipmanlar sergilendi.

Görüntü Dökümü

--------------------

-Törenin açılışı

-Süer Sülün'ün konuşması

-Martin Daum'un konuşması

-Ödüllerin verilmesi

-Alandan görüntüler

-50. yıl için kurulan özel dekore edilmiş alan

-Eski otobüslerin görüntüsü

-İlk imalatın yapıldığı tezgah

-Genel ve detaylar

13.07.2017 - 14.29 Haber Kodu : 170713136