Dha Yurt Bülteni - 1

ADANA'YA ŞEHİT ATEŞİ DÜŞTÜ

KARS'ın Sarıkamış ilçesinde, iddiaya göre nöbet sırasında arkadaşının tüfeğinden çıkan kaza kurşunuyla yaralanan Piyade Er Hakan Atan (21), kaldırıldığı hastanede kurtarılamayarak şehit oldu.

Orbay Kışlası'nda kulübede nöbet tutan erler R.Ş. ile Hakan Atan, iddiaya göre şakalaşmaya başladı. Bu sırada ateş alan R.Ş.'nin tüfeğinden çıkan kurşun, Hakan Atan'ın başına isabet etti. Ağır yaralanan Atan, kaldırıldığı Sarıkamış Devlet Hastanesi'nde kurtarılamayarak şehit düştü.

ACI HABER AİLEYE ULAŞTI

Şehidin memleketi Adana'nın Tufanbeyli ilçesindeki baba ocağına acı haber ulaştı. Cumhuriyet Mahallesi'ndeki şehidin evine gelen Kaymakam Serhat Atar ve Belediye Başkanı Remzi Ergül ile beraberindeki heyet, acı haberi baba Bahri ve anne Selvi Atan'a verdi. Oğullarının şehit olduğunu öğrendikten sonra fenalaşan Atan çiftine, hazırda bekletilen sağlık ekipleri müdahale etti. Bekar olduğu öğrenilen şehit Atan'ın cenazesi, bugün saat 10.00'da Erzurum Havalimanı'nda yapılacak törenin ardından memleketi Adana'nın Tufanbeyli ilçesine getirilecek.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Şehidin fotoğrafları

Haber: Gökhan KESKİNCİ/ ADANA,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=================================

SUİKAST HAZIRLIĞINDA OLAN TERÖRİSTLER YAKALANDI

SURİYE'nin Kobani kentinden yasadışı yollarla Türkiye'ye geçen ve polisin düzenlediği operasyonla yakalanan PKK/PYD üyesi silahlı 3 terörist ile onlara yardım ve yataklık eden 10 kişi yakalandı. Gözaltına alınan teröristlerin Suruç ilçesinde güvenlik güçleri ile siyasi parti yöneticilerine yönelik suikast hazırlığı içerisinde oldukları öğrenildi.

Suriye'nin terör örgütü PYD denetimindeki Kobani kenti ile komşu olan Suruç'ta, polis ve jandarma ekipleri, PKK/KCK/ YPG terör örgütüne yönelik ortaklaşa düzenledikleri operasyonda, Suruç ilçesine bağlı kırsal Payamlı Mahallesi yakınlarında durdurulan bir araçtaki 3 kişiyi gözaltına alınırken arabada yapılan aramada ise mühimmat ele geçirildi. Çalışmalarını sürdüren ekipler, bu şahıslarla bağlantısı olduğu belirlenen 10 kişiyi düzenledikleri operasyon sonucu yakaladı. Şahısların evlerinde yapılan aramada 5 kilo 17 gram ağırlığında C4 patlayıcı madde, 2 kilogram A4 patlayıcı madde, 7 adet el bombası, 1 adet Kaleşnikof marka silah ve bu silaha ait şarjör ile basılı vaziyette 30 adet fişek, 1 adet Uzi marka silah, bu silaha ait 2 adet şarjör, 1 adet Thompson marka otomatik silah, bu silaha ait 2 adet şarjör, 1 adet CZ25 marka otomatik silah ve bu silaha ait 2 adet şarjör ile 1 adet susturucu, 3 adet Baretta marka silah ve bu silahlara ait 6 adet şarjör ile 2 adet susturucu, 1 adet Glock marka tabanca ve bu tabancaya ait 3 adet şarjör, 1 adet Browning marka tabanca ve bu tabancaya ait 3 adet şarjör, 2 adet av tüfeği, bin adet mermi, 1 adet verici, 2 adet alıcı devre, 4 adet elektrikli kapsül, 13 adet pil ve 2 adet inşaat eldiveni ele geçirildi. Gözaltına alınan şüphelilerin siyasi parti Şanlıurfa yöneticileri ile emniyet ve jandarma personeline ayrıca belirlenen kritik bazı hedeflere yönelik eylem hazırlığında oldukları tespit edildiği kaydedildi. Şüphelilerin sorgulaması devam ederek sınır hattında güvenlik önlemleri artırıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Ele geçirilen mühimmattan fotoğraf

Operasyonda ele geçirilen silah ve mühimmat

Ele geçirilen patlayıcılar

Genel ve detay görüntüler

Haber: Ali LEYLAK/ ŞANLIURFA,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

===============================

KAYSERİ'DE OTOMOBİL TAKLA ATTI: 4 ÖLÜ, 1 YARALI

KAYSERİ-Adana karayolunda, yağmur nedeniyle kayganlaşan yolda kontrolden çıkan otomobil takla attı. Kazada 1'i çocuk 4 kişi hayatını kaybetti, 1 kişi ise ağır yaralandı.

Kaza, dün saat 19.00 sıralarında Kayseri-Adana karayolu Yeşilhisar ilçesi Gülbayır Mahallesi'nde meydana geldi. Keziban Oruçhan (35) yönetimindeki 38 JA 364 plakalı otomobil, yağmur nedeniyle kayganlaşan yolda sürücüsünün direksiyon kontrolünü yitirmesi sonucu takla attı. Otomobil içerisinde sıkışan 3 yaşındaki Kadir Haktan Kahraman, Ahmet Keskin (35), Servet Kahraman (35)  ile otomobil sürücüsü Keziban Oruçhan yaşamını yitirdi. Kazanın meydana geldiği Kayseri-Adana karayoluna ihbar üzerine çok sayıda ambulans ve itfaiye aracı sevk edildi. Kazada ağır yaralanan Seyide Aydın ise olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından Kayseri Şehir Hastanesi'ne kaldırıldı. Jandarma ekipleri meydana gelen kaza sonrası yaptığı incelemede küçük çocuğun otomobilden  fırlayan cansız bedenini kaza yerinin yaklaşık 50 metre gerisinde buldu. Yaklaşık yarım saat trafiğe kapanan Adana-Kayseri karayolu, ekiplerin çalışmasının ardından tekrar trafiğe açıldı. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Kaza mahali

Yerdeki cenazeler

genel ve detay

Haber-Kamera: Yasin DALKILIÇ/KAYSERİ,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=======================================

BERGAMA'DA DUVAR ÇÖKTÜ: 2 ÖLÜ, 3 YARALI

İZMİR'in Bergama ilçesinde bir pamuk deposu ile tekstil atölyesi arasındaki duvarın çökmesiyle 2 kişi öldü, pamuk balyalarının altında kalan 3 kişi ise yaralandı. Balyaların altından çıkarılıp hastaneye kaldırılan işçilerden 1'inin durumunun ağır olduğu bildirildi.

Bergama'ya 2 kilometre mesafedeki kırsal İslamsaray Mahallesi'ndeki 3'üncü Sanayi Sitesi'nde bulunan Korlar Tarım Ürünleri Şirketi'ne ait pamuk deposunda, dün saat 17.00 sıralarında, pamukların kepçeyle sıkıştırılması sırasında duvar yıkıldı. Deponun bitişiğindeki Enerji A.Ş.'ye ait tekstil fabrikasında çalışan 5 kadın işçi, yıkılan duvar ile pamuk balyalarının altında kaldı. İşçilerden 2 çocuk annesi Hülya Duraç (43) olay yerinde yaşamını yitirdi. Yaralı olarak, duvar ve pamuk balyalarının altından çıkartılan Necla Davulcu (52), Esra Yılmaz (19), Selin Çayır ve Mine Avcı, Bergama Necla-Mithat Öztüre Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedaviye alınan işcilerden Necla Davulcu doktorların müdahalesine rağmen yaşamını yitirdi. Tedavileri süren diğer 3 işçiden Esra Yılmaz'ın durumunun ağır olduğu, ameliyata alındığı öğrenildi.

CHP'li Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç, Bergama Belediye Başkan Yardımcısı Ali Kahyaoğulları ve AK Parti Bergama İlçe Başkanı Hakan Koştu da olay yerine gelerek, bilgi aldı. Polis ve savcının olay yerindeki incelemeleri sürüyor. Yıkılan duvar altında kalarak ölen Hülya Duraç'ın, mide küçültme ameliyatı olan eşi Cüneyt Duraç'ın da geçen Kurban Bayramı'nda yaşamını yitirdiği öğrenildi.

4 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

İzmir'in Bergama ilçesinde, pamuk deposu ile tekstil atölyesi arasındaki duvarın çökmesi sonucu 2 işçi hayatını kaybetti, pamuk balyalarının altında kalan 3 işçi ise yaralandı. Polisin olayla ilgili başlattığı soruşturma kapsamında pamuk deposunun 2 ortağı, kepçe operatörü ve tekstil atölyesinin sahibi gözaltına alındı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Olay yerinden detaylar

Hastane morg kapısı

Yaralı yakınlarının beklediği acil servis önü

Haber-Kamera: Cevdet ŞEN/BERGAMA(İzmir),

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=========================================

İNEBOLU LİMANI'NDA FECİ İŞ KAZASI: 1 ÖLÜ

KASTAMONU'nun İnebolu ilçesinde liman içerisinde faaliyet gösteren özel bir firmanın bakır işletmesinde çalışan Erol Bektaşoğlu (40)  iş kazasında yaşamını yitirdi.

Olay, dün sabah mesai saatlerinde meydana geldi. Kalkandere isimli gemiye bakır madeni yükleneceği sırada işçi Erol Bektaşoğlu, bakır yükleme bandı ve tambur arasına sıkışarak feci şekilde can verdi. Olayı gören liman güvenliği personeli durumu 112 Acil Servis ekiplerine iletti. Olay yerine gelen ekipler Erol Bektaşoğlu'nun hayatını kaybettiğini belirledi.

Savcılık ve olay yeri incelemesinin ardından Erol Bektaşoğlu'nun cansız bedeni İnebolu Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Olay yerinde Erol Bektaşoğlu'nun ailesi ve iş arkadaşları sinir krizleri geçirdi.

Erol Bektaşoğlu'nun 14 yıldır aynı işte çalıştığı, evli ve 2 çocuk babası olduğu öğrenildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

--------------------------------

olay yerinden görüntüler,

yakınlarının sinir krizleri,

yakınının baygınlık geçirerek ambulansa alınması,

tabutun cenaze aracına taşınması, detaylar

Haber-Kamera: Barış İLYASOĞLU/ İNEBOLU(KASTAMONU),

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=====================================================

KÖPRÜDEN UÇAN OTOMOBİLİN SÜRÜCÜSÜ 17 SAAT SONRA ÖLÜ BULUNDU

ÇANAKKALE'nin Bayramiç ilçesinde, kullandığı otomobiliyle köprüden uçan Fevzi Hacıoğlu'nun (51) kazadan 17 saat sonra cansız bedenine ulaşıldı.

Kaza, önceki gün saat 12.00 sıralarında ilçeye bağlı Çırpılar- Yeşilköy yolu üzerinde korkulukları bulunmayan köprü üzerinde meydana geldi. Çırpılar köyünden, Yeşilköy köyüne giden, evli ve 2 çocuk babası Fevzi Hacıoğlu yönetimindeki 17 TG 480 plakalı otomobil, kontrolden çıkıp, köprüden uçtu. Kazanın ardından otomobil dere yatağı üzerindeki bir ağaca çarparak ters döndü. Sabah evine dönmediği için ailesi ve yakınları tarafından her yerde aranan Fevzi Hacıoğlu'na ulaşılamadı.

Çırpılar köyünden yaşayanlar dün saat 16.00 sıralarında köprüden aşağı düşmüş otomobili görünce durumu hemen jandarma ve 112 Acil Sağlık ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin müdahalesinde sürücü Fevzi Hacıoğlu'nun hayatını kaybettiği belirlendi. Köprüden düşen otomobili çıkarmak için Bayramiç Belediyesi'nden yardım istendi.

Jandarma kazayla ilgili soruşturma başlattı. Savcılık ve jandarma ekiplerinin incelemesinin ardından hayatını kaybeden sürücü Fevzi Hacıoğlu'nun cenazesinin Bayramiç Devlet Hastanesi morguna kaldırılacağı belirtildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Aracın düştüğü köprüden görüntü

-Düşen araçtan görüntü

-Ölen Fevzi Hacıoğlu'nun sağlık resmi

-Düştüğü yoldan detay görüntü

Haber-Kamera: Fatih DALDAL/BAYRAMİÇ(Çanakkale),

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

===============================================

TOROSLAR'DA TEKSTİL FABRİKASINDA YANGIN

MERSİN'in merkez Toroslar ilçesindeki bir tekstil fabrikasında çıkan yangın, güçlükle kontrol altına alındı.

Akbelen Bulvarı Hüseyin Okan Merzeci Mahallesi'ndeki 3 katlı bir tekstil fabrikasının son katında bugün saat 02.30 sıralarında henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Yangını son kattaki yemekhaneye çıktıklarında fark eden gece vardiyasındaki 12 işçi, itfaiyeye haber verip, kendilerini dışarı attı. Olay yerine çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi. Büyükşehir Belediyesi'ne ait arazözler de itfaiye araçlarına su taşıdı. Olayda ölen ya da yaralanan kimsenin olmaması sevindirirken, fabrikadan yükselen alevler ise ekiplerin yaklaşık 2 saatlik mücadelesi sonucu güçlükle kontrol altına alındı. Polis, elektrik kontağı nedeni ile çıktığı tahmin edilen yangınla ilgili soruşturma başlattı. Yangının kesin çıkış nedeni, yapılacak incelemeler sonucu netlik kazanacak.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Cep telefonu görüntüleri

+++

Fabrikadan genel görüntü

İtfaiyenin alevlere müdahalesi

İtfaiye aracından görüntü

Alevlere müdahale görüntüsü

Mahalle sakinlerinin görüntüsü

Binadan genel görüntü

Yangına müdahaleden detay görüntü

Binanın ön cephesinden genel görüntü

Alevlerin yoğun olduğu arka cepheden görüntü

Alevlere müdahale edilmesi

İtfaiye araçlarının görüntüleri

İtfaiyecilerin görüntüsü

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Adnan AÇIKGÖZ/MERSİN,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

======================================

İZMİR'DE PİKNİK TÜPÜ PATLAMASI PANİK YARATTI

İZMİR'in Konak ilçesindeki bir inşaatın girişendeki kulübede çıkan yangın sonucu bir piknik tüpü patladı. Olayda ölen ya da yaralanan olmazken patlama sesi çevrede panik yarattı.

Patlama, bugün saat 03.30 sıralarında Vali Kazım Dirik Caddesi üzerinde bulunan inşaat alanında meydana geldi. Henüz bilinmeyen bir nedenle inşaatın girişindeki kulübede yangın çıktı. Alevlerin kulübeyi sarması üzerine içeride bulunan piknik tüpü büyük bir gürültüyle patladı. Patlama sesini duyan çevredekiler durumu itfaiye, sağlık ve polis ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine gelen itfaiye ekipleri alevleri kısa sürede söndürdü. Olayda ölen ya da yaralanan olmazken kulübede maddi hasar meydana geldi.

Patlamayı itfaiye ekiplerine bildiren yandaki inşaatın gece bekçisi Adnan Hekimoğlu (61) "Alevleri fark ettiğimde yetkiliye haber vermek için telefonumu aldım. Ardından alevlere müdahale etmek için geri dönerken yolun ortasına geldiğimde bir patlama sesi duydum. Hemen itfaiye ve polisi bilgilendirdim" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

--------------------------------

Olay yerinden görüntü

İtfaiye ve polis ekiplerinden görüntü

Görgü tanığı ile röp.

Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Mehmet GÜNEY/ İZMİR,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

====================================

80 METRELİK KULEDE EYLEM YAPAN İŞÇİLERDEN BİRİ HASTANEYE KALDIRILDI

BARTIN'ın Amasra ilçesindeki özel maden şirketine bağlı taşeron şirketten 105 gündür paralarını alamadıkları gerekçesiyle 2 işçi, 3 gün önce yaklaşık 80 metrelik kuyu vincinde eyleme başlamıştı. Eylemde işçilerden biri rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı.

Tarlaağazı Köyünde bulunan maden ocağında çalışan ve taşeron şirketten paralarını alamadıklarını iddia eden işçiler Hüseyin Caner ve Vedat Suna, 3 gün önce,maden sahasında bulunan yaklaşık 80 metre yükseğindeki kuyu vincine çıkarak eyleme başlamıştı. Dün akşam saatlerinde kule tepesine üşüdükleri için çadır kuran işçilerden Hüseyin Caner rahatsızlandı. Caner aşağıda bekleyen jandarma ekipleri, 112 sağlık ekipleri ve işçi arkadaşlarıyla birlikte merdivenlerden aşağıya indirildi. Bartın Devlet Hastanesine kaldırılan işçi tedavi altına alındı.

Diğer işçi Vedat Suna kulede eylemini sürdürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Hastalanan işçi

-Sedye ile ambulansa alınması

Haber-Kamera: Ayhan ACAR/AMASRA(Bartın),

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=========================================

BALKONDAN DÜŞEREK ÖLEN GENÇ KIZIN ANNESİNİN FERYADI YÜREKLERİ DAĞLADI

TEKİRDAĞ'ın Çorlu ilçesinde 5'nci kattaki evlerinin balkonundan düşerek hayatını kaybeden ortaokul öğrencisi Meryem Altıntaş (13), gözyaşlarıyla toprağa verildi. Kızının ardından gözyaşı döken anne Medine Altıntaş, "Güzel Meryem'im, olmadı annem. Bu gidişinle içimizi yaktın" diye feryat etti.

Şeyhsinan Mahallesi Çukurçeşme sokak üzerinde oturan fabrika işçisi Ali ve ev hanımı Medine Altıntaş'ın 4 çocuğundan biri olan ortaokul öğrencisi Meryem Altıntaş, önceki gün akşam 5'nci kattaki evlerinin balkonundan aşağı baktığı sırada dengesini kaybederek düştü. Görenlerin ihbarı üzerine gelen sağlık ekiplerince yapılan ilk müdahalesinin ardından Çorlu Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Meryem, doktorların tüm müdahalesine rağmen hayatını kaybetti.

ANNESİ 'MERYE'MİM DİYE FERYAT ETTİ

İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndaki otopsisinin ardından Meryem Altıntaş'ın cenazesi Tekirdağ'ın Çorlu ilçesine getirildi. Ortaokul öğrencisi Meryem için Merkez Garaj camiinde ikindi namazının ardından cenaze namazı kılınırken, annesi Medine Altıntaş, "Güzel Meryem'im, olmadı annem. Bu gidişinle içimizi yaktın" diye feryat ederek gözyaşı döktü. Meryem Altıntaş, Havuzlar Mahallesi mezarlığında toprağa verildi. Cenaze Tekirdağ Milli Eğitim Müdürü Ersan Ulusan, Çorlu Milli Müdürü Ahmet Üzgün, ailenin yakınları ve sınıf arkadaşları katıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Cenaze Namazı

-İmamın duası

-katılanlar ve annesinin feryadı

-Cenazenin taşınması

Haber-Kamera: Mehmet YİRUN/ÇORLU(Tekirdağ),

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

============================================

CİNSEL İSTİSMAR SANIĞINA 10 YIL HAPİS CEZASI

BURSA'nın Mustafakemalpaşa ilçesinde D.A. (13) adlı kız çocuğuna cinsel istismar suçlamasıyla tutuklu yargılanan Burak T. (18), 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ceza, sanığın duruşmalardaki iyi hali nedeniyle 10 yıla indirildi. D.A.'nın annesi G.A., iyi hal indirimi uygulanmasına tepki gösterdi.

Geçen Nisan ayında meydana gelen olayda, Burak T., ziyarete gittiği akrabasının kızı D.A.'ya, gece odasına girip boğazını sıkarak cinsel istismara kalkıştı. D.A.'nın çığlıklarına uyanan anne G.A., kızını son anda kurtardı. Ailenin polise şikayetiyle gözaltına alınan Burak T., mahkemece tutuklandı. Bursa 12'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 'çocuğun cinsel istismarı' ve 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından 32 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan Burak T., son kez hakim önüne çıktı. D.A.'nın gelmediği duruşmada annesi G.A., Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili, sanık ve müşteki avukatları hazır bulundu.

SANIK AVUKATI: EYLEM SARKINTILIK BOYUTUNDADIR

Sanık avukatı Murat Taşdelen, "Müvekkilim olayı nasıl gerçekleştirdiğine ilişkin savunmasını yapmıştır. Mağdurun babası ile annesinin evdeyken, böyle bir eylemi yapması söz konusu olamaz. En fazla sarkıntılık boyutunda dikate alınmalıdırö dedi. Yaklaşık 6 aydır tutuklu bulunan Burak T., avukatının savunmasına katıldığını söyleyerek tahliyesini talep etti.

İYİ HALDEN 10 YIL HAPİS

Mahkeme heyeti, Burak T.'ye, 'çocuğun cinsel istismarı' suçundan önce 12 yıl hapis cezası verdi. Ceza, sanığın duruşmalardaki iyi hali dikkate alınarak 10 yıla düşürüldü. 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan ise sanığa ceza verilmedi.

ANNE: CEZA AZ

Duruşmanın ardından açıklama yapan anne G.A., Burak'ın, dayısının oğlu olduğunu ve evlerinde misafir ettiklerini söyleyerek, "Gece kızımın sesini duydum. Odasına girdiğimde çıplak halde bulunan Burak, elleriyle kızımın boğazını sıkıyordu. Kızımın üzerinden zor kaldırdım. Yarım dakika ile kızımı kurtardım. Kızım olay nedeniyle psikolojik sorunlar yaşadı. Sanığa verilen ceza az. İyi hal indirimi yapılmasını da anlamadım. Bu suçun iyi hali mi olur?" diye konuştu.

SAADET ÖĞRETMEN DERNEĞİ'NDEN AÇIKLAMA

Adliye önünde açıklama yapan Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği Bursa Koordanitörü Ceylan Altay da çocuk istismarı olaylarına karşı tüm kurumların mücadele etmesi gerektiğini söyledi. Altay, "Çocuk bedenine uzanan kirli ellere karşı beraber mücadele etmemiz gerekmektedir. Mücadelemize ve çocuklarımız için güzel ve yaşanılabilir bir gelecek kurabileceğimize olan inancımız sonsuzdur. Bu inanç doğrultusunda başarana kadar devam edeceğimizden kuşkunuz olmasın" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Anne G.A.'nın adliyeden çıkması

-Anne G.A.ileröp.

-Dernek başkanı açıklama

Haber-Kamera: Halil ÖZÇOBAN/BURSA,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=====================================

OTOMOBİL DEREYE UÇTU

İZMİR'in Karşıyaka ilçesinde, 62 yaşındaki Tuncer Çelik idaresindeki otomobil sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeniyle dereye düştü. Kazada ölen ya da yaralanan olmadı.

Kaza, bugün saat 06.00 sıralarında Yalı Mahallesi 1814 Sokak'ta meydana geldi. Bostanlı'dan Nergis yönüne giden Tuncer Çelik idaresindeki 35 KE 3349 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu Bostanlı Deresi'ne uçtu. Çelik, kendi imkanlarıyla otomobilden çıkarak durumu sağlık ve polis ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine gelen sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde Çelik'in herhangi bir yara almadığı belirlendi. Polisin kazayla ilgili başlattığı soruşturma sürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Olay yerinden görüntü

Otomobilden görüntü

Polis ekiplerinden görüntü

Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Mehmet GÜNEY/İZMİR,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

====================================

TUNCELİ, İLK KEZ BİR DİYANET BAŞKANINI AĞIRLADI

TUNCELİ ilk kez bir Diyanet  İşleri Başkanı'nı ağırladı. Kente gelen Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Paşalar Camisi'nde minbere çıkarak, 'İslam' ve 'Müslümanlık' temalı hutbe verdi.

Tunceli'ye gelen Diyanet Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ve beraberindeki heyeti, önce Tunceli Valisi Tuncay Sonel'i ziyaret etti. Valilik binası önüne gelen Erbaş', Tunceli Valisi Tuncay Sonel, Munzur Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ubeyde İpek, İl Müftüsü Aşır Durgun çiçeklerle karşıladı. Valilik makamına geçen Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, yaptığı konuşmada, Tunceli'de bulunmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade ederek, kente yaptığı hizmetlerden dolayı Vali Sonel'e teşekkür etti. Erbaş, "Allah'a çok şükür ki bizler Müslüman olarak Müslüman bir anne, babadan doğduk ve Müslüman olarak hayatımızı devam ettiriyoruz. Rabbimiz son nefesimize kadar Müslüman kalmayı, Müslüman olarak ölmeyi bize nasip eylesin" dedi.

HUTBE VERDİ

Erbaş, Valilik ziyaretinin ardından beraberindekilerle kent merkezindeki Paşalar Camisi'nde, minbere çıkarak 'İslam' ve 'Müslümanlık' temalı hutbe verdi. Erbaş, cuma hutbesinde, Yüce Allah'ın, Hazreti Peygamber'e bütün insanlığı aydınlatması için Kur'an-ı Kerim'i gönderdiğini söyledi. Erbaş, hutbede, "İslam insanlığa verilen en büyük nimettir. İslam, Yüce Rabbimiz'in bütün insanlığın yolunu aydınlatmak için, bütün insanlığı huzur, barış içerisinde yaşamalarını sağlamak için gönderdiği bir dindir. Hazreti Adem'den, Hazreti Muhemmed Mustafa'ya kadar bütün peygamberlerin getirdiği dinin, mesajın ortak adıdır İslam. O yüzden, bir Müslümana 'En büyük nimet nedir?' diye sorulduğunda vereceği cevap 'Benim Müslüman olmuş olmamdır' ifadesidir. Allah'a çok şükür ki, bizler Müslüman olarak Müslüman bir anne, babadan doğduk ve Müslüman olarak hayatımızı devam ettiriyoruz. Rabbimiz son nefesimize kadar Müslüman kalmayı, Müslüman olarak ölmeyi bize nasip eylesin" dedi.

'MÜSLÜMANLARIN BİRBİRLERİNE ELLE SELAM VERMESİ GEREKİYOR'

Hutbede, Müslümanlar arasındaki verilen selamın önemine de değinen Erbaş, Hazreti Muhammed'in Müslüman kavramını 'Müslüman şudur; diğer Müslümanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir' ifadesiyle anlattığını dile getirdi. Müslümanlar olarak kardeşlerine karşı sevgi, saygı, sadakat, selamet içerisinde olmaları gerektiğini söyleyen Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Müslümanların birbirlerine elle selam vermesi gerekir. Çünkü, selam da barış, huzur demektir. Bütün Ashab-ı Kiram'a baktığımız zaman kendi aralarında selamlaşıyorlar. Esselamu Aleyküm demek 'Allah'ın selamı, güveni üzerine olsun, benden sana zarar gelmez' demektir. Demek ki selam kelimesiyle Müslüman kelimesi aynı kökten gelmektedir. Kelimenin manası bir emniyet içermektedir, tıpkı Hazreti Peygamberimiz Muhammed Mustafa'ya daha peygamber olmadan önce Mekkelilerin verdiği Muhammedul Emin ismi gibi" diye konuştu.

'PEYGAMBERİMİZİN VEFATINDAN 8 YIL SONRA BURALARDAN İSLAM YAYILMAYA BAŞLADI'

Erbaş, Hazreti Peygamber'in, hayatında hiç kimseye zararı dokunmadığını, yalan söylemediğini, verdiği sözü yerine getirdiğini dile getirerek, herkes ondan emin olduğu için kendisine 'Muhammedül Emin' ismi verdiğine dikkat çekti. Peygamberin vefatından 8 yıl sonra bölgeye İslamın yayıldığını aktaran Erbaş, "İşte bu topraklarda, Peygamberimizin daha vefatından 10 yıl geçtikten sonra İslam, bu emniyeti getirmek için yayılmıştır. İslam'ın gittiği yerlerde emniyet olması gerekiyor. Çünkü, Mümin, emin olunan insan demektir. Müslim, kendisinden emin olunan, kendisinden zarar gelmeyen insan demektir. 640'lı yıllarda Peygamberimizin vefatından 8 yıl sonra Diyarbakır'dan, Hakkari'den, Bitlis'ten, Şırnak'tan işte Tunceli, buralardan İslam yayılmaya başladı. Peygamberimizi görmüş Ashab-ı Kiram yoluyla bu topraklarda İslam yayıldı ve elhamdülillah bu günlere kadar ecdadımız sayesinde geldi. İnşallah kıyamete kadar İslam, bu topraklarda bu emniyeti sağlamak için, müminlerin kendi aralarında sadakat, sevgi, saygı ve emniyet duygularıyla ilelebet devam edecektir" dedi.

Hutbenin ardından Erbaş, cemaate Cuma namazını kıldırdı. Cuma namazı çıkışında vatandaşlar ve çocuklarla da bir süre sohbet eden Erbaş, daha sonra Munzur Üniversitesi'nde düzenlenen konferansa katıldı.

CEMEVİ DEDESİNDEN ERBAŞ'A YASAL STATÜ TALEBİ

Tunceli'deki temasları kapsamında cemevini ziyaret eden Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'a, cemevi dedeleri, cemevlerine yasal statü tanınması için talepte bulundular.

Vali Tuncay Sonel ile birlikte Tunceli Cemevi'ni ziyaret eden Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, cemevi dedesi Ali Ekber Yurt ile bir araya geldi. Cemevi Dedesi Ali Ekber Yurt, Erbaş'ın yaptığı ziyaretin önemli olduğuna dikkat çekerek, nüfusunun yüzde 90'dan fazlasının Alevi olduğu bir kentte Diyanet İşleri Başkanı'nı ağırlamaktan onur duyduklarını söyledi. Yurt, "Şu an halihazırda en büyük beklentimiz cemevlerine yasal statünün verilmesidir. Bu konuda sizlere büyük bir görev düşüyor. Sorumluluğunuzun çok büyük olduğunun farkındayız. Olacağına da inanıyoruz. Seçimde hükümetin beyannamesinde de vardı. Er ya da geç olacak bu iş. Tabii temennimiz hızlı olması. Cemevlerinin yasal statüye kavuşturulması bizler için çok büyük önem arz ediyor. Bugün sayıları 10 bini bulan cemevleri var.  Ve bu cemeevlerinin devletinin yasal statüsü, denetimi çerçevesinde yürütülmesi önemli. Aksi taktirde maalesef bu mekanlar marjinal gruplar elinde ülkemize, birlik ve beraberliğimize zarar verecek mekanlar olmasın istiyoruz. Bu anlamda sizlerden büyük bir beklenti içerisindeyiz. İnşallah Ankara'ya dönüşünüzde taleplerimizi hükümet ve devletimizin başı Cumhurbaşkanımız olan Recep Tayyip Erdoğan'a iletirsiniz. Bu konuda gerekli desteği görürüz" diye konuştu.

'SİZİN TALEPLERİNİZ BİZİM DE TALEPLERİMİZ SAYILIR'

Cemevi dedesinin taleplerini dinletikten sonra bir konuşma yapan Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Ali Erbaş, cemevi ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamını getirdiğini söyledi. Erbaş, şöyle konuştu: "Sizin talepleriniz bizim de taleplerimizdir. Aynı düşünceye, aynı inanca sahibiz. Kıblemiz, kitabımız, peygamberimiz bir. Ehlibeyt sevgisi noktasında hiçbir farkımız yok. Dolayısıyla bu birlik, beraberlik daha da güçlenerek devam edecek. İçinde bulunduğumuz cemevi, mekan bir erkan mekanıdır. Burada Allah'ın ismi anılıyor. Peygamberimizin ismi, ehlibeytin ismi anılıyor. Hepsi bizim önemli değerlerimiz. Dolayısıyla burada çok hayırlı hizmetlerin olmasını niyaz ediyorum. Birlik, beraberlik içinde birliğimize, beraberliğimize katkı sağlayacak nice hizmetlerin nice etkinliklerin bu dergahta yapılmasını Cenabı Hak'tan niyaz ediyorum. Tabi ki sizin talepleriniz bizim de taleplerimiz sayılır. Bu konuda yetkililerimiz, devlet büyüklerimiz zaman içerisinde mutlaka karşılama noktasında gayret içerisinde olacaklardır. Bu vesileyle taze sayın Cumhurbaşkanımızın selamlarını da hepinize iletiyorum."

'İLK KEZ BİR CEMEVİNİ TUNCELİ'DE ZİYARET ETTİM'

Bir gazetecinin cemevini il kez mi ziyaret ettiniz? sorusuna yanıt veren Erbaş, "Ben gerçekten çok mutluyum. Bir cemevini ilk kez ziyaret ediyorum. Bu da Tunceli ilimizde ve bulunduğumuz cemevine nasip olması beni ayrıca mutlu etti. Burada sayın valimizle ve tüm dedelerimizle bir arada bulunmak bizim birlik ve beraberliğimiz açısından gelecek nesillerde verilecek mesajlardan birisidir. Bu mesajın burada verilmesi de bizi ayrıca mutlu ediyor" ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından Erbaş, Cemevi Dedesi Ali Ekber Yurt'a özel basım Kuran-ı Kerim hediye ederken, Yurt ise, Erbaş'a üzerinde Hz. Ali ile çocukları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'in fotoğraflarının resmedildiği halı hediye etti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Erbaş'ın cemevine gelişi

-Dedeler tarafından karşılanışı

-Cemevinde Hz. Ali'nin fotoğrafı altına oturması

-Ccemevi dedesi Ali Ekber Yurt'un konuşması

-Diyanet İşleri Başkanı Erbaş'ın  konuşması

-Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Ferit DEMİR/ TUNCELİ,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

====================================

EBER GÖLÜ 2,5 KİLOMETRE ÇEKİLDİ

TÜRKİYE'nin en büyük 12'nci tatlı su kaynağı olan ve Afyonkarahisar'da bulunan Eber Gölü, kuraklık nedeniyle yaklaşık 2,5 kilometre çekildi.

Bolvadin ve Çay ilçeleri arasında 150 kilometrekare alana yayılan Eber Gölü, Akarçay ve Sultan dağlarından gelen kaynak sularının kesilmesi ve yağış yetersizliği nedeniyle çekilirken, balıkçılık amacıyla kullanılan kayıklar da bataklığa saplandı.

Sazan, aynalı sazan, turna ve dere kaya balıklarının yaşadığı göl, aynı zamanda çevredeki 13 köyün geçim kaynağını oluşturuyor. Balıkçılığın yanı sıra gölden üretilen sazlardan ve kamışlardan geçimini sağlayan civar köy halkı, çekilme nedeniyle zor günler yaşıyor.

Eber Gölü Denetleme ve Gözetleme Kulesi'nde görevli bekçi Şerafettin Kıyar (36), gölün Çay ve Akşehir arası yaklaşık 25 kilometre uzunluğa sahip olduğunu ve pek çok göçmen kuşa ev sahipliği yaptığını söyledi. Gözetleme kulesinin de bölgeye gelen yerli ve yabancı turistlerin kuşları ve göl manzarasını izlemek için yapıldığını belirten Kıyar, "Sular çekilince geriye büyük bir bataklık kaldı. İzlenecek manzara olmadığı için kimse gelmiyor" dedi.

'ACİLEN KAYNAK SULARIN GÖLE YÖNLENDİRİLMESİ GEREKİYOR'

Geçimini balıkçılıktan sağlayan çevre köy halkının şimdi arayış içinde olduğunu vurgulayan Şerafettin Kıyar, "Kaynak sular olmadığı için göl sadece yağmur ve kar sularıyla besleniyor. Yağış yetersizliği gölü tamamen kurumayla karşı karşıya getirdi. Acilen kaynak suların göle yönlendirilmesi gerekiyor. Aksi halde Eber Gölü haritadan silinecek" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Gölden görüntü

Kayıktan görüntü

Dere görüntüsü

Röpo: Şerafettin Kıyar

Haber-Kamera: Muzaffer NAL/ÇAY(Afyonkarahisar),

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

=============================================

TARİHİ MEDRESENİN ALTINDA TESADÜFEN GİZLİ TÜNEL BULUNDU

SİVAS'ta 1271 yılında yaptırılan ve kentin simgesi haline gelen Çifte Minareli Medrese'nin eyvan kısmında yapılan kazı çalışmalarında, gizli bir tünel girişi bulundu.

İlhanlılar'ın büyük veziri Sahip Şemseddin Cüveyni tarafından 1271 yılında Sivas'a yaptırılan ve bugün Selçuklu parkı içinde bulunan Çifte Minareli Medrese'nin eyvan kısmında yeniden düzenlenmesi için kazı çalışması yapıldı. Kazı yapılan bölgede tesadüfen bir tünel ucu bulundu. Yaşanan gelişme heyecanla karşılandı. Vakıflar Bölge Müdürlüğü bünyesinde bulunan eserde önümüzdeki günlerde kapsamlı bir çalışma gerçekleştirilecek. Tünelin nereye açıldığının belirlenmesi için kazı projesi hazırlandığı öğrenildi.

Sivas'ta yıllardır, tarihi kent kalesinden şehre inen bir tünel olduğu ve ucunun şehrin farklı noktalarına uzandığı söylentisi mevcuttu. Tünel girişinin ortaya çıkması ile bu iddiaların doğru olduğu yönünde sosyal medya paylaşımları yapılmaya başlandı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Medreseden görüntü

-Kazı yapılan alan ve ortaya çıkan tünel

-Genel görüntüler

Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI-İrfan ÖZŞEKER/SİVAS,

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

==================================================