Dha Yurt Bülteni-11

1)BELEDİYE BAŞKANINA 'TACİZ'DEN GÖZALTI

BOLU'nun Mudurnu İlçesi'ne bağlı Taşkesti Beldesi Belediye Başkanı Ak Parti'li Saim Çevik, kendisini işe yerleştirmesini isteyen hemşire 25 yaşındaki T.D.'yi taciz edip evinde alıkoyduğu iddiasıyla gözaltına alındı. Saim Çevik'in, AK Parti'den ihraç edildiği, ayrıca belediye başkanlığı görevinden de istifa etmesinin istendiği belirtildi.

Olay, önceki gün akşam saatlerinde, Taşkesti Belediye Başkanı Saim Çevik'in, Bolu'ya geldiğinde kaldığı evinde meydana geldi. Başkan Saim Çevik, iddiaya göre kendisini işe yerleştirmesini isteyen hemşire T.D. ile önce içkili restoranda yemek yedi. İkili ardından, Başkan Çevik'in evine gitti. Saim Çevik, 1'inci kattaki evinde tuvalete gittiği sırada T.D., balkondan atladı. Yaralanan kız, Başkan Çevik'in aradığı bir yakını tarafından İzzet Baysal Köroğlu Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.

Hastanede tedavi altına alınan T.D., başından geçenleri polise anlattı. T.D.'nin, restoranda yemek yerken bir yakınına bulundukları restoranı söyleyip, 'Beni kurtar' diye mesaj attığı da ileri sürüldü. T.D.'nin şikayetçi olması üzerine Başkan Saim Çevik, dün polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Saim Çevik, bugün Bolu Adliyesi'ne sevk edildi.

Savcılıkta sorgusu süren Başkan Çevik'in, polise verdiği ifadesinde suçlamaları kabul etmediği belirtildi. Başkan Çevik'in, T.D.'nin kendisiyle iş için sürekli gürüşmek istediğini, bazı sağlık kuruluşlarına iş görüşmesi yapması için gönderdiğini, olay günü de yine iş konusunda yardımcı olmak için buluştuklarını söylediği belirtildi.

Öte yandan Başkan Saim Çevik'in, dün akşam toplanan Ak Parti İl Başkanlığı Yönetim Kurulu toplantısında partiden ihraç edildiği, ayrıca belediye başkanlığı görevinden de istifa etmesinin istendiği belirtildi.

PARTİDEN İHRAÇ EDİLDİ

AK Parti Bolu İl Başkanlığı, kendisini işe yerleştirmesini isteyen hemşire 25 yaşındaki T.D.'yi taciz edip, evinde alıkoyduğu iddiasıyla gözaltına alınan Taşkesti Beldesi Belediye Başkanı Saim Çevik'le ilgili açıklama yaptı. İl Başkanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, Çevik'in partiden ihraç edildiği duyuruldu. AK Parti Bolu İl Başkanlığı'nın konuya ilişkin açıklaması, şöyle: "Çevik hakkında öne sürülen iddialar üzerine il yönetim kurulumuz aynı gün saat 19.00'da toplanmış ve Sami Çevik disiplin kuruluna kesin ihraç talebiyle sevk edilmiştir. Saim Çevik, parti disiplin kurulunun aldığı karar ile partimizden ihraç edilmiştir. Ak Parti misyonuyla örtüşmeyen ve partimiz davasına halel getirecek hiçbir ismin partimiz bünyesinde yer alması mümkün değildir. Nitekim iddiaların akabinde dakikalar içinde Bolu İl Teşkilatımız hemen harekete geçmiş ve tek gündem maddesiyle toplanmıştır. Çevik hakkında çıkan iddialar konunun hassasiyetine binaen anında dikkate alınmış ve Çevik, partimizden ihraç edilmiştir. Adli makamlara intikal eden konunun bundan sonra da takipçisi olacağımızı belirtir kamuoyuna saygı ile duyururuz.

GÖRÜNTÜ TAKİP EDİLİYOR

Murat KÜÇÜK/BOLU, -

========================================================

2)BARZANİ'NİN YARDIMCISI RESUL: 'KÜRT MİLLETİNİN DAĞLARDAN BAŞKA DOSTU YOK' GERÇEĞİ İSPATLANDI

IRAK Kürt Bölgesel Yönetimi (IKYB) Başkan Yardımcısı Kosret Resul, Haşdi Şabi mensuplarının saldırısına ilişkin "Peşmergenin kutsal adını anmayan yok. Bunun karşılığında gelecek nesillerimiz için daha parlak bir gelecek kurmak için uluslararası toplumun yanı sıra dost ve müttefiklerimizin bizi dinleyip milletimizin iradesine saygı göstermesini bekliyorduk. Ancak maalesef dört bir yandan saldırıp bizi düşürmeye çalıştılar ve 'Kürt milletinin dağlardan başka dostu yok' gerçeği bir kez daha ispatlandı" dedi. Irak ordusunun Haşdi Şabi ile peşmergelerin bulunduğu bazı bölgelere gerçekleştirdiği operasyonun tartışmaları devam ederken, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani'nin Yardımcısı ve Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin (KYB) Birinci Genel Sekreter Yardımcısı Resul, yazılı bir açıklama yaptı. Özellikle Kerkük'le ilgili gelişmelere değinen Resul'un açıklaması şöyle:

"Bilindiği üzere, özgür ve onurlu bir hayat uğruna yıllardan beri milletimizin verdiği mücadele yükselerek nesilden nesile kutsal mesajını taşımıştır. Ta ki bugün bu mücadele bize emanet edilene kadar. Bu uğurda onlarca önder ve binlerce genç kurban edilerek, başı dik bir şekilde tarihin sayfalarına geçti. Kürdistan halkı üç yıldan fazladır, insanlık tarihinin akışını durdurarak, bizi taş devri ve cahiliye dönemine geri gönderecek, dünyanın en vahşi örgütüne karşı, bütün özgürlükçü dostları adına savaşıyor. Şimdi Peşmergenin kutsal adını anmayan yok. Bunun karşılığında gelecek nesillerimiz için daha parlak bir gelecek kurmak için, uluslararası toplumun yanı sıra dost ve müttefiklerimizin bizi dinleyip milletimizin iradesine saygı göstermesini bekliyorduk. Ancak, maalesef, dört bir yandan saldırıp bizi düşürmeye çalıştılar ve 'Kürt milletinin dağlardan başka dostu yok' gerçeği bir kez daha ispatlandı. Kerkük ve tartışmalı bölgelerde, milletimizin, Haşdi Şabi milisleri ve Irak birliklerinin saldırılarının yanı sıra son günlerde yaşanan olaylarla baş başa bırakılması, Tuzhurmatu ve diğer bölgede Kürt vatandaşların katledilmesi, evlerinin yağmalanması, ecdadının topraklarında Kürtlere karşı yeni bir Enfal'in başlangıcıdır."

Ahmet ÜN-ERBİL, -

========================================================

3)EGE ÜNİVERSİTESİ'NDE REKTÖR NECDET BUDAK GÖREVİ DEVRALDI

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan tarafından Ege Üniversitesi Rektörlüğüne atanan Prof. Dr. Necdet Budak, görevi rektör vekilliği yapan Prof. Dr. Beril Dedeoğlu'dan devraldı. 15 Temmuz'un üniversitelerine de zarar verdiğini anlatan ve yeni dönemi dair mesajlar veren Budak, "Moral ve motivasyonumuzu kaybetme lüksümüz yok. Üniversitemizin yaralarını sarmak ve geleceğe daha güçlü adımlarla yürüyebilmek için bu üniversiteyle ayağa kaldırma görevi yine bize düşüyor. Dileğim odur ki, üniversitenin tüm fertleri bu sorumluluğu benimle omuz omuza vererek paylaşacaktır. Üniversiteyi birlikte yöneteceğiz. Sorunlara ortak akılla yaklaşacağız" dedi.

Ege Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Cüneyt Hoşcoşkun'un Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından, geçen şubat ayında hakkında yürütülen soruşturma nedeniyle görevden alınmasından sonra Prof. Dr. Beril Dedeoğlu, vekaleten rektörlüğe atandı. 22 Eylül 2015- 24 Kasım 2015 tarihleri arasında, Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığındaki geçici seçim hükümetinde Avrupa Birliği Bakanı olarak da görev yapan Prof. Dr. Beril Dedeoğlu, vekaleten yürüttüğü rektörlük görevini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Ege Üniversitesi Rektörlüğüne getirilen Prof. Dr. Necdet Budak'a törenle devretti. Rektörlük senato salonundaki törene Beril Dedeoğlu ve Necdet Budak birlikte geldi. Senato üyelerini de birlikte selamlayan rektörlerden Prof. Dr. Beril Dedeoğlu, "Keyifli bir dönem geçirdim. İşbirliği içinde çalıştığımızı düşünüyorum. Bu büyüklükteki kurumda bu kadar organize çaba gösteren hocalarımızla tanıştım, güzel dostluklar edindim. Anlamadığım konuları bilir hale geldim. Umuyorum ki az hata yapmışızdır, az gönül kırmışızdır. Aynı ekip ruhuyla Ege Üniversitesi için çalışılacağınızdan eminim" dedi.

HOCA OLARAK AYDRILDI, REKTÖR OLARAK DÖNDÜ

Ege Üniversitesi'nde 1982 yılından bu yana öğretim üyeliği görevinde bulunan AK Parti eski Milletvekili Prof. Dr. Necdet Budak ise, konuşmasına, "Yıllar önce dersliklerinde okuduğumuz sonrasında da ülkem adına hizmet etmek için beni Ankara'ya uğurlayan üniversiteme vefa borcumu ödemek için rektör olarak döndüm" sözleriyle başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'a da teşekkür eden Budak, 15 Temmuz vurgusu da yaptı. Kimi tarihlerin insanların ve ülkelerin tarihlerinde dönüm noktası niteliği taşıdığını söyleyen Prof. Dr. Necdet Budak, "15 temmuz 2016 tarihinde işte böyle bir gün yaşadık. Bir taraftan ülkemiz uğruna gözünü kırpmadan, cesaretle, dik duruşla, kanımızla, canımızla bedel öderken, öte yandan da tüm dünyaya vatanımızı ne kadar sevdiğimizi, demokrasiden, milli iradenin egemenliğinden asla vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha gösterdik" diye konuştu.

15 Temmuz darbe girişimi sürecinin üniversitelerine de zarar verdiğini söyleyen Necdet Budak, "Ancak moral ve motivasyonumuz kaybetme lüksümüz yok. Üniversitemizin yaralarını sarmak ve geleceğe daha güçlü adımlarla yürüyebilmek için bu üniversiteyle ayağa kaldırma görevi yine bize düşüyor. Rektörlük benim için hizmet ve sorumluluk makamıdır. Dileğim odur ki, üniversitenin tüm fertleri bu sorumluluğu benimle omuz omuza vererek paylaşacaktır. Üniversiteyi birlikte yöneteceğiz. Sorunlara ortak akılla yaklaşacağız. Kurumsal iklim oluşturacağız" dedi.

Konuşmalardan sonra Prof. Dr. Beril Dedeoğlu, cüppesini yeni rektör Prof. Dr. Necdet Budak'a giydirdi.

Görüntü Dökümü

-----------------

Konuşmalardan görüntü.

Katılanlardan görüntü.

Haber: Taylan YILDIRIM, Kamera: Yasin TİNBEK/ İZMİR,

=================================================

4)DİKTİĞİ AĞAÇLARA KIYAMADI, RESTORANIN İÇİNDEN GEÇİRDİ

DENİZLİ'nin Acıpayam İlçesi'nde yaşayan 67 yaşındaki Erol Erzi, restoranın bahçesine ek bina yapmak istedi. Ancak 30 yıl önce diktiği 5 çam ağacı inşaata engel olunca, çareyi 5 çam ağacını kesmeden, yaptığı ek binanın içinden geçirmekte buldu. Restorana gelen müşteriler, Erzi'yi takdir edip, restoranın içinden geçen ağaçların resmini çekiyor.

Acıpayam'da restoran işleten Erol Erzi, müşteri yoğunluğundan dolayı bahçeye ek bina yapmaya karar verdi. Ancak bahçeye 30 yıl önce diktiği çam ağaçları, inşaata engel oldu. Ağaçlara kıyamayan Erzi, tek katlı restoran ek binasının inşaatını ağaçlara hiç zarar vermeden tamamladı. 3 çam ağacını hediyelik eşya mağazasının içinden, 2'sini ise restoranın içinden geçiren Erzi, 5 çam ağacını da kesmeden korumuş oldu. Restorana gelen müşteriler durumu takdir edip, fotoğraflarını çekti.

Ağaç sevgisinin ormancılık yapan babasından geldiğini söyleyen restoran işletmecisi Erol Erzi, ağaç kesmenin katliam olduğunu söyledi. Erzi, ağaçları kendi elleriyle diktiğini belirterek, "Restoranıma yoğun müşteri geldiği için bahçeye ek bina yapmak istedim, ancak 30 yıl önce diktiğim ağaçlar engel oluyordu. Ek bina inşaatı sırasında ustalara ağaçları kesmemelerini içinden geçirmelerini istedim. Diktiğim ağaçları kesmeye kıyamadım. Ağaç kesmenin katliamdan farkı yoktur. Burası zaten ağaçlarıyla güzel olan bir restoran, ben de böyle bir çare buldum. Gelen müşterilerde ağaçların restoranın içinden geçtiğini görünce şaşırıyor ve çok beğeniyorlar. Beni takdir edip, fotoğraflarını çekiyorlar" dedi.

Görüntü Dökümü

---------------------

Ağaçlardan ve sokaktan restorandan görüntü

Restoranın sahibi Erol Erzi'den görüntü

Restoranın içindeki ağaç gövdelerinden görüntü

Restorana gelen müşterilerden görüntü

Bir müşterinin konuşması

Haberle ilgili Ramazan Çetin anons

Haber- Kamera: Ramazan ÇETİN/ DENİZLİ,

====================================================

5)'YORGUN HERAKLES'Lİ STONE DESİGN SHOW BAŞLADI

ANTALYA'nın dünyaca ünlü tarihi değeri 'Yorgun Herakles' heykelinin simge olarak kullanıldığı Stone Design Show Antalya, ANFAŞ Fuar Merkezi'nde başladı. 18-21 Ekim tarihleri arasındaki fuarda proje, tasarım, uygulama ve teknolojileri sergileniyor.

80'in üzerinde firmanın katıldığı fuarın açılışını, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Türk Maden Vakfı Başkanı Erol Ersoy, ANFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bıdı birlikte yaptı. Başkan Menderes Türel, Antalya'nın gündeminde geçmişte sadece tarım ve turizm varken artık 10 milyon turisti aşan ve bu fuar gibi önemli organizasyonlara da ev sahipliği yapıldığını belirtti. Menderes Türel, özellikle Antalya'daki mermercilik potansiyeline dikkat çekerek, bu konunun önemini ifade etmek ve farkındalık oluşturmak istediğini söyledi. Doğal kaynakları çevreye zarar vermeden çok dikkatli bir şekilde kullanma zorunluluğu olduğunu belirten Türel, "Bu zenginliklerimizi ekonomiye katma değer olarak da sunmak durumundayız. Antalya'ya baktığımızda 2004-2005 yıllarında sadece 40 milyon dolarlık krom ihracatı söz konusuydu. Ama bu yıl maden ihracatı dediğimizde 250 milyon dolarları konuşabiliyoruz. Batı Akdeniz olarak yarım milyar dolara yaklaşan bir ihracat potansiyelinden bahsediyoruz" dedi.

'MERMERDE DÜNYA MARKASI ÇIKMALI'

Fuarın mermerde tasarıma, işlemeye de dikkat çektiğini kaydeden Türel, "Sadece bir doğaltaş zenginliği değil, bir sanatçı hassasiyetiyle mermerin işlendiğini gördüğümüzde ürünlerin katma değerinin artışını da sağlamamız mümkün. Allah Afyonkarahisar'dan Antalya'ya kadar bölgemizde bu zenginliği vermiş. Fakat mesele yer altı zenginliğine sahip olmak dışında bunu yer üstü zenginliğine de dönüştürmektir. Taşı veya mermeri bir sanat eserine dönüştürmeli ve bunu kendi markamızla satmalıyız. Hükümetimiz ar-ge yatırımları, üniversite sanayi işbirliği konularında çok önemli destekler veriyor. Giyimde nasıl dünya çapında Türk markaları ortaya çıktıysa bu mermerde de olmalıdır. Antalya'da mimari açıdan taş ve mermerin güzel örnekleri her köşede dikkatinizi çekebilir. Ama bunun kesinlikle yeterli olduğunu söyleyemeyiz" diye konuştu.

Kamu kurumları ve belediyelerin mermer veya taş işçiliği ve sanatında yeterli kaynağı bulamadığını söyleyen Türel, "Bunu bazen mevzuat engelliyor, hem de madencilik meselesini çok kolay bir şekilde siyasi istismar meselesi, itibar suikastı haline dönüştürebiliyoruz. Biz yat limanımız, kruvaziyer liman gibi projelerimizle dünyaya hitap eden eserler ortaya koyma peşindeyiz, bir küresel vizyon projesini ortaya koyuyoruz ama maalesef bunu anlamak istemeyenler var. Yurtdışına sadece turist olarak gelen, hiçbir uluslararası teması olmayan, küresel sermayedeki yarışta yer almayan, hiçbir uluslararası hedefi olmayan arkadaşlara, maalesef vizyon fukaralarına derdimizi anlatmakta zorluk yaşıyoruz. Bu nedenle bu konuda özel sektörümüze çok daha önemli sorumluluklar düşmektedir" dedi.

'TON BAŞINA ÇOK GERİDEYİZ'

Türkiye'nin son 20 yıldır mermer ihracatında büyük yükseliş göstererek dünyada ilk üç ülke arasına girdiğini belirten Türk Maden Vakfı Başkanı Erol Ersoy ise "Ancak ton başına gelire baktığımız zaman maalesef rakiplerimizin çok gerisinde kalıyoruz. Sektörün bu noktada yapması gereken katma değerli ürünlere daha ağırlık vererek işlemek ve bu ürünleri yüksek fiyattan satabileceği yeni müşteriler ve değişik pazarlar bulmak. Firmaların ürünlerini dünyanın farklı ülkelerinde projelere kabul ettirmeleri üreticileri yoğun bir rekabetten kurtarıp ülkemize daha fazla gelir getirme yollarını açacaktır. Sektörün yükselen performansına paralel olarak Isparta, Burdur ve Antalya illeri sektörümüzde mermer ihracatını en çok artıran şehirler olmuştur. Batı Akdeniz dediğimiz bu bölgede üreticimizin sektör içindeki yıldızı parlamıştır. Nitekim Ottoman, Burdur Bej, Cappicino, Limra, Myra Bej gibi bölge ürünleri dünyanın farklı coğrafyalarındaki projelerde isimleriyle aranan taşlar olmuşlardır. Dünyada artık bej mermer denildiğinde akla ilk gelen bölge burasıdır" diye konuştu.

2 METRELİK YORGUN HERAKLES

Fuarda Afyonkarahisar'ın İhsaniye İlçesi'ndeki atölyesinde heykeller yapan heykeltıraş Mehmet Atay ise Stone Design Show Antalya kapsamında, Antalya'nın dünyaca ünlü tarihi değeri 'Yorgun Herakles' heykelinin orijinal boyutlarından biraz daha yükseğini yaptı. Mehmet Atay, fuarda sergilenen heykelin 2 metre, orjinalinin ise 1.60 metre olduğunu kaydetti.

Fuarda Suriyeli sanatçı Khaled Hammadi tarafından yapılan ve aralarında Mustafa Kemal Atatürk, Fatih Sultan Mehmet, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da bulunduğu, çeşitli mermer türlerinden resim ve portreler de sergileniyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------------

Protokolün görüntüsü

Katılımcıların görüntüsü

Belediye başkanı Menderes Türel'in konuşması

Açılış kurdelasının kesilmesi

Protokolün standları gezmesi

RÖP: Mehmet Atay ( Heykeltraş )

Heykelin görüntüsü

Standlardan görüntü

497 MB/// 04.27

Haber: Mehmet ÇINAR-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,