Dha Yurt Bülteni-10 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-10

Kılıçdaroğlu, Üzüm Mitingi için Alaşehir'de (EK)1)KADIN İŞÇİLERLE YEMEK YEDİCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, üzüm mitingi ve çalıştayı için geldiği Manisa'nın Alaşehir İlçesi'nde TARİŞ Entegre Üzüm İşletme Müdürlüğü'nü gezdi.

28.09.2017 14:29
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Kılıçdaroğlu, Üzüm Mitingi için Alaşehir'de (EK)

1)KADIN İŞÇİLERLE YEMEK YEDİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, üzüm mitingi ve çalıştayı için geldiği Manisa'nın Alaşehir İlçesi'nde TARİŞ Entegre Üzüm İşletme Müdürlüğü'nü gezdi. Burada yöneticilerden bilgi alan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, daha sonra yemeğe geçti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, burada kadın işçilerle aynı masada yemek yedi, onlarla sahbet edip çalışma şartlarını öğrendi.

Görüntü Dökümü

----------------------

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kadın işçilerle yemek yemesinden görüntü

Haber: Taylan YILDIRIM, Kamera: Yasin TİNBEK/ ALAŞEHİR (Manisa),

===============================================

RİZE'DE SAĞANAK YAĞMUR, SEL VE HEYELANA NEDEN OLDU: 1 ÖLÜ, 1 YARALI (EK)

2)SELDE ÖLEN KİŞİNİN KİMLİĞİ BELİRLEDİ

Rize'nin Çayeli İlçesi'ne 24 kilometre uzaklıktaki Gürpınar Köyü'nde şiddetli yağmur, sel ve heyelana neden oldu. Bölgede sağanak yağmur ardından sel nedeniyle çöken bir evin enkazı altında kalarak hayatını kaybeden kadının kimliği belirlendi. Ölen kişinin 50 yaşında Songül Tolan olduğu öğrenildi. Songül Tolan'ın birlikte yaşadığı annesi 75 yaşındaki Esma Tolan ise çöken evden yaralı olarak çıkartıldı. Hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınan Esma Tolan'ın sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi.

VALİ BEKTAŞ BÖLGEDE

Bölgede incelemelerde bulunarak çalışmaları yakından izleyen Rize Valisi Erdoğan Bektaş,  kapanan yolların açma çalışmalarının sürdüğünü belirterek "Fazlaca yağmur yağınca, Rize'de sıkça karşılaştığımız olaylardan biri oldu. Sel ve heyelana müdahale etmeye çalışıyoruz. Kapalı yolları ulaşıma açmaya çalılaşıyoruz. Bölgede çöken bir evde maalesef 1 kişi hayatını kaybetti, 1 kişi de hafif şekilde yaralandı. Can kaybımız şükürler olsun bununla sınırlıö dedi.

'ARAZİ İLE CİDDİ ŞEKİLDE BOĞUŞUYORUZ'

Vatandaşların bölgede bilinçsiz olarak araziye müdahalelerinin olduğunu ve bunun da zararlı olduğuna işaret eden Vali Bektaş şöyle konuştu: "Arazi ile ciddi şekilde boğuşuyoruz. Sel ve heyelana karşı alınan ciddi tedbirlerin faydasını gördük. Ama yapılması gereken işler var. Bu coğrafyaya hakim olmak kolay değil. Arazinin bütünüyle kontrol altına alınması lazım. Kapsamlı çalışmalarımız var. Yapılan çok iş var ama demek ki yetmiyor. Hala eksiklerimiz var, tamamlaya çalışıyoruz. Vatandaşın bilinçsiz olarak araziye müdahalelerinin çok zararını görüyoruz. Kendileri de biz de bu zararı görüyoruz. Sonrasında toparlamak da çok zor oluyor. Evine yol yapmak isteyen 3 kuruş para bulup makine kiralayarak araziye müdahale ediyor. Bu gerçekten zararlı oluyor. Vatandaşımız 'Bilimsel ve teknik yardım almadan araziye müdahale edildiğinde ne olur?' diye hesabını kitabını yapmadan araziye dokunmaması lazım. Bu çok önemli.ö

Görüntü Dökümü

----------------------

Derelerden görüntü

Su altın kalan evler

Muhabir anonsu

Vali konuşma

Çevrede iş makineleri çalışması

Detaylar

Haber-Kamera: Muhammet KAÇAR/DHA

======================================================

3)YUVACIK BARAJI'NDA SU SEVİYESİ YARIYA DÜŞTÜ

KOCAELİ'nin içme suyu ihtiyacının büyük bölümünün sağlandığı Yuvacık Barajı'nda mevsim şartlarına bağlı su seviyesi yüzde 49'a inerken, barajda 25 milyon metreküp su kaldı.

Kocaeli'nin içme suyunun büyük bir bölümünü karşılayan 51 milyon metreküp kapasiteli Yuvacık Barajı'ndaki su seviyesi mevsim şartları nedeniyle yarıya düştü. Kocaeli Su ve Kanalizasyon İdaresi'nin resmi internet sitesinden yapılan açıklamada Yuvacık Barajı'nda su oranı yüzde 49'a düşerken, su miktarı 25 milyon 10 bin metreküp olarak belirtildi. 25 milyon metreküp kapasiteli Kandıra İlçesi ve bağlı köylerin su ihtiyacını karşılayan Namazgah Barajı'nda ise su seviyesi yüzde 56 seviyesine düşerken, 12 milyon 700 bin metreküp su kaldı.

Kocaeli Su ve Kanalizasyon İdaresi yetkilileri, su seviyesinde sıkıntı olmadığını, mevsim şartlarına bağlı olarak beklenen yağışlarla su seviyesinde yeniden artış yaşanmasını beklediklerini belirtti.

Görüntü Dökümü

---------------------

-Barajdan görüntüler

-Anons

-Barajın çeşitli noktalarında çekilen görüntüler

(Haber: Ergün AYAZ-Kamera: Alişan KOYUNCU-İZMİT(Kocaeli), -

===================================================

4)TEKNE FACİASINA 4 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

KOCAELİ'nin Kandıra İlçesi Kefken açıklarında göçmenlerin taşıyan teknenin batması sonucu yaşananan faciada Kocaeli, Sakarya ve Düzce'de düzenlenen operasyonlarla 4 kişi gözaltına alındı. Geçen hafta Cuma günü, Kandıra Kefken'de 64 mil açıkta meydana gelen olayda göçmenleri taşıyan teknenin batması sonucu 40 kişi kurtarılırken, 24 kişi ise yaşamını yitirdi. Sahil Güvenlik botları ile kaybolan 14 kişiyi arama çalışmaları ise devam ediyor. Kandıra Cumhuriyet Savcılığı olayla ilgili soruşturma başlatırken, faciadan kurtulanların ifadeleri alındı. Olayla ilgili soruşturma kapsamında dün Kocaeli, Sakarya ve Düzce'de belirlenen adreslere baskın yapıldı. Olayla ilgili 4 kişi gözaltına alındı. 4 kişinin olayla ilgisi hakkında bilgi verilmedi.

Faruk KIYAK/İZMİT(Kocaeli),

=====================================================

5)NEVŞEHİR KALESİ'NDE ARKEOLOJİK KAZI ÇALIŞMALARINA BAŞLANDI

Nevşehir Kalesi çevresinde 1'inci Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak belirlenen bölgede, Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan alınan izinle ilk bilimsel kazı çalışmalarına başlandı.

Nevşehir Belediyesi öncülüğünde Hacı Bektaş Veli Üniversitesi ile işbirliği halinde başlatılan arkeolojik kazı çalışmaları Müze Müdürü Ertuğrul Murat Gülyaz'ın başkanlığında ve Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü'nden Yard.Doç.Dr. Tolga Uyar ve Arkeoloji Bölümünden Yard.Doç.Dr. Yalçın Kamış' ın bilimsel danışmanlığında yapılıyor. Kale çevresinde bilimsel kazı çalışmalarının başlatılması nedeniyle, kazı alanında  tören düzenlendi. Nevşehir Belediye Başkan Yardımcısı Oktay Şımarmaz, Nevşehir'de kurumların sıkı bir işbirliği ile yapacağı kazı çalışmalarında Nevşehir tarihine ilişkin önemli bilgi ve belgelere ulaşılmasını arzu ettiklerini, bu çalışmanın hayırlı sonuçlar getirmesini dilediğini söyledi.

Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Fatma Karipcin de kentin tarih kimliğinin ortaya çıkartılmasında bilimsel kazının oldukça önemli olduğunu, burada ortaya çıkartılacak değerlerle Nevşehir'in tarihine de önemli bir katkının sunulmasının hedeflendiğini ifade etti. Müze Müdürü ve Nevşehir Kalesi'nde yürütülen kazının başkanı Ertuğrul Murat Gülyaz ise, Nevşehir'in kent belleğine ve tarihine ilişkin oldukça önemli bir merkezde yapılacak kazı çalışmalarının bölgenin tarihsel gelişimine de ışık tutabileceğine inandığını anlattı.

Bölgede yürütülecek arkeolojik kazının bilimsel danışmanları Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü'nden  Yard.Doç.Dr. Tolga Uyar ve  Arkeoloji Bölümünden Yard.Doç.Dr. Yalçın Kamış 'de bölgede yapılacak kazı çalışmalarına ilişkin olarak bilgiler verdi.

Törende daha sonra Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Fatma  Karipcin, Nevşehir Müze Müdürü ve Nevşehir Kalesi'nde yürütülen kazının başkanı Ertuğrul Murat Gülyaz ve Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi bölümünden  Yard.Doç.Dr. Tolga Uyar, bölgede ilk kazı çalışmalarını başlattı.

Görüntü Dökümü:

---------------------------

-Drone ile havadan ve kamera ile yerden çekimlerinden genel ve detay görüntü

Müze Müdürü Ertuğrul Murat Gülyaz'ın konuşması

Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi bölümünden  Yrd. Doç. Dr. Tolga Uyar'ın konuşması

-Kazı çalışmasında görev alan arkologların açıklaması

-Belediye Başkan yardımcısı Oktay Şımarmaz'ın konuşması

-Nevşehir kalesinden genel ve detay görüntü

Haber - Kamera: Sinan KORKMAZER/NEVŞEHİR,DHA)

1 Dosya 6  Dakika 27 Saniye 389 -MB

==========================================================

6)OTOBÜSTE KOLTUK KİRLENMESİN DİYE OTURMAYAN MADENCİLER: "BU AKŞAM STATTA YİNE OTURMAYACAĞIZ VE KAZANACAĞIZ"

ZONGULDAK'ta iş kıyafetleriyle bindikleri halk otobüsünün koltuklarının kirlenmemesi için oturmayarak ayakta yolculuk eden ve görüntülerinin basında yer almasının ardından Türkiye'nin gündemine oturan madenciler, UEFA Avrupa Ligi'nde mücadele eden Atiker Konya spor yöneticilerinin davetlisi olarak aileleriyle Konya'ya geldi. Maden işçisi Turgay İnan, "Bu akşam statta yine oturmayacağız ve inşallah kazanacağız" dedi.

Atiker Konyaspor, bugün saat 20.00'de Konya Büyükşehir Belediyesi Stadı'nda UEFA Avrupa Ligi I Grubundaki ikinci maçını Portekiz takımı Vitoria Guimaraes ile oynayacak. Atiker Konyaspor yönetimi, geçtiğimiz günlerde Zonguldak'ta bindikleri halk otobüsünde boş olan koltukları kirlemesin diye oturmayıp ayakta yolculuk yapmalarının görüntüleri basında yer alan madencileri, bu akşam ki maça onur konuğu olarak davet etti. 6 madenci, aileleriyle birlikte dün akşam Konya'ya geldi. Madenci ve aileleri, dün akşam Konyaspor Başkanı Fatih Yılmaz, yönetim kurulu üyeleri, teknik direktör Mustafa Reşit Akçay, futbolcular Ali Turan, Ömer Ali Şahiner ve Selim Ay'ın bulunduğu yemekte bir araya geldi. Madenci ve aileleri bugün ise Mevlana Müzesi'ni ziyaret etti. Akşamda tribünde loca bölümünde maçı izleyecek olan madencilerden Turgay İnan, bu akşamda tribünde oturmayıp takımı destekleyeceklerini söyledi. İnan, "Zonguldak'ın bu şekilde anılması bizi çok onurlandırdı.  Çünkü Zonguldak her ekrana çıktığında ya bir maden faciası ile ya da başka bir kötü olayla anılıyordu. Bu şekilde anılması çok güzel. Herkese çok teşekkür ediyorum. Bu akşam statta yine oturmayacağız ve inşallah kazanacağız" dedi.

