Dha Yurt Bülteni-16 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-16

1)TMSF BAŞKANI GÜLAL KOZA ALTIN MADENİ VE İPEK ÇİFTLİĞİ'Nİ GEZDİİZMİR'in Bergama ilçesindeki 2016 yılından bu yana Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) kayyumu tarafından yönetilen Koza Holding bünyesindeki Ovacık Altın Madeni ve İpek Çiftliği'ni ziyaret eden TMSF Başkanı Muhiddin Gülal,...

02.10.2018 17:52
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

1)TMSF BAŞKANI GÜLAL KOZA ALTIN MADENİ VE İPEK ÇİFTLİĞİ'Nİ GEZDİ

İZMİR'in Bergama ilçesindeki 2016 yılından bu yana Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) kayyumu tarafından yönetilen Koza Holding bünyesindeki Ovacık Altın Madeni ve İpek Çiftliği'ni ziyaret eden TMSF Başkanı Muhiddin Gülal, "Koza'yı öz kaynak rakamlarıyla yüzde 17, aktif olarak ise yüzde 23 seviyesinde büyüterek borsa değerinin yüzde 263 arttırdıklarını söyledi.

TMSF Başkanı Muhiddin Gülal'a ziyareti sırasında, TMSF Başkan Yardımcısı Ali Altıntaş, Koza Holding Başkanı İsmail Güler, Koza Altın İşletmeleri Müdürü Salih Güzel, AK Parti Bergama İlçe Başkanı Hakan Koştu eşlik etti. Ovacık Altın Madeni ziyareti sırasında döküm odasına girip, yaklaşık 15 ton cevherden 56 kilogram saf altının çıkarılması izledi. Daha sonra gazetecilere açıklamalarda bulunan Gülal, "15 Temmuz darbe girişiminden sonra ülkemizde 1022 şirkete kayyum atanmıştır. Bu şirketlerin en önemlilerinin başında Koza Holding bulunmaktadır. Koza Holding'in amiral şirketi de Koza Altın işletmeleridir Biz bu Holding'e ve Koza Altın İşletmeleri'ne profosyonel yöneticiler atayarak bu şirketlerin ülkemizde daha fazla üretim yapmasını, daha fazla gelir getirmesini ve daha fazla katma değer sağlamasını başardık. Kayyum atandıktan sonra Koza Altın İşletmeleri'nin borsada değeri 14.1 iken şu an 51.3'e ulaşmıştır. Koza'nın 5.10 milyar lira öz kaynağı var iken şu an yüzde 17'lik artışla 5.98 milyar lira olmuştur. Devraldığımızda 5.33 milyar lira olan aktif büyüklüğü 6.52 milyara çıkmıştır. Şirketin borsa değeri yüzde 263 arttı. Firma aktif olarak yüzde 23 seviyesinde büyümüştür. Koza Altın İşletmeleri'nde toplam 1754 kişi çalışırken bu rakam taşeron firmalar ile 3 bin 220 kişiye ulaşmıştır" dedi.

Koza Altın İşletmeleri'nin kurulu olduğu Bergama Ovacık'ta altın rezervinin sona ermek üzere olduğuna dikkati çeken Gülal, "Ancak, Çukuralan ve Havran bölgelerinde çıkacak olan cevherler burada işlenerek altına dönüştürülecektir. Koza Altın Madeni'nin özelleştirilmesi gündemimizde yoktur" dedi.Gülal ve beraberindekiler daha sonra maden ocağına girerek cevherin çıkarılışını izledi. Gülel ve berasberindekiler daha sonra Koza Holding bünyesindeki İpek Çiftliği'nde bulunan peynir üretim tesisini de gezdikten sonra ilçeden ayrıldı.

Görüntü Dökümü

-----------------------

-TMSF Başkanı Muhiddin Gülal'ın Ovacık Altın Madeni'nde döküm odasında inceleme yapması

-TMSF Başkanı Muhiddin Gülal ile röp.

-Genel ve detay görüntüler

(Haber-Kamera: Cevdet ŞEN/ BERGAMA (İzmir),

=============================================

2)5 KİŞİNİN ÖLDÜĞÜ HAVUZ FACİASI İÇİN YENİDEN KEŞİF TALEBİ

SAKARYA'nın Akyazı ilçesinde, 3'ü çocuk 5 kişinin havuzda elektrik akımına kapılarak ölmesiyle ilgili görülen davada, acılı ailelerin avukatları kusurların tespiti için yeniden keşif yapılmasını talep etti.Geçen yıl 23 Haziran tarihinde, Akyazı Kuzuluk Mahallesi'ndeki havuza gelen Davut Mert Kaliç (16), Gökay Yıldırımgeç (14), Nurullah Önlütürk (14) ile çocukları kurtarmak isteyen işletme sahipleri Kadir Kaya (30) ve babası Mehmet Kaya (59) suda elektrik akımına kapılarak can verdi. Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın görülmesine bugün devam edildi. Hakkında 'taksirle birden çok kişinin ölümüne sebep olma' suçundan dava açılan, havuzun elektrik işlerini yaptığı belirlenen, davanın tek sanığı olan ve tutuksuz yargılanan Kemal Dursun duruşmaya katılmazken, davacı olan ölenlerin yakınları ve avukatları duruşma salonunda yerini aldı.

Duruşmada söz alan tarafların avukatları ölüm havuzunda yapılan keşif doğrultusunda Akyazı Savcılığı'nın hazırladığı tespit raporunda, yalnızca eski belde belediyesi olan Kuzuluk Belediyesi'nin sorumlu tutulduğunu, raporun kusurların belirlenmesi konusunda yetersiz olduğu ifade edildi. Davacı taraf avukatları faciayla ilgili denetim eksikliği sebebiyle Sakarya Elektrik Dağıtım A.Ş. (SEDAŞ) ve Akyazı Belediyesi'nin de sorumlu olduğunu öne sürdü.Avukatlar beyanlarında, "Akyazı Savcılığı'nda yürütülen soruşturmada sadece Kuzuluk Belediyesi çalışanlarının olayda sorumlu olduğunu, Akyazı Belediyesi çalışanlarının olaydan sorumlu olmadığı belirtilmektedir. Biz Akyazı Belediyesi'nin çalışanlarının da sorumlu olduğunu düşünüyoruz. Akyazı Cumhuriyet Savcılığı sadece Kuzuluk Belediyesi açısından sorumluluk atfetmiş. Oysaki Kuzuluk Belediyesi dönemindeyken burası pansiyon konumundadır. Akyazı Belediyesi döneminde havuz işletmeciliği alınmıştır. Bu çalışanların da sorumlu olması gerekmektedir. SEDAŞ kayıtlarında ise bu yerin mesken olduğu belirtilmiştir. SEDAŞ'ın denetim görevini yapmadığını düşünüyoruz" diyerek, kusurların tespiti için olay yerinde yeniden keşif yapılmasını talep etti.

Mahkeme heyeti, davacı tarafların yeniden keşif talebinin değerlendirilmesi gerekçesiyle duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

SAKARYA/DHA

================================================

3)ANTİK KENT LAODİKYA'YI ANADOLU İNSANI KURMUŞ

DENİZLİ Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı ve Laodikya Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Celal Şimşek, kazı çalışmaları sonucu antik kent Laodikya'nın Roma ve ya Grek değil, Anadolu insanının kurduğu bir şehir olduğunu ortaya çıkardıklarını söyledi.

Denizli'nin Eskihisar Mahallesi'ndeki antik kent Laodikya'da 12 ay boyunca yürütülen kazılara başkanlık eden Prof. Dr. Celal Şimşek, çalışmalar hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. Celal Şimşek, Laodikya'da kazı ve restorasyon çalışmalarının 15'inci yılı itibarıyla önemli tarihi yapıları gün yüzüne çıkardıklarını ve anki kentin geçmişine dair önemli bilgiler elde ettiklerini kaydetti. Antik kaynaklarda, Laodikya'nın M.Ö. 3'üncü yüzyıl ortalarında Seleukoslar Kralı 2'nci Antiokhos'un eşi Laodike adına kurulduğunun yazdığını belirten Prof. Dr. Celal Şimşek, şunları söyledi: "Ancak yaptığımız kazı çalışmaları sonucunda Laodikya'nın tarihinin M.Ö. 5500 yılına kadar uzandığını gördük. Laodikya'nın bir Roma, bir Grek değil, Anadolu insanının kurduğu bir şehir olduğunu ortaya koyduk. Arkeolojik çalışmalar geçmişle günümüz arasındaki bağlantıları ortaya koyar. Yaptığımız çalışmalarla Denizli'nin ticaret ve sanayi kenti olmasının, binlerce yıl öncesine dayandığını gün ışığına çıkardık. Buradan tekstil üretiminin tüm dünyaya ihraç edildiği, mermer ticaretinin ovadaki göl ve Büyük Menderes Nehri kanalıyla denize ulaştırıldığı, hububat, hayvan ve hayvansal ürünlerin üretiminin bu coğrafyada çok zengin olduğu bulgularına ulaşıldı. Zira Lykos Ovası dediğimiz Denizli Ovası, Güney, Batı ve İç Anadolu bağlantılarını sağlayan bir kavşak noktasıdır. İklimin elverişli, toprakların verimli, su kaynaklarının bol olması, buradaki yaşamı milyonlarca yıl önceye götürmüştür. Bu coğrafyada 1 milyon yıldan bu yana kesintisiz yaşam devam etmektedir."

'FRESKLER BU KADAR GENİŞ BİR ALANIN BOYANDIĞI TEK ÖRNEK'

Kazı Başkanı Prof. Dr. Celal Şimşek, 2018 yılı kazı çalışmalarını antik kentin Kiliseli Peristylli Ev ile Kuzey Kutsal Agora bölümünde yürüttüklerine dikkati çekip, sözlerini şöyle sürdürdü: "Agorada 7 metre toprağın altında kalan devasa sütunları ve buna bağlı olarak da antik dönemin o muhteşem freskli (resimli) arka duvar mimarisini yıkıldığı şekliyle ortaya çıkardık. 11 metre yüksekliğinde ve 265 metre uzunluğundaki, M.S. 494 yılı depreminde doğuya doğru sıralı olarak yıkılmış olan traverten blokların iç kısmının tamamen fresklerle süslenmiş olduğunu tespit ettik. Depremde yıkılan 9 sıra halindeki duvarı, üzerine yığılan molozlardan dolayı olduğu gibi korunmuş olarak bulduk. Bu tespit ettiğimiz duvarı, bu kadar büyük bir alanın boyanması bakımından dünyadaki nadir bir örnek olarak değerlendiriyoruz. Her bir blok, düştüğü yerden belgeledikten sonra aşama aşama sistemli bir şekilde ayağa kaldırıyor, fresklerde ve sıvalardaki gerekli sağlamlaştırma önlemlerini aldıktan sonra yerine koyuyoruz. Kazı alanında çok yavaş ve titiz bir çalışma yürütülüyor. Şu anda böyle büyük özgün duvar resimleri korunmuş bir alan yok. Laodikya, hem Anadolu arkeolojisi hem de dünya arkeolojisi için çok önemli. Bu freskler, özgün olarak günümüze ulaşabilen bu kadar geniş bir alanın boyandığı en önemli ve tek örnektir."

'1900 YILLIK SU KULLANIM YASASINI TESPİT ETTİK'

Laodikya'da 3 yıl önceki kazı çalışmalarında dünyada bilinen en uzun ve detaylı 'su yasası' bulunan yazıt tespit ettiklerini de hatırlatan Prof. Dr. Şimşek, "İmparator Traian'a ithaf edilen bu yazıt, 30 satırdan oluşmakta ve Dünya Su Forumu'na sunulabilecek niteliktedir. Özellikle su kaynaklarının korunup sistemli dağıtımından, su dağıtımını sağlayacak kişilerin dürüst olmasına varıncaya kadar içeriği dünyada bilinen en uzun ve detaylı yazıt olması bakımından oldukça önemli" dedi.

LAODİKYA'YA ÖDÜL YAĞIYOR

Laodikya Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Celal Şimşek, antik kentin 2013 yılında UNESCO Dünya Geçici Kültür Mirası Listesi'ne alındığını, 2015 yılında dünyaca ünlü portal olan TripAdvisor'da, en iyi turist ağırlayan destinasyon seçildiğini, 2016 yılında ise Laodikya Kilisesi'nde yapılan restorasyon ve konservasyon çalışmaları sonucunda Europa Nostra (Uluslararası Kültürel Miras Koruma Örgütleri Federasyonu) tarafından özel jüri ödülüyle ödüllendirildiğini de kaydetti.

Görüntü Dökümü

---------------------

-Laodikya Antik Kenti'nden görüntüler

-Laodikya Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Celal Şimşek ile röp.

Haber: Ramazan ÇETİN/ DENİZLİ,

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-16 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement