Dha Yurt Bülteni-2 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-2

(Özel) - Atme kampında çocuklar, hayatın yükünü taşıyorSURİYE'nin İdlib kentinde bulunan Atme kampında yaşayan çocuklar, hayatın ağır yükünü küçük yaşlarda taşımaya başlıyor.

18.02.2018 10:33
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

(Özel) - Atme kampında çocuklar, hayatın yükünü taşıyor

SURİYE'nin İdlib kentinde bulunan Atme kampında yaşayan çocuklar, hayatın ağır yükünü küçük yaşlarda taşımaya başlıyor.

Ülkelerindeki iç savaş nedeniyle yaşadıkları illerden kaçarak gelen yaklaşık 500 bin kişiyi ağırlayan kamptaki çocuklar, zorlu yaşam koşulları nedeniyle çoğu zaman çocukluklarını unutuyor. Özellikle babalarını savaşta kaybeden çocukların daha da ağır olurken, oyun çağındaki çocuklar sorumluluk almak zorunda kalıyor. Aile ekonomisine katkı sunmak için taşımacılık gibi küçük işlerde de çalışan çocuklar, her şeye rağmen hayata gülümseyerek bakıyor.

Kimi zaman kampta süt taşıyan çocuklar, kimi zaman da gelen yardımları kamp girişlerinde karşılayıp evlerine yemek götürüyor. Yağmur ve soğuk havadan etkilenen çocuklar hayatın zorluklarını öğrenirken, diğer yandan da her fırsatta eğlenerek çocuk olduklarını hatırlıyor. Atme kampının çocukları, hayatta kalabilmek için büyüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------------------

Atme kampı

Çocuklardan detay

Haber- Kamera: İbrahim MAŞE, Murat SOLAK-HATAY

===============================================

Bakan Özhaseki: Hangi ülkeye ne götürdünüz ki; Suriye'ye ne getireceksiniz?

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, ABD ve Avrupa Birliği'nin demokrasi vaadiyle Ortadoğu'yu şehir şehir, mahalle mahalle böldüğünü belirterek, "Hangi ülkeye demokrasi götürdünüz? Afganistan'a mı, Libya'ya mı, Mısır'a mı, Irak'a mı? Bu ülkelere ne götürdünüz ki Suriye'ye ne getireceksiniz? Demokrasi yerine kan götürdüler, göz yaşı götürdüler, felaket götürdüler, bela götürdüler" dedi.

Kayseri'de, Kafkas Derneği'nin Kadir Has Kültür Merkezi'nde düzenlenen 50'inci kuruluş yıl dönümü gecesine, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Kayseri Valisi Süleyman Kamçı, Hava Kuvvetleri eski Komutanı Orgeneral Abidin Ünal, Türkiye Kafkas Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Yaşar Aslankaya, milletvekilleri, belediye başkanları ve çok sayıda davetli katıldı. Gecede konuşan Bakan Özhaseki, Türkiye'nin son yıllarda büyük belalarla uğraştığını ve her şeye rağmen ayakta olduğunu söyledi. 40 yıldır PKK'ya karşı verilen mücadelenin son yıllarda arttığına dikkati çeken Özhaseki, "Öyle azmışlardı ki; çukurlar kazıp, paçavralarını 'bayrak' diye çekip, özyönetim ilan etmişlerdi. Devlet kurmaya çalışıyorlardı. Şükür, o tehlikenin büyük bir bölümü atlatıldı. 40 yıldır içimize sinen FETÖ gibi bir belayı da yine bu zaman zarfında atlattık. Dinimiz kullanılarak kendi içimizden oluşturulan bir bela bu. Kendilerine 'hizmet eri' diyenlerin gerçek yüzünü 15 Temmuz'da gördük. Bu yapı, herkesi uyuttu. Kendi çıkarları için her şeyi mübah gördüler. Kendi adamları yükselsin diye fetvalar verdiler. Gizlenmek için eşlerinin başını açtılar. Denize mayo ile değil, bikini ile girdiler, hatta ben ramazanda bir komutanın viski içtiğine şahit oldum. Şimdi o komutan FETÖ'den içeride. Hak yeme, hırsızlık, yalan, dolan, riya. Yani İslam'ın haram ettiği ne varsa, hepsini yapan bir örgüt" dedi.

Türkiye'nin DEAŞ terör örgütü ile etkin bir mücadele içince olduğunu söyleyen Bakan Mehmet Özhaseki, şöyle konuştu: "Bu örgüt, İslam tarihindeki herhangi bir akıma mensup değil. Bunların felsefi bir temeli yok. Uyduruk bir örgüt, proje bir örgüt. Sonradan uydurup, oraya koydular. Sakalını uzattırıyorlar IŞİD'ci oluyor, kesiyorlar PYD'ci oluyor. Sonra dünyanın birçok ülkesi bunları bahane ederek o coğrafyaya geliyorlar ve istediklerini yapıyorlar. Son yıllarda Suriye'de olup bitene bakınca biz sormayacak mıyız? Kilometrelerce uzaktan Suriye'ye neden geldiniz? Ortak bir tarihiniz mi var, kültürünüz mü var, geçmişiniz mi var? Neyiniz var da siz buradasınız? Avrupa Birliği ülkeleri birlikte kalabilmek için mücadele veriyorlar. Amerika birlikte olabilmek için büyük mücadele veriyor, ama Ortadoğu'daki ülkeleri şehir şehir, hatta mahalla mahalle bölüyorlar. Çünkü birlikte olmanın güçlü olmak anlamına geldiğini çok iyi biliyorlar. Güya demokrasi için geliyorlarmış. Hangi ülkeye demokrasi götürdünüz? Afganistan'a mı, Libya'ya mı, Mısır'a mı, Irak'a mı demokrasi getirdiniz? Bu ülkelere ne götürdünüz ki Suriye'ye ne getireceksiniz? Demokrasi yerine kan götürdüler, göz yaşı götürdüler, felaket götürdüler, bela götürdüler. Başka bir şey getirecekleri yok."

Konuşmaların ardından Bakan Özhaseki'ye kafkas kaması hediye edildi.

Görüntü Dökümü:

Programdan genel görüntü

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'nin konuşması

Bakana Çerkez kamasının hediye edilmesi

Diğer detaylar

Haber-Kamera: Yasin DALKILIÇ KAYSERİ,DHA)

===================================================

Manavgat'ta kadınlardan 'sessiz çığlık'

ANTALYA'nın Manavgat ilçesinde kadınlar, çocuğa yönelik cinsel istismar ve kadına şiddet olaylarını 'sessiz çığlık' sloganıyla gerçekleştirilen oturma eylemiyle protesto etti.

Manavgat'ta bir grup kadın çocuğa yönelik cinsel istismar ve kadına şiddet olaylarını protesto için Cumhuriyet Meydanı'nda bir araya geldi. Eyleme katılan onlarca kadın ve çocuk, 1 saat süresince Atatürk Anıtı önünde oturdu. Polis tarafından OHAL gereği kaymakamlıktan izin alınmadığı için basın açıklaması yapmamaları ve pankart açmamaları konusunda uyarılan grup, eylem sırasında sık sık alkışlı protesto yaptı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

Eylemden görüntüler

Polislerin kadınlarla konuşması

Kadınların alkışlaması

HABER- KAMERA: Mithat ABAKAN/MANAVGAT,

=====================================================

(Özel) - El konulan araçların otopark ücretleri kendi değerini aştı

ŞANLIURFA'da çeşitli nedenlerle yediemin otoparkına çekilen ve aralarında son model lüks otomobillerin de bulunduğu yaklaşık 2 bin araç ile 5 bin motosikletin otopark ücreti, kendi değerlerini aştı.

Şanlıurfa'da polis ve jandarma ekiplerince gerçekleştirilen denetimlerde; muayenesiz, hacizli, icralık, çalıntı, kusurlu ve eksik evrak nedeniyle trafikten men edilip yediemin otoparkına çekilen 2 bin araç ve 5 bin motosiklet, sahipleri işlemlerini tamamlamadığı için otoparkta çürümeye başladı. Uzun süre otoparkta çürümeye terk edilen araçların otopark ücreti, değerlerinin aştı.

Otopark işletmecisi Hadi Öğe, aralarında lüks otomobillerin de bulunduğu milyonlarca lira değerindeki milli servetin göz göre göre çürüdüğünü söyledi. Öğe, yaklaşık 10 ile 20 yıllık araçların otoparkta bulunduğunu, bu araçların otopark ücretinin değerini 3 kat aştığını belirterek, "Bu araçları korumak için gece ve gündüz olmak üzere 10 kişi vardiyalı olarak çalışıyor. Genellikle hacizli, muayenesiz ve sigortasız araçlar geliyor. Bu araçların hurdaya ayrılması lazım. Bunun için defalarca Milli Emlak Müdürlüğü'ne ihale açılması için başvuruda bulunduk. Bir türlü yetkililer bize dönmedi. Günde birkaç motosiklet ya da otomobil veya minibüs parka çekiliyor. Cezalar çoğu zaman maliyetten yüksek olunca özellikle motosiklet sahipleri, işlemleri yapmak yerine motosikletini almamayı tercih ediyor. Otoparkımız tam anlamıyla araç mezarlığına dönüştü. Burada oldukça yüksek meblağ, milli servet çürüyor. Yetkililerin bu sorunu bir an önce çözmelerini bekliyoruz" dedi.

Aylık otopark ücreti 200 lira olan araçların sahipleri ise hurda indiriminden faydalanılmasını istedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-----------------------------------------

Yediemin otoparkında bulunan araçlar

Çürümeye terk edilmiş lüks otomobiller

Motosiklet mezarlığına dönüşen otopark

Otoparkta bulunan otomobiller

Genel ve detay görüntüler

Haber: Ali LEYLAK - Kamera: Ömer ŞULUL - ŞANLIURFA

=======================================================

Palandöken'e İran'dan turist yağıyor

Palandöken Kayak Merkezi İran'dan gelen turistlerin ilgisi sebebiyle otellerdeki doluluk oranı yüzde 90'lara ulaştı. Gündüz kayak yapan geceleri de otellerin diskolarında gönüllerince eğlenen İranlı turistler, tatilin keyfini doyasıya çıkarıyor. Palandöken, doldu taştı. Kar kalitesi, uzun pistleri, yakıcı güneşi, doğası ve son model tesisleriyle kış turizmin gözde kayak merkezi Palandöken'e İran'dan tatile gelenlerin sayısı her geçen yıl artıyor. Karayolu ile yaklaşık 10 saat uzaklıkta olan Palandöken'e uçak, otobüs ya da özel araçları ile guruplar halinde gelen İranlıların çoğunluğu Türkçe bildikleri için hiç yabancılık çekmiyor. En uzunu 12 kilometre olmak üzere 20'nin üzerinde pisti bulunan ve aynı anda 12 bin kişinin kayak yapabildiği Palandöken'i tıka basa dolduran İranlı kadınlar ise şıklıkta birbirleriyle yarışıyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-İranlılar kayak yaparken

-İranlılar toplu halde

-İranlılar eğlenirken

-Gece kayağı yapmaları

-İranlı turistlerle röp.

Haber-Kamera: Turgay İPEK/ ERZURUM,

======================================

Davulcu Baba'dan yöreye özgü davul

DENİZLİ'de evinin bodrum katında kurduğu 18 metrekarelik atölyede 6 yıldır 'Davulcu Baba' markasıyla asmalı davul imalatı yapan belediye bandosundan emekli 60 yaşındaki Halil Çoban'ın özellikle yöresel davulları büyük ilgi görüyor. Teknolojinin gelişmesiyle yenilikler katarak tokmak sensörlü davul da yapan Çoban'a ABD, Kanada, İngiltere, İtalya, Hollanda ve Almanya'dan da sipariş geliyor.

Yenişehir Mahallesi'nde yaşayan Halil Çoban, belediye bandosundan emekli olduktan sonra evinin bodrum katını atölyeye çevirdi. Günde 2 davul imal eden Çoban, Türkiye'nin her yöresinin davulunu istenen ölçüye ve renge göre yapabiliyor. Çocuk davulu da yapan Çoban, atölyesinde vurmalı çalgıların her türlüsünü de siparişe göre imal ediyor. Atölyesinde yöresel davulların yanında led ışıklı ve uzaktan kumandalı şeffaf davullar da yapan Çoban, en büyük ilgiyi ışıklı olanların gördüğünü söyledi. Led ışıkları, davulların iç bölümüne döşediğini, bunların pille çalıştığını belirten Çoban, uzaktan kumandanın davullarda da kullanılabileceğini gösterdi. Davulun içine döşenen led ışık sisteminin, kumandadan istenen renge ve 'sürekli yanan', ya da 'yanıp sönen' tercihlerine göre ayarlanabildiğini belirten Çoban, binların özellikle gece yapılan düğün törenlerinde ve eğlence mekanlarında kullanıldığını söyledi. Genellikle presbant malzemeden, tercihe göre keçi derisinden de yaptığı davullara ABD, Kanada, İngiltere, İtalya, Hollanda ve Almanya gibi ülkelere de talep geliyor.

Halil Çoban, emekli olduktan sonra müzisyen olduğu için davul yapımına başladığını belirterek, şunları söyledi: "Ben bu işi kendi atölyemde profesyonel olarak yapıyorum. Sıfırdan bir şey üretmek çok güzel bir duygu. Bir günde 2 davulu özenerek yapıyorum. Sürekli davul siparişi alıyorum. Şimdi de led ışıklı davullar büyük ilgi görmeye başladı. Led ışıklı davullarının yanı sıra uzaktan kumandalı davullar da imal ediyorum. Tokmağı sensörlü davul da yaptım. Tokmağı davula vurunca led ışıkları yanıyor. Türkiye'nin her yöresinin davul özeliği farklıdır. Ben de istenen yöreye göre ve ölçülere göre davulu imal ediyorum."

Çoban, ayrıca takımlar için taraftar davulu da yaptığını sözlerine ekledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Halil Çoban'dan detay ve genel görüntüler

Davul imalatı yaparken detay görüntüler

Davullardan ve atölyeden görüntüler

Led ışıklı, kumandalı davullardan

Çoban'ın yaptığı davulu çalması

Halil Çoban'ın konuşması

Haber- Kamera: Ramazan ÇETİN/ DENİZLİ,

============================================

Öğrenciler, doğayı teleskopla tanıyor

IĞDIR Orman ve Su İşleri İl Müdürlüğü, öğrencilere doğayı sevdirmek ve canlıları tanıtmak amacıyla okullarda toplantılar yapıyor. Hüsnü M. Özyeğin İlkokulu'nda öğrencilerle bir araya gelen Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürü Mete Türkoğlu, çocukların teleskopla kuşları gözlemlerini  sağladı. Türkoğlu, "Şube Müdürlüğünün böyle bir yaklaşım sergilemesi öğrencilerimizin havada ya da ağaçta tüneyen her kuşun farklı türler olduğunu örneğin uçan her küçük kuş türünün serce ya da güvercin olmadığını ayırt edebilmesi ve görsel olarak çevremizde yasayan türlerin tanınmasına yardımcı olacaktır" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Teleskopun okul bahçesine kurulması

-Mete Türkoğlu'nun çocuklarla konuşması

-Öğrencilerle röp.

-Okul müdürünün konuşması

Haber-Kamera: Suat DENİZ/ IĞDIR,

=========================================

Dağcılar kış gelişimi eğitimi için Muş'a geldiler

Türkiye Dağcılık Federasyonunun 131 üyesi kış gelişimi eğitimi için Muş'a gelerek Alparslan Üniversitesi kampüsünde kamp kurdular. Eğitimin bir hafta süreceğini belirten kamp müdürü Mehmet Çağlayan "Muş'a 131 sporcu ve 11 teknik heyet geldi. Eğitim, Alparslan Üniversitesi ve Kurtik Dağı Çavuş Tepe mevkiinde gerçekleşecek. Sporcular burada teorik ve pratik eğitim alacaklar" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Dağcılardan detaylar

Dağcı grubun saygı duruşu ve istiklal marşını okuması

Röportajlar

Kampta çadır kurumu ve diğer detaylar

Haber-Kamera: Eser AYDIN/ MUŞ,

=============================================

Oltalar yarışma için denizle buluştu

ANTALYA'nın Kemer ilçesinde Kemer Belediyesi Batı Akdeniz Surf Casting balık tutma yarışması düzenlendi.

Kemer Belediyesi'nin desteğiyle Akdeniz Balıkçılar ve Spor Kulübü Derneği (AKBADER) tarafından, Ulupınar Mahallesi'ne bağlı Çıralı sahilinde düzenlenen balık tutma yarışına 150 balıkçı katıldı. Yarışmada iki kişiden oluşan takımlar mırmır, levrek, sargoz, minekop ve balon balığıyla diğer balıklardan tutup puan almak için yarıştı. 25 santimetrenin altında tutulan balıklar ise salındı.

AKBADER Başkanı Gökhan Kuzuoğlu, yarışmada bu yıl balon balığı da tutacaklarını belirterek, zararlı olmasa bile yendiği zaman insanı zehirlemesi nedeniyle balon balıklarını denize geri bırakmayacaklarını kaydetti. Kuzuoğlu, balon balığının diğer balık türlerini de tehlikeye soktuğunu anlatarak, "Balon balığını fiilen yakalayıp ticaretini yapmak zaten yasak. Bu yarışmada amacımız bölgeye ticari anlamda katkı sunmak ve gençleri bilinçli avcılığa yönlendirmek. Biz bu balık tutmaya spor diyoruz. Spor olarak yapıyoruz. Projelerimiz arasında okullarda balıkçılar üzerinde bilgilendirme seminerleri düzenlemek de var" dedi.

Türkiye'deki balıkçılar olarak federasyon kurmak istediklerini de anlatan Kuzuoğlu, "Türkiye'deki bütün balıkçı dernekleri baz alınarak federasyon kurmak istiyoruz. Bir federasyon yapısı altına girersek lig müsabakaları da yapmayı düşünüyoruz. Bu sene birinciye 5 bin lira değerinde, ikinciye 3 bin lira değerinde, üçüncüye ise 2 bin lira değerinde olta seti hediye verilecek. En büyük balığı tutana ise 2 bin 500 lira değerinde olta takımı hediye edilecek" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

Yarışma başlangıcı yarışmacılar toplu detay

Yarışma afişi detay

Sirenle başlayan yarışma detayı

Yarışmacı yakın detay

AKBADER Başkanı Gökhan Kuzuoğlu açıklama

Yarışmacı yakın detay

Denizden detay

Genel yarışmacılar detay

Olta detayı

İğneye yem takılması

Yarışmacının makarayı çevirmesi detay

HABER- KAMERA: Levent YENİGÜN/KEMER,

=============================================

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-2 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement