Dha Yurt Bülteni-2 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-2

Şehit korucu toprağa verildi, astsubay memleketine uğurlandıVAN'ın Çatak İlçesi'nde dün PKK'lı teröristlerin menfeze yerleştirdiği patlayıcıyı infilak ettirmesi sonucu şehit olan güvenlik korucusu Kasım Sancar (30) toprağa verililirken, Kıdemli Astsubay Sinan Babacan'ın (26) cenazesi...

15.04.2017 11:01
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Şehit korucu toprağa verildi, astsubay memleketine uğurlandı

VAN'ın Çatak İlçesi'nde dün PKK'lı teröristlerin menfeze yerleştirdiği patlayıcıyı infilak ettirmesi sonucu şehit olan güvenlik korucusu Kasım Sancar (30) toprağa verililirken, Kıdemli Astsubay Sinan Babacan'ın (26) cenazesi ise memleketine gönderildi.

Çatak İlçesinde dün akşamk şehit güvenlik korucusu Kasım Sancar için tören düzenlendi. Sancar'ın Türk bayrağına sarılı tabutu, "Şehitler ölmez vatan bölünmez" sloganlarıyla askerlerin omuzlarında Hükümet Konağı önündeki tören alanına getirildi. Törenin ardından Çatak Merkez Camisi'nde cenaze namazı kılınan şehit Sancar'ın cenazesi, tekbirler ve sloganlar eşliğinde Merkez Mezarlığı'na götürülerek dualarla defnedildi. Şehidin ailesiyle görüşen Çatak Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Hacı Asım Akgül, taziye dileklerinde bulundu.

Akgül, ölümün, herkesin kaderinde olduğunu ve herkesin hayatını bir gün kaybedeceğini belirterek, "Canı Allah'tan başka almaya kimsenin hakkı yoktur. Bu hainliktir. Masum canı alanların bu dünyada yeri yoktur. Bugün maalesef ki iki şehidimiz vardır. Birisi korucu Kasım Sancar diğeri ise Astsubay Kıdemli Çavuş Sinan Babacan'dır. Allah şehitlerimizin ailesine ve yakınlarına sabır versin. Umarım ülkemiz en kısa sürede bu sıkıntıdan kurtulur. Rabbim memleketimizde birlik ve beraberlik içerisinde yaşamamızı nasip etsin. Hepimiz aynı dinin mensubuyuz, kardeşiz, biriz. Kıyamete kadar bu topraklar bizim olacak, bir olacağız. İnşallah burada barış içerisinde kardeşçe yaşamaya devam edeceğiz" dedi.

Çatak Belediye Başkan Vekili Kaymakam Hacı Asım Akgül'ün eşi Demet Akgül, şehit eşinin, kardeşlerinin ve akrabalarının sürekli yanında durarak acılarını paylaştı. Akgül, Sancar'ın hainler tarafından ailesinden, ülkesinden koparıldığını belirterek, ailesiye sabır şehide rahmet diledi.

Aynı saldırıda şehit olan Kıdemli Astsubay Sinan Babacan'ın cenazesi ise Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı'na bağlı Filo Komutanlığında düzenlenen törenin ardından defnedilmek üzere memleketi Yozgat'ın Akdağmadeni ilçesine gönderildi.

GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR

Haber-Kamera: Hüdayi GÜMÜŞ/ÇATAK(Van),

=======================================

İzmit'te 412 polisle huzur operasyonu

İZMİT'te, 412 polisle yapılan huzur operasyonunda 4 bin 57 kişinin kimlikleri sorgulandı.

İzmit'te gece 412 polisle huzur operasyonu yapıldı. İl Emniyet Müdür Yardımcısı Kaan Yılmaz, Asayiş Şube Müdürü Ömer Kodal ve İzmit İlçe Müdürü Mehmet Karakaş operasyonu yönetirken, kentin belirli noktalarında yapılan kontrollerde araçlar ve kişilerin üstleri arandı. 4 bin 57 kişinin kimliklerinin sorgulandığı uygulamada 2 kişi tehdit etmek, 1 kişi dolandırıcılık, 1 kişi basit yaralama, 1 kişi yoklama kaçağı, 1 cezaevi firarisi, 1 kişi taksirle yaralama, 1 kişinin alkol ve uyuşturucu etkisi altında araç kullanma suçlarında arandığı tespit edilen 8 kişi yakalandı. Uyuşturucu madde ve havalı tabanca bulundurduğu tespit edilen 5 kişi de gözaltına alındı.

Ayrıca 677 aracın evrakları incelenirken, 32 araç sürücüsü hakkında işlem yapılırken, araç sürücülerine toplam 15 bin 902 TL ceza kesildi. 8 araç ise trafikten men edildi. 116 iş yeri de denetlenirken, çevreye rahatsızlık veren 1 iş yerine, ruhsatsız çalışan 2 iş yerine, sigara yasağını ihlal eden 4 işyerine, 12 yaşından küçük çocukları içeriye alan, filtre programı bulunmayan 2 internet kafeye olmak üzere 9 iş yerine cezai işlem uygulandı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Arama çalışmalarından görüntü

Araçların ve vatandaşların aranması

Polis ekiplerinden görüntü

HABER-KAMERA: Selda Hatun TAN/ İZMİT

=====================================================

Aynı sokaktaki kazalar güvenlik kamerasına yansıdı

KONYA'da aynı sokakta kontrolsüz kavşakta farklı günlerde meydana gelen trafik kazaları güvenlik kamera kayıtlarına yansıdı. Kazalarda şans eseri ölen ya da yaralanan olmadı.

Kazalar, merkez Karatay İlçesi Fevzi Çakmak Mahallesi 10560'ncı sokakta meydana geldi. 29 Mart günü meydana gelen kazada iki hafif ticareri araç kavşakta çarpıştı. Çarpışmanın şiddetiyle araçlar savruldu. İkinci kazada 11 Nisan günü aynı kavşakta hafif ticari aracın otomobile çarpmasıyla meydana geldi. Şans eseri her iki kazada da ölen ya da yaralanan olmadı. Çevredeki esnaflar, sokak içindeki kavşakta sürekli kazaların meydana geldiğini ve bugüne kadar çoğunun maddi hasarlı oluştuğunu, can kaybı olmaması içinde bir an önce önlem alınmasını istedi.

Görüntü Dökümü

-----------------------

İki hafif ticari aracın çarpışması

Hafif ticari aracın otomobile çarpması

Haber: KONYA

=============================================

Hırsızlığın bu kadarına da pes

ADANA'da saçlarını yaptırmak için gittiği kuaförde, müşteri olarak bulunan Esmehan D.'nin el çantasını çalıp, yakalanınca da 'yanlışlıkla aldım' savunması yapan Emine Zelzele (43), tutuklandı. Güvenlik kamerasına yakalanan Emine Z.'nin kuaföre ödemeyi de çaldığı çantadaki paradan yaptığı ortaya çıktı.

Merkez Seyhan İlçesi Çakmak Caddesi'ndeki kadın kuaförüne 23 Ocak'ta saç bakımını yaptırmak için gelen Esmehan D.'nin içerisinde bin lira para, kredi kartları ve değerli eşyalarının bulunduğu el çantası çalındı. Esmehan D.'nin şikayeti üzerine güvenlik kameralarına ait görüntüleri izleyen polis, işyerine gelen Emine Z.'nin saçını yaptıran Esmehan D.'nin konsolun üzerine bıraktığı el çantasının üzerine montunu koyup giderken de çaldığını fark etti. Kaşlarını aldıran Emine Z.'nin çıkışta da ödemeyi çaldığı çantadaki paradan yaptığını belirleyen polis, kadını gözaltına aldı. Suçlamayı kabul etmeyen Emine Z., kamera kayıtları izletilince, "Yanlışlıkla aldım. Sonra geri getirmek istedim, ama utandım" dedi.

Emniyetteki sorgusunun ardından adliyeye sevk edilen Emine Z. tutuklandı.

Görüntü Dökümü

--------------

Müşterinin cüzdanını masaya bırakması

Hırsızlık yapan kadının masadaki cüzdanın üzerine ceketini bırakması

Kadının kalkarken cüzdanı alarak, işyerinden çıkışı

Çaldığı cüzdandan hesabı ödemesi

Haber-Kamera: Fatih KARAÇALI/ADANA,

===========================================

Bursa'da 7 ayrı iş yerine giren hırsız kamerada

BURSA'da 7 ayrı iş yerine giren hırsız önce kameraya sonra polise yakalandı.

Olay, merkez Nilüfer ilçesinde meydana geldi. Alınan bilgiye göre, Nilüfer ilçesinde 7 ayrı iş yerinden hırsızlık olduğu ihbarını alan Bursa Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri, çevredeki güvenlik kameralarını incelemeye aldı. Daha sonra harekete geçen ekipler hırsızlık şüphelisinin H.T., olduğunu tespit etti. H.T. yapılan operasyon sonucu evinde gözaltına alındı. Emniyete götürülen H.T. ifadesinde çaldığı malları Y.Y. isimli şahsın dükkanında sakladığını söyledi. Y.Y. isimli şahsın dükkanına yapılan aramalarda 17 adet dizüstü bilgisayar, 4 adet cep telefonu, 2 adet şarjlı matkap, 2 adet tablet, 2 adet harici hard disk ele geçirildi. H.T'nin hırsızlık ve başka suçlardan kaydı olduğu öğrenildi. Emniyette işlemleri tamamlanan H.T. sevk edildiği mahmece tutuklandı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Hırsızlık anlarının güvenlik kamerası

Şüphelilerin emniyetten çıkarılması

Haber-Kamera: Berktuğ ÖNCÜ/BURSA,-

=========================================

Sezonun ilk kirazı Manisa'dan

MANİSA'nın Şehzadeler İlçesi Sancaklı Bozköy Mahallesi'nde sezonun ilk kirazı çıktı. Erkenci kirazın kilosu 250 liradan alıcı buldu.

Manisa'da 'kırmızı altın' olarak nitelendirilen erkenci kirazın ilk hasadı, Sancaklı Bozköy Mahallesi'nde yapıldı. Hava sıcaklıklarındaki artışla birlikte dallardaki kirazlar kırmızıya döndü. Böylelikle ülkede ilk erkenci kirazı üreten çiftçiler de ürünün bereketini yaşadı. Bu yıl verimin iyi olduğunu dile getiren çiftçiler, hasattan umutlu olduklarını söyledi.

KİLOSU 250 LİRADAN SATILDI

Manisa Ziraat Odası Başkanı Mustafa Kaçire, çiftçilerle birlikte kiraz bahçelerini inceledi. Kuzey yarım kürenin ilk kirazının burada çıktığını dile getiren Kaçire, " Türkiye'nin ilk kirazı yetişti. Kirazımız dünyaca ünlü. Manisa'da kiraz ihracatının yüzde 90'ı buradan yapılıyor. Yılın ilk kirazının burası yetiştirir. Türk ekonomisine çok büyük katkısı vardır. Kiraz dünyanın birçok ülkesine gönderiliyor. İç tüketimimiz az, genelde yurtdışına ihraç ediliyor. Rusya, Romanya ve Avrupa ülkelerine ihraç ediyoruz. Bu sene İzmir'e 250 liraya satıldı. Bu kırmızı altındır. İhracatı da ilk biz yaparız" dedi.

SEZONDA 3 LİRA

Erkenci üretime dikkat çeken Kaçire, çok üretmek yerine erkenciye yönelip ilk mahsulü çıkarmanın ve ihracat yapmanın çiftçiye daha çok kazandıracağını söyledi. Kaçire, kirazın bollaşmasıyla kilosunun 3 lira ile 3.5 lira arasında satılacağını ifade etti. Ayrıca, kiraz üretimiyle ünlü Sancaklı Bozköy Mahallesi'nde kiraz pazarının ilk defa kurulduğunu da kaydeden Kaçire, üreticisinin ürününü satmakta sıkıntı yaşamayacağını söyledi. Kaçire, sezonun ilk kirazlarının tadına bakmayı ihmal etmedi.

Erkenci kirazı üretenlerden Metin Koyuncu ise öğretmenlikten sonra çiftçiliğe başladığını söyledi. Erkenci kirazı üreten Koyuncu, çiftçiliği daha iyi yapabilmek için tekrar üniversiteli olup tarım bölümünü bitirdiğini de anlattı. Koyuncu, "Bizim yöremizde kiraz oldukça verimli. İyi bakıldığı zaman iyi bir rekolte alınabilir. İlk kiraz Türkiye'de burada çıkıyor. İlk çıkan erkenci kirazın cinsi cristobalina'dır. Bu kiraz ilk çıktığında 200-250 liradan satılıyor" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Erkenci kirazlardan görüntü

Kiraz bahçesinden genel görüntü

Ziraat Odası Başkanı Mustafa Kaçire'nin konuşması

Çiftçi Metin Koyuncu'nun konuşması

Sezonun ilk kirazının yenmesi

Haber- Kamera: Nermin UÇTU/ MANİSA,

============================================

Gelinlik ve damatlık giyememek içlerinde ukde kalmıştı

MUĞLA'nın Fethiye İlçesi'nde 5 yıl önce evlenen yürüme engelli 33 yaşındaki İskender Büyükkaratekeli ile 31 yaşındaki Hatice Büyükkaratekeli çiftinin, maddi imkansızlık nedeniyle gerçekleştiremediği gelinlik ve damatlık giyme hayalini, fotoğrafçı Fatih Yılmaz gerçekleştirdi.

İskender Büyükkaratekeli, 1990 yılında kaza sonucu av tüfeğinden çıkan saçmaların sırtına isabet etmesiyle, yürüme yetisini kaybetti ve tekerlekli sandalyeye mahkum oldu. 2012 yılı Nisan ayında ortak arkadaşı aracılığıyla Hatice Acar ile tanışan Büyükkaratekeli, genç kadına aşık olup, evlenme teklif etti. Aşkı engel tanımayan Acar da, ailesinin karşı çıkmasına rağmen teklifi kabul edince, çift aynı yılın haziran ayında nikah masasına oturdu. Ailelerinden habersiz hayatlarını birleştiren çift, maddi imkansızlıklar nedeniyle düğün yapamadı. Gelinlik ve damatlık giymek içlerinde ukde kalan çift, Taşyaka Mahallesi'nde kiraladıkları dairede birlikte yaşamaya başladı. Tek geçim kaynakları İskender Büyükkaratekeli'nin aylık 800 lira engelli maaşı olan çiftin gelinlik ve damatlık giyme hayalleri ise evliliklerinin üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen bir türlü gerçekleşmedi.

ENGELLİLERİN INI ÜCRETSİZ ÇEKME KARARI ALDI

Fethiye'de çektiği düğün fotoğrafları ile ünlenen fotoğrafçı Fatih Yılmaz'ın 2017 yılında engelli çiftlerin düğün fotoğraflarını ücretsiz çekme kararı alması, Büyükkaratekeli çifti için sevinç kaynağı oldu. Yılmaz, çiftin üye olduğu Fethiye Bedensel Engellilerle Dayanışma Derneği Başkanı Mustafa Bozbaş'tan gelen talebi kabul edip, çekim için hazırlıklara başladı.

AŞKLARINI ÖLÜMSÜZLEŞTİRDİLER

Gelinlik, damatlık ve kuaför ihtiyaçları Fethiye'deki işyerleri tarafından ücretsiz karşılanan çift, Günlüklü Koyu'nda objektif karşısına geçti. Çift beyaz gelinlik ve damatlıklarıyla, Yılmaz ve fotoğrafçı eşi Şükran Yılmaz'a poz verdi. Çift samimi pozlarıyla aşlarını ölümsüzleştirdi. 2 saatlik çekimin ardından ortaya çıkan birbirinden güzel fotoğrafların albüm şeklinde çifte teslim edileceği kaydedildi.

"GELİNLİK VE DAMATLIK GİYEMEDİK"

Çekim sonunda kaçarak evlendiklerini anlatan Hatice Büyükkaratekeli, düğün yapamadıkları için gelinlik ve damatlık giyemediklerini söyledi. Gelinlik damatlıkla fotoğraf çekinmenin her çiftin hayali olduğunu belirten Büyükkaratekeli, Yılmaz çiftine yaşattıkları mutluluktan dolayı teşekkür etti.

Daha önce hiç yaşamadıkları bir duyguyu tattıklarını anlatan İskender Büyükkaratekeli de emeği geçenlere teşekkür etti. Damatlığı giyince çok heyecanlandığını aktaran Büyükkaratekeli, "Anlatması çok güç duygular yaşıyorum. Daha önce damatlık giyememiştim. Gerçekten heyecan verici" dedi.

"LEYLA İLE MECNUN'U KARŞIMIZDA GÖRDÜK"

Maddi imkansızlıklar ya da başka olumsuzluklar nedeniyle düğün fotoğrafı çektiremeyen çiftlere el uzatmak istediklerini anlatan Fatih Yılmaz ise ilk çekimlerini Hatice-İskender çifti ile gerçekleştirdiklerini kaydetti. Ortada büyük bir aşk olduğunu, eşi ve kendisinin sadece bu aşkı resmettiğini vurgulayan Yılmaz, "Normal çekimlerimizden alamadığımız bir hazzı aldık. Masallarda anlatılan Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin hikayelerini karşımızda gördük. Bütün engelleri aşmışlar. Önlerinde sadece aşkları var" diye konuştu.

Engelli çiftlerden fotoğraf çekimi için talep gelmeye devam ettiğini sözlerine ekleyen Yılmaz, sıraya koyarak engeli olan tüm çiftleri fotoğraflamaya devam edeceklerini belirtti.

Eşi ile birlikte fotoğraf çekimini gerçekleştiren Şükran Yılmaz da çekim sırasında duygulu anlar yaşadığını anlattı. Hatice Büyükkaratekeli'nin eşine karşı çok vefalı ve ilgili olduğuna dikkati çeken Yılmaz, talepler doğrultusunda çekimlere devam edeceklerini kaydetti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Tekerlekli sandalyedeki İskender Büyükkaratekeli ile Hatice Büyükkaratekeli çiftinin gelinlik ve damatlıkla poz vermesi

-Fatih Yılmaz ve Şükran Yılmaz'ın çifti fotoğraflaması

-Günlük ağaçlarının gölgesindeki çekimlerden genel detay görüntüler

-Sahil kenarında poz veren çiftin görüntüleri

Haber-Kamera: Ergün TOS/ FETHİYE (Muğla),

==============================================

Atatürk ile kahve içme hayali gerçek oldu

İZMİR'de, Atatürk sevdalısı işadamı Firuz Özçekici, Ulu Önder'in Urla'ya gelişinde dinlenip kahve içtiği, Güzelbahçe ilçesinde bulunan Parc Geremonie restoranın bahçesindeki kameriyeyi restore ettirip, içine de Ata'nın elinde kahve fincanı bulunan slikon heykelini koydurttu. Ziyarete gelip, Atatürk ile fotoğraf çektirmek isteyenler, bunun karşılığında Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin 'Haydi Kızlar Okula' kampanyasına bağışta bulunuyor.

İzmir'in Güzelbahçe ilçesinde bulunan restoranı bir yıldır işleten işadamı Firuz Özçekici, Atatürk'ün Urla'yı ziyaret için geldiğinde bu mekanın bahçesindeki kameriyede oturup kahve içtiğini öğrenince, buraya aslına uygun restore ettirmek için harekete geçti. Kameriyeyi restore ettirip, heykeltıraş Can Aktaş'a Atatürk'ün elinde kahve fincanı bulunan, koltukta oturur haldeki slikon heykelini yaptırdı. Aktaş'ın yaptığı heykel kameriyenin içindeki koltuğa yerleştirildi. Buraya gelenler fotoğraflarını çekip, sosyal medyada paylaşınca, İzmirliler Atatürk'ün silikondan yapılma heykeli yanında onunla bir birlikte poz vermek için birbirleriyle yarışmaya başladı. Ancak bunun karşılığı olarak, kameriyeye konulan bağış kumbarasına, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin 'Haydi Kızlar Okula' kampanyasına destek olmak için bağışta bulunulması şartı konuldu.

İşdamı Firuz Özçekici, Atatürkün heykelinin ve üzerindeki giysilerin o ödeneme birebir uygun tasarladığını belirtderek, "Atamızın, Urla'ya geldiğinde, şu anda işletmemin bulunduğu bahçedeki kameriyede mola verip, kahve içtiğini öğrendim. Mimar kızım Çisil Olcay'a hem bahçemizdeki köşkü hem de kameriyeyi restore ettirip, bu işin uzmanı heykeltıraş Can Aktaş'a silikon heykelini yaptırdım. İzmir'e Atamız ile ilgili güzel bir anı kazandıralım istedim. Açılışını 19 Mayıs'ta yapmayı düşündüğüm halde, görmeye gelen ziyaretçilerin çekip sosyal medyada paylaştıkları fotoğraflar büyük ilgi gördü. Ben, Atatürk'ü seven fakat onu görmeyen insanlara geldiklerinde bu duyguyu bu eserle de olsa yaşatmak istiyorum" dedi.

Özçekici kameriyedeki Atatürk'ün silikon heykelinin hemen yanı başına 'Mutluyum Türk olduğuma gururluyum senin gibi bir Ata'ya sahip olduğuma" yazısı da yazdırdı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Kameriyeden ve Atatürk'ün heykelinden görüntü

İşdamı Firuz Özçekici ile röp

Ziyarete gelen Canan Şehitoğlu ile röp

Haber-Kamera: Mustafa OĞUZ/ İZMİR,

====================================================

Deniz kabuklarıyla sanat eserleri yaptı

ÇANAKKALE'de, emekli ziraat yüksek mühendisi 70 yaşındaki Muzaffer Mut, deniz kabuklarını birer sanat eserine dönüştürerek, 200'e yakın hayvan figürü ortaya çıkardı. Mut, eserlerini açtığı ilk kişisel sergisinde beğeniye sundu.

Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü'nden kontrol şube müdürü olarak emekli olan Ziraat Yüksek Mühendisi Muzaffer Mut'un, deniz kabuklarından hayvan figürleri yapmaya ilgisi, Uzak Doğu seyahati sırasında gördüğü tavşan ve köpek figürüyle başladı. Memuriyet hayatında denize ve su ürünlerine olan ilgisini, emeklilik yaşamında deniz kabuklarını birer sanat şaheseri haline dönüştürerek devam ettirdi. Kış mevsimi boyunca, evinin atölye haline getirdiği bölümünde deniz kabuklarından 200'e yakın hayvan figürü yaptı. Eserlerinin büyük bölümünde Çanakkale sahillerinden topladığı akivades, istiridye, midye, tarak, pina gibi kum midyelerinin kabuklarını kullandı. Küçük bir kısmında ise çeşitlilik vermek için yurt dışından ithal edilen deniz kabuklarına yer verdi.

Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Çanakkale Evi'nde, 'Deniz Kabuklarından Figürler' adıyla ilk kişisel sergisini açan Muzaffer Mut'un eserleri, sergiyi gezenlerin büyük ilgisi ve beğenisini kazandı. Yaz sezonunda deniz kenarında her gün gördükleri deniz kabuklarıyla böylesine çeşitli hayvan figürlerinin yapılabileceğini hiç düşünmediklerini ifade eden sergi ziyaretçileri, Muzaffer Mut'u bu yeteneği ve başarısı nedeniyle kutladı.

Eserlerin sahibi Muzaffer Mut, deniz kabuklarından figürler yaratma ilgisinin bundan 10-15 sene önce başladığını söyledi. Yaşamı boyunca sualtına ilgisi olduğunu ve birikimlerinin kendisini bugün deniz kabuklarını pazıl gibi birleştirerek, birer sanat eserine dönüştürmeye sebep olduğunu belirten Mut şunları söyledi:

"Bu uğraş, emeklilikte zamanımı hoş geçirmeme ve spor yapmamama sebep oldu. Çünkü yaz ve kış günleri güzel havalarda deniz kenarında dolaşarak ilginç deniz kabuklarını topladım. Birçok hayvan figürü yaptım. Bazı hayvan figürlerinin ayaklarında ve boyunlarında mecburen sopa kullandım. Ama figürlerin yüzde 90'ını tamamen deniz kabukları ile yaptım. Öyle ki kuş türlerinin gagalarında dahi yengeç kıskacı veya minareler kullandım. Genelde en kıymetli ve istenilen kabukları Çanakkale kıyılarından topluyorum. Kum midyesi türlerinin kabuklarından böyle sanat eserleri meydana çıkıyor. O canlılara sanki ikinci bir yaşam şansı gibi bir canlılık veriyorum. Görünüşte bir ruhları yok. O kadar tıpa tıp benzediklerine inanıyorum. Genellikle kuş türleri üzerinde çalıştım. Ama çok farklı hayvan figürleri var. Aklıma gelen her hayvanın figürünü yarattım. Bu işe başladıktan sonra her hayvanı tek tek internette ve canlı yaşam ortamında incelemeye başladım. Sonra, 'Ben bu hayvanı yapabilir miyim?' diye elimdeki malzemeye bakıyorum. Sonra bir bakmışınız bir hayvanı figürü ortaya çıkarmışız."

Deniz kabuklarından meydana getirdiği hayvan figürlerinin bazı çevrecilerin dikkatini de çekmiş olabileceğinin altını çizen Muzaffer Mut, "Bu hayvan kabuklarını toplarken ben hiçbir canlıya zarar vermiyorum. Hiçbir canlıyı öldürmüyorum. Ölmüş, atık olarak kalmış fosillerden ve dışlanmış ölü deniz kabuklarından bunları yapıyorum. Doğaya hiçbir şekilde zarar vermiyorum" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Ziraat Yüksek Mühendisi Muzaffer Mut ile röp,

-Deniz kabuklarından detay görüntü.

Haber - Kamera: Burak GEZEN/ ÇANAKKALE,

=========================================

Prof.Dr. Akgün: Sinema ve medya gerçekleri rüya gibi sunuyor

Atatürk Üniversitesi 60'ıncı yıl etkinlikleri kapsamında 'Sinemada nörobilim ve yansımaları' adıyla panel düzenlendi. Panelde, Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Göğüs Hastalıkları öğretim üyesi Prof. Dr. Metin Akgün, 'Rüya Sineması: Bilinçli rüyanın izinde' konulu bir sunum yaptı. Prof. Dr. Akgün, günümüzde sinema ve medyanın gerçekleri bir rüya gibi sunduğunu, gerçeğin ne olduğu konusunda hiçbir fikrimizin olmadığını ileri sürdü. 12 yıldır uyku tıbbıyla ilgilendiğini dile getiren Prof. Dr. Akgün, sinema ve medyanın tasarladığı rüyanın yarattığı algıdan kurtulmak için, 'bir an önce rüyadan uyanmak gerektiğini' belirterek, "Rüya, bazen gerçek hayattan kaçıştır" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Salondan detay

-Konferansa katılan öğrenciler

-Metin Akgün'ün konuşması

Haber-Kamera: Zafer KUMRU/ ERZURUM,

================================================

Bursa Hayvanat Bahçesi yavrularla şenlendi

BURSA Hayvanat Bahçesi, baharı yeni dünya gelen yavrularla karşılıyor. Annelerinin karnında taşıdığı lemur yavruları hayvanat bahçesinin neşe kaynağı olurken, babun türü maymun ile zebralar yavrularını gözlerden bırak büyütmeye çaba gösteriyor. Hayvanat bahçesinde baharın keyfini çıkaran kaplanların 3 metre yüksekliğindeki direğe asılı besinlerini yeme saatleri ise ziyaretçilerin büyük ilgisini çekiyor.

Avrupa Hayvanat Bahçeleri ve Akvaryumları Birliği (EAZA) üyesi olan Bursa Hayvanat Bahçesi baharın gelmesiyle birlikte ziyaretçi akınına uğruyor. 206 bin 600 metrekarelik alan üzerine kurulan ve 111 türden bin 200 hayvanı barındıran Bursa Hayvanat Bahçesi, 19 yıl içinde büyük aşama göstererek, Avrupa hayvanat bahçeleri arasında örnek gösterilecek duruma geldi. Hayvanat bahçesinin doğal güzelliği, hayvanların barınma şartlarındaki doğaya uyum, bahçe diğer hayvanat bahçelerinden gelen tür sayısının artmasını da sağladı.Tür çeşitliliği ve hayvan sayısı hızla artan Bursa Büyükşehir Belediyesi Hayvanat Bahçesi'nde, Danimarka, Çek Cumhuriyeti, İspanya, Hollanda, Polonya, Almanya'dan getirilen zürafa, zebra, mongos, walaby,merkat, boa yılanı, halkalı lemur, kırmızı yakalı lemur, kanguru, oklu kirpi, suçlata kaplumbağası, leopar kaplumbağası, piton, eclektus papağanı, kaplan, mara, kapibara, tapir, dev karınca yiyenler büyük ilgi görüyor.

700 BİN ZİYARETÇİ

Geçen yıl 700 bin kişi tarafından ziyaret edilen hayvanat bahçesinde bu seneki ziyaretci sayınının 750 bine ulaşılması bekleniyor. Bu günlerde hayvanat bahçesinde baharla birlikte yeni konuklar için de hazırlık yapılıyor. Belçika ve Hollanda'daki hayvanat bahçelerinden getirilecek penguenlerin kalacakları yerler mayıs ayına kadar tamamlanarak, renkli konuklara hazır hale getirilecek. Bunun yanı sıra gergedan ile ilgili çalışmalar devam ediyor. Onun kalacağı barınak için de önümüzdeki günlerde ihale yapılacak. Daha sonraki konuk ise fil olacak. Sadece fil için 40 bin metrekare alana ihtiyaç bulunuyor. Hayvanat bahçesinde hem filin temin edilmesi hem de barınak çalışmaları önümüzde yıl tamamlanacak.

KAPLANLARIN BESLENME SAATİ

Hayvanat bahçesinde bugünlerde en çok ilgiyi yeni yavrular dünyaya getiren lemur, zebra ve babun türü maymunlar görüyor. İnsanlardan çekinmeyen lemurlar karın bölgelerinde taşıdıkları yavrularıyla bakıcılarının ellerinden meyve yerken, babun ve zebralar yavrularını gözlerden ırak büyütmeyi tercih ediyor. Kaplanların beslenme saatleri ise hayvanat bahçesinin en eğlenceli zamanı. Öncesinde anonslarla duyurulan beslenme saatinde iki kaplanın bulunduğu alan ziyaretçi akınına uğruyor. Kafeslerin çıkarılmadan önce yaşam alanları olan havuzlu bahçedeki üç metrelik direğe asılan tavukları almak için kaplanların yaptıkları çevik hareketler büyük ilgi çekiyor.

GÖR-HİSSET-KORU

Büyükşehir Belediyesi Hayvanat Bahçesi Şube Müdürü Nermin Sığırcı, kentlilik bilinci içinde hayvanların refahını en üst düzeyde tutarak ziyaretçilerin doğaya olan özlemlerini karşılayabilecekleri değişik ve hoş zaman geçirebilecekleri ortamı sağlamaya çalıştıklarını belirterek, "Gör-hisset- koru temasıyla doğa ve hayvan sevgisini çevre bilincini geliştirmeye çalışıyoruz . Hayvanat bahçesi bünyesinde Bursalıların eğlenceli vakit geçirebilmesi amacıyla, kafeterya, çocuk oyun parkları, eğitim amaçlı gösteri merkezi çocukların birebir eğitim alabilecekleri salonlar bulunuyor. Okullar randevu aldığı taktirde hayvanat bahçesi tanıtım ve bilgilendirmesi eğitim grubu tarafından veriliyorö dedi.

Avrupa Hayvanat Bahçeleri ve Akvaryumları Birliği'nin koruma kampanyalarına katılarak öğrencilerin doğa ve hayvanların korunması konusunda bilinçlendirilmeleri çalışması yaptıklarını da kaydeden Nermin Sığırcı, "Bu yıl ki kampanyanın adı. Korumak için hala şansımız varö Bursa bölgemizdeki koruma altında olan Karacabey longozundaki doğal yaşam alanları, bu bölgedeki türlerin tanıtımı ve korunması ile ilgili geziler yapılıyorö diye konuştu.

Görüntü dökümü

Hayvanat bahçesinden görüntüler

Röpertajlar

Detaylar

Haber-Kamera: Namık GÖZ/Berktuğ ÖNCÜ/BURSA, -

===============================================

Yaralı şahin tedavi edilecek

Iğdır'ın Tuzluca ilçesinde vatandaşlar tarafından yaralı halde bulunan şahin, tedavi altına alındı. Orman ve Su İşleri Şube Müdürü Mete Türkoğlu, soğuktan yorgun düşen şahinin tedavi ve beslenme sonrası doğaya bırakılacağını söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Kafesteki şahin

-Mete Türkoğlu'nun açıklaması

Haber-Kamera: Suat DENİZ/ IĞDIR,

==================================

İşadamlarından birlik beraberlik gecesi

DÖŞEMEALTI Sanayici ve İş Adamları Derneği'nin (DÖSİAD) düzenlediği gecede bir araya gelen iş adamları birlik ve beraberlik mesajı verdi.

Antalya Tenis İhtisas Kulübü'nde DÖSİAD Başkanı Gültekin Gencer'in ev sahipliğinde düzenlenen birlik ve beraberlik gecesine çok sayıda iş adamı ve sanayici katıldı. DÖSİAD Başkanı Gencer, kapıda karşıladığı davetlilere, günün anısına hazırlanan hediyeleri verdi. Yaklaşık 150 davetlinin katıldığı gece DÖSİAD Başkanı Gencer'in açılış konuşmasıyla başladı.

DÖSİAD'ın kuruluş amacının bölgenin ekonomik ve sosyal kalkınmasına katkıda bulunmak olduğunu belirterek konuşmasına başlayan Gencer, Antalyaspor başkanlığı döneminde transfer ettikleri Eto'o'dan da bahsetti. Bu başarıları DÖSİAD'ın sessiz gücüyle gerçekleştirdiklerini söyleyen Gencer, yaptıkları işlerden dolayı bazı çevrelerin rahatsız olduğunu da ileri sürdü. Bölgedeki yatırımlar hakkında da değerlendirmelerde bulunan Gencer, Döşemealtı İlçesi'ndeki Karain Havalimanı'nın ise bölge için şans olarak gördeklerini kaydetti. Bu havalimanının hızlı bir şekilde kargo ve özel uçak havalimanına dönüştürülmesi gerektiğini belirten Gültekin Gencer, bunun ciddi bir ihtiyaç olduğunu belirtti.

"DÖSİAD olarak şartlar ne olursa olsun, hiçbir zaman karamsarlığa kapılmadan, ümitsizliğe kapılmadan, heyecanı yitirmeden, motivasyonumuzu yüksek tutmalıyız" diyen Gencer, sözlerini şöyle tamamladı:

"Biz umutlu olmalıyız ki, çevremizdekileri de devamlı diri ve enerjik tutabilelim. İçinde bulunduğumuz dönem hızlı bir değişim dönemidir. Dünyanın siyasi ve ekonomik ekseni değişmektedir. Bu durumda ülkenin gelişmesi, dünyaya ayak uydurabilmesi hep birlikte oluşturacağımız bir zincirle mümkün olacaktır. Bu zincirin halkaları da sizlersiniz. Hepimizin üzerine düşen görev, Antalya'nın Türkiye'nin vizyonuna katkı koyması olmalıdır."

Gece, açılış konuşmasının ardından müzik dinletisiyle devam etti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-----------------

Geceye katılanlardan genel görüntüler

DÖSİAD Başkanı Gültekin Gencer'in konuşmaları

Müzik eşliğinde işadamlarının sohbeti

Haber- Kamera: - Mustafa KOZAK/ANTALYA,

============================================

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-2 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement