Dha Yurt Bülteni-13

Cumhurbaşkanı Erdoğan Ayder'i havadan inceledi (3)

"FIRAT KALKANI HAREKATI İLE ZATEN HER ŞEY GÖRÜLDÜ"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kim ki bize en ufak bir tacizde, tehditte bulunur, bunun hesabını sorarız" dedikten sonra şöyle konuştu: "Ses çıkartıyorlar. Diğer ülkeleri Patriot'larla sıkı sıkıya güvence altına alanlar. Türkiye'ye gelince farklı tavır sergiliyorlar. Kusura bakmasınlar Türkiye bu noktada adım atacağı zaman bunu birilerine sorarak kararını vermeyecek. Milletiyle konuşarak bunların kararını verecektir. Bunlar aynısını Kıbrıs Barış Harekatı'nda ve 30 yılı aşkın sürdürülen terörle mücadele döneminde ve özellikle de Suriye ve Irak'taki son krizler sırasında kime ne kadar güvenebileceğimizi biz çok iyi gördük. ve artık göbeğimizi hatırlayın 'Biz keseceğiz' dedik. Kestik mi? kestik. Bildiğiniz gibi Fırat Harekatı'nı yaptık. Fırat Kalkanı Harekatı ile zaten her şey görüldü. Bundan sonraki süreçte de şimdi İdlib'de aynı adımları atıyoruz. Afrin'de aynı adımları atacağız. Kim ki bize en ufak bir taciz, tehditte bulunur, hesabını sorarız. Biz 911 kilometre sınırımız olan bir ülkeden bu tehdidi alacak, sessiz kalacağız. 12 bin kilometreden buraya birileri gelip buraya müdahale edebilecek. Bu nasıl iş? Bizim yaptığımızdan daha doğal, daha tabii ne olabilir. Bize yapılan taciz, tehditler karşısında eğer biz sessiz kalırsak, benim milletim ne der? 'Sen 650 bin kişilik bu orduyu niye besliyorsun' demez mi? Bizim Mehmet'imiz niye var? Bunun için var."

"KÖTÜ KOMŞU BİZİ EV SAHİBİ YAPTI"

Rusya'dan S400 füzelerinin alındığını hatırlatan ve sadece konunun finansman detaylarının konuşulduğunu ifade eden Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "'Bir gece ansızının gelebiliriz' dedik. Geldik. Bundan sonrada yine aynı şekilde gelebiliriz ve gelmeye de devam edeceğiz. Bu iş öyle tatbikatlarda öyle terbiyesizlik yapılarak, sahte sosyal medya hesapları üzerinden provokasyonlara girişilerek, sonra da kuru bir özürle geçiştirilerek üzeri örtülebilecek bir konu değildir. Buradan NATO'ya ifade etmek istiyorum. Biz S400'leri zaten aldık. İş bitti. Şu anda finansman konusundaki detayları konuşuyoruz onlarda en kısa sürede sonuçlanacak. İnşallah bu sistemi en kısa zamanda ülkemizde kuracağız. Bununla kalmıyor kendimiz de benzer sistemlerin üretimi konusunda da yoğun bir çaba harcıyoruz. Yıllarca biz İHA istedik. Ama kötü komşu bizi ev sahibi yaptı. Şimdi biz insansız hava aracını üretiyoruz. İhracına bile şimdi biz başlıyoruz."

"BUNLAR BİTTİĞİNDE ZATEN ŞOK OLACAKLAR"

Türkiye'nin çok uzak olmayan bir gelecekte kendi hava savunma sistemlerinin kuracağını kaydeden Erdoğan, "Daha çok şeyler yapılacak. Kıbrıs Barış Harekatı'nda bize telsiz vermediler. Ama biz ASELSAN'ı kurduk. Şimdi bu ASELSAN tüm elektronik cihazlarda hamdolsun dünyada belli bir yere ulaştı. Türkiye çok uzak olmayan bir gelecekte kendi hava savunma sistemlerini kuracak ve bunları da dostlarıyla paylaşacaktır. Şimdi inşallah bunların çok ağır tonajlı çalışması yapılıyor. Bunlar bittiğinde zaten şok olacaklar. Kimsenin bizi elindeki teknoloji gücüyle tehdit etmesine boyun eğecek değiliz. Ülkemizde yürütülen tüm savunma sanayi ve ileri teknoloji projeleri Cumhurbaşkanı olarak şahsi himayem altındadır. Kaybedilecek bir dakikamız, heba edilecek tek bir damla alın terimiz de, çöpe atılacak tek bir projemiz de yoktur" dedi.

"SEVSİNLER SİZİ, BİZ ANLAMADIK"

Terörle mücadeleye ilişkin mesajlar da veren Erdoğan Suriye ve Irak'ta yaşananları değerlendirdi. Erdoğan bu konu da şunları söyledi: "Türkiye'yi uluslararası alanda köşeye sıkıştırmaya çalışanlar yanı başımızdaki Suriye ve Irak'ta 2'nci dünya savaşından sonraki en kanlı, en vahşi, en sinsi ve en alçak senaryoyu uyguluyor. Bölgede adeta bir terör fabrikası kuruldu. Bu fabrikada görev yapan terör mühendisleri ellerinin altındaki geniş rezervden adı kimi zaman El Kaide, kimi zaman DEAŞ, kimi zaman PKK-PYD, kimi zaman FETÖ olan, kimi zaman da adı başka olan örgütler imal ediyorlar. Aslında hep aynı sadece etiketi ve ambalajı değiştiriyorlar. İşte Suriye Demokratik Güçleri (SDG) olayında olduğu gibi. Dediler ki 'bu anlaşıldı bunun ismini değiştirelim' diyen kim? Amerika. Sevsinler sizi, biz anlamadık, yuttuk bunu. Artık bunların hepsini biliyoruz. Bu fabrikada üretilen örgütler ihtiyaca göre tedavüle sokuluyor gerektiğinde de tadilata tabi tutuluyor. Gerektiğinde ise imha ediliyor. PYD denen bölücü örgüt daha düne kadar DEAŞ'la çatıştığı için paraya silaha boğuluyor. Rakka'da bu 2 örgütün DEAŞ'la olan çarpık ilişkiyi saygıyla karşıladıklarını söylediler. Ayıptır. Müttefikinize nasıl böyle bir çalımı atmaya kalkarsınız yahu. Biz bu işlerden biraz anlarız. Ülkemizi ikna ettiklerini sananlara diyoruz ki, biz her şeyin farkındayız. Asıl önemli olan siz kendi yaptıklarınızın sonucunun farkında mısınız? Bakın açık konuşuyorum, bu yaşananlardan sonra terör ve terör örgütleri ile mücadele ettiğini söyleyenlere biz artık nasıl inanabiliriz ki? İşte şimdi hükümetimiz, tüm ekibimiz dağlarda taş üstünde taş bırakmadan yüzlerce, binlerce teröristi gömüyorlar. Gömmeye de devam edeceğiz. 'Bunları inlerinde vuracağız' dedik. Vurduk mu? Vurduk"

"BAŞKALDIRIYORUZ VE DÜNYA 5'TEN BÜYÜKTÜR DİYORUZ"

Suriye'deki İdlib operasyonunu tamamlayacaklarını ve Afrin'i de kurtaracaklarını dile getiren Erdoğan şunları kaydetti: "Dünya kimsenin tepe tepe kullanacağı, kuralların orman kanunlarının hakim olduğu bir yer değildir. Biz kendi ülkemizden başlayarak bölgemizdeki ve dünyadaki tüm mazlumlara sahip çıkarak, onların hakkını-hukukunu koruma mücadelesi vererek bu çarpık düzene baş kaldırıyoruz ve onun için 'Dünya 5'ten büyüktür' diyoruz. Ecdadımız asırlar boyunca bu duruşuyla hem kendisine, hem insanlığa büyük hizmetler yapmıştır. Şimdi sıra Türkiye'dedir. Ülkesine ve kendisine güveni olmayan birileri bu meydan okumamıza karşı çıkacaklar. Biz milletimizle birlikte çıktığımız bu yolda teslimiyet politikalarını bir daha geri dönmemek üzere gömdük. Köprüleri yıktık, gemileri yaktık, bedeli ne olursa olsun hedeflerimize doğru yürümekten vazgeçmeyeceğiz. Suriye'de İdlib operasyonunu da tamamlayacağız.  Afrin'i de kurtaracağız, Münbiç'i de asıl sahiplerine teslim edeceğiz. Diğer bölgeleri de terör örgütlerinden temizleyeceğiz. Irak'ta Kandil başta olmak üzere ne kadar bataklık varsa kurutacağız. O bölgeleri de terör örgütlerinden temizleyeceğiz. Libya'da oynanan oyunlara seyirci kalmayacağız. Körfez'de çıkartılmak istenen kardeş kavgasını engellemek, ateşi alevlendirmek için çalışılan mezhepçilik fitnesini söndürmek üzere tüm gücümüzle çalışacağız. Biliyoruz ki eğer meseleyi böyle geniş çerçevede ele almasak bizi bu vatan topraklarında asla rahat bırakmayacaklar. Türkiye'nin ve milletimizin kaderi Balkanlar'dan Kafkasya'ya, Kuzey Afrika'dan Orta Asya'ya kadar tüm bu coğrafyanın yükünü omuzlamaktır. Coğrafya kaderdir. Biz de kaderimizden kaçmayacağız."

"SESİNİZ YORGUN GELDİ BANA"

2019 seçimlerinin önemli olduğunu belirten Erdoğan salondaki delegelere "2019 Mart ve Kasım'ına hazır mıyız?" diye sordu. Salondan gelen ses üzerine Erdoğan "Çok yoğun çalışacağız. Ama çok yorgun geldi sesiniz bana" ifadelerini kullandı.

NAİM SÜLEYMANOĞLU'NUN VEFATI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, vefat haberini aldığı milli halterci Naim Süleymanoğlu için ise "Milletimizin başı sağ olsun" diyerek konuşmasını tamamladı.

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

Haber: Muhammet KACAR - Aytekin KALENDER/RİZE,

=============================================

Şimşek: Ekonomimiz halen güçlü seviyede

BAŞBAKAN Yardımcısı Mehmet Şimşek, çevresindeki ülkelerde ciddi sorunlar ortaya çıkmasına rağmen Türkiye'nin, ticaret hacminin iyi seviyede olduğunu belirterek, "Ekonomimiz halen güçlü seviyede. Türkiye yıllık 75 milyar euro ile büyüyor" dedi.

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Gaziantep'te, Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Christian Berger ile beraberindeki AB'nin 24 ülke büyükelçisiyle bir araya geldi. Vali Ali Yerlikaya'nın da katıldığı Rışvanhan'da düzenlenen toplantıda AB heyetine İngilizce konuşan Başbakan Yardımcısı Şimşek, kentin güzelliklerini anlattı. Gaziantepli olmamasına rağmen kentin bir parçası olduğunu anlatan Şimşek, çevresindeki ülkelerde yaşanan sorunlara rağmen Türkiye'nin ekonomisinin güçlü seviyede olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: "Eskiden düzgün yollarımız yoktu, genelde araçlar tek şeritten hareket ederdi. Fakat şimdi her şey daha iyi. Ben Gaziantepli değilim.Ama artık kendimi şehrin bir parçası olarak hissediyorum. Burada, tıpkı valinin de yaptığı gibi, sorunlara önem veriyoruz. Valiye de sığınmacıları şehre kabul ettiği ve onlar için, yeni projeler oluşturduğu için teşekkür ediyorum. Ben özellikle çocuklar olmak üzere sığınmacıları eğitmemiz gerektiğini düşünüyorum. Çocukları eğiterek geleceğimiz de kurtarabiliriz. Türkiye ve Avrupa Birliği'nin arasındaki ilişkiyi korumak bizim için çok önemli. Avrupa Birliği'ne bağlı kalmak Türkiye için öncelikli bir durum. Aynı şekilde, Türkiye'nin AB'den kopmamasının da AB için iyi olacağını düşünüyorum. Türkiye'nin çevresinde ciddi sorunlar var. Türkiye de zor günlerden geçiyor fakat ticaret hacmimiz çok şükür iyi seviyede. Ekonomimiz halen güçlü seviyede. Geçen birkaç yılda belirli zorluklar yaşadık, fakat artık duruma daha stratejik bir perspektifle yaklaşabiliriz. Türkiye yıllık 75 milyar Euro ile büyüyor. Umuyoruz ki gelecek yıl tekrar düzlüğe çıkacağız. En önemli olan konu bu."AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Christian Berger ise, Gaziantep'in, Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki işbirliğinin güzel bir örneği olduğunu kaydederek, "Terörizm sorunu gerçekten de dünyanın büyük sorunu ve yok edilmesi gereken bir sorun. Avrupa Birliği, Türkiye diyalogu çerçevesinde terörizmle mücadelede neler yapılacağını ele alacağız. Bizleri burada ağırladıkları için teşekkür ediyorum" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------------

Mehmet Şimşek'in konuşması

Christian Berger'in konuşması

Genel ve detay görüntüler

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 517 MB

Haber: Mücahit YOLCU-Kamera: Mustafa KANLI-GAZİANTEP,

===============================================

Bakan Yılmaz: Müttefikliğin gereği sizi karşı tarafa koymak değildir

MİLLİ Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Norveç'te düzenlenen NATO tatbikatında Atatürk'ün fotoğrafının, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da isminin 'düşman taraf' olarak gösterilmesine, "Müttefikliğin gereği sizi karşı tarafa koymak değildir. Aynı tarafa koymak ve sizinle yol almaktır" dedi.

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Düzce'de Vali Zülkif Dağlı'yı makamında ziyaret etti. Çıkışta basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Yılmaz, Düzce için 135 yeni derslik, 11 yeni okul, 2 kız öğrenci pansiyonu, 2 halk eğitim merkezi projeleri olduğunu, bunlarla ilgili kaynağın pazartesi günü gönderileceğini kaydetti. Bakan Yılmaz, Akçakoca ilçesinin de okul isteği olduğunu, onu yerine getirmek için de çalıştıklarını belirtti. NATO'nun Norveç'te gerçekleştirdiği tatbikatta yaşanan skandalı da değerlendiren Bakan Yılmaz, şöyle konuştu: "Bununla ilgili gereken tepkiyi Cumhurbaşanımız, Başbakanımız, İçişleri Bakanımız gösterdi. Müfttefiklik ne demektir? Müttefikliğin gereği sizi karşı tarafa koymak değildir. Aynı tarafa koymak ve sizinle yol almaktır. Türkiye olarak bir olunca hepsinin üstesinden geleceğiz."

Görüntü Dökümü:

-----------------------

-Bakanlar karşılama

-Anı defterini imzalama

-Bakan Yılmaz açıklama

Haber-Kamera: Tezcan SOLMAZ/DÜZCE,

=================================================

Fakıbaba: Mustafa Kemal Atatürk'ü düşman gösteriyorlar/EK

KÖYLERİ GEZİP SORUN DİNLEDİ

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Hakkari kent merkezindeki esnaf ziyaretinin ardından Biçer Mahllesi'nde bulunan belediyeye ait mezbahanede incelemelerde bulundu. Ardından da kent merkezine 20 kilometer uzaklıkta bulunan Çanaklı köyü'ne geçti. Bakan Fakıbaba, burada çocuklar tarafından Türk Bayrakları ile karşılandı. Köy meydanında oturup köylülerle sohbet eden Bakan Fakıbaba, daha sonra da Hakkari- Van Karayolunun 25. kilometresinde bulunan ikinci tünel mevkiinde proje kapsamında kadınlar tarafından kurulan Çiçeklerin Özü Kadın Koperatifi'ni ziyaret etti.

Kadınlar tarafından bin metre kare alan üzerine kurulan ve içerisinde çeşitli sebze ve çiçiklerin üretildiği serayı gezen Fakıbaba, burada yaptığı konuşmada, kooperatifi kuran kadınlara teşekkür etti. Bakan Fakıbaba, ülkenin güzelliklerinden söz edip, bölgenin yaşadığı zorluklara değinerek şöyle konuştu:  "Bir Hakkarili'nin, bir Edirneli'nin tek başına, bir Türk'ün, bir Arab'ın tek başına bir şey yapması çok bir şey ifade etmiyor. Ama birlikte gücümüzü bir araya getirdiğimiz zaman mütiş güzelilkler ve güç ortaya çıkıyor. 17-25 Aralık olayı, ondan sonra FETO darbesi, bu bardebe bu kardeşiniz bombaların altındaydı. Biz meclisteydik. Bir ülke düşünün kendi uçakları ve pilotu, gelip meclisi bombalıyor. Bunu yaptırtan güçleri bizler çok iyi biliyoruz. Buraları karıştıran insanları da bizler çok iyi biliyoruz. Bu güçleri de biliyoruz. Bakan burada ne kadar güzellik var. Bakın insan ömrü çok kısa, benim genç arkadaşlarımın çok mutlu olması ve hayatlarından çok memnun olması lazım. Hayat sevyelerin çok yükselmesi lazım. Bizim görevmiz bu. Sizde zaten bunu hakkediyorsunuz. ne kadar güzel 20 tane kızım bir araya gelmiş. Bir başkanla beraber bin metrekarelik alan üzerine sera yapıyorlar, para kazanıyorlar. bundan daha güzel bir şey olabilir mi?." Ülke için canın vereceğini de belirten Fakıbaba, "Bu bayrak, bu vatan, bu devlet bizim. Birlik ve beraberlik içerisinde olduğumuz müddetçe Allah'tan başka hiç kimsenin bize gücü yetmez. Ben Urfa'da her zaman şunu söylyorum. Ben şimdi Türkiye'nin bakanıyım. Ben Vallahi hem Kürdüm, hem Türküm, hem Arabım, hem Çerkezim. Ben Türkiyeliyim. Ben Türkiye'mi çok seviyorum. Ben bu vatanı seviyorum. Bu vatana canımı veriririm. Bu vatana canım feda olsun"dedi.

KÖPRÜ'DE ZOR ANLAR

Bakan Fakıbaba, sera yakınında gözleme yapan kadınları ziyaret edip, bir süre sohbet etti. İkram edilen gözlemeyi yiyen Fakıbaba, buradan da Zap Suyu üzerine kurulan asma köprüden geçerek Çanaklı köyüne geçti. Bakan Fakıbaba, asma köprüden geçerken zor anlar yaşadı. Korumaları Fakıbaba'ya yardım etmeye çalıştı. Bakan Fakıbaba, koluna giren korumaların yardımıyla köprüyü geçebildi. Kent merkezinde bulunan Sümbül Mahllesi'ndeki bir düğüne de katılan Bakan Fakıbaba, davetlilerle birlikte bir süre halay çektikten sonra Hakkari Evi'nde düzenlenen Tarım Sektörü değerlendirme toplantısına katıldı.

GÖRÜNTÜ GEÇİLECEK

Haber: HAKKARİ,