Dha Yurt Bülteni - 1 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni - 1

Dha Yurt Bülteni - 1

1)EL BAB ŞEHİDİNİN CENAZESİ, MEMLEKETİNDE TEKBİRLERLE KARŞILANDISURİYE'de sürdürülen Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında kuşatılan El Bab bölgesinde Rus uçağının Türk askerlerinin bulunduğu binayı vurması sonucu şehit olan sözleşmeli er 23 yaşındaki Ömer Akkuş'un cenazesi, memleketi...

11.02.2017 08:33
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

1)EL BAB ŞEHİDİNİN CENAZESİ, MEMLEKETİNDE TEKBİRLERLE KARŞILANDI

SURİYE'de sürdürülen Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında kuşatılan El Bab bölgesinde Rus uçağının Türk askerlerinin bulunduğu binayı vurması sonucu şehit olan sözleşmeli er 23 yaşındaki Ömer Akkuş'un cenazesi, memleketi Sakarya'da tekbirlerle karşılandı.

Şehit sözleşmeli er Ömer Akkuş'un cenazesi, Gaziantep'ten uçakla İzmit'e getirildi. Cengiz Topel Havalaalanı'nda askeri törenle karşılanan şehidin naaşı, daha sonra karayoluyla memleketi Sakarya'ya götürüldü. Şehit Akkuş'un cenazesi, Adapazarı Yorgalar Mezarlığı'nda yakınları tarafından tekbirlerle karşılandı. Yakınları, askerlerden önce Akkuş'un cenazesini omuzlara alıp, tekbirler eşliğinde morga götürdü.

Şehit sözleşmeli er Ömer Akkuş'un cenazesi, bugün babaevinin bulunduğu Kaynarca İlçesi Uzakkışla Mahallesi'nde öğle namazının ardından toprağa verilecek.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

-Şehidin naaşının getirilmesi

-Omuzlara alınıp tekbirlerle taşınması

Haber-Kamera: Aziz GÜVENER/ADAPAZARI(Sakarya),

10.02.2017 - Haber Kodu : 170210211

=====================================================

2)MHP LİDERİ BAHÇELİ, KONYA'DA

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin genel merkez yönetim organları ve milletvekilleriyle yapacağı iki gün sürecek toplantı için Konya'ya geldi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin 11-12 Şubat tarihlerinde düzenleyeceği 'Merkez Yönetim Kurulu, Merkez Disiplin Kurulu ve Milletvekilleri Müşterek Toplantısı'na katılmak için dün saat 23.00 sıralarında Konya'ya geldi. Bahçeli, toplantının yapılacağı otelin önünde Konya Valisi Yakup Canbolat, MHP Konya Milletvekili ve Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Kalaycı ve diğer partililer tarafından karşılandı. Karşılama sırasında partililer Bahçeli'ye büyük ilgi gösterdi. 16 Nisan'da yapılacak referandum için MHP'nin sürdüreceği kampanyanın nasıl yapılacağının da görüşüleceği toplantının bugünkü bölümü iki oturum halinde gerçekleşecek, pazar günü ise Bahçeli, kameralar karşısına geçip basın toplantısı düzenleyecek. Toplantıya referandumda 'Hayır' diyeceğini açıklayan milletvekillerinin katılmayacağı belirtildi.  MHP Genel Başkan Yardımcısı Emin Haluk Ayhan, iki gün sürecek toplantıya ilgili şunları söyledi:

"Milletvekilleri, MYK üyeleri, başkanlık divanı üyeleri ve merkez disiplin kurulu üyelerinin toplandığı, genel siyasi, ekonomik ve sosyal gelişmelerin, TBMM faaliyetlerinin değerlendirildiği toplantı yapılıyordu. Bu sene biraz kaydı. Bugünkü değerlendirme açısından baktığımızda, güncel konuların tamamı uzmanları tarafından değerlendirilecek ve arkadaşlar bunlar hakkında yorum yapacaklar. Yarın iki oturumumuz var. Pazar günü içinde sayın genel başkanımız, buradan bütün Türkiye'ye mesajlarımızı gönderecek."

MHP'nin sürekli yaptığı bir toplantı olduğunu ve bu yıl toplantı yeri olarak Konya'nın tercih edildiğini ifade eden Ayhan, toplantıda referandum sürecinin de ele alınacağını belirtti.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

-Bahçelinin gelişi

Vali Canbolat'ın karşılaması

Partililerin karşılaması

Genel ve detay

Haber-Kamera: İsmail AKKAYA-Tolga YANIK/KONYA,

11.02.2017 - Haber Kodu : 170211008

=========================================================

3)BAKAN AKDAĞ: GEREKSİZ SEZARYEN YAPANLARA HAKETTİĞİ MUAMELEYİ GÖSTERECEĞİZ

SAĞLIK Bakanı Recep Akdağ, Türkiye'de yapılan her iki doğumdan birinin sezaryenla olduğuna dikkati çekerek, "Her annenin kendisi açısından, bebeği açısından normal doğum yapmaya hakkı vardır. Kim aradaki bilgi farklılığından yararlanarak anneleri gereksiz sezaryene götürüyorsa, bunun için hak ettiği muameleyi göstermeye kararlıyız. Elimizdeki kanuni düzenleme, mevzuat neyi gerektiriyorsa bunu yapacağız" dedi.

Türkiye'nin ev sahipliği yapacağı Avrupa Gençlik Olimpik Kış Festivali (EYOF) için Erzurum'a gelen Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Vali Seyfettin Azizoğlu'nu ziyaret etti. EYOF'un tanıtım için önemli bir fırsat verdiğini vurgulayan Bakan Akdağ, oyunların sporun birleştirici ve kaynaştırıcı etkisiyle uluslararası dayanışma ve barışa katkı vereceğine inandığını dile getirdi.

Valilikteki konuşmasında dün sabah yaptıkları bir toplantıyı hatırlatan Bakan Akdağ, Türkiye'de yapılan her iki doğumdan birinin sezaryenle olduğuna dikkat çekti. Bilim adamlarının birkaç gün boyunca bunun sebeplerini tartışacak ve çözüm yollarını aramak için toplandıklarını ifade eden Akdağ, şunları söyledi:

"Ben de onun açılışındaydım. Orada da ifade ettim. Anne ve bebek sağlığı son derece önemli. Her annenin kendisi açısından, bebeği açısından normal doğum yapmaya hakkı vardır. Kim aradaki bilgi farklılığından yararlanarak anneleri gereksiz sezaryene götürüyorsa, bunun için hak ettiği muameleyi göstermeye kararlıyız. Bu konuyu paydaşlarıyla görüştük. Görüşmeye de devam edeceğiz. Elimizdeki kanuni düzenleme, mevzuat neyi gerektiriyorsa bunu yapacağız. Gereksiz sezaryenler bir taraftan annenin hayatını riske sokuyor, sonraki doğumlarını zorlaştırıyor. Öbür taraftan bebeğin beden ve ruh sağlığını olumsuz etkiliyor. Anne ve bebeklerimizi korumak zorundayız. Anayasamız bu görevi veriyor. Sağlık Bakanlığı olarak doğrudan bu görev bana veriliyor. Önümüzdeki günlerde bu adımları atacağız."

'REJİM DEĞİŞİKLİĞİ YAPILMIYOR, REJİM TÜRKİYE CUMHURİYETİ'DİR'

Valilik ziyareti sonrası Ak Parti İl binasına geçen Sağlık Bakan Akdağ, burada da referandumla ilgili açıklamalarda bulundu. 1923'te Türk Milletinin kendi iradesiyle yönetim şeklini Cumhuriyet olarak belirlediğini hatırlatan Bakan Akdağ, şunları söyledi:

"Referandum paketinin milletin önüne koyma niyetinin başladığı günden beri bazı çevreler sistemli bir biçimde çarpıtma ve yalanla vatandaşımızın kafasını karıştırmaya çalışıyorlar. Biz, Ak Parti olarak, MHP ile bir anayasa değişikliği paketini hazırladık. Bu bir uzlaşma paketi oldu. Bunu yaparken CHP'yi de uzlaşmaya davet ettik. Hatta böyle bir uzlaşma içerisine girmeyecekse, kendi teklifini getirmesini istedik. Ama CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu böyle bir birlikteliğe yanaşmadı. O günden beri bizzat Sayın Kılıçdaroğlu, kendisi ve arkadaşları hadiseyi çarpıtarak zaman zaman yalan üzerine kurulu bir propagandayı yürütüyorlar. Bu yalanların birincisi Türkiye'de bir rejim değişikliği yapılacağı yalanıdır. Rejim değişikliği yapılmıyor, rejim Türkiye Cumhuriyeti'dir. Buna 1923'te karar verdik. Biz hükümet etme modelini değiştiriyoruz. Türkiye seçilmiş bir Meclis, Meclisin içinde çıkan bir başbakan ve ayrıca seçilmiş bir cumhurbaşkanıyla Türkiye yönetiliyor. Aslında bu iki başlı bir yönetim anlamına geliyor. Şu an Türkiye böyle bir iki başlılığı kaldırabiliyorsa, başından beri yol arkadaşlığı yapan, birbirini çok iyi tanıyan başbakan ve cumhurbaşkanımızın çok uyumlu çalışması sayesindedir. Ama sistem kişiler üzerine bina edilmemelidir. Doğru ve yeni bir düzenlemeye ihtiyaç var. Anayasa paketinin milletin önüne getirilmesinin en önemli sebebi budur. Türkiye cumhurbaşkanını seçecek, yürütmenin başı olacak, yani bugünkü hükümetin, bakanlar kurulunun yaptığı işleri yapacak. Yeni bir Meclis olacak, 600 milletvekili TBMM'de kanunları yapacak, hükümet üzerindeki denetlemeyi sürdürecek. Yaptığımız iş budur. Bunun dışında CHP yöneticilerinin HDP ile kolkola vererek arkadan PKK'nın sufle verdiği bir takım yalanlar, dolanlarla bizim hiçbir işimiz yoktur, olamaz."

'KİMİN KİMİNLE YAN YANA DURDUĞU ÖNEMLİ DEĞİL Mİ?'

Referanduma kimlerin 'hayır' dediğine bakarak meselenin kolayla anlaşılacağını ifade eden Akdağ, "Bunu konuştuğumuz zaman sakın CHP'ye oy veren kardeşlerimiz üzülmesinler, çünkü CHP yönetiminin ortaya koyduğu tavır, doğrudan doğruya CHP seçmenin tavrı anlamına gelmiyor. Bugün CHP'ye oy veren vatanperver hangi seçmen, CHP'nin FETÖ'cülerle HDP ile beraber aynı 'hayır'ı vermesini ister, aynı argümanlarla 'hayır' demesine razı olur. Meselenin bu tarafını çok iyi düşünmek lazım. Tabiiki CHP'yi HDP, FETÖ ile özdeşleştirmiyoruz, ama kimin kiminle yan yana durduğu, kimin kiminle yan yana hareket ettiği ya da 'evet' veya 'hayır dediği önemli değil mi? MHP ve Ak Parti bu önemli refarandumu getirmişse, bunun bir manası var" dedi.

Görüntü Dökümü

------------------------------

-Bakanın valiliğe gelişi

-Karşılama

-Bakan Akdağ

-Akdağ'ın açıklamaları

-------------

-Toplantıya katılan Ak Partili kadınlar

-Toplantıya takip eden gazeteciler

-Recep Akdağ'ın konuşması

Haber-Kamera: Hümeyra PARDELİ-Zafer KUMRU/ERZURUM,

10.02.2017 - Haber Kodu : 170210205

10.02.2017 - Haber Kodu : 170210215

==============================

4)BAROLAR BİRLİĞİ BAŞKANI FEYZİOĞLU, "CUMHURBAŞKANINA ANLATMAK İSTİYORUM"

DENİZLİ Barosu'nun düzenlediği "Anayasa Değişikliğini Tartışıyoruz " paneline katılan Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Başbakan Binali Yıldırım ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın Referandum tarihleri vermesini YSK'ya saygısızlık olarak nitelerken, anayasa değişikliğiyle ilgili hayati endişelerini cumhurbaşkanına anlatmak istediğini ancak kendisine duvar çekildiğini belirtti. Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, CHP eski Milletvekili ve Anaya Hukukçusu Prof. Dr. Süheyl Batum ile birlikte Denizli Barosu'nun Adalet Mahallesi'ndeki binasında panel öncesi basın mensuplarıyla bir araya geldi. CHP eski Milletvekili Süheyl Batum, Türkiye'nin belirli noktalarını gezerek yeni Anayasa metninde ne var ya da ne yok onu anlatmak istediklerini belirterek, "2010 yılını yakından yaşamış biri olarak 'yetmez ama evet' 'içeriğini bilmiyoruz ama evet ' demenin Türkiye'ye nelere mal olduğunu gören insanlardan birisiyim. İçeriğini bilmiyoruz ama evet diyenlerin bugün bir bölümü Pensilvanya'da bir bölümü içerde, bir bölümü olan liberal aydınlarda içerde. Bilinçsiz bir evet demek Türkiye'yi ne kadar büyük olaylara sürükledi. Amacımız Türkiye'yi hukuk açısından aydınlatabilmektir" dedi.

Denizli Baro Başkanı Müjdat İlhan'ında hazır bulunduğu toplantıda çarpıcı açıklamalarda bulunan Metin Feyzioğlu, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Başbakan Binali Yıldırım ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın Referandum tarihlerini açıklamasıyla ilgili konuşan Feyzioğlu, "Kısa bir süre kalmasına rağmen varsayım tabi, bura da garip bir durum var. Önce Adalet Bakanı tarih açıkladı. Başbakan tarih açıkladı. Ama Başbakan ile Adalet Bakanı'nın bu ülkede bir Yüksek Seçim Kurulu olduğu halde, hangi yetkiyle tarih açıkladıklarını ben hukukçu olarak bilmiyorum. Bu işlerde yetki YSK'dadır. YSK'ya hiç olmazsa görünüşte saygı göstermelerini bir hukukçu olarak diliyorum. Yani bu kadar hukuk tanımaz bir yaklaşım içinde kimse olmasın diye düşünüyorum" dedi.

"CUMHURBAŞKANI TALİMAT VERSİN KOŞAR GİDERİM"

Feyzioğlu, Anayasa değişikliğiyle ilgili hayati bilgileri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a anlamak istediğini ancak araya duvar çekildiğini ifade ederek, "Bizim şu anda tüm çırpınışımız, Cumhurbaşkanlığı makamının yerini ve saygınlığını orada tutmak içindir. Devlette küslük asla olmaz. 100 bin avukatın temsilcisiyim. Barolar Birliği Başkanıyım. Devletin içinde yargının kurucu unsurlarından birinin temsilcisiyim. Cumhurbaşkanı da, Türkiye Cumhurbaşkanıdır. Ne onun bu kurumun başına küsme hakkı vardır, nede bu kurumun başının Cumhurbaşkanına küsme hakkı vardır. Bizim kültürümüzde Cumhurbaşkanlığı makamı çok yukarıdadır, saygısızlık, küslük yoktur, sırtını dönmek asla yoktur. Bizim şu anda tüm çırpınışımız, Cumhurbaşkanlığı makamının yerini ve saygınlığını orada tutmak içindir. Cumhurbaşkanı talimat verseydi nerede olursam olayım, koşar gelir ve bu hayati bilgileri kendisine sunardım. Bunu günlerdir gittiğimiz yerlerde basın aracılığıyla duyuruyoruz. Canlı yayınlarda sesleniyoruz. Yapmayın, bir kez olsun dinleyin. Etrafınızdakiler belki size artık sadece aklınızdan ne geçiyorsa onu söylemeye çalışıyor. Etrafınızdakiler belki sadece 'çok haklısın' demekle yetiniyor, benim hiçbir beklentim yok. Tek beklentim doğmamış olan torunlarımın torunlarına tek parça refah içinde ülkede yaşamasıdır. Talimat verseydi, bütün bildiklerimizi koşar gider kendisiyle paylaşırdık, görev bilirdik. Ancak kendilerinden farklı düşünen kimselere anladığım kadarıyla duvar çekilmiş durumda, oysa biz birlikte Türk milletiyiz. Mesele milli menfaat olduğunda her zaman koştuk" dedi.

"SON KHK'YLA YANLIŞ KİŞİLERİ MAĞDUR VE KAHRAMAN ETTİLER"

Bakanlar Kurulu'ndan son çıkan KHK'yla meslekten ihraç edilen bilim adamlarıyla ilgili konuşan Feyzioğlu, "Listeye baktım, üzüldüm. Türkiye'nin birikimi denebilecek pek çok insan var. Bunların bir kısmının ihraç sebebi F Tipi örgüt üyeliği nedeni, delil nedir bilmiyorum, delil dayanak gösterme ihtiyacı bile duymuyorlar. Diyorlar ki 'ben söyledim benim sözüm delil', ama bugüne kadar söylediklerini daha sonra 'hay Allah aldatılmışım, yanılmışım' diyerek geri almak zorunda kaldıklarını hatırlıyorum. Geçen yıl bir bildiri yayınlanmıştı. O bildiriye karşı benim çok sert bir tepkim vardı. O tepkimden geri adım atmış değilim, bildiriyi imzalayanların neye imza attığını büyük çoğunluğunun bilmediğini düşünüyorum. Çünkü çok ayrıntılar ve satır aralarında çok hikayeler var. Bildiriyi bizzat kaleme alanlar bir avuç insandır. Onlara söylediğim, şudur, mütareke döneminin sözde aydınlarıdır. O bildirinin içinde barış falan yok, başlığında var sadece, altında canı kanı pahasına teröristi topraklarımızdan temizleme mücadelesi veren askerimizi polisimizi dünyaya etnik temizlik yapmakla suçlamanın telaşı vardı bildiriyi hazırlayanların. O bildirinin içeriğini kötü niyetli hazırlayanları pek bir maharetli bulduğumu ifade etmiştim. Ancak ceza hukuku ayrı bir şey, idare hukuku da ayrı bir şey, devlet aklı ve hukuk devleti böyle bir kötü bildiriye karşı bilimle cevap vermeyi emreder, akıl dışı yöntemlerle despotlukla cevap vermeyi yasaklar. Kızdığımız üzüldüğüm şey şu, o KHK'yla yapılan o bildiriyi hazırlayanları dahi mağdur etmiştir, mağdur konumuna getirmiştir. Büyük akılsızlıktır bu, onlara verilecek en büyük cevap bilim yoluyla verilecek cevaptır. Bizde verdik zaten ama adalete erişim hakkını kapayarak mahkemeye gidemesin denilerek önünü tıkayarak bir KHK'yla attım seni dediğinizde onlar dahi mağdur oldu. Nasıl kızmayayım buna, nasıl üzülmeyeyim buna, Cumhurbaşkanına da Başbakana da yetkili herkese söyledik, hukuk devletinin gereklerini yerine getirmezseniz, yanlış insanları dahi mağdur ederseniz, kahraman edersiniz, bravo becerdiler, despotlukla becerdiler" şeklinde konuştu.

"KAZAEN AÇIKLAMASI MANİDAR"

Feyzioğlu, bir Rus jetinin Türk birliğini bombaladığı haberiyle sarsıldıklarını belirterek, "Ancak bir hukukçu olarak bizi sarsan bir başka şey daha var. Yaklaşık 15 dakika sonra hükümetin yaptığı 'Kazaen' oldu şeklindeki açıklamadır. Belki kazaen olmuştur, kazaen olduğunu bende düşünmek istiyorum. İnşallah kazaen olmuştur. Ancak devlet ciddiyetine yakışmayan bu alel acele açıklamanın şehit düşen askerlerimizin anısına saygılı bir açıklama olmadığını, milletimizin de bilmesi gerekenleri öğrenmesi gerektiğini engelleyecek bir şey taşıdığını maalesef kuşkuyla düşünüyorum. CIA Başkanı'nın Türkiye'de olduğu gün kazaen Rus jeti Türk birliğini vurdu. Kazaen olmuştur umarım. Ama 15 dakika içerisinde kazaen olup olmadığını anlamak mümkün değildir. Ortada uluslararası hukuk açısından bir sorumluluk var mıdır yok mudur, Türkiye Cumhuriyeti soruşturmak ve soruşturtmak zorundadır" dedi.

"ŞİRKETLERİN VARLIK FONU'NA DEVREDİLMESİ TEK ADAM SİSTEMİNİN İSPATIDIR"

Bazı şirketlerin Varlık Fonu'na devredilmesiyle ilgili açıklamada yapan Feyzioğlu, "Türkiye'nin milli servetinin varlık fonu diye bir özel hukuk tüzel kişiliğine devredilmesi başkanlık sistemi diye takdim edilen ama aslında bir tek adam sistemi olan yeni arzu edilen düzenin ne olduğunun ispatıdır. Varlık fonuna devredilmiş olan trilyonluk servetin yönetimi artık denetimsizdir. Bu arzu edilen Anayasa değişikliğiyle neler yapılacağının göstergesidir. Yani Ziraat Bankası'nın inanılmaz değerli bir arsasını 'kaça sattın' diye sorsanız ticari sırdır artık. Şimdi milletin malını verdikten sonra birde devletin kalan kısmının tapusunu Anayasayla birlikte verecek miyiz, işte bunu tartışıyoruz" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

Barolar Birliği Feyzioğlu'nun salona gelişinden görüntü

Feyzioğlu'nun açıklamaları

Anayasanın değiştirilmesiyle ilgili yapılan toplantıdan görüntü

Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Ramazan ÇETİN-Deniz TOKAT/DENİZLİ,

11.02.2017 - Haber Kodu : 170211014

11.02.2017 - Haber Kodu : 170211015

==============================

5)ATAŞ: BU HALK OYLAMASI SON 100 YILIN EN ÖNEMLİ PROJELERİNDEN BİRİ

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş, "Bu halk oylaması sıradan bir halk oylaması değildir. Türkiye'nin geleceğiyle ilgili son 100 yılın en önemli projelerinden bir tanesidir" dedi. Eskişehir'de AK Parti İl Teşkilatı tarafından düzenlenen İl Danışma Meclisi Toplantısı Anemon Otel'de yapıldı. Toplantıya AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş, AK Parti İstanbul Milletvekili Harun Karaca, AK Parti Eskişehir Milletvekili Harun Karacan ile çok sayıda kişi katıldı.

'İNSANLAR OLUK OLUK SOKAĞA AKTI'

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş 15 Temmuz darbe girişimine karşı milletin ikinci bir kurtuluş savaşı mücadelesi verdiği söyledi Ataş şöyle devam etti:

"Türkiye bugün Fırat Kalkanı operasyonunda mücadelesini verdiğimiz sınır ötesi harekatlarda mücadelesini verip orada yok etmeye çalıştığınız terör örgütleri tarafından bilesiniz ki işgal edilecekti. Bunların hazırlığı yapılmıştı. ve en önemlisi bu ülkenin Cumhurbaşkanını Marmaris'te bulunduğu otelin odasında suikast planı yapmak suretiyle öldürmeye teşebbüste bulunmuşlardır. Bu ülkenin başbakanı Ankara'ya giderken konvoyuna ateş açmak suretiyle tacizde bulunma cüretini gösterebilmişlerdir. İşte halk oylaması tüm bu olayların Allah'ın izniyle sona ereceği bir rövanş olacaktır. Bu halk oylaması sıradan bir halk oylaması değildir. Türkiye'nin geleceğiyle ilgili son 100 yılın en önemli projelerinden bir tanesidir. 15 Temmuz darbe girişimi bu ülkeni ikinci kurtuluş savaşı mücadelesidir. Hamdolsun ki Recep Tayyip Erdoğan gibi bir lider vardı bu ülkenin başında. ve o gece telefonla canlı bağlantı kurmak suretiyle bir kanalda milletini sokaklara davet eden ve 'ben de onların arasına gidiyorum. Tanklarıyla toplarıyla gelsinler ne yapacaklarsa yapsınlar' diyen bir liderin Türkiye'de yeniden Millet olma özelliğimizi kazandırdığı gecedir 15 Temmuz gecesi. O gece sokakla inen ilk insanlar AK Parti teşkilatları olmuştur. Ama sayın Cumhurbaşkanımız çağrısıyla da insanlar oluk oluk su gibi sokaklara aktılar."

'YENİ DÜZEENLEMEDE FESİH DİYE BİR KELİME YOK'

Konuşmasında CHP'yi eleştiren Mustafa Ataç, yeni düzenlemede cumhurbaşkanına fazla yetki verilmediğini savundu. Ataş şunları söyledi:

"Ana Muhalefet Partisi çıkıyor bir takım yalan yanlış bilgilerle milletin her seçimde olduğu gibi milletin kafasını karıştırmaya çalışıyor. Yeni anayasa değişikliği 18 maddelik bir anayasa değişikliği. Bunların önemli olan, yani toplumun her kesimini ilgilendiren, yönetimli ilgili 7-8 tane önemli maddesi var. Milletvekili sayısı 550'den 600'e çıktı. Seçilme yaşını 18'e indirildi. 'Niye 18 yaşına indirildi ne gereği vardı?' Siz kendi çocuğunuza işyerinizi, evinizi teslim ediyor musunuz 18 yaşındaki çocuğunuza? Teslim ediyorsanız Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 18 yaş, veya 20 yaşında, 25 yaşında bir gencimizin olması, gençlerimize siyasetin sevdirilmesi için onlara böyle bir yol açılmasından ne mahsur doğabilir? 'Efendim Cumhurbaşkanına sınırsız yetkiler veriliyor.' Allah aşkına açın şuanda Anayasada yazan Cumhurbaşkanın yetkileriyle yeni düzenlemede cumhurbaşkanına tanınan yetkileri yan yana koyun ve okuyun. Şuandaki cumhurbaşkanı yetkileri yapılan düzenlemelerdeki yetkilerden çok daha fazladır. İstediği zaman hükümeti fesih etme, meclisi seçime götürme yetkisi vardır. Yeni sistemle böyle bir şey yok. Yeni düzenlemede fesih diye bir kelime hiçbir yerde yok. Yalan söylüyorlar."

Görüntü Dökümü

------------------------------

-Mustafa Ataş'ın salona gelişi ve tokalaşması,

-Ataş'a çiçek verilmesi,

-Toplantıya katılanlar

-Mustafa Ataş'ın konuşması

Haber-Kamera: Eyüp KELEBEK-ESKİŞEHİR,

11.02.2017 - Haber Kodu : 170211006

========================================================

6)HDP'Lİ VEKİLLER VİRANŞEHİR'DE

HDP milletvekilleri Osman Baydemir ile Hüda Kaya, Şanlıurfa'nın Viranşehir İlçesi'nde, referanduma yönelik çalışma yürüttü. Öğleden sonra Viranşehir'e gelen HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya ile Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir, HDP ilçe binasında partililerle bir araya geldi. Burada partililere hitap eden milletvekillerinden Hüda Kaya, referandumda 'hayır' diyeceklerini söledi ve herkese bu konuda çağrıda bulundu. Kürtçe konuşan Osman Baydemir ise referanduma 'hayır' denilmesinin halkın iradesiyle gerçekleşeceğini kaydetti.

Görüntü Dökümü

------------------------------

HDP ilçe binası ve partililer

Milletvekillerinin konuşması

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mustafa MERT-ŞANLIURFA,

10.02.2017 - Haber Kodu : 170210217

==========================================================

7)ELEŞKİRT'TE 4.5 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM KORKUTTU

AĞRI'nın Eleşkirt ilçesine bağlı Çatalpınar Köyü'nde, Richter ölçeğine göre 4.5 büyüklüğünde deprem meydana geldi.  Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nden alınan bilgiye göre, merkez üssü olan Eleşkirt'e 16 kilometre uzaklıktaki Çatalpınar köyünde, dün saat 15.27'de deprem meydana geldi. Yerin 5 kilometre derinliğinde olan 4.5 büyüklüğündeki deprem, bölge halkını korkuttu. İlk belirlemelere göre, depremde can ve mal kaybına yol açmadı.

BAZI EVLER HASAR GÖRDÜ

Eleşkirt İlçesine bağlı Çatalpınar Köyü'nde, Richter ölçeğine göre 4.5 büyüklüğünde meydana gelen depremde, köydeki bazı evler ile caminin minaresinde çatlaklar oluştu. Komşu köy olan Türkeli Köyü'nde ise bir ahırda hasar meydana geldi.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

-Çatalpınar köyünden görüntüler

-Ropörtajlar

Haber-Kamera: Ayhan İSEN/ELEŞKİRT-AĞRI,

10.02.2017 - Haber Kodu : 170210185

10.02.2017 - Haber Kodu : 170210225

==============================

8)NİŞANLISIYLA ALIŞVERİŞ YAPAN POLİSİ ŞEHİT EDEN TERÖRİST TUTUKLANDI

HAKKARİ'nin Yüksekova İlçesi'nde nişanlısıyla birlikte alışveriş yapan polis memuru Abdulkadir Oğuz'u şehit edip, 7 polisin yaralandığı zırhlı polis aracına yönelik bombalı saldırı olayının faili olduğu belirtilen terör örgütü PKK üyesi H.Ö., tutuklandı.

Konuyla ilgili Hakkari Valiliği tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi

İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü görevlilerimizce PKKKCK bölücü terör örgütünün faaliyetlerinin deşifre edilmesi ve engellenmesine yönelik olarak yürütülen çalışmalar kapsamında, 21 Ocak 2016 günü Yüksekova İlçesi Güngör Mahallesi 23 Nisan Caddesi üzerinde PKKKCK bölücü terör örgütü mensuplarınca önceden gizlenmiş mayın ve EYP düzeneğinin bulunduğu barikatı kaldırmak üzere belirtilen yere intikal eden polis ekiplerine ait zırhlı aracın patlatılması sonucu 7 polisin yaralanması olayı, 8 Şuat 2016 günü Yüksekova İlçe Emniyet Müdürlüğünde görevli polis memuru Abdulkadir Oğuz'un nişanlısı ile birlikte alışveriş yaptığı esnada silahlı saldırı sonucu şehit edilmesi olayı, 28 Ağustos 2016 günü Yüksekova İlçesi'nde görev yapan güvenlik güçlerimize erzak götüren TIR'ın PKKKCK bölücü terör örgütü mensuplarınca uzun namlulu silahlarla gasp edilmesi olayını gerçekleştiren ve Valiliğimizce Yüksekova İlçesi'nde 13 Mart 2016 günü ilan edilen sokağa çıkma yasağının öncesi ve sonrasında PKKKCK bölücü terör örgütü içerisinde faaliyet yürüten, güvenlik güçlerimize karşı halkı hendek kazmaya zorlayan, kazılan hendeklere tuzaklı EYP yerleştirerek güvenlik güçlerimize karşı silahlı çatışmalar içerisinde yer alan H.Ö. isimli şahıs olduğu tespit edilerek 4 Şubat 2017 günü yakalanarak gözaltına alınmış, 8 Şubat 2017 günü çıkarıldığı adli makamlarca tutuklanmıştır

Görüntü Dökümü

------------------------------

-Adliyeden çıkış görüntüsü

Haber: HAKKARİ,

11.02.2017 - Haber Kodu : 170211003

==============================

9)'NASIL GEÇTİ HABERSİZ' ŞARKISINI DİNLEYİP EL ELE ÖLÜME GİTTİLER(ek)

"AKÇAY'I SAKİN OLDUĞU İÇİN SEÇMİŞLERDİ"

İzmir'in Çeşme İlçesi'nde bir hafta otelde kaldıktan sonra el ele ölüme giden Altan Çetin ile eşi Ülker Çetin çiftinin geçen Aralık ayında taşındıkları Balıkesir'in Edremit İlçesi Akçay Mahallesi Muhtarı Pınar Avcı, "Buraya Bartın'dan geldiklerini ve Kanada'da yaşayan bir çocukları olduğunu biliyoruz. Pek dışarıya çıkmazlardı. Kendi hallerinde bir çiftti. Sadece bir komşuları ile görüştüklerini biliyorum. Alışveriş yapmak için sadece evden çıkarlardı. Sağlık durumları ile ilgili bilgimiz yoktu ama iyi görünüyorlardı" dedi.Çiftin Akçay'da yakın olduğu tek komşuları Zeynep Aybar ise, "Birkaç memleket değiştirmişler. Akçay'ı sakin ve huzurlu bir yer olduğu için tercih etmişler. Buradayken Altan Bey'e kanser teşhisi konulmuş. İzmir'e giderseniz daha iyi olur demişler. Kanser ile ilgili durumu kimseye söylememişlerdi. Ben İzmir' Hastaneye gittiklerini biliyorum. Kimseyle pek görüşmüyorlardı. Sadece bizimle görüşüyorlardı. Gerçekten çok üzgünüm" dedi. Çetin Çifti'nin Akçay Mahallesi, 106 Sokak'taki evlerinin kapısında 2 Şubat tarihinde gelen bir posta tebligatı olduğu görüldü.

Görüntü Dökümü

------------------------------

-Akçay Mahallesi Muhtarı Pınar Avcı ile röp.

-Çiftin komşusu Zeynep Aybar ile röp.

-Çiftin oturduğu sokaktan görüntü

-Çetin Çifti'nin torunları ile aile fotoğrafı

Haber-Kamera: Fatih Emrah ERDOĞAN/EDREMİT(Balıkesir),

10.02.2017 - Haber Kodu : 170210212

==========================================================

10)ADANA'DA BALKONDAN DÜŞEN GENÇ KIZ ÖLDÜ

ADANA'da 13 katlı apartmanın 5'inci katındaki evlerinin balkonundan aşağı düşen 17 yaşındaki Deniz Anatça, hayatını kaybetti. Olay, gece saat 02.00 sıralarında merkez Seyhan İlçesi Pınar Mahallesi 74036 Sokak'taki Pınar Apartmanı'nda meydana geldi. 13 katlı apartmanın 5'inci katında ailesiyle birlikte oturan Deniz Anatça, gece çıktığı balkondan henüz bilinmeyen bir nedenle aşağı düştü. Düşme sesini duyup hemen dışarı çıkan anne İlkay Anatça, kızını yerde görünce hemen 112 Acil Servis'i aradı. Olay yerine gelen sağlık ekibinin yaptığı kontrolde, genç kızın öldüğü belirlendi. Polis ekiplerinin olay yerinde inceleme yaptığı sırada genc kızın annesi İlkay Anatça, babası İlker Anatça ve yakınları ise gözyaşı döküp, sinir krizleri geçirdi. Anatça'nın cenazesi, yapılan incelemenin ardından Adana Adli Tıp Kurumu'nun morguna kaldırıldı. Genç kızın kazara mı düştüğü yoksa intihar mı ettiğini araştıran polis, olayla ilgili soruşturmaya devam ediyor.

Görüntü Dökümü

------------------------------

Apartmanın önündeki polis araçları

Genç kızın düştüğü balkondan görüntü

Apartmanın dış görüntüsü

Apartmanın önünde bekleyen vatandaşlar

Polislerin çadır çekerek cesedin çevresini kapatması

Sinir krizi geçiren genç kızın yakınları

Haber-Kamera: Gökhan KESKİNCİ-ADANA,

11.02.2017 - Haber Kodu : 170211023

=======================================================

11)İŞÇİLERDEN "VARLIK FONU" EYLEMİ

BALIKESİR'in Bandırma ilçesindeki Eti Maden İşletme Müdürlüğü'nün varlık fonuna devredilmesine Petrol İş Sendikası Bandırma Şubesi üyeleri tepki gösterdi.

Eti Maden İşletmeleri'nin Bandırma Bor ve Asit Fabrikalır İşletme Müdürlüğü önünde dün akşam toplanan yaklaşık 300 kişiden oluşan Petrol İş Sendikası Bandırma Şubesi üyeleri, Eti Maden İşletme Müdürlüğü'nün de Varlık Fonu'na devredilmesini protesto etti. Burada basın açıklaması yapan Petrol İş Sendikası Bandırma Şube Başkanı İsmail Kayan, "Varlık Fonu'na devir ile birlikte bor, toryum, uranyum madenlerinin devlet eliyle işletilmesini sağlayan 2840 Sayılı Yasa devre dışı kalmaktadır. Borlara el koymak isteyen yerli ve yabancı sermayenin emelleri Varlık Fonu ile gerçekleşmiş olacak. Dolayısıyla biz başta stratejik kuruluşumuz Eti Maden olmak üzere bütün kurumların Türkiye Varlık Fonu A.Ş.'den çıkarılmasını istiyoruz "dedi. Kayan'ın konuşması sık sık öBorlar vatandır satılamazö, öBorları satanı bizde satarızö sloganlarıyla kesildi. Basın açıklamasının ardından grup olaysız bir şekilde dağıldı.

Görüntü Dökümü

------------------------------

-Basın açıklaması

-Detaylar

Haber-Kamera: Erdem ÖZCAN-Tufan DALGIÇ/BANDIRMA(Balıkesir),

10.02.2017 - Haber Kodu : 170210213

======================================================

12)SANAYİ SİTESİNDE KORKUTAN YANGIN

MUĞLA'nın Marmaris İlçesi'nde, sanayi sitesinde oto kaporta dükkanında henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Ölen ya da yaralananın olmadığı yangın diğer dükkanlara sıçramadan söndürüldü.

Ulusal Egemenlik Caddesi'ndeki sanayi sitesinde yer alan Serdar Ballı'ya ait oto kaporta dükkanında dün 18.00 sıralarında, henüz belirlenemeyen nedenle yangın çıktı. Alevleri fark eden çevredekiler durumu itfaiye ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine itfaiye ekibi, gelişi güzel park edilmiş araçlar nedeniyle yangın yerine ulaşmakta zorluk yaşadı. Polis ekiplerinin trafiği açmasıyla itfaiye ekipleri yangına müdahale etti. Bu sırada polis çevre güvenliği alarak meraklı vatandaşları uzaklaştırdı. Ekiplerin çalışması sonucu yangın, çevre dükkanlara sıçramadan söndürüldü. Büyük çaplı maddi hasarın oluştuğu iş yeri, kullanılamaz hale geldi. Yangının kesin çıkış nedenin belirlenmesi için çalışma başlatıldı.

Görüntü Dökümü

------------------------------

Yanan dükkandan görüntü

Ekiplerin çalışmasından görüntü

Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Ali GÜNDOĞAN/MARMARİS(Muğla),

10.02.2017 - Haber Kodu : 170210221

==============================

13)ÇORUM'DA DEPO YANGINI KORKUTTU

ÇORUM'da bir ayakkabı dükkanının deposunda çıkan yangın korkuttu.

Çorum'un Çöplü Mahallesi Osmancık Caddesi'nde Mustafa Özgün'e ait ayakkabı dükkanının depo olarak kullanılan çatı kısmında çıkan yangın korku dolu anların yaşanmasına neden oldu. İhbar üzerine bölgeye çok sayıda itfaiye, polis ve sağlık görevlileri gönderildi. Tedbir olarak sokağın elektriğini kesildi. İtfaiye ekiplerinin müdahalesiyle yangın bir saatlik çalışma sonucu kontrol altına alındı. Büyük çapta maddi hasarın oluştuğu yangınla ilgili polis soruşturma başlattı.

Görüntü Dökümü

------------------------------

-Yangın yerinden itfaiye, polis ve ambulans görüntü

-İtfaiye ekiplerinin çalışması

-Detaylar

Haber-Kamera: Yusuf ÇINAR/ÇORUM,

10.02.2017 - Haber Kodu : 170210231

============================================================

14)AĞAÇLARA ÇARPIP ALEV ALAN LPG'Lİ OTOMOBİLİN SÜRÜCÜSÜ YANARAK ÖLDÜ

MERSİN'in Tarsus İlçesi'nde kontrolden çıkıp yol kenarındaki ağaçlara çarparak alev alan LPG'li otomobilin sürücüsü 60 yaşındaki Yusuf Gövrek, yanarak can verdi.

Kaza, dün gece saat 23.00 sıralarında ilçe merkezine 20 kilometre uzaklıktaki Çevreli Mahallesi yakınlarında meydana geldi. 2 çocuk babası Tesisatçı Yusuf Gövrek yönetimindeki 33 N 7601 plakalı otomobil, kontrolden çıkıp yol kenarındaki ağaçlara çarptıktan sonra alev aldı. LPG takından sızan gazın da etkisiyle alevler tüm aracı sararken, sürücü koltuğunda sıkışan Gövrek dışarı çıkmayı başaramadı. Yangına müdahale eden diğer sürücüler, tüm uğraşlara karşın Yusuf Gövrek'i kurtarmayı başaramadı.

Olay yerine sevk edilen itfaiye ekibinin müdahalesiyle yangın söndürülürken, sağlık ekibinin yaptığı kontrolde Gövrek'in öldüğü belirlendi.

Gövrek'in cenazesi, Adana Adli Tıp Kurumu'nun morguna kaldırıldı.

Görüntü Dökümü

------------------------------

Kazada yanıp küle dönen otomobilden görüntü

Jandarma ekiplerinin kaza yerini incelemesi

Otomobilin çevresindeki itfaiye erleri

Çalışmaları izleyen vatandaşlar

Otomobilden çıkan dumanlar

Otomobilde yanan Yusuf Gövrek'in cesedinin cenaze aracına konulması

Otomobilin bagajındaki LPG tankı

İtfaiyecilerin otomobili soğutma çabası

Haber-Kamera: Tolunay DUMAN-TARSUS(Mersin),

11.02.2017 - Haber Kodu : 170211018

=======================================================

15)KAHTA'DA OTOMOBİL KÖPRÜDEN UÇTU: 6 YARALI

ADIYAMAN'ın Kahta İlçesi'nde, kontrolden çıkarak köprüden uçan otomobildeki 6 kişi yaralandı.

Kaza, gece saatlerinde Kahta- Diyarbakır karayolunun 15'inci kilometresinde meydana geldi. Kahta yönüne giden Ercan Ürek (47) yönetimindeki 44 PV 433 plakalı otomobil, kontrolden çıkıp 20 metre yüksekliğindeki Kahta Çayı Köprüsü'nden aşağı uçtu. Kazada, sürücüü Ürek ile yanındaki Naciye Canpolat (51), Handan Mengütemur (33), Yaren Mengütemur (15), Yunus Emre Mengütemur (11) ve Fatih Kılıç (16) yaralandı.

İhbar üzerine olay yerine gelen AFAD ekipleri tarafından sıkıştıkları otomobilden çıkarılan yaralılar, sağlık görevlileri tarafından ambulanslarla Kahta Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedaviye alındı.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

Olay yeri

Kazaya karışan otomobil

AFAD ekipleri

Otomobilden yola savrulan parçalar

AFAD ekiplerinin otomobili kontrol etmesi

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Haci BOZKURT/ADIYAMAN,

11.02.2017 - Haber Kodu : 170211004

==============================

16)3 METREDEN KANALA UÇAN SURİYELİ YARALI KURTARILDI

HATAY'ın merkez Antakya ilçesindeki Reyhanlı-Antakya karayolu Güzelburç Mahallesi ayrımında hatalı dönüş yapan TIR'a çarpmamak için manevra yapan sürücünün kullandığı araç yol kenarındaki 3 metre yükseklikteki kanala uçtu.

Reyhanlı-Antakya karayolunun Güzelburç Mahallesi yol ayrımında hatalı dönüş yapan TIR'a çarpmak istemeyen, sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 79 MA 466 plakalı hafif ticari araç yol kenarındaki yaklaşık 3 metre yükseklikteki kanala uçtu. Kazayı gören vatandaşların ihbarıyla bölgeye gelen sağlık ekipleri yaralı sürücüyü kurtarmak için merdivenlerle kanala indi. İlk müdahalesi ekipler tarafından yapılan yaralı sürücü, sedyeye sabitlendikten sonra vatandaşların ve sağlık ekiplerinin yardımıyla merdivenlerden yukarı çıkarıldı. Yaralı sürücü Hatay Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı.

Bu arada polis ekipleri de kazanın yaşandığı alanda inceleme yaptıktan sonra olayla ilgili soruşturma başlattı.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

-Kanala uçan araçtan detay

-Kanalın etrafında toplanan vatandaşlar detay

-Kanaldaki yaralının sedyeye alınması

-Sedyenin merdivenlerden vatandaş yardımıyla çıkarılması

Yaralının ambulansa bindirilmesi

-Mahalle sakini Ahmet Koçak röp

Haber-Kamera: Ramazan ÇELİK/HATAY,

10.02.2017 - Haber Kodu : 170210202

==============================

17)GÖKTEN GELEN TEHLİKE, OTOLARI PESTİL ETTİ

KARS İl Milli Eğitim Müdürlüğü hizmet binasının çatısından düşen kar kütlesi, park halindeki Milli Eğitim Müdürü Gökan Altun'un makam otomobili dahil çok sayıda otoda maddi hasar oluşturdu.

İsmet İnönü Caddesinde dün meydana gelen olayda, 3 katlı İl Milli Eğitim Müdürlüğü binasının çatısındaki kar ve buz kütlesi, park halindeki otomobillerin üzerine düştü. Ses ve gürültü nedeniyle dışarı çıkan İl Milli Eğitim Müdürü Gökhan Altun ve milli eğitim müdürlüğü çalışanları, makam otomobillerin üzerindeki karı temizleyerek, hasarları incelediler. Kar ve buz kütlesinin araçların üzere düşmesi sırasında bazı vatandaşların çok az bir farkla faciayı atlattığı güvenlik kameralarına yansıdı. Ayrıca Cumhuriyet Caddesindeki İşkur İl Müdürlüğü önünde park halindeki bir aracın üzerine de çatıdan kar ve buz düştü. Olay sırasında kaldırımda kimsenin olmaması faciayı önledi.

İl Milli Eğitim Müdürü Gökhan Altun çatılardan gelen tehlikeyle ilgili olarak "Kuruma ve şahıslara ait araçlar çatıdan düşen kar kütlesi nedeniyle hasar gördü. Bu duruma önceden önlem alınması lazım, yoksa her zaman bu durumla karşılaşmak mümkündür. Görüldüğü üzere çatıların üzerinde ciddi anlamda kar birikintisi var. Tabi olayın maddi boyutu söz konusu. Bunun gereği yapılır. Sevindirici olan kimsenin zarar görmemesidir" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

------------------------------

-Güvenlik kamerası görüntüsü

-Milli eğitim önündeki araçlar detay

-Hasar gören araçlar ve kurum müdürlerinin incelemesi

-Araçların üzerindeki karların temizlenmesi

-Milli eğitim müdürü Gökhan atun röportaj

Haber-Kamera: KARS,

10.02.2017 - Haber Kodu : 170210194

==============================================

18)DEAŞ ÜYESİ 2 KİŞİ TUTUKLANDI

ADANA'da terör örgütü DEAŞ'a yönelik gerçekleştirilen operasyonda gözaltına alınan yabancı uyruklu 2 kişi tutuklandı.

DEAŞ üyesi olduğu öne sürülen Lübnan uyruklu Danimarka vatadaşı Abdullah El Holabi (45) ile Irak uyruklu İsveç vatandaşı Mohammed Tefik Saleh'in (38) kentte bulunduğu bilgisine ulaşan Adana Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) Şube Müdürlüğü ekipleri, operasyon düzenledi. İki şüpheli gözaltına aldı.

Emniyet Müdürlüğü'ndeki işlemlerinin ardından şüpheliler, sevk edildikleri adliyede çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

Adli Tıp Birimi'nin dış görüntüsü

Adli Tıp Birimi içindeki yabancı uyruklu iki DEAŞ şüphelisinden görüntü

DEAŞ şüphelilerinin sağlık kontrolünden sonra Adli Tıp Birimi'nden çıkartılması

DEAŞ şüphelilerinin polis aracına bindirilmesi

Haber- Kamera: Fatih KARAÇALI/ADANA,

11.02.2017 - Haber Kodu : 170211016

===========================================================

Kaynak: DHA

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement