Dha Yurt Bülteni-18 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-18

Devlet hastanesinde tekerlekli sandalyeler için yeni uygulama Kocaeli Darıca Farabi Devlet Hastanesi'nin acil servisinde tekerlekli sandalyeler için yeni uygulama başladı.

22.11.2017 19:39
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Devlet hastanesinde tekerlekli sandalyeler için yeni uygulama

Kocaeli Darıca Farabi Devlet Hastanesi'nin acil servisinde tekerlekli sandalyeler için yeni uygulama başladı. Tekerlekli sandalyenin bağlı olduğu zincirdeki aparata 1 lira yerleştirenler sandalyeyi kullanabiliyor. İşleri bitenler tekerlekli sandalyeyi yerine getirince paralarını geri alıyor.

Darıca Farabi Devlet Hastanesi'nin acil servisinin önüne konulan tekerlekli sandalyelerin kullanımı için yeni uygulama getirildi. Bazı marketlerdeki alışveriş arabalarında uygulanan yöntemde olduğu gibi tekerlekli sandalyelerin bağlı olduğu zincirdeki aparata 1 lira yerleştirenler, sandalyeyi kullanabiliyor. Hastaneye yakınlarını getirenler, özellikle yaşlı hastaları olanlar aparatlara paraları yerleştirerek sandalyeleri kullanabildi. Tekerlekli sandalyeyi geri getirenler paralarını geri aldı. Hasta yakınları uygulamanın yanlış olduğunu belirterek, "Tekerlekli sandalyelerin paralı hale getirilmesi kötü bir durum. Bazen madeni para bulunamayabilir, bu durumda hasta yakınları ne yapacak?" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-----------------------------

-Acil servisten görüntü

-Tekerlekli sandalyeden görüntü

-Hastasına araca bindirdikten sonra sandayeyi yerine koyarak parayı geri alan kişiden görüntü

-Aparata para koyarak sandalye almaya çalışanlardan görüntü

Haber: DARICA (Kocaeli),

==============================================

Kardeşi tarafından vurulan gencin organları bağışlandı

MARDİN'in Derik ilçesinde tartıştığı kardeşi tarafından tabancayla vurulan ve kaldırıldığı hastenede beyin ölümü gerçekleşen Mesut Dağ'ın (33) organları, ailesi tarafından bağışlandı. Dağ'ın organları 6 kişiye nakledilecek.

Derik'in Cevizpınar Mahallesi'nde oturan Mesut Dağ, geçen 15 Kasım'da, kardeşi Vedat Dağ ile bilinmeyen bir nedenle tartıştı. Kavgaya dönüşen olay sırasında Vedat Dağ'ın tabancayla ateş etmesi sonucu ağır yaralanan Mesut Dağ, özel bir hastaneye kaldırıldı. Ancak, 5 gün önce Dağ'ın beyin ölümü gerçekleşti. Ailesi, Mesut Dağ'ın organlarını bağışlama kararı aldı. Hastanede yapılan operasyonla Dağ'ın bağışlanan organlarından korneaları, böbrekleri, karaciğeri ve kalbi 6 kişiye nakledilmek üzere alındı. Organlar, İl Sağlık Müdürlüğü'nün girişimleri sonucu Türk Hava Kuvvetleri'ne ait uçak ile Diyarbakır, Malatya ve Ankara'da nakil bekleyen hastalara gönderildi. Mardin Valisi Mustafa Yaman telefonla, İl Sağlık Müdürü Saffet Yavuz ve İl Mütfüsü İsmail Çiçek ise hastaneye giderek Dağ Ailesi'ne başsağlığında bulunup, organ bağışı için gösterdikleri duyarlılık nedeniyle teşekkür ettiler. İl Sağlık Müdürü Saffet Yavuz, erdemli davranışı ve büyük fedakarlığı için anne Saime Sayar Dağ'a teşekkür ederek, şunları söyledi: "Bağışlanan organlar ihtiyacı olan 6 hastaya ikinci bir hayat verecek. Bu noktada aile çok önemli bir karar aldı. Çünkü, Türkiye genelinde organ bağışı bekleyen binlerce kişi var. Ülkemizde sağlık alanında geldiğimiz nokta çok iyi. Organ nakli konusunda da önemli bir gelişme katediyoruz. Tabii tek eksiğimiz verici problemi. İnşallah bu anlamda düzenlediğimiz kampanyalarla bu verici oranlarımızı artıracağız. Bu hasta yakını ailesinin gösterdiği erdemli davranışından dolayı kendilerini tebrik ediyorum. Sağlık Müdürlüğü olarak organ nakli farkındalığını artırmak ve bu işin önemini kavratmak ve organ bağışını artırmak için çalışmalarımız devam ediyor."

Görüntü Dökümü:

-----------------------

-Organ bağışı yapılırken Dağ ailesinden birinin Kuranı Kerim okuması

-Organların hastaneden alınması

-Ambulansa yüklenmesi

-Havalanından acil ambulans uçaklarla nakledilmesi

-Sağlık Müdürünün anne ile görüşerek kendisini ikna etmesi

-Sağlık müdürünün aileye teşekkür etmesi

Haber-kamera: Nezir GÜNEŞ/MARDİN,

==================================================

Dirvana çiftinin köpeklerini zehirleyen şüpheli tutuklandı

MUĞLA'nın Marmaris ilçesi, Bozburun Mahallesi'ndeki evlerinde, geçen 7 Kasım'da ünlü sunucu Tanem Sivar Dirvana ve eşi Edhem Dirvana'nın köpekleri Django ve Pamuk'un zehirlenerek telef edilmesinin ardından sürdürülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan komşuları 52 yaşındaki K.Ü., sevk edildiği adliyede tutuklandı.

Haber: Ali GÜNDOĞAN/ MARMARİS (Muğla),

==================================================

Rehberlik Hizmetleri Yönetmeliği protesto edildi

TÜRK Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Derneği (PDR) Balıkesir Şubesi üyeleri, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 10 Kasım'da yürürlüğe geçirdiği Rehberlik Hizmetleri Yönetmeliği'nin hak kayıplarına yol açtığını ileri sürüp, basın açıklamasıyla protesto etti.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın hazırladığı Rehberlik Hizmetleri Yönetmeliği, 10 Kasım 2017 tarih ve 30236 Sayılı Resmi Gazete ile yürürlüğe girdi. Yeni yönetmelikte, "psikolojik danışmanlık" kavramı ve "rehber öğretmenlere verilmeyecek görevler" maddeleri çıkarıldı. Rehber öğretmenlere nöbet görevi verildi. Buna benzer pek çok değişikliğin yer aldığı yönetmelik büyük tepkileri de beraberinde getirdi. Türk Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Derneği Balıkesir Şubesi üyeleri, hak kayıplarına uğradıklarını ileri sürerek bugün Ali Hikmet Paşa Meydanı'nda eylem yaptı. Eyleme Cumhuriyet Halk Partisi Balıkesir İl Başkanı Ender Biçki ve yönetim kurulu üyeleri ile Balıkesir Üniversitesi Necatibey Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Anabilim Dalı öğrencileri de destek verdi. Topluluk adına basın açıklaması yapan Türk PDR Derneği Balıkesir Şubesi Başkanı Doç. Dr. Uğur Gürgan, bilimsel temele dayanmayan ve tek taraflı hazırlanan yönetmeliğin çelişkilerle dolu olduğunu, derhal iptal edilmesi gerektiğini belirtti. Gürgan, "Yönetmelik okullarda ruh sağlığı hizmetlerini tamamen ortadan kaldırmış. Okul psikolojik danışmanlığı hizmetleri içinde yer alan en temel unsur öğrenci ile görüşme yapmak için idareden izin almak zorunluluğu getirilmiştir. Öğrencinin isim bilgilerinin idareye bildirilmesi ve yalnızca ders saatleri içerisinde görüşme yapabilmesi gibi sığ bir uygulamanın içine sıkıştırılmıştır. Bu uygulama öğrencinin dilediği an okul psikolojik danışmanı ile görüşme imkanını ortadan kaldıracaktır. Öğrenci istediği için değil okul psikolojik danışmanı istediği için görüşme yapılması gibi işlevsiz ve amaçsız bir durum ortaya çıkacaktır. Bütün mesleklerin tanımlamalarında lisans mezuniyetleri belirlenirken, bu yönetmelikte bu hizmeti verecek, Psikolojik danışmanların eğitim düzeyinden bahsedilmemiş olması, 'rehberlik hizmetini yürüten personel' şeklinde tanımlanması, öğrenim düzeyine bakılmaksızın herhangi birinin bu işe atanabileceği endişesini doğurmaktadır. Eğitim kurumlarından psikolojik danışma hizmeti kaldırılmakla birlikte, mesleğimizdeki profesyonellik de gözardı edilmektedir. Ruh sağlığı hizmetleri uzmanlık gerektiren bir alandır. Yönetmelikte okul psikolojik danışmanlarına yönelik geçen 'eleman' ifadesi mesleğimizi küçük gören bir anlayışın yansımasıdır. Bilimsel temele dayanmadan tek taraflı hazırlanan yönetmelik kendi içinde birçok çelişkiyi barındırmaktadır. Psikolojik danışmanlık ve rehberlik ilkeleri ile bağdaşmayan maddeler eklenerek psikolojik danışma ve rehberlik servislerinin çalışmasını imkansız hale getirmektedir" dedi. Gürgan, Özel Eğitim ve Rehberlik Genel Müdürü'nün 'Nöbet  kırmızı çizgimizdir' ifadesinin kendilerini eğitim emekçileri ile karşı karşıya getirme çabası olduğunu da söyledi. Gürgan'ın açıklamasının ardından kalabalık, "Eleman değil psikolojik danışman" sloganı atıp, "Hak yerini bulsun bu yönetmelik son bulsun", "Eleman değil, psikolojik danışman", "Kinle, nefretle hazırlanan yönetmeliği kabul etmiyoruz" yazılı pankartlar açtıktan sonra olaysız şekilde dağıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

-Doç. Dr. Uğur Gürgan'ın basın açıklamasını okuması

-Slogan atılması ve açılan pankartlardan görüntü

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Hilmi DUYAR/ BALIKESİR,

==================================================

Bodrum'da Göbeklitepe anlatıldı

DÜNYACA ünlü Göbeklitepe kazılarını başlatan merhum arkeolog Prof. Dr. Klaus Schmit'in birlikte çalıştığı eşi arkeolog Çiğdem Köksal Schmit, Mugla'nın Bodrum İlçesi'nde verdiği konferansta Göbeklitepe'yi anlattı.

Şanlıurfa yakınlarındaki Göbeklitepe'de Prof. Dr. Klaus Schmit tarafından başlatılan kazılar 'Bir Keşfin ve 20 Yılın Hikayesi' isimli konferansta arkeolog Çiğdem Köksal Schmit tarafından anlatıldı. Oasis Nurol Kültür Merkezi Konferans Salonu'nda Heredot 3. Yaş Akademisi tarafından düzenlenen konferansa Bodrumluların ilgisi yoğun odu, salon tamamen doldu, yer bulamayanlar ise ya merdivenlere oturmak ya da ayakta izlemek zorunda kaldı. Schmit, insanların tarıma başlamadığı, metalin bulunmadığı dönemde yerleşik alan olan Göbeklitepe ile ilgili şunları söyledi: "Göbeklitepe kazı başkanlığını yapan eşim Klaus tüm hayatını, tüm eğitimini arkeolojiye adamıştı. Göbeklitepe'yi ilk olarak 1963 yılında ABD'li arkeolog yüzey araştırmaları sırasında keşfetti. Ayrıca 1985 yılında bulunan heykeller Göbeklitepe'yi tasvir ediyordu ancak o zamanda kazı fırsatı kaçırıldı. Klaus ise 1994 yılında yüzeyde bulunan çakmak taşları ve yüzey buluntularından Göbeklitepe'ye tespit ederek çalışmalara başladı. İlk bulunan dört yapıda özellikle doğalcı bir tarzda yapılan dikilitaşlar dikkat çekti. Ayrıca o zamanlarda dahi bazı kuşlarla birlikte hala yörenin özeliklerini taşıyan ve yansıtan kelaynak gibi kuşların figürlerini de bu dikilitaşların üzerinde tespit ettik. Ayrıca totemler de bu kazılarda insan başları ile birlikte gün ışığına çıktı. Günümüzden 14 bin yıl öncesine kadar uzanan bu medeniyet, sadece Anadolu tarihini değil, dünya tarihini de değiştirdi ve Anadolu arkeolojisine yepyeni boyutlar kattı. Göbeklitepe'de dairesel formdaki tapınakların en önemlisi 'D' Tapınağı. Bu tapınaklarda genellikle T biçimli dikili taşlar ve üzerlerinde muhteşem bir şekilde kabartma olarak işlenmiş hayvan sembolleri betimlenmiş. Ayrıca bulunan heykeller de buradaki medeniyetin görkemini göz önüne sermekte."

ZİYARETÇİ SAYISI ARTTI

Göbeklitepe'de yaşayan insanların hem taştan hemde ahşaptan araç gereçleri bulunduğunu belirten Schmit, burasıyla ilgili birçok yayının binlerce insanın akın etmesine neden olduğunu söyleyerek "2010 yılından sonra Göbeklitepe'deki çalışmaların odak noktasını turizme nasıl kazandırılabilir düşüncesi oluştu. Bu nedenle SİT alanlarının belirlenmesi, koruma alanlarının tespit edilmesi gerçekleştirildi. Ardından ortaya çıkarılan binaların koruma çatıları oluşturuldu. 2006 yılından itibaren bölgeye ziyaretçilerin ilgisi aşırı derecede arttı. 2014 yılı ilk bahar dönemi bizim Klaus ile son çalışma dönemimiz oldu.Göbeklitepe'nin gün ışığına çıkartılmasında köylülerin ve öğrencilerin büyük emeği vardır. Klaus'un kazılar sırasında kullandığı ve sonradan satın aldığı eski bir Urfa evini anı evi olarak düzenlemek ve orada Göbeklitepe'nin tanıtımın çalışmalarını sürdürmek istiyorum. Klaus'un yapmak istediği birçok kazı ve yayınlamak istediği bilgiler vardı, ancak ömrü yetmedi" dedi.

"ŞİDDETİN İZLERİNE RASTLAMADIK"

Yaklaşık 55 dakika süren konferansın ardından izleyenlerin sorularını yanıtlayan Schmit, Göbeklitepe ile son iki yılda bilgi kirliliği oluştuğunu belirterek, "Örneğin dinin doğduğu yer olarak lanse edilmeye çalışıldı ama arkeolojik buluntuların hiçbiri bu konuyu desteklemedi. Ayrıca dolgu topraklarında yaptığımız kazılarda hayvan kemiklerinin yanısıra insan kemiklerine de rastladık. Ancak ne sunakları bozduk, ne de duvarların altındaki eserleri çıkarmadık. 2009 yılından itibaren ekibimize katılan antropologlar insan kemiklerinin üzerinde yaptığı araştırmalarda insan kemikleri üzerinde kesik izlerine rastladı. Ama bu kemik izlerinin insanlara işkence yapıldığı veya kasıtlı öldürüldüğü anlamına gelip gelmediği ile ilgili net bir bulgu yok. Göbeklitepe kazılarında bizler büyük bir şiddetin izlerine rastlamadık" diye konuştu. Konferans sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Çiğdem Köksal Schmit, Göbeklitepe'nin dünyanın tarihini yeniden yazacağı ile ilgili cümlelerin çok iddialı olduğunu savundu. Ancak günümüzden 12 bin yıl öncesine kadar yeni bulguları elde ettiklerini ifade eden Schmit, "Bundan sonraki kazı çalışmalarında görev almayacağım, ancak 20 yılda derlediğimiz kayıtları bir yayın haline getirerek Göbeklitepe'nin tanıtımında ve gelecek kazı çalışmalarında ışık tutacak bilgileri paylaşmak istiyorum. Göbeklitepe'de şu anda koruma ve sondaj çalışmaları yapılıyor, bundan sonra da kazı çalışmalarının devam edeceğine inanıyorum" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

-Konferansta izleyenlerden görüntü,

-Çiğdem Köksal Schmit'in konuşmasından görüntü,

-Sorulardan görüntü,

-Kazı fotoğraflarından genel detay görüntü.

Haber: Yaşar ANTER - Kamera: Nilüfer DEMİR/ BODRUM (Muğla),

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-18 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement