Dha yurt bülteni - 2

CHP lideri Kılıçdaroğlu: Bizim de çok kabahatimiz kusurumuz var

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bizim de çok kabahatimiz, kusurumuz var. Bir başörtüsünü Türkiye'nin en temel meselesi haline getirdik. O kız çocuğumuz üniversiteye gidiyor mu, imkanını sağlıyor muyuz? Derdin o olmalı. Çocuklarımız okumalı, bilimi öğrenmeli ve hayatı sorgulamalı" dedi.
Dünya Avşarlar Derneği'nin 4'üncü kuruluş yıl dönümü kutlamalarına katılmak üzere CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, akşam saatlerinde hava yolu ile Adana'ya geldi. Nezihe Yalvaç Uygulama Oteli'nde düzenlenen programa katılan Kılıçdaroğlu, Dünya Avşarlar Derneği Genel  Başkanı Şeref Kocakaya tarafından karşılandı. CHP'li belediye başkanları ve milletvekillerinin de katıldığı programda konuşan Kılıçdaroğlu, Mustafa Kemal Atatürk'ün okullarda doğru anlatılmadığı öne sürerek, "Mustafa Kemal Atatürk, 1921 yılında Çocuk Esirgeme Kurumu'nu kurar. Erkeklerin büyük bir kısmı savaş meydanında şehit olmuştur ve çoğu çocuk babasız kalmıştır. Çoğumuz bilmeyiz. Ama onun tarihini, ne için kurulduğunu bilirsek geleceği daha güzel inşa ederiz" dedi.
Atatürk'ün savunma sanayi tesisi ve uçak fabrikası kurduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, "Atatürk, 1923 yılında İzmir İktisat Kongresi'ni toplar. Çünkü 1 metrelik demir yolu ülkede yoktur. 1923'de şu karara varırlar, 'Bizim önemli bir savunma sanayine ihtiyacımız var' derler. Kırıkkale'de entegre bir silah fabrikası kurulur. Ne oldu şimdi Kırıkkale'ye. 1925'de Kayseri'de uçak fabrikası kurulur. 1934'de Kayseri'de imal edilen ilk uçak Ankara'ya iner. Eskişehir'de savaş uçağı yapan fabrikalar vardır. Fabrikamız vardır. Genç Türkiye Cumhuriyeti 112 savaş uçağı imal etmiştir" diye konuştu.
UÇAKLAR MÜZEDE SERGİLENMİYOR
Türkiye Cumhuriyeti'nin ürettiği savaş uçaklarının ülkedeki müzelerde sergilenmediğine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bizim müzelerimizde imal ettiğimiz savaş uçağı yok. Neden çocuklarımıza bunları anlatmıyoruz? Hangi gerekçeyle anlatmıyoruz? Bizim o genç Türkiye Cumhuriyeti'nin imal ettiği savaş uçağı Danimarka'da müzededir. Danimarka'ya ihraç ettiğimiz uçak onların müzelerinde. Türkiye Cumhuriyeti'nin müzesinde bizim dedelerimizin ürettiği uçak yoktur. Uçağın logosu bir kağnıdır. Çünkü İnebolu'dan silahlar kağnılarla Ankaya'ya gitmiştir. Biz bunları çocuklarımıza öğretiyor muyuz? Hayır."
'TÜRKİYE EN KRİTİK DÖNEMİ YAŞIYOR'
Marshall yardımları sonrasında Türkiye'nin zor duruma girdiğini aktaran CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Marshall yardımlarını biliyorsunuz değil mi? Denizaltı yapan, dünyada uçak üreten 7 ülkeden biriydik. Bunları bize bedava verdiler. Uçak verdiler, çıkartma gemileri verdiler. Bizim fabrikaların tamamı kapandı. Kıbrıs Barış Harekatı ile uyandık. 'Biz size silahı verdik ama izin vermedik' dediler. İlk o zaman kafamız dank etti. Tarihimizi unutuyoruz ve unutturuyoruz. 16 devlet kurduk diye övünüyoruz ama bu övünülecek şey değil. 15'ini batırdık demektir. Türkiye kendi tarihinin en kritik dönemini yaşıyor. Pamuk, et, canlı hayvan ve mercimek ithal ediyoruz." diye konuştu.
CHP'NİN DE KABAHATİ VAR
CHP'nin Türkiye'de çok kusuru ve kabahati olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizimde çok kabahatimiz, kusurumuz var. Var yani, gerçeği konuşalım.  Bir başörtüsü meselesini Türkiye Cumhuriyeti'nin en temel mesele haline getirdik. Sanane kardeşim ya, kadın ister başörtüsü takar, ister takmaz. O kız çocuğumuz üniversiteye gidiyor mu, okuyor mu, imkanını sağlıyor muyuz? Derdin o olmalı. Çocuklarımız okumalı, bilimi öğrenmeli ve hayatı sorgulamalı. 'Neden Türkiye bu haldedir?' demeli. Bunları yapmalıyız. Şu anda Ortadoğu'da Müslümanlar birbirini öldürüyor. Kim kazanıyor? Beyler, egemen güçler kazanıyor. Bedeli fakir, fukara ve hepimiz ödüyoruz. 3,5 milyon Suriyeli var Türkiye'de. Çoğu vatandaşımız onlara kızıyor. Suriyelilerin ne günahı var. Savaştan kaçmış gelmişler buraya. Kim Ortadoğu'yu bir bataklığa çevirdi? Kim onları getirdi onları? Sorgulamamız lazım. Klasik siyasi anlayışın dışına çıkmamız lazım. Bunları aşmak zorundayız."
DÜNYA YUVARLAKTIR
Kılıçdaroğlu, farkı düşünen insanları dinlemek gerektiğine vurgu yaparken, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Orta çağda bütün dünya, dünyanın düz olduğuna inanıyordu. Bir kişi çıktı ve 'dünya yuvarlaktır' dedi. Mahkemeye götürdüler ve yine 'dünya yuvarlaktır' dedi. Kim haklı çıkıyor? Şimdi bütün dünya o adamın teorisine destek veriyor. Dolayısıyla bizlerin farklı düşünenleri eleştirmek değil, dinlememiz lazım. Farklı düşündü diye yakalayıp suçlamamıza gerek yok."
Konuşmaların ardından Kılıçdaroğlu'na dernek tarafından bir takım hediyeler takdim edildi. Kılıçdaroğlu, toplantının ardından gittiği otelde mangal başına geçip, kebap pişirdi. CHP lideri, daha sonra Adana Havalimanı'ndan uçağa binerek kentten ayrıldı.

Görüntü Dökümü
------------
Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu açıklaması
Genel ve detaylar

Haber: Akif ÖZDEMİR-Kamera: Eser PAZARBAŞI/ADANA,

==============================

İstanbul-İzmir Otoyolu İzmir'e değer kattı

İstanbul-İzmir arasındaki mesafeyi 3.5 saate düşüren otoyolun tamamlanmasının ardından, İzmir'deki konut piyasası hareketlendi. Otoyolun sağladığı ulaşım avantajını fırsat bilen yatırımcılar, özellikle İzmir'in yazlık ilçeleri olan Seferihisar, Çeşme, Urla, Mordoğan gibi bölgelerden konut satın almaya başladı. İzmir'in gayrimenkul sektörü açısından ivme kazandığını belirten İzmir Müteahhitler Derneği (İMDER) Başkanı İsmail Yıldırım, "Bu otoyol sayesinde İzmir kısa süre içinde bir cazibe merkezi haline gelecek" dedi.
İstanbul-İzmir arasındaki 8 saatlik mesafeyi 3.5 saate düşüren Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu Projesi'nin tamamlanmasının ardından İzmir, konut sektöründe değer kazandı. Mesafeyi ve ulaşım süresini kısaltan otoyolun sağladığı avantajı fırsat bilen birçok yatırımcı, İzmir'den konut satın almak için harekete geçti. Yatırımcılar konut satın almak için trafiğin yoğun olmadığı ve denize yakın olan Seferihisar, Çeşme, Urla, Mordoğan, Foça gibi yazlık ilçeleri tercih ederken, gayrimenkul sektörü İzmir genelinde ivme kazandı. İzmir'de konut fiyatlarının İstanbul'a oranla daha uygun olması, bu bölgeye yatırım yapmayı daha cazip hale getirdi. İzmir'in gayrimenkul sektörü açısından ivme kazandığını belirten İzmir Müteahhitler Derneği (İMDER) Başkanı İsmail Yıldırım, "4 Ağustos tarihinde Sayın Cumhurbaşkanımız İzmir-İstanbul otoyolunun açılışını gerçekleştirdi. Bu proje Cumhuriyet tarihinin en önemli projelerinden bir tanesidir. Son yıllarda İzmir'in sayfiye bölgelerine İstanbul ve Ankara'dan ciddi bir talep söz konusuydu. İzmir-İstanbul Otoyolu bu noktada İzmir'i daha fazla cazibe merkezi haline getirdi. Çünkü aradaki mesafe kısaldı. İstanbul'dan birisi çıktığı zaman 3.5 saatte İzmir'de oluyor. Yakıt tasarrufunu da hesaba kattığımızda vatandaşlarımız için çok büyük bir avantaj oldu. Geçmişte de konut alımlarının fazla olduğu yazlık bölgelerde otoyolun açılmasıyla birlikte çok büyük bir yoğunluk yaşanmaya başladı. Önümüzdeki süreçte bu talebin katlanarak artacağını düşünüyorum" dedi.
'İZMİR'DE YARI FİYATINA'
İzmir'deki konut fiyatlarının İstanbul'a oranla daha avantajlı olduğunu belirten Yıldırım, "İstanbul'da konut sektörü ciddi bir krizde, çünkü üretilen konut miktarı talep edilenden çok fazla. Fiyatların da aşırı yüksek olduğunu biliyoruz. İstanbul'da alınan yüz metrekare bir konutu İzmir'den yarı fiyatına almak mümkün. Teknoloji çağındayız ve konut alım satımının teknoloji aracılığıyla da daha kolaylaştığı bir zamandayız. Fiyat karşılaştırması yapan vatandaşlar, İzmir'in daha cazip olduğunu görüyorlar. Önümüzdeki süreçte İstanbul'dan ciddi bir taleple karşılaşılacağını düşünüyorum. Bu talebin İzmir'deki konut fiyatlarını aşırı arttıracağını kısa vadede düşünmüyorum. Hiçbir zaman İzmir'deki konut fiyatları İstanbul'dakileri yakalayamaz" diye konuştu.
'İSTANBULLULAR TRAFİK İSTEMİYOR'
İzmir'deki konut satışlarının arttığını söyleyen Gayrimenkul Danışmanı Cengizhan Duysak, "İzmir konut piyasasında otoyol projesinin öğrenildiği tarihten bu yana artış söz konusu oldu. İzmir'de gayrimenkul sektörü bu otoyolla birlikte ivme kazandı. Halen bu süreç devam ediyor ve artacağını düşünüyoruz. İstanbul'dan gelenler trafik istemiyorlar. Denize ulaşım istiyorlar. Hafta sonu gelip rahatça denize girebilmek istiyorlar. Bunun için ve yaşamak için en iyi lokasyonlar arasında Mavişehir, Urla, Çeşmealtı, Çeşme, Güzelbahçe gibi bölgeler bulunuyor. Konut fiyatlarının bu daha da artacağını düşünmüyorum, zaten yeterince yükseldi, büyük bir artış beklemiyoruz ama yatırım devam edecek. Konut fiyatları belli bir yere geldi. İstanbul'dan buraya gelmek isteyenler burada iş imkanı olduğu için değil, burada rahat yaşamak için geliyorlar" diye konuştu.
'BU YOL İZMİR'E GÜZEL ŞEYLER KATACAK'
Konut piyasasının hareketlendiğini söyleyen gayrimenkul danışmanlarından Aziz Doğru ise, "İzmir'de bu otoyolla birlikte iyi şeyler olacağına inanıyorum. Bu yol İzmir'e güzel şeyler katacak. Henüz bunun faydalarını görmediğimizi düşünüyorum. İlerleyen zamanlarda konut satışlarında büyük bir artış söz konusu olacak. Şuanda daha çok yazlık bölgeler olan Çeşme, Alaçatı, Güzelbahçe gibi lokasyonlarda konut satışları yükseldi. İnşallah ilerleyen zamanlarında bu artış İzmir'in merkezi bölgelerine de yansır" dedi.
'İZMİR APAYRIDIR'
İzmirli vatandaşlardan Mustafa Can Aydın, "İstanbullular bu otoyolla birlikte İzmir'e yatırım yapmaya başladılar. Daha çok yazlık yerlere yapılmaya başladı. 3.5 saatte buraya geliyorlar yarım saatte de bu bölgelere geçiyorlar. Tahmin ediyorum ki İstanbullular Ayvalık'a kadar uzanacaklar. İzmir'in yeri apayrıdır. İstanbullular bizi bozmasınlar. Ben fiyatların artacağını düşünüyorum. İstanbul'da afet sonrası toplanma alanlarının da az olmasından dolayı İzmir'e daha çok yerleşeceklerini düşünüyorum. İnşallah bu kalabalık Ege'yi bozmaz. İzmir kıskanılacak bir yerdir" dedi.
İzmir'de yaşayan vatandaşlardan Atilla Hepvarlık ise, "Şu anda İstanbul ekonomisi İzmir ekonomisinin çok üstünde. Burada ancak yatırımları olur. Ben daha iyi bir hayat yaşamak isteyenlerin İzmir'e geleceğini düşünüyorum" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
------------
-Drone otoyol görüntüleri
-İzmir Müteahhitler Derneği (İMDER) Başkanı İsmail Yıldırım ile röp.
-Vatandalarla röp.
-Gayrimenkul danışmanları ile röp.
-Muhabir anonsu

Haber: Hande NAYMAN Kamera: Melis KARAKUZULU/ İZMİR,

===============================

MAKÜ'de 'üniversitene hoş geldin' partisi

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) tarafından yeni kayıt yaptıran öğrencilere yönelik hazırlanan oryantasyon günleri kapsamında 'Hoş Geldin Partisi' düzenlendi.
MAKÜ'ye bu yıl kayıt yaptıran birinci sınıf öğrencilerine yönelik düzenlenen etkinlikler, İstiklal Yerleşkesi Amfi Tiyatro'da gerçekleştirildi. Binlerce öğrencinin katıldığı etkinlik, DJ performansı ile başladı. Birbirinden hareketli parçalarla doyasıya eğlenen gençler, aynı zamanda MAKÜ öğrenci topluluklarının açtığı stantları ziyaret ederek istedikleri topluluklara kayıt yaptırdı.
Partide çeşitli yarışmalar da yapıldı. Yarışmalarda dereceye giren öğrencilere MAKÜ Sosyal tarafından çeşitli hediyeler verildi. 'Üniversitene Hoş Geldin Partisi'nde gerçekleştirilen ColorFest ise renkli görüntülere sahne oldu. Boyalı eğlencede hem öğrencilerin kıyafetleri hem de amfi tiyatro rengarenk oldu. Etkinliklere MAKÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Karaca, Prof. Dr. Hüseyin Dalgar ve MAKÜ Sağlık Kültür Spor Daire Başkanı Mehmet Şimşek de katıldı.

Görüntü Dökümü
------------
-Etkinlikten detay görüntüler

Haber- Kamera: Mesut MADAN/BURDUR,

=============================

Çukurca'da, poşette askı sistemiyle ilk istiridye mantarı ekimi

Antalya'nın Korkuteli ve Hakkari'nin Çukurca İlçe Tarım ve Orman Müdürlüklerinin ortaklaşa yürüttükleri 'Gelin Kardeş olalım' projesi kapsamında, daha önce evinde kütüklerde istiridye mantarı yetiştiren 1 çocuk babası Mevlan Erol'un kurduğu depoda bu kez poşetlere doldurulan mantar tohumu, askı sistemiyle ekimine başlandı.
Bir zamanlar terörle anılan, ancak son iki yıldır güvenlik güçlerinin operasyonları sonucu huzur ortamının sağlandığı Çukurca ilçesine bağlı Narlı köyünde oturan Mevlan Erol'un, bir yıl önce evinde kavak ağacı kütüğünde istiridye yetiştirmeye başladı. Antalya'nın Korkuteli ve Hakkari'nin Çukurca İlçe Tarım ve Orman Müdürlüklerinin ortaklaşa yürüttükleri 'Gelin Kardeş Olalım' projesine de müracaat eden Erol, çalışmalara başladı. Proje kapsamında, Erol'un kurduğu depoda bu kez pamuk dezenfekte edilip, poşetlere doldurulan mantar tohumu askı sistemiyle ekimine başlandı. Çukurca'ya gelen Korkuteli Tarım ve Orman Müdürü Selda Sert, Belediye Başkanı Ensar Dürdar, Çukurca Tarım ve Orman Müdürü Dilan Ergür ile birlikte Erol, deposunda poşetlerde askı sistemiyle istiridye mantarı ekimini gerçekleştirdi.
'ÇUKURCA, DOĞUNUN KORKUTELİSİ OLSUN'
Korkuteli Tarım ve Orman Müdürü Selda Sert, bu projenin Altalya Valisi Münir Karaoğlu ve Antalya Tarım Orman Müdürü Mustafa Özen'in destekleriyle yürütüldüğünü belirterek, "Proje kapsamında, Antalya'nın 19 farklı ilçesi ve Türkiye'nin 19 farklı ilçesi ile kardeş olduk. Antalya'nın Korkuteli ilçesine Hakkari'nin Çukurca ilçesi kardeş olarak belirlendi. Çukurcalı çiftçilere bölgemizde en çok üretimi yaygın olan mantar üretimi öğretmeye geldik. Bundan 2 ay önce teknik personelimizle birlikte Çukurca'ya ziyarete gelmiştik. Burada uygun mantar depoları yapacaklarını anlatmıştık. 2 ay sonra tekrar bu güzelim ilçedeyiz. Bugün mantar kompost yapması uygulama olarak öğreteceğiz çiftçimize. Korkuteli ilçesi, Türkiye'de mantar üretiminde söz sahibi. Biz istiyoruz ki; doğunun da bir Korkutelisi olsun. O da Çukurca ilçesi olsun. Bugünkü adımımız küçük gibi görünse de, aslında ülkemizde tarım açısında da büyük bir adım olarak değerlendiriyoruz" dedi.
Çukurca Tarım Müdürü Dilan Ergür ise, Korkuteli ilçesi ile kardeş ilçe olduklarını kaydederek, "Proje kapsamında ilçemizi Korkuteli ile kardeş yapan Antalya Valiliğine ve İl Tarım ve Orman Müdürlüğüne çok teşekkür ediyoruz. Antalya'ya ziyaretimiz oldu. 3 ile 8 Mart tarihleri arasında yaptığımız ziyareti 18 çiftçimizle yapmıştık. 5 gün süren ziyarette, çiftçilerimize hem teorik, hem uygulamalı eğitimler verildi. Bu eğitimlerle birlikte çiftçilerimizin gerçekten ufku açıldı. Korkuteli mantarda gerçekten Türkiye de çok önemli noktada olan bir ilçe. Çukurca ilçemizi de bu noktada olmasını istiyoruz. Bunun için bugün bir çiftçimizin deposuna poşetlerde askı sistemiyle mantar tohumunun ekimine başladık. İnşallah iyi verim alınır" diye konuştu.

Görüntü Dökümü
------------
-Çiftçi Mevlan Erol ile röportaj
-Korkuteli İlçe Tarım Müdürü Selda Sert ile röportaj
-Çukurca İlçe Tarım Müdürü Dilan Ergür ile röportaj
-Mantar tohumunu temizleyip poşetlere doldurulması
-Detaylar
-Depoda askıya asılırken
-Genel ve detaylar

Haber-Kamera: Serdar KARA/ ÇUKURCA(Hakkari),

=================================

Kütüphaneye Şehit Eren Bülbül'ün ismini verdiler

Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde bir ortaokulda kurulan kütüphaneye Şehit Eren Bülbül'ün ismi verildi.
İlçede görev yapan Türkçe öğretmeni Ceren Bayraktar ve matematik öğretmeni Umut Buğdaycı'nın girişimi sonucu toplanan kitap ve kütüphane malzemesi ile farklı okullarda 3 kütüphane açıldı. Siverek Ortaokulu'nda yapılan kütüphaneye ise Eren Bülbül'ün adı verildi. Kütüphane açılışına İlçe Kaymakamı Mustafa Çiftçiler, İlçe Milli Eğitim Müdürü Nuri Kapanoğlu, İlçe Emniyet Müdürü Teoman Yıldırım, okul müdürleri ve öğrenciler katıldı. Şehit Eren Bülbül'ün hayatının anlatıldığı açılış töreninde konuşan Kaymakam Mustafa Çiftçiler, "Zaman değişiyor, teknoloji ilerlemiş, bu çağa rağmen sizler o kitap kokusunu unutmadınız. Eren 15 yaşında şehit edildi ve sizler onun adını yaşatmak için kurduğunuz kütüphaneye Eren Bülbül ismini verdiniz. İyi ki  varsınızö dedi.
Öğretmen Ceren Bayraktar ise, "4'üncü kütüphane projemizi Şehit Necmettin Yılmaz'ın görev yaptığı ve isminin verildiği Şehit Necmettin Yılmaz İlk ve Ortaokulunda açacağız" dedi.

Görüntü Dökümü
------------
Kütüphane açılışı
Protokol ve öğrenciler
Şehit Eren Bülbül fotoğrafları
Kaymakam ve ziyaretçilerin kütüphane gezisi
Kaymakamın konuşması
Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mehmet SEZGİN-ŞANLIURFA-DHA

===========================