Dha Yurt Bülteni 2

El Bab'da rejim askerlerine misilleme

SURİYE'nin El Bab kentinde bir askerlerinin öldürülmesinin ardından Özgür Suriye Ordusu'na (ÖSO) bağlı Sultan Murat Tümeni üyeleri, rejim askerlerine karşı saldırıda bulundu. Rejim birliklerinin bulunduğu alana yapılan füzeli saldırıda 1 rejim askeri öldü, 2 asker ise yaralandı.

TSK tarafından düzenlenen Fırat Kalkanı Harekatı ile terör örgütlerinden temizlenen Suriye'nin El Bab kentinin güneydoğusundaki Şemaviye bölgesinde cumartesi günü rejim birlikleri, ÖSO'ya bağlı Sultan Murat Tümeni'nin cephe hattına keskin nişancı tüfeğiyle saldırıda bulundu. Rejim birliklerinin saldırısında Şemaviye cephesinde bulunan Sultan Murat Tümeni üyesi bir asker şehit oldu, bir asker de yaralandı. Saldırının ardından misilleme kararı alan Sultan Murat Tümeni üyeleri Pazar günü öğle saatlerinde ateşledikleri Concors füzesi ile rejim askerlerini hedef aldı. Sultan Murat Tümeni tarafından yapılan saldırıda rejim birliklerine bağlı bir Suriye askeri öldü, 2 Suriye askeri ise yaralandı. Rejim askerlerinin füzeyle vurulmasını video ile kaydeden muhaliflerin, başarılı misillemeyi tekbir getirerek kutladığı görüldü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-------------------------------------

Hedefin işaretlenmesi

Füzenin ateşlenmesi

Hedefin vurulması

Genel ve detay görüntüler

Haber - Kamera: SURİYE

7 MB

===========================

BATMAN - 800 tonluk tarihi türbe, Hasankeyf'ten taşınmaya başlandı

======================================

Burdur'da kaza: aynı aileden 5 yaralı

BURDUR'da meydana gelen trafik kazasında aralarında 1,5 aylık bebeğin de bulunduğu aynı aileden 5 kişi yaralandı.

Kaza, dün saat 18.30 sıralarında Antalya- Burdur karayolunda meydana geldi. Antalya'dan Ankara'ya seyreden Kenan Yerlice (31) yönetimindeki 06 TGB 27 Plakalı otomobil, Ağlasun Kavşağında Sefer Can'ın (65) kullandığı 06 DR 8774 plakalı Tır'la çarpıştı. Kazada sürücü Kenan Yerlice ile otomobildeki annesi Fatma Yerlice (52), babası Alaattin Yerlice (50), eşi Deryanur Yerlice (27) ve oğlu Poyraz Ali Yerlice 1,5 aylık yaralandı. Can pazarının yaşandığı kaza sonrasında çevredekilerin haber vermesiyle gelen sağlık görevlilerinin müdahale ettiği yaralılar ambulanslarla Burdur Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Tedaviye alınan yaralıların hayati tehlikesinin bulunmadığı kaydedildi.

Kazadan yara almadan kurtulan Tır şoförü Sefer Can ise ifade işlemleri için karakola götürüldü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

Ambulansta yaralı

Yerde müdahale edilen yaralılar

Ambulanslardan görüntü

Kazaya karışan kamyon ve taksi

Yoldaki yağa toprak döken köylüler

Yoldaki trafik

Bekleyen araçlar

Kaset Durumu: Link geçiliyor

Haber- Kamera: Mesut MADAN/BURDUR,

======================================

Perge Antik Kenti'nde muhteşem konser

AVUSTURYA Fahri Konsolosluğu'nun ev sahipliğinde düzenlenen 'Antalya Avusturya Kültür Günleri' kapsamında Avusturya'nın en önemli orkestralarından 'Johann Strauss Ensemble', Perge Antik Kenti'nde konser verdi.

Antalya Avusturya Kültür Günleri kapsamında Perge Antik Kenti'nde verilen konseri, Vali Mühir Karaloğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, Avusturya Büyükelçisi Ulrike Tilly, Avusturya Antalya Fahri Konsolosu Ahmet Barut, TÜROFED Başkanı Osman Ayık'ın yanı sıra iş ve turizm dünyasından çok sayıda iş insanı ile sanatseverler izledi.

Farklı renklerdeki ışık spotlarıyla renklendirilen Perge Antik Kenti'nde şef Russell McGregor yönetiminde sahneye çıkan Johann Strauss Ensemble Orkestrası, Josef Strauss, Johann Strauss (Sohn), Eduard Strauss ve Manfred Kammerhofer'in eserlerinden oluşan repertuvarlarıyla sanatseverlere unutulmaz bir gece yaşattı.

Konser sonunda Perge Antik Kenti'ndeki oluşturulan özel konser alanını dolduranlar orkestranın canlı performansı dakikalarca ayakta alkışladı.

Vali Mühir Karaloğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ve Avusturya Antalya Fahri Konsolosu Ahmet Barut, şef McGregor'a teşekkür çiçeği verdi. Seyircilerin alkışları arasında çiçeğini alan şef McGregor, orkestrasını yeniden sahneye davet ederek bir eser daha seslendirdi. Şef McGregor, konserin ardından Antalyalı sanatseverleri, Viyana'da verecekleri konsere davet ederek sahneden indi.

Gecenin ev sahipliğini gerçekleştiren Ahmet Barut, "Antalya birden fazla kimliği bünyesinde bulunduruyor. Antalya'nı sahip olduğu tüm zenginlikleri geniş kitlelere en iyi şekilde yansıtmaya çalışıyoruz. Tarih, doğa, sanat, kültür, gastronomi ve daha birçok konuda büyük bir çeşitliliğe sahip olan Antalya'nın, 'Akdeniz'in Sanat Başkenti' olarak anılmasını istiyoruz" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

---------------------

Konsere katılan turistlerden detay görüntü

Konserden görüntü

Alandan detay görüntü

Vali Münir Karaloğlu'nun çiçek vermesi

Drone görüntüleri

Detaylar

603  MB//5.00

Haber: İbrahim LALELİ- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA,

======================================

Hiç görmediği ağabeyini özlüyor

"Ağabeyim cennette su istiyor, mezarına gidelim"

İZMİR'de 5.5 yıl önce, yılbaşı gecesi kutlamalarında atılan havai fişekleri seyretmek için evin terasına çıkan 11 yaşındaki Arif Dallı, bir magandanın silahından çıkan kurşunla başından vurulup, 9 gün sonra hastanede öldü. Oğlunu kimin vurduğunun belirlenip, yakalanması için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan yardım isteyen Arif'in babası Şerafettin Dallı, "Günde 5 vakit namaz kılıyorum. Tek duam oğlumun katilinin bulunması" dedi. Baba Dallı, Arif'in ölümünün ardından dünyaya gelen 4 yaşındaki Yusuf Arif'in ise hiç görmediği ağabeyi için "Ağabeyim cennette su istiyor, mezarına gidelim, ona su götürelim" dediğini anlattı.

2013 yılının ilk dakikalarında, havai fişek kutlamalarını seyretmek için Bornova'nın Mevlana Mahallesi'ndeki evin çatısına çıkan 11 yaşındaki Arif Dallı, başına isabet eden bir kurşunla ağır şekilde yaralandı. Ege Üniversitesi Hastanesi'nde tedaviye alınan Arif Dallı, 9 gün süren yaşam mücadelesini kaybetti. Arif'in ölümünün ardından başlatılan soruşturmada ilerleme sağlanamadı. Bu süreçte devreye giren Çiler Nazife Koşar, Dallı ailesinin avukatlığını üstlendi. O dönem olayı soruşturan polislerin ihmallerinin bulunduğunu ileri süren Avukat Çiler Nazife Koşar, 'Kamu görevlisinin görevi ihmali' suçlamasıyla İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayet dilekçesi vererek, soruşturmanın yeniden açılmasını sağladı. Koşar, dilekçesinde, olayın gerçekleştiği bölgede yaklaşık 2 bin 700 bina tespit edildiğini, fakat bu binalardan 1 Ocak 2013 günü 6 tane ev ve işyeri, 24 Ocak 2013 günü 45 adet ev ve işyeri, 4 Ocak 2013 günü 5 adet ev ve işyeri olmak üzere toplamda sadece 56 ev ve işyerine arama kararı aldırıldığını belirtti.

'ADLİYE LOJMANLARI HİÇ İNCELENMEDİ'

Avukat Koşar, verdiği dilekçede olay yerinin doğu kısmında Adliye Lojmanları, kuzey kısmında Ege Üniversitesi Kampüsü, batı istikametinde ise vatandaşların ikamet ettikleri üçer ve dörder katlı binalar bulunduğunu belirtti. Arif Dallı'ya isabet eden mermi çekirdeğinin kuvvetle muhtemel söz konusu adresin batı kısmından geldiğinin değerlendirildiği bilgisine dilekçesinde yer veren Koşar, olay mahallinin doğu kısmında bulunan Adliye Lojmanları ve kuzey yönündeki Ege Üniversitesi Kampüsü'nün hiç incelenmediğini, sadece olay yerinin batı kısmında bulunan binaların araştırıldığının o dönem polis tutanaklarına geçtiğini vurguladı.

'TEK DUAM OĞLUMUN KATİLİNİN BULUNMASI'

Arif'in babası Şeraffin Dallı (45) ise, oğlunun öldürüldüğü olay ile ilgili hiçbir gelişmenin olmadığını, katilinin bulunamadığını söyledi. Dallı, "Bugüne kadar hiçbir gelişme olmadı. Artık kimse bizimle ilgilenen de yok. Normal bir insan gibi yaşamıyoruz. Eşimin psikolojisi bozuldu. Sabah akşam mezara gidiyor. Allah bize sabır versin. Allah kimseye bu acıyı yaşatmasın" dedi.

Hem acıları ile baş başa kaldıklarını hem de kendileri ile ilgilenen kimsenin olmadığını öne süren Dallı, oğlu vurulduktan sonra İzmir Emniyet Müdürlüğü'nü mesken tuttuğunu ama dosyada gelişme olmayınca artık gitmeyi de bıraktığını söyledi. Tüm bu gelişmelerin kendilerini çok üzdüğünü söyleyen Şerafettin Dallı, "Allah evlat acısını kimseye vermesin. Kafamı yastığa koyuyorum, oğlum aklımda. İşe giderken hayalimde hep o var. Günde 5 vakit namaz kılıyorum, tek duam oğlumun katilinin bulunması" diye konuştu.

DUYGULANDIRAN İSTEK

Çocuklarının da Arif'i çok özlediğini anlatan baba Dallı, oğlu öldükten sonra doğan ve ağabeyinin adını alan Yusuf Arif'in (4), hiç görmediği ağabeyinin mezarına gitmek istediğini söyledi. Dallı, "Hiç ağabeyini görmediği halde, 'Baba ağabeyim cennette su istiyor, mezarına gidelim, ona su götürelim' diyor. Hiç görmediği halde özlediğini söylüyor. Fotoğrafına bakıp, bazen onunla konuşuyor" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan da yardım isteyen Şerafettin Dallı, "Cumhurbaşkanımız herkese elini uzatıyor, bize de elini uzatsın. Rica ediyorum, bizimle ilgilensinler. Arif'in katilini bulmak için özel ekip kurulduğu söylendi. Herkesin katili bulundu, benim oğlumun katili bulunmadı. İlk zaman katilin bulunamamasını 'mermi çekirdeği yok' diye açıkladılar. Çocuk öldükten sonra çekirdeği de aldılar. Çekirdek de ellerinde ama yine de bulunmadı" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Aril Dallı'nın evinden görüntü

-Mahalleden görüntü

-Arif Dallı'nın babası Şerafettin Dallı ile röp.

-Genel ve detay görüntü

Haber: Umut KARAKOYUN-Kamera: Tekin GÜRBULAK/ İZMİR,

======================================

'Mutluyuz' dediler, 2 cep telefonunu çaldılar

ADANA'da, cep telefonu mağazasına, plakaları 'Evleniyoruz' ve 'Mutluyuz' yazıları ile kapatılan otomobille gelen 2'si kadın 3 kişi, bin 500 lira değerindeki 2 cep telefonunu çaldı.

Olay, Seyhan İlçesi Kıbrıs Caddesi'ndeki  bir cep telefonu mağazasında meydana geldi. Aldulvahap Kızıl'ın (36) işlettiği mağazanın önünde, plakaları 'Evleniyoruz' ve 'Mutluyuz' yazıları ile kapatılan otomobil durdu. Araçtan inen 50 yaşlarındaki kimliği belirsez bir kişi işyerine gelerek, "Eşimin cep telefonu suya düştü, düğünümüz var yola gideceğiz. Yeni bir telefon almamız gerek" dedi. Bin 500 lira değerinde bir telefon beğenen şüpheli, Kızıl'a hesap kartı vererek parayı buradan çekmesini istedi. Kızıl da yanında çalışan personele kartı verip, parayı yan komşusunun post cihazından çekmesi için gönderdi. Bu sırada şüpheli, aldığı cep telefonunu otomobilde bulunan kadına verdi. Tekrar işyerine gelen şüpheli, bu kez bir telefon daha almak isteğini belirtti. Beğendiği diğer telefonu da alan şüpheli, tekrar otomobile döndü. Kızıl'ın dalgınlığından faydalanan şüpheli olay yerinden kaçtı. Bir süre sonra işyerine dönen Kızıl'ın personeli, kartın şifresinin yanlış olduğunu söyledi. Olayın ardından güvenlik kamerası görüntüleriyle karakola giden Kızıl, hırsızlardan şikayetçi oldu.

2 ay önce işyerini devraldığı ve borcu olduğunu belirten Kızıl, "İşyerime geldiler. Otomobilin plakaları 'Evleniyoruz' ve 'Mutluyuz' yazılarıyla kapalıydı. 'Mutluyuz' dediler, benim mutlu mutlu 2 cep telefonumu çaldılar. Şüphelilerden geri sadece banka kartı kaldı, şikayetçiyim" dedi.

Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

Görüntü Dökümü

------------------------

Aldulvahap Kızıl ile röp

plakaları 'Evleniyoruz' ve 'Mutluyuz' yazıları ile kapatılan otomobilin gelişi

Zanılının araçtan inmesi

Aldulvahap Kızıl'dan detay görüntüler

SÜRE: 02'34" BOYUT: 284 MB

Haber: Çağlar ÖZTÜRK-Kamera: ADANA,

======================================

Yıldırım düşen ağaç yandı

*- ANTALYA'nın Kaş ilçesinde yıldırım düşen çam ağacı yandı.

Çeşme Mahallesi Kaklıkağzı Mevkisi Canerler Çıkmazı'ndaki ormanlık alandaki çam ağacına, dün saat 15.00 sıralarında yıldırım düştü. Yaklaşık 18 metre uzunluğundaki ağaç gövdesinden alev alarak yanmaya başladı. Bölgede seracılık yapan Ali Caner durumu Kaş Orman İşletme Müdürlüğü'ne haber verdi. Olay yerine gelen ekipler müdahale ederek yangını büyümeden söndürdü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

---------------------

Yangın ve söndürme görüntüsü

Haber: Ahmet ACAR- Kamera: KAŞ(Antalya),

======================================

Datça'da kirlilik avcıları işbaşında

MUĞLA'nın Datça ilçesinde, sosyal medyada örgütlenerek kendilerine 'Kirlilik Avcıları' adını veren bir grup çevreci, plaj temizliği yaptı.

Datça ilçe merkezindeki mavi bayraklı Hastanealtı Plajı'nda bir araya gelen Kirlilik Avcıları, tüm plajı köşe bucak dolaşarak pet şişelerden sigara izmaritlerine, hatta bebek bezlerine kadar çuvallar dolusu çöp topladı. Datça Kirlilik Avcıları Grubu'nun kurucusu 32 yaşındaki Kubilay Gezer, "Yaşadığımız çevreyi ve doğayı korumak zorundayız. Datça'mızın doğasını temiz tutmak amacıyla sosyal medya üzerinde Kirlilik Avcıları adını verdiğimiz bir grup kurduk. Bugün ilk etkinliğimiz olmasına rağmen, beklenilenin üzerinde katılım oldu. Hep beraber güzel işlere imza atmak istiyoruz. Bundan böyle benzer etkinlikler düzenleyerek, çevre bilincinin artırılmasını hedefliyoruz" dedi.

Etkinliğe katılan emekli bankacı 67 yaşındaki Osman Avcı, 15 yıl önce Datça'ya yerleştiğini belirterek, "Hastanealtı Plajı'ndan denize giriyorum. Akşam saatlerinden sonra gençler, burada oturup bira içiyorlar. Giderlerken de boş şişelerini bırakıyorlar. Günlük mübalağasız en az 4 poşet buradan çöp atıyorum. Hepsi de bira kutuları ve şişelerinden oluşuyor" diyerek, çevreye duyarsız davrananlara sitem etti.

Yapılan temizliğin tatilcilere örnek olmasını dileyen 57 yaşındaki Gülay İspirgil ise, "Datça'da halen tatil yapanlar var. Umarım bizim burada yaptığımız temizlik, onlara örnek teşkil eder. Çöplerini bırakmasınlar. Plajın birçok noktasında çöp kutuları var, atıklarını buralara atsınlar. Biz çevrecilerin ya da belediye ekiplerinin çöplere yetişmesi mümkün değil. Kirletmeden kullanmayı öğrenmek durumundayız. Herkes kendi çöpünü toplarsa, sorun kalmaz" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Datça kirlilik avcılarının plaj temizliğinden görüntü

Köşe bucak çöpler toplanırken görüntü

Kirlilik avcısı Gülay İspirgil (57) ile röp.

Emekli Bankacı Osman Avcı (67) ile röp.

Grubun kurucusu Kubilay Gezer (32) ile röp.

Haber- Kamera: Mehmet ÇİL/ DATÇA (Muğla),

======================================