Dha Yurt Bülteni - 17 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni - 17

Uçağı Hatay'a düşen Suriyeli pilot ailesiyle telefonla konuştu (2) (Ek görüntü dökümü)Görüntü Dökümü-------------------------Uçağın düştüğü bölgede yol çalışması yapan belediye ekipleriUzmanlardan oluşan ekibin zırhlı araçlarla alana gelişiHeyetin enkaza gidişiEnkazda yapılan...

07.03.2017 18:22
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Uçağı Hatay'a düşen Suriyeli pilot ailesiyle telefonla konuştu (2) (Ek görüntü dökümü)

Görüntü Dökümü

-------------------------

Uçağın düştüğü bölgede yol çalışması yapan belediye ekipleri

Uzmanlardan oluşan ekibin zırhlı araçlarla alana gelişi

Heyetin enkaza gidişi

Enkazda yapılan incelemelerden detay

Enkaz etrafına çekilen güvenlik şeridi

Uçağın parçalarından detay

Uçağın karakutusu ve frekans sinyal cihazı

==================================

Orgeneral Huduti'nin de yargılandığı Malatya FETÖ davası başladı (3)

"HEPSİ AKP'NİN Mİ POLİSİ, HİÇ Mİ BİZDEN YOK'ö

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili tutuklanan, aralarında dönemin 2. Ordu Komutanı Huduti, 2. Ordu Kurmay Başkanı Angun'un da bulunduğu 28'i tutuklu 76 sanığın yargılanmasına başlandı.

Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili tutuklanan aralarında dönemin 2'nci Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti, 2'nci Ordu Kurmay Başkanı Tümgeneral Avni Angun ile bazı darbeci askerler, ilk kez hakim karşısına çıktı. Jandarmanın öncü araçları eşliğinde cezaevi araçlarıyla spor salonuna kelepçeli getirilen Huduti ve Angun ile 19 tutuklu sanık, jandarma eşliğinde salona alındı.

YOĞUN GÜVENLİK ÖNLEMİ ALTINDA SALONA ALINDILAR

Yoğun güvenlik önlemi altında Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesince Yakınca Spor Salonu'nda gerçekleştirilen duruşmada, dönemin 2'nci Ordu Komutanı Huduti, 2'nci Ordu Kurmay Başkanı Angun'un da aralarında bulunduğu 21 tutuklu askerle bazı tutuksuz sanıklar, avukatlar, müştekiler ve sanık yakınları hazır bulundu.

Duruşmaya Malatya darbe girişiminin önemli isimlerinden olan ve tutuklu yargılanan eski 2'nci Ordu İdari Kurmay Yarbaşkanı Tuğgeneral Mustafa Serdar Sevgili, eski 2'nci Ordu Harekat Destek Yarbaşkanı Tuğgeneral Zeki Karataş, 7'nci Ana Jet Üssü'nün eski Komutanı Tuğgeneral Emin Ayık, eski 2.Ordu Plan Hareket Eski Şube Müdürü Albay Bahadır Erdemli, 2. Ordu Eski Harekat Başkanı Albay Erkan Varol, İstihkam Alayı Eski Tabur Komutanı Yarbay Ahmet Üçbudak, 2'nci Ordu'da görev yapan Binbaşı İbrahim Dede tutuklu bulundukları cezaevlerinden mahkemeye Sesli ve Görüntülü Sistem üzerinden bağlanarak, Malatya'daki duruşmaya gelmediler. Tutuksuz sanıklardan ve TSK'dan ihraç edilen isimlerden olan eski 2'nci Ordu eski Komutanlığı Harekat Kurmay Yarbaşkanı Tuğgeneral Ersin Yıldırım duruşmada da hazır bulundu.

İddianamenin özetinin okunmasıyla başlayan duruşmada, sanıkların kimlik tespiti yapıldı. Mahkeme Başkanı Vedat Koç, duruşmada daha sonra müştekileri dinledi.

2'nci Ordu Komutanlığı'ndan açılan ateş sonucu yaralanan Enes Gün, kendisine ateş açan kişi ya da kişilerin üniformalı olduklarını ifade ederek, "Vatanımı savunmak üzere oraya gittim. Elimde silah, taş ya da sopa yoktu. 2'nci Ordu'dan bana açılan ateş savuma amaçlı değildi. Kamyon kasasının üzerindeyken bana nişan alınıp, ateş açıldığını gördüm. Şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorumö dedi.

BAŞBAKANLIK'TAN MÜDAHİLLİK TALEBİ

Başbakanlık Hukuk Hizmetleri Başkanlığınca, aralarında dönemin 2. Ordu Komutanı Adem Huduti, 2. Ordu Kurmay Başkanı Avni Angun ile rütbeli askerlerin de bulunduğu 76 sanıklı davaya müdahil olma talebinde bulunuldu.

Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesince Yakınca Spor Salonu'nda sabah saatlerinde görülmeye başlanan duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, Mahkeme Başkanı Vedat Koç, Başbakanlık Hukuk Hizmetleri Başkanlığının davaya müdahil olma talebine ilişkin dilekçenin mahkemeye sunulduğunu bildirdi.

Başkan Koç, mahkeme heyetinin ara kararında talebi değerlendireceğini kaydetti.

"OKUMA YAZMAM YOK, DARBE NEDİR BİLMİYORUMö

Tutuksuz er Muhlis Tunç ise "1-1,5 ay önce Malatya'ya geldim. Okuma yazmam yoktur, cahilim. Darbenin ne olduğunu da bilmiyorum. Koğuşta uyuduğum sırada 04.04.30 sıralarında uyandırıldık. Kimin uyandırdığını bilmiyorum. Uyandıktan sonra aşağı indirdiler. Koğuştan çıktığım sırada Hüseyin üsteğmeni gördüm. Sadece bize 'çabuk çabuk' şeklinde beyanda bulundu. Aşağıya indikten sonra arkadaşlar 'Kemal Yüzbaşı'nın emri olduğunu ve silah almamız gerektiği' söyledi. Hatta 'tatbikat yapıldığını' da söylediler. Bunu Kemal Yüzbaşı'dan duymadım. Arkadaşlarla Nizamiyeye gittik, karanlıktı. Cahil oluğum için rütbeleri de bilmiyorum. Nizamiyeye gittikten sonra Kemal Yüzbaşı 'mevzi alın tatbikat var' şeklinde sözler söyledi. Sabah 08.00 sıralarında mevzi alarak bekledik. O sırada yine Kemal Yüzbaşı 'hiç kimse içeriye girmeyecek, polisler dahil kimse içeriye girmeyecek, girene sıkın' şeklinde emir de verdi. Hatta 'sıkmayana ben sıkarım' şeklinde sözlerde söyledi. Ben bu sırada havaya 2 el ateş ettim. Sonrada sürünerek yavaş yavaş oradan ağaçlık kısma doğru kaçtım. Önce yemekhaneye sonra koğuşa gittim daha sonrada teslim oldum. Nizamiyedeyken bize ateş ediliyordu. Kimseyi hedef almadım. Nizamiye civarındayken arkadaşımız er Abdi Yıldız ateş sonucu yaralandı. Ne şekilde yaralandığını bilmiyorum, sonradan yaralandığını öğrendim. Yine; Kemal Yüzbaşı, 'Komutanımızı almaya gelmişler, bizde komutanımızı vermeyeceğiz, gerekirse çarpışacağız' ifadelerini kullandı.

"HEPSİ AKP'NİN POLİSİ Mİ'ö

Tutuksuz Onbaşı Ademcan Güven, Malatya Valisi ile Yüzbaşı Kemal Keskin arasında yaşananları ve silah çekme olayını anlatarak, şunları kaydetti: "Nizamiye'ye Malatya Valisi geldi. Kemal Keskin ile diyalog içerisine girdiler, Kemal Keskin'in 3-5 adım gerisindeydim. Vali 'içeri girmek istediğini söyleyince', Yüzbaşı Kemal Keskin 'emir gelmeden kendisini içeriye alamayacağını' söyledi. Hatta 'Ordu Komutanı'nın içeride olduğunu, kışlaya giriş çıkışların yasak olduğunu' da söyledi. Vali, Kemal Keskin ile görüştükten sonra ayrıldı. Kemal Keskin bize 'mevzi alın' dedi, mevzilendik. Nizamiyeye doğru jandarmanın zırhlı aracı gelince, Yüzbaşı Kemal Keskin ve Piyade Üsteğmen Hüseyin Çakıcı, iki şarjör boşaltmak üzere zırhlı araca ateş etti. Bir araçla Tuğgeneraller Zeki Karataş ile eski 2. Ordu İdari Kurmay Yarbaşkanı Mustafa Serdar Sevgili 2 nolu nizamiyeye gelip, Kemal Yüzbaşı'ya, 'Başaramayacağız, 1. Ordu Komutanı da teslim oldu.' şeklinde sözler söyledi. Kemal yüzbaşı ise "Ben yıllardır bu anı bekliyordum, ben ve askerlerimiz teslim olmayacağız, bu kahpe düzeni bozacağız, bu kadar emek verilerek yapılan plan program boşa gidemez. Dışarıdakiler AKP'nin polisi hiç mi bizden biri yok? Dışarıdaki herkesi paket edelim' şeklinde cevap verdi, oradan ayrıldılarö şeklinde cevap verdi, bunun üzerine Tuğgeneraller oradan ayrıldılar.

Güven, yaralı iki asker arkadaşları ile 80 askeri süpürgeye flama bağlayarak teslim ettiklerini de sözlerine ekledi.

GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR

Haber: Mikail PELİT/MALATYA, -

==================================

CHP'li İnce: Almanya ile kavgaya gerek var mı?

CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, "Suriye ile kavga ettik ne oldu? 3.5 milyon Suriyeli Türkiye sokaklarında geziyor. Rusya ile kavga ettik. Şimdi Almanya ile kavga edeceğiz. Orada 4 milyon vatandaşımız var. Onları sıkıntıya sokacağız. Gerek var mı?" dedi.

CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Zonguldak'ın Ereğli İlçesi Gülüç Beldesi'nde otobüsün üzerinde halka hitap etti. İnce, Anayasa değişikliği teklifine neden 'hayır' dediklerini meydanlarda halka anlattıklarını söyleyerek, "Onlar meydanlara çıkıp neden 'evet' dememiz gerektiğini anlatıyorlar mı? Hayır. Ne diyorlar. Hayır diyenler teröristmiş. Siz terörist misiniz? Siz PKK'lımınız? Siz IŞID'cimisiniz? Hayır, biz de değiliz. 'Evet' diyenler bu memleketin evladıdır, 'hayır' diyenler de bu memleketin evlatlarıdır. Ben neden 'hayır' dememiz gerektiğini anlatıyorum. Onlar da neden 'evet' dememiz gerektiğin anlatsın. Diyor ki 'evet' dersek terör bitecekmiş. Ben anayasa maddelerini okudum. Terörle ilgili bir şey görmedim. Hangi maddesi terörü bitirecek? Son kez soruyorlar. Bir daha sormayacaklar. Bir daha sizin görüşünüz alınmayacak. Bu son. Ömür boyu orada kalacak birisi" dedi.

Bakanların Almanya'da iptal edilen toplantıları hakkında konuşan İnce, şöyle devam etti:

"Biz bir yabancı ülkeyle Türkiye Cumhuriyeti hükümeti arasında bir sorun çıkarsa kimi destekleriz? Türkiye Cumhuriyeti hükümetini destekleriz. Hiç kimsenin şüphesi olmasın bundan. Tayip Erdoğan'ı da destekleriz, Binali Yıldırım'ı da destekleriz, hükümeti de destekleriz ama gerçekleri bilelim. AKP 2008'de bir kanun çıkardı. O kanunda yurt dışında, yurt dışı temsilciliklerinde ve gümrük kapılarında propaganda yapılamaz diyor. Peki bizim çıkardığımız kanunu Almanya bilmiyor mu? Biliyor. Peki Almanya'ya müracaat ettiklerinde ne diye başvuruyorlar biliyor musunuz? 'Kültürel faaliyette bulunacağız' diyorlar. 'Seçim propagandası yapacağız' diyemiyorlar. Kanun olduğu için diyemiyorlar. Peki Almanya ile papaz olmaya gerek var mı? Suriye ile kavga ettik ne oldu. 3.5 milyon Suriyeli Türkiye sokaklarında geziyor. Rusya ile kavga ettik. Şimdi Almanya ile kavga edeceğiz. Orada 4 milyon vatandaşımız var. Onları sıkıntıya sokacağız. Gerek var mı? Yoksa biz hükümetin yanında oluruz. Bunlar insanların milliyetçi duygularını harekete geçirip oy almak için yapılan işler. Meydanlara gelecek, 'Ey Almanya başına yıkarım dünyayı' diyecek. 'Helal olsun bizim reise' diyecekler. Oradan alkışlayacaklar. Bunlar boş laflar. Bakkal yönetmiyoruz devlet yönetiyoruz, devlet."

İnce, ardından Alaplı İlçesi'ne geçerek halka hitap etti. İnce, "Bunlar Atatürk'ten hoşlanmadılar hiçbir zaman. Bunları eğit, okut, üniversite mezunu yap, diploması olur olmaz tartışılır onu da bilmiyoruz. Kaymakam, doktor yap, bakan yap, başbakan yap, cumhurbaşkanı yap. Bunların cibilliyetinde cumhuriyet düşmanlığı var, Atatürk düşmanlığı var. Değişmez bunlar. Ne istiyorsun bu ülkeden sen? Ne istediler de vermediler sana. Koskoca İstanbul'un belediye başkanı oldun. Başbakan oldun, Cumhurbaşkanı oldun. Daha ne istiyorsun?" dedi.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Ereğli İlçesi'nde gezmesi

-Gülüç Beldesi mitingi

-Alaplı İlçesi mitingi

Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN-Özge CERRAH/EREĞLİ(Zonguldak),

==================================

Şehit kaymakamın babasından Kılıçdaroğlu'nun ziyareti için "evet" şartı

8 MART Dünya Kadınlar günü nedeniyle Sakarya'ya gelecek olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun şehit Kaymakam Muhammet Fatih Safitürk'ün ailesini ziyaret etme isteği iletilirken, aile olumlu yanıt vermedi. Şehidin babası Asım Safitürk, Kılıçdaroğlu'nun 'evet' demesi durumunda ziyaret etmesini kabul etti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Sakarya'da partisinin spor salonunda düzenlediği toplantıya katılacak. Kılıçdaroğlu, Sakarya'da şehit ailelerini de ziyaret etmek istedi. Partinin yöneticileri şehit kaymakam Muhammet Fatih Safitürk'ün Arifiye İlçesi'nde oturan ailesi ile görüştü. Ailenin olumlu yanıt vermemesi üzerine Kaynarca İlçesi'nde şehit er Ömer Akkuş'un ailesinin ziyareti programa dahil edildi.

Terör örgütü PKK'nın bombalı saldırısında şehit olan Muhammet Fatih Safitürk'ün babası Asım Safitürk, ilçeden yayın yapan bir internet haber sitesinde yayınlanan görüntülerde Kılıçdaroğlu'nun ziyaretini neden kabul etmediğini açıkladı. Asım Safitürk sitede yayınlanan görüntülerde, "Sen hayır diyorsun ondan sonra beni ziyarete geliyorsun. O nasıl olur. Hiç gelmesin" diye konuşurken, karşısındaki kişinin, "Evet derse" sözü üzerine Safitürk, "Evet derse, söz verirse... 'Mitinglerde evet diyeceğiz, ben Adapazarı'nda değiştim' diyecek. Meydanda konuşurken 'Ben Adapazarı'na geldim. Adapazarılılar benim partim evet oyu vereceğiz referandumda' derse kabul ederim" dedi. Karşısındaki kişi, 'Çünkü niye? cenaze günü gelmedi buraya" diye konuşurken, Safitürk ise, "Ya ben oğlumu kaybetmişim arkadaş. Sonra 4 ay oldu oğlum gideli, sen neredesin şimdiye kadar. 4 ay oldu 4 ay. Bunların işi takıyye" dedi.

CHP Sakarya İl Başkanı Ayça Taşkent konuyla ilgili olarak, "Ziyaretten birkaç gün önce program yaptığımızda şehidimizin babasının Umre'de olduğu bilgisi geldi. Bunun üzerine de şehit evi ziyaretini Kaynarca'daki şehidimizin ailesi olarak programa aldık. Kabul edilmeme gibi bir durumdan bilgimiz yok" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------

Şehit babasının sosyal medyada yayınlanan sözleri

Haber: Zafer TOKUŞ/ADAPAZARI(Sakarya), -

==================================

Jandarma Özel Harekat temlerinin -15 derecede operasyonu

ERZİNCAN'ın Kemah İlçesi kırsalında Jandarma Özel Harekat (JÖH) timleri, hava sıcaklığının sıfırın altında 15 derece olduğu bölgede terör operasyonu düzenledi. Kar kalınlığının yer yer 1 metreyi bulduğu bölgedeki operasyonlarda teröristler tarafından geçmişte kullanılan mağara ve sığınaklar kullanılmaz hale getirildi.

Erzincan'ın Kemah İlçesi kırsal kesiminde Şehit Jandarma Binbaşı Yılmaz Tankül adına 3-5 Mart tarihleri arasında PKK/KCK'ya yönelik operasyon düzenlendi. Tunceli ve Erzincan illeri arasında yükselen Munzur (Mercan) Dağlarının Meyvanlı Vadisi bölgesinde gerçekleşen operasyonda, Erzincan İl Jandarma Komutanlığı'na bağlı Özel Harekat timleri görev aldı. Deniz seviyesinden 3 bin metre yükseklikte ve eksi 15 dereceye kadar düşen soğuk havada JÖH'ler arama- tarama faaliyeti gerçekleştirdi. PKK/KCK terör örgütü mensuplarınca geçmiş yıllarda kullanılan mağara, sığınak ve barınaklar bulunarak kullanılamaz hale getirildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Helikopterin gelişi

-Askerlerin inişleri ve dağda yürüyüşleri

-Helikopterin içinden dağların görüntüsü

Haber-Kamera: ERZİNCAN, -

==================================

Tekirdağ'ın kadın oto yıkamacıları

TEKİRDAĞ'da yaşayan Hülya Atamaca ile Şükriye Adalı, kentte açtıkları işyeri ile 5 yıldır oto yıkamacılığı yapıyor. Atmaca, "Her sektörde olduğu gibi bu sektörde de kadınların olması gerekiyor" dedi.

Tekirdağ'da yaşayan evli ve 1 çocuk annesi 40 yaşındaki Hülya Atmaca, 5 yıl önce çalıştığı ilaç firmasını bırakarak, kendi işini kurmaya karar verdi. Merkez Süleymanpaşa İlçesi'nin Dereağzı mevkiinde ortağı Şükriye Adalı birlikte bir oto yıkama işleri açan ikili, 5 yıldır mesleklerini sürdürüyor. "Kadın elinin değdiği her şey güzeldir" diyen Hülya Atmaca, kadın araç sahiplerinin sıkıntıları olduğunu belirterek,

"Bayan araç sahiplerinin rahatlıkla gidebilecekleri bu tarz yerler yok. Bizim burada bu işi yapmamız onlar için çok büyük bir avantaj. Bu yüzden sıklıkla bizi tercih ediyorlar. Ben inanıyorum ki, bu işe bayan elinin değmesi gerekiyormuş. Çünkü temizlik işi bayanlara aittir. Ayrıca bizi tercih eden çok sayıda erkek araç sahipleri de var. Her sektörde olduğu gibi bu sektörde de kadınların olması gerekiyor. Beş yıldır bu işi yapıyoruz. Müşterilerimiz de bizde çok memnunuz" diye konuştu.

Kadınların işlettiği oto yıkama işyerine sürekli geldiğini belirten Ahmet Kurşun, "Buranın daimi müşterilerindenim. Burayı tercih nedenim, kadınların daha temiz, daha güvenli iş yapmalarıdır. Aracımızı güvenle bırakıyoruz buraya. Onlar temizliği bizden daha iyi biliyorlar. ve rahat bir ortamda arabamızı yıkatıyoruz. Devamlı buraya arabamı getiriyorum ve gayette memnunum. Ama bazen yoğun oluyor, biraz sıra bekliyorum ama buna değer" dedi.

Görüntü Dökümü

-------------------------

-İşyerinden detaylar

-Hülya Atmaca'nın bir otomobili yıkaması

-Şükriye Adalı'nın aracı kurulaması

-Araç yıkamadan detaylar

-Kadınların çalışması

-Atamaca ile röportaj

-Araç sahibi ile röportaj

-Detaylar

Haber-Kamera: Ruhan YALÇIN/TEKİRDAĞ,

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni - 17 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement