DHA YURT BÜLTENİ-2 - Son Dakika
Güncel

DHA YURT BÜLTENİ-2

DHA YURT BÜLTENİ-2

Trabzon'da 2 ev yandıTrabzon'un Çaykara ilçesinde tek katlı evde çıkan, bitişikteki eve de sıçrayan yangın, itfaiyenin müdahalesiyle söndürüldü.

30.11.2019 09:34
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Trabzon'da 2 ev yandı

Trabzon'un Çaykara ilçesinde tek katlı evde çıkan, bitişikteki eve de sıçrayan yangın, itfaiyenin müdahalesiyle söndürüldü. Yangında evler, kullanılmaz hale geldi.

Çaykara ilçesi Yaylaönü Mahallesi'nde Kadir Asan'a ait tek katlı evde, saat 00.30 sıralarında yangın çıktı. Rüzgarın da etkisiyle yayılan alevler, bitişikteki eve sıçradı. Mahalle sakinlerinin ihbarı üzerine bölgeye Trabzon Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri sevk edildi. Alevlere müdahale eden ekipler, yangını kontrol altına alarak söndürdü.

Evlerin kullanılmaz hale geldiği yangının çıkış nedeninin belirlenmesi için çalışma başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Yangın detayları

Haber-Kamera: TRABZON-DHA

=========================

Annesinin isteğiyle 72 kilo veren öğretmenin hayatı değişti

İzmir'in Gaziemir ilçesinde yaşayan 28 yaşındaki Meryem Çetin, annesinin ısrarları üzerine başladığı diyet sayesinde bir yılda 72 kilo vererek, 140 kilodan 68 kiloya düştü. Kilolu olduğu dönemde, arkadaşlarıyla toplu fotoğraf çekilirken, arkalarda kalmayı tercih ettiğini dile getiren Çetin, "Kilo verdikten sonra arkadaşlarımın ve öğrencilerimin bana olan bakışları değişti. Öğrencilerim, 'Öğretmenim siz ne kadar güzelsiniz' demeye başladılar" dedi.

Özel bir okulda sınıf öğretmenliği yapan Meryem Çetin, aşırı kiloları sebebiyle günlük yaşamında sorunlar yaşadığı için zayıflamaya karar verdi. Kendince bir takım diyetler uygulayan Çetin, başarılı olamadı ve 140 kiloya kadar çıktı. Aldığı kilolar sebebiyle çoğu zaman odasına kapanan Çetin, sağlık sorunları da yaşamaya başladı. Yaklaşık bir sene önce, otobüste iki kişinin diyetisyen hakkında sohbet ettiğini duyan anne Seval Çetin ise, durumu kızına anlattı. Annesinin, diyetisyene gitme teklifini reddeden Çetin, bir süre sonra annesinin kendisine üzülmesine dayanamayıp, geçen yıl kasım ayında diyetisyene gitmeyi kabul etti. Yapılan kontrollerde yeme bozukluğu olduğu belirlenen 1,75 metre uzunluğundaki Çetin, kendisine yazılan diyet listelerine uydu ve 1 yılda 140 kilodan 68 kiloya düştü. 'BANA BAKIŞLARI DEĞİŞTİ'Kilolu olduğu dönemlerde elbise giyemeyen ve genellikle siyah renkli kıyafetler tercih eden Çetin, kilo verdikten sonra dolabını yeniden düzenledi. Kiloları nedeniyle renkli elbiseler giyemediği günlerin acısını, yeni dolabını renkli kıyafetlerle doldurarak çıkardığını belirten Çetin, "Hayatımı 140 kilo olarak sürdürüyordum. Bu süreçte her şeyden mahrum kalıyordum. Sosyal yaşantım eksikti. Bunun yanında sağlık sorunları da yaşıyordum. Diyetisyene gitmek istemedim. Annemle biraz tartıştıktan sonra doktora gitmeye karar verdim. Çok istekli ve büyük beklentilerim yoktu. Annemin gönlü olsun diye doktora gittim. Doktorumun verdiği listeyi uygulamaya başladım ve 15 gün sonra kontrole gittiğimde kilo verdiğimi gördüm. Ondan sonra da diyeti hiç bırakmadım. Diyete başladığımda 140 kiloydum, şu an 68 kiloyum. Kilo verdikten sonra arkadaşlarımın ve öğrencilerimin bana olan bakışları değişti. Öğrencilerim, 'Öğretmenim siz ne kadar güzelsiniz' demeye başladılar. Sosyal yaşantım da değişti. Genellikle ortamlarda silik olurdum. Fotoğraf çekilirken hep arkalarda kalmayı tercih ederdim. Sadece yüzüm görünüyordu. Dolabımı yeniden düzdüm. Hayatımı diyet öncesi ve sonrası olarak ikiye böldüm. Eskiden elbise giyemeyen ben artık elbise giyebiliyorum" dedi.'YENİ MERYEM'İ ÇOK SEVİYORUM'Kiloluyken insanın özgüven sorunu yaşadığını, bazı kararlar alırken zorlandığını ifade eden Çetin, kilo vermek isteyenlere kararlı olmalarını tavsiye ederek, "Kilo vermek için öncelikle karar vermeniz gerekiyor. Diyetle kilo verilebiliyor. Kilo problemi olan insanlara bunu önerebilirim. Aynaya baktığımda çok mutlu bir kadın görüyorum. En büyük pişmanlığım bu kararı daha erken yaşta almamış olmak. Son 10 yılda çok mahrum yaşamışım. Artık yeni Meryem'i çok seviyorum" şeklinde konuştu.Kızını diyetisyene gitmeye ikna eden anne Seval Çetin (51) ise,  kızının kilo vermesinin ardından sosyal hayatta yaşadığı değişim sebebiyle çok mutlu olduğunu söyleyip, "Genellikle siyah ve uzun kıyafetler giyiyordu. Kilo verdikten sonra rengarenk kıyafetler giydiğini görmek beni çok sevindiriyor. Anne olarak çok mutluyum. Eskiden evden çıkmıyor diye kızarken şimdi de 'Kızım çok geziyorsun' diye takılıyorum" dedi.  Meryem Çetin'in kilo vermesini sağlayan Diyetisyen Çağrı Sevgel (29), doğru diyet listeleriyle kilo vermenin zor olmadığını ifade ederek şunları aktardı: "Meryem Hanım'ın kan tahlillerine baktığımızda, kan yağlarının ve ürik asidin bozuk olduğun farkına vardık. Bunları da göz önüne alarak aç kalmayacağı listeler hazırladım. Sağlıklı bir bağırsak yarattık. Kendisi de bu diyetlere uydu ve bir yılda 72 kilo verdi. İkimiz de bu durumdan çok memnunuz. Kilo vermesinin yanı sıra kan değerlerinin normale dönmesi de bizim için çok sevindirici. Bu kadar kilo verilirken de hiç kas kaybı yaşanmamasına özen gösterdik."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜMeryem Çetin röportajSeval Çetin röportajÇağrı Sevgel röportajMeryem Çetin genel ve detay görüntüMeryem Çetin kilolu halinden görüntüHaber: Tolga TAHÇI -Kamera: Tekin GÜRBULAK/İZMİR,

=========================

Kick boksçu anne kız şampiyonaya hazırlanıyor

İzmir'de kilo vermek ve sıkılaşmak amacıyla kick boks yapmaya başlayan 17 yaşındaki Kübranur Alpkaan, 6 kez Türkiye şampiyonluğu ve Avrupa'da altın madalya kazanmasının ardından annesine örnek oldu. Kızıyla birlikte ringlerde boy gösteren 38 yaşındaki anne Aslı Alpkaan, iki kez 60 kiloda Ege Bölge şampiyonu oldu. Kick boksçu anne kız, birlikte gidecekleri Türkiye şampiyonasına katılmak için gün sayıyor.

İzmirli lise son sınıf öğrencisi Kübranur Alpkaan, 3 yıl önce 1.64 boyunda 85 kilogram ağırlığa ulaşınca, zayıflamak için spor salonuna yazıldı. Daha önce basketbol ve voleybol oynayıp, yüzen, bir süre de futbol hakemliği ve kalecilik yapan Alpkaan, kick boks ile tanışınca başarılarına yenilerini ekledi. Altı Türkiye şampiyonluğunun ardından, 23 Ağustos- 1 Eylül 2019 tarihleri arasında Macaristan'ın Györ şehrinde düzenlenen Avrupa Gençler Kick Boks Şampiyonası'nda Avrupa şampiyonu olarak 70 kiloda altın madalya kazanan, 1.73 metre boyunda ve 70 kilogram ağırlığındaki Kübranur, annesine örnek oldu. Kızıyla birlikte idmanlara katılan ve yeteneğini fark eden Aslı Alpkaan (38) 60 kiloda iki kez, kick boks Ege Bölge şampiyonu oldu.'KIZIMI ÖRNEK ALDIM'Eşi kaleci antrenörü, 2 çocuk annesi Aslı Alpkaan, kızının spor yapmasını hep teşvik ettiklerini belirterek "Kübra spor yapsın istiyordum. Sonra maça çıktı ve arkasından başarıları geldi. Türkiye şampiyonasının arkasından bir İtalya macerası oldu.  Ev kadınıyım. O salonda spor yaparken ben de gelip fitness yapıyordum. Antrenörleri bana 'siz de başlayın' dedi. Ama ben yapamam sandım. O iki yıldır yapıyordu. Ben de 1 yıl 2 ay önce başladım. Kendimi geliştirdim ve iki kez 60 kiloda şampiyonluk kazandım" dedi. Kick boksun sert bir branş olduğunu ve zaman zaman ufak sakatlıklar da yaşadığını anlatan Alpkaan, kızıyla zaman zaman ringde karşı karşıya da geldiğini söyledi. Ringde arkadaş, kardeş ya da başka bir ilişkinin söz konusu olmadığını dile getiren Alpkaan, tüm sporcuların kazanma odaklı olduğunu ve birbirine rakip olduğunu söyleyerek şöyle devam etti: "Ringteyken ben de kızım da kazanmak için savaşıyor. Aynı kiloda olmadığımız için antrenman dışında karşı karşıya gelmiyoruz. O 70 kiloda dövüşüyor, ben 60'ta. Ama ileride neler olacak belli olmaz. Kübranur şimdi benden daha başarılı. Çünkü daha tecrübeli ve benden daha hızlı. Her çocuk anne babasını örnek alır. Ben kızımı örnek aldım. Kızım bana çok büyük gurur yaşattı. O da benimle gurur duysun istedim. 'Bu yaştan sonra ne yapıyorsun, kolun bacağın kırılacak' diyenler oldu. Ama en büyük destekçim eşimdi. Bana güvendi, arkamda durdu. Nisan ayında Antalya'da yapılacak veteranlar Türkiye şampiyonasına birlikte gideceğiz. Herkes gibi ben de dünya şampiyonluğuna kadar gitmek istiyorum. Kazanmak da var kaybetmek de. Herşey bir yumruğa bakar." 'ŞAMPİYONADAN KUPALARLA DÖNELİM İSTİYORUZ'Annesinin kick boksa başlamasını çok istediğini ifade eden Kübranur Alpkaan, onun en iyi arkadaşı olduğunu söyleyerek dışarda ve evden sonra spor salonunda da birlikte olduklarını anlattı. Kimsenin onun annesi olduğuna inanmadığını aktaran Alpkaan, "Kız kardeşim olduğunu sanıyorlar. Kick boks gibi bir sporu yapmak zor. Çünkü sert bir spor. İnsanlar da şaşırıyor. 10 yaşındaki erkek kardeşim Eymen de futbol oynuyor. Kardeşim babamla çok yakın, ben de annemle yakınım. Onlar da sürekli birlikte antrenman yapıyorlar. Aile içinde iki gruba ayrılmış gibiyiz ama sporcu olduğumuz için birbirimizi daha iyi anlıyoruz" diye konuştu. Bu yıl Avrupa şampiyonu olduğunu ve gelecek yıl 3 Türkiye şampiyonasına katılacağını söyleyen Kübranur Alpkaan, öncelikli hedefinin şampiyon olup milli takıma girebilmek olduğunu belirtti. Alpkaan şunları anlattı: "Antrenman yaparken de annem olduğu her zaman aklımda. Ama burası ring. 'O benim annem vurmayım', demiyorum. O hırslı bir sporcu olduğu için onunla dövüşmek zor. Eylülde dünya şampiyonası var. Umarım dünya şampiyonu olup yoluma devam ederim. Annemle beraber nisan ayındaki Türkiye şampiyonasına gideceğiz. Umarım ikimiz de kupalarla döneriz."'KADINLAR KİCK BOKSA DAHA YATKIN'Türkiye Kickboks Milli Takım Antrenörü Berkan Günerli de özellikle Aslı Alpkaan'ın çok hırslı ve istekli olduğunu belirterek "Aslı Hanım,  30- 40 yaş grubundaki kadınlara örnek bir sporcu. Artık ev kadınları da bu spora ilgi gösteriyor, bize bu sporla ilgili sorular soruyor. Kübranur'un annesi herkese örnek oldu. Keşke 17 yaşında iken tanışmış olsaydık. Çünkü çok hırslı ve çok azimli. Geleceği olan bir sporcu. Veteranlarda da Türkiye şampiyonu olacak" dedi. Kick boksa ilginin arttığını ifade eden kulüp antrenörü Erkan Günerli, "Kick boks son zamanlarda çok popüler. Çok sert bir branş olarak bilinir. Ama son 10 yılda kadınlardan da çok talepler geliyor. Kadın sporcu sayımız arttı. Onlar daha esnek olduğu için aslında bu spora daha yatkın. Genelde sıkılaşmak ve savunma amaçlı geliyorlar. Ama ilerledikçe dövüşte kendilerini iyice geliştiriyorlar" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: Anne kız birlikte antrenman yaparken görüntü,Ringte dövüşen anne kızdan görüntü,Antrenörleriyle birlikte görüntü,Kübranur Alpkaan ile röp,Anne Aslı Alpkaan ile röp,Antrenörlerle röp.Haber: Nevra UÇKAÇ - Kamera: Tekin GÜRBULAK/ İZMİR,

=========================

Aydın'da çiftçi pamuk yerine bezelye ekti

Aydın'ın İncirliova ilçesinde, üreticiler pamukta beklediklerini bulamayınca alternatif ürün olarak, konserve fabrikalarından gelen talep üzerine bezelye üretimine yöneldi. İlk etapta ilçedeki toplam 5 bin dekar araziye bezelye ekildi.İncirliova'da bu yıl pamukta istedikleri geliri elde edemeyen üreticiler alternatif ürün arayışına girdi. Geçen yıl çiftçi 39 yaşındaki Murat Şayık tarafından deneme amaçlı ekilen bezelyede istenilen verim elde edilmesi ve konserve fabrikalarından gelen talep üzerine, üreticiler bu ürüne yöneldi. Alternatif ürün olarak tercih edilen bezelye ilçede ilk etapta 5 bin dekarlık bir alanda ekilmeye başlandı. Verimin iyi olması halinde ilçedeki birçok çiftçinin daha bu ürünün ekimine yönelmesinin beklendiği bildirildi. Bezelye ekimi yapan çiftçilerden Murat Şayık, "Bezelye konservesi yapan fabrikalardan talep geldi. Biz de pamukta umduğumuzu bulamayınca alternatif ürün arayışındayken karşımıza gelen bu teklifi değerlendirdik. Şu an 400 dönüm arazime bezelye ektim. Dönüm başına ortalama 700 - 800 kilo civarında rekolte bekliyorum. Konserve fabrikası ile bezelyeyi kilosu 1 lira 60 kuruştan almak üzere sözleşme imzaladık" dedi. Bezelye hasadının 15- 20 Nisan gibi yapıldığına dikkati çeken Şayık, "Bunun en güzel yanı ise o tarihlerin pamuk ekiminin de zamanı olması. Bezelye hasadının ardından hemen pamuk ekimi de yapabiliriz. Bu nedenle bezelye ekimi bize çok mantıklı geldi. İlçede bezelye eken başka üreticiler de oldu. Beklentimiz büyük" dedi. 'BÖLGEMİZE BİR ALTERNATİF ÜRÜN DAHA GELDİ'İncirliova Ziraat Odası Başkanı Ali Kaykı ise, bezelyenin Aydın bölgesinde ekilen bir ürün olmadığına dikkati çekerek, "Bu sezon pamuğun da para etmeyişi çiftçimizi gerçekten bir arayışa soktu. Her tarafa buğday ekiliyordu. Çiftçi nereye satacağını şaşırdı. Konserve fabrikalarından gelen talep üzerine önderlik yapan bazı üreticiler bezelye ekmeye başladı. Yeni bir ürün olduğu için geçen yıl küçük bir deneme yapıldı. Ancak geçen yıl su taşkınlarından dolayı verimi tam olarak tespit edemedik. Bu yıl daha net ortaya çıkacak. Olumlu sonuç alınırsa, üretici sayısı daha da artacaktır" dedi.Bezelyenin daha çok İzmir'in Torbalı ve Bergama ilçelerinde yetiştirildiğini vurgulayan Kaykı, "Ancak, konserve fabrikaları bu yıl İncirliova ve yöresine doğru kaymaya başladı. İyi ki böyle bir şey yapmışlar, böylelikle çiftçimize bir alternatif bir ürün daha geldi" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: -Bezelye ekiminden görüntü-Traktörle ekim yapılmasından görüntü-Bezelye üreticisi Murat Şayık ile röp.-İncirliova Ziraat Odası Başkanı Ali Kaykı ile röp.-Genel ve detay görüntülerHaber - Kamera: Burhan CEYHAN/ İNCİRLİOVA (Aydın),

=========================

20 yıllık ekonomist aşçılık okumaya başladı ve katıldığı ilk uluslararası yarışmada ödül aldı

Muğla'nın Datça ilçesinde, 42 yaşındaki ekonomist Murat Erdönmez 20 yıl sonra yeniden üniversite öğrencisi oldu. İstanbul Üniversitesi İngilizce İktisat bölümünden 1999 yılından mezun olan ve çeşitli işlerde çalıştıktan sonra, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Datça Kazım Yılmaz Meslek Yüksekokulu'nda bu yıl aşçılık öğrenimine başlayan Erdönmez, katıldığı ilk uluslararası yarışmadan bronz madalya döndü.

Antalya'da 21- 24 Kasım tarihleri arasında, 32 ülkeden 800'e yakın yarışmacının katılımı ile gerçekleştirilen, 'GastroAntalya 2019 Uluslararası Gastronomi Yıldızları Yarışmasında, "Modern Türk Mutfağı kategorisinde, "Acılı kereviz sapı soslu hindi ızgara' yemeği ile üçüncülük elde eden Erdönmez büyük bir mutluluk yaşadı. Datça Kazım Yılmaz Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Gökhan Ayazlar, Murat Erdönmez ile birlikte yarışmadan 2 gümüş, 2 bronz madalya ile dönen Datça ekibini makamında kabul edip kutladı. Ekip lideri öğretim görevlisi Yusuf Yiğit ve yarışmada gümüş madalya kazanan İbrahim Gökdemir ile Beytullah Gevrek ve bronz madalya kazanan Murat Erdönmez ile Esma Tetik'i kutlayan Ayazlar, Datça Kaymakamı Mesut Çoban ve Datça Belediye Başkanı Gürsel Uçar'a desteklerinden dolayı teşekkür etti. Yirmi yıl aradan sonra, ikinci kez üniversite öğrenimine başlayan Murat Erdönmez, ilk öğrencilik yıllarındaki gibi heyecanlı olduğunu söyledi. İstanbul Üniversitesi İngilizce İktisat Bölümü'nden 20 yıl önce 1999 yılında mezun olduğunu söyleyen Erdönmez, "Mezuniyetten sonra, satış pazarlama, planlama, ticari strateji gibi alanlarda görev yaptım. Üç yıllık evliyim. Yaklaşık 2 yıl önce Datça'ya yerleştim.  Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Datça Kazım Yılmaz Meslek Yüksekokulu Otelcilik, Lokantacılık, İkram Hizmetleri Bölümü Aşçılık Programı'nda okumaya karar verdim. Üniversite sınavlarıma girdim. Kazanıp, bu yıl aşçılık bölümüne girdim. 18- 20 yaş aralığında 30'a yakın arkadaşımla birlikte okuyor olmaktan çok mutluyum ve ilk üniversite yıllarımdaki kadar heyecanlıyım" diye konuştu.SAĞLIKLI BESLENMEYİ ÖĞRENİYORAntalya'da yapılan uluslararası yemek yarışmasının, bu alanda katıldığı ilk yarışma olduğunu hatırlatan Erdönmez, "Modern Türk Mutfağı kategorisinde yarıştım. Protein ağırlıklı, spordan sonra yenilebilecek antioksidanlarla desteklenmiş bir hindi ızgara yaptım. Metabolizmayı hızlandırmak için acılı kereviz sapı sosuna ilaveten böğürtlen sosu ile süsledim. İlk yarışmadan bronz madalya ile dönmek beni daha fazla motive etti. Jüriden aldığım geri izlenim, geleneklerin dışına çıkmayı başarabildiğim yönünde oldu. İkinci kariyerimi yapmaya karar verdiğimde, sağlıklı beslenme üstüne bir eğitim almak istedim" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: Datça Kazım Yılmaz Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Gökhan Ayazlar, Antalya'daki yarışmadan 2 gümüş ve 2 bronz madalya ile dönen ekibi makamında kabul edip kutlaması-Yirmi yıl aradan sonra yeniden üniversite öğrencisi olan ekonomist Murat Erdönrmez'in, yarışma hakkında okul müdürüne bilgi vermesinden görüntü-Murat Erdönmez ile röp.(Görüntüler DHA Son Dakika WhatsApp telefonuna geçilecek) Haber-Kamera: Mehmet ÇİL/ DATÇA (Muğla),

=========================

100 yıllık dikiş malzemeleriyle terzilik mesleğini yaşatmaya çalışıyor

Manisa'nın Alaşehir ilçesinde, 55 yaşındaki Ferhat Özkaraca, dedesinden babasına, babasından da kendisine kalan 100 yıllık dikiş makinesi ve makas gibi aletlerle hazır konfeksiyona karşı ayakta kalma mücadelesi veren 37 yıllık mesleğini yaşatmaya kararlı. İki çocuğunun da terzilik yapmak istememesi nedeniyle elindeki eski dikiş malzemelerini devredecek birini arıyor.

Evli, 2 çocuk babası terzi Ferhat Özkaraca, terziliğe 16 yaşındayken çırak olarak babası İhsan Özkaraca'nın yanında başladı. Özkaraca, 20 yıl önce  babasının emekliye ayrılmasıyla 20 metrekarelik dükkanın başına geçti. Dedesinden babasına, ondan da kendisine yadigar kalan dikiş makinesi, makas, dikiş yüzükleri ve makaraları kullanan Özkaraca, hazır konfeksiyona karşı ayakta kalma mücadelesi veren 37 yıllık mesleğini yaşatmaya kararlı. Terziliğin eskiden gözde bir meslek olduğunu belirtken Özkara, şunları söyledi:  "Günümüzde, pek çok meslek gibi terzilik de unutulmaya başladı. Artık, yetiştirecek çırak bile bulamıyoruz. Eski işler de yok zaten. Bir kaç parça, tadilat işi gelirse yapıyoruz. Dükkanımda dedemden babama ondan da bana kalan 100 yıllık dikiş makinesi ve terzi malzemeleri var. Ben de bu işi layıkıyla yapabilen bir usta bulup, bırakmak istiyorum. Çocuklarım, bu mesleği yapmak istemiyor. Atalarımdan kalan bu eski malzemeler, yenilerine göre çok daha sağlam. Yeni teknoloji dikiş malzemelerindense bu asırlık malzemelerle çok daha güzel işler çıkarıyoruz. Gelişen teknolojiye rağmen bu eski malzemeleri kullandığımızı gören müşterilerim şaşırıyor. 'Bu nasıl makas', diyerek eline alıp inceleyenler bile oluyor. Şimdilik mesleğimi sürdürüyorum ancak bu daha ne kadar devam eder bilemiyorum. Böyle eski malzemelerle iş yapan ilçedeki tek terziyim." 'NOSTALJİ YAŞATIYOR'Ferhat ustayı babasından kalan tarihi makas ve dikiş makinesiyle kendisine getirilen kıyafetlerini tamir ederken gördüklerinde geçmiş yılları hatırladıklarını  ifade eden müşterilerinden 41 yaşındaki Gürkan Dinç, "Biz, Ferhat ustanın terziliğinden memnunuz. Kendisi, Alaşehir için gerçekten büyük bir kazanım" dedi. 56 yaşındaki Ahmet Tekeç de Ferhat ustayı uzun yıllardır tanıdığını belirtip, "Atadan kalan malzemeleri dükkanında kullanarak hem geçmişine sahip çıkıyor hem de müşterilerine nostalji yaşatıyor" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: Asırlık makaslardan görüntüAsırlık dikiş makinesinden ve diğer malzemelerden görüntü Dükkandan genel görüntüTerzi Ferhat Özkaraca'nın çalışmasından görüntüÖzkaraca ile röportajMüşterilerden Gürkan Dinç, Ahmet Tekeç röportajGenel ve detay görüntülerHaber: Cemil SEVAL - Kamera: Nurettin DOĞAN/ ALAŞEHİR (Manisa),


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel DHA YURT BÜLTENİ-2 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement