DHA YURT BÜLTENİ-14

Safranbolu'da dükkan önünde lokum ikramına yasak

Karabük'ün, Osmanlı'dan kalan mimarisi ve lokumu ile ünlü ilçesi Safranbolu'da en fazla ziyaret edilen tarihi çarşıda dükkan önünde lokum ikramına yasak getirildi. Sokakta lokum ikram edince 5 defa ceza yazılan lokum imalatçısı İzzet Özer (57), Biz sadece turistlere hizmet ediyoruz, bilgilendiriyoruz. Tatlarına bakıyorlar, çoluk çocuk yiyorlar. Buranın güzelliğine güzellik katan örftür, adettir, hizmettir, alın teridir dedi. Safranbolu'daki en büyük sorun ise otopark. Kaldırım üzerleri araçlarla dolarken, tatilciler araçlarını park edecek yer bulmakta zorlanıyor.
Safranbolu Belediyesi, turistlerin en çok ziyaret ettiği tarihi çarşı bölgesinde lokumcuların dükkanları önünde sokakta ücretsiz lokum ikram etmelerini hijyenik olmadığı ve turistlerin rahatsız edildiği gerekçesiyle yasakladı. 35 yıldır lokum imalatçılığı yapan İzzet Özer'e, yasakları uymadığı için zabıta görevlilerince 153 TL'den olmak üzere 5 defa ceza yazıldı. Lokum imalatçısı İzzet Özer, Bizleri içeri çekerek dükkanda ikram etmemiz öngörüyorlar. Buradan 10-20 kişi gruplar halinde geçiliyor. 'Bölük dur, manga dur mu' diyeceğim. Dışarıda ikram ettiğim zaman ne mahsuru var Tadına bakan alır gider. Almak isteyen alır, kısmetimdir. Yedikten sonra almak istemeyense bereketimdir. Günde 5 tepsi dağıttığım oluyor. Herkes benden almış olsa trilyonluk olurdum şu anda. Biz sadece turistlere hizmet ediyoruz, bilgilendiriyoruz. Tatlarına bakıyorlar, çoluk çocuk yiyorlar. Dua ederek buradan ayrılıyorlar. Zaten buranın güzelliğine güzellik katan örftür, adettir, hizmettir, alın teridir. Ben dik durmaya devam edeceğim. Çünkü bu bizim örf ve adetimizdir. Örfümüzü, adetimizi yaşatmaya devam edeceğim. Elimden gelen tüm gücümüz kullanacağım, sonuna kadar savaşacağım dedi.
Lokum imalatçısı Kezban Makascı, Pazarcı gibi ikram etmek çok hoş değil. Herkesin eli kolu değiyor. Eli hijyen olan da değiyor olmayan da değiyor. Pazarcı gibi bağırıyoruz. Özellikle yabancı turistlerin çok rahatsız edildiğinin farkındayız. Yasaklanması doğru dedi.
'TADAMADIĞIM ŞEYİ DE ALMAYI DOĞRU BULMUYORUM'
Çorlu'dan tatil için geldiğini söyleyen Gizem Güzel, İnsanlar dışarıdan tadıp, içeriden ona göre alıyorlardı. Mesela şimdi dükkanın içerisi çok kalabalık olduğu için almıyorum lokum. Tadamıyorum çünkü. Tadamadığım şeyi de almayı doğru bulmuyorum. Yasaklanması olmamış diye konuştu.
'ZORLA VATANDAŞA BİR ŞEY İKRAM EDEMEZSİNİZ'
Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse ise yasakla ilgili olarak, Turisti, halkı rahatsız eden çığırtkanlık dediğimiz şekilde lokum ikram edenlere karşıyız biz. Bizim gelenek göreneklerimizde ikram var. Dışarıda tabak tutmadan dükkanınızda istediğiniz kadar ikram edebilirsiniz. Biz bunu sıhhi de bulmuyoruz. Aynı tabağın bir sokakta saatlerce tutulmasından, ısrarcı olunmasından hoşlanmıyoruz. Bununla ilgili bize sayısız şikayet geldi. Bu mevzuyla ilgilide esnafımızla beraber toplantı yaptık ve bu kararı aldık. Birkaç esnafımız bu konuda ısrarcı. Onların da sonunda aldığımız kararın ne kadar yerinde bir karar olduğunu anlayıp, ikramlarını dükkanları içinde yapacaklarına inanıyorum. Siz ısrarcı olup zorla vatandaşa bir şey ikram edemezsiniz, satamazsınız, yediremezsiniz. Vatandaş, tadına bakmak istiyorsa, almak istiyorsa dükkanınıza girer. Siz hiç değerli bir şeyin, elinizdeki kıymetli bir şeyi zorla birine satmak isteyen kuyumcu gördünüz mü dedi.
OTOPARK SORUNU
Safranbolu'ya tatile gelenler, tarihi çarşı bölgesinde otopark sıkıntısı çekiyor. Kaldırım üzerleri araçlarla dolarken, tatilciler araçlarını park edecek yer bulmakta zorlanıyor. Gelen turistler de kaldırımlarda, park edilmiş araçlar nedeniyle yürümekte güçlük çekiyor.
Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse, tarihi çarşı bölgesine araç almayacaklarını belirterek, Safranbolu, Dünya Miras Listesinde çok önemli bir kent ve her yıl buraya gelen turist sayısı artıyor. Gelen turist sayısında ciddi artış var. Ancak bugüne kadar bunun trafikle ilgili kalıcı bir çözüm yoluna gidilmemiş. Geçici çözümlerle 2 bayramı geçirdik. Kalıcı çözüm depolama alanı yani şehre yakın ve dışarıda bir yerde otopark alanları yaratıp tarihi bölgeyi trafiğe kapatmaktır bunun en doğru yöntemi. Gelen turistlerin daha rahat gezebilmeleri, fotoğraflarını daha rahat çekebilmeleri açısından da bu önemli. Otopark ile ilgili hemen şehir mezarlığın karşısındaki bir alanın kamulaştırılmasıyla ilgili kararı meclisimizde aldık. Resmi işlemler tamamlandığında depolama alanımızı oluşturacağız. Karşılama merkezimizi yapacağız. Ondan sonra biz tarihi çarşı merkezimize vatandaşlarımızın yürüyerek ya da servis araçlarıyla, ring araçlarıyla getirilmesini sağlayacağız. Tarihi çarşı bölgesine araç almayacağız. Bunun için öncelikli olarak altyapınızı hazırlamış olmanız gerekiyor. Onu tamamladıktan sonra inşallah önümüzdeki sene bu trafik problemlerini yaşamıyor olacak Safranbolu dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------
-Safranbolu'dan detay
-Lokumdan, dışarıda lokum ikramdan detay
-İzzet Özer röp
-Kezban Makascı röp
-Gizem Güzel röp
-Bir aile ile röp
-Başkan Elif Köse röp

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Kaldırım üzerinde park etmiş araçlar
-Kaldırım üzerine park eden sürücü röp
-Başkan Elif Köse röp

Haber-KameraBülent DİKTEPESAFRANBOLU(Karabük),

=====================

4 ay önce boşandığı eşi dövdü, eski kayınpederi tüfekle öldürdü

İzmir'in Dikili ilçesinde, eski eşi Ertan K.'nin (21) dövdüğü 2 çocuk annesi Zümrüt Er (20), eski kayınpederi Özkan K. (45) tarafından pompalı tüfekle vurularak, öldürüldü. Cinayetle ilgili gözaltına alınan Özkan K. ile Ertan K., mahkemece tutuklandı. Gözyaşlarıyla toprağa verilen Zümrüt Er'in cenazesine katılan Dikili Kadın Platformu üyeleri, kadın cinayetlerine tepki gösterdi.

Dikili'nin İsmetpaşa Mahallesi'nde yaşayan, ev kadını Zümrüt Er, 2 çocuğunun babası olan pazarcı Ertan K.'den anlaşamadıkları için yaklaşık 4 ay önce boşandı. Ertan K., iddiaya göre, perşembe gecesi Zümrüt Er'in evine gitti. Ertan K., burada dövdüğü eski eşini 2'nci katın 4 metre yüksekliğindeki merdiveninden aşağı itti. Ayağı kırılan Zümrüt Er, yerde yüzüstü yatarken, iddiaya göre, bu kez yine pazarcı olan eski kayınpederi Özkan K. geldi. Genç kadının yanına gelen Özkan K., sırtı dönükken pompalı tüfekle 4 el ateş etti. Baba- oğul, ardından olay yerinden kaçtı. Yakınları tarafından bulunan Er ise otomobille Dikili Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Tedaviye alınan Zümrüt Er, doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamadı. Özkan K. ve Ertan K., olaydan bir süre sonra polise gidip, teslim oldu. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen baba- oğul, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

TOPRAĞA VERİLDİ
Zümrüt Er için Dikili Merkez Camii'nde bugün öğle vakti cenaze töreni düzenlendi. Törene anne Zahide Er, baba Bülent Er, genç kadının yakınları ve Dikili Kadın Platformu üyeleri katıldı. Cemaatin cenaze namazının kılmasını izleyen ve bitiminin ardından tabutun başına gelen kadınlar, Er'in tabutunu omuzladı. Zümrüt Er'in tabutunu cenaze aracına bırakan kadınlar, aracın önünden 1 kilometre yürüyüp, mezarlığa ulaştı. Zümrüt Er'in cenazesi, götürüldüğü mezarlıkta gözyaşlarıyla toprağa verildi.

KADINLARDAN TEPKİ
Cenazeye katılan kadınlar, Dikili Kabristanı'na kadar yaptıkları yürüyüşte 'Kadın cinayetlerine son', 'Adalet istiyoruz' ve 'Kadına uzanan eller kırılsın' sloganları attı. Dikili Kadın Platformu üyesi Gülay Demir, "Üzüntümüz derin, acımız büyük. Gözyaşları içinde Zümrüt'ümüzü toprağa verdik. Yaşanan bu cinayetin hesabını soracağız. Süreci sonuna kadar takip edeceğiz. Adalet istiyoruz" dedi.

KUZENİ YAŞANANLARI ANLATTI
Zümrüt Er'in amcasının oğlu Orhan Er ise "Boşanmalarının ardından Zümrüt'ün babası çok sık tehdit telefonları alıyordu. Olay gecesi kayınpeder ve 3 oğlu, ilk önce otomobille Zümrüt'ün evinin önünden birkaç kez geçiyor. O sırada araçta olan eski eş Ertan K., evin anahtarını evde unutan ve annesinin eve dönmesini bekleyen Zümrüt'ü merdivenlerde otururken görüyor. Araçtan inip merdivenlerden çıkarak Zümrüt'ü darbetmeye başlıyor. Sonra Zümrüt'ü yaklaşık 4 metre yükseklikten yan taraftaki boş arsaya atıyor. Zümrüt buradan düşünce ayağı kırılıyor. Kayınpederi ise araçtan inerek yerde yüzüstü yatan Zümrüt'e sırtından 4 el ateş ediyor ve sonra hızla uzaklaşıyorlar. Daha sonra biz ailesi olarak Zümrüt'ü o halde bulunca hemen hastaneye götürdük; ancak tüm çabalara rağmen kurtaramadık" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

- Ölen Zümrüt Er'in fotoğrafı

- Cenaze töreninden görüntü

- Naaşın kaldırılması

- Kadınların tabutu taşıması

- Kadınların yürüyüşü

- Genel ve Detay görüntü

Haber- Kamera: Oben ULU/ DİKİLİ (İzmir),
======================

TZOB Başkanı Bayraktar: Üzüm satacağınız kişinin ticari itibarı olmalı

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Manisa'nın Sarıgöl ilçesini ziyaret ederek çiftçilerle görüştü. Ürünü satarken dolandırıcılara karşı dikkatli olunmasını isteyen Bayraktar, "Üzüm satacağınız kişilerin ticari itibarı olmalı. Güvenirliğinin olup olmadığını araştırarak satın" dedi.

TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Denizli Valiliği ile 8 Ağustos'ta 6 büyüklüğündeki depremin meydana geldiği Bozkurt ilçesini ziyaret etti. Çiftçilere geçmiş olsun dileklerinde bulunan Bayraktar, daha sonra programı kapsamında Manisa'nın Sarıgöl ilçesine geçti. TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar'ı, Sarıgöl Ziraat Odası Başkanı Ali İhsan Ülgen ve yönetim kurulu üyeleri, Alaşehir Ziraat Odası Başkanı Necdet Türk, Salihli Ziraat Odası Başkanı Cem Yalvaç, Gölmarmara Ziraat Odası Başkanı Erdal Ziyan, Turgutlu Ziraat Odası Başkanı Abdullah Şenol, Dindarlı Mahalle Muhtarı Söner Sözer Erdal karşıladı. Sarıgöl'ün Dindarlı Mahallesi'nde karşılanan Bayraktar, domates üretilen tarlaları inceleyip, çiftçinin sıkıntılarını dinledi. Bayraktar'a, Sarıgöl Ovasını gören hakim bir tepeden, üzüm bağlarının doğa olaylarına karşı koruma altına alınma yöntemleri gösterildi. Sarıgöl Ziraat Odası Başkanı Ali İhsan Ülgen, "Ovamızda 130 bin dekarlık Sultaniye üzüm bağımız bulunmakta. Bu bağlarımızın yüzde 90'ı beyaz kanaviçelerle örtü altına alındı. Tek amacımız, üzümlerimizi doğa olaylarından korumak" dedi.

Bayraktar, buradan ziraat odası başkanlarıyla birlikte Sarıgöl Ziraat Odası'nın dinlenme tesislerine geçti. Üreticiyi ürünlerinin satışı konusunda uyaran Bayraktar, "Adam eline çekini, senedini alıyor, üzümlerinize yüksek fiyat veriyor. Üretici 'Ben iyi fiyatla üzüm sattım' diyerek seviniyor. Ama alıcı dolandırıcı çıkıyor. Bu nedenle üzüm satacağınız kişilerin ticari itibarı olmalı. Güvenirliğinin olup, olmadığını araştırarak satın" dedi.

GÖRÜNTÜ DÜKÜMÜ

-TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar Sarıgöl'de açıklama

- Genel ve detay görüntü

Haber- Kamera: Vehbi SARIHAN/ SARIGÖL (Manisa),
======================

Güzelbahçe'de renkli bardacık festivali

İzmir'in Güzelbahçe ilçesinde 7'ncisi düzenlenen Bardacık Festivali'nde en iyi bardacık inciri yapışması yapıldı. Festivalde üreticiler ürünlerini satma fırsatı bulurken, ziyaretçiler ise incire doydu.

Güzelbahçe'nin kırsal Payamlı Mahallesi'nde 7'nci Bardacık Festivali düzenlendi. Güzelbahçe Belediyesi Halk Oyunları Erkek Zeybek Ekibinin gösterisiyle başlayan festivalin açılışına, CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, CHP'li Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in eşi Köy-Koop Genel Başkanı Neptün Soyer, Payamlı Muhtarı Ersin Ergi, üreticiler ve çok sayıda vatandaş katıldı. 7 yıl önce bardacık incirinin festivalini düzenlemenin bir hayal olduğunu belirten Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce, bir meclis üyesinin önerisiyle gerçekleştirdikleri festivalin her yıl gelişerek ilçeye önemli katkılar sunduğunu söyledi. Payamlı Mahallesi'nin bu sayede çok şey kazandığını dile getiren İnce, "Muhtarımızın isteklerini dinliyor ve ihtiyaçlarına yanıt veriyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin desteğiyle bugünlere geldik. Festival kapsamında hep amatörlüğü ön plana çıkardık. Ama şunu biliyoruz ki, sattığımız ürün güvenebileceğimiz bir ürün. Ağzınızdan silinmeyecek bir bardacık tadı olması dileğiyle köyümüze bugün bol para bırakarak destek olmanızı rica ediyorum. Köylülerden de bugüne özel 1 liralık indirim istiyorum" dedi.

'İZMİR TARIMIN BAŞKENTİ'
CHP İzmir Milletvekili Kani Beko da açılışta yaptığı konuşmada 17 yıl İzmir dışında çalıştığını belirterek Ankara ve İstanbul'un köylerini dolaştığını ve gözlemler yaptığını anlattı. Beko, İzmir'de tarımsal üretime ayrı bir önem verildiğinin altını çizdi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Özuslu da Payamlı'da bir hikaye yazıldığını belirterek şunları söyledi:

"Burada yaşayanlar bardacığı yetiştirip İzmir'e satıyor ve buradan köylerine artı değer katıyorlar. Bu kıymetli çabanın önünde saygıyla eğilinir. Hedeflerimiz doğrultusunda İzmir tarımın başkenti olacak."

JÜRİ EN LEZZETLİSİNİ SEÇTİ
Konuşmaların ardından festivale katılanlar hep birlikte anı kütüğüne plaket çaktı. Güzelbahçe Belediyesi Çocuk Tiyatro Grubu'nun şiirler okuduğu festival kapsamında en iyi bardacığın seçilip ödüllendirileceği 'En İyi Bardacık' yarışması düzenlendi. 31 üreticinin katıldığı yarışma kapsamında birinciye tam, ikinciye yarım, üçüncüye çeyrek altın ödülü verileceği belirtildi. Neptün Soyer ve yazar Canan Tan'ın da aralarında bulunduğu jüri üyeleri, yarışmaya katılan incirlerin tadına baktı.

ÜRETİCİLER FESTİVALDEN MEMNUN
Festivale katılan üreticiler arasında yer alan Yusuf Tosun da hiç ilaç kullanmadan üretim yaptıklarını söyleyerek sulama dahi yapmadıklarını, ürünlerin yağmurlarla kendiliğinden yetiştiğini belirtti. Ürünü toplamanın biraz zahmetli olduğuna dikkat çeken Tosun, "Üreticiliğin masrafları var. İşçi bulamıyoruz. Fiyatlardan bu yıl memnunuz. 10 liradan satıyoruz. Bu festival de bizi çok mutlu ediyor" dedi. Üreticilerden Nursel Çakıralp, "Bardacık üretirken diplerine hayvan gübresi koyuyorum. Hiçbir ilaç kullanmıyoruz. Bardacık yetiştirmek zor. Küçücük bir fidanı senelerce büyütüyorsunuz. Mahsulü geç veriyor. 6-7 yıl sonra toplayacak hale geliyoruz. Yaşını da kurusunu da satıyorum. Ama işçilik pahalı" diye konuştu. Bardacığı sıklıkla tükkettiğini anlatan Ali Karabile ise, "Tadı çok güzel. Ben her yıl geliyorum. 30 yıldır bu inciri yiyorum. Urla'dan geliyoruz" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Festivalin yapıldığı meydandan görüntü,

-Halk oyunlarından görüntü,

-Bardacık satan üreticilerden ve ürünlerden görüntü,

-Konuşmalardan görüntü,

-Üreticilerle röp,

-Yarışmada tadım yapılırken görüntü.

Haber: Nevra UÇKAÇ - Kamera: Mücahit BEKTAŞ/ İZMİR,

======================
Otomobil takla attı: 2 yaralı

Manisa'nın Turgutlu ilçesinde, takla atıp yol kenarına devrilen otomobildeki 2 kişi yaralandı.

Kaza, bugün saat 15.00 sıralarında, İzmir- Ankara E-96 karayolu Derbent Mahallesi girişinde meydana geldi. İzmir yönünden Ankara yönüne giden Tuncay Aydoğan (41), kullandığı 34 GD 6686 plakalı otomobilin direksiyon hakimiyetini yitirdi. Takla atan otomobil, yol kenarına devrildi. Sürücü Aydoğan ile otomobilde bulunan eşi Leyla Aydoğan (33) araçta sıkışarak yaralandı. Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine kaza yerine sağlık, itfaiye ve jandarma ekipleri sevk edildi. Araçta sıkışan 2 yaralı, itfaiye ekiplerinin çalışmasıyla kurtarılarak sağlık ekiplerince ambulansla Turgutlu Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedaviye alınan yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi.
Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

- Kaza yerinden genel görüntü

Haber- Kamera: Doğan ÇİZMECİ/ TURGUTLU (Manisa),

======================

Kepçeyi gelin arabası yaptı

Manisa'nın Turgutlu ilçesinde yaşayan 24 yaşındaki Akif Çetin ile 23 yaşındaki Nuray Çetin çifti, kepçeyi gelin arabası yaptı.

Hafriyatçılıkla uğraşan ailenin 6 çocuğundan en küçüğü Akif Çetin ile din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni Nuran Çetin çifti, dün (cuma) yapılan düğünle evlendi. Bugün ise gelin alma etkinliği yapıldı. Akif Çetin, babasının evindeki gelini almaya kepçeyle gitti. Damadın ağabeyi Atilla Çetin'in kullandığı aracın kepçesine oturan damat Akif Çetin, gelin Nuray Çetin'i evinden alıp yanına oturtarak, konvoy eşliğinde şehir turu attı. Damadı ve gelini kepçede görenler, şaşkınlıklarını gizleyemedi. Davul zurna eşliğinde evlerinin önünde karşılanan çift, çevredeki vatandaşlar tarafından alkışlandı.

Damat Akif Çetin, "Gelin arabamızın diğerlerinden farklı olmasını istedik. Gelin arabamızı otomobil yerine kepçe yaptık. Hayalimi gerçekleştirdim. Gelini evinden kendimize ait kepçemizle aldım. Daha sonra şehirde tur atarak evimize gittik. Bizleri mutlu günümüzde yalnız bırakmayan herkese teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Gelin Nuray Çetin ise, kepçeyi görünce çok şaşırdığını belirterek, "Eşim beni evden kepçeyle aldı. Unutamayacağım bir an oldu. Kepçeye binip inerken zorlandım. Ama bana bu farklılığı ve güzelliği yaşattığı için teşekkür ediyorum" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

- Damat ve gelinin kepçeyle konvoy eşliğinde tur atması

Haber- Kamera: Doğan ÇİZMECİ/ TURGUTLU (Manisa),