Dha Yurt Bülteni - 2 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni - 2

Bursa'da sahibinden 13 milyon liraya satılık ada BURSA'nın Karacabey ilçesinde 45 dönümlük ada satılığa çıkarıldı.

10.06.2018 10:11
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Bursa'da sahibinden 13 milyon liraya satılık ada

BURSA'nın Karacabey ilçesinde 45 dönümlük ada satılığa çıkarıldı. Uluabat Gölü'ndeki adaya 13 milyon lira fiyat biçen sahibi Nedim Bulut, "Arayan, soran, teklif veren çok. En son 9 milyon lira teklif ettiler, kabul etmedim" dedi

Karacabey İlçesi Uluabat Gölü'nde, Eskikaraağaç köyünden 2 kilometre açıktaki 45 dönümlük ada satılığa çıkarıldı. Nedim Bulut ve ailesine ait olan adada 500'e yakın zeytin ağacı da yer alıyor. Sahipleri tarafından 13 milyon lira değer biçilen adaya ise çok sayıda talip çıktı. Ada sahibi Nedim Bulut yaptığı açıklamada adanın 80 yıldır ailesine ait olduğunu söyledi. Adayı çok beğendiklerini ancak ilgilenemedikleri için satmak istediklerini söyleyen Bulut, "Aslında çok güzel, ancak bakamıyoruz, o yüzden satıyoruz. Fiyatını 13 milyon lira olarak belirledik, bunda pazarlık payı da var tabii. Çok isteyen, çok soran oluyor, en son 9 milyon liralık bir teklifi reddettik" şeklinde konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

--------------------------------

Adadan Drone ile görüntüler

-Adaya tekne ile gidiş anları

-Genel yolculuktan detaylar

-Adadan detaylar

-Adanın sahibi Nedim Bulut ile röportaj

SÜRE: 3 dk 9 sn, BOYUT: 351 MB

Enver Fatih TIKIR/Berktuğ ÖNCÜ-BURSA,

===========================================

Siverek'te Sakal-ı Şerif sahurda ziyarete açıldı

Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde Sakal-ı Şerif, sahur vakti ziyarete açıldı.

Camikebir Mahallesi'nde bulunan Ulu Cami'deki Sakal-ı Şerif, İlçe Müftüsü Burhan Barut ve görevliler tarafından korunduğu kasadan dualar ve tekbirlerle çıkarıldı. Ardından sarıldığı 40 bohça, dualar eşliğinde açılan Sakal-ı Şerif özel kutuya konularak sahur vakti ziyarete açıldı. Sakal-ı Şerif'i görmek isteyenler kuyruk oluşturdu. İlçe Müftüsü Burhan Barut, "Yavuz Sultan Selim döneminde özel hediye edilmiş ve Siverek'e getirilirken konaklanan her yerde kurban kesilerek buraya kadar getirilmiştir" dedi.

Sakal-ı Şerif'in ziyarete açıldığı saatlerde bazı vatandaşlar caminin kapısında da kurban kesti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------------------

Camiden görüntüler

Sakal-ı Şerif'in çıkarılması

Sandığın taşınması

Duaların okunması

Sarılı bohçaların açılması

-Özel kutuya konuşması

Ziyaret eden vatandaşlar

Camide oluşan kuyruk

İlçe müftüsü Burhan Barut'un konuşması

Genel ve detay görüntüler

GÖRÜNTÜ BOYUTU:  446 MB

Haber-Kamera: Mehmet SEZGİN-ŞANLIURFA,

===========================================

Çanakkale'de Carraro Gelibolu Triatlon heyecanı başladı

Çanakkale'de, Troya Antik Kenti'nin UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ne kabulünün 20'nci yıldönümü dolayısıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ilan edilen '2018 Troya Yılı'  etkinlikleri kapsamında, Tarihi Gelibolu Yarımadasındaki Kabatepe Eski Jandarma İskelesi alanında yaklaşık 500 sporcunun katılımıyla bu yıl 2'ncisi düzenlenen Carraro Gelibolu Triatlonu başladı.

Carraro Gelibolu Triatlonu, Çanakkale Valiliği, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı ve Gestaş'ın katkıları, ACCELL Bisiklet ana sponsorluğunda, Gelibolu ilçesi Hamzakoy Bölgesinde hayatını kaybeden Gelibolu Yıldızspor Triatlon Takımı sporcusu Doğukan Varol anısına gerçekleştiriliyor. Carraro Gelibolu Triatlonu'nun startı için sporcular, sabah saat 06.15'te Gestaş Deniz Ulaşım A.Ş'ye ait 'Gelibolu' isimli feribotla, startın verileceği alana hareket etti. Start sporcuların saat 06.45'te Kabatepe ile Anzak Koyu açıklarında Çanakkale Vali Yardımcısı Turan Yılmaz ve Gençlik Spor İl Müdürü Aziz Sinan Alp'ın katılımıyla feribottan denize atlayıp, yüzmeleriyle başladı. Triatlon, sporcuların Kabatepe Eski Jandarma İskelesi alanında sırasıyla 1.9 kilometre yüzme, 90 kilometre bisiklet ve 21 kilometre koşu etaplarını tamamlanmasının ardından saat 16.00'da sona erecek. Ardından dereceye giren sporculara ödülleri takdim edilecek. Çanakkale Vali Yardımcısı Turan Yılmaz, etkinlikle ilgili yaptığı açıklamada, "Bu yıl Gelibolu Triatlonu'nun 2'ncisi ülkemizin en güzel noktalarından birisi olan Tarihi Yarımadamızda düzenleniyor. Buraya gelen yerli, yabancı yarışmacılarımız bu yörenin tarihini, kültürünü, doğal güzelliklerini görmüş oluyor. Bizde Çanakkale Valiliği olarak tüm kurumlarımızla bu faaliyeti destekliyoruz. Amacımız, önümüzdeki yıllarda da dünya çapında bilinen, tanınan uluslararası katılımın çok yüksek olduğu bir yarışmanın olması. Önümüzdeki yıl inşallah geniş katılımlarla devam edecek. Bu sene 500 civarında sporcu katıldı. Önümüzdeki yıllarda ise sporcu sayısının iki binlere, üç binlere kadar çıkması hedefleniyor. Tabi 2018 Troya Yılı olması sebebiyle de ayrıca bir önem taşıyor. Tüm dünyada Troya Yılı'nın tanıtımına da Kültür ve Turizm Bakanlığımızın himayelerinde yürütüyoruz. Bu Triatlon etkinliği de Troya'nın ve Troya Yılının Çanakkale'nin tanıtımına ciddi bir katkı sağlayacaktır" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

-Carraro Gelibolu Triatlon'un başlaması

-Sporcuların yüzmeleri

-Sporcuların bitiş çizgisinde karşılanmaları

-Sporcuların yüzmenin ardından bisiklet turuna başlamaları

-Vali Yardımcısı Turan Yılmaz'ın açıklama görüntüsü.

3 dakika 10 saniye. 352 MB.

Haber-Kamera: Mustafa SUİÇMEZ/ÇANAKKALE,

==========================================

Madalya canavarı Simay, gururlandırdı

Aydın'ın Koçarlı ilçesinde yaşayan 17 yaşındaki Simay Altıntaş, 9 yaşında başladığı atletizmde 7 dalda yarışıp 36 madalya alarak büyük bir başarıya imza attı. Kısa bir süre önce Fenerbahçe'ye transfer olan Altıntaş, hedefinin önce A Milli Takım ardından da 2024 Olimpiyatları olduğunu söyledi.

Fotoğrafçılık yapan Ufuk Altıntaş ve Özlem Altıntaş çiftinin 2 çocuğundan küçüğü olan Koçarlı Anadolu Lisesi 2'inci sınıf öğrencisi Simay Altıntaş, 9 yaşında dedesinin desteğiyle başladığı atletizmde, heptatlon yarışıyor. '100 metre engelli koşu', '200 metre koşu', '800 metre koşu', 'yüksek atlama', 'gülle atma', 'uzun atlama' ve 'cirit atma'nın yer aldığı 7 kategorideki heptatlon yarışlarında dereceler elde eden Altıntaş, 36 madalya kazanma başarısı gösterdi. Yaşadığı kenti ve ailesini gururlandıran Simay Altıntaş, "Beni dedem keşfetti. Dedem, 'hadi seni koşturayım' dedi. Beni başarılı buldu, anneme söyledi. Annem de beni, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü'ne götürdü. Oradaki antrenörler yaşımın küçük olmasından dolayı beni atletizme yönlendirdiler. Atletizm yapmaya başladım. Bir hafta sonra Aydın il genelinde bir yarış vardı. O yarışa girerek, 9 yaşında birinci olarak ilk madalyamı orada aldım. Sonra dedim ki ben bu yolda devam etmek istiyorum. Bir sürü madalyam oldu. Hedeflerim çok büyük. Şu anda 2024 olimpiyatlara hazırlanıyorum. Güzel dereceler elde ederek ilerliyorum. İnşallah hayal ettiklerime ulaşabilirim" dedi.

ÖNCE MİLLİ TAKIM SONRA OLİMPİYATLAR

Hedeflerinin yüksek olduğunda değinen Altıntaş, "16 tane altın madalyam var. 10 tane gümüş madalya, 8 tanede bronz madalyam ve 2 tane de Türkiye 3'üncülüğü madalyam olmak üzere 36 madalyam oldu. Bu sene ocak ayında Fenerbahçe Spor Kulübü'ne transfer oldum. Önceki kulübüm Enka'ydı. Şu an Fenerbahçe Kulübü'ndeyim. Tabii ki ilk hedefim A Milli Takıma girmek. Sonraki hedefim ise 2024 olimpiyatlarına katılmak olacak. Umarım gerçekleştirebilirim. Başarımdaki en büyük payı başta ailem ve antrenörüm Aslı İnegöllü'ye borçluyum" dedi. Anne Özlem ve baba Ufuk Altıntaş ise kızlarının başarısından dolayı gurur duyduklarını ve ellerinden gelen desteği vermeye devam edeceklerini söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-------------------------------

Simay Altıntaş'ın piste antrenman görüntüleri

Ailesiyle görüntüsü ve röp.

Genel ve Detay görüntü

Haber- Kamera: Burhan CEYHAN/ AYDIN,

==========================================

İncil'de geçen kutsal kiliselerden 3'ü Manisa'da

İNCİL'de adı geçen, Hristiyanlar için kutsal 7 kilisenin 3'ünün yer aldığı Manisa, inanç turizmini geliştirmek istiyor. Salihli Sardes, Alaşehir St. Jean Kilisesi ve Akhisar Thyateira kiliselerinin kalıntılarını görebilmek için özellikle Güney Kore, Tayland, Tayvan gibi ülkelerden gelen turistler, din adamlarıyla birlikte bu alanları ziyaret ediyor.

Ege Bölgesi, Hristiyanlığın ilk kiliseleri olarak bilinen ve İncil'de adı geçen 7 kiliseye ev sahipliği yapıyor. İzmir Efes, Denizli Laodikya, İzmir Bergama, Salihli Sardes, Alaşehir St. Jean, Akhisar Thyateira Kiliseleri, vahiy gönderilen 7 kilise olarak biliniyor. İnanç turizmi açısından değerli olan bu alanlar, bulundukları bölgelerin turizmine de katkı sağlıyor. Özellikle İncil'de adı geçen bu kiliselerden 3'ünün Manisa'da yer alması dikkat çekerken, bölgede geçmişte Hristiyan nüfusunun yoğunluğu göze çarpıyor. Turizmciler ve sanat tarihçileri de 7 kilisenin fiziksel yapıtlar olarak değil, bulundukları yerlerdeki 7 ayrı topluluk veya kent olarak algılanması gerektiğini söylüyor.

Yetkililer, Manisa'da 2017 yılında Sardes'e 39 bin, Akhisar Thyateira 'ya 15 bin, Alaşehir St. Jean Kilisesi'ne ise 6 bin ziyaretçi geldiğini belirtti. 2018 yılının ilk 5 ayında ise, Sardes 10 bin, Akhisar Thyateira 6 bin, Alaşehir St. Jean Kilisesi 2 bin ziyaretçi çekti. Manisa'daki 3 kiliseye turistlerin en çok nisan, mayıs, haziran aylarında geldiği öğrenilirken, kış aylarında turist yoğunluğunun azaldığı belirtildi.

EN ÇOK O MİLLETLER İLGİ GÖSTERİYOR

Dini tur düzenleyen turizm firmaları için vazgeçilmez bir rota olan Manisa'daki 3 kilise, özellikle Güney Koreli Hristiyanlardan ilgi görüyor. Ayrıca İtalya'dan Katolikler, Singapur'dan hem Katolik hem Protestanlar, Filipinler'den Katolikler, Tayvan'dan Protestanlar dini turlara daha çok ilgi gösteriyor. Turist rehberleri dini turlara büyük bir ilgi olduğunu belirterek, grupların başlarında bir dini lider bulunduğunu ifade etti. Turizm şirketleri turlara ilgiyi artırmak için yurtdışından dini liderleri ücretsiz olarak getiriyor. 7 kiliseyi ziyaret eden Hristiyanlar, bir nevi hac vazifesini yerine getirirken, kutsal kitaplarında bahsedilen yerlere gelerek İncil'i yaşadıklarını hissediyorlar.

ST. JEAN KİLİSESİ, KARGA VE KAPLUMBAĞALARIN DA EVİ OLDU

Alaşehir'de yer alan St. Jean Kilisesi döneminin en büyük kiliseleri içinde yer alırken, günümüzde sadece 3 sütunun kalmasıyla dikkat çekiyor. Geçmişte 6 sütundan oluşan ve üstü kapalı olan kilisenin diğer kısımlarının ise çevredeki yapıların altında kaldığı belirtiliyor. Kilise kalıntısının duvarlarına yuva yapan kargalar ise kilisenin yeni sahipleri oldu. Çok sayıda karga, kilisenin duvarlarına yaptıkları yuvalarla yavrularını besliyor ve gelen ziyaretçileri ağırlıyor. Akhisar'da bulunan Thyateira Kilisesi'nin kalıntılarının bulunduğu alanın büyüklüğü de dikkat çekiyor. Kilise alanını gezen çoğunlukla Hristiyan ziyaretçiler, fotoğraf çekerek din görevlileri eşliğinde gezilerini tamamlıyor. Thyateira'da da Alaşehir St. Jean Kilisesi'ni yurt edinen kargalar gibi kaplumbağalar da bu kilisenin yerlisi oldu. Yavruların da bulunduğu yaklaşık 25 kaplumbağa Thyateira'nın görevlileri tarafından besleniyor ve gelen ziyaretçilerin ilgi odağı oluyor.

SARDES KLİSESİ DE İLGİ ÇEKİYOR

Lidya Krallığı'nın başkenti ve ilk altın paranın yapıldığı yer olarak bilinen Sardes ise, geçmişte Hristiyanlar açısından da önemli bir merkez oldu. Sardes Antik Kenti'nin içinde yer alan ve M.Ö. 546 yıllarında yapıldığı bilinen Artemis Tapınağı'nın yanında İncil'de geçen kiliselerden biri olan Sardes Kilisesi de inanç turizmde ilgi çekiyor. Kilise hakkında bilgilendiren Salihli Turizm Derneği Onursal Başkanı Mustafa Uçar, "Batı Anadolu'da Hristiyan cemaatinin gezdiği, 7 vahiy gelmiş kiliseden biri burada. Kilisenin M.S. 400 yıllarında yapıldığı tahmin ediliyor. Küçük bir bölüm olarak inşa edilmiş ve yeterli bulunmayıp bir bölüm daha eklenmiş. Bu yapı Avrupalı Hristiyanlar tarafından bugün geziliyor. Çoğunlukla Hristiyanlıkla yeni tanışan Güney Kore kesiminden çok fazla ziyaretçi geliyor. Tayland, Tayvan'dan da geliyorlar. Başlarında rahipleriyle birlikte gelip ayinler yapıyorlar. Papazlar kıyafetlerini giyip, küçük ayinler yapıyor. Avrupa'dan gelen Hristiyan ziyaretçiler de devletin izniyle bir ayin yaptı" diye konuştu.

THYATEİRA'YA GİDEN MESAJ OLDUKÇA UZUN

Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yusuf Sezgin, kiliselerle ilgili bilgi verip geçmişlerini şu sözlerle anlattı:

"1'inci yüzyılın sonlarına doğru Hristiyanlar üzerinde çok ciddi bir baskı var. Yönetimde Romalılar var. Romalılar, Pagan dinine inanıyorlar. Bu dönemde önemli bir kişi var. Anadolu Küçük Asya Havarisi olarak bilinen Aziz Yuhanna var. Hz. İsa öldükten sonra Aziz Yuhanna, Meryem Ana ile birlikte Efes'e geliyor. Bir gece rüyasına Hz. İsa giriyor. 'Benim söylediklerimi bu kiliselere ya da cemaatlere ilet' diyor. Kilise mi, yoksa cemaat mi olduğu noktasında bir tartışma var. Kiliseler bu dönemde bina olarak var mı, bilmiyoruz ama cemaat olduğu kesin. 7 cemaate Hz. İsa'nın mesajlarını Aziz Yuhanna iletiyor. Özellikle İncil'in 2'inci bölümü Yeni Ahit denilen bölümün sonunda bu mesajlar vardır. Hristiyanlık açısından bu mesajlar çok önemlidir. Bu cemaatlerin 3'ü Manisa'da yer alıyor. Alaşehir'de Antik dönemdeki ismi Philadelphia olan St. Jean Kilisesi'ne, Sardes Antik Kenti'nde kiliseye ve Akhisar Thyateira'ya bu mesajlar gönderiliyor. Özellikle Thyateira'ya giden mektubun oldukça uzun. En uzun metinlerden biri. Bu bize o dönemde Thyateira'da oldukça fazla Hristiyan nüfusunun olduğunu gösteriyor. Bu alanlar Hristiyanlar açısından oldukça değerli. Dini turizm açısından bu alanların ön plana çıkarılması ve gerekli adımları atılması gerekiyor. Manisa 3 büyük din için de önemli bir merkez konumunda olmuş. Bunun için inanç turizmi için çaba harcanmalı" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

------------------------------

Akhisar, Alaşehir ve Salihli'de bulunan kiliselerden drone görüntüsü

Kiliselerin bulundukları alandan görüntü

Alaşehir'deki kilisede yer alan kargalardan görüntü

Kiliselerde Güney Koreli turistlerin gezmesi

Salihli Turizm Derneği Onursal Başkanı Mustafa Uçar'ın konuşması

Manisa Celal Bayar Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yusuf Sezgin'in konuşması

Haber- Kamera: İlker KILIÇASLAN- Nermin UÇTU/ MANİSA,

==========================================

İzmir'deki saklı cennet, Karagöl

İzmir'in Karşıyaka ilçesinde bulunan Yamanlar Dağı'ndaki eşsiz doğa güzelliyle Karagöl, görenleri kendisine hayran bırakıyor. Çam ağaçları arasından kentin saklı cenneti Karagöl'e ulaşmak için gidilecek yol, kentin manzarasını en tepeden seyretme imkanı da sunuyor.

Milli Parklar Müdürlüğü'ne ait tabiat parkı olan, Karşıyaka'ya 23, kent merkezine 35 kilometre uzaklıkta bulunan ve heyelan set gölü Karagöl, doğal güzellikleriyle İzmir'in saklı cenneti olarak keşfedilmeyi bekliyor. İzmirliler tarafından pek bilinmeyen Karagöl'e ulaşmak için zahmetli bir yolculuk yapmak gerekiyor. Karşıyaka'ya uzak olmamasına rağmen virajlı yolları nedeniyle yaklaşık bir saatlik bir yolculuğun sonunda Karagöl'e ulaşmak mümkün oluyor. Bu zahmetli yolculukta araçla Yamanlar Dağı'na tırmanırken, her virajda İzmir'i daha net ve farklı bir açıdan görmek mümkün oluyor. Kentin gürültüsünden uzakta, çam ağaçlarının arasından ilerlerken temiz hava kendisini hissettiriyor.

Karagöl'de hem günübirlik piknik yapılabildiği gibi çadır kurarak kamp yapmak da mümkün. Gölde yüzen ördekler, kazlar ile göl kenarındaki yürüyüş alanlarının eş güzelliği, fotoğraf tutkunları için de kartpostallık görüntüler sunuyor. Kızılçam, karaçam, zakkum, kestane ve meşe ağaçlarıyla zengin bir bitki örtüsüne sahip olan Karagöl, doğayla huzurun birleştiği adres olarak yaz sıcağından kaçmak isteyenler için iyi bir seçenek olarak öne çıkıyor

KARAGÖL EFSANESİ

Karagöl, mitolojide de yer alıyor. Efsaneye göre İzmirli olan Frigya Kralı Tantalos, Smyrna'dan (İzmir) Magnesia'ya (Manisa) doğru uzanan Spilios Dağı'nda, Frigya halkı ile birlikte yaşar ve Batı Anadolu'ya yayılmış devletini yönetir. Spilios Dağı çok verimli topraklara ve zengin maden yataklarına sahip bir yerdir. Tanrıların sofrasına oturabilen tek insan olan Tantalos gün gelir, Olimpos Dağı tanrılarının hışmına uğrar. Anadolu tanrıçası Kibele'ye inandığı için Hellen tanrılarını küçük gören ve onların güçlerini sınamaya kalkan Tantalos büyük bir cezaya çarptırılır. Spilios Dağı'nın bir yarığından atılarak ölüm tanrısı Hades'e gönderilen Tantalos, burada Zeus tarafından ebedi açlık ve susuzluğa mahkum edilir ve bu ceza dünyanın her köşesinde Tantalos işkencesi olarak anılır. Hatta İzmirli tarihçi Homeros da Odysseia'da hemşerisi Tantalos'un çektiği acıları etkileyici biçimde anlatır. Tantalos'un atıldığı yarık daha sonra göl haline gelir ve bu göle 'Tantalos Gölü' adı verilir. Göl günümüzde ise suyunun renginden dolayı Karagöl adını almış.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

--------------------------------

Karagöl'ün drone görüntüleri

Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Mehmet CANDAN/ İZMİR,

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni - 2 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement