DHA YURT BÜLTENİ-13 - Son Dakika
Güncel

DHA YURT BÜLTENİ-13

Çayda kaybolan liseli Murat'ın cansız bedenine ulaşıldıVan'ın Gürpınar ilçesinde balık tutarken dengesini kaybedip düştüğü çayda kaybolan lise son sınıf öğrencisi Murat Gündüç'ün (17), cesedi bulundu.

29.05.2019 16:05
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Çayda kaybolan liseli Murat'ın cansız bedenine ulaşıldı

Van'ın Gürpınar ilçesinde balık tutarken dengesini kaybedip düştüğü çayda kaybolan lise son sınıf öğrencisi Murat Gündüç'ün (17), cesedi bulundu.
Gürpınar Anadolu İmam Hatip Lisesi son sınıf öğrencisi Murat Gündüç, Cumartesi günü öğle saatlerinde, arkadaşlarıyla birlikte balık tutmak için Aşağı Kaymaz Mahallesi'nden geçen Zernek Çayı'na gitti. Burada Gündüç, dengesini kaybedip suya düştü. Arkadaşları Murat'ı kurtaramayınca, polise haber verdi. Bölgeye sevk edilen polis, AFAD ve UMKE ekipleri arama çalışması başlattı. Hem kıyıda, hem de suda yapılan arama çalışmalarından sonuç alınamadı.
Ekipler, bugün öğle saatlerinde Gündüç'ün, kaybolduğu noktaya 3 kilometre mesafede Köprüler Mahallesi yakınlarında cansız bedenini buldu.
Okul birincisi olan Murat Gündüç'ün cenazesi, yapılan incelemenin ardından otopsi yapılmak üzere Van'a gönderildi.

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

Haber-Kamera: Tuncay AVCI/GÜRPINAR (Van), -

=======================

Oğulları uyuşturucu bağımlısı çiftin çaresizliği

Bilecik'te yaşayan Durmuş B.(53) ile Ayşegül B.(50) çifti, 8 yıldır uyuşturucu bağımlısı olan oğullarının kendi rızasıyla tedavi olmadığını belirterek, yetkililerden yardım istedi. Anne B., "Sabahlara kadar nöbet tutuyoruz, evimizi yakacak diye. Torunlarım var, evlatlarım var. Çevremizdekilere saldırıyor, ailemize saldırıyor. Her gün adliyedeyiz, her gün karakollardayızö dedi.
Durmuş B. ile Ayşegül B. çifti, oğulları Y.B.'nin (28), 8 yıl önce uyuşturucu bağımlısı olduğunu, kendisine ve çevresindekilere zarar verdiğini anlattı. Oğullarının yaşı nedeniyle zorla tedavi ettirilemediğini ancak her an birilerine zarar verme ihtimali olduğunu söyleyen anne baba, kendilerine yardım edilmesini istedi. Baba Durmuş B., "Oğlum, sekiz yıldır uyuşturucu kullanıyor. Uyuşturucu nedeniyle kafası tamamen gitmiş durumda. Beş  aydır Bilecik'te gitmediğimiz kamu kuruluşu kalmadı. Valilikten yardım alamadık, adliyeden yardım alamadık, sağlık müdürlüklerinden yardım alamadık. Çocuğumuz şu anda Bilecik'te gezen canlı bomba. Devlet büyüklerimizden Allah rızası için yardım istiyoruzö dedi.
Oğlunun akli dengesinin yerinde olduğunu ancak uyuşturucu etkisi altında her türlü zararı verebileceğini belirten Durmuş B., "Her an çocuğum katliam yapabilir. 'Evlerinizi yakacağım. Sizi öldüreceğim' diyerek, bizi tehdit ediyor. Bizi, 'uyuşturucu bulacaksınız' diye tehdit ediyor. Ne yapacağımızı şaşırdık, sabahlara kadar uyumuyoruz. Çocuklarımızı mı öldürecek, evimizi mi yakacak? diye her an tedirginiz. Perişan durumdayız. Sabahlara kadar ağlıyoruz. Kendi rızası ile hastaneye yatmıyor. Kendisini ikna edemiyoruzö diye konuştu.
Anne Ayşegül B. ise oğlunun sadece tedavisinin yapılmasını istediğini belirterek, şunları söyledi:
"8 senedir peşinde dolanıyorum. Bana para veriyor, 'uyuşturucu getir, bul anne ne olursun' diyor. Kriz geçiriyor, kapıları kırıyor, tabakları kırıyor. Televizyonları balkondan attı. Benim telefonumu da attı. Sabahlara kadar nöbet tutuyoruz, evimizi yakacak diye. Torunlarım var, evlatlarım var. Çevremizdekilere de saldırıyor, ailemize saldırıyor. Her gün adliyedeyiz, her gün karakollardayız.ö

Görüntü Dökümü
-----------
-Baba Durmuş ve anne Ayşegül'ün konuşması
-Genel görüntüler

Haber-Kamera: Cafer ELMAS/BİLECİK,-

======================

Üniversite öğrencileri akıllı mama cihazı tasarladı

Sivas'ta hayvansever bir grup üniversite öğrencisi sokak hayvanları için akıllı mama cihazı tasarladı. Güneş enerjisiyle çalışan mama cihazı belirli aralıklarla kaplara mama doldurarak hayvanların aç kalmasını engelliyor.
Sivas'ta Ahbap Platformuna kayıtlı üniversite öğrencileri sokak hayvanları için harekete geçti. Öğrenciler bu kapsamda Sivas Belediyesi ve sponsorların desteğiyle akıllı mama cihazı tasarladı. Güneş enerjisi ile çalışan cihaz 10 saatte bir doluluk oranlarına göre otomatik olarak yem takviyesi yapıyor. Şimdilik bir adet üretilen akıllı mama cihazının Sivas ve diğer illerde yaygınlaştırılması hedefleniyor.
Proje hakkında bilgi veren Sivas Ahbap Bilim ve Teknoloji Sorumlusu olan Cumhuriyet Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik Elektronik Mühendisliği 3'üncü sınıf öğrenci Hakan Arpa, akıllı mama cihazını kendi imkanlarıyla yaptıklarını ve çok beğenildiğini söyledi. Arpa "Akıllı mama kutusu benim önceden beri aklımda olan bir konuydu. Kuruldaki arkadaşlarım ile de görüştüm. Detaylı bir planlamadan sonra böyle bir şey yapmaya karar verdik. Mama kutusunu tamamıyla kendi imkanlarımızla yaptık. Elektronik konusunda, dış tasarımı konusunda sponsorlarımız oldu. Yazılım, elektronik aksamı ve tasarımını öğrenci arkadaşlarımızla beraber yaptık. Dışarıdan hiçbir yardım almadık. Sivasımız için güzel bir şey oldu. Bizim amacımız ilk önce sokak hayvanlarını düşünmek sonra da toplumu bilinçlendirmek. Çünkü hayvanlarımız gerçekten çok eziyet çekiyor, aç-susuz kalıyorlar. Onun önüne biraz olsun geçmek istedik. Farkındalık oluşturmak istedik bu konuda, Sivas halkı da desteklerini verdi bize. Bu sistemle 10 saatte bir kaptaki mamanın doluluk oranına göre kendisi yem takviyesi yapıyor ve güneş paneliyle çalıştığı için hiçbir yardıma ihtiyaç duymuyor. Kendi enerjisini de tamamen kendisi üretiyor" dedi.
Sosyal medyada projeyi paylaştıklarında çok güzel tepkiler aldıklarını belirten Arpa, "Diğer şehirlerdeki arkadaşlarımızda  bundan yapmak istiyor, onlarla da bilgilerimizi paylaştık. Yaygınlaştıracağız" dedi.

Görüntü Dökümü
--------------
-Cihazın görüntüsü
-Birlikte parka getirmeleri
-Cihazın çalışma sisteminin görüntüleri
-Hakan Arpa'nin açıklamaları

Haber-Kamera: Hakan KALELİ/SİVAS,

======================

Belediye başkanı Çakır'dan şiddet gören hayvanların yaşadığı barınağa destek sözü

İzmir'in Kemalpaşa ilçesinin Belediye Başkanı CHP'li Rıdvan Karakayalı, Vişneli Mahallesi'ndeki Angels Farm Sanctuary'yi (Melekler Çiftliği Barınağı) ziyaret edip, buradaki hayvanların bakımı için her türlü desteği vereceğini söyledi.
Kemalpaşa'da Sibel Çakır tarafından kurulan ve toplam 1300 hayvanın bulunduğu çiftlik hayvanları barınağı ismini, geçen Kurban Bayramı'nın birinci günü Rize'de kaçarak denize giren ve bayramın son günü Trabzon'un Sürmene ilçesinde yüzerken ortaya çıkan dananın getirilmesiyle duyurdu. Haluk Levent tarafından satın alınıp, 'Ferdinand' adı verildikten sonra bakımı için buraya bırakılan dananın da aralarında bulunduğu çok sayıda çiftlik hayvanının barındığı yerin son misafirleri 350 tavuk ve 5 horoz oldu. Çakır, iflas eden bir yumurta firmasının kesime gönderme kararı aldığı 350 tavuğu satın alıp, özgürlüklerine kavuşturdu.
Kemalpaşa Belediye başkanı Rıdvan Karakayalı, dün (salı) Türkiye'nin ilk ve tek kurtarılmış çiftlik hayvan barınağı olan Angels Farm Sanctuary'i ziyaret edip, çalışmalar hakkında sahibi Sibel Çakır'dan bilgi aldı.
'HAYVAN HAKLARI YASASI DERHAL ÇIKMALI'
25 yıldır çiftlik hayvanları için koruma ve kurtarma çalışması yaptığını belirten Sibel Çakır, Hayvan Hakları Yasası'nın bir an önce çıkması gerektiğini belirtti. Çakır, sahibi olduğu çiftlikteki hayvanların hepsinin ortak özelliğinin bir şiddete maruz kalmış olmaları olduğunu belirterek, "Yüzde 80'i engelli. İnsanlar tarafından istismara uğramış, trafik terörüne yenik düşmüş ya da sahiplenilip işleri bittikten sonra terk edilmiş travmatik hayvanların bulunduğu bir çiftlik burası. Ufak tefek para cezaları ile bu hayvanlara yapılan şiddet engellenemez. Çiftliğimizde, İzmir'in Çiğli ilçesinde, bir tarlaya girip, bir avuç buğday yedi diye gebe haliyle kamyonetin arkasına bağlanıp sürüklendiği için yavrusunu ölü olarak dünyaya getiren, halen ayakta durmakta zorluk çeken bir eşek var. Bu eşeğe bunu eziyeti yapan kişiye ehliyetsiz araç kullanmak ve hayvana eziyetten toplam 2 bin 600 TL para cezası verildi. Ehliyeti olsaydı bu kişinin alacağı ceza 900 TL olacaktı. Hayvanlara eziyetin önüne geçilebilmesi için cezaların 50 bin, 100 bin TL gibi rakamlara yükseltilmeli,, hapis cezasının gelmeli ve kesinlikle verilen bu cezalar ertelenmemesli ve denetimli serbestliğe de sokulmamalı."
Çakır, barınakta 20 ayrı türde toplam 1300 hayvana dostlarının da maddi desteği ile bakabildiğini söyledi. Angels Farm Sanctuary'yi ilk krez ziyaret ettiğini vurgulayan Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı, "Sibel Hanım, burada gerçekten çok güzel bir iş çıkarmış. Kendisini ve ekibini tebrik ediyorum. Türkiye'nin çeşitli yerlerinde kaza geçiren, insanlar tarafından şiddete maruz kalmış hayvanların burada bir araya getirilmesi beni çok mutlu etti. Buradaki eziyet gören hayvanları gördükten sonra, 'Hayvan Hakları Yasası'nın bir an evvel çıkması gerektiğini düşünüyorum. Şu andaki mevcut yasanın caydırıcılığının olmadığı bir gerçek" dedi. Başkan Karakayalı, Çakır'a, buradaki hayvanların bakımı için her türlü
desteği vereceklerinin de sözünü verdi.

Görüntü Dökümü
-------------
-Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı'nın çiftliği ziyaretinden görüntü
- Çiftlik hayvanları barınağının sahibi Sibel Çakır ile röp.
-Belediye Başkanı Karakayalı ile röp.
-Genel ve detay görüntüler

Haber - Kamera: Ümit YILDIZ/ KEMALPAŞA (İzmir),

=======================

Foça'da atık pil ve yağ kampanyası sergi ile başladı

İzmir'in Foça ilçesinde atık pil ve kullanılmış yağ toplama kampanyası 'Geri Dönüşüm ve Sıfır Atık' sergisiyle başlatıldı. Çöp nitelikli atıklardan öğrenci ve Halk Eğitim Merkezi kursiyerlerinin ürettikleri ürünler beğeniye sunuldu.
Halen Foça Milli Eğitim Müdürlüğü olarak hizmet veren Tarihi Öğretmen Evi bahçesindeki serginin açılışına CHP'li Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz, Foça İlçe Milli Eğitim Müdürü Yüksel Akar, daire ve şube müdürleri, öğretmen, öğrenci, kursiyer ve vatandaşlar katıldı. Çöp nitelikli atıklardan üretilenler arasında Foça'nın simgesi fok, 'caretta caretta' cinsi deniz kaplumbağası, merhum sinema oyuncusu Kemal Sunal'ın filmlerinden bilinen eşeği Kadife, zürafa heykelcikleri, yel değirmenleri, dünya atlası, plastik kapaklardan paspas, penguenler, oyuncak bebeklerin saç ve kıyafetleri, öğrencilerin bilgi yarışması için oluşturdukları tablolar, abajurlar, balık ve robotlar dikkat çekti.
Kampanya kapsamında, atık pil ve yağ getirenlere plastik ve naylon poşet kullanımını önlemek için yaptırılan bez torbalar da hediye edildi.
Serginin koordinatörlüğünü üstlenen biyoloji öğretmeni Tülin Taşpınar, Foça İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Ar-Ge birimi olarak projeyi gerçekleştirdiklerini söyledi. Taşpınar, "Cumhurbaşkanımızın eşi Emine Erdoğan'ın himayesinde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülen 'Sıfır Atık' projesi kapsamında geri dönüşümün önemine dikkat çekmek, doğaya, çevreye daha duyarlı bireyler yetiştirmek amacıyla öğrencilerimizle birlikte bir sergi oluşturduk. Aynı zamanda doğaya verdikleri zararı önlemek hedefiyle İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği atık pil yarışmasına Kozbeyli İlkokulu olarak başvurduk. Bu sergiyle birlikte atık pil ve yağ toplama kampanyası da başlattık. Foça Belediyesi'nin yaptırdığı bez torbaları bu kapsamda kampanyaya katılanlara hediye ediyoruz. Büyüklerimizinde küçüklerimizinde çevreye duyarlı bireyle olmasını diliyoruz" dedi.
Taşpınar, kampanyanın 30 Mayıs 2019 akşamına kadar süreceğini kaydetti.

Görüntü Dökümü
---------
-Sergi alanından görüntü.
-Atık pil toplama kutuları, yağ toplama bidonundan görüntü
-Sergideki atıklardan yapılan eserlerden görüntü
-Sergiyi gezenlerden görüntü
-Serginin koordinatörü Tülay Taşpınar ile röp.
-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Seyfi GÜL/ FOÇA (İzmir), DHA)

=====================

Prof. Dr. Engin: KKKA'da hastaların yüzde 95'i kurtuluyor

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aynur Engin, Türkiye genelinde şimdiye kadar 10 bin 562 Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastası tespit edildiğini belirterek, bu kişilerin yüzde 95'inin iyileştiğini söyledi.
CÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aynur Engin, ilk olarak Kongo'da görülen, Birinci Dünya Savaşı sonlarında da Kırım'da rastlanmasından dolayı Kırım Kongo Kanamalı Ateşi adını alan ve keneden bulaşan hastalıkla ilgili bilgiler verdi. Türkiye'de ilk vakaların Kelkit Vadisinde görüldüğünü ve hastaların bir çoğunun Tokat'tan geldiğini anımsatan Engin, ayrıca Türkiye'de ilk tanının 2003 yılından sonra konulduğunu belirtti. Engin, hastalığa Tokat, Sivas, Yozgat, Gümüşhane gibi illerde daha çok rastlandığına belirterek, "Türkiye geneline bakıyoruz, şu ana kadar 10 bin 562 hasta tespit edilmiş ve bunun bin 683'ü bizim üniversitemizde takip edilmiş. Tabi bu hastaların hepsi Sivas'tan değil, komşu illerden de geliyor" ifadelerini kullandı.
KKKA konusunda ülkede sağlık çalışanlarının tecrübeli ve donanımlı olduğunun altını çizen Engin, Cumhuriyet Üniversitesinin bu hastalıkla mücadelede ülke çapında üst sıralarda yer aldığını söyledi.
'KKKA'DAN HASTALARIN YÜZDE 95'İ KURTULUYOR'
Sivas Cumhuriyet Üniversitesinin KKKA konusunda önemli bir merkez olduğunu söyleyen Engin, "Sivas Cumhuriyet Üniversitesi gerçekten bu konuda çok fazla hastayı takip ediyor. Temizlikçisinden, doktoruna kadar bütün personelimiz, hemşirelerimiz hatta öğrencilerimiz bile çok tecrübeli. Tek kişilik odalarımızın olması büyük bir avantaj. İyi bir kan merkezimiz var. Bunların hepsi bizim için çok büyük bir avantaj. Bu alanda tecrübeli bir merkeziz. KKKA konusunda 'bütün hastalar ölecek' şeklindeki bir korku yersizdir. Çünkü yüzde 95'i kurtuluyor. Korkmamak lazım, bilinçli olmak lazım" dedi.
KENE İÇİN ÖNLEMLER
Vücuduna kene yapışan kişilerin en yakın sağlık merkezine başvurması gerektiğini aktaran Engin, "Sağlık kuruluşuna gidilme imkanı yoksa kişi kendisi de yapabilir ama burada önemli nokta keneyi doğru çıkartmak. Burada dikkat edilmesi gereken çıkarma işlemi yaparken keneyi kusturmamak. Bazen görüyoruz, kolonya, deterjan, sigara, aseton gibi farklı farklı şeylerle keneyi çıkartmayı deniyorlar. Bunu kesinlikle önermiyoruz, şu açıdan önermiyoruz diyelim ki kene KKKA virüsü taşıyor, kişiyi de ısırdı kan emiyor, henüz virüsü vermedi. Ama siz kusturursanız zaten orayı delmiş, kusmuğuyla kişiye mikrobu vermiş oluyor. O yüzden kusturulmaması gerekiyor. KKKA'nın görüldüğü bölgelerde çayıra çimene uzanmayacaksınız. Çünkü kene uçmaz, kene yürür. Kene çıplak teni arar, kan emmek için. Tarlada mümkün oldukça çıplak ten olmaması gerekir. Uzun pantolon giyebilirsiniz, çorabı pantolonun üzerine çekmek doğru bir uygulama" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
------------
-Prof.Dr. Engin'in açıklamaları
-Detaylar

Haber:  SİVAS,


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel DHA YURT BÜLTENİ-13 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement