Dha Yurt Bülten-2 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülten-2

1)BAKAN 'MİLLİ İÇECEK' İLAN ETTİ, TALEP PATLAMASI YAŞANDIGIDA Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Manisa ziyaretinde üzüm suyuna hayran kaldı, ayrandan sonraki milli içecek ilan etti.

16.09.2017 09:28
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

1)BAKAN 'MİLLİ İÇECEK' İLAN ETTİ, TALEP PATLAMASI YAŞANDI

GIDA Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Manisa ziyaretinde üzüm suyuna hayran kaldı, ayrandan sonraki milli içecek ilan etti. Bakan Fakıbaba'nın tavsiyesi ile birlikte Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü tarafından üretilen üzüm suyuna Türkiye'nin dört bir yanından talep geldi. Bağcılık Araştırma Müdürü Akay Ünal, çok sayıda sipariş aldıklarını söyledi.  Manisa'da Bağcılık Araştırma Müdürlüğü tarafından üretilen üzüm suyu, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba'nın tavsiyesi ile meşhur oldu. Manisa ziyaretinde Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü'ne giden Bakan Fakıbaba, içtiği üzüm suyunu çok beğenerek, "Bundan sonra kebap ve çiğköfteyle ayran, diğer her şeyle üzüm suyu tüketeceğim" diyerek, ikinci milli içeceğin üzüm suyu olduğunu söyledi. Bakan Fakıbaba, beğendiği üzüm suyunu da herkese tavsiye etti. Manisa'nın meşhur üzümlerinden üretilen üzüm suyu da Bakan Fakıbaba'nın bu tavsiyesinin yerel ve ulusul basında yer almasının ardından ilgi odağı oldu. Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Akay Ünal, Bakan Fakıbaba'nın ardından Türkiye'nin birçok ilinden telefonlarla üzüm suyu siparişi geldiğini söyledi. Ünal, "Bakanımız tattıktan sonra çok güzel cümleler kullandı. Bunun üzerine hatta aynı gün birçok yerden üzüm suyu ile ilgili her sipariş aldık hem de faydaları ve üretim teknolojisiyle ilgili bilgilendirme yaptık. Hala da aktif bir şekilde devam ediyoruz. Sürekli faydaları ve üretimi konusunda arayanlara bilgi veriyoruz. Bakanımızın bu tavsiyeleri çok işe yaradı. Üzüm suyu zaten bizim milli içeceğimizdi. Bakanımız milli içecek dediği için teşekkür ediyoruz" dedi.

Üzümde alternatif üretim şekillerini artırmayı hedeflediklerini dile getiren Ünal, "Üzüm suyu kurum bünyesinde üretiliyor. Normal meyve suyundan farkı ise bizim üzümleri yaş olarak sıkmamızdır. Hasadı yaptıktan sonra üzümleri sıkıp, işliyoruz. Üzümler yıkanıyor, sap ve çöpleri ayrılıyor ve presleniyor. Hem işleme aşamasında hem son aşamada pastörizasyona tabi tutuluyor. Tanklarda dinlendirildikten sonra filtreden geçiyor ve ambalajlanıyor. İçinde herhangi bir katkı maddesi, kimyasal ilavesi yok. İçinde su ilavesi bile olmayan, üzümün kendi suyundan oluşan bir ürün. Tamamıyla doğal ve yaş sıkım olarak üretiyoruz. Şu an hem beyaz hem de kırmızı üzüm suyu üretiyoruz" diye konuştu.

"ÜZÜM DAHA DA DEĞER KAZANABİLİR"

Manisa'nın sarı altını üzümün üzüm suyu gibi alternatiflerle daha da değer kazanabileceğini ifade eden Ünal, şöyle devam etti: "1 kilo üzümden 800 cc civarında üzüm suyu elde ediyoruz. Randımanı yüksek bir ürün. Manisa için alternatif gelir kaynağı olabilir. Üzüm üreticisinin ürünü daha da değerlenebilir. Üzüm daha da katma değer kazanabilir, ek bir gelir kapısı haline gelir."

"MEYVE YEMEKLE EŞDEĞER"

Üzüm suyunun çok faydalı olduğunu anlatan Ünal, ancak şeker hastalarının dikkatli olması ve doktor kontrolünde tüketmesi gerektiğini söyledi. Ünal, "Üzüm içeriğinden dolayı zaten çok faydalı bir ürün. Üzümün kabuğundaki, çekirdeğindeki antioksidanlar ve diğer yararlı maddeler çok faydalı. Üzüm şekerli bir ürün. Ama üzüm suyu ve diğer ürünlerinde dışarıdan bir şeker ilavesi yok. İçindeki şeker meyveden gelen bir şeker. Diyabet hastaları gibi şekere hassas olan kişilerin mutlaka doktor kontrolünde tüketmesi gerekiyor. Ama onun dışında sağlıklı bünyeleri için meyve yemekle eşdeğer diyebiliriz" diye konuştu.

Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü'nün kısaltması olan 'BAEM' markası adı altında cam şişelerde piyasaya sürülen üzüm sularının 1 litresi 4 liradan, 200 cc'si ise 1.25 kuruştan satılıyor.

Görüntü Dökümü

-----------------

-Bağcılık Araştırma Müdürlüğü'nde üretilen üzüm suyundan görüntü

-Üzüm suyunun bardağa doldurulması

-Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Akay Ünal'ın konuşması

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Nermin UÇTU/ MANİSA,

==================================================

2)KÖYLÜLERİN YOLDAN KALKAN TOZ TEPKİSİ

ÇANAKKALE'nin Bayramiç ve Çan ilçelerinin bağlayan karayolu üzerinde kurulu Çiftlik Köyü'nün sakinleri, yerleşimin girişinden itibaren 2 kilometrelik asfalt yolun yol yapım için söküldüğünü, ancak çalışmanın durdurulduğunu, topraktan kalkan tozun köyü yaşanamaz hale getirdiğini söyledi. İl Özel İdare tarafından 2016'da ihale edilmesinin ardından, özel bir şirket tarafından Bayramiç-Çan Karayolu'nun asfaltlanması ve genişletilmesi için yol yapım çalışmaları başladı. 1.5 yıllık çalışma süresince ihaleyi alan firma, 40 kilometrelik yolun 3 kilometrelik bölümünde asfaltlama ve genişletme çalışması yaptı. Karayolu üzerinden geçen Çiftlik Köyü'nün yolundaki 2 kilometrelik asfalt ise söküldü, ancak sonrasında herhangi bir çalışma yapıldı. Köyün giriş ve çıkışından itibaren kazınan asfalt yüzünden burası toprak yola dönüştü. Çalışmayı yapan firma ise 1 ay önce şantiyesini söküp, araçlarını ve ekipmanlarını bölgeden taşıdı. Çiftlik Köyü sakinleri, her gün yüzlerce aracın geçtiği asfaltı sökülen yoldan kalkan toz bulutlarının yerleşimdeki hayatı olumsuz etkilemeye başlamasıyla öfkelendi. Köylüler, evlerinin kapı ve pencerelerini açamaz hale geldiklerini, birçok ağaç ve ekili sebzenin tozdan kuruduğunu belirtti.

Çiftlik Köyü Muhtarı İbrahim Çetin, yaşanan bu sorundan dolayı çalmadık kapı bırakmadıklarını belirterek, sıkıntılarını bölgeye gelen AK Parti ve CHP Çanakkale milletvekillerine de ilettiklerini söyledi.

Çiftlik Köyünde yaşayan ve çiftçilik yapan 44 yaşındaki Kemal Avcı, yoldaki toz toprak nedeniyle, köyde ne dışarı çıkabildiklerini, ne de evin kapısını, penceresini açabildiklerini söyledi. Toz, toprağın sağlıklarını da olumsuz etkilediğini ileri süren Avcı, "Köyümüz, araçların geçişi sırasında oluşan toz bulutları nedeniyle yaşanamaz hale geldi. Ağaçlarımız bile tozdan solunum yapamadığı için kuruyor. Hayvanlarımızdan yeterli süt verimini alamaz hale geldik. Bir an önce bu sorunumuz çözüme ulaşması gerekiyor. Oluşan toz bulutları nedeniyle sağlığımız tehdit altında" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

-----------------

Araçların çıkardığı toz bulutundan görüntü

Köyden görüntü

Köyde kuruyan ağaç ve sebzelerden görüntü

Çiftlik köyünden Kemal Avcı ile röportaj

Haber- Kamera: Fatih DALDAL/ BAYRAMİÇ (Çanakkale),

=================================================

3))BAR ÖNÜNDE BIÇAKLI KAVGA: 1 YARALI

ADANA'da bar önünde çıkan kavgada Ümit Ekici, Yusuf Yaşar İşlek'i bıçaklayarak ağır yaraladı.

Olay, saat 04.00 sıralarında merkez Çukurova İlçesi Beyazlevler Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, barda gece bekçiliği yapan Yusuf Yaşar İşlek, çalıştığı mekanın önünde Ümit Ekici ile henüz bilinmeyen bir nedenle tartışmaya başladı. Tartışmanın alevlenip kavgaya dönmesi üzerine Ekici, yanında taşıdığı bıçak ile İşlek'e saldırdı. Bıçak darbelerden kurtulmak için ara sokaklara kaçmak isteyen İşlek, başarılı olamadı. İşlek'i karanlık bir sokakta sıkıştıran Ekici, vücudunun çeşitli yerlerinden bıçakladı.   Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine polis ve ambulans sevk edildi. Kanlar içinde yerde yatan İşlek, ambulans ile Çukurova Dr. Aşkım Tüfekçi Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken, Ekici ise olay yerinden fazla uzaklaşamadan polis tarafından yakalandı. Hastanede tedavisi devam eden İşlek'in durumunun ağır olduğu belirtildi.

Ümit Ekici'yi gözaltına alan polis, soruşturmaya devam ediyor.

Görüntü Dökümü

-----------------------

Yerde yatan yaralıdan görüntü

Olay yerindeki ambulanstan görüntü

Yaralının ambulanstan indirilip sedye ile acile taşınması

Acil Servis önünden görüntü

Olay yerinden görüntü

Zanlının polis aracına bindirilmesi

Zanlının polis aracının içinde görüntüsü

Genel ve detay görüntüler

Süre: 01'44" Boyut: 106 MB

Haber - Kamera:   Gökhan KESKİNCİ/ADANA,

==================================================

4)KIRKAĞAÇ KAVUNLARI ASKIDA

MANİSA'nın Kırkağaç İlçesi'nde yetiştirilen ve tadıyla ün salan kavunların, kış aylarında da tüketilmesi için askıya alma işlemleri başladı.Kırkağaç'ta üretilen kavunlar, belediyeye yada özel şahıslara ait soğuk hava dopalarında askıya alınıyor. Kırkağaç Ziraat Odası Genel Sekreteri Emin Özarı, 15 Ağustos'ta başlayan kavun hasadının halen devam ettiğini belirterek, "Bu yıl 8 bin dekarda kavun ekildi. Güzel bir hasat sezonu geçiriyoruz, inşallah üreticilerimize bereketli olur. Tarladan toplanan kavunlar korunaklı depolarda büyük emeklerle ağaçlara asılıyor. Bu kavunlarımız şubat ayına kadar bu depolarda muhafaza edilecek" dedi. Başta İstanbul olmak üzere Bursa, Ankara, İzmir, Gaziantep, Afyon ve Uşak gibi Türkiyenin dört bir yanına kavun gönderdiklerini dile getiren Özarı, ihracatçılar aracılığı ile Almanya, Fransa, Hollanda, Yunanistan ve Yugoslavya'ya da satış yaptıklarını söyledi. Bu yıl rekoltenin düşük olduğunu belirten Özarı "Halcilerimiz ellerini çabuk tutup bir an önce kavunlarımızı görmeli. Bağlantılarını yapsınlar, kavunlarımız önceki yıllara göre az ama kalitesinde herhangi bir değişiklik yok" diye konuştu.Kırkağaçlı kavun üreticisi Zeycan Aydın ise 30 dekarda kavun yetiştirdiğini söyledi. Bu yıl kavunlarda bazı hastalıkların olduğunu belirten Aydın, "Ekim de az olduğu için fiyatlarda artış yaşandı. Bizler kavunlarımızı kışa hazırlıyoruz. Depolarda saklanan kavunlar ocak ve şubat ayına kadar tüketiciye ulaştırılabiliyor. Her kavunun Kırkağaç kavunu olmayacağı unutulmasın. Tüketiciler kavun seçerken daha dikkatli olsun" dedi.

Görüntü Dökümü

---------------------

-Kavunların bağlanıp askıya asılmasından görüntü,

-Zeycan Aydın ile röportaj,

-Ziraat Odası Emin Özarı ile röportaj,

-Kavun deposundan görüntü.

Haber - Kamera: Erdinç ALKAN/ KIRKAĞAÇ (Manisa),

==================================================

Kaynak: DHA

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement