Dha Yurt Bülteni - 11 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni - 11

Cumhurbaşkanı Erdoğan Suriye'ye sınır Hatay'da konuştu: Bu yeterli değil (2)BİZİ TEHDİT EDENLERE YAZIKLAR OLSUNSuriye'deki gelişmeleri yakından takip ettiğini de ifade eden Erdoğan, "Suriye'de çatışmalar dursun katliamlar son bulsun diye çabalıyoruz.

07.04.2017 18:02
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Cumhurbaşkanı Erdoğan Suriye'ye sınır Hatay'da konuştu: Bu yeterli değil (2)

BİZİ TEHDİT EDENLERE YAZIKLAR OLSUN

Suriye'deki gelişmeleri yakından takip ettiğini de ifade eden Erdoğan, "Suriye'de çatışmalar dursun katliamlar son bulsun diye çabalıyoruz. Suriye'nin geleceğine binlerce kilometre öteden gelip burada kendi politik hesaplarının kavgasını verenler değil Suriye halkı kara versin diyoruz. İdlib'teki katliamdan kaçarak ülkelerinden ayrılmak zorunda kalan 3 milyon Suriyeliye gönlümüzü de kapımızı da soframızı da biz açtık işte. DEAŞ'ın ülkemizi hedef almasının sebebi bizim Suriye'deki kardeşlerimize sahip çıkmamız değil mi? İdeolojik saplantıları sebebiyle bu çocuk katillerinin yanında yer alan hatta askerliğine soyunanların bize saldırmasının sebebi bu değil mi? Reyhanlı saldırısı, Cerablus, El Bab operasyonunu niye gerçekleştirme zorunda kaldık? Türkiye tüm bu fedakarlıkları yaparken sırf kendi konforları bozulmasın diye parmaklarını sallayarak bizi tehdit edenlere yazıklar olsun"dedi.

İstikrarsızlığın maliyetini de anlatan Erdoğan, şunları söyledi: "1970 yılında Türkiye'nin milli geliri 580 dolar. Güney Kore'nin 260 dolar, Portekiz'in 830 dolar. Bizim istikrarlı dönemimizde 3 kat büyüme ile 11 bin dolara ulaştık. Güney Kore, Portekiz 23-24 bin dolar milli gelire ulaştı. Türkiye'de istikrarlı bir yönetime sahip olsaydı biz de diğerleri gibi aynı milli gelire ulaştık. Ülkemizde güven ve istikrar ortamının tesisinde yaşanan sıkıntılar olduğundan hem fikir miyiz? Peki, çözüm ne çözüm ortada. Sorunun kaynağı olan yönetim sistemini değiştirmeyi Güney Kore bizden çok önce yapmış, 1980'de yönetim sistemini değiştirmiş. Portekiz, anayasa değişikliğiyle istikrarı yakalamış. Fransa yarı başkanlık sistemiyle istikrarı yakalamış. Biz neden istikrarsız sisteme devam ediyoruz. Darbeciler, Cuntacılar böyle istedi. Bu reformun ilk adamını 2007'de attık, bunu takip edelim diyorum, bu işi nihai noktaya ulaştırıyoruz."

İMRALI HAYIR DİYOR

Kimlerin terör örgütleriyle yan yana gelebildiğini kimlerin dimdik ayakta durduğunu gördüklerini anlatan Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: "Hayır diyenler kim? Kandil hayır diyor. İmralı hayır diyor. Pensilvanya'daki FETÖ hayır diyor. Şimdi siz onlarla beraber aynı yoldasınız. Kılıçdaroğlu diyor ki 'Bunlar hayır diyenlere terörist diyor.' Kandil'deki terörist, İmralı'daki terörist, Pensilvanya'daki terörist hayır diyor. Biz burada bir uyarı yapmak durumundayız. Biz sandığa giden herkesi bir hangi oyu verirse versin anlayışla karşılarız. İzmir'den denize dökenlerden değiliz. Biz onlar gibi yapmayız. Biz bu lafı edenlere güzel bir demokrasi müzesi kuracağız. Orada bazı objelerle beraber onları tarihe emanet edeceğiz. Farkımız bu kardeşlerim. Pensilvanya'daki şarlatanın örgütü FETÖ dünya çapında bir kampanya yürütüyor. Yeni yönetim sisteminden rahatsız olanlarla bir kısım batı bunlara destek veriyor. Biz 80 milyon tek millet, tek bayrak değil miyiz? Bizim bayrağımızın dışında o asılan paçavraları asla kabul etmeyiz. Bu ülkenin semalarında bayrağımızdan başka asla tanımıyoruz. Milleti bölmek için her yolu kullananların faşistlikle, CHP ile yarışanların bu değerlere sahip çıkmasını elbette beklemiyorduk ama ilk defa 16 Nisan vesilesiyle gerçek yüzlerini açıkça gösterdiler. Kılıçdaroğlu ne diyor, 'İdama evet' diyor. Bakalım onu da göreceğiz. 16 Nisan'da ben inanıyorum evet çıkacak. Parlamentoya geldiğinde Sayın Bahçeli açıkladı 'teklife evet deriz' dedi. Sayın Yıldırım'ın kanaatini biliyorum. Parlamentodan geçip bana geldiği zaman bende bunu onaylarım. Çünkü şehitlerimizin katillerini affetme yetkimiz yok. Olay bu kadar açık. Televizyona çıkan Kılıçdaroğlu, 'Cumhurbaşkanı, Başbakan darbe girişimi örtbas etmek istiyor' diyor. O gecenin tüm faillerini toparlayıp cezaevine tıkan kim biziz. Güvenlik güçlerimiz bu operasyonları yapıyor, şuanda yargı süreci devam ediyor. Yargılamayı da bizden bekliyorlar."

Görüntü Dökümü

-------------------------

Miting alanından genel görüntü

Culhurbaşkanı Erdoğan'ın miting alanına gelişi

Halkı selamlaması

Alınan güvenlik önlemlerinden detay

Açılış kurdelesinin kesilmesi

Erdoğan'ın alandan ayrılışı

Haber-Kamera: Ramazan ÇELİK-Ufuk AKTUĞ/HATAY,

=================================================

Bakan Yılmaz açıkladı: 17 Nisan'da okulların tatil

MİLLİ Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, referandum sonrası 17 Nisan günü okulların tatil edileceğini açıkladı.

Sivas'ın Zara ilçesinde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, referandum nedeniyle 17 Nisan'da okulların tatil edildiğini belirterek, "16 Nisan'da halk oylamasını yapıyoruz. 16 Nisan'da yapacağımız sandık kurullarında birçok öğretmenimiz görev almakta. Sayımların sağlıklı olabilmesi, yapılacak itirazların sağlıklı bir şekilde neticelenebilmesi, okullarımızın düzeninin sağlanabilmesi ve temizliğinin hakkıyla yerine getirilebilmesi için Başbakanımızın talimatı üzerine 17 Nisan'ı tatil etme kararı aldık" dedi.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Bakan Yılmaz'ın açıklaması

Haber-Kamera: Gökhan CEYLAN/SİVAS,

=========================================

Fabrika'da gaz sızıntısı: 3 ölü, 12 yaralı (2) - yeniden

OSMANİYE Organize Sanayi Bölgesi'ndeki Baştuğ Metalürji A.Ş. tesisinde meydana gelen flor gazı sızıntısında zehirlenen 1'i mühendis 3 kişi öldü, 12 kişi de tedaviye alındı.

Bugün saat 11.30'da sıralarında Organize Sanayi Bölgesi'ndeki demir-çelik işleyen tesiste iddiaya göre Karbon Silobaz kazanına giren 1 işçi sızan flor gazından etkilendi. Bu işçiyi kurtarmak isteyen diğer 2 kişi de zehirlendi. Ambulanslarla Osmaniye Devlet Hastanesi'ne kaldırılan işçiler Mustafa Köprü, Murat Güçlüer ve mühendis Mustafa Özsoy  kurtarılamadı. Osmaniye Devlet Hastanesi'ne kaldırılan yaralı 12 işçi ise AFAD Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik ve Nükleer (KBRN) kabininde sağlık ekibinin kontrollerinin ardından tedaviye alındı. Tesiste kimyasal sızıntıya karşı çalışma yapılmaya başlandı.

Yaralıların isimleri ise şöyle:

Halil İbrahim Keten, Erdi Baltacı, Satılmış Eryılmaz, Kenan Öncül, Tamer Duran, Alü Küçük, İdris Ateş, Ahmet Tolga Aslan, Ümit Pehlivan, Adem Kocaman, Fatih Akyar ve Cevdet Halil İbrahim Özsoy.

FABRİKADAN AÇIKLAMA

Kazanın meydana geldiği Baştuğ Metalurji Sanayi A.Ş.'den de konuyla ilgili bir yazılı açıklama ise  şöyle denildi:

"7 Nisan 2017 tarihinde fabrikamız makine birimi sorumlusu ve ekip arkadaşlarının gerçekleştirdikleri rutin bakım çalışması sırasında hepimizi derinden üzen bir iş kazası yaşanmıştır. Olaydan etkilenen 3 çalışanımıza ilk müdahale olay yerinde yapılmış olup, müdahalenin ardından Osmaniye Devlet Hastanesi'ne sevk edilmişlerdir. Kazanın nasıl meydana geldiğine ilişkin olarak yetkili birimlerin incelemeleri devam etmektedir. Gelişmeler kamuoyu ile paylaşılacaktır. Hepimizi derinden üzen kazadan dolayı üzüntümüz sonsuzdur. "

Osmaniye Valiliği'nden yapılan yazılı açıklamada ise Osmaniye Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren bir fabrikada karbon silosunda bakım yapan 3 işçinin karbon monoksit gazına maruz kalarak hayatını kaybettiği, 12  işçinin ise yine karbon monoksit gazına maruz kaldığından hafif şekilde yaralandığı belirtildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

---------------------------

Devlet Hastanesi KBRN Arındırma Ünitesi ve maskeli sağlık ekibi

Hastane morgu önünde bekleyen kalabalıktan detaylar

Hastaneye gelen jandarma aracı

Acil servis önündeki ambulans

Hastaneye gelen seyir halindeki ambulans

Acil Servis tabelası ve girişi

KBRN Görevlileri

OOSB Giriş kapısı

Kazanın yaşandığı fabrika içi ve dışından detay

Seyir halinde ilerleyen ambulans

Haber-Kamera: İbrahim EMÜL/OSMANİYE,

=======================================

Erdoğan'ın mitingine gidenleri taşıyan midibüs devrildi: 3 ölü, 16 yaralı

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan'ın Adana'daki toplu açılış töreni ve mitingine Kozan İlçesi'nden gidenlerin midibüsü selde devrildi. Kazada 3 kişi öldü, 16 kişi yaralandı.

Kaza, Adana- İmamoğlu karayolu Handeresi Mevkii'nde meydana geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Adana'daki mitingine gidenlerin bindiği 01 S 2340 plakalı midibüsü, yağışta yolda oluşan sel nedeniyle şarampole yuvarlandı. Kaza yerinde 3 kişi hayatını kaybederken, 16 kişi de yaralandı. Kaza sonrası yaralılar, olay yerine çağrılan ambulanslarla Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi.

İmamaoğlu Belediye Başkanı Gazi Adam Hasan, kaza yapan midibüsün Ak Parti tarafından kiralandığını, aynı bölgede 2 aracın da selde sürüklendiğini ancak onlarda can kaybı ve yaralanan olmadığını söyledi.

Görüntü Dökümü

-------------------------

Kazanın yaşandığı yerin yakınındaki sel suları

Sel sularına kapılan araçlar

Yoldaki uzun araç kuyruğu

İtfaiye ekibinin sele kapılan otomobilde inceleme yapması

Haber-Kamera: Salih ÜÇTEPE- Fatih KARAÇALI- Uğur SELÇİK/ ADANA, -

=========================================

Bahçeli'den cumhurbaşkanı ve başbakana teşekkür, CHP'ye ağır eleştiri

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kerkük açıklamaları nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'a teşekkür etti, referandum açıklamaları nedeniyle CHP'lileri ağır dille eleştirdi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 16 Nisan referandumu çalışmaları kapsamında Afyonkarahisar'da miting düzenledi. Anıtpark Meydanı'nda yaklaşık 4 bin kişinin katıldığı miting alanına Bahçeli makam aracıyla gelirken, ellerinde Türk bayrakları bulunan atlı bir grup ve partililerce çiçeklerle karşılandı. Türk bayrakları, Atatürk, Alparslan Türkeş ve Bahçeli'nin dev posterlerinin bulunduğu mitingde 'Türk milletinin bekası için ülkücüler evet diyor', 'Anayasanın ilk 4 maddesi değişmeyecek', 'Cumhuriyetin kazanıldığı topraklara hoşgeldiniz' pankartları asıldı. Bahçeli, 16 Nisan referandumu, Kerkük'e Kürdistan bayrağı asılması, Suriye'de Esad yönetiminin kimyasal silahlı saldırısı ve ABD'nin karşılık vermesi ile CHP aleyhine açıklamalarda bulundu.

KERKÜK TEPKİSİ

Ay yıldızlı al bayrağın Türkiye, Türk milleti olduğunu belirten Devlet Bahçeli, "Peki, Kerkük'te zorla, baskıyla, tehditle, cebirle asılan kirli bez parçası neyin nesidir? Barzani ve Talabani unsurları Kerkük'te ne haltlar karıştırmaktadır? Kerkük'ün sinir uçlarıyla oynanıyor, görüyoruz. Türkmenlerin hak ve tarihsel miraslarına kast ediliyor, sıkılı yumruklarımızla izliyoruz. Önce Kerkük'teki kamu binalarına sözde Kürdistan bayrağı asmak için karar aldılar. Ardından Irak Meclisi 1 Nisan'da, Kerkük'te tek bayrak asılmasına onay vererek, bölgesel yönetimin hesaplarını tümden boşa çıkardı. Ne var ki mütecaviz komplo durmadı, duraklamadı. Kerkük Vilayet Meclisi 4 Nisan günü, Türkmen ve Arap üyelerin boykot ettiği oturumda, Kerkük'ün Barzani yönetimine ilhakı maksadıyla referanduma gidilmesi kararı aldı. Küresel güçlerin taşeronu olan Barzani ve Talabani çetesi, sözde Kürdistan bayrağının indirilmeyeceğini alçakça söylüyor ve de açıkça kaosa davetiye çıkarıyor" dedi.

CUMHURBAŞKANI VE BAŞBAKANA TEŞEKKÜR

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da, Kerkük'te milli bayrağın dışında ikinci bir bayrağın asılmasına kesin dille karşı çıktığını, bunun bölücülük olduğunu haykırdığını belirten Bahçeli, "Sayın Erdoğan'ın bu açıklaması milli yüreklere su serpmiş, Türkiye'nin ortak iradesini seslendirmiştir. Kendisine buradan teşekkür ediyorum. Sayın Başbakan'ın 'Kerkük Türkmen şehridir' demesi de oldukça anlamlı ve değerlidir. Elbette Kerkük Türktür, Türkmendir, Afyonkarahisar neyse Kerkük odur. Bunu yok sayan kirli ve karanlık mihraklar yine kaybedecek, yine püskürtülecektir. Barzani dikkat etsin, aklını başına alsın, gayrimeşru dayatmalarından vazgeçsin. Şayet Türk milletinin ayranı kabarırsa, milli ruhta mahfuz halde duran taarruz ruhu açığa çıkarsa hayat ona zindan olacaktır" diye konuştu.

FIRAT KALKANI HAREKATININ İLK ETABI

Türk askerinin 216 günlük kahramanca mücadelesinden sonra Fırat Kalkanı Harekatı'nın ilk etabının tamamlandığını dile getiren Devlet Bahçeli, "Türkiye doğru politika, isabetli strateji, yerinde harekatla önemli bir eşiği aşmıştır. Kim ne söylerse söylesin, Fırat Kalkanı Harekatı başarılı olmuştur. Cerablus'tan El Bab'a kadar Türkiye bölgeye mühür vurmuştur. Türk Silahlı Kuvvetleri'ni kutluyorum, Mehmetçiği alnından öpüyorum. Verdiğimiz 71 şehit Türk milletinin şeref ve varlık haklarını müdafaa etmiştir. PKK- YPG'nin Suriye'de 100 bin kişilik ordu kurmak için mücadele verdiği dillerde, medyanın manşetlerindedir. Menbiç aklımızda, Rakka stratejik hedef kümesindedir ve böyle olmalıdır" dedi.

'ESAD SURİYE'NİN GELECEĞİNDEN SÖKÜP ATILMALIDIR'

Suriye lideri Esad'a ait savaş uçaklarının sınırlarımıza 65 km uzaklıkta bulunan İdlib'in Han Şeyhun ilçesinde kimyasal silahlı saldırısını hatırlatan Devlet Bahçeli, şöyle dedi:

"Bu insanlık dışı cinayeti lanetliyorum. Peki mazlumlar kimyasal bombalarla öldürülürken insanlık ne yapmaktadır? Birleşmiş Milletler neyle oyalanmaktadır? 16 Nisan'da yapacağımız referandumu bulandırmaya, baltalamaya, tercihleri etkilemeye, algıları yönetmeye kalkışan Avrupa ülkeleri neyle meşguldür? Hani nerede insan hakları? Hani nerede uluslararası hukukun ilke ve kuralları? Esad katil ve insanlık düşmanıdır. Bebeklere kıyan diktatördür, adi bir suçludur. Cani Esad'ın meşruiyet ve ahlaki inandırıcılığı kalmamıştır. Çünkü Esad kana bulanmış, acımasız ve vahşi suçluya dönmüştür. Bu sabaha karşı Doğu Akdeniz'den atılan 59 füzeyle Suriye'nin Şayrat Hava Üssü vurulmuştur. Masumlara alçakça saldıran, bebeklere zehirli gaz fırlatan Esad yönetimi layığını bulmuş, cevabını almıştır. Esad'ın insanlık dışı saldırı ve katliamlarına verilen füzeli karşılık olumlu ve yerindedir. ve de Esad Suriye'nin geleceğinden sökülüp atılmalıdır."

Suriye konusunda Türkiye'nin adaletin yanında yer alması gerektiğini de belirten Bahçeli, Türkiye'nin sivil ve masum canlara kast eden katillerin tam karşı cephesinde durması gerektiğini söyledi.

HAYIR DİYEN KARDEŞLERİMİZ DE DEĞERLİDİR

Referandum konusuna da değinen Devlet Bahçeli, "Evet dedik diyeli hainler korkuyor, siniyor, mum gibi eriyor. Evet dedik diyeli millet düşmanları telaşla sağa sola kaçışıyor. Ama nafile, kaçamayacaklar, kurtulamayacaklar, mutlaka tuzakları yıkılacak, oyunları bozulacak. Bizim için evet diyen kardeşlerim kadar hayır diyen kardeşlerimiz de değerlidir. İnancım odur ki, hayır diyenler, kararsızlık geçirenler evete dönecek, Türkiye lehine tavır alacaklardır. Kaldı ki beklentimiz de budur" dedi.

CHP'YE AĞIR ELEŞTİRİLER

CHP'yi de hedef alan ve sert eleştirilerde bulunan Bahçeli, şöyle konuştu:

"Terör örgütlerinin kuyruğuna takılan, Türkiye muhaliflerinin dizlerine kapanan CHP, şimdi kalkmış evet tercihinde bulunan vatandaşlarımızı tehdit etmeye cüret etmiştir. Herhalde HDP'nin aşısı tutmuştur. Herhalde PYD-YPG, DHKP-C'nin markaj ve presi sonuç vermiştir. Mutlaka duydunuz, bir CHP milletvekili diyor ki; 'Diyelim ki evet çıktı, kimse heveslenmesin. Samsun'dan başlarız, İzmir'e kadar kovalamazsak anamızdan emdiğimiz süt helal olmasın. Sizi de sizin yedi göbek sülalenizi de İzmir'den denize dökeriz.' Laf etti balkabağı, koy tabağa ye sabaha. Söz konusu milletvekilinin tercümesi budur. Bu CHP milletvekilinin önüne katıp kovaladıkları sanıyorum halen kaçıyor, şimdiye kadar denize döktükleri de muhtemelen yüzüyordur. Bunlar ne zamandan beri kaçmaktan kovalamaya vakit bulmuşlardır? Demokratik tercihlere saldırmak yüzsüzlük değil midir? Utanmazlık değil midir? Bu CHP denizdeki balığın karada komisyonculuğunu yapacak kadar fütursuzdur. Bu CHP, denizden geçeyim derken çayda boğulacak kadar fikirsiz ve kabiliyetsizdir. Bu CHP, düştüğü denizde çoktan HDP, PKK, FETÖ yılanına sarılmıştır. Deniz dalgasız, gemi dümensiz, CHP yalansız olmaz, olamaz. Göğe direk, denize kapak, CHP ve hayırsız ortaklarında da ahlak bulunamaz. Bu kirli ağız, bu kinli bakış bozguncudur, fesat yuvasıdır. Kılıçdaroğlu ve çevresinin eli ayaklarına dolaştıkça çeneleri düşmektedir. Anlaşılan bunlar kafalarını denizle bozmuştur."

BAYKAL'I DA HEDEF ALDI

CHP'ye eleştirilerinde Deniz Baykal'ı da hedef alan Devlet Bahçeli, şöyle devam etti:

"CHP'nin eski genel başkanı da hezeyan denizine yelken açayım derken rotadan sapmıştır. Geçenlerde diyor ki 'Hayır çıkarsa düşmanı denize dökmüş gibi sevineceğiz.' Bu çarpık ve çürük ifadenin neresini düzeltelim? Neresinden tutalım? Düşman kimdir, deniz nerededir? Baykal ve zihniyeti evet diyen kardeşlerimizi ne zannetmektedir? Biz denize bir kez düşman döktük. 95 yıl evvel bunun karar ve iradesi de Afyonkarahisar'dır. Yunan General Trikopis ve işgalci askerlerini bir kez süpürdük. Yazık ki, CHP terör örgütleriyle düşe kalka kötürüm kalmış, milli gerçeklerden tamamen kopmuştur. CHP HDP'yle fiskos yapa yapa, PKK'ya çiçek demetleri göndere göndere, FETÖ'yü aklamaya çalıştıkça direkt çöplüğe gittiğinin farkında değildir. Niye, çünkü şuur kapalı, öldürücü zehir siyasi bedene nüfuz etmiştir. CHP'nin, HDP'nin, FETÖ'nün, 'Evet çıkması halinde bittik' diyen PKK'nın, DHKP-C'nin, Türk düşmanlarının 16 Nisan'da milli iradenin kazanında kaynayıp buharlaşacaklarını görüyorum."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

Bahçeli'nin konvoyunun atlarla alana gelişi

Bahçelinin alana girişi

Bahçelinin selamlaması

Mitinge katılanlardan detay

Miting alanındaki pankart ve güvenlik önlemi detayı

Haber: Mehmet ÇINAR- Tolga YILDIRIM/AFYONKARAHİSAR,

=========================================

CHP'li Tezcan:  Kılıçdaroğlu'ndan başka söyleyecek sözünüz yok mu?

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, "Türkiye'nin meselesi referandum. Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan, bakanlar, meydanlarda Kemal Kılıçdaroğlu'ndan başka söyleyecek sözünüz yok mu? Neden bu korku var? Biz bu kavgalara taraf olmayacağız" dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, 16 Nisan'da yapılacak referandum çalışmaları kapsamında Kayseri'de partisinin il binasınca CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, İl Başkanı Feyzullah Keskin ve partilileri ile birlikte basın toplantısı düzenledi. Bülent Tezcan, dün Talas'ta Çetin Arık'a yapılan saldırıya tepki gösterdi. Tezcan, "Hiçbir makul vatandaşımızın kabul edemeyeceği, vicdanın kabul edemeyeceği, Anadolu insanının kültürüne, ahlakına uymayan bir muamele ile karşılaştı sayın milletvekilimiz ve partili arkadaşlarımız. Bu coğrafya, ahilik kültürün yeşerdiği, maya tuttuğu coğrafyadır. Ahilik kültürü dayanışma kültürüdür. O çimento bizi bugün, bölme ve parçalama çabalarına rağmen ayakta tutmuştur. Bunlar bizi biz yapan değerlerdir. Bu kültür esnafın kapısından içeri girdiğinizde, onun düşmanı dahi olsanız selam verip, girdiğinizde düşmanlığı bir kenara bırakıp 'aç mısın, susuz musun' deyip ağırlama kültürüdür. Bizi biz yapan bu değerlerin hızla tahrip edildiği görüyoruz. Ne yazık ki esnafın esnaf olmaktan çıkıp eşkiyaca saldırılara teşvik edildikler bir dönemden geçiyoruz. Bu dili kimin tahrik ettiğini biliyorum. Milletimiz de çok iyi biliyor. Referandumdan evet çıkarabilmek için bizi tahrip etmeye dönük gözü kararmış bir şekilde milleti birbirine düşüren anlayışın ne kadar bu ülke için zararlı tehlikeli olduğunu biliyoruz" diye konuştu.

17 Nisan'dan sonra bu ülkede hep beraber yaşamaya devam edeceklerini söyleyen Tezcan, 'Evet' propagandası yapanlara devlet imkanlarının seferber edildiğini ancak 'Hayır' propagandası yapanlara ise tüm yolların kapatıldığını savundu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya da tepki gösteren Tezcan, şöyle konuştu: "Eveti anlatamıyorlar çünkü anlatacakları bir şey yok. Sayın İçişleri Bakanı çıkıyor, bir konuşmasında sayın genel başkanımıza yakışıksız ifadelerle 'kuyruğa teneke bağlamaktan' bahsediyor. Bir ülkenin İçişleri Bakanı, yani emniyetinden, güvenliğinden sorumlu bir bakan. Soyadına baktığınızda muteber olacağını zannedeceğiniz bir kişi, bunu söylüyor. İçişleri Bakanı'nın dili böyle olursa onun emrinde olan valinin, kaymakamın, emniyet müdürünün pozisyonu nasıl olur? Siz düşünün. Bir ülkenin bakanı aklını tenekeye takmışsa, bir ülkede aklını tenekeye takmış, teneke kafalı bakanlar varsa o memlekette kavga, gürültü, patırdı eksik olmaz. Yazıktır bu millete."

Yapılan açıklamalarda hedefin hep Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu söyleyen Tezcan, şöyle devam etti: "CHP kurultayı yapılmıyor, Türkiye'de. Türkiye'nin meselesi bir referandum. Ne uğraşıyorsunuz Sayın Cumhurbaşkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile miting meydanlarında? Sayın Başbakan Kemal Kılıçdaroğlu'ndan başka söyleyecek sözünüz yok mu? Sayın Devlet Bahçeli de koroya katılmış meydanlara çıkar Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'ndan başka söyleyeceği bir şey yok. Bakanlar çıkar, Sayın Kılıçdaroğlu'ndan başka söyleyecekleri bir şey yok. Ben merak ediyorum hepinizde koro halinde bu Kemal Kılıçdaroğlu korkusu niye? Neden bu korku var? Bu korkuyu bırakın. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, hiçbirisine bir şey söylemiyor. Dikkat edin ne yapıyor? Neden 'Hayır' denilmesi gerektiğini anlatıyor. 'Gelin ben yalan söylüyorsam, hep beraber, hepiniz gelin istediğiniz televizyonda, istediğiniz gazetecilerle oturalım, tartışalım. Siz anlatın, ben anlatayım' diyor. 'Yalan söylüyorsam işte size fırsat beni milletin önünde rezil edersiniz' diyor. Buna cesareti yetmeyenler, meydanlarda hakaret etmeye yelteniyor. Bugün Türkiye'de gerilim yükselmiştir. ve bu gerilim ne yazık ki iktidar kanadından tahrik edilmektedir. Biz bu kavgalara taraf olmayacağız, bu saldırılar bizi korkutamaz. Kötü söz sahibine aittir. Dağarcıklarında, ceplerinde, çantalarında millete anlatabilecekleri sağlıklı ve haklı bir gerekçe olmayanlar, milleti bu gerilimle tahrik edip, kamplaştırarak sandıkta sonuç almak istiyor ama yağma yok, hiç boşuna heveslenmesinler 16 Nisan sandık günü bu ülkede bütün toplumun yüksek gerilim hattı sandıkta bitecek. Yüksek gerilim, geldiği zaman zarar vermesini engellemek için topraklama vardır, inanıyoruz ki 16 Nisan sandık günü bu gerilimin topraklama hattı olacak. Bu gerilimi sandıkta bitireceğiz. Biz tek adam rejimi istemiyoruz. Milletimiz hayırlı bir iş yaparak hayır diyecektir. "

Açıklamasında mülki amirlere de seslenen Tezcan, "Bugün saldırılarda ilin mülkü amirleri ve yöneticileri, yönetenler haksızlığa karşı cesaretli net ve kesin duruş göstermezlerse o il yaşanmaz hale gelir. Orada çatışmayı durduramazlar. İnşallah doğru değildir ama öğrendiğim kadarıyla doğruysa dehşete düşmemek mümkün değil, sayın Vali dünkü olayı küçümsetmek için 'canım elinde bir bıçakla kendini savunmaya çalışıyormuş' diye. Sanki arkadaşlarımız oraya saldırıyor muş gibi bir dil kullanmaya başlamış. Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki ise daha da ötesine geçerek, hakaret içeren ifadeler kullanmış. Bunlar bu dili kullandığı sürece, bu millet huzur içerisinde olmaz. Huzuru sağlamak ile görevli olanlar huzuru kışkırtmaktan, tahrik etmekten vaaz geçmek zorundadır, hepsini sorumluluğa davet ediyorum" dedi.

Tezcan, Kerkük'te yaşanan bayrak krizi ile ilgili olarak da "Kerkük'te asılan bayrağın neyi hedeflediğini biliyoruz. Kekürk'te bayrak asanlara sayın cumhurbaşkanı çıkıp itiraz ediyor iyi de yapıyor ama itiraz ederken bir şey unutulmamasını tavsiye ediyoruz. Kerkük'te asılan bayağın ilk işareti İstanbul'da hava limana asılan bayraktır. Bayrağı orda astırdı döndü, Kekürk'te yeniden astılarö dedi.

Diğer yandan basın toplantısında konuşan CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, dünkü saldırıdan sonra Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'nin yaptığı açıklamalara tepki gösterdi. Arık, "Genel Bşkanımıza yapılan suikast girişimi, sayın Bülent Tezcan Bey'e yapılan haince kurşunlu saldırı. Dünkü saldırı. Hiçbir saldırı bizi yolumuzdan döndürmeyecek. Çevre ve Şehircilik Bakanının açıklamaları üzülerek basında gördük. Beklerdim ki kendisinden 'Sayın milletvekili geçmiş olsun, nedir durum?' diye en azından bizden bilgi almasını isterdim ama 'Elinde bıçak varmış yaralama olmamış, bu neden büyütülüyor' açıklaması bizi son derece üzdü" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

----------------------------

-CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık'ın açıklaması

-CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan'ın açıklaması

-Detaylar

Haber-Kamera: Cafer ZENGİN/KAYSERİ,

======================================

Jandarmadan, 'güvercin hormonu ve antibiyotiği' operasyonu

EDİRNE'nin İpsala İlçesi'nde jandarma tarafından durdurulan bir araçta kaçak 280 elektronik sigara likiti, 180 kutu güvercin hormonu, 30  güvercin antibiyotiği ve 1800  tütün nemlendiricisi ele geçilirken, olayla ilgili 3 kişi gözaltına alındı.

Edirne Jandarma Komutanlığı ekipleri, ilçeye bağlı Kocahıdır Köyü'nde devriye görevi sırasında durumundan şüphelendikleri H.T. ve O.V. yönetimindeki araçları durdurarak, arama yaptı. Aramada 22 RN 748 plakalı hafif ticari araçta piyasa değeri 91 bin 250 lira değerinde kaçak 280 elektronik sigara likiti, 180 kutu güvercin hormonu, 30 güvercin antibiyotiği ve 1800 tütün nemlendiricisi ele geçirildi. Olayla ilgili araç sürücüleri H.T. ve O.V. ile bir araçta yolcu olarak bulunan S.O. gözaltına alındı. Soruşturma sürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Jandarmanın şüpheli aracı kovalaması

-Aracın durdurulması

-Sürücünün yakalanması

Haber-Kamera: Ünsal YÜCEL/İPSALA (Edirne), -

==============================================

Kaynak: DHA

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement