Dha Yurt Bülteni - 15

Bakan Ağbal: Vergi ve sosyal güvenlik mevzuatı daha adil ve basit olacak (2)

BAYBURTLULAR DERNEĞİNİ ZİYARET ETTİ

Maliye Bakanı Naci Ağbal, Çorlu İlçesi'ndeki Müstakil İş Adamları ve Sanayiciler Derneği'nin toplantısının ardından Fırat Kalkanı harekatında şehit olan Uzman Çavuş Akın Acar'ın ailesini evinde ziyaret etti.

Buradan Tekirdağ'a geçen Bakan Ağbal, Çınarlı Mahallesi'ndeki Bayburtlular Derneği'ne gitti. Ağbal, burada yaptığı konuşmada 16 Nisan'daki yeni anayasa referandumuna yönelik Türkiye'nin önemli bir süreçten geçtiğini söyledi. Referandumun Türkiye'nin kaderini değiştireceğini anlatan Ağbal, şunları söyledi:

"Bayburt'u da, Tekirdağ'ı da, Türkiye'yi de büyütecek müthiş bir anayasa değişikliğine inşallah hep beraber o zaman imza atacağız. Bu değişiklik gençlerimiz için, bu değişiklik çocuklarımız için, bu değişiklik yarınlarımız için. ve Allah'ın izniyle Türkiye bu anayasa değişikliğini inşallah hayata geçirdikten sonra arka arkaya başka önemli güzel düzenlemeleri de yapacağız, hayatı baştan aşağı yeniden kuracağız. Burada Bayburtlu hemşerilerim olarak, özel olarak desteğinizi bekliyorum. İnşallah 16 Nisan geldiğinde, Bayburt'ta da, Tekirdağ'da da gümbür gümbür sandıklara gidelim, sandıkları inşallah patlatalım, hep beraber evet diyelim."

BAKANDAN HOLLANDA YORUMU

Maliye Bakanı Naci Ağbal, Hollanda hükümetinin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun uçağına iniş iznini iptal etmesini de değerlendirerek şunları söyledi:

"Hollanda, Dışişleri bakanımızın uçağına iniş izni vermemiş. Almanya'da bakanlarımızın kapalı mekanlarda miting yapılmasına izin verilmemiş. Siz ne yaparsanız yapın, isterseniz uçağı indirmeyin, isterseniz toplantıları iptal edin. Ne yaparsanız yapın 16 Nisan'da, Avrupa'da yaşayan bütün kardeşlerimiz sandıklara gümbür gümbür gidecekler. Ülkelerine milletine sahip çıkacaklar ve inşallah Avrupa'ya 16 Nisan'da hep beraber dünya neymiş, Türkiye neymiş göstereceğiz."

"AVRUPA'YA TOKADI VURACAK"

Türkiye'deki değişime 'açık açık meydan' okunduğunu anlatan Bakan Ağbal, "Kimse Türkiye'nin sesini kesemez, kimse Türkiye'deki bu değişimi engelleyemez. Yani neden korkuyorsunuz? Neyin anlatılmasından korkuyorsunuz? Demek ki size bir yerlerden birileri talimat veriyor. ya da siz bir oyunun içerisindesiniz, artık o oyunu gizleme gereği bile göstermiyorsunuz. Açık açık Türkiye'ye, Türkiye'deki bu değişime meydan okuyorsunuz. Ama buna müsaade etmeyeceğiz. 15 Temmuz gecesi milletine, demokrasisine sahip çıkan vatandaşımız, 16 Nisan günü geldi mi bir defa daha Avrupa'ya bu tokadı vuracak" dedi.

Bakan Ağbal'a ziyaretinde Tekirdağ Ak Parti milletvekilleri Mustafa Yel, Metin Akgün, Tekirdağ Valisi Mehmet Ceylan, Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Şimşek, Ak Parti İl Başkanı Cüneyt Yüksel'de eşlik etti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

---------------------------------

-Bakan Ağbal'ın karşılanması

-Dernek ziyareti

-Bakanın konuşması

-Genel görüntüler

Haber-Kamera: Ruhan YALÇIN/TEKİRDAĞ,-

===================================

Akşener Eskişehir'de konuştu: Kütahya'da 10'uncu salon değişti

MHP'den ihraç edilen Meral Akşener, her gittiği kentte engellerle karşılaştığını söyleyerek, "her yerde ya elektrik kesiliyor, ya bilboardlardaki afişler yırtılıyor, ya da çeşitli engellerle karşılaşılıyor.

Kütahya'da 10'uncu salon değişti, bakalım sabaha kadar ne değişecek?" dedi.

Meral Akşener, Eskişehir'de Odunpazarı Kent Konseyi tarafından Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'Milli İrade'nin Dünü Bugünü Yarını' konulu söyleşiye katıldı. Söyleşiyi aralarında Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Yılmaz Büyükerşen, CHP Miletvekili Utku Çakırözer'in de bulunduğu çok sayıda kişi izledi. Akşener yaptığı konuşmada referandumda 'Hayır' diyeceklerini belirterek şunları söyledi:

"Allah'ın izniyle 16 Nisan sabahı, akşamı 80 milyon kişi, 80 milyon kere hayır diyeceğiz. Şimdi biz buna niye hayır diyoruz? Yıl 2002 hatırlayın, 2002 iktidar değişti. O günlerde partili cumhurbaşkanlığına dair değişiklik yapılmış olsa idi ne olacaktı? 2003'de Irak'a Amerika'nın yaptığı müdahaleyi tek kişi hadi bakalım Türk Ordusu oraya git diyecekti. ve biz o kirli savaşın içinde olacaktık. Gözünüzün önünde canlandırın. Yıl 2010. Hatırlayın 2010 Anayasa değişikliği yapıldı. Terör örgütünün başı denilen ve FETÖ terör örgütünün başı olan ama o zamanlar çok muhterem hoca efendi diye bizzati bugün bizi yönetenlerin itibar ettiği, iltifat ettiği o zat ne demişti? 2010 referandumunda mezarlarından insanları kaldırıp getirin demişti. O, 2010 referandumuna giden anayasa değişikliğinin içine bugünkü anayasa değişikliğini de ilave etmiş olsalar idi, ilave edilmiş olsaydı. ve sayın Erdoğan Cumhurbaşkanı, partili cumhurbaşkanı ya da başkan olmuş olsaydı. O gün gençlerin diliyle söylüyorum kankiydi bunlar, kanka. Bakanlar kurulu atanıyor Rıza Sarraf Maliye bakanı, itiraz edebilir misiniz? Hayır, peki niye şaşırıyorsunuz adam bizim dış açığımızı kapattı. Peki adalet bakanı kim? Zekeriya Öz. Milli Savunma Bakanı kim? Bir türlü yakalanamayan Adil Özsüz. Böyle bir Türkiye ile karşı karşıya kalmayacağımızı kim iddia edebilir. Parlamenter sistemin ortadan kaldırılıp her şeyi tek bir kişiye bağlayan bu anayasa taslağını referandumda geçmemesi için, Türkiye için milletimiz için hayır diyoruz."

'REFERANDUM OLAĞANÜSTÜ HAL ŞARTLARINDA YAPILIYOR'

Referandumun olağanüstü hal şartlarında yapıldığını savunan Meral Akşener hayırcıların imamlar tarafından kafir, Başbakan tarafından terörist, hain, FETÖ'cü, Cumhurbaşkanı tarafından ise 15 Temmuz'da bomba yağdıranlarla eş düzeyde görüldüğünü söyledi. Akşener şöyle devam etti:

"Bu referandumu bütün olağanüstü şartlara rağmen meşrutiyetini sağlayan biziz. Yani bu arkadaşlarımızın ben akıllı olduğunu zannederdim. Tek başına herkesin evet dediği, itirazı olanların da sandığa gitmediği bir referandumun sonucu uluslararası alanda, evrensel hukukta, iç hukukta her ne kadar bizim hukuk guguk olduysa da adaletin yerle bir edilmiş bir Türkiye'de bile referandum sonuçları meşru olarak kabul edilemez. Milletin önünde bütün eşitsizliğe rağmen biz varız. Herkes olarak biz varız. En önemlisi kadınlar var kadınlar."

'ÇEŞİTLİ ENGELERLE KARŞILAŞIYORUZ'

Meral akşener gittiği ilerde engellemelerle karşılaştığını da söyleyerek şöyle konuştu:

"Milli iradenin önemi için buradayız. Milli iradenin önemini yıllarca, milli irade diye diye seçim kazanın bugünkü iktidarın bu milli iradenin önemi konusunda anlatılacaklara dahi tahammül edemediği, fırsat tanımadığı cep delik cepken delik yolara düşmüş bu fakirin bulunduğu her yerde ya elektrik kesiliyor, ya bilboardlardaki afişler yırtılıyor, ya da çeşitli engellerle karşılaşılıyor. Kütahya'da 10'uncu salon değişti, bakalım sabaha kadar ne değişecek. Yani bir şehirde 10 ayrı salonla, 3'ü sözleşmeli, diğerleri karşılıklı söz usulü yapılan bütün sözleşmeler son dakikada sahiplerinin endişesi sebebiyle iptal ediliyor."

'BÜTÜN ANKETLER HAYIRI GÖSTERİYOR'

Eşit yarışma çağrısında bulunan Meral Akşener, "Çıkın saraydan, inin arabalardan, gelin buraya, milletin önüne gelin, eşit yarışalım. Kazanırsanız her şey size helal olsun. Eşit yarışalım, kaçmayın bizden, kaçmayın milletten. Millet iradesi dediniz, dediniz millet kaçağı oldunuz. Bütün anketler Hayır'ı gösteriyor. Şöyle bir endişem var; yani Hayır çıkacağı söz konusu olunca bir kanun hükmünde kararnameyle daha sonraki bir zamana ertelenebilir mi? diye. Ama huzurunuzda söz veriyorum, ant olsun, şart olsun ki meydan meydan, kapı kapı gezer, zil çalar hepinizi millet kaçağı ilan ederim" dedi.

Haber: Hakan TÜRKTAN-Saadet YÖRÜKÇÜ/ ESKİŞEHİR,-

===================================

Trabzon'da sevgili dehşeti: 8 yaralı

TRABZON'da kız arkadaşını bir kafede başkasıyla otururken gören 30 yaşındaki Ö. K. önce tartıştı, ardından tabancasını ateşledi. Olayda 8 kişi yaralandı.

Olay Kemerkaya Mahallesi, Kunduracılar Caddesi'nde saat 16.50 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgilere göre Ö. K., bir kafede Ü.G. ile birlikte gördüğü kız arkadaşı K. K. ile tartışmaya başladı. Giderek büyüyen tartışma sonrası belinden ruhsatlı tabancasını çıkaran Ö.K., K.K. ve Ü.G.' nin bacaklarına doğru art arda ateş etti. K.K. ile Ü.G. yaralanırken, olay yerinden kaçmaya çalışan Ö.K., devriye gezen güven timleri tarafından etkisiz hale getirildi. Olay sırasında çevrede gezinen 6 kişi de seken kurşunlarla yaralandı. Yaralılar ambulansla hastanelere kaldırılarak tedavi altına alındı. Olayda yaralanan 8 kişinin sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi.

Bu arada polis ekipleri, civarda bulunan iş yerlerinin güvenlik kameralarını da incelemeye aldı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------

-Olay yerinden görüntüler

-Yaralılardan görüntüler

-Ambulanslardan görüntüler

-Silahın görüntüsü

-Çevreden detaylar

HABER: FATİH TURAN KAMERA: TOLGA SAĞLAM/DHA

=========================================================

MHP'li Akçay 2001 krizini hatırlattı

MHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Erkan Akçay, Manisa'da konuşmacı olarak katıldığı programda, mevcut anayasada cumhurbaşkanına hiçbir sorumluluk yüklenmediğini savunarak, "Normalde cumhurbaşkanına sorumluluk yüklenseydi anayasa kitapçığını atarak kriz çıkaran Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in yüce divanda yargılanması gerekirdi" dedi.

MHP Manisa İl Başkanlığı, 'Anayasa Referandumu ve Siyasi Gelişmeler' konulu toplantı düzenledi. Şehzadeler Bedesten Salonu'nda düzenlenen toplantıya MHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu, MHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Erkan Akçay, MHP MYK Üyesi Hüseyin Akgül ve İl Başkanı Erkan Öztürk de katıldı. Partililerin sığmadığı salona Soma Mevsimlik İşçileri Taşıyıcılar Derneği tarafından, üzerinde 'Bu ülke için yeminimiz var, vazgeçilmeyecektir. Devlet için evet. Millet için evet. Bayrak için evet. Vatan için evet' yazılı pankart asıldı.

"SEZER'İN YÜCE DİVANDA YARGILANMASI GEREKİRDİ"

MHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Erkan Akçay, yaptığı konuşmada attığı anayasa kitapçığı ile 2001 krizine neden olduğunu belirttiği eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e yüklendi. Akçay, "2001 krizi, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, Milli Güvenlik Kurulu toplantısında Başbakan Ecevit'e anayasa kitapçığını fırlatmasıyla oldu. MHP'nin bugün hatası günahı var mı? Yok ama hükümet ortağısınız. Bu anayasa da cumhurbaşkanına hiçbir sorumluluk yüklenmiyordu. Anayasa darbecilere göre, Kenan Evren'e göre yapılan bir anayasa olduğu için geniş yetkileri vermiş. Hiçbir sorumluluk da vermemiş. Sorumsuz cumhurbaşkanı kitap da atsa sorun çıkar. Normalde cumhurbaşkanına sorumluluk yüklenseydi anayasa kitapçığını atarak kriz çıkaran Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in yüce divanda yargılanması gerekirdi. Beyefendi bunları hesap etmeden şimdi 'Hayır diyeceğim' diyormuş. Ne dersen de ama sizin yaptığınızı unutmayacağız 'Evet' diyeceğiz" diye konuştu.

PARTİLİ MUHALİFLERİ ELEŞTİRDİ

Kürsüye çıkan MHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu, muhalifleri eleştirerek "Ülküdaşlık yarı yolda birilerini bırakıp, bir başka siyasal kutup arama peşinde koşmak değildir. Düne kadar bizim çatımızın altındaydılar. Şimdi görüyoruz ki başka yerlere doğru pazar açmışlar. Oralara gidiyorlar. Hayırlı uğurlu olsun. Yolları açık olsun. Bizimle işleri yok. MHP Disiplin Kurulu onlarla gerekli işlemleri yaptı. MHP'nin derdi başkanlık sistemine geçiş değil, cumhurbaşkanının yetki ve sorumluluklarını net olarak hukuki yönden belirlenmesi ve bu sınırlarda hareket edilmesidir. Bizlerin bu ülke için yemini vardır. Bu yemin de bir kere edilmiştir. MHP herkesin kararına saygılıdır. Ancak 'hayır'cıların çarpıtılmış etkisi altında kalmadan neye 'evet' dediğini de herkesin doğru anlaması lazımdır" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

--------------------------------

-Salondan görüntü

-MHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Kenan Tanrıkulu'nun konuşması

MHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ın konuşması

Haber-Kamera: Ersan ERDOĞAN/MANİSA,

===================================

Suriyeli yetimlerden şehit dedelerine vefa ziyareti

SURİYE'deki savaşta yakınlarını kaybederek yetim kalan çocuklar, 102 yıl önce Çanakkale Savaşında şehit düşen dedeleriyle buluştu. Hatay Yayladağ merkezli Anda Kardeşe Vefa Derneği Yetim Çığlığı Merkezi, iki ülkenin ortak tarihini daha iyi anlayabilmeleri için Suriyeli yetim çocukları, Tarihi Gelibolu Yarımadasına getirdi. Suriyeli çocuklar, şehitlikleri ziyaret ederek dedelerinin mezarları başında dua okudu. Savaşın bir an önce bitmesini ve barışın gelmesini temenni edip, bir an önce evlerine dönmek istediklerini haykırdı.

Suriye'deki savaşta yakınlarını yitiren yetim çocuklara, Türkçelerini geliştirmeleri için etüd eğitimi veren ve savaşın olumsuz etkilerinden uzaklaşmaları için çeşitli etkinliklerle rehabilitasyon uygulayan Anda Kardeşe Vefa Derneği Yetim Çığlığı Merkezi, Hatay Yayladağı'ndaki konteyner kentte kalan 314 yetim çocuktan başarılı olan 50'sine, iki ülkenin ortak tarihini daha iyi anlayabilmeleri için Çanakkale gezisi düzenledi; Tarihi Gelibolu Yarımadasına getirdi. "Türkmen Dağı'nın Yetimi Mehmet'in 102 Yıl Önce Çanakkale'de Şehit Düşen Mehmet'le Vuslatı" sloganıyla Çanakkale'ye getirilen Suriyeli yetim çocuklar, Tarihi Gelibolu Yarımadası'ndaki geziye; Eceabat İlçesindeki Kabatepe Çanakkale Destanı Simülasyon Merkezi ile başladı. Burada Çanakkale Savaşlarını anlatan 3 boyutlu gösterimleri izleyen Suriyeli yetim çocuklar, ardından da savaşın yaşandığı alanları görmek üzere yola koyuldu.

İlk olarak Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve Silah Arkadaşlarının Anafartalar Zaferi'ni kazandığı Conkbayırı'na giden Suriyeli çocuklar, burada siperleri gezdi. Daha sonra Kilitbahir Köyü'ndeki Seyit Onbaşı Anıtı'nı ziyaret eden çocuklar, ardından Şahindere Şehitliği'ni gezdi. Burada, Çanakkale Savaşını Halep'ten ve Lazkiye'den katılan dedelerinin mezarlarını bulup dua etti. Mezarlara Suriye'den getirdikleri toprakları döküp, Türk bayrağı bıraktı. Suriyeli yetim çocukların bir sonraki durağı Şehitler Abidesi oldu. Buradaki sembolik şehitlikte Halep'ten, Çanakkale Savaşı'na katılıp şehit düşenlerin mezarları başında dua eden çocuklar. duygusal anlar yaşadı. Dedeleri için dua etti. Suriyeli yetim çocukların ortak dileği ise Suriye'de yaşanan savaşın sona ermesi, barışın sağlanması ve evlerine tekrar geri dönmek yönünde oldu. Şehitler Abidesi önünde toplanarak hatıra fotoğrafı çektiren Suriyeli yetim çocuklar hep bir ağızdan önce 'Çanakkale Türküsünü' söyledi. Ardından da 'Sevgili ülkem ismini gökyüzüne yazacağız' isimli ezgiyi kendi dillerinde söyledi.

Yayladağı'ndan geldiklerini ve aslen Suriyeli olduğunu belirten Raha Cundi, "Çok mutluyum. Dedelerimiz gelmiş, burada savaşmış. Şehit olmuş. Biz de buralara gelip dedelerimizi ziyaret ettik. Dua okuduk. İnşallah savaş biter, barış gelir, bizde evlerimize döneriz" dedi.

Suriyeli Ahmad Sohta ise savaşın bir an önce bitmesini dileyerek, "Biz de evimize geri döner, mutlu oluruz" diye konuştu.

Suriyeli Sirin Abdullah, Suriye'deki savaşta babasının ve diğer yakınlarının şehit olduğunu belirterek, "Bizde Suriye'den kaçtık. Yayladağı'na sığındık. Yetim Çığlığı Merkezi'ndeki arkadaşlarımla beraber Çanakkale Şehitliğine geldik. Dedelerimiz Çanakkale'de, babalarımız Suriye'de şehit oldu. Türkiye ve Suriye'nin ortak tarihi var. İki ülkede bizim için önemli" diye konuştu.

Anda Kardeşe Vefa Derneği Başkanı Okan Tosun ise, dernek olarak Yayladağı'ndaki konteyner kentte kalan 314 yetim arasından başarılı olan 50 çocuğu 102 yıl önce Çanakkale'de savaşmış ve şehit olmuş dedeleri ile buluşturmak için Gelibolu Yarımadası'na getirdiklerini söyledi. Tosun, "Türkiye ve Suriye'nin ortak tarihi hakkında kendilerine bilgi veriyoruz. Bu yetim çocukların hepsi Türkmen dağında şehit olmuş Türkmenlerin çocuklarıdır" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Şahindere şehitliğindeki Halep mezarına ziyaret ve toprak atılmasından görüntü

Şehitler Abidesindeki sembolik mezarlarında dualardan ve ziyaretten görüntü

Raha Cundi açıklama görüntü

Sirin Abdullah açıklama görüntü

Okan Tosun açıklama görüntü

Şehitler abidesindeki Suriyeli çocukların Çanakkale Türküsü söylemesinden görüntü

Şehitler abidesindeki Suriyeli çocukların Suriye ezgisi söylemesinden görüntü

Haber-Kamera: Burak GEZEN- Mustafa SUİÇMEZ/ ÇANAKKALE,