"BAŞKASI DA OLSA AYNISINI YAPARDI"

Madenci olarak yaşadıkları olayın onur verici olduğunu dile getiren Koray Karabacak, bindikleri otobüste neden koltuklara oturmadıklarını da "Kullandığımız bütün araç gereçler kamu hizmetinde olan şeyler. Biz de bunu doğal olarak koruyacağız ve kollayacağız. Başkası da olsa aynı şeyi yapardı. Günlük yaşamımızda olmuş normal şeyler bunlar. Ama bu şekilde gündeme gelmek bizim için onur verici bir durumdur." sözleriyle anlattı.

"KALBİMİZ KONYASPORLA"

Akşamki karşılaşmada da Konyaspor'u destekleyeceklerini belirten madenci Karabacak, "Bugün Konyaspor ile beraberiz. Kalbimiz onlarla. Formalarımızı giyeceğiz ve onlarla beraber olacağız. İnşallah kazanırız. Hakkımızda her şey hayırlı olsun." dedi.

MADENCİ EŞİ: "BİZDE GÖRÜNTÜLERDE GÖRDÜK"

Eşleriyle gurur duyduklarını dile getiren Bahriye Karabacak da, "Eşlerimiz medyada çok konuşuldu. Biz de gurur duyuyoruz. İlgi ve alakalarından dolayı herkese teşekkür ediyoruz. Görüntüleri biz de ilk gördüğümüzde çok gururlandık ve duygulandık. Eşlerimizi o kıyafetlerle orada görmek içimizi acıttı. Çünkü normalde biz o kıyafetlerle görmüyoruz. Sadece çok kirlendiği zaman getiriyorlar ve biz de yıkıyoruz. Üzerlerinde daha önce görmediğimiz için orada gördük çok heyecanlandık ve duygulandık. Üzüldük de. Orada kirlenmesin diye oturmamışlar. Ayakta durmuşlar." diye konuştu.

Görüntü dökümü:

----------------

-Madenci alelerinin Mevlana müzesini ziyareti

-Ziyaretten detay

-Katıldıkları yemek

-Yemekten detay

Haber-Kamera: Mehmet Kayhan YILDIZ/KONYA, DHA))

==============================================

7)MHP'Lİ TAŞDOĞAN: BARZANİ YEMEK YEDİĞİ KABA PİSLEMİŞTİR

MHP Gaziantep İl Başkanı Muhittin Taşdoğan Mesut Barzani'nin Türkiye'ye rağmen referandum yapmasını 'yemek yediği kaba pislemek' olarak nitelendirdi.

İl binasında basın toplantısı düzenleyen Taşdoğan, kent ve ülke gündemine ilişkin değerlendirme yaptı. Kuzey Irak'taki referanduma değinen Taşdoğan, Mesut Barzani'nin Kerkük'ü referandum bölgesine katarak haddini aştığını belirterek şunları söyledi:

"Mesut Barzani Irak'ın kuzeyinde İsrail hariç tüm dünyanın tepki göstermesine rağmen yaptığı referandum ile bölgesel dinamiklerin seyrini kaosa sabitlemiştir. Yıllardır Türkiye'nin desteği ile Kuzey Irak'a hükmeden Barzani, Türkiye'ye rağmen referandum yaparak adeta yemek yediği kaba pislemiştir. Bin yıllık Türk yurdu Kerkük'ü bir oldu-bitti ile referandum bölgesine dahil eden Barzani haddini aşmıştır. Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli'nin de belirttiği gibi en az 5 bin ülkücü gönüllü başta Kerkük olmak üzere Türkmen kentlerini korumak için hazır beklemektedir. Gaziantep'te ülkücüler dünden beri Türkmenlerin yaşadığı Türk kentlerinde kardeşlerimizin varlığını korumak için mücadeleye hazır olduklarını beyan ediyorlar. Kurtuluş savaşında Gaziantep savunmasında 6 bin 317 şehit verdik. Bugün de Gaziantep'te, Kerkük'ü savunmak için hazır bekleyen, 6 bin 317'inci kişi benim ve hazır bekliyorum."

Son yıllarda Gaziantep'te cinayetlerin hızlı bir şekilde arttığı iddia eden Muhittin Taşdoğan, kentte 2017 yılında 99 cinayetin işlendiğini ve bu sayının her gün artmaya devam ettiğini söyledi. 99 cinayetin 14'ü kadın cinayeti olduğunu kaydeden Taşdoğan Gaziantep'in Güneydoğu'da en çok cinayet işlenen kent olduğunu kaydetti. Kadın cinayetlerinin istatistikklerine bakıldığında Gaziantep'in Türkiye'de ilk 10'un içerisinde yer aldığını kaydeden Taşdoğan, yetkililerin biran önce gerekli çalışmaları yaparak önlem alması gerektiğini belirtti.

Görüntü Dökümü

---------------------------

Toplantıya katılanlar

Muhittin Taşdoğan'ın konuşması

Genel ve detay görüntüler

Haber- Kamera: GAZİANTEP-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 109 MB

==================================================

8)MANİSA'NIN BALIKÇI KADINLARI

MANİSA'nın Köprübaşı İlçesi'ndeki Demirköprü Barajı'nın kıyısındaki Çarıklar Mahallesi'nde yaşayan kadınlar, balıkçılığı meslek edindi. 30 haneli köydeki 15 kadın, her gün "Vira Bismillah" diyerek balığa çıkıyor. Kürek çekerek ağ atan kadınlar, eşlerinin tabiriyle onların 'co-pilot'luğunu (yardımcı pilot) yapıyor.

Köprübaşı'nın Demirköprü Barajı'nın yanında yer alan ve geçimini balıkçılıkla sağlayan 30 haneli köydeki balıkçı kadınlar, dikkat çekiyor. 1970'te barajın yapılmasıyla birlikte köyleri sular altında kalan halk, Demirköprü Barajı yakınına yerleşti. Köylüler, barajın yapılmasıyla birlikte balıkçılığa başladı. Kadınlar ise "erkek işi" olarak nitelenen balıkçılıktan geri kalmadı. 30 haneli köydeki 15 kadın da eşleriyle birlikte "Vira Bismillah" diyerek, balıkçı oldu. Yaz, kış demeden baraja eşleriyle birlikte kayıklarla açılan kadınlar, hem ağ atıyor hem de kürek çekiyor.

ÜÇ AY TATİL

Eşlerine destek olan yaklaşık 15 kadın, hem ev işlerine bakıyor hem de sabahın erken saatlerinde balığa çıkıyor. Yaz aylarında geceden ağlarını denize bırakan kadınlar, sabah gelip balık dolu ağlarını çekiyor. Kış aylarında ise saat 06.00'da eşleriyle birlikte işe koyulan kadınlar, baraja ağlarını atıp, akşam da tekrar topluyor. Geçimlerini balıkçılıkla sağlayan köy sakinleri, av yasağının başladığı 15 Mart'tan itibaren 15 Haziran'a kadar çalışmıyor. Çarıklar Mahallesi'nde yaşayan ve eşi balıkçılıkla uğraşan Cennet Doğan, balığa çıkmasa da eşine destek olmak için ağ örüyor. Köye dışarıdan gelenlerin ağ örerken gördüklerinde şaşırdığını anlatan Cennet Doğan, geçimlerini sağladıklarını işlerini sevdiğini söyledi.

"BALIK TUTMAYI SEVİYOR"

Eşi Mehmet Doğan'la birlikte yaklaşık 25 yıldır balıkçılık yapan 2 çocuk annesi, 49 yaşındaki Yurdagül Doğan, evlenmeden önce balıkçılığı bilmediğini belirterek, "Eşime yardımcı oluyorum. Ben kürek çekiyorum, balık çıkartıyorum. Ağ örüyorum. Bana zor gelmiyor, ben seviyorum. Bazen evin işiyle birlikte olduğunda ağır geliyor. İlk başladığım zamanlarda su dalgalı olduğunda korkuyordum ama zamanla alıştım. Kadınlar balıkçılık yapamaz diye düşünürler ama öyle değil. Kadınların da yapmasını tavsiye ediyorum. Ben severek yapıyorum. Eşime yardımcı oluyorum" dedi.

Geçim kaynaklarının balıkçılık olduğunu söyleyen Doğan, köydeki birçok kadının da balık tutmayı bildiğini ve eşlerine yardım ettiğini ifade etti.

"BALIKÇILIĞIN İÇİNDE DOĞDUM"

Bir diğer mahalleli 3 çocuk annesi 44 yaşındaki Nimet Doğan ise, bu mesleğin içinde doğduğunu belirterek, kendisinin 12 yaşından itibaren balığa çıktığını söyledi. Nimet Doğan, "Severek yapıyorum, hele balık çıktığı zaman daha da seviniyorum. Yaz aylarında akşamüzeri ağları atıyoruz, sabah erken çıkarız. Güneş ısıtmadan balığı teslim ederiz. Kışın sabah çıkarız, ağı atar eve döneriz. Kış aylarında biraz daha zor oluyor. Ben doğuştan balıkçılığın içinde olduğum için zorlanmadım. Şimdi eşime yardımcı olmak için çıkıyorum. Eşim ağ atmakta zorlandığında ben ağ atıyorum, ben kürek çekmekte zorlandığımda eşim kürek çekiyor. Yaz kış bu işle uğraşıyoruz" dedi.

"EŞLERİMİZ BİZİM CO-PİLOTUMUZ"

Eşi Yurdagül Doğan ile birlikte her gün balığa çıkan Mehmet Doğan, balıkçılığın baba mesleği olduğunu söyledi. İlkokuldan bu yana balık tuttuğunu dile getiren Doğan, "Köydeki 15 hane balıkçılıkla geçimini sağlıyor. Kadınlar da balıkçılık yapıyor. Bizim en büyük yardımcımız eşlerimiz. Kadınlar ağları hazırlar, göle çıktığımda kürek çeker, ağ atar" diye konuştu. Mahallede balıkçılığın 1970'lerde yapılmaya başlandığını belirten Doğan, kooperatif kurarak faaliyetlerine devam ettiklerini söyledi. Doğan, "Kadınlar balık tutmakta oldukça başarılılar. Kadınlar eşlerine co pilotluk yapıyorlar. Onlar bizim en büyük yardımcımız" diye konuştu.

Barajda tutulan yayın ve sazan balıklarının yakın zamara kadar Irak'a ihraç edildiğini anlatan Mehmet Doğan, Kuzey Irak'taki referandumun işlerini etkilediğini söyledi. Yılın bu aylarında daha çok çalıştıklarını, ancak bu yıl umdukları gibi olmadığını söyleyen Doğan, "Kuzey Irak'taki referandumdan dolayı bir gerginlik olduğu için ihracat tam olarak kapalı olmasa bile tüccarlar almak istemiyor. Bir belirsizlik var. Oradaki karışıklıktan korkuluyor. Kuzey Irak'taki referandumdan dolayı ihracat sarktı. Referandum maalesef bizi de çok kötü etkiledi" dedi.

Görüntü Dökümü

----------------------

Kadınlar ağ örerken görüntü

Kayıklarda kadınların balığa çıkması

Eşlerine yardım etmeleri ve kadınların kürek çekmesi, ağ atması

Ağları çekmeleri

Kadınlardan Nimet Doğan ile Yurdagül Doğan'ın konuşması

Eşi balıkçılık yapan Mehmet Doğan'ın konuşması

Haber- Kamera: Nermin UÇTU/ MANİSA,

================================================

9)MCBÜ REKTÖR ÇELEBİ, BORÇTAN DERT YANDI

MANİSA Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) Rektörü Prof. Dr. Kemal Çelebi, hayırsever tarafından yapılan onkoloji hastanesinin açılışında, üniversite hastanesinin borç yükünden dert yandı. Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) ücretlerinin 10 yıldır artmadığını açıklayan Rektör Çelebi, devlet hastanelerinin imkanlarına sahip olmadıklarını belirterek, hastanenin borcunun 75 milyon olduğunu söyledi.

Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hafsa Sultan Hastanesi yanındaki boş arsaya Manisalı hayırsever işadamı Dündar Çiloğlu tarafından yaptırılacak olan 'Dündar Çiloğlu Onkoloji Hastanesi'nin temeli atıldı. 10 milyon liraya yaptırılan hastanenin açılış törenine; Manisa Valisi Mustafa Hakan Güvençer, MCBÜ Rektörü Prof. Dr. Kemal Çelebi, Hafsa Sultan Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Emin Kurt, hayırsever işadamı Dündar Çiloğlu ve öğretim üyeleri katıldı. Hayırsever işadamı 80 yaşındaki Dündar Çiloğlu, törende ayakta durmakta güçlük çekerken, Manisa'ya hastane kazandırmaktan dolayı çok mutlu olduğunu söyledi. 1385 metrekare alan üzerine yapılan hastane 6'sı engelli odası olmak üzere 20 hasta odası, 12 doktor ve hemşire odası, 9 poliklinik odası, kemoterapi odası, palyatif hasta bakım servisi ve yoğun bakım ünitesinin yer alacağı belirtildi.

REKTÖR DERT YANDI

Temel atma töreninde konuşan MCBÜ Rektörü Çelebi, hastanenin borcunun 75 milyon olduğunu belirterek, Sağlık Bakanlığı'na da bu problemi dile getirdiğini söyledi. Üniversite hastanelerinin son basamak sağlık hizmeti vermesi gereken yerler olduğunu ve öncelikle eğitime ve araştırmaya öncelik vermesi gerektiğini kaydeden Çelebi, bu görevlerini sorunlardan dolayı tam olarak yerine getiremediklerini vurguladı. Rektör Çelebi, "Bir sağlık sisteminin asli unsuru olan doktorları, hemşireleri üniversite yetiştiriyor. Tıbbi araştırmalar üniversiteler gerçekleşiyor. Üniversite hastaneleri klasik bir sağlık hizmeti sunmuyor. Aslında üniversite hastaneleri tıbbi araştırmanın bir parçası. Ankara'da üniversite hastanesi olan 45 üniversitenin rektörü ile Sağlık Bakanlığı'na gittik. Üniversite hastanelerinin sorunlarını aktardık. Üniversite hastanelerinin karşı karşıya kaldığı en büyük problem mali problemdir. Gelirlerimiz 2007 yılından bu yana artmıyor. 2007 yılından bu yana SUT fiyatlarında artış yok, enflasyon var. Ama bizim kontrol edemediğimiz giderler var. Elektrik, doğalgaz, temizlik gideri var. Taşeron yöntemi ile çalıştırdığımız çok sayıda yardımcı sağlık personelimiz var" diye konuştu.

"DEVLET HASTANELERİNİN İMKANLARINA SAHİP DEĞİLİZ"

Tıbbi cihazlar, medikal konusunda sıkıntı ile karşı karşıya kaldıklarında sağlık ve eğitim hizmeti imkanından mahrum kaldıklarını anlatan Rektör Çelebi şöyle devam etti:

"Bizler ne yazık ki diğer devlet hastanelerinin sahip olduğu tıbbi cihazlara, o imkanlara sahip değiliz. 2017 yılı hastanenin makine alımıyla ilgili ödeneği sadece 3.5 milyon. Biz diğer hastanelere 'varsa malzemeniz değerlendirebiliriz' diyoruz. Üniversite hastaneleri ile ilgili bu konuyu gündeme getiriyoruz. Maliye Bakanına da bu konuyu bizzat gündeme getirdim. Gelir belli artmamış. Yaklaşık şuanda 75 milyon lira borcumuz var."

20 aya varan ödemelerinin olduğunu aktaran Rektör Çelebi, medikalcıların, ilaç şirketlerinin bundan şikayet ettiğini belirtti. Çelebi, "Bu sorunları ben dile getirmek durumundayım. Mali konularda sıkıntı ile karşı karşıya kaldığımızda hayırseverlere gidiyoruz, kendimizi anlatıyoruz. Hayır sahiplerini tek tek ziyaret ettik. Hayırsever Dündar Çiloğlu, desteğini esirgemeyip bir onkoloji hastanesi yaptırıyor. 2018 yılında bu hastaneyi açmayı planlıyoruz" dedi.

Konuşmaların ardından Vali Güvençer ve Rektör Çelebi, hayırsever Dündar Çiloğlu'na teşekkür plaketi verdi. Ardından butonlara basılarak hastaneni ilk harcı döküldü.

Görüntü Dökümü

----------------------

Törenden genel görüntü

MCBÜ Rektörü Prof. Dr. Kemal Çelebi'nin konuşması

Hayırsever Dündar Çiloğlu'na plaket verilmesi

Temel atılması

Haber- Kamera: Nermin UÇTU- İlker KILIÇASLAN/ MANİSA,

==========================================================

10)EDİRNE'DE KADINLAR 'OBEZİTE OKULU'NDA ZAYIFLAYACAK

ÇAĞIN hastalığı olarak nitelendirilen obeziteye karşı savaş açmak amacıyla Edirne İl Sağlık Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen 'Sağlıklı Zayıfla Obezite Okulu Programı' başladı. Vatandaşlara sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivite alışkanlığı kazandırmak için  açılan okulda çoğunluğu ev kadınlarından oluşan ve hayatında hiç spor yapmayan kadınlar bir araya geldi.

Edirne İl Sağlık Müdürlüğü tarafından, vatandaşlara sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivite alışkanlığı kazandırmak amacıyla hayata geçirilen 'Sağlıklı Zayıfla Obezite Okulu Programı' başladı. Selimiye Sağlıklı Yaşam Merkezi'nde açılan okulda 10'u erkek olmak üzere 110 ev hanımı kayıt yaptırdı. İl Sağlık Müdürü Muhsin Kişioğlu, fizyoterapi eğitimlerinin de verildiği merkezde uzman eğitimciler eşliğinde katılımcılara sporsal aktivitelerin yaptırılacağını söyledi. Kişioğlu, şöyle dedi:

"Obezite yaşam kalitesini düşüren birçok kronik hastalıkların en önemli sebebidir. Örneğin diyabet hastalığının yarıdan fazlasının, kalp hastalıklarının üçte birinin, hipertansiyonun da yarısından sorumlu olduğu yapılan çalışmalarla gösterilmiştir. Obeziteye bağlı ölümler de Dünya Sağlık Örgütü rakamlarına göre 3 milyon olarak belirtilmiştir. Ülkemizde de bayanların yaklaşık yüzde 80 i, erkeklerin de yüzde 70 'i düzenli fiziksel aktivite yapmamaktadır. Ayrıca yine erkeklerin yaklaşık yüzde 20'si, bayanların da yaklaşık yüzde 40'a yakını yani toplumun yüzde 30'a yakını obez olarak bilinmektedir. İşte bu yüzden toplum tarafından obeziteye karşı farkındalık sağlanması, sağlıklı beslenme ve hareketli yaşama dikkat çekilmesi önem arz etmektedir.  Bugün burada açacağımız Sağlıklı Zayıflama ve Obezite Okulu'na yaklaşık 120 katılımcı başvurmuş olup, ilk grupta 48 kişi eğitime alınacaktır. Seçilmiş olan katılımcıların kan tahlilleri yaptırılarak fiziksel şartlarına göre uzman hekim tarafından değerlendirilmiş, burada da diyetisyen, psikolog ve fizyoterapistlerle teorik ve uygulamaları eğitimler sekiz hafta boyunca sürdürülecektir. Hedeflenen ağırlık kaybında en başarılı olan katılımcılar ayrıca ödüllendirilerek, daha sonraki eğitimlerde başarılı olan bu öğrencilerimiz koçluk sistemi oluşturularak diğer öğrencilere eğitmenlik yapacaktır."

Açılış konuşmalarının ardından katılımcılara teorik ve uygulamalı eğitimler verildi. Programa katılan 47 yaşındaki ev hanımı 2 çocuk annesi Emine Kanarya, kilolarından dolayı bel fıtığı hastalığına yakalandığını ve kilo vererek hastalıklardan korunmayı hedeflediğini söyledi. Kanarya, "Ev hanımı olduğum için kilo veremiyorum. Kilo vermek için bir sürü çıkış yolu aradım. Burayı duymuştum. Hemen koşa koşa geldim. Bugün başladık. Öğretmenlerimizle tanıştık. Umut ediyorum ki başarılı olacağız. Kilolu olduğum için bel fıtığım oluştu. Tansiyon ve şekerle tanıştım. İnşallah bunlardan kilo vererek kurtulacağım. Ben hastalıkla tanıştıktan sonra kilo almaya başladım. Evde de olduğum için hareketsiz kaldım ve bu da hayatımı etkiledi" dedi.

Ev hanımı 62 yaşındaki Elif Pehlivan, hayatında daha önce hiç spor yapmadığını belirterek, "Evde torunuma bakıyorum. Kilo veremiyoruz diye buraya geldik. İnşallah sağlıklı bir kiloya inmek istiyorum. Hayatımda ilk kez spor yapıyorum. Güzel bir duyguymuş şimdiden sonra spor yapmak" dedi.

Görüntü Dökümü

------------------------

-İl Sağlık Müdürü Kişioğlu'nun açıklaması

-Yaşam merkezi sağlık ekibi açıklama

-Katılımcılara teorik eğitimlerin verilmesi

-Kayıt olanların spor salonunda spor yapması

-Katılımcı ev hanımları ile röp.

-Detaylar

Haber-Kamera: Jale AVYÜZEN/ EDİRNE, -

Kaynak: DHA

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement