Dha Yurt Bülteni-16 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-16

Şehit Uzman Çavuş Düzgün'ün cenazesinde gözyaşları sel oldu (2)ŞEHİT UZMAN ÇAVUŞ TOPRAĞA VERİLDİÇorum Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna alınan şehit Uzman Çavuş Sedat Düzgün'ün Türk bayrağına sarılı cenazebi, Akşemseddin Camii'ne getirildi.

26.04.2017 18:19
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Şehit Uzman Çavuş Düzgün'ün cenazesinde gözyaşları sel oldu (2)

ŞEHİT UZMAN ÇAVUŞ TOPRAĞA VERİLDİ

Çorum Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna alınan şehit Uzman Çavuş Sedat Düzgün'ün Türk bayrağına sarılı cenazebi, Akşemseddin Camii'ne getirildi. Buradaki törene, Vali Necmeddin Kılıç, AK Parti Çorum Milletvekilleri Salim Uslu ve Ahmet Sami Ceylan, Tuğgeneral Mehmet Özaydın, Garnizon Komutanı Personel Albay Şenduran İnan, bürokratlar, siyasi parti temsilcileri, şehidin yakınları ve binlerce vatandaş katıldı.

Cami avlusundaki tabutun başına gelen anne Neriman Düzgün, oğlunun tabutuna sarılarak, "Ağlamayacağız, kimseyi güldürmeyeceğizö dedi. Şehidin eşi Hacer Düzgün ise "Bir ölürüz, bin dirilirizö ifadelerini kullandı. Şehidin babası Elvan Düzgün ve dayısı Muthat Duloğlu ise rahatsızlıkları nedeniyle cenaze törenine tekerlekli sandalye ile getirildi. Baba, oğlunun tabutuna son kez dokundu. Şehit Uzman Çavuş Sedat Düzgün'ün naaşı cenaze namazının kılınmasının ardından Çorum Şehitliği'ne götürülerek burada toprağa verildi.

Görüntü Dökümü :

--------------------------

Cenaze töreninden detay

Şehidin ailesi ve eşinden detay

Cenaze namazı

Detaylar

Haber-Kamera : Yusuf ÇINAR-ÇORUM-DHA

============================================

Kağızman şehidi Uzman Çavuş'u, 5 bin kişi uğurladı

KARS'ın Kağızman İlçesi'nde, PKK'lı teröristlerce yola döşenen el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit olan 2 askerden 23 yaşındaki Jandarma Uzman Çavuş Hüseyin Emre Kul'un cenazesi, memleketi Kahramanmaraş'ın Elbistan İlçesi'nde 5 bin kişinin katıldığı törenle toprağa verildi.

Erzurum Jandarma Komando Özel Harekat Taburu'ndan geçici görevle gittiği Kağızman'da PKK'lı teröristlerin döşediği patlayıcının infilak etmesiyle şehit olan Hüseyin Emre Kul'un cenazesi, Malatya Erhaç Havaalanı'ndan alınarak karayoluyla getirildiği Elbistan'da ilk önce Akören Mahallesi'ndeki baba ocağına götürüldü. Ragıp ve Hatice Kul çiftinin 4 çocuğunun en büyüğü ve bekar olan Hüseyin'in cenazesi, dua edilip helallik alındıktan sonra mahalle mezarlığına götürüldü. Burada düzenlenen törene; Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan, milletvekilleri, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç, şehidin ailesi, yakınları, askeri ve mülki erkan, silah arkadaşları ile yaklaşık 5 bin kişi katıldı.

Törende Cezayir'de işçi olarak çalışıp oğlunun acı haberiyle kente gelen Ragıp Kul metanetini korumaya çalışırken, anne Hatice ile kardeşleri ve yakınları ise tabuta sarılıp gözyaşı döktü. Şehit uzman çavuş Hüseyin Emre Kul'un Türk bayrağına sarılı tabutu, ikindi vakti kıldırılan cenaze namazının ardından meslektaşları tarafından omuzlara alınarak götürüldüğü mahalle mezarlığında gözyaşları arasında toprağa verildi.

'KAHRAMANLAR CAN VERİR YURDU YAŞATMAK İÇİN'

1.5 yıldır TSK'da görevli olduğu belirtilen şehidin sosyal medya hesabındaki kapak fotoğrafı ise, görenleri hüzünlendirdi. Dağ 2 filmindeki bir sahnenin üzerine yazılmış Hüseyin Nihal Atsız'ın, 'Kahramanların Ölümü' şiirinden "İnsan büyür beşikte mezarda yatmak için, kahramanlar can verir yurdu yaşatmak için" dizelerinin yer aldığı fotoğraf, kısa sürede çok sayıda kişi tarafından paylaşıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-----------------------------

Şehidin fotoğrafı

Tabut

Şehidin babası ve kardeşi

Dua edilmesi

Helallik alınması

Namaz kılınması

Tabutun omuzlara alınması

Tabutun taşınması

Kalabalık

Şehidin görev yaptığı timdeki arkadaşları

Haber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ-DHA)

================================================

Başbakan Yardımcısı Kaynak: Kopenhag kriterlerini Ankara kriterleri yaparız (2) (GÖRÜNTÜLÜ HABER)

JANDARMA TABURUNUN TEMSİLİ UĞURLAMASINA KATILDI

Bursa'daki gezisini sürdüren Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Bursa'dan savaşa katılan bin  askerin anısına, 'Bursa Seyyar Jandarma Taburu için Temsili Çanakkale Uğurlama Merasimi'ne katıldı.  Dönemin şartları ve aslına uygun özel olarak hazırlanan özel kıyafetleri giyen 52 asker, Tophane Parkı'ndan Ulu Camii önündeki Orhangazi Parkı'na kadar yürüdü.  Yolda vatandaşların sevgi gösterileri arasında parka yürüyen askerler buradan  temsili olarak uğurlandı. Tophane'deki tören sırasında  vatandaşlara Çanakkale'de askerlerin içtiği buğday çorbası dağıtıldı.  Bursa Valisi İzzettin Küçük, Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Garnizon ve İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Ahmet Hacıoğlu ve çok sayıda vatandaş katıldığı törende konuşan Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Çanakkale'nin sadece bizim tarihimiz açısından değil dünya tarihi açısından da çok önemli bir savaş olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Düşünün ki, Çanakkale' den 102 yıl sonra aynı kuşatmaya  asla izin vermeyeceğiz. Türkiye'nin Güneyinden kuzeyinden her neresinden olursa olsun aynı kuşatmaya bu millet aynı direnç ile karşı koyacaktır. Bugün onları izlerken çocuklarımıza 102 yıl önceyi anlatmak gerçekten çok önemli. Öyle bir savaş öyle bir destan ki neticesinde hey onbeşli türküsüne konu olmuş. Savaş zamanında elinde Kuran'ı bilmeyen dua ediyor işte bize güç veren o iman ve bu bayraktır. 15 Temmuz'da da milletimizin elindeki güç silah aynı iman ve aynı bayraktı kıyamete kadar bu semalarda dalgalanacaktır ve bu millet kıyamete kadar bu toprakları vatan olarak kullanmaya devam edecektirö diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

-----------------------------

-Temsilin taburun görüntüsü

-Bakanın konuşması

-İl Jandarma Komutanı konuşması

-Yürüyüş

-Detaylar

Haber: Hüseyin TÜCCAR/BURSA,

============================================

Çeşme için korkutan kaza raporu

İZMİR'in Çeşme'de ilçesinde, geçen 18 Aralık'ta karaya oturan 'Lady Tuna' gemisinden sızan yakıtın neden olduğu kirlilik nedeniyle açılan 'zarar tespiti' davasında bilirkişi raporu açıklandı. Raporda, yakıt kirliliği nedeniyle telafi edilemeyecek zararlar meydana geldiği ve etkisinin onlarca yıl devam edeceği belirtildi.

Ana Yaşam Vakfı (AYVA) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Refik Soyer'in Çeşme'de evi olan bir vatandaş olarak kirlilikten zarar gördüğü gerekçesiyle, AYVA kurucuları Avukat Senih Özay ve Avukat Murat Fatih Ülkü'ye vekalet vererek, Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açtığı 'zarar tespiti' davasında mahkeme tarafından görevlendirilen bilirkişi heyetinin raporu tamamlandı. Bilirkişi heyetinin uzun ve detaylı incelemeleri sonucunda hazırlanarak mahkemeye sunulan rapor, avukatlar Senih Özay, Murat Fatih Ülkü, Ahu Tahmilci, Esra Kutlu ve gazeteci Feyzi Hepşenkal tarafından Ilıca Plajı'nda düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı.

75 BİN 484 METRİK TON FUELOİL DENİZE DÖKÜLMÜŞ

Basın toplantısında konuyla ilgili bilgi veren Avukat Senih Özay, bilirkişinin uzun bir çalışma sonucu oluşturduğu bilimsel raporu mahkemeye verdiğini belirterek, "Raporda, gemilerde kullanılan fuel oilin, çevresel ortamlarda bulunması istenmeyen tehlikeli ve zararlı bir madde olduğu, ekosistem açısından kalıcı organik kirleticiler olarak adlandırılan en önemli kirleticilerden birisi olduğu belirtiliyor. Bilirkişi raporunda, Lady Tuna gemi kayıtlarında, yakıt niteliği olarak IFO 180 bildirildiği, bunun da 6 numaralı fuel-oile tekabül ettiği ve en kirli yakıtlardan biri olduğu ifade ediliyor. Bu yakıtın içeriğinde toksik, kanserojen ağır metallerin yanı sıra yüzde 3.5 oranında kükürt içermesi nedeniyle gerek dökülme, gerekse yakıt olarak kullanımı sonrası ekosistemin tüm bileşenleri için zarar vericidir" dedi. Avukat Özay, bilirkişi raporunda, Lady Tuna gemisinden 75 bin 484 metrik ton fueloilin Ildırı Körfezi'ne döküldüğünün de raporda yer aldığını açıkladı.

"ÇEVRE ZARARININ ETKİLERİ ONLARCA YIL DEVAM EDECEK"

Avukat Senih Özay, bilirkişi raporunda böylesi muhtemel olayda alınmış ve alınmamış tedbirlerin de irdelendiğini vurgulayarak, "Raporda, kazanın bir seri ihmal ve yetersizlik sonucu olduğu belirtilerek, kazanın etkilerini durdurma veya azaltma hususunda, gemi personeli ile yardıma çağırdığı şirketler ve temizleme çalışmalarına katılan firmaların yetersiz kaldığı, bunun da etkinin olumsuz yönde artmasına neden olduğu da ifade ediliyor. Zararın etkilerinin onlarca yıl devam edeceği de raporda belirtiliyor. Raporda bir önemli husus da, The Standard Club Europe Ltd. tarafından Ulaştırma Bakanlığı-Çeşme Liman Başkanlığı nezdine yazılan referans belgesinde, 4 milyon 160 bin Amerikan doları teminatı garanti ettikleri belirtilmiş. Raporda, 'Bu meblağ tazminatlara karşı ödenen bir tutar olmayıp, bu kazanın çevreye verdiği zararlar, bu tutarın onbinlerce katından daha fazladır' denilerek, çevreye verilen zararın büyüklüğüne dikkat çekilmiş" dedi.

EKONOMİSTLERDEN OLUŞAN BİLİRKİŞİ HEYETİ ÖNERDİLER

Avukat Özay, bilirkişi raporunda, denizde, kıyılarda, deniz bitkileri ve canlılarına fuel oilin nasıl etki edeceği hususlarının ayrıntılı olarak yazıldığını belirterek, ayrıca deniz dokusundaki kalıcı zararlar, balıkçılık sektörüne olan etkilerinin de ayrınıları ile yazıldığını ifade etti. Özay, kazanın yöredeki yatırımlara etkisi, işletmelerin uğrayacağı zararın kendi uzmanlık alanlarının dışında olduğunu, ekonomistlerden oluşan bir bilirkişi heyeti oluşturulması gerektiğinin raporda belirtildiğini de söyledi.

"1 MİLYAR 15 MİLYON DOLARLIK FONDAN FAYDALANABİLİRİZ"

Uluslararası petrol taşımacılığı yapan dev şirketlerin bir fon oluşturduğunu ifade eden Özay, "'Bu fondan 1 milyar 15 milyon dolar ödeyebiliriz, yeter ki kanıtlayın' demişler. Bu fon hükmü gereğince, Çeşme halkından, 'Benim otelim', 'Benim evim', 'Benim balığım', 'Benim çevrem zarar gördü' diyerek bir talep olursa bir sonuç alınır diye düşünmekteyim. Şunu da belirtmek istiyorum; Türkiye'de Arabuluculuk Kanunu yürürlüğe girdi. Arabuluculuk Kanunu'ndan faydalanıp, arabulucuların devreye girmesi için başvuruda bulundum" diyerek sözlerini tamamladı.

"SORUN UNUTTURULMAK İSTENİYOR"

Avukat Murat Fatih Ülkü de yaptığı açıklamada, kazadan bu yana 4 ay 8 gün geçtiğini belirterek, "Geminin karaya oturmasıyla bu güzide tatil beldemize tonlarca fuel oil akmış. Biz duyduğumuzda, basit bir gemi kazasına benzemediğini, Çeşme'nin de önemli bir yer olduğunu göz önüne alarak ne olup ne bittiğini belirlemek için zarar tespiti isteyelim dedik. 75 bin 484 metrik ton fuel oil, bu denize aktı. 4 ay gibi kısa bir süre geçmesine rağmen olay neredeyse unutulmuş, unutulmaya yüz tutmuş, unutulsun diye uğraşılmış bir gemi kazası. Bilirkişi raporu diyor ki, 'Ekosistemin tüm unsurlarında telafi edilemeyecek zararlar meydana gelmiş ve etkileri önümüzdeki onlarca yıl devam edecektir.' Bu ciddi bir konu. Parayla geri getirilmesi imkansız bir şeyden söz ediyoruz. Çeşme'nin ismi, Çeşme'nin marka değeri, Çeşme'de yaşayanlar, turizm işletmesi olanlar, restoranlar, balıkçılar ve tüm duyarlı kişiler bu olaydan olumsuz etkilenecek. Ama ne yazık ki, unutulmasından memnun olunan bir süreç yaşadık. Bilirkişi raporunu açıklıyoruz. Bunun unutulmaması gerekir. Hem ödenecek tazminatların Çeşme'ye katkısı anlamında, hem de ekosistemdeki tahribatın en azından bir bölümünün giderilmesi anlamında. Kimsenin Çeşme'nin turizm değerine zarar vermek istediği yok. Tek istediğimiz, gerçek tam anlamıyla ortaya çıksın ve ekosistemdeki tahribat olabildiği oranda giderilsin. Çağrımız hem Çeşme'de yaşayanlara, hem de bu sorunun unutulmasını isteyenlere. Bu sorun, unutulacak bir sorun değil" diye konuştu.

"VİCDANI OLAN HERKES HAREKETE GEÇMELİ"

Avukat Ahu Tahmilci de yaptığı açıklamada, zararın deniz dibindeki yaşamı da etkilediğini vurgulayarak, "Deniz dibinde yaşayan canlıların yaşam alanlarını oldukça olumsuz etkilediği, denizin üzerinde bir petrol tabakası oluşturduğu için oksijen alışverişini etkilemesi nedeniyle, alt dokudaki bitki örtüsü ve canlıların zarar gördüğü ortada. Raporu incelediğinizde, insan sağlığına olan zararları da görebilirsiniz. Bu nedenle, sorunun örtülmemesi, tam aksine açığa çıkarılması gerekiyor. Zararın boyutları uzun vadede ortaya çıkacak. Bunun için sorunu örtmeyip, gereken yapılmalı. Vicdanı olan herkesin harekete geçmesi gerektiğine inanıyorum" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

----------------------------------

Avukat Senih Özay'ın açıklamaları

Avukat Murat Fatih Ülkü'nün açıklamaları

Avukat Ahu Tahmilci'nin açıklamaları

Haber-Kamera: Güneş ATAGÖZ/ ÇEŞME (İzmir),

=====================================================

Piyasa değeri 750 bin lira olan bir TIR dolusu kaçak sigara yakalandı

MARDİN'de şüphe üzerine durdurulan bir TIR'da dedektör köpek Marmi'nin tepki vermesi üzerine mühürlü dorsesi açılan TIR içerisinde piyasa değeri 750 bin lira olan kaçak sigara yakalandı.

Kızıltepe İlçesi'nde yol kontrolleri yapan Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, durumundan şüphelendikleri bir TIR'ı durdurarak arama yaptı. dedektör köpeği Marmi'nin tepki vermesi üzerine mühürlü dorsesi açılan TIR'da piyasa değeri 750 bin lira olan kaçak sigara ele geçirildi. Olayla ilgili gözaltına alınan araç sürücüsü Kahraman V. hakkında başlatılan resmi işlemler sürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

----------------------------------

-Durdurulan TIR

-Köpeğin tepki vermesi

-Mühürlü kapıların açılması

-Kaçak sigaralardan görüntü

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Nezir GÜNEŞ/MARDİN,

=====================================================

Elazığlı 100 şehit yakını şehitlikleri gezdi

ELAZIĞ Dernekler Federasyonu (ELFED) tarafından 'Yalnız Değilsiniz Birlikte Varız' sloganıyla düzenlenen etkinlikte, Elazığlı 41 şehidin 100 yakını Çanakkale'de Tarihi Gelibolu Yarımadası'nda şehitlikleri gezdi. Şehit yakınları arasında 5 Ocak'ta İzmir'de gerçekleştirilmek istenen terör saldırısını önlerken şehit düşen polis memuru Fethi Sekin'in babası Mehmet Zeki Sekin de yer aldı.

Elazığlı 41 şehidin 100 yakını, Elazığ Dernekler Federasyonu'nun organizasyonuyla İstanbul'un ardından Çanakkale'yi gezdi. Tarihi Gelibolu Yarımadası'ndaki anıt ve şehitlikleri ziyaret eden şehit yakınları, son olarak Şehitler Abidesi'ne geldi. Burada anıtı ziyaret ettikten sonra sembolik mezarlarda dua eden şehit yakınları duygusal anlar yaşadı. Elazığlı şehit yakınları arasında 5 Ocak'ta İzmir Adliyesi'ne yönhelik terör saldırısında canını ortaya koyarak olası bir faciayı önleyen polis memuru Fethi Sekin'in babası Mehmet Zeki Sekin de yer aldı. Tüm şehitler için dua eden baba Sekin, duygusal anlar yaşadığını söyleyerek "Şehitlik mertebesi güzel bir mertebedir. Onun için şehitliklerde bulunmaktan gurur duyuyorum. Benim Fethim Türkiye'nin gururu oldu. Şu anda oğlum Türkiye'nin kalbinde yaşıyor. Camisinde, parkında, öğretmenevinde, caddesinde, kütüphanesinde oğlumun ismi yaşıyor. Büyüklerimden Allah razı olsun. İsmi ölümsüzleştirildi. Sen rahat uyu aslanım. Uğruna canını feda ettiğin vatanın şimdi daha da sağlam" dedi. Elazığ Dernekler Federasyonu Başkan Yardımcısı Ahmet Karakış, yaklaşık 100 şehit yakınını önce İstanbul'a getirdiklerini söyleyerek, "Şehitlerimizin anneleri, babaları, çocukları, kardeşlerine İstanbul'un tarihi kültürel, turistik yerlerini gezdirdik. Bir günde Çanakkale'ye getirerek buradaki Çanakkale ruhunu yaşatmak istedik. Buradaki amacımız özellikle şehitlerimizin yakınlarına yalnız olmadıklarını, onların yanında olduğumuzu hissettirmek. 5 günlüğüne de olsa onları psikolojik olarak rahatlatmak ve mutlu olmalarını sağlamak istedik. Biz şehit yakınlarımızın mutlu olduğunu gördüğümüz için önümüzdeki yıllarda devamını getirmeyi düşünüyoruz" diye konuştu. ELFED'in 24 Nisan'da başlayan organizasyonuna katılan şehit yakınları daha sonra Çanakkale'den ayrıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Elazığ'dan gelen şehit yakınlarından, şehitler abidesinden görüntüler,

-Şehit yakınlarının sembolik şehit mezarlarında dua etmelerinden görüntü,

-Şehit polis memuru Fethi Sekin'in babası Mehmet Zeki Sekin'in dua ederken görüntü,

-Mehmet Zeki Sekin ile röp,

-Sembolik şehitliklerden görüntü.

Haber-Kamera: Mustafa SUİÇMEZ/ ÇANAKKALE,

====================================================

Firigler'in kaya evleri turizme kazandırılıyor

BOLU'nun Seben İlçesi'de M.Ö. 1200'lü yıllarda Firigler tarafından yapılan ve günümüze kadar ulaşan Solaklar Kaya Evleri'nin turizme kazandırılması kapsamında belediye tarafından yaptırılan 8 bungalov evin açılışı yapıldı.

Seben Belediyesi, 1993 yılında, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Türkiye tarafından imzalanan anlaşmayla Türk dünyasının UNESCO'su olarak kurulan Türksoy'un desteğiyle tarihi kaya evlerinin turizme kazandırılması için çalışma başlattı. Bu kapsamda kaya evlerinin bulunduğu bölgeye yerli ve yabancı turistlerin konaklaması için 8 bungalov ev yaptırıldı.

Türk dünyasının ünlü bestekarlarının isimleri verilen bungalovların açılış törenine Seben Kaymakamı Tahir Yılmaz, Seben Belediye Başkanı Süleyman Özbağ, Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Emine Davarcıoğlu, Türksoy Genel Sekreteri Düsen Kaseinov, Genel Sekreter Yardımcısı Prof. Dr. Fırat Purtaş, üye ülkeleri temsilcileri, Türk dünyasından kadın bestekarlar katıldı.

Belediye Başkanı Özbağ, Seben'in Türk tarihi açısından önemli bir yere sahip olduğunu,  turizme  kazandırılan Solaklar Kaya Evleri'nin de geçmişte M.Ö. 1200'lü yıllarda Firigyalılara ev sahipliği yaptığını söyledi. Başkan Özbağ, "Burada yaptığımız evlerimize Türk bestecilerimizin isimlerini vererek, turizm potansiyeli yüksek olan Seben'imizi sanatsal olarak da Düsen Bey'in önderliğinde belirli bir seviyeye çıkartmayı hedefliyoruz. Geçtiğimiz dönemlerde kültürlerarası sanat festivalleri düzenliyorduk. Ressamlarımız gelip burada resimlerimizi yapıyordu. Bundan sonraki süreçte bestekarlarımızı da ilçemizde ağırlayarak inşallah güzel eserlerin çıkmasına vesile olacağız" dedi.

Türksoy Genel Sekreteri Düsen Kaseinov da " Köroğlu'nun topraklarında hayata geçirdiğimiz bu proje sayesinde; Türk ülkelerindeki birbirinden değerli sanatçıların ve ortak kültürel mirasımızın tanıtılması, gelecek nesillere aktarılması yönünde önemli bir adım atmış olacağız. Hocaların hocası Prof. Dr. Halil İnalcık'ın adını taşıyan bu mekanın hayat bulması sayesinde Köroğlu'nun topraklarındaki ortak kültür ve sanatsal etkileşimimiz yeni bir ivme kazanacaktır" diye konuştu.

Konuşmaların ardından protokol üyeleri tarafından kurdele kesilerek bungalov evler gezildi

Görüntü dökümü:

----------------------------------

-Kaya evlerinden görüntü

-Süleyman Özbağ'ın konuşması

Düsen Kaseinov konuşması

-Kaya evlerinin gezilmesi

SÜRE: (03.31 DK) BOYUT: 394 MB

Haber: Mutlu YUCA/BOLU,

=================================================

Uşak'ta 8'inci Yaren Gecesi

UŞAK'ta Baltalı Köyü Yardımlaşma, Dayanışma ve Kültür Derneği'nin bu yıl 8'incisini düzenlediği Yaren Gecesi'ne vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi.

Uşak Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen türkülerle harmanlanan Yaren Gecesi'nde yöresel ezgilere ve halk oyunlarına yer verildi. Geceye, Uşak Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Sayın Dalkıran, İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Nacar, Belediye Başkan Yardımcısı Hakan Uludağ ve çok sayıda vatandaş katıldı. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği gecede AK Partili Uşak Belediye Başkanı Nurullah Cahan ve protokol üyeleri yarenlik kültürüne özgü poşu takarak türkülere eşlik etti. Baltalı Köyü Yardımlaşma, Dayanışma ve Kültür Derneği Başkanı Ahmet Aydın, yöresel kültürün yaşaması için bu tip etkinliklere devam edeceklerini söyledi. Aydın, "Biz yarenler sanatın gelişmesi adına her türlü faaliyeti gerçekleştiriyoruz. Yaren kültürünü yaşatmamızda bizlere sürekli destek olan Belediye Başkanı Nurullah Cahan'a teşekkür ediyoruz" dedi. Yarenlik kültürünün devamı ve gelecek nesillere aktarılması için Uşak Belediyesi'nin kurumsal bazda tam destek vermeye devam edeceğini belirten Uşak Belediye Başkanı Nurullah Cahan, "Kendi öz kültürümüzü bu tür etkinliklerle yaşatmamız gerekiyor. Baltalı yaren ekibimizde gayretli çalışmaları ile bu kültürün yaşatılmasında büyük bir rol oynuyor. Bizler el ele verdiğimiz sürece yarenliği, en üst mertebelere çıkaracağız. Dileğimiz, Uşak gibi yarenlik kültürünün yaygın olduğu bir kentten, yeni Aşık Veysellerin yetişmesidir. Bu vesileyle kültürel etkinliklerin yaşatılabilmesi ve yeni nesillere aktarılabilmesi için desteklerimiz sürecek" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------------

-Geceden detay görüntüler,

-Belediye Başkanı Nurullah Cahan'ın konuşması.

Haber Kamera: Yavuz KUŞDEMİR/UŞAK,

=====================================================

'Turizm Haftası' etkinliğinde lise öğrencilerine gelinlik ve damatlık giydirildi

ZONGULDAK'ın Alaplı İlçesi'ndeki Çok Programlı Anadolu Lisesi'nde düzenlenen 'Turizm Haftası' etkinliğinde ilçeye özgü atlı gelin alma geleneği canlandırılırken, liseli kız öğrenci ile erkek öğrenciye gelinlik ve damatlık giydirildi.

Okul bahçesinde gerçekleştirilen etkinliğe Alaplı Kaymakamı Saim Eskioğlu, Belediye Başkanı Nuri Tekin, İlçe Emniyet Müdürü Erkan Tektaş, İlçe Milli Eğitim Müdürü Cevat Çevik, öğretmenler, veliler ve öğrenciler katıldı. Açılış konuşmasını yapan okul müdürü Rıfat Yiğit, öğrencilerin Alaplı kültürünü yansıtan gösteriler hazırladığnı söyleyerek, "Alaplı kültürünü, geleneğimizde olan enstantaneleri sunacağız. Bu gösteriye yardımcı olan okulumuz idareci, öğretmenleri ve öğrencilerimize teşekkürlerimi sunuyorum" dedi.

Ardından, lise öğrencilerinin rol aldığı, 'Alaplı'da düğün', 'Alaplı'da bayram', 'Alaplı'da gelin kaynana atışması' konulu tiyatro gösterileri sunuldu. İlçede özellikle köylerde eskiden yapılan atlı düğünlerin canlandırıldığı oyunda önce kız isteme sahnelendi. 10 ve 11'inci sınıf öğrencilerinin rol aldığı oyunda ardından kına gecesi ve atlı gelin alma yapıldı. Kına gecesinde damat olan erkek öğrenciye de kına yakıldı. Okul müdürü Rıfat Yiğit'in, "Alaplımızda erkeğe de kına yakarız. Eşine, ailesine, vatanına, milletine kurban olsun diye." diyerek dua etmesiyle damadın eline kına yakıldı. Ardından evden gelin çıkarma geleneği canlandırıldı. Davul zurna eşliğinde gelinlik ve damatlık giyen öğrenciler, diğer öğrencilerle davul zurna eşliğinde halay çekti. Bu sırada köçek kıyafeti giyen iki öğrenci de dans etti.

Sonra gelin ve damat el ele sahneden indi. Gelin, bahçeye getirilen ata bindirildi. Gelini taşıyan at protokol üyelerinin önünden geçirilerek damat evine gitti.

Gazetecilere açıklama yapan okul müdürü Rıfat Yiğit, "Eskiden Alaplı'da düğünler atlı oluyordu. Gelinler at üzerinde gidiyordu damat evine. Bu geleneği yansıttık programımızda. Öğrenciler oynadı bu programda. Biz tiyatro ve etkinlik şeklinde yaptık. Bir canlandırma oldu. Ben bir sıkıntı olduğunu düşünmüyorum. Çocukların yaşları da büyük. Eski bir geleneği, kültür ve turizm haftasında tekrar bir hatırlatma olarak yaptık" dedi.

Görüntü Dökümü:

-------------------------------

-Cep telefonu görüntülerinde çocukların oynaması

-Kına yakılması

-Gelin ve damadın atın yanına gitmesi

-Gelinin ata binmesi

-At üzerinde dolaştırılması

Haber: Gürkay GÜNDOĞAN/ZONGULDAK,

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-16 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement