Dha yurt bülteni - 18 - Son Dakika
Güncel

Dha yurt bülteni - 18

Dha yurt bülteni - 18

Bakan Varank: Bize iftira atan muhalefet IMF ile gizli görüşüyorSANAYİ ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, CHP ve İYİ Parti temsilcilerinin Uluslararası Para Fonu (IMF) heyeti ile görüşmesiyle ilgili, "Ekonomide yaşanan olumsuzluklara karşı neredeyse zil takıp oynamadıkları kalan ana ve...

25.09.2019 16:29
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Bakan Varank: Bize iftira atan muhalefet IMF ile gizli görüşüyor

SANAYİ ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, CHP ve İYİ Parti temsilcilerinin Uluslararası Para Fonu (IMF) heyeti ile görüşmesiyle ilgili, "Ekonomide yaşanan olumsuzluklara karşı neredeyse zil takıp oynamadıkları kalan ana ve yavru muhalefet, hükümetimizi 'IMF ile anlaşma yapacaklar' diye itham edip duruyordu. Biz defaatle, 'Türkiye'de IMF defterinin açılmamak üzere kapandığını' ifade ettik. Şimdi görüyoruz ki, bize iftira atan muhalefetin kendisi IMF ile gizli görüşmeler gerçekleştiriyor." dedi.

Bakan Varank, Çerkeş Organize Sanayi Bölgesi'nde (OSB) gerçekleştirilen toplu açılış törenine katılmak üzere ilçeye geldi. İlk olarak ilçe belediyesini ziyaret eden Bakan Varank, Çerkeş Belediye Başkanı Hasan Sopacı'dan yürütülen çalışmalar hakkında bilgi aldı. Bakan Varank, daha sonra Çerkeş OSB'de düzenlenen açılış törenine katıldı. Bakan Varank'a, Çankırı Valisi Hamdi Bilge Aktaş, AK Parti Grup Başkanvekili ve Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, AK Parti Milletvekili Salim Çivitcioğlu, Çerkeş Belediye Başkanı Hasan Sopacı ile yetkililer eşlik etti.

'SOMUT VE İDDİALI HEDEFLER KOYDUK'
Törende konuşan Bakan Varank,  önlerinde 4 yıllık kesintisiz bir reform ve atılım döneminin olduğunu söyledi. Daha güçlü bir Türkiye için kollarını sıvadıklarını ve yönlerini belirlediklerini ifade eden Bakan Varank, "Ülkemizde, katma değerli üretim ve teknoloji liderliğinde yeni bir başarı hikayesini inşallah hep birlikte yazacağız. Bu yolda atacağımız adımları, geçtiğimiz günlerde açıkladığım, '2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejimiz' belirleyecek. Bu stratejiyi Milli Teknoloji Hamlesi ruhuyla hazırladık ve Cumhuriyetimizin 100'üncü yılına giderken oldukça somut ve iddialı hedefler koyduk. 5 ana politika eksenimiz var. Bunlardan ilki yüksek teknoloji ve inovasyon. Burada amacımız; ülkemizi kritik teknolojilerde rekabetçi bir yapıya kavuşturup, küresel ligde önemli bir oyuncu haline getirmek. Dijital Dönüşüm ve Sanayi Hamlesiyle, teknoloji odaklı sanayileşme için somut adımlar atacağız. Girişimcilik alanında uygulayacağımız politikalarla, fikirden ürüne kadar tüm süreçte girişimci sayısını artıracak ve ekosistemi daha da güçlendireceğiz." dedi.

'GÖRÜŞMELERİN İÇERİĞİNİ ANLATMALARI GEREK'
Bakan Varank, CHP ve İYİ Parti temsilcilerinin IMF heyeti ile yaptıkları görüşmeye tepki göstererek, şunları söyledi: "Ekonomide yaşanan olumsuzluklara karşı neredeyse zil takıp oynamadıkları kalan ana ve yavru muhalefet, hükümetimizi 'IMF ile anlaşma yapacaklar' diye itham edip duruyordu. Biz defaatle, 'Türkiye'de IMF defterinin açılmamak üzere kapandığını' ifade ettik. Şimdi görüyoruz ki, bize iftira atan muhalefetin kendisi IMF ile gizli görüşmeler gerçekleştiriyor. İki bağımsız partinin yetkilileri aynı anda gizlice otellerde IMF heyetiyle buluşuyor. Kamuoyuna açık bir şekilde görüşmek varken, gizli kapaklı görüşmelere yeltenen muhalefetin niyetinin halis olduğunu düşünmemizi kimse beklemesin. Muhalefetin her türlü spekülasyona gayet açık bu görüşmenin içeriğini hala tam anlamıyla açıklayamıyor oluşu, bizleri derin düşüncelere sevk ediyor. Muhalefetin IMF gibi uluslararası bir kuruluşla pazarlık ediyor görüntüsüne girmesi asla kabul edilebilir bir durum değil. Şunu herkesin iyi bilmesi lazım. Türkiye'nin yarınlarını hiç kimseye ipotek ettirmeyiz. Muhalefetin bu tutumunun, milli mücadele döneminde yabancı güçlerle pazarlık yapan zararlı cemiyetlerden, mandacılardan hiçbir farkı yok. İşte bu yüzden bu işin sorumlularının çıkıp milletimize hesap vermesi bu görüşmelerin içeriğini anlatmaları gerek."

Bakan Varank, konuşmasının ardından 11 fabrikanın toplu açılışını gerçekleştirdi

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Törenden görüntü
-Bakan Varank'ın açıklaması
-Detay

Haber-Kamera: Ramazan SARICI/ÇANKIRI, (ÇERKEŞ),-

=====================

Yüzüne asit türü sıvı dökülen Berfin Özek: Yaşama tutunmaya devam edeceğim

Hatay'ın İskenderun ilçesinde eski erkek arkadaşı Casim Ozan Çeltik (23) tarafından yüzüne asit türü sıvı dökülen Berfin Özek (19), Sağlık Bakanlığı'nın girişimleriyle tedavi ediliyor. Göz kapakları ve dudağı yeniden yapılan Özek, "Yaşama tutunmaya devam edeceğim" dedi.
Geçtiğimiz 15 Ocak'ta İskenderun'a bağlı Buluttepe Mahallesi 390 Sokak'ta dershaneden çıkıp evine doğru giden Berfin Özek'in yolu iddiaya göre eski erkek arkadaşı Casim Ozan Çeltik tarafından kesildi. Çeltik, Özek'in yüzüne asit benzeri bir sıvı atıp, kaçtı. Yaralanan Berfin Özek, çağırılan ambulansla İskenderun Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Buradaki ilk müdahalesinin ardından da Adana Şehir Hastanesi'ne sevk edildi. Yüzünde yanıklar oluşan genç kız, Yanık Ünitesi'nde tedaviye alındı. Berfin Özek'e saldırıyı gerçekleştirdiği iddiasıyla yakalanan Casim Ozan Çeltik tutuklandı. Berfin Özek'in gördüğü uzun tedavinin ardından taburcu olan ancak yüzünde ağır yanık izleri kaldı. Saldırgan Casim Ozan Çeltik, İskenderun 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce yargılanmaya başlandı. Çeltik için, 'kasten öldürmeye teşebbüs' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.
KENDİMİ GÜÇLÜ HİSSEDİYORUM
Muğla'nın Bodrum ilçesinde Doktor Mehmet Mutaf tarafından ameliyat edilen Berfin Özek, daha sonra İskenderun'a ailesinin yanına geldi. Annesi Zeynep Özek ile kendilerine yaşadıkları olayın başından beri sahip çıkan İskenderun Kadın Platformu üyelerini ziyaret eden Berfin Özek, verdikleri moral ve sahiplenmeyle güçlü hissettiğini ifade etti. Tedavisinin henüz tamamlanmadığını iki ameliyat daha olacağını belirten Özek, şunları söyledi:
"3 ameliyat geçirdim. Bu süreçte çok zorlandım çok acı çektim. İnsanlar dışarıdan nasıl görüyor bilmiyorum. Ama gerçekten çok zor süreçler geçirdik. Yeri geldi ağladık, yeri geldi güldük. İnsanlarımızın, kadınlarımızın desteği çok oldu üzerimizde. Hepsi benim ailem oldu. Doktorum sağ olsun çok iyi ilgilendi benimle. Her aşamasında yanımda motive etti beni. 'Acı olmayacak, korkma, sürekli yanındayız' diye. Doktorumun hakkını gerçekten ödeyemem. O kadar iyi yürekli o kadar narin merhametli bir insan ki elimi tuttuğu zaman 'başaracağız olacak bu iş' dedi. Ben de hiçbir zaman umudumu kaybetmedim. Her zaman içimde bir yaşama sevinci vardı içimde. Yaşama tutunmaya devam edeceğim. Herkese yanım da olduğu için çok teşekkür ederim."
GÖZLERİ DE AMELİYAT EDİLECEK
Aynaya ve insanların tepkilerine baktığında kendisini iyi hissettiğini kaydeden Özek, "Kendimi çok güçlü hissediyorum inşallah daha da iyi olacak. Bir ay sonra tekrar gideceğim doktorum ne derse ona göre hareket edeceğiz. Göz için de ameliyat süreci başlayacak. Görme olanağı olur mu? Bilmiyoruz ama inşallah olur" diye konuştu. Anne Zeynep Özek ise kızındaki gelişmeleri görünce çok mutlu olduğunu eski güzelliğine kavuşması için dua ettiğini belirterek, şunları söyledi:  "Kızımın şu anki halini görünce daha umutlu oldum. Kadın platformu ve bize sahip çıkanlara nasıl teşekkür etsem bilemiyorum. Bize hep arka çıktılar bir anne, bir kardeş oldular. İnanıyorum ki kızım düzelecek eski halini alacak."
İskenderun Kadın Platformu sözcüsü Belgin Ayrancı da, Berfin Özek'in yaşama tutunmasının kendilerini mutlu ettiğini kaydetti.

Görüntü Dökümü
------------
-Berfin'in annesi ile gelişi
-Kadın platformu üyelerinin karşılaması
-Berfin ile röp.
-Berfin'in annesi Zeynep ile röp.
-Kadın Platformu sözcüsü ve kadın platformu üyelerinin konuşmaları
-Berfin'in elindeki aynaya bakması

SÜRE: 4'42"  BOYUT: 212 mb

Haber-Kamera: Ufuk AKTUĞ/İSKENDERUN,(Hatay),

=====================

Adıyaman'da kadınlardan, HDP önündeki annelere destek

Adıyaman'da, Kadın Sivil Toplum Platformu üyeleri HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturma eylemi yapan annelere destek için bir araya geldi.
Demokrasi Parkı önünde öğle saatlerinde toplanan Kadın Sivil Toplum Platformu üyelerinden oluşan 50 kadın, Diyarbakır HDP İl Başkanlığı önünde oturma eylemine katılan annelere destek açıklaması yaptı. Kadın  Sivil Toplum Platformu üyeleri ellerinde pankart ve dövizler ile annelere destek verdiler.
Grup adına açıklamada bulunan Avukat Leyla Karatekin, "Adıyaman Kadın Sivil Toplum Kuruluşlarının kadın temsilcileri olarak annelerin başlattığı onurlu direnişe destek olmak üzere 81 ilde eş zamanlı olarak toplanmış bulunmaktayız. Bu direnişin teröre en büyük darbe vuracak iradeyi ortaya koyacağına inanıyoruz. Tarih Diyarbakır'da ki anneleri ve teröre meydan okuyanları saygı ile yazacaktır. Bulundukları şehirlerde siyasi ve toplumsal yalnızlaştırmaları göze alıp evlatlarının dönmesini isteyen anneler, başka canlar yanmasın diye çıktıkları yolda zafere ulaşacaklardır. Günlerdir yaşanan evlat nöbetlerinde tarifi olmayan acılara şahit oluyoruz. Evladımın ölüsüne bile razıyım diyen anneler masum ve insani direnişinin yanında olmak hepimizin boynumuzun borcudur. Bizler Edirne'den Kars'a tek yürek olmuş kadınlar ve anneler olarak anne acısının etiketi olmaz diyoruz. Ülkemizin geleceğine, birlik ve beraberliğine zarar vermeye çalışan terör örgütlerine siyasi uzantılarına karşı yıllarca Türkiye olarak tek yumruk olarak mücadele içerisindeyiz" dedi.
Yapılan açıklamanın ardından kadınlar bir süre slogan atarak daha sonra sessizce ayrıldılar.

Görüntü Dökümü
--------
Demokrasi Parkı
Kadınların slogan atması
Kadınların ellerinde bulunan pankart ve dövizler
Avukat Leyla Karatekin'in açıklaması
Üyelerin dağılması
Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mahir ALAN-ADIYAMAN-DHA

============================

Manisalı kadınlardan Diyarbakır annelerine destek

Manisalı kadınlar, çocukları dağa kaçırıldığı gerekçesiyle 23 gündür HDP Diyarbakır İl Başkanlığı binası önünde eylem yapan annelere destek vermek amacıyla basın açıklaması düzenledi.
Manisa'daki çeşitli sivil toplum kuruluşlarına üye kadınlardan oluşan 70 kişilik grup, Şehzadeler ilçesindeki 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'nda bir araya geldi. HDP Diyarbakır İl Başkanlığı binası önünde eylem yapan annelere destek için toplanan grup, 'Türkiye anneler için ayakta', 'Yüreğimiz Diyarbakırlı annelerle' ve 'Teröre lanet, annelere destek' yazılı pankartlar taşıdı. Bedensel engelli kadınların da destek verdiği açıklamaya, bazı anneler çocuklarıyla katıldı.
Basın açıklamasını yapan Nagihan Aktaş Özkefal, şunları söyledi:
"Bugün Manisa'daki kadın sivil toplum örgütü temsilcileri olarak Diyarbakır'da evlat nöbeti tutan annelerin yanında bedenen olamasak da, 'Ne pahasına olursa olsun' diyerek, teröre karşı gösterdikleri kararlı duruşlarının yanındayız. Annelerin başlattığı bu hareket karşısında karanlık yapıların yıkılacağına gönülden inanıyoruz. Ailelerimizin bir an önce evlatlarına kavuşmalarını diliyor ve evlat nöbetindeki annelerle birlikte 'teröre son' diyoruz."

Görüntü Dökümü
--------
Basın açıklamasından görüntü
Toplanan kadınlardan görüntü
Nagihan Aktaş açıklaması
Genel ve Detay görüntü

Haber- Kamera: Cemil SEVAL/ MANİSA,

===========================

Bingöl'de gerçeğini aratmayan deprem tatbikatı

Bingöl'de, 310 kişilik AFAD personelinin katılımıyla helikopter ambulansın ve 70 aracın kullanıldığı deprem tatbikatı gerçekleştirildi.
Bingöl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) koordinesinde, Diyarbakır, Bingöl, Muş, Tunceli, Elazığ, Malatya, Erzincan ve Adıyaman'da görevli 310 AFAD görevlisinin katılımıyla Gülbahar Barajı yakınlarında deprem tatbikatı gerçekleştirildi. 70 araç ve ambulans helikopterin kullanıldığı, senaryo gereği 7.0 büyüklüğünde deprem meydana gelen tatbikat, gerçeği aratmadı.
Tatbikatta ilk olarak mahsur kalanlar kurtarılırken, sedyeyle binadan indirilen yaralılar, müdahaleleri yapıldıktan sonra ambulansa alınarak UMKE sahra hastanesine götürüldü. Tatbikat sırasında gaz sızıntısı bilgisi üzerine bölgeye sevk edilen ekipler, müdahalede bulundu. 3 gün süren tatbikata Bingöl Belediyesi ve Orman İşletme Müdürlüğü İtfaiye Ekipleri, emniyet, jandarma, sağlık görevlileri ve UMKE de destek verdi.
Tatbikatı yerinde takip eden Vali Kadir Ekinci, Bingöl'ün deprem bölgesi olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
"Türkiye topyekun bir deprem bölgesi olduğu gibi aynı zamanda Bingöl'ümüzde birinci derece deprem bölgesi ve Doğu Anadolu ile Kuzey Anadolu fay hatlarının kesiştiği ve ne yazık ki deprem riski taşıyan bir bölgede yer almaktadır. Dolayısıyla riskin bu derece yüksek olduğu bir yerde kurtarma ekiplerimizin, sivil toplum kuruluşlarımızın ve diğer 26 hizmet grubumuzun afete her an müdahale edilebilecek çapta hazır ve her an aktif olması gerekmektedir."

Görüntü Dökümü
--------
-Yıkılan binaların altında kalanları kurtarılması
-Kurtarılanların ambulansa bindirilmesi
-Vali Kadir Ekinci'nin konuşması
-Tatbikattan görüntüler
-Genel ve Detay görüntüler

Haber-Kamera: Aziz ÖNAL/BİNGÖL,

==================================

Temizlik işçisinin bulduğu cüzdan sahibine teslim edildi

Mersin Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı bünyesinde temizlik personeli olarak görev Erdal Duru, görevi sırasında yolda bulduğu cüzdanı sahibine ulaştırarak, örnek bir davranış sergiledi.
Silifke Caddesi üzerinde görev yapan temizlik personeli Erdal duru, görevi esnasında içinde 1000 TL para, kimlik ve banka kartı olan bir cüzdan buldu. "Temizlik yaparken yolda bir cüzdan buldum. Bunu Daire Başkanlığımıza teslim ettim. Gerekli yerlerden cüzdanın sahibini buldular. Biz vazifemizi yaptık. İçinde bir miktar para ile kimlik ve kredi kartları vardı. Temizlik yaparken, arkamı dönüp baktığımda siyah bir şey olduğunu fark ettim. Poşet sandım, cüzdan çıktı. Sahibine ulaştırmak için ne yapabileceğimi düşündüm. O an aklıma gelen sadece sahibini bulmaktı" dedi.
Bir şirkette yardımcı gümrük müşaviri olarak çalışan Türkan Gül ise aynı saat aralığında babasının kendisini işyerine bıraktığı Silifke Caddesi üzerinde cüzdanını arabadan inerken düşürmüş olabileceğini anlattı. Cüzdanına kavuşan Gül, Erdal Duru sayesinde günü gelen borçlarını ödeyebileceğini belirterek, "Erdal ağabey sayesinde ödemelerimi yapabileceğim. Bu para yok olsa ödeyemeyecektim, bayağı bir sıkıntı yaşayacaktım" şeklinde konuşu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------
-Türkan Gül, Erdal Duru bir arada
-Türkan Gül ve Erdal Duru konuşurken
-Erdal Duru, cüzdanı ve parayı Türkan Gül'e teslim ederken
-Erdal Duru konuşu konuşurken
-Türkan Gül konuşurken

(BOYUT: 376 MB) (SÜRE: 3,21 DK)

Haber: Mustafa ERCAN-Kamera: MERSİN,

====================

Prof. Dr. Ersoy: Tsunami, Marmara için de bir gerçek (2)
"BU DEPREMİN ÖNCÜ OLDUĞUNU SÖYLEMEK SPEKÜLATİF OLUR"

Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Ersoy, sempozyumun ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. Ersoy, Marmara'da meydana gelen 4.6 büyüklüğündeki depreme değinerek, "Bu depremin çok sığ derinliklerde olması nedeniyle Marmara çevresinde özellikle İstanbul'da çok hissedildi. Kritik olan şu ki; 4.6 büyüklüğündeki bu deprem Marmara Denizi içerisinden geçen deprem Kuzey Anadolu Fayı'nın üzerinde oldu. Kaygılarımız ondandı. Çünkü gelecekte büyük bir deprem bekliyoruz ve bu 7'den büyük olacak. Bu 4.6 büyüklüğündeki depremde bu beklediğimiz bölgede olduğu zaman endişelerimiz arttı tabii. Vatandaşlarda hissettikleri için korktular. Ama bu depremin öncü olduğunu söylemek spekülatif olur. Çünkü ana şokun yaşanmasından sonra bunların öncü olduğunu fark edebiliriz. Aksi takdirde bu depremleri sadece izleyeceğiz. Eğer bağımsız tek bir depremse zaten artçıları da birkaç gün içerisinde küçülerek devam edecek ve sönümlenecek. Bize verdiği mesaj şu; gelecek büyük depremler ayrı tartışılabilir ama Marmara Denizi içerisindeki Kuzey Anadolu Fayı'nın çok aktif olduğu, canlı olduğu, dinamik olduğu gelecek depremlere de hazırlandığının hatta bir ayak sesi olduğunun mesajı bu. Bunu böyle almak gerekiyor." dedi.

Ersoy, Marmara denizinde 7'den büyük deprem beklendiğini belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bazen şöyle yanlış mesajlar oluyor; Bu 4.6 büyüklüğündeki deprem gelecek büyük bir depremin enerjisini aldı mı? Böyle bir şey doğru değil. Yani binlerce kat daha fazla enerjiye sahip olan 7'den büyük bir depremin ancak atıyorum 20-30 binde bir enerjisini almıştır ki bu enerjisi tükendi anlamı taşımaz. Dolayısıyla gelecekte 10 yıl içerisinde Marmara Denizi'nde 7'den büyük bir depremi bekliyoruz. Ulusal kurumlarımız AFAD, İstanbul Büyükşehir Belediyesi bunların senaryolarını yapmış durumda. ve bu depremle birlikte tsunami tehlikesi de var. Gelecekte ikisini beraber arz etmekte lüzum görüyorum. Bu deprem bugün de olabilir 10 yıl içinde olabilir."

"10 YIL İÇERİSİNDE KUVVETLİ BİR DEPREMİN OLMASI KUVVETLİ MUHTEMEL"
Ersoy, 10 yıl içerisinde büyük bir deprem olmasının kuvvetli muhtemel olduğunu belirterek, "Depremi dünyada hiç kimse bilemiyor. Ama bizim yaptığımız şu; deprem karakterini iyi bildiğiniz zaman onların dönüşüm tekrarlanma aralıklarını bilebilirsiniz ve bir kestirim yapabilirsiniz. Böyle bir kestirimi Marmara Denizi için yaptığımızda 1999'da şöyle demiştik; 30 yıl içerisinde yüzde 65 olasılıkla 7'den büyük bir deprem Marmara içinde meydana gelebilir. ve bu verilen sürenin 20 yılı geçti, geriye 10 yıl gibi bir süre kaldı. 10 yıl içerisinde böyle büyük bir depremin olması, yaşanması kuvvetli muhtemel. Bu depremi önceden bilmek değil. Bu istatistik hesaplarına göre depremin karakterini bilerek ortaya koyduğumuz bir tablodur." dedi.

"DENİZALTI HEYELANLARI TSUNAMİYE YOL AÇABİLİR"
Marmara bölgesinde tsunami olabileceğini ifaden eden Ersoy, şöyle konuştu:
"Marmara Denizi'nde bir tsunami olabilir mi? Olabilir. Normal şartlar altında Kuzey Anadolu Fayı yanal hareket eden bir fay. Dolayısıyla yanal hareket eden bir fayda tsunami olmaz. Mutlaka deniz tabanında düşey bir hareket olması gerekir. Fakat şunu unutmamak gerekiyor; Marmara Denizi içerisinde 3 tane bin metreyi aşan çukur var. Bu çukurların yamaçlarında çamurlar var. Eğer deprem bu çamurları silkelerse büyük denizaltı heyelanları oluşabilir. Bunlarda tsunamiye yol açabilir. Çünkü tsunaminin tek kaynağı depremler değil aynı zamanda denizaltı heyelanlarıdır. Elbette Pasifikteki gibi yüksek bir tsunami olmaz. Ama tsunaminin öldüreceği dalga yüksekliği 1 metre. 1 metrenin kıyılardan içeriye 100 metre girip geri çekilmesi demek kıyılardaki bütün araçların denize çekilmesi demektir. Bu bile çok ciddi zararlar verebilir. Kıyılardaki yapılara da çok ciddi zarar vereceğini biliyoruz."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Prof.Dr. Ersoy ile röp.

HABER-KAMERA: Bülent DİKTEPE/KARABÜK,

==========================


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha yurt bülteni - 18 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement