Dha Yurt Bülteni-15 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-15

1)BAKAN MEHMET ARSLAN: KÖPRÜLERİ KARIŞTIRMAK ELMA İLE ARMUDU TOPLAMAK GİBİULAŞTIRMA Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, birinci ve ikinci köprünün konsepti çok farklı olduğunu ifade ederek, "Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Osmangazi Köprüsünün fonksiyonları ve konseptleri de çok farklı.

26.04.2017 17:43
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

1)BAKAN MEHMET ARSLAN: KÖPRÜLERİ KARIŞTIRMAK ELMA İLE ARMUDU TOPLAMAK GİBİ

ULAŞTIRMA Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, birinci ve ikinci köprünün konsepti çok farklı olduğunu ifade ederek, "Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Osmangazi Köprüsünün fonksiyonları ve konseptleri de çok farklı. Bunları birbirine karıştırmamak lazım. Bunları birbirini ile kıyaslamak adeta elma ile armudu toplamaya çalışmak demektirö dedi.

Karayolları Bölge Müdürleri toplantısına katılmak üzere Bursa'ya gelen Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, "Birinci ve ikinci köprünün gelirleri, üçüncü köprünün yapımını karşılamıyor. Sizin düşünceleriniz nelerdirö sorusuna Arslan, "Birinci ve ikinci köprünün konsepti çok farklı. Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Osmangazi Köprüsü'nün fonksiyonları ve konsepti de çok farklı. Bunları birbirine karıştırmamak lazım. Bunları birbirini ile kıyaslamak adeta elma ile armudu toplamaya çalışmak demektir. Çok farklı görevleri var, çok farklı fonksiyonları varö diye konuştu. Hem Osmangazi Köprüsü, hem de Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile devamındaki otoyollar yap-işlet-devret metoduyla yaptırılan projeler olduğunu belirten Arslan, "Bu projeler bize iki şeyi sağlamış olacak. Birincisi insanımızın seyahat konforunu arttıracak. İkincisi ise, özellikle ticaretin ve ekonominin büyümesi adına yük hareketini sağlamış olacak. Osmangazi Köprüsü ve otoyolu, İstanbul, Kocaeli, Yalova, Bursa, Balıkesir, Manisa, İzmir ve bütün güneydeki bütün şehirlerin birbirine daha da yaklaşması, ticaretin kolaylaşması, ülkemize ilave katma değer oluşturması anlamına geliyor. Bunu sadece geçen araç trafiği ile kıyaslamak doğru değil. Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve bağlantı otoyolları da Avrupa ve Anadolu'yu yaklaştıran köprüdür. Onlarda etraflarında sadece geçen araçlardan kaynaklı değil, ülkenin kalkınmasının sağlayacak, ticaretini lokomotifi haline gelecektir. Bunun birinci ve ikinci köprüsü ile bir alakası yok. Bu duruma böyle bakmak lazım.ö diye konuştu

"BU OTOYOL VE KÖPRÜLER BİZE KALACAK, ÜLKEMİZE GELİR ELDE EDECEK"

Köprülerin ya-işlet-devret modeliyle yapıldığını anlatan Arslan, "Bu projeler de elbette başlangıçta garantiden kaynaklı fark ödemek zorunda kalacağımız başlangıç fizibilitelerimizde gösteriyordu. Zaman içerisinde bu azalacaktır. Daha önemlisi, işletme döneminin sonunda bu otoyol ve köprüler bize kalacak, bizim olacak. Biz de dönüp bunları işleyeceğiz veya havalimanlarında olduğu gibi işletmelerini bu sefer kiraya vereceğiz, ülkemize gelir elde edeceğiz. Dolayısıyla bunları alıp 15 Temmuz Şehitler Köprüsü veya Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ile karıştırmak ve kıyaslamak kesinlikle doğru değildirö açıklamasını yaptı.

"BİZ BU KARARI KABUL ETMİYORUZ"

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nin sıkı denetim kararı hakkında da konuşan Arslan, " Türkiye'nin kalkınması, gelişmesi, dünya ticaretinde daha fazla pay alması anlamına geliyor. Biz dünya ticaretinden daha fazla pay aldıkça bunu kendi aralarında paylaşanlar rahatsız olmaya başladılar. Onun için ile Türkiye'nin önüne engel koyma, büyük projelerinin yolunu kesmek adına ellerinden gelen her türlü gayreti gösteriyorlar. Biz de tam tersi buna mukabil durmak yok diyoruz. Bütün büyük projeleri tek tek hayata geçireceğiz ve geçirmeye devam ediyoruz. Bu konuda Türkiye ile baş edemeyenler farklı yöntemlerle siyasi kaygılarla Türkiye'nin önünü kesmeye, imajını bozmaya çalışıyorlar. Herkesin bilmesi lazım ki Türkiye büyümeye ve gelişmeye devam edecek. Avrupa Birliği veya Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nin aldığı bu kararın kesinlikle siyasi olduğu, başkalarına hizmet eder bir uygulama olduğu ve başkalarından kastımızın ne olduğunu biliyorsunuz. Özellikle ülkemizin zayıf düşmesini isteyenlere hizmet eden bir uygulamadır, bir karardır. Biz bu kararı biz kabul etmiyoruz." dedi.

Görüntü Dökümü

---------------------------

-Bakanın açıklaması

-Bakanın gelişi

Berktuğ ÖNCÜ/Faruk KAHRAMANBURSA,

=======================================================

(GÖRÜNTÜ EKİYLE YENİDEN)

2)GOLF OYNARKEN KALP KRİZİ GEÇİREN TURİST ÖLDÜ

ANTALYA'nın Serik İlçesi'nde golf oynarken kalp krizi geçiren İsviçreli 65 yaşındaki Thomas Karl, yaşamını yitirdi. Serik'e bağlı Belek Turizm Merkezi'ndeki bir golf sahasında arkadaşları ile birlikte golf oynayan İsviçreli turist Thomas Karl, aniden fenalaşarak yere yığıldı. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri kalp krizi geçirdiği tahmin edilen turisti ambulansla Özel Aspendos Anadolu Hastanesi'ne götürdü. İsviçreli turist burada yapılan müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi.Savcının incelemesinin ardından Thomas Karl'ın cenazesi kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Antalya Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.

Görüntü Dökümü

---------------

Hastane dış plan

Golf sahasında görüntü

62 MB/// 03.49

Haber- Kamera: Namık Kemal KILINÇ/SERİK (Antalya),

====================================================

3)ALİ EKBER ÇİÇEK, EDREMİT'TE ANILDI

TÜRK Halk Müziği Sanatçısı Ali Ekber Çiçek, ölümünün 11'inci yılında Balıkesir'in Edremit İlçesi'ndeki mezarı başında anıldı. Edremit Belediyesi, Halk Müziği Sanatçısı Ali Ekber Çiçek'in ölüm yıldönümü için kabri başında anma etkinliği düzenledi. Edremit'in Tahtakuşlar Mahallesi'ndeki törene; sanatçının eşi Can Çiçek, kızı Ebru Çiçek, Edremit Belediye Başkanı CHP'li Kamil Saka, bazı siyasi partilerin ilçe başkanları, muhtarlar, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve Çiçek'in sevenleri katıldı.

Ali Ekber Çiçek'in 11'inci anma yıldönümü olduğunu hatırlatan eşi Can Çiçek, "Ali Ekber Çiçek'i anlatmak, tabi ki bir yerlere sığdıramıyoruz. Biz onu anlatmakla bitiremiyoruz. Tabi ki gönüllerimizde, kalplerimizde her zaman yaşatacağız. Ali Ekber ile bir konuşmamızda 'Üzülmeyin, ağlamayın ben ölmeyeceğim. Ben ölüm uykusuna yatıyorum. Tanrı benim kulağıma seslendiği zaman 'Ali Ekber çık dışarı, yeni nizamda görüşürüz' diye bize böyle bir şey söyledi. Ben de diyorum ki yeni nizamda görüşürüz. Vardır bir hikmeti bunun. Bunun dışında da söyleyecek bir şey söyleyemiyorum. Bilmiyorum bizi duymaz görmez, işitmez ancak tanrının sesini işitebilir. Nurlar içinde yatsın" dedi.

Edremit Belediye Başkanı Saka, törendeki konuşmasında Çiçek'in ölümüyle Türkiye'nin bir sanatçısını, kendilerinin de çok önemli bir dost kaybettiğini söyledi. Çiçek'in aramızdan ayrılışının üstünden 11 yıl geçtiğini belirten Saka, "Türkiye hakikaten büyük bir sanatçısını kaybetmişti, 11 yıl önce bugün. Ama bizler buradaki çevremiz bir sanatçının da ötesinde bir dostu kaybettik. Önümüzdeki yıllarda Ali Ekber'in anısını daha da yaşatacak. Daha da huzur içerisinde bırakacak, türküler söyleyen yeni yeni genç nesillerin yetişmesine katkıda bulunan Ali Ekber türküleri yarışması şeklinde yarışmalar düzenleyerek onu mezarında çok daha rahat yatar hale getireceğimize inanıyor, Allah'tan rahmet diliyorum" diye konuştu.

Ali Ekber Çiçek'in Türk Halk Müziği sanatçısı kızı Ebru Çiçek, duygularını şöyle dile getirdi:

"Acımızı anlatmaya gücüm yok. Ama dostlarımızın varlığıyla güçleniyoruz. Zaman geçtikçe azalıyor denilen şey tamamen yalan. Acımız daha büyüyor. Ama Allah'tan o kadar güzel dostlarımız var ki hepsi kardeşi gibi babamı, ağabeyi gibi, babası gibi gördüğü için onların sayesinde daha da güçleniyoruz. Hepiniz var olun, sağ olun"

Çiçek'in sevenlerinden Sadi Öz ise "Bölgemizde de sevilen, ülkemizde de sevilen ozanımız Ali Ekber Çiçek'i her yıl olduğu gibi bu yıl da ölüm yıldönümünde anıyoruz; saygıyla, rahmetle. Büyük bir değerdi unutmayacağız, unutturmayacağız" diye konuştu.

Eski TRT Türk Halk Müziği Sanatçısı Zeki Çiçek de halk ozanı Ali Ekber Çiçek ile ilgili şu ifadeleri kullandı:

"Tabi ki hüzünlüyüz, bir yandan da sevinçliyiz. Çünkü öyle dostlarla bir arada olmak. Her yıl muhteşem bir şekilde üstadı anmak ve onun izinde yürümek. Bu konuda ben çok mutluyum. Hizmet ettiğim için. Söylenecek tek şey yok. Ali Ekber'i anlatmaya gerek yok. Çünkü gönül insanı, gönül dostu, erişilmez bir üstat, erişilmez bir sanatçı. Ötesi erişilmez bir insan. Duygulanıyorum, onu hürmetle, saygıyla anıyorum".

Konuşmaların ardından, sanatçının mezarına karanfiller bırakıldı ve dua okundu. Daha sonra Tahtakuşlar Mahallesi meydanında Ali Ekber Çiçek anısına yemek hayrı düzenlendi.

Görüntü Dökümü

----------------------

Törenden görüntü

Kamil Saka röp

Can Çiçek röp

Ebru Çiçek röp

Vatandaş röp

Zeki Çiçek röp

Hayırdan detay

Genel ve Detay görüntü

(Haber- Kamera: Fatih Emrah ERDOĞAN/ EDREMİT (Balıkesir),

===============================================

4)KOLEKSİYONDAKİ 1 DOLARIN FETÖ DELİLİ SAYILMASIYLA TUTUKLANAN SANIĞA TAHLİYE

ANTALYA'da eşine ait para koleksiyonundaki 1 doların FETÖ/PDY ile irtibatlandırılarak delil olarak alınması sonrasında tutuklanan Mehmet Ö., tahliye edildi.Antalya'da darbe girişiminden sonra yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan çoğunluğu Uluslararası Antalya Üniversitesi ile FETÖ/PDY'ye ait okullarda ve dershanelerde görevli 10 sanığın yargılanmasına başlandı. Terör örgütü üyesi oldukları iddiasıyla 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle Antalya 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan sanıklardan 8'inin 'ByLock' kullandığı öne sürüldü. Suçlamaları kabul etmeyen sanıklar tahliye talebinde bulundu.

Uluslararası Antalya Üniversitesi'nde çalışırken FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan Mehmet Ö., evinde yapılan aramada eşine ait para koleksiyonundaki 1 doların FETÖ ile irtibatlandırılarak delil olarak alındığını ileri sürdü. Mehmet Ö., "Eşim Tuğçe Ö.'nün değişik ülkelere ait para koleksiyonu vardı. Koleksiyondaki 1 doları suç delili olarak almışlar" dedi. Avukatı Ferah Öztürk de polisin yaptığı aramada içinden 1 doların alındığını iddia ettiği para koleksiyonunu duruşmada mahkemeye sundu. Öztürk, "Sanığın eşinin çeşitli ülkelere ait eski paralardan oluşan koleksiyonu vardır. Bu koleksiyonu getirdim. Delil olarak alınan 1 dolar, bu koleksiyonun içinden alınmıştır. 1 doların koleksiyonun içinden alındığı ise tutanağa geçirilmemiştir. Koleksiyondaki paraların birçoğu şu anda tedavülde değildir" dedi.

Sanığın eşi Tuğçe Ö. de koleksiyonunun maddi ya da manevi bir değeri olup olmadığı sorulması üzerine "Eşim bu koleksiyondaki 1 dolar yüzünden gözaltına alındı. Koleksiyon artık benim için bir değer ifade etmiyor" dedi.

Duruşmada FETÖ ile irtibatlandırılan bir dershanede Türkçe öğretmenliği yapan Mihriban K. ise cep telefonunda 'ByLock' tespit edildiği iddiasıyla tutuklandığını söyledi. Tutuklanmadan kısa süre önce doğum yaptığını, bebeğinin anne sütünden mahrum kaldığını, bebeğinden ayrı kalmaya dayanamadığını belirten Mihriban K. "Hayatta benim için en değerli varlık bebeğim. Bebeğimin üzerine yemin ediyorum ki ByLock indirmedim ve kullanmadım. Ancak görev yaptığım dershanede diğer öğretmenler ve öğrenciler de cep telefonumdan internete giriyordu. Ben dersteyken telefonum öğretmenler odasında kalıyordu. İhtiyacı olan herkes kullanıyordu" diye konuştu.

3 SANIK TAHLİYE EDİLDİ

Mahkeme heyeti, Mehmet Ö., Fatma Ç. ve Mihriban K.'yı adli kontrolle tahliye etti. Diğer 7 sanığın 'ByLock' kullandıklarına ilişkin tespit tutanağı olduğu gerekçesiyle tutukluluk hallerinin devamına karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.

Mustafa KOZAK/ANTALYA, -

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-15 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement