DHA  YURT BÜLTENİ-11

ŞEHİT UZMAN ÇAVUŞ, GÖZYAŞLARIYLA MEMLEKETİNE UĞURLANDI (EM)
1)TOPRAĞA VERİLDİ

Mardin'in Nusaybin ilçesinde, PKK'lı teröristlerin saldırısında şehit olan Jandarma Uzman Çavuş Muhammet Ata Kıratlı, Nusaybin Yamanlar Komando Tabur Komutanlığı'ndaki uğurlama töreninin ardından helikopterle getirildiği baba ocağı Elazığ'ın Kovancılar ilçesinde son yolculuğuna uğurlandı. Meydan Merkez Camii'nde kılınan cenaze namazına Elazığ Valisi Çetin Oktay Kaldırım, Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, AK Parti Elazığ Milletvekili Zülfü Tolga Ağar, şehidin babası Hasan Kıratlı, yakınları ve çok sayıda kişi katıldı. Namazda, şehit için helallik istenilmesinin ardından binlerce kişinin katılımıyla şehidin naaşının bulunduğu tabut omuzlara alınarak, Kovancılar Asri Mezarlığı'nda gözyaşlarıyla toprağa verildi. Cenazenin toprağa verildiği sırada şehidin annesi Ayşe Kıratlı ve eşi Nursel Kıratlı zor anlar yaşadı.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Şehidin ailesinden görüntü
-Şehidin bebeğinden görüntü
-Naaşın getirilişi
-Cenaze namazından görüntü
-Şehidin uğurlanışı
-Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Erkan BAY/KOVANCILAR (Elazığ),

========================================================

2)KILIÇDAROĞLU: GERGİNLİKLERDEN, KAVGALARDAN BIKTIK USANDIK ARTIK

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Türkiye yanlış siyasetten ötürü farklı yerlere sürüklendi. Gerginliklerden, kavgalardan bıktık, usandık artık. Kavgalar sona ermeli" dedi. 31 Mart yerel seçimleri kapsamında Türkiye genelinde 'teşekkür ziyaretleri'ne Rize ve Artvin'den başlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Artvin'in Şavşat ilçesindeki konvoyuna yönelik 25 Ağustos 2016'da PKK'lı teröristler tarafından düzenlenen saldırıda şehit olan Jandarma Er Fatih Çaybaşı anısına, Artvin Off Road Kulübü tarafından Soğuksu mevkisinde yaptırılan çeşmeyi ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, Şavşat programı öncesi ziyaret ettiği çeşmeden eliyle su içip, şehit Çaybaşı'nın adının yazılı olduğu taşı okşadı. Çevredeki seyyar satıcılarla da selamlaşan Kılıçdaroğlu'na yöre sakini Havva Civelek, sohbet sırasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun da Artvin'e gelmesini istediğini söyledi. Bunun üzerine Kılıçdaroğlu, "İmamoğlu'nun Karadeniz turuna çıkmasını istiyorum. Bu sefer VİP'ten geçip geçmeme tartışması da olmaz" yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu ve beraberindekiler daha sonra konvoyla Şavşat'a hareket etti.

ŞAVŞAT BELEDİYESİNİ ZİYARET ETTİ

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geldiği Şavşat ilçesinde Şavşat Belediyesi'ni ziyaret etti, vatandaşlara seslendi. Siyasetin amacının vatandaşlara hizmet etmek olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Herkesin hakkının, hukukunun, adaletinin korunması lazım. Bireysel olarak benim talebim yok. Ben diğer siyasiler gibi değilim, onlara bir şey demek istemiyorum. Ama Türkiye yanlış siyasetten ötürü farklı yerlere sürüklendi. Gerginliklerden, kavgalardan bıktık usandık artık. Kavgalar sona ermeli. Siyaset cep doldurma, köşeyi dönme aracı değildir. Siyasetin amacı vatandaşa hizmet etmektirö dedi.

'KÜÇÜKÇEKMECE İLE ŞAVŞAT BELEDİYESİ'Nİ KARDEŞ BELEDİYE İLAN EDECEĞİZ'

Küçükçekmece Belediyesi ile Şavşat Belediyesi'ni kardeş belediye ilan edeceklerini de ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bizim belediye başkanlarımız sorunları aşmak için ellerinden gelen bütün çabaları gösterecekler. Şavşat belediyesi diğer belediyelerle de kardeş olacak. Dediler ki 'Şavşatlıların en çok yoğun olduğu belediye; Küçükçekmece Belediyesi, Küçükçekmece ile kardeş olalım' Notumuzu aldık, Küçükçekmece ile Şavşat Belediyesi'ni kardeş belediye ilan edeceğiz. Küçükçekmece Belediye Başkanımız da buraya gelecek. Şavşat'ta varsa bir sorun, gönül birliği içinde çözmeye çalışacaklarö ifadelerini kullandı.

'HEPİMİZİN DÜŞÜNMESİ LAZIM'

İşsizliğin sürekli arttığını kaydeden Kemal Kılıçdaroğlu, "İşsizliğin bir felaket, yoksulluk olduğunu, biliyorlar mı acaba. İşsiz birisinin, cebinde parası olmayan birisinin sokaklarda rahat gezemeyeceğini biliyorlar mı acaba. Yeter artık ya. Vallahi de billahi de yeter. Millet artık öyle bir noktaya geldi ki; iş yok, güç yok. Daha dün Hopa'da bir kadın geldi. '3 kızım var, 3'üde üniversiteyi bitirdi, işsiz' Hangi sıkıntılara girdiğini, boğazından kestiğini, onu hangi umutlarla okuttuğunu gayet iyi biliyorum. Kim iş verecek, onları düşünen kim. Hepimizin düşünmesi lazım. Peki derdimiz ne, çocuğu işsizse iş bulacağız kardeşim, siyasetin görevi budurö diye konuştu.

'HER TÜRLÜ ENGELİ KARARLILIKLA AŞACAĞIZ'

Artvin'de terör saldırısına uğradığı yere gittiğini de anlatan Kılıçdaroğlu, "Burada Şavşat'ta bir terör saldırısına uğramıştım, 1 güvenlik görevlimiz şehit olmuştu. O çeşmeye uğradık, o çeşmeden bir yudum su aldık. 'Allah rahmet eylesin' diyoruz ona. Dolayısıyla inandığımız davadan, inandığımız yoldan hiç kimse alıkoyamaz. Biz bu memleketin, Türkiye'nin huzuru için hep birlikte huzur içinde yaşamak için yola çıktık. Önümüzde hangi engeller olursa olsun her türlü engeli kararlılıkla aşacağız, birlikte güzellikler içinde yaşayacağız" diyerek konuşmasını tamamladı.
Konuşmanın ardından Şavşat Belediye Başkanı Nihat Acar, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na, Şavşat'a gelişinin anısına fahri hemşehrilik beratı verdi.
Kılıçdaroğlu, daha sonra 18'inci Ulusal, Kültür, Sanat ve Bal Festivali'ne katılmak üzere Ardahan'a hareket etti.

Görüntü Dökümü
-----------------------
-Kılıçdaroğlu konvoyundan detay
-Kılıcdaroglu'nun 2 yıl önce Şavşat karayolunda saldırıya uğradığı yerden görüntüler
-Kılıçdaroğlu'nun mısır yemesi
-Şavşat'ta halka seslenmesinden vatandaş detayları
-Detaylar

HABER: SELÇUK BAŞAR KAMERA: MEHMET CEN PEÇE/DHA-ARTVİN

===================================================

3)KAZADA ÖLEN ÇARŞI VE MAHALLE BEKÇİSİ OSMANİYE'DE TOPRAĞA VERİLDİ

Adana'da, bir otomobilin çarpması sonucu hayatını kaybeden mahalle bekçisi Mehmet Candemir (31), memleketi Osmaniye'de toprağa verildi.
Akıncılar Polis Merkezi'nde görevli olan ve Yüreğir ilçesi Levent Mahallesi Sümbül Caddesi'nde önceki gece, iki hafta önce evlendiği eşi Elif Candemir ile birlikte yol kenarında yürüyen mahalle bekçisi Mehmet Candemir'e, plakası belirlenemeyen siyah renkli bir otomobil çarptı. Ağır şekilde yaralanan Candemir, çağrılan ambulans ile Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'ne kaldırılarak yoğun bakım ünitesinde tedaviye alındı. Candemir, doktorların tüm müdahalesine karşın kurtarılamadı.

TÖREN DÜZENLENDİ
Adana Adli Tıp Kurumu morgundan cenazesi alınan Candemir için Adana Asri Mezarlığı'nda tören düzenlendi. Daha sonra ise cenaze aracı ile Osmaniye'ye götürülen Candemir için Çona Köyü'ndeki Merkez Camii'nde cenaze töreni düzenlendi. Burada baba Dursun Candemir, taziyeleri kabul etti. Gözü yaşlı eşi Elif Candemir'i ise polis memurları teselli etmeye alıştı. Acı haberi duyan köy halkı ise camiye akın etti. Öğlen namazına müteakip kılınan namazın ardından Candemir, köy mezarlığında gözyaşları arasında toprağa verildi. Mehmet Candemir'in annesi Suzan Candemir'in 2008 yılında vefat ettiği, bir yıldır ise çarşı ve mahalle bekçisi olarak görev yaptığı öğrenildi.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
Cenaze aracının gelişi
Ölen bekçinin babası Dursun Candemir'in yakınları ile sarılması
Bekçinin eşi Elif Candemir'in görüntüsü
Cami avlusundaki kalabalık
Polis tören mangasının cenazeyi omuzlara alması
Cenazenin omuzlarda camiye kadar taşınması
Cenaze namazının kılınması, helallik alınması
Cenazenin alınması, cami avlusundan çıkartılması

Haber-Kamera: İbrahim EMÜL/OSMANİYE,

===================================================

4)TALHA'NIN YARALANMASINA NEDEN OLAN ASANSÖR MÜHÜRLENDİ

Bursa'nın İnegöl ilçesinde, Talha Ceyhan'ın (14) babasının mobilya atölyesinde düşerek ağır yaralanmasına neden olan asansör, zabıta ekiplerince mühürlendi. Olay, önceki gece İnegöl'ün Mahmudiye Mahallesi Spor Sokak'taki mobilya atölyesinde meydana geldi. İddiaya göre babasına ait atölyenin 4'üncü katına çıkan Talha Ceyhan, karanlıkta, asansör boşluğuna düştü. Ağır yaralanan Ceyhan, ailesi tarafından kurtarılarak İnegöl Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedavi altına alınan Talha Ceyhan'ın sağlık durumu ciddiyetini korurken, başlatılan soruşturma kapsamında İnegöl Belediyesi zabıta ekipleri, atölyede denetleme yaptı.
Ekipler, kullanıma elverişli olmadığını belirledikleri asansörü mühürlendi.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Asansörden detaylar
-Ekiplerin incelemesi

Haber-Kamera: Yavuz YILMAZ/İNEGÖL,(Bursa),

====================================================

5)'BAYRAMİÇ BEYAZI' ÜRETİCİNİN YÜZÜNÜ GÜLDÜRÜYOR

Çanakkale'nin Bayramiç ilçesinde, Kaz Dağı'nın eteklerinde yetiştirilen, coğrafi işaret tescilli 'Bayramiç beyazı' adıyla anılan nektarinin bir ay önce hasadı gerçekleştirilen erkenci döneminde kilosunun 5, şu anki orta dönemde ise 3 liradan satılması üreticinin yüzünü güldürdü.
Bayramiç ilçesinde, Kazdağı'nın endemik meyvesi olan 'Bayramiç Beyazı'nın hasadına 1 ay önce başlandı. Bayramiç bölgesinde 5 bin dekar alandaki nektarin erkenci, orta ve geç olmak üzere 3 dönem yetiştiriliyor. Ürünler, hasat döneminin ardından yurt dışının yanı sıra Türkiye'de İstanbul, İzmir ve Ankara'ya gönderiliyor. 'Bayramiç beyazı' rengi, tadı, kokusu ve aroması ile tüketici tarafından beğeniliyor ve diğer nektarin çeşitlerine göre daha uzun süre dayanıklılık gösteriyor. Kazdağı'nın eteklerinde yetiştirilen ve coğrafi işaret tescili 'Bayramiç beyazı' adıyla yapılan nektarinin erkenci döneminde kilosunun toptancılara 5, şu anki orta dönemde ise 3 liradan satılması, üreticilerin yüzünü güldürmeye devam ediyor.

'BİZİ MEMNUN EDİYOR'
'Bayramiç Beyazı'nın bu yılki hasadı ve satış fiyatından memnun olan üretici Ahmet Daldal (66), "Geçen sene de bu fiyatlara yakın ürünümüzü sattık. Erkenci hasatta 5 liradan müşteri bulduk. Şu andaki orta hasattan da nektarin fiyatının 3 liradan alıcı bulması bizi memnun ediyor. Geç dönem hasadından da umutluyuzö dedi.

MARKETLERDE 5 LİRADAN SATILIYOR
Marketlere tüysüz nektarini 5 liradan sattıklarını belirten Esra Arslan ise satışlardan son derece memnun olduklarını söyledi.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Bayramiç beyazının bahçede hasadından görüntü
-Üretici Ahmet Daldal ile röportaj
-Perakende satılan beyaz tüysüz şeftalilerden görüntü

Haber-Kamera: Fatih DALDAL/BAYRAMİÇ(Çanakkale),

==================================================

6)ALANYA'DA AVOKADODA 50 MİLYON ADET REKOLTE BEKLENİYOR

Antalya'nın Alanya ilçesinde bu ay başı itibariyle avokado hasadı başladı. Alanya Avokadocular Birliği Başkanı Sevilgen, "Geçen yıl 40 milyon adet civarında üretimimiz olmuştu. Bu sene 50 milyon civarında bir beklentimiz var" dedi.
Alanya'nın Dimçayı bölgesindeki avokado bahçelerinde 1 Ağustos itibariyle hasat başladı. Alanya Avokadocular Birliği Başkanı Hilmi Sevilgen, sezondan umutlu olduklarını belirtirken, bu seneki ürünlerin kalitesinin gayet düzgün olduğunu söyledi. Rekoltenin yüksek olduğunu vurgulayan Sevilgen, "Bu sene geçen yıla oranla ürünün daha fazla olduğunu görüyoruz. Geçen yıl 40 milyon adet civarında üretimimiz olmuştu. Bu sene 50 milyon civarında bir beklentimiz var" dedi.
Avokado ihracatının bu yıl daha erken başladığını aktaran Sevilgen, "Geçen yıllarda ciddi anlamda bir ihracat yapmıştık. Bu yıl daha erken başladık. Ukrayna ve Romanya ihracat talebinde bulunuyor, ayrıca Rusya'dan bir firma geldi. Görüşmelerimiz devam ediyor. Allah izin verirse bu sene Romanya, Ukrayna, Rusya, Gürcistan, İran başta olmak üzere ihracatımız olacak. Bazı Avrupa ülkeleriyle de görüşmekteyiz. Özellikle Hollanda'dan bir talep söz konusu" diye konuştu.
Avokado üreticisi Nazmi ve Ayşe Teke çifti de verimden memnun olduklarını anlattı.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
Avokado hasadı yapılan bahçe
Ağaçlardan avokado toplanması detay
Hilmi Sevilgen röp
Çiftçi aile röp

HABER- KAMERA: Engin ANAK/ALANYA (Antalya),

==================================================

7)YAVRU EBABİL KUŞUNA BAŞKAN KORUMASI

Mersin Büyükşehir Belediyesi bahçesine konan ve uçmakta zorlanan yavru ebabil kuşu koruma altına alındı.
Ömürlerinin büyük bölümünü havada geçiren ve çok nadir görülen ebabil kuşlarından biri, Mersin Büyükşehir Belediyesi'nin bahçesine kondu. Belediye personeli tarafından bulunan yavru ebabil kuşu ile yakından ilgilenen Belediye Başkanı Vahap Seçer, yavru kuşu Tarsus Hayvan Parkı ve Doğal Yaşamı Koruma Merkezi'ne gönderilmek üzere Veterinerlik Hizmetleri Daire Başkanlığı yetkililerine teslim etti. İlk kontrolünde sağlıklı görünen yavru kuş, Tarsus Hayvan Parkı'nda detaylı tüm kontrolleri yapıldıktan sonra özgürlüğüne kavuşması ve yeniden göklerde süzülebilmesi için doğaya salınacak.
Başkan Seçer, baharın gelişinin habercisi olan ve müjde getirdiğine inanılan kuşun, yeni müjdeler getireceğine inandığını belirterek, "Ebabil kuşunun özellikleri nelerdir diye biraz araştırdım. Çok gizemli bir kuş olduğunu öğrendim. Sürekli havada olan bir kuş. Sadece üremek için yere iniyor ve daha çok ilkbaharda görülüyor. Sonbaharda güneye, sıcak iklimlere doğru göçüyor. Bu kuş baharın habercisi ama biliyorsunuz Mersin'e bahar geleli 4 ay oldu. Biraz gecikti bizim ebabil kuşu. Yolda süreyi fazla harcamış" dedi.
Ebabil kuşunu en kısa sürede özgürlüğüne yeniden kavuşturacaklarını ifade eden Başkan Seçer, "Ebabil kuşumuz gayet iyi, sağlıklı görünüyor. Gerekli kontrolleri yapıldıktan sonra uçacak ve kendini koruyacak hale geldiğinde doğaya bırakacağız. Özgürlük güzel bir şey, hayvanların da insanların da özgür olması gerekiyor" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Yerdeki kuşun görüntüsü
-Kuşun çim üzerinde yürümeye çalışması
-Kuşun görevliler tarafından alınması
-Kuşun kutuya konulması
-Görevlinin kuşu Belediye Başkanı Seçer'e göstermesi
-Başkan Seçer'in kuşu incelemesi
-Başkan Seçer'in kuş hakkında bilgi alması
-Başkan Seçer'in konuşması
-Genel ve detay

Haber: Mustafa ERCAN-Kamera: MERSİN;

=================================================

8)'ÜNYE TAŞI'NIN 1100 DERECEYE KADAR DAYANABİLDİĞİNİ TESPİT ETTİ

Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü son sınıf öğrencisi Büşra Kırten (22), yaptığı araştırma ve deneyler sonucu, memleketi Ordu'un Ünye ilçesinde üretilen 'Ünye taşı'nın 1100 dereceye kadar dayanabildiğini tespit etti.

Isparta'da Süleyman Demirel Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü son sınıfta öğrenim görüp yüksek lisans hazırlıklarına başlayacak olan Büşra Kırten, bitirme tezinde memleketi Ordu'nun Ünye ilçesinde üretilen 'Ünye taşını' incelemeye aldı. Üniversiteki hocalarından da yardım alan Kırten, mercek altına aldığı taşın, sıcağa karşı dayanıklılığını laboratuvar ortamında test etti. Kırten, yaptığı araştırma ve testler sonucu, Ünye'nin belirli bölgelerinde üretilen ve en son İstanbul'da inşa edilen Çamlıca Camii'nde de kullanılan Ünye taşının, çelik ve betondan daha yüksek sıcağa dayandığını saptadı.

'ÜNYE TAŞI 1100 DERECEYE KADAR DAYANDI'
Yangına karşı ahşabın 260, çeliğin 550 ve betonarmenin 830 dereceye kadar dayanabildiğini belirten Büşra Kırten, Ünye taşının ise 1100 dereceye kadar dayanabildiğini söyledi. Ünye taşının yangına dayanıklı yapı malzemesi olarak kullanılabilir olduğunu da tespit ettiğini anlatan Kırten, "Tez hazırlığı için araştırma yapıyordum. Ne yapabilirim diye düşünürken Ünye taşından haberdar oldum. Bu taşın ısı yalıtımı sağlayıp sağlamadığını araştırmak istedim. Araştırmanın içine girdikçe birçok özelliklerini fark ettim ve inceledim. İncelemem sonucunda bu taşın yangın yalıtımında kullanılabilirliği üzerine deneyler yaptım. Test sonuçlarına göre parke taşı ve mantolama olarak kullanılabirliğine karar verdim. Deneyleri üniversite imkanlarıyla gerçekleştirdim. Bu nedenle yapabileceğim deneyler sınırlıydı. Sonuç olarak 1100 dereye kadar taşın sıcağa karşı dayanabildiğini, hava ile soğutulduğunda ise dayanımında sadece yüzde 50 azalma olduğunu fark ettim. Yangın durumunda ahşap 260 dereceye kadar, çelik 550 dereceye kadar ve betonarme yapı da 830 derecede kritik sıcaklığa ulaşıyor. Benim incelediğim taş, kırmızı ve beyaz Ünye taşı 1100 dereceye kadar dayandı. Bu sıcaklıkta soğutma türüne göre değişiklikler gösteriyor ama hiçbir şekilde patlama, çatlama gözlemlemedim" dedi.

'ÜNYE TAŞI DOĞAL TAŞ OLDUĞU İÇİN YANMIYOR'
Ünye taşının doğal olduğu için yanmadığını da kaydeden Kırten, "Yalıtım konusunda ise şu an kullanılan köpük malzemeler ve kimyasal malzemeler sağlığa zararlı. Tutuşmuyor ama bir yanıcılığı var. Ünye taşı ise doğal taş olduğu için yanmıyor, tutuşmuyor ve alev almıyor. Ünye taşı kendi kulvarında güven değerler sağladı. Isı yalıtımı deneyleri Türkiye'nin sayılı üniversitelerinde yapılıyor. Benim üniversitemde de yapıldığı için şanslıydım. Bir ödenek sağlandığı takdirde bu araştırmalarımı daha da genişleterek önemli veriler elde edeceğime inanıyorum" diye konuştu.

'DAHA İYİ İŞLER YAPACAKLARINA İNANIYORUM'
Baba Mehmet Kırten ise, "Kızımın böyle bir girişimcilik ve atılım yapması nedeniyle gurur duyuyorum. Buradan yerel yöneticilerimize  de sesleniyorum; öğrencilerimize sağlanacak imkanlarla daha iyi işler yapacaklarına inanıyorumö diyerek kızının yaptığı araştırmanın olumlu sonuçlanmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
Ünye taşından detay görüntü
Ünye teşının incelenmesi
Ünte taşının fabrikada işlenmesi
Büşra Kırten ile röportaj
Baba Mehmet Kırten ile röportaj

Haber-Kamera: Turgut DAĞDEVİREN-ÜNYE-(Ordu)-DHA

========

9)EV ALMAK İÇİN 8 YILDA TOPLADIĞI ÇAKMAK KOLEKSİYONUNU SATIYOR

Eskişehir'de, 8 yıldır çakmak biriktiren Ali Çelik (39), oluşturduğu yaklaşık 20 bin liralık koleksiyonunu ev almak için satılığa çıkardı.

Özel güvenlik görevlisi Ali Çelik, çocukluğundan bu yana pul, para, saat, tüfek, hançer, çakmak gibi birçok eşyayı biriktirmeye başladı. Biriktirdiği eşyaların içinde özellikle çakmaklara özel ilgi gösteren Çelik'in koleksiyonunda 100 adet çakmak bulunuyor. Elindeki en yeni çakmağın 1980 yılına ait olduğunu ifade eden Çelik, koleksiyonunda Osmanlı dönemine ait birçok otantik çakmak bulunduruyor. Çakmakların çoğunun Osmanlı dönemine ait olması nedeniyle kendi başına Osmanlıca öğrenen Çelik, elindeki en eski çakmağın ise 1902 yılından kalma olduğunu belirtti. Çakmak koleksiyonuna özel bir ilgisi olduğunu söyleyen Çelik, ev almak için koleksiyonunu satışa çıkardığını söyledi.
Koleksiyonuna topladığı çakmakların, Osmanlı döneminde 'Rüsumat' olarak adlandırılan vergilendirilmiş çakmaklar olduğunu belirten Çelik, "Profesyonel olarak 8 yıldır antika topluyorum. Daha önce çocukluktan bir merakım vardı. Televizyonda gördüğüm posta pulu, para koleksiyonu yapan insanları ve bunların para kazandığını gördüm ve o zamanlar öyle düşündüğüm için başladım. Çakmak koleksiyonu serüveni ise elime bir tane Osmanlı dönemine ait çakmak geçmesiyle başladı. Kolay kolay eskimeyeceğini ve kolay bozulmayacağını düşündüğüm için özellikle benzinli çakmak koleksiyonu yaptım. Elimde 100 adet çakmak var. Bunların en eskisi 1902 tarihli, en genci de 1980 falandır. Koleksiyonumda savaş zamanında yapıldığını bildiğim, 1911 tarihinde uçaksavar mermisinden yapılma çakmak var. Yine savaş zamanında geldiğini düşündüğüm, 1913 tarihli üzerinde 'Constantinapoli' yazılı çakmak var. Osmanlıca, Fransızca, İspanyolca ve İngilizce rüsumlu çakmak mevcut. Mermi, fotoğraf makinesi, çizme, tabanca ve farklı şekillerde çakmaklar var. Koleksiyonumun ortalama yaşı 80 ile 90 arasındadır. Osmanlıca bildiğim için özellikle rüsumlu olanları seçmeye gayret ettim. Ev almayı düşündüğüm için koleksiyonumu satmayı düşünüyorum. Koleksiyonuma 20 bin lira değer biçtim. Bunları tek tek toplamaya çalışsanız, belki 10-15 senenizi alabilir" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Antika eşyalardan detay
-Çakmaklardan detay
-Genel detay
-Ali Çelik'in konuşması

Haber-Kamera: Oğuzhan DEMİR-Abdullah GÜÇLÜ/ESKİŞEHİR-DHA

========

10)11 İLİN YAMAÇ PARAŞÜTÜ SPORCULARI YALOVA'DA BULUŞTU

Yalova'da gerçekleştirilen 5. Yalova Havacılık Festivali renkli görüntülere sahne oldu. 11 ilden gelen yamaç paraşütü pilotları, onlarca metre yükseklikten atlayarak, yaklaşık 3 kilometre mesafedeki hedefe ulaşmak için yarıştı.

Yalova 5. Havacılık Festivali'ne ev sahipliği yaptı. Yalova'nın yanı sıra Burdur, Ankara, İstanbul, Sakarya, Bursa, Çanakkale, Eskişehir, Ordu, Yozgat ve Kütahya'dan gelen yamaç paraşütü sporcuları, Soğucak Köyü Kaletepe Mevkii'ne çıktı. Onlarca metre yükseklikte hazırlıklarını tamamlayan yamaç paraşütü pilotları, verilen komutlarla kalkışlarını gerçekleştirdi.
Gökyüzünde rengarenk görüntüler oluşturan sporcular, 3 kilometre mesafede belirlenen hedefe inmek için tüm hünerlerini sergiledi. Bazı sporcular ise rüzgarın azizliğine uğradı. Kalkış yapamayan sporcular da birkaç denemeden sonra kendilerini gökyüzüne bıraktı.

'YALOVA DOĞA SPORLARI MERKEZİ OLMAYA ADAY'
Yalova'nın hızla doğa ve havacılık sporları merkezine dönüşeceğini dile getiren Yalova Havacılık ve Spor Kulübü Başkanı Nuri Baş, "5'inci kez Yalova Havacılık Festivali'ni düzenliyoruz. Festival kapsamında bir hedef yarışması da koyduk. Bu festivale birçok ilden katılım var. Amacımız Yalova'da ekstrem sporları ve doğa sporlarını yaymak. Bu amaçla düzenlediğimiz festivale her yıl talep de artıyor. Yalova doğa sporları merkezi olmaya aday bir il. Yüzde 63'ü orman olan ilimiz bu tip sporlar için çok elverişli. Yalova Havacılık ve Spor Kulübü olarak 7 tepede 7 nokta açtık. Diğer tepelerde de benzer organizasyonlar gerçekleştirerek, ilimizi tüm ülkeye tanıtmak istiyoruzö dedi.
Festivale, Yalova Valiliği ve Yalova Belediyesi de destek verdi.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Sporcuların hazırlanması
-Uçuşlarını yapmaları
-Yalova Havacılık ve Spor Kulübü Başkanı Nuri Baş ile röportaj
-Gökyüzünden sporcuların çektiği görüntüler, detaylar.
-Hedefe iniş

Haber-Kamera: Süheyla GÖZDERELİLER/YALOVA,

========