Dha Yurt Bülteni - 1 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni - 1

1)MUĞLA'DA 5.0 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREMARICILAR MAHALLESİ SAKİNLERİ EVLERİNİN DIŞARISINDA SABAHLADIMUĞLA'nın Ula İlçesi'nde dün gece saat 23.22'de Richter ölçeğine göre 5.0 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

23.11.2017 08:20
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

1)MUĞLA'DA 5.0 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM

ARICILAR MAHALLESİ SAKİNLERİ EVLERİNİN DIŞARISINDA SABAHLADI

MUĞLA'nın Ula İlçesi'nde dün gece saat 23.22'de Richter ölçeğine göre 5.0 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Depremde ilk belirlemelere göre can ve mal kaybı olmadı. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'nın merkez üssünü Ula İlçesi'nin Arıcılar Mahallesi olarak saptadığı deprem, dün saat 23.22'de meydana geldi. Yerin 12.19 kilometre derinliğinde meydana gelen deprem, Ula ilçesinin yanı sıra kent merkezi ve çevre ilçelerden de hissedildi. Depremde, ilk belirlemelere göre can ve mal kaybı olmadı. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü de depremin büyüklüğünü 5.0 olarak tespit etti.

ARICILAR MAHALLESİ SAKİNLERİ EVLERİNİN DIŞARISINDA SABAHLADI

MUĞLA'NIN Ula ilçesinde meydana gelen ve artçılarla devam eden depremler nedeniyle dağlık alanda bulunan 25 hanelik kırsal Arıcılar Mahallesi'nde evlerde çatlaklar oluştu. Dağlardan yola dökülen kaya parçaları ve devrilen çam ağaçları nedeniyle yollar kapanırken iki saat süreyle elektrikler kesildi. Ula ilçesinde meydana gelen 5.0 büyüklüğündeki depremden, Ula'ya 25 kilometre mesafede bulunan 25 hanelik kırsal Arıcılar Mahallesi en çok etkilenen yerleşim yeri oldu. Dağdan yola yuvarlanan kaya parçaları ve kökünden sökülerek devrilen çam ağaçları mahalleye ulaşımı kapattı. Evlerin duvarlarında çatlaklar meydana gelirken, bir evin bacası çöktü. Mahallede elektrikler 2 saat süreyle kesildi. Arıcılar Mahalle Muhtarı Salim Uysal'ın çağrısıyla bölgeye AFAD, Jandarma ve Muğla Büyükşehir Belediyesi ekipleri geldi. Dozer ve kepçeler yardımıyla kapanan yollar açıldı. Kısa devre yapan enerji nakil hatları onarılarak mahallede elektrik kullanımı tekrar sağlandı. Yapılan incelemelerde ölen ya da yaralanan olmadığı belirlenirken, mahalle sakinleri geceyi dışarıda geçirdi. Yaşanan deprem ile ilgili açıklama yapan Arıcılar Mahalle Muhtarı Salim Uysal, "Mahallemizde 25 tane hane bulunmaktadır. Tuğla ile yapılan tek katlı 25 evde depremler nedeniyle çeşitli büyüklükte çatlaklar oluştu. İlk defa böyle şiddetli bir deprem hissettik. Jandarma, AFAD ve Muğla Büyükşehir Belediye ekipleri çağrımızla kısa sürede mahallemize gelerek inceleme yaptı. Yollar kısa sürede temizlenerek açıldı. Elektrik akımları tekrar geldi. Çok şükür ki yaralı ve can kaybı yok. Evlerimize girmeye korkuyoruz. Herkes evinin önünde ateş yakarak sabahlayacak" dedi.  Yaklaşık 65 yıldır böyle şiddetli bir depremi yaşamadıkların söyleyen Hamit Demir, "Depremler oluyordu ama böylesini ilk defa yaşadık. Allah devletimize zeval vermesin anında müdahale ederek bizlere destek oldular. Korkumuzdan evimize giremiyoruz. Biraz ateş başında birazda aracımızda dinlenerek sabahlayacağız" dedi.

"KÖPEKLERİN HAVLAMASI İLE UYANDIK"

Ailesiyle birlikte arıcılıkla uğraştığını söyleyen Mehmet Dönmez, "Depremin yaşandığı saatlerde evimizde uyuyorduk. Köpeklerin havlama seslerine uyandık. Köpeğim Pamuk kapımın önüne gelerek havladı. Depremi aynı anda hissettik. Hep birlikte dışarı çıktık. Mahallenin köpekleri sayesinde depremi hissettik" dedi. Öte yandan, günün ağarmasıyla birlikte yetkililerin bölgeye gelerek hasar tespit çalışması yapacağı öğrenildi.

Görüntü Dökümü

-----------------------

-Muğla  sokaklarından  görüntü

MARMARİS/DHA

Görüntü Dökümü

-----------------------

Evlerin duvarlarında ki çatlaklardan görüntü

Yollara düşen kaya parçaları ve çam ağaçlarından görüntü

Ateş başında toplanan mahalle sakinleri ile röp.

Arıcılar Mahalle Muhtarı Salim Uysal ile röp.

Mehmet Dönmez ile röp.

Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Ali GÜNDOĞAN/ULA,

=================================================

2) PKK'LI TERÖRİSTLERİN YOLA TUZAKLADIĞI 50 KİLOLUK EYP, İMHA EDİLDİ

TUNCELİ'nün Pülümür İlçesi'nde PKK'lı teröristlerin karayoluna tuzakladığı, 50 kiloluk el yapımı patlayıcı, güvenlik güçlerince tespit edilerek, imha edildi. İl Jandarma Komutanlığı ekiplerinin düzenlediği operasyonda, Tunceli-Pülümür karayolunun Uzuntarla Köyü mevkiinde PKK'lı teröristlerin tuzakladığı el yapımı patlayıcıyı tespit etti. Ekipler, geniş güvenlik önlemleri altında amonyum nitratla hazırlanmış 50 kiloluk uzaktan kumandalı patlayıcıyı, patlatarak imha etti. Güvenlik güçlerinin bölgedeki operasyonlarının devam ettiği bildirildi.

Görüntü Dökümü

-----------------------

-Patlayıcının imha edilmesi anı

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: TUNCELİ,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

===================================================

3)BİTLİS'TE BUZ PİSTİNE DÖNEN YOL, SÜRÜCÜLERE ZOR ANLAR YAŞATTI

BİTLİS'te dün sabah saatlerinde etkili olan kar yağışı, akşam saatlerinde yerini soğuk havaya bırakınca yollarda buzlanma meydana geldi. Birçok maddi hasarlı kazanın meydana geldiği Bitlis- Tatvan Karoyolunda TIR ve kamyonların kayması sonucuda yol uzun süre trafiğe kapandı. Önceki gün yağmurun etkili olduğu Bitlis'te sabah saatlerinden itibaren kar yağışı başladı. Kar kalınlığının 5 satmetreyi bulduğu Bitlis kent merkezinde akşam saatlerinde ise soğuk hava etkili olunca Bitlis-Tatvan Karayolu'nda buzlanma meydana geldi. Yola hazırlıksız çıkan sürücüler, zor anlar yaşarken, maddi hasarlı kazalar da kaçınılmaz oldu. Özellikle ağır tonajlı kamyonların ve TIR'ların kayması sonucu karayolu trafiğe kapandı. Trafik polislerinin yaklaşık 2 saat süren uğraşı sonucu karayolu tekrar ulaşıma açılabildi. Bu arada, hava sıcaklığının sıfırın altında 5 dereceye kadar düştüğü kentte, aralıklarla kar yağışının da beklendiği belirtildi.

Görüntü Dökümü

-----------------------

-Trafiğe kapanan yol

-Kaza yapan araçlar

-Trafik ekiplerini çalışması

-Yolda bekleyen vatandaşlar

-Yoldan detaylar

Haber: Özcan ÇİRİŞ/BİTLİS,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=====================================================

4)OTOMOBİLİN YAKIT DEPOSUNDAN 22 KİLO EROİN ÇIKTI

OSMANİYE'de, polisin şüphe üzerine durdurduğu otomobilin yakıt deposundan paketler halinde zulalanmış 22 kilogram eroin çıktı. Ele geçirilen eroinin piyasa değerinin yaklaşık 1 milyon 800 bin lira olduğu belirtilirken, olayla ilgili 4 şüpheli gözaltına alındı.

Tarsus-Adana- Gaziantep E 90 Otoyolu Kadirli Gişeleri yakınında yol uygulaması yapan Osmaniye Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, şüphe üzerine plakası belirtilmeyen Mustafa K. idaresindeki otomobili durdurdu. LPG'li otomobilin benzinle çalışmamasından şüphelenen polisler, aracı detaylı arama için Emniyet Müdürlüğü'nün bahçesine çektirdi. Narkotik köpeği Zoro'nun da kullanıldığı aramada, otomobilin yakıt deposuna gizlenmiş paketlerde 22 kilogram eroin bulundu. Sürücü Mustafa K. ile araçta bulunan Hüseyin A, Burak Evrim E. ve İhsan E, gözaltına alındı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

Görüntü Dökümü

-----------------------

Otomobilden görüntü

Narkotik köpeği Zoro'nun arama yapması

Köpeğin aracın arka koltuklarına tepki vermesi

Arka koltuğun kaldırılması, benzin depo kapağının açılması

Depodan eroin paketlerinin çıkartılması

Çıkartılan eroin paketlerinin yere dizilmesi

Aracın deposundan çıkartılan paketlerdan detay görüntü

Narkotem polislerinden görüntü

Eroin paketlerinin sayılması

Eroin paketinin bıçakla kesilip, açılması

Osmaniye Emniyet Müdürlüğü yazısı

Eroin paketleri ve Narkotik Suçlarla Mücadele pankartı

Eroin paketinin açılmış hali

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: İbrahim EMÜL/OSMANİYE,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

======================================

5)ASANSÖR BOŞLUĞUNA DÜŞEN BEKÇİ, YARALANDI

ADANA'da bir okul inşaatında bekçilik yapan 65 yaşındaki Ramazan Bağlam, ikinci kattan asansör boşluğuna düşerek yaralandı.  Olay, dün saat 19.15 sıralarında merkez Sarıçam İlçesi Yavuz Sultan Selim Mahallesi'ndeki bir okul inşaatında meydana geldi. İddiaya göre, inşaatın bekçiliğini yapan Ramazan Bağlam, inşaatı gezdiği sırada karanlıkta 2'inci kattan asansör boşluğuna düştü. Yardım çığlıklarını duyarak inşaata gelenler, Bağlam'ı asansör boşluğunda görünce, itfaiye ve 112 Acil'i arayarak yardım istedi. Olay yerine sevk edilen Adana Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı itfaiye erleri, uzun uğraşlar sonucu Bağlam'ı düştüğü yerden çıkarttı. Ambulansla hastaneye kaldırılan Bağlam'ın vücudunun çeşitli yerlerinde kırıkların olduğu belirtildi.

Polis olayla ilgili soruşturma başlattı.

Görüntü Dökümü

-----------------------

Olay yerindeki sağlık görevlileri ve itfaiye erleri

İtfaiye erlerinin Ramazan Bağlam'ı düştüğü yerden çıkartması

İtfaiye erlerinin Bağlam'ı ambulansa taşıması

Bağlam'ın ambulansa alınması

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: ADANA,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=========================

6)REHBERLİK HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ PROTESTO EDİLDİ

TÜRK Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Derneği (PDR) Balıkesir Şubesi üyeleri, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 10 Kasım'da yürürlüğe geçirdiği Rehberlik Hizmetleri Yönetmeliği'nin hak kayıplarına yol açtığını ileri sürüp, basın açıklamasıyla protesto etti.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın hazırladığı Rehberlik Hizmetleri Yönetmeliği, 10 Kasım 2017 tarih ve 30236 Sayılı Resmi Gazete ile yürürlüğe girdi. Yeni yönetmelikte, "psikolojik danışmanlık" kavramı ve "rehber öğretmenlere verilmeyecek görevler" maddeleri çıkarıldı. Rehber öğretmenlere nöbet görevi verildi. Buna benzer pek çok değişikliğin yer aldığı yönetmelik büyük tepkileri de beraberinde getirdi. Türk Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Derneği Balıkesir Şubesi üyeleri, hak kayıplarına uğradıklarını ileri sürerek dün Ali Hikmet Paşa Meydanı'nda eylem yaptı. Eyleme Cumhuriyet Halk Partisi Balıkesir İl Başkanı Ender Biçki ve yönetim kurulu üyeleri ile Balıkesir Üniversitesi Necatibey Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Anabilim Dalı öğrencileri de destek verdi. Topluluk adına basın açıklaması yapan Türk PDR Derneği Balıkesir Şubesi Başkanı Doç. Dr. Uğur Gürgan, bilimsel temele dayanmayan ve tek taraflı hazırlanan yönetmeliğin çelişkilerle dolu olduğunu, derhal iptal edilmesi gerektiğini belirtti. Gürgan, "Yönetmelik okullarda ruh sağlığı hizmetlerini tamamen ortadan kaldırmış. Okul psikolojik danışmanlığı hizmetleri içinde yer alan en temel unsur öğrenci ile görüşme yapmak için idareden izin almak zorunluluğu getirilmiştir. Öğrencinin isim bilgilerinin idareye bildirilmesi ve yalnızca ders saatleri içerisinde görüşme yapabilmesi gibi sığ bir uygulamanın içine sıkıştırılmıştır. Bu uygulama öğrencinin dilediği an okul psikolojik danışmanı ile görüşme imkanını ortadan kaldıracaktır. Öğrenci istediği için değil okul psikolojik danışmanı istediği için görüşme yapılması gibi işlevsiz ve amaçsız bir durum ortaya çıkacaktır. Bütün mesleklerin tanımlamalarında lisans mezuniyetleri belirlenirken, bu yönetmelikte bu hizmeti verecek, Psikolojik danışmanların eğitim düzeyinden bahsedilmemiş olması, 'rehberlik hizmetini yürüten personel' şeklinde tanımlanması, öğrenim düzeyine bakılmaksızın herhangi birinin bu işe atanabileceği endişesini doğurmaktadır. Eğitim kurumlarından psikolojik danışma hizmeti kaldırılmakla birlikte, mesleğimizdeki profesyonellik de gözardı edilmektedir. Ruh sağlığı hizmetleri uzmanlık gerektiren bir alandır. Yönetmelikte okul psikolojik danışmanlarına yönelik geçen 'eleman' ifadesi mesleğimizi küçük gören bir anlayışın yansımasıdır. Bilimsel temele dayanmadan tek taraflı hazırlanan yönetmelik kendi içinde birçok çelişkiyi barındırmaktadır. Psikolojik danışmanlık ve rehberlik ilkeleri ile bağdaşmayan maddeler eklenerek psikolojik danışma ve rehberlik servislerinin çalışmasını imkansız hale getirmektedir" dedi. Gürgan, Özel Eğitim ve Rehberlik Genel Müdürü'nün 'Nöbet  kırmızı çizgimizdir' ifadesinin kendilerini eğitim emekçileri ile karşı karşıya getirme çabası olduğunu da söyledi. Gürgan'ın açıklamasının ardından kalabalık, "Eleman değil psikolojik danışman" sloganı atıp, "Hak yerini bulsun bu yönetmelik son bulsun", "Eleman değil, psikolojik danışman", "Kinle, nefretle hazırlanan yönetmeliği kabul etmiyoruz" yazılı pankartlar açtıktan sonra olaysız şekilde dağıldı.

Görüntü Dökümü

-----------------------

-Doç. Dr. Uğur Gürgan'ın basın açıklamasını okuması

-Slogan atılması ve açılan pankartlardan görüntü

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Hilmi DUYAR/BALIKESİR,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

======================================

7)FOÇA'NIN DENİZ ÇAYIRLARI GÖZLEM ALTINDA

AKDENİZ Koruma Derneği İzmir'in Foça İlçesi ve Muğla'nın Ula İlçesi'ne bağlı Gökova (mahallesi) denizlerinde oluşturduğu araştırma istasyonları ile bölgedeki deniz çayırları ve algleri gözlem altına aldı. Avrupa Birliği destekli proje kapsamında değişen çevre koşullarından hangi oranlarda etkilendiklerinin yanı sıra, deniz çayırları ve alglere istilacı (otçul) balıkların yaptığı baskı miktarıda belirlenmeye çalışıldığı bildirildi. Avrupa Birliği'nin Ufuk 2020 çerçeve programı tarafından desteklenen Değişen Avrupa Denizlerinde Denizel Ekosistem Restorasyonu adlı, kısa adı MERCES (Marine Ecosystem Restoration In Changing European Seas) olan proje, İtalya'nın Delle Marche Politeknik Üniversitesi'nin yürütücülüğünde, 16 ülkeden 28 kurum ve kuruluşun ortaklığında gerçekleştiriliyor.

DENİZ ÇAYIRLARI OKSİJEN ÜRETEREK CANLILARI ÇOĞALTIYOR

Küresel iklim değişikliği nedeniyle Akdeniz'e giriş yapan istilacı türlerin Doğu Akdeniz ekosistemini tahrip etmesi ve insan faaliyetleri sonucu oluşan kirlilik ve kıyı alanlarının bilinçsizce kullanılması nedeniyle zararlar oluşturması, denizel birçok habitatın yok olma derecesinde etkilenmesi nedenleriyle geliştirilen MERCES projesi ile habitatların iyileştirilmesine yönelik çalışmalar yapılıyor. Projede restorasyonu yapılacak hedef türler algler, deniz çayırları, mercanlar ve süngerler olarak belirlendi. Projenin ülkemizdeki  temsilcisi Akdeniz Koruma Derneği (AKD) çalışmalarında yüksek oranda karbondioksit depolayarak oksijen üreten, birçok deniz canlısının yumurtlama ve yuvalama alanlarını da oluşturarak denizdeki canlı çeşitliği ve bolluğuna doğrudan etkileri olan algler ve deniz çayırlarına odaklandı. Bu amaçla geçmişte var olduğu bilinen ancak günümüzde çeşitli nedenlerle yok olan alanlara tekrar ekim yapılarak deney düzenekleri tasarlandı. Yapılan deneylerle deniz çayırları ve alglerin hayatta kalma ve büyüme oranlarıyla otçul balıklardan ne derece etkilendikleri araştırılıyor. Ayrıca, bazı alanlar kafeslerle kapatılarak otçul balık ve diğer fiziksel etkiler altında kalmadan büyüme ve yaşama oranları belirlenmeye çalışılıyor.

AMACIMIZ DENİZ ÇAYIRLARI ÜRETMEK DEĞİL

Daha önce Foça merkezli olarak yürütüğü 'İzmir Körfezi'nin Yunusları' projesiyle de tanınan  Akdeniz Koruma Derneği üyesi MERCES Proje Saha Sorumlusu Vahit Alan, çalışmanın kesinlikle bir deniz çayırı üretim çiftliği kurmak amacıyla yapılmadığını söyledi. Alan, Proje bir ticari bir faaliyet olmayıp tamamen denizel ekosistem restorasyon yöntemlerini denemek ve geliştirmek için yapılan bir bilimsel araştırma. Amacımız kesinlikle deniz çayırı üretme çiftlikleri oluşturmak değil dedi.

Görüntü Dökümü

-----------------------

-Yapılan çalışmalardan görüntü

-Akdeniz Koruma Derneği üyesi MERCES Proje Saha Sorumlusu Vahit Alan ile röp.

Haber-Kamera: Seyfi GÜL/FOÇA(İzmir),

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

====================================

8)DEVLET HASTANESİNDE TEKERLEKLİ SANDALYELER İÇİN YENİ UYGULAMA

Kocaeli Darıca Farabi Devlet Hastanesi'nin acil servisinde tekerlekli sandalyeler için yeni uygulama başladı. Tekerlekli sandalyenin bağlı olduğu zincirdeki aparata 1 lira yerleştirenler sandalyeyi kullanabiliyor. İşleri bitenler tekerlekli sandalyeyi yerine getirince paralarını geri alıyor. Darıca Farabi Devlet Hastanesi'nin acil servisinin önüne konulan tekerlekli sandalyelerin kullanımı için yeni uygulama getirildi. Bazı marketlerdeki alışveriş arabalarında uygulanan yöntemde olduğu gibi tekerlekli sandalyelerin bağlı olduğu zincirdeki aparata 1 lira yerleştirenler, sandalyeyi kullanabiliyor. Hastaneye yakınlarını getirenler, özellikle yaşlı hastaları olanlar aparatlara paraları yerleştirerek sandalyeleri kullanabildi. Tekerlekli sandalyeyi geri getirenler paralarını geri aldı. Hasta yakınları uygulamanın yanlış olduğunu belirterek, "Tekerlekli sandalyelerin paralı hale getirilmesi kötü bir durum. Bazen madeni para bulunamayabilir, bu durumda hasta yakınları ne yapacak?" dedi.

Görüntü Dökümü

-----------------------

-Acil servisten görüntü

-Tekerlekli sandalyeden görüntü

-Hastasına araca bindirdikten sonra sandayeyi yerine koyarak parayı geri alan kişiden görüntü

-Aparata para koyarak sandalye almaya çalışanlardan görüntü

Haber: DARICA(Kocaeli),

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=========================

9)KARDEŞİ TARAFINDAN VURULAN GENCİN ORGANLARI BAĞIŞLANDI

MARDİN'in Derik ilçesinde tartıştığı kardeşi tarafından tabancayla vurulan ve kaldırıldığı hastenede beyin ölümü gerçekleşen Mesut Dağ'ın (33) organları, ailesi tarafından bağışlandı. Dağ'ın organları 6 kişiye nakledilecek.

Derik'in Cevizpınar Mahallesi'nde oturan Mesut Dağ, geçen 15 Kasım'da, kardeşi Vedat Dağ ile bilinmeyen bir nedenle tartıştı. Kavgaya dönüşen olay sırasında Vedat Dağ'ın tabancayla ateş etmesi sonucu ağır yaralanan Mesut Dağ, özel bir hastaneye kaldırıldı. Ancak, 5 gün önce Dağ'ın beyin ölümü gerçekleşti. Ailesi, Mesut Dağ'ın organlarını bağışlama kararı aldı. Hastanede yapılan operasyonla Dağ'ın bağışlanan organlarından korneaları, böbrekleri, karaciğeri ve kalbi 6 kişiye nakledilmek üzere alındı. Organlar, İl Sağlık Müdürlüğü'nün girişimleri sonucu Türk Hava Kuvvetleri'ne ait uçak ile Diyarbakır, Malatya ve Ankara'da nakil bekleyen hastalara gönderildi. Mardin Valisi Mustafa Yaman telefonla, İl Sağlık Müdürü Saffet Yavuz ve İl Mütfüsü İsmail Çiçek ise hastaneye giderek Dağ Ailesi'ne başsağlığında bulunup, organ bağışı için gösterdikleri duyarlılık nedeniyle teşekkür ettiler. İl Sağlık Müdürü Saffet Yavuz, erdemli davranışı ve büyük fedakarlığı için anne Saime Sayar Dağ'a teşekkür ederek, şunları söyledi: "Bağışlanan organlar ihtiyacı olan 6 hastaya ikinci bir hayat verecek. Bu noktada aile çok önemli bir karar aldı. Çünkü, Türkiye genelinde organ bağışı bekleyen binlerce kişi var. Ülkemizde sağlık alanında geldiğimiz nokta çok iyi. Organ nakli konusunda da önemli bir gelişme katediyoruz. Tabii tek eksiğimiz verici problemi. İnşallah bu anlamda düzenlediğimiz kampanyalarla bu verici oranlarımızı artıracağız. Bu hasta yakını ailesinin gösterdiği erdemli davranışından dolayı kendilerini tebrik ediyorum. Sağlık Müdürlüğü olarak organ nakli farkındalığını artırmak ve bu işin önemini kavratmak ve organ bağışını artırmak için çalışmalarımız devam ediyor."

Görüntü Dökümü

-----------------------

-Organ bağışı yapılırken Dağ ailesinden birinin Kuranı Kerim okuması

-Organların hastaneden alınması

-Ambulansa yüklenmesi

-Havalanından acil ambulans uçaklarla nakledilmesi

-Sağlık Müdürünün anne ile görüşerek kendisini ikna etmesi

-Sağlık müdürünün aileye teşekkür etmesi

Haber-kamera: Nezir GÜNEŞ/MARDİN,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

===================================

10)BODRUM'DA GÖBEKLİTEPE ANLATILDI

DÜNYACA ünlü Göbeklitepe kazılarını başlatan merhum arkeolog Prof. Dr. Klaus Schmit'in birlikte çalıştığı eşi arkeolog Çiğdem Köksal Schmit, Mugla'nın Bodrum İlçesi'nde verdiği konferansta Göbeklitepe'yi anlattı. Şanlıurfa yakınlarındaki Göbeklitepe'de Prof. Dr. Klaus Schmit tarafından başlatılan kazılar 'Bir Keşfin ve 20 Yılın Hikayesi' isimli konferansta arkeolog Çiğdem Köksal Schmit tarafından anlatıldı. Oasis Nurol Kültür Merkezi Konferans Salonu'nda Heredot 3. Yaş Akademisi tarafından düzenlenen konferansa Bodrumluların ilgisi yoğun odu, salon tamamen doldu, yer bulamayanlar ise ya merdivenlere oturmak ya da ayakta izlemek zorunda kaldı. Schmit, insanların tarıma başlamadığı, metalin bulunmadığı dönemde yerleşik alan olan Göbeklitepe ile ilgili şunları söyledi: "Göbeklitepe kazı başkanlığını yapan eşim Klaus tüm hayatını, tüm eğitimini arkeolojiye adamıştı. Göbeklitepe'yi ilk olarak 1963 yılında ABD'li arkeolog yüzey araştırmaları sırasında keşfetti. Ayrıca 1985 yılında bulunan heykeller Göbeklitepe'yi tasvir ediyordu ancak o zamanda kazı fırsatı kaçırıldı. Klaus ise 1994 yılında yüzeyde bulunan çakmak taşları ve yüzey buluntularından Göbeklitepe'ye tespit ederek çalışmalara başladı. İlk bulunan dört yapıda özellikle doğalcı bir tarzda yapılan dikilitaşlar dikkat çekti. Ayrıca o zamanlarda dahi bazı kuşlarla birlikte hala yörenin özeliklerini taşıyan ve yansıtan kelaynak gibi kuşların figürlerini de bu dikilitaşların üzerinde tespit ettik. Ayrıca totemler de bu kazılarda insan başları ile birlikte gün ışığına çıktı. Günümüzden 14 bin yıl öncesine kadar uzanan bu medeniyet, sadece Anadolu tarihini değil, dünya tarihini de değiştirdi ve Anadolu arkeolojisine yepyeni boyutlar kattı. Göbeklitepe'de dairesel formdaki tapınakların en önemlisi 'D' Tapınağı. Bu tapınaklarda genellikle T biçimli dikili taşlar ve üzerlerinde muhteşem bir şekilde kabartma olarak işlenmiş hayvan sembolleri betimlenmiş. Ayrıca bulunan heykeller de buradaki medeniyetin görkemini göz önüne sermekte."

ZİYARETÇİ SAYISI ARTTI

Göbeklitepe'de yaşayan insanların hem taştan hemde ahşaptan araç gereçleri bulunduğunu belirten Schmit, burasıyla ilgili birçok yayının binlerce insanın akın etmesine neden olduğunu söyleyerek "2010 yılından sonra Göbeklitepe'deki çalışmaların odak noktasını turizme nasıl kazandırılabilir düşüncesi oluştu. Bu nedenle SİT alanlarının belirlenmesi, koruma alanlarının tespit edilmesi gerçekleştirildi. Ardından ortaya çıkarılan binaların koruma çatıları oluşturuldu. 2006 yılından itibaren bölgeye ziyaretçilerin ilgisi aşırı derecede arttı. 2014 yılı ilk bahar dönemi bizim Klaus ile son çalışma dönemimiz oldu.Göbeklitepe'nin gün ışığına çıkartılmasında köylülerin ve öğrencilerin büyük emeği vardır. Klaus'un kazılar sırasında kullandığı ve sonradan satın aldığı eski bir Urfa evini anı evi olarak düzenlemek ve orada Göbeklitepe'nin tanıtımın çalışmalarını sürdürmek istiyorum. Klaus'un yapmak istediği birçok kazı ve yayınlamak istediği bilgiler vardı, ancak ömrü yetmedi" dedi.

"ŞİDDETİN İZLERİNE RASTLAMADIK"

Yaklaşık 55 dakika süren konferansın ardından izleyenlerin sorularını yanıtlayan Schmit, Göbeklitepe ile son iki yılda bilgi kirliliği oluştuğunu belirterek, "Örneğin dinin doğduğu yer olarak lanse edilmeye çalışıldı ama arkeolojik buluntuların hiçbiri bu konuyu desteklemedi. Ayrıca dolgu topraklarında yaptığımız kazılarda hayvan kemiklerinin yanısıra insan kemiklerine de rastladık. Ancak ne sunakları bozduk, ne de duvarların altındaki eserleri çıkarmadık. 2009 yılından itibaren ekibimize katılan antropologlar insan kemiklerinin üzerinde yaptığı araştırmalarda insan kemikleri üzerinde kesik izlerine rastladı. Ama bu kemik izlerinin insanlara işkence yapıldığı veya kasıtlı öldürüldüğü anlamına gelip gelmediği ile ilgili net bir bulgu yok. Göbeklitepe kazılarında bizler büyük bir şiddetin izlerine rastlamadık" diye konuştu. Konferans sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Çiğdem Köksal Schmit, Göbeklitepe'nin dünyanın tarihini yeniden yazacağı ile ilgili cümlelerin çok iddialı olduğunu savundu. Ancak günümüzden 12 bin yıl öncesine kadar yeni bulguları elde ettiklerini ifade eden Schmit, "Bundan sonraki kazı çalışmalarında görev almayacağım, ancak 20 yılda derlediğimiz kayıtları bir yayın haline getirerek Göbeklitepe'nin tanıtımında ve gelecek kazı çalışmalarında ışık tutacak bilgileri paylaşmak istiyorum. Göbeklitepe'de şu anda koruma ve sondaj çalışmaları yapılıyor, bundan sonra da kazı çalışmalarının devam edeceğine inanıyorum" dedi.

Görüntü Dökümü

-----------------------

-Konferansta izleyenlerden görüntü,

-Çiğdem Köksal Schmit'in konuşmasından görüntü,

-Sorulardan görüntü,

-Kazı fotoğraflarından genel detay görüntü.

Haber-Kamera: Yaşar ANTER-Nilüfer DEMİR/BODRUM(Muğla),

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

===================================

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni - 1 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement