Dha İstanbul Bülteni - 5 - Son Dakika
Güncel

Dha İstanbul Bülteni - 5

1- ADNAN OKTAR'IN VİLLASINA BASKIN ANI KAMERADAHaber: Çağatay KENARLI - İSTANBUL DHAAdnan Oktar ve grubuna yönelik başlatılan soruşturma kapsamında Oktar'ın Kandilli'deki villasına baskın anı polis kamerasına yansıdı.

13.07.2018 19:34
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

1- ADNAN OKTAR'IN VİLLASINA BASKIN ANI KAMERADA

Haber: Çağatay KENARLI - İSTANBUL DHA

Adnan Oktar ve grubuna yönelik başlatılan soruşturma kapsamında Oktar'ın Kandilli'deki villasına baskın anı polis kamerasına yansıdı. Özel harekat polisi desteğiyle villaya giren polisin içeridekileri gözaltına alması kameraya yansıyan görüntüler arasında.

Adnan Oktar'ın Kandilli'deki villasına geçtiğimiz salı sabahı operasyon yapılmıştı. Operasyona ilişkin polis yeni görüntüler paylaştı.

Polis kamerasına yansıyan görüntülerde, özel harekat polislerinin destek verdiği operasyonda ekiplerin villada bulunları gözaltına aldığı görüldü. Villanın bahçesinde incelemelerini sürdüren ekiplerin gözaltına alınan şüphelileri kelepçeleyerek yüzüstü yatırması da görüntülere yansıdı.

Görüntü Dökümü:

--------------------

-Polisin baskın anı

-Gözaltına alınanlar

-Detaylar

================================

2- ADNAN OKTAR'A OPERASYON: GÖZALTINA ALINAN KADINLAR SAĞLIK KONTROLÜNDEN GEÇİRİLDİ

Haber-Kamera: Mehmet İLKAY ÖZER - Gökhan ÇELİK - İSTANBUL DHA

Adnan Oktar ve grubuna yönelik operasyonda gözaltına alınan kadınlar sağlık kontrolünden geçirildi. 3 polis otobüsüyle Bayrampaşa Devlet Hastanesi'ne getirilen 44 kadın, burada sağlık kontrolünden geçirildi. Polisin geniş güvenlik önlemi altında hastaneye giren kadınlardan bazıları, basın mensuplarının soruları üzerine, "İngiliz derin devletinin oyunu, ülkemizi seviyoruz" dedi.

Kadınlar sağlık kontrolünün ardından tekrar İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.

Görüntü Dökümü:

---------------

-Polis minibüslerinin hastaneye gelişi

-Kadınların otobüslerden inmesi

-Hastaneye girmesi

-Hastaneden ayrılmaları

-Detaylar

========================

3 - OKTAR BABUNA SAĞLIK KONTROLÜNDEN GEÇİRİLDİ

Haber-Kamera: Mehmet İlkay ÖZER/İSTANBUL DHA

Adnan Oktar ve grubuna yönelik başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan 7 kişi, Bayrampaşa Devlet Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirildi. Sağlık kontrolünden geçirilenler arasında Oktar Babuna da vardı.

Görüntü Dökümü:

--------------------

-Kontrole getirilenler

-Babuna'nın görüntüsü (mavi ceketli)

-Kontrole getirilenlerin hastaneden çıkışı

-Detaylar

======================

4- ADNAN OKTAR'A OPERASYON: GÖZALTINA ALINAN KADINLAR SAĞLIK KONTROLÜNDEN GEÇİRİLDİ

Haber-Kamera: Mehmet İLKAY ÖZER - Gökhan ÇELİK - İSTANBUL DHA

Adnan Oktar ve grubuna yönelik operasyonda gözaltına alınan kadınlar sağlık kontrolünden geçirildi. 3 polis otobüsüyle Bayrampaşa Devlet Hastanesi'ne getirilen 44 kadın, burada sağlık kontrolünden geçirildi. Polisin geniş güvenlik önlemi altında hastaneye giren kadınlardan bazıları, basın mensuplarının soruları üzerine, "İngiliz derin devletinin oyunu, ülkemizi seviyoruz" dedi.

Kadınlar sağlık kontrolünün ardından tekrar İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.

Görüntü Dökümü:

---------------

-Polis minibüslerinin hastaneye gelişi

-Kadınların otobüslerden inmesi

-Hastaneye girmesi

-Hastaneden ayrılmaları

-Detaylar

==========================

5- ADNAN OKTAR GRUBUNDAN AYRILANLAR YAŞADIKLARINI ANLATTI

Oktar Babuna'nın yeğeni Emre Yaşar Ertüzün,

"Çok ihbarlarda bulundum. Gereken her şeyi yaptık. Demek ki kısmet bugünlereymiş. Suçlar artık iyice birikti"

Yılmaz Kuruca

"Grup seks ve kadınların istismar edilmelerini gözümle gördüm"

Haber-Kamera: Çağatay KENARLI, İstanbul DHA

Adnan Oktar ve grubunun kendilerini mağdur ettiğini öne süren Oktar Babuna'nın yeğeni Emre Yaşar Ertüzün ve Yılmaz Kuruca yaşadıklarını anlattı.

ANNESİ, DAYISI, 3 TEYZESİ VE KARDEŞİ GÖZALTINDA

Adnan Oktar ve grubu içinde yaklaşık 8 yıl kaldıktan sonra mağdur olarak ayrılarak şikayetçi olduğunu belirten Oktar Babuna'nın yeğeni Emre Yaşar Ertüzün, İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından yapılan operasyonda annesi Fatma Ceyda Babuna Ertüzün, dayısı Oktar Babuna, teyzeleri Ayşegül Hüma Babuna, Ferhunde Eda Babuna ve Tuğba Babuna ile kardeşi Alev Babuna'nın gözaltına alındığını söyledi. Ertüzün, gruptan 2010 yılında ayrıldıktan sonra adli makamlara, emniyete ve Adnan Oktar'ın yargılandığı davalara şikayet ve ihbar dilekçeleri gönderdiğini ifade etti.

"OKTAR'IN MESİH OLDUĞU BİZE ÖĞRETİLDİ"

Grubun illegal yapısı hakkında bilgilendirmelerde bulunduğunu belirten Ertüzün, "Bu kişiyi protesto etmek için bugün de buradayım. Dayım Oktar Babuna, üç teyzem, annem ve kardeşim gözaltındalar. Babam 1998 yılında vefat etti. Bir yıl sonra dayımın kan kanseri olduğu dönemde dayımın tedavisi için yanına giden annem bu örgütün içerisine çekildi. Annem 1998 yılında döndükten sonra, ben 14 kardeşim de 11 yaşındayken bizi teyzemlerin ve dayımın telkinleri ile bu örgütün içerisine soktu. Adnan Oktar ile tanıştırıldık. Önce Oktar'ın mesih olduğunu bizlere ezberletildi. İlk senelerde yeni gelenler ilk dış halkada kalıyorlar. 2002 ve 2003 yıllarında daha da içerisine girdim ve Oktar'ın Kandilli'deki örgüt üssünde yaşamaya başladım. Örgütten ayrılana kadar 7-8 sene orada yaşadım" dedi.

"DEDEMİN HEDİYE ETTİĞİ 15 HAN DAİRESİ OKTAR GRUBUNA VERİLDİ"

Adnan Oktar'ın, ailelerin miraslarını alıp ana gelir kaynağı oluşturduğunu iddia eden Emre Yaşar Ertüzün, "Adnan Oktar ailelerin mirasıyla geçiniyordu. Benim babamdan kalan beş gayrimenkul, hisse senetleri ve nakit para örgütün kasasına girdi. Yine babamdan dolayı benim ve kardeşimin aldığı yetim maaşlarımız yıllarca bu örgütün kasasına aktarıldı. Dedem Prof. Dr. Cevat Babuna'nın evlatlarına hediye ettiği 15 adet han dairesi yine bu örgütün kasasına devredildi. Oradaki müritler ailelerinden 'iş kuracağız' bahanesi ile evlerini ipotek ettirip, yine onların banka kredilerini bu örgüte aktardılar ve bir çok aile bu şekilde evinden de oldu" diye konuştu.

"DEDEM VE ANANEM BİZİ KURTARMAK İÇİN ÇOK MÜCADELE ETTİ"

Dedesi Prof.Dr. Cevat Babuna ve ananesi Semin Babuna'nın kendilerini kurtarmak için çok mücadele ettiklerini ifade eden Emre Yaşar Ertüzün, "Ben de çıktıktan sonra çok mücadele ettim. Çok ihbarlarda bulundum. Gereken her şeyi yaptık. Demek ki kısmet bugünlereymiş. Suçlar artık iyice birikti. Devletimizin artık bu örgütü çökerttiğine ve bu adamın dışarıya çıkamayacağına inanıyorum. Bu adam, Türk gençliği ve bütün Türk milleti için bir tehlikeydi. Dolandırıcılık var, şantaj var, insanları sindirme ve korkutma var. Adnan Oktar yaklaşık 10 yıldır İsrail'in üst düzey hahamları ile görüşüyor ve ilişki halinde... Bu isimler defalarca ziyarete Türkiye'ye geldiler. Bende şahit oldum. Daha sonra bu kişinin müritlerinin İsrail'e gidip İsrail Başbakanı ve üst düzey bakanlarla görüşme yaptıklarını ben biliyorum. Herhangi sıradan bir Türk vatandaşını da herhalde İsrail Başbakanı ile görüştürmezler diye düşünüyorum. Burada bir şey var demek ki... Devletimiz de bunu tespit etmiş ki, bunların şimdi hesabını verecekler" şeklinde konuştu.

"MAĞDUR EDİLEN KIZLARA ACIYORUM"

Emre Yaşar Ertüzün, annesi ve kardeşinin büyük suçlara karışmadığını bildiğini belirterek, mağdur edilen kızlara acıyorum ve onlara çok üzüldüğünü söyledi.

"KADINLARI CAZİBELİ GÖSTEREREK TARAFTAR TOPLAMAYA ÇALIŞTI

Ertüzün, suçlular için adaletin gereği neyse o yapılacağını belirterek, "Adnan Oktar'ın programlarını da kimse izlemeyeceği için bu kadınları böyle cazibeli göstererek açık saçık olarak kullandı ve kendisine taraftar toplamaya çalıştı. Ben orada olduğum dönemde bu adamın, bu işlerle sorunu olan bir müridine şantaj kasetleri çektirdiğini biliyorum. Bunu bizzat ikisinin konuşmasından da duydum. Kaseti görmedim ama konuşmalarına şahidim. Yani bunu yaptığını biliyorum. Bu operasyonda emeği geçen tüm emniyet personeline çok candan teşekkür ediyorum. Umarım artık bu tip yapılara göz açtırılmaz" diye konuşmasını tamamladı.

"13 YILDA, KADINLARIN İSTİSMAR EDİLMESİNİ GÖRDÜM"

Adnan Oktar grubunda 13 yıl bulunduktan sonra ayrıldığının belirten Yılmaz Kuruca ise, "Grup seks ve kadınların istismar edilmelerini gözümle gördüm. Çocuk tecavüzleriyle ilgili ben şahit olmadım fakat bu konuyla ilgili mağdurlar ve şikayetçiler var. Oktar, Yahudilik ve masonluk üzerine yazdığı kitaplarla popüler olup, belli bir kitleye sahip oldu. Biz de İslami kimliğinden etkilenerek İslam'ı yaşamak için bunların arasına katıldık. Daha sonra kadınların açılmalarıyla, İsrailli kişilerle irtibatlarını görmem üzerine ayrılma kararı aldım. 13 yıl boyunca edinmiş olduğum tüm mal varlığımı örgüte aktardım. Ailemden kalan mirası da onlara aktardım" dedi.

"ÖRGÜTTE HİYEARŞİK BİR YAPI VAR"

Yılmaz Kuruca, Adnan Oktar ve grubu içinde bir hiyerarşik yapı olduğunu ifade ederek, "Kaset şantajı 1999 yılında yapılan operasyonda daha fazla gündeme gelmişti. Mutlaka bir arşiv tutuluyordur, fakat bu arşiv şu anda bulunamaz. Bu örgüt kendilerine yapılacak operasyonu 1-1.5 ay öncesinden basın bildirileriyle yayınladı" diye konuştu.

Görüntü Dökümü.

----------------------

-Emre Yaşar Ertüzün röp

-Yılmaz Kuruca röp.

=====================================

6- FIRAT DELİBAŞ TAHLİYE EDİLDİ...

Haber: Özden ATİK - Şengüler YEŞİL/ İstanbul, DHA

"Suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "Uyuşturucu ticareti yapmak", "Nitelikli yağma", "Kumar oynanması için yer sağlama" ve "Rüşvet verme" gibi suçlardan 15 sanığın yargılandığı davada, Fırat Delibaş'ın da aralarında bulunduğu 5 sanığın tahliyesine karar verildi.

Firari olarak aranırken 30 Nisan'da Beyoğlu'nda Efraim Yücel ile birlikte yakalanan ve 14 Mayıs'ta tutuklanan Fırat Delibaş, bugün İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada hakim karşısına çıktı. Mahkeme, Delibaş'ın da aralarında bulunduğu 5 sanığın yurtdışına çıkış yasağı konularak tahliyelerine ve bir sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.

SUÇLAMALARI KABUL ETMEMİŞTİ

Sanık Fırat Delibaş 14 Mayıs'ta çıkarıldığı mahkemedeki savunmasında, polise rüşvet verdikleri, tehdit etmek suretiyle alacak tahsil ettikleri ve uyuşturucu ticareti yaptıklarına ilişkin iddiaların hiçbirini kabul etmemişti. Delibaş, uyuşturucu madde ticareti yaptığı soruya ise "İddianamede belirtilen uyuşturucu ticaretine konu madde miktarı 80 gramdır. 80 gram ile uyuşturucu ticareti yapılmaz. Benim bu suçlamayla herhangi bir alakam yoktur" demişti. Delibaş, adamı olduğunu belirten bazı kişilerin polis kontrollerinde üzerinde silah yakalatmasıyla ilgili bazılarını gittiği kahveden tanıdığını ancak bilgisi olmadığını söylemişti. Diğer sanık Efraim Yücel de Fırat Delibaş ile çocukluk arkadaşı olduğunu ve esnaflık yaptığını söyleyerek suçlamaları reddemişti.

Görüntü Dökümü:

--------

-Delibaş'ın arşiv görüntübü

================

(ek görüntüyle)

7- TEM'DEKİ ARAÇ YANGINI TRAFİĞİ KİLİTLEDİ

Haber -Kamera: Özgür EREN -Hakan KAYA İSTANBUL

TEM Otoyolu Seyrantepe mevkiinde bir otomobil alev alev yandı.

TEM Otoyolu Seyrantepe mevkiinde ilerleyen Necati Akgüç yönetimindeki  34 ZV 9020 plakalı otomobil saat 16.00 sıralarında henüz bilinmeyen nedenle alev aldı. Necati Akgüç ve eşi Güler Akgüç araçtan dışarı çıkarken o sırada emniyet şeridinde aracını tamir eden bir kişi yangın tüpü ile ilk müdahalede bulundu. Ancak  alevler aracı tamamen sardı. İhbar üzerine olay yerine çağırılan itfaiye ekipleri yangına müdahale etti.  Yanan araç kullanılamaz hale gelirken araç sürücüsü Necati Akgüç, "Aracı sol şeritten emniyet şeridine alıncaya kadar kaput yanmaya başladı. Kaputu açar açmaz alev yüzüme vurdu. Arkadaşlar sağ olsun bize yardımcı olmaya çalıştı, olan oldu. Cam patlamasa araçtan çıkamıyorduk. Her şey bir anda oldu. Mala geldi, cana gelmesin" diye konuştu.

Araçlarının yanışını üzgün bakışlar ile izleyen çift bir süre olayın şokunu üzerlerinden atamadılar. Yangın nedeniyle Edirne istikametinde uzun araç kuyrukları oluştu.

Görüntü Dökümü

--------------

-CEP TELEFONU GÖRÜNTÜSÜ ARACIN ALEVLİ ŞEKİLDE YANIŞI

-İtfaiye ekiplerinin yanan araca müdahalesi

-İtfaiye ekiplerinden detay görüntü

-Oluşan trafikten görüntü

-Sürücü ve eşinden detay görüntü

-Sürücü Necati Akgüç ile röportaj

-Detaylar

=================================

8-  SULTANAHMET'TE "GAZETE MANŞETLERİNDE 15 TEMMUZ SERGİSİ"

İstanbul Valisi Vasip Şahin,

"Bu millet savaşlar gördü. Birçok zorluklar gördü ama herhalde böyle bir ihanete hiçbir zaman maruz kalmamıştı"

Haber-Kamera: Enver ALAS - İbrahim MAŞE/ İSTANBUL,DHA

İstanbul Valisi Vasip Şahin, 15 Temmuz darbe girişimi ve sonrasına ilişkin bazı ulusal gazetelerin manşetlerinden oluşan  "Gazete Manşetlerinde 15 Temmuz" konulu serginin açılışını yaptı. Serginin 15 Temmuz gecesi ve sonrasında yaşanılanlara yönelik hafızaları tazeleyeceğini belirten Şahin, "Geriye dönüp bakıldığında  geleceğe dönük bir perspektif olma adına çok önemli fonksiyonu olacak" diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığı'nın himayelerinde İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından Sultanahmet'teki Türk İslam Eserleri Müzesi'nde gerçekleşen "Gazete Manşetlerinde 15 Temmuz" adlı serginin açılışına İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz ve İstanbul Üniversitesi  Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak da katıldı. Törende konuşan Vali Şahin, başta 15 Temmuz ve Kurtuluş Savaşı şehitleri olmak üzere tüm şehitlere başsağlığı diledi ve şehitleri rahmetle andı.

"BU MİLLET BÖYLE BİR İHANETE HİÇBİR ZAMAN MARUZ KALMADI"

15 Temmuz darbe girişiminin 2'nci yılında olduklarını hatırlatan Şahin, "Bu millet savaşlar gördü. Birçok zorluklar gördü ama herhalde böyle bir ihanete hiçbir zaman maruz kalmamıştı. Bu ihanet, bu milletin emaneti olan üniformalarla, imkanlarla, araç ve gereçlerle millete saldırının maalesef dışavurumu oldu. Bizi de toplumu da çok yordu" diye konuştu. Vali Şahin, özellikle tarihçilerden, şairlerden, edebiyatçılardan, ressamlardan ve bütün münevverlerden 15 Temmuz üzerinde durmaları gerektiğine dikkat çekerek, onlardan bu konuyu işlemelerini ve gelecek nesillere aktarılacak eserler bırakmalarını istedi.

"O GECE GERÇEKTEN ÇOK UZUN BİR GECEYDİ"

15 Temmuz darbe girişimi gecesi yaşadıklarına ilişkin konuşan Vali Şahin, şunları söyledi:

"O gece gerçekten çok uzun bir geceydi. Şöyle bir baktığımda, 'ne yaptım, ne ettim' diye hatırlamaya çalıştığımda sadece kendi telefonumla yaptığım görüşmeler 400'ün üzerinde. Bir de o gün birlikte olduğumuz başka arkadaşlarımızın, koruma arkadaşların telefonlarıyla muhabere kurduk. Artık sayısı ne kadar onu bilmiyorum. Ancak o beş, altı saatlik sürede yapılan muhabere bu. O günün etkileri belki bundan sonra daha fazla ortaya çıkacaktır ama daha ayrıntılı bir şekilde anlaşılacaktır."

Vasip Şahin, serginin 15 Temmuz gecesi ve sonrasında yaşanılanlara yönelik hafızaları tazeleyeceğini, geriye dönüp bakıldığında ise geleceğe dönük çok önemli bir perspektif olma adına çok önemli fonksiyonu olacağını dile getirdi.

COŞKUN YILMAZ: ULUSAL BASININ 15 TEMMUZ'A BAKIŞINI ORTAYA KOYDUK

İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz ise sergiye dair yaptığı konuşmasında, "Ulusal basının bir haftalık 15 Temmuz'a bakışını ortaya koymaya çalıştık. Bu serginin birkaç özelliği var. Herşeyden önce resimler hem olayı hem olay sonrası tepkileri anlatıyor. Aynı şekilde toplumun her kesiminin görüşleri bir arada değerlendiriliyor" ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından Vali Şahin ile törene katılanlar, ulusal gazetelerin manşetlerine yansıyan 15 Temmuz konulu sergiyi gezdiler.

Görüntü Dökümü

----------------------

-Vali Şahin'in sergi açılışına katılması

-Törenin katılımcıları

-Vasip Şahin'in konuşması

-Coşkun Yılmaz'ın açıklamaları

-Vasip Şahin'in sergiyi gezmesi

-Manşetlerin olduğu tablolar

-Genel ve detaylar

=========================================

9- THY İLK AİRBUS  A321NEO UÇAĞINI FİLOYA KATTI

Haber: Hüseyin ASLIYÜCE-İSTANBUL, TÜRK Hava Yolları (THY), Cabin Flex konfigürasyonuna sahip ilk A321neo uçağını bugün Airbus'tan teslim aldı.

Başarılı A320 ailesine eklenen bu son versiyon uçak, gövdeye yapılan modifikasyonlar ile kabin konfigürasyonunda esneklik sunarak, yoğun koltuk dizilimli konfigürasyonda maksimum 244 yolcuya kadar taşıma kapasitesi sağlıyor. THY'nin bu uçağı ise 2013 yılında THY'nin siparişi doğrultusunda verilen 92 adetlik uçağın ilki olup, 20 business ve 162 ekonomi sınıfı olmak üzere 182 koltuk içeriyor. Söz konusu siparişlerden 52 adedi de, 16 business ve 174 ekonomi sınıfı olmak üzere 190 koltuklu olarak teslim alınacak. Filoya dahil edilen bu ilk A321neo, Türk Hava Yolları filosundaki ilk internet sistemi takılı dar gövde uçak olma özelliği ile de önem taşıyor.

THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı, İlker Aycı; "2023 hedeflerine ulaşmamızda en önemli bileşenlerden birini elbette ki yeterli ve genç bir filonun tesisi oluşturuyor. Bu gerçekten hareketle, özellikle de son birkaç yılda verdiğimiz büyük ölçekli uçak siparişleri ile süreklilikle genişlettiğimiz uçuş ağımızı destekleyen, oldukça kapsamlı bir filo kapasitesini dünyanın dört bir yanındaki yolcularımızın istifadesine sunmayı amaçlıyoruz. ve bu bağlamda da, A320 ailesinin en yeni üyesi A321neo'yu dünyanın en genç filolarından biri olan filomuza kazandırmış olmaktan mutluluk duyuyoruz.ö dedi.

AİRBUS 321NEO YÜZDE 15 YAKIT TASARRUFU SAĞLAYACAK

A321neo, bir önceki modeli A321 ile kıyaslandığında en belirgin değişiklik arka bölümde ve yolcu kapısında görülüyor. A321 konfigürasyonunda kanadın ön tarafında bulunan yolcu kapılarının kaldırıldığı A321neo'da, acil çıkış kapılarına gövde ortasında, kanat üstünde yer veriliyor. Bugün opsiyon olarak sunulan Cabin Flex konfgürasyonlu A321neo'nun, 2020 yılına doğru tüm A321neo'lar için standart teşkil etmesi planlanıyor.

Bugüne kadar aldığı 1900'ün üzerinde sipariş ile Airbus A321neo, ilk günden bu yana A321 CEO uçaklarına göre en az yüzde 15 yakıt tasarrufu sunuyor. A321neo ayrıca, nitrojen oksit emisyonunun, otorite standartlarının yaklaşık yüzde 50'sine düşürülmesini, gürültü değerinin de yaklaşık yüzde 75 azaltılmasını sağladığı için çevre dostu konsepte sahip bir uçak tipi olarak da ön plana çıkıyor.

Görüntü Dökümü:

-----------

-Uçağın görüntüleri

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha İstanbul Bülteni - 5 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement