Dha Yurt Bülteni 2

Cumhurbaşkanı'na suikast timi davasına Muğla'da devam edildi

Duruşma salonu dışına darağacı kurdular

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi saldırı düzenleyen 1'i firari 37 darbeci askerin de aralarında bulunduğu 44'ü tutuklu 47 sanığın yargılanmasına Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden başlandı. Duruşma öncesinde yargılamanın yapıldığı salonun yanında toplanan, AK Parti'lilerin de aralarında yer aldığı vatandaşlar, darbeci askerlerini geçirildiği yere temsili darağacı kurdu, ellerinde de idamı simgeleyen urganlar tuttu. Yargılanan sanıklar, polis ve jandarmanın geniş güvenlik önlemleri altında salona alındı.

Geçen yıl 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele saldırı düzenleyen Özel Kuvvetler ve Muharebe Arama Kurtarma (MAK) timlerinden oluşan 37 kişilik özel tim, başarılı olamayınca 2 polisi şehit edip kaçtı. Bu kişilerden, FETÖ/PDY'nin Çiğli Ana Jet Üssü'nün imamı olduğu belirtilen 'Paşa' lakaplı astsubay Zekeriya Kuzu'nun da aralarında bulunduğu 25'i ilk olarak yakalanarak tutuklandı. Daha sonra Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda tabur komutanı olan Binbaşı Şükrü Seymen ile önceden aynı birlikte eğitim alıp görev yapan askerlerden seçtiği Yüzbaşılar İsmail Yiğit, Mustafa Serdar Özay, Muammer Gözübüyük, Ergün Şahin, Bahadır Sagun, Mehmet Öztürk, Üsteğmenler Murat Köse, Mehmet Demir, Enes Yılmaz; Teğmen Muhammet Burak İpek de yakalanarak tutuklandı. Firari Yüzbaşı Burkay Karatepe ise henüz yakalanamadı.

Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianamele, darbe girişimi sırasında Marmaris'e gelen 37 askeri personelin yanı sıra azmettirici ya da yardımda bulunduğu belirlenenlerle birlikte aralarında örgüt lideri Fethullah Gülen'in de bulunduğu, 3'ü firari toplam 47 kişi hakkında dava açıldı. Sanıkların, 'Cumhurbaşkanına suikast girişimi', 'anayasayı ihlal', 'yasama organına karşı suç işleme', 'hükümete karşı suç işleme', 'silahlı terör örgütü yöneticisi olma', 'yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme', 'yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüs etme', 'kasten öldürmeye teşebbüs', 'zincirleme şekilde cebir ve tehdit kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama', 'zincirleme şekilde silahla tehdit', 'Cumhurbaşkanına hakaret', 'zincirleme şekilde kamu görevlisine görevi nedeniyle hakaret', 'kamu malına zarar verme, mala zarar verme, nitelikli olarak konut dokunulmazlığının ihlali ve nitelikli yağma' suçlarından 6'şar kez müebbet hapis cezasına çarptırılması istendi.

Son yapılan duruşmada, tüm delillerin toplandığını, sanıkların savunmalarını yaptığını ve tüm tanıkların dinlendiğini, olayla ilgili tüm gerçeklerin ortaya çıktığını ifade eden savcı, mütaalasını verdi. Savcı bir sanık hakkında beraat talebinde bulundu, diğer sanıklarla ilgili 6'şar kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi. Mütaaladan sonra mahkeme heyeti, HTS kayıtlarının istenmesine, şehit olan iki polisin adli tıp raporuyla ilgili bilirkişi görüşü alınmasına, 112 ve 155 kayıtlarının o saatler diliminde deşifre edilmesine, olay saatindeki hava radar görüntülerinin istenmesine karar verip, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Başbakanlık ve Milli Savunma Bakanlığı'nın davaya müdahil olması kabul etmişti.

YARGILAMA YENİDEN BAŞLADI

Yargılanın üçüncü duruşması ise bugün başladı. Duruşma öncesinde yargılamanın yapıldığı salonun yanında toplanan, AK Parti'lilerin de aralarında yer aldığı vatandaşlar, darbeci askerlerin getirilirken geçirildiği yere temsili darağacı kurdu, ellerinde de idamı simgeleyen urgarlar tuttu. Ayrıca vatandaşların ellerinde "İmanını satmış hainler", "Yahudi oldular, çapulcu oldular, ermeni oldular, biur vatan evladı olamadılar", "Pensilvanyanın uşakları", "Uzun adam eğilmez, milli irade yenilmez", "Seni zindandan alıp millete iktidar yapan Allah'a hamdolsun" yazılı parkartlar taşıdı. Yargılanan askerler, polis ve jandarmanın geniş güvenlik önlemleri altında salona alındı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Önlemlerden görüntü

Sanıkların görüntüsü

Duruşma salonun dışından görüntü

Kurulan darağacının görüntüsü

Protestolardan görüntü

Anons

Haber: Taylan YILDIRIM - Cavit AKGÜN-Kamera: Yasin TİNBEK/ MUĞLA

===================================

Askeri konteyner bölgesinde mühimmat patlaması ve yangın (2)

10 ASKER DUMANDAN ETKİLENDİ

Kilis Valiliği, askeri birliğin barınma merkezinde çıkan yangında 10 askerin hafif derecede dumandan etkilendiğini duyurdu. Yangının rüzgarın etkisiyle büyüdüğüne değinilen açıklamada şöyle denildi:

"Kilis- Gaziantep karayolunun 15 inci kilometresinde askeri birliğin barınma merkezinde yangın çıkmış, yangın rüzgarın etkisi ile mühimmatın bulunduğu depoya sıçrayarak patlamaya ve yangının büyümesine yol açmıştır. Herhangi bir can kaybı bulunmamaktadır. Dumandan hafif derecede etkilenen 10 askerimiz Kilis Devlet Hastanesinde tedavi altına alınmış olup, Kilis ve Gaziantep itfaiye ekiplerince söndürme ve soğutma çalışmalarına başlanmıştır."

Görüntü Dökümü

----------------------

-Patlama anı

-Söndürme çalışmalarından görüntü

-detaylar

Haber-Kamera: KİLİS

===========================================

Adana'da DEAŞ operasyonu: 5 gözaltı (2)

ADANA'da terör örgütü DEAŞ'a yönelik düzenlenen operasyonda 5 kişi gözaltına alındı.

Konya'da dün ölü olarak ele geçirelen 5 DEAŞ'lı terörist ile itrtibatlı ve örgüt adına faaliyet gösteren Meydan Grubu üyesi oldukları öne sürülen 10 kişinin evine sabahın ilk saatlerinde Adana Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) Şube ekiplerince baskın yapıldı. Özel harekat timlerinin demir kapılarını koç başlarıyla kırdığı evlere giren ekipler, 5 kişiyi gözaltına aldı. Sağlık kontrolünden geçirilen şüpheliler, sorgulanmak üzere Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Adreslerinde bulunamayan 5 kişinin ise yakalanması için çalışma başlatıldığı bildirildi.

Görüntü Dökümü

------------------------

Polis araçlarının Emniyet Müdürlüğü'nden çıkışı

Polis araçlarının operasyon noktasına gidişi

Özel harekat polislerinin zırhı araçtan inişi

Özel harekat polislerinin tim yürüyüşü ile baskın yapılacak evin önüne gelmesi

Özel harekat polisinin koç başı ile demir kapıya vurması

Özel harekat polisinin levye ile kapının kilidini esnetmesi

Demir kapısı koç başı ile kırılan eve giren ekipler

Poyislerin evin içinde yarı çıplak bir erkeği yere yatırması

Polis ekiplerinin evin içindeki görüntüsü

Sokaktaki resmi ve zırhlı polis araçları

Gözaltına alınan bir kişinin evden çıkartılıp polis aracına bindirilmesi

Evin duvarında üzeri kapatılmaya çalışmış "Oy kullanma Allah'a şirk koşma" yazısı

Genel ve detay görüntüler

Haber - Kamera: Gökhan KESKİNCİ/ADANA,

=======================================

Adıyaman'da DEAŞ operasyonu: 2 gözaltı

ADIYAMAN'da, polis tarafından terör örgütü DEAŞ'a yönelik düzenlenen operasyonda 2 kişi gözaltına alındı.

Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, özel harekatçılar eşliğinde terör örgütü DEAŞ'a yönelik şafak vakti eş zamanlı baskın yaptı. Evlerinde arama yapılan ve bazı örgütsel doküman ele geçirilen 2 kişi gözaltına alındı. İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen şüpheliler sorgulanmaya başlandı.

Haber: ADIYAMAN

=============================================

Balıkçı barınağındaki yangında 2 restoran kül oldu, Sahil Güvenlik binası zarar gördü

İZMİR'in Güzelbahçe İlçesi'ndeki bir restoranda elektrik kontağından çıktığı tahmin edilen yangın, yandaki başka bir restorana, ardından da Güzelbahçe Sahil Güvenlik Komutanlığı binasına sıçradı. Can kaybının olmadığı yangında 2 restoran kullanılamaz hale gelirken, Sahil Güvenlik Komutanlığı binasında maddi hasar oluştu.

Bugün saat 05.30 sıralarında Güzelbahçe Belediyesi 1'inci Balıkçı Barınağı'nda bulunan bir restoranda, kimsenin bulunmadığı sırada yangın çıktı. Elektrik kontağından çıktığı tahmin edilen yangın, rüzgarın da etkisiyle büyüyerek yandaki kapalı olan başka bir restorana, ardından da Güzelbahçe Sahil Güvenlik Komutanlığı binasına sıçradı.

Alevleri görenler durumu itfaiye sağlık ve polis ekiplerine bildirdi. İhbar üzerine gelen itfaiye ekipleri yangına müdahale etti. Herhangi bir can kaybının olmadığı yangın, itfaiye ekiplerinin yaklaşık 1.5 saatlik çalışmasıyla söndürüldü. Yangında 2 restoranın kullanılamaz hale gelirken, Sahil Güvenlik binasında da maddi hasar oluştu.

Güzelbahçe Kaymakamı Hüseyin Kulözü ile Güzelbahçe Belediye Başkanı Özdem Mustafa İnce olay yerine gelerek incelemelerde bulundu. Kaymakam Kulözü, "Yangın şans eseri Sahil Güvenlik binasındaki mühimmatların olduğu bölgeye ulaşamadan söndürüldü" dedi.

Yangının kesin çıkış nedeninin belirlenmesi için başlatılan soruşturma sürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Yanan restoranlardan görüntü

Sahil Güvenhlik binasından görüntü

İtfaiye ekiplerinden görüntü

Genel ve detay görüntü

Haber: Mehmet GÜNEY - Kamera: Davut CAN/ İZMİR,

================================================

Yol isteyen ambulans şoförüne tepki gösterdi

Ambulans kamerasının kaydettiği görüntü

İZMİR'in Narlıdere İlçesi'ndeki bir hastayı evinden alıp Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'ne götürmek üzere ambulansla yola çıkan 112 ekibi, Güzel Sanatlar Fakültesi Kavşağı'nda bekleyen araçlardan sireni açıp yol istedi. Bu duruma öfkelenen kimliği belirsiz sürücü, aracını durdurup ambulans şoförüne tepki gösterdi. Şoförün ambulansta acil hasta bulunduğunu söylemesi üzerine, otomobil sürücüsü aracını yol kenarına çekti. Bu anlar ambulanstaki araç kamerası tarafından görüntülendi.

İzmir İl Sağlık Müdürlüğü'ne bağlı 112 Acil Servis ekibinin trafikte karşılaştığı zorluk, ambulanstaki araç kamerasına yansıdı. Geçen pazartesi günü öğle saatlerinde, telefon ihbarı üzerine harekete geçen 112 ekibi, Narlıdere İlçesi'ndeki bir hastayı ambulansa alıp Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'ne götürmek üzere yola çıktı. Araç trafiğinin yoğun olmadığı noktalarda, ambulansın sirenini açmayan şoför, Balçova İlçesi Mithatpaşa Caddesi Güzel Sanatlar Fakültesi Kavşağı'nda, araçların sol şeritte bulunduğunu fark edince, sireni açıp yolun boşaltılmasını istedi. Ancak bu duruma öfkelenen bir otomobilin sürücüsü, yol vermek yerine, otomobilini cadde ortasında bırakıp aracından indi. Kimliği belirsiz sürücü, el kol hareketi yaparak ambulans şoförüne tepki gösterdi, ambulansa doğru yürüdü. Ambulans şoförü, 'Acil hasta var' diye birkaç kez yüksek sesle, otomobil sürücüsünü uyardı. Bunun üzerine, sürücü aracına dönüp otomobilini sağ şeride çekti. Tüm bu yaşananlar ise ambulanstaki araç kamerasına yansıdı.

"SANİYELERİ BİLE ÖNEMLİ"

Türk Sağlık Sen 1 No'lu Şube Başkanı Ahmet Doğruyol, "Hastaların, hastaneye ulaştırılmasında saniyelerin bile önemli olduğu bir zaman diliminde bir sürücünün ambulans şoförüne 'Yol istediği' için tepki göstermesine anlam veremiyoruz. O ambulansın içinde kendi ailesi ya da yakını da olabilirdi. Olmasa bile sonuçta insan hayatının hiçbir şeyle değiştirilemeyeceği gibi bir gerçek var. Neredeyse her gün sağlık çalışanlarının karşılaştığı şiddet olaylarıyla ilgili haberleri görüyoruz ve bunun engellenmesi için elimizden geleni yapmaya gayret ediyoruz. Bir de trafikte böyle durumlarla karşılaşıyoruz. Bu gibi görüntüleri yalnızca insanların duyarlılığı engelleyebilir. Tepki göstermek yerine en hızlı ve güvenli şekilde yola açmalıyız. Bu aracın plakası da görüntülerde açık şekilde görülebiliyor. Bununla ilgili gerekli girişimlerde de bulunuldu" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Ambulans kamerasının kaydettiği görüntü

Haber: İZMİR,

=============================================

Kapkaç anı güvenlik kamerasında

ADANA'da yolda yürüyen bir kadının, bisiklele yanına yaklayarak cep telefonununu çalan, 22 yaşındaki Halil İbrahim A. yakalandı, kapkaç anı ise güvenliklik kameraları tarafından kaydedildi

Olay, 10 Temmuz günü merkez Seyhan İlçesi'nde meydana geldi. Halil İbrahim A. (22), kadının cep telefonunun bisikletiyle yaklaşıp kapkaç yöntemiyle alıp kaçtı. Kapkaçcının peşinden koşan kadın, daha sonra yere düştü, olay anı ise bir işyerini güvenlik kameraları tarafından görüntülendi. Kadının olayı polise haber etmesi üzerine  Adana Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği ekipleri Halil İbrahim A.'yı yakaladı. İbrahim A. sorgusunda ise 11 Haziran ve 7 Temmuz tarihlerinde de başka kadınların cep telefonlarını ve çantalarını kapkaç yöntemiyle çaldığını itiraf etti.

Emniyetteki sorgusu tamamlanan zanlı, önce Adana Adli Tıp Birimi'ne ardından da adliyeye sevk edildi. Halil İbrahim A. çıkartıldığı mahkemece tutuklandı.

Görüntü Dökümü

------------------------

Bisikletli şahsın kadının telefonu çalması

Kadının şahsın arkasından koşuşu

Haber: Çağlar ÖZTÜRK  -Kamera: ADANA,

===============================================

21 yaşındaki gurbetçi genç, kazada hayatını kaybetti

Kaza anı güvenlik kamerasında

SAMSUN'UN Tekkeköy İlçesi'nde 21 yaşındaki Muhammed Odabaş, motosikleti ile geçirdiği kazada hayatını kaybetti. Almanya'da yaşayan ve tatil için memleketine gelen gencin ölümü ailesini yasa boğdu. Kaza anı ise güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedildi.

Almanya'dan tatil için memleketi Samsun'un Tekkeköy İlçesi'ne gelen Muhammed Odabaş, kullandığı motosikleti ile Aşağıçinik mahallesinden kent merkezine doğru ilerlerken, aynı istikamete giden ve ani manevra ile şerit değiştirip kavşağa yönelen otomobil ile çarpıştı. Kazada yaklaşık 50 metre sürüklenen Muhammed Odabaş olay yerinde hayatını kaybetti. Kazada motosiklette arkasında bulunan kuzeni Emre Odabaş ise yaralandı. Yaralı genç, özel bir hastanede tedavi altına alındı. Öte yandan kaza anı ise bölgedeki güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedildi. Kazayla ilgili soruşturma sürüyor.

Görüntü Dökümü :

---------------------------

Muhammed Odabaş'ın fotoğrafı

Kaza anı güvenlik kamerası

Haber :  Hakan ÇELİKBAŞ/SAMSUN, -

==========================================

(TEKRAR) (ÖZEL) Kurşunlu artık çağlamıyor, damlıyor

ANTALYA'da dünyaca ünlü doğa harikalarından Kurşunlu Şelalesi, bölgedeki 3 bine yakın kaçak sondaj kuyusu ve bu yıl yağışların az olması nedeniyle neredeyse tamamen kurudu.

Antalya- Isparta karayolu üzerinde Aksu İlçesi sınırlarındaki Kurşunlu Şelalesi'nde, kaynağını aldığı Kurşunlu, Yurtpınar, Fettahlı ve Topallı mahallelerinde yoğun seracılık faaliyetleri ve neredeyse her seranın kenarındaki kaçak sondajlar nedeniyle su kalmadı. Bölgedeki 4 mahallede yaklaşık 3 bin kaçak sondaj olduğu tahmin ediliyor. Son yıllarda kaçak sondajların şelaleyi de besleyen yeraltı su kaynaklarını hızla yok etmesiyle doğa harikası Kurşunlu'nun su seviyesi giderek azaldı. Bu yıl kaçak sondaj sorununa kuraklık da eklenince, neredeyle su kalmadı.

Bölgede Doğa Koruma ve Milli Parklar 6'ncı Bölge Müdürlüğü'nce, şelalenin su seviyesindeki kaybın nedenlerine yönelik önceki yıllarda yapılan incelemede, şelaleyi besleyen su kaynakları üzerinde kurulmuş 3 bine yakın kaçak sondaj belirlendi. Özellikle yaz döneminde kaçak sondajla elde edilen suyun tarımsal sulamada kullanılıyor olmasının, şelalenin kurumasına yol açtığı saptandı.

BÜYÜK ÜZÜNTÜ YARATTI

Şelalenin neredeyse tamamen kurumasında, bu yıl yağışların az olması da önemli etken oldu. 18 metre yükseklik ve 20 metrenin üzerinde genişlikten akan şelalenin son hali büyük üzüntü yarattı. Görkemli şelaleden geriye sadece iki noktada ve yok denecek kadar ölçüde su miktarı kaldı.

Şelaleyi de içine alan milli park alanının yaklaşık 200 dönüm olduğunu belirten Kurşunlu Şelalesi park alanı işletmecisi Erol Avcı, yüzde 75'i yerli, yıllık ziyaretçi sayısının 200- 250 bin civarında olduğunu söyledi. Suyun esas azalma sebebinin şelalenin üzerindeki köylerde yer alan 3 bin civarındaki kaçak sondajlar olduğunu belirten Erol Avcı, şelaleye Gebiz'de inşası devam Küçük Aksu Barajı'ndan su getirilmesinin planlandığını, ancak 40 kilometre boru döşenmesi gerektiği ve bunun da kaç yıl içinde uygulanacağını bilmediklerini kaydetti.

SU KAYNAĞI TEMİZLENMELİ

Şelalenin doğduğu Gelingöz su kaynağının yaklaşık 6 kilometre mesafede olduğunu ve su kaynağı ile havzasının da temizlenmesi gerektiğini anlatan Avcı, 3 yıl önce Antalya Valiliği bünyesinde Kurşunlu Şelalesi'ndeki su sorununun giderilmesine ilişkin teknik personel ve akademisyenlerin de olduğu bir komisyon kurulduğunu, ancak henüz hiçbir işlem yapılmadığını söyledi.

ZENGİN DOĞAL YAŞAM

Bu büyük sorun, şelaledeki doğal hayat başta olmak üzere turizmi de olumsuz etkiliyor. 2 kilometrelik kanyonda 18 metrelik büyük şelalenin yanı sıra, küçük şelalecikler, birbirine bağlı 7 küçük göletten oluşan Kurşunlu Şelalesi, toplam büyüklüğü 394 hektarlık alanı kapsayan Milli Park konumunda. Yaz dönemi günde en az 1500 kişinin ziyaret ettiği şelale, yılın diğer aylarında da Antalya'nın en çok ilgi gören doğal turizm alanlarının başında geliyor. Zengin bitki topluluğu, su ve kaya formları, 200 yıllık su değirmeni ve orman dokusuyla eşsiz bir doğal alana sahip Kurşunlu Şelalesi'nde ağırlıklı kızılçam olmak üzere doğu çınarı, defne, harnup, yabani zeytin, sakız, söğüt ve incir ağaçları bulunuyor. Mersin, alıç, zakkum, böğürtlen, yabani gül, sütleğen, ılgın, ladin, kermes meşesi, kekik, yabani nane, kayıt, eğrelti ve sarmaşıkların alt florayı meydana getirdiği şelalede, topalak, su nanesi, kamış, su avizeleri, nilüfer gibi su bitkilerini görmek mümkün. Milli park içinde yabandomuzu, tilki, tavşan, sincap, yarasa, ibibik, ağaçkakan, üveyik, sazan, su kaplumbağası gibi yaban hayvanlarıyla köpek, yılan ve kertenkele yaşıyor.

Baraj ve şelaleyi besleyecek hat projesi tamamlandıktan sonra, şelalede su sorununun yaşanmayacağı öngörülüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------------

Kurşunlu şelale girişinden görüntü

Şelalenin döküldüğü alandan görüntü

Resim çektiren vatandaşların görüntüsü

RÖP: Erol Avcı

Şelaleyi gezenlerden görüntü

Az miktarda akan suyun görüntüsü

Detaylar

ARŞİV

Kurşunlu şelalesinden detaylar

Haber: Mehmet ÇINAR-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,

===============================================

(ÖZEL)  Avrupa'yı bırakıp Bagok Dağı'nda köylerine döndüler

MARDİN'in Midyat İlçesi'nden yıllır önce Avrupa'ya göç eden Süryaniler, son yıllarda Avrupa'dan Bagok Dağı etklerinde bulunan Elbeğendi Köyü'ne döndü. Köye gelmeden önce köyde Midyat'a özgü Nahit Katori taşlarla modern tripleks villalar yapan Süryaniler, "Anavatan anadır, bizde anamızın yanındayız" diyor. Süryani 14 aile Avrupa ülkelerinden köye kesin dönüş yapıp inşaa ettikleri modern evlerde yaşamlarını sürdürürken, 8 ailenin de köyde yaptıktıkları evlerde yaz tatillerini geçirdikleri belirtildi. Köy mahtarı Aziz Demir, "Süryaniler buradan isteyerek gitmediler. Gittiklerinde de her zaman memleket hasretini yaşadılar. Rahmetli Ecevit bir genelge yayınlamıştı. İşte 'Süryaniler memleketlerine geri dönsünler, yasal ve anayasal güvence altındalar' diye. Biz de o genelgeyi dikkate aldık, değerlendirdik ve o zaman 12-13 aile temelli dönüş için karar verdik" dedi.

Midyat ilçesi ile bağlı köylerde yaşayan ve 1980'li yıllarda Avrupa ülkelerine göç etmek zorunda kalan Süryaniler, 2000'li yıllardan sonra Avrupa'dan köylerine önce geçici sonra kalıcı dönmeye başladı. Süryanilerin döndüğü köylerden biri ise Midyat ile Nusaybin ilçeleri arasında kalan Bagok dağında bulunan Elbeğendi (Kafro) köyü oldu. Köyde Midyat taşlarından özgü tripleks yapan Süryanilerden 14 ailenin temelli döndüğü belirtildi. Köy muhtarı olan Aziz Demir, kendisinde 1980'li yıllarda İsviçre'ye göç ettiğini 20 yıl sonra doğup büyüdüğü Elbeğendi köyüne geri geldiğini söyledi. Kesin dönüş yaparak köyde tarih ve modern yaşantıyı sunan villalar inşa ettiklerini söyleyen Demir, Avrupa'ya neden göç ettikleri, geri dönüş kararları, inşa etikleri evler, çocuklarının köye uyumu ve geri dönüşler ile ilgili şöyle konuştu:

"SÜRYANİLER BURADAN İSTEYEREK GİTMEDİ"

"Buradan göç ettim, İsviçre'ye yerleşmiştim. Süryaniler genelde 80-90'lı yıllarda memleketten göç etmek zorunda kaldılar. Bilindiği gibi 80-90'lı yıllarda acı şeyler yaşandı bu bölgede, durumlar malum. İşte o zamanlar Süryaniler de taraf olmak istemediler. Göç etmek zorunda kaldılar. Avrupa'nın değişik ülkelerinde Amerika'ya, Avustralya'ya kadar göç etmek zorunda kaldılar. Süryaniler buradan isteyerek gitmediler. Gittiklerinde de her zaman memleket hasretini yaşadılar. Rahmetli Başbakan Ecevit bir genelge yayınlamıştı. İşte 'Süryaniler memleketlerine geri dönsünler, yasal ve anayasal güvence altındalar'. Biz de o genelgeyi ele aldık, değerlendirdik. İşte bizim köylüler, o zamanlarda daha tapu kadastro çalışmaları olmamış. Bizler de ne yapalım, ne edelim, nasıl memleketimize bir hizmet edelim, nasıl bir çalışma yapalım? İlk önce İsviçre'de bir dernek kurduk, ondan sonra Almanya'da da bir dernek kuruldu köylüler tarafından. İşte biz dedik, yurtdışında bir çalışma olması mümkün değil, ancak bu çalışmanın memlekette olması mümkündür. Biz de o zaman 12-13 aile karar verdik temelli dönüş yapmak için. 2002-2003 yıllarında köyümüz o zaman yasak bölgeydi. İşte bu yasak bölgenin kalkınması için yerel ve merkezi yönetimlere başvuru yapmıştık. Bunun kaldırılması için çaba harcadık. En sonunda yasak bölge kalktı ve altyapı çalışmalarına başladık. Bu çalışmalar, 2006'ya kadar alt yapı ve evlerin inşaatları zaman aldı. 2006'nın 1 Eylül günü temelli dönüşün, köyün açılışını yaptık. ve o zamandan beri köyümüzde yaşıyoruz."

Köyde 2007 yılında yapılan seçim ile muhtar seçilen Aziz Demir, köyde Avrupa'dan kesin dönüş yapıp kendilerine aynı özelliklere sahip Midyat taşlarından tripleks villalar inşa eden aileler dışında 8 ailenin de köyde evler yaptırdıklarını ve yaz aylarında tatillerini geçirmek için köye geldiklerini söyledi. Köydeki evlerin bahçelerine meyve ağaçları ve sebze eken Süryaniler, Avrupa'da kalan diğer Süryanilerinde dönmesini bekliyor. Köye gelip yaşayan aileler köyde çiftçilik ile uğraşırken, kesin dönüş yapan ailelelrin büyük kısmının gençleri isbe Avrupa'da kaldığı ve zaman zaman ailelerini köye gelip ziyaret ettiği belirtildi.

Görüntü Dökümü:

-Süryani köy tabelasından görüntüler

-Köyün ve yapılan modern evlerin görnütüsü

-Muhtarın evinin görüntüsü

-Muhtarın eşi ve çocuklarının sohbet etmesi

-Muhtarın eşi ile bahçede dolaşması ve sebze toplaması

-Muhtarın köpeğini sevmesi

-Muhtarın konuşması

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mehmet Halis İŞ/MİDYAT,(Mardin),-

==================================

(ÖZEL) Elazığ Hipodromu'nda gece yarışları başladı

ELAZIĞ'ın merkeze bağlı Yurtbaşı Beldesi'nde bulunan hipodromda aydınlatma çalışmalarının tamamlanmasının ardından düzenlenen bir törenle gece yarışları başladı.

İstanbul, İzmir, Adana, Şanlıurfa ve Kocaeli hipodromlarının ardından Elazığ Hipodromu'nda da aydınlatma çalışmaları tamamlandı. İlk kez 3 Temmuz gecesi ışıklandırma ile koşulmaya başlanan Elazığ Hipodromu'ndaki gece yarışlarının resmi açılış töreni ise, Elazığ Vali Yardımcısı Mehmet Fevzi Dönmez, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Turan Karahan, Türkiye Jokey Kulübü Başkanı Yasin Kadri Ekinci ve TJK Yönetim Kurulu üyelerinin katılımıyla gerçekleştirildi.

Törenin açılış konuşmasını yapan TJK Başkanı Yasin Kadri Ekinci, "Geçtiğimiz ay Türkiye'nin ilk lisanslı kadın seyislerinin mezuniyet gururunu yaşamak için bir aradaydık. Bugün de ilk kez 3 Temmuz gecesi ışıklandırmayla koşulmaya başlanan Elazığ Hipodromu'ndaki gece yarışlarının resmi açılış töreni vesilesiyle birlikteyiz. İstanbul, İzmir, Adana, Şanlıurfa ve Kocaeli'den sonra Elazığ Hipodromu'nun da aydınlatma çalışmalarının tamamlanmasından mutluluk duyuyoruz. Hedefimiz, tüm hipodromlarımızda aydınlatma çalışması yaparak, yarış takvimimizdeki gece koşularını artırmak. Gece yarışlarının çoğalması kuşkusuz istihdamı ve devletimize sağladığımız katma değeri de artıracaktır."dedi.

Elazığ Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Turan Karahan ise konuşmasında, Yurtbaşı Beldesi'nde yer alan hipodromda bölgenin ekonomisine, kültürüne, sosyal yapısına ciddi anlamda katkı sunan bir yapı olduğunu belirterek, "Elazığ Hipodromu'nda her yarış günü yaklaşık 50 mesai arkadaşımız, yarışların düzenli bir şekilde yapılabilmesinden sorumludur. Gerçekleştirilen yarışlardan elde edilen gelirin yüzde 5'i direkt olarak ilimiz ekonomisine katkı sağlamakla birlikte, hipodrom bünyesinde 600 ahır ve 600 at bulunmaktadır. Bu anlamda istihdam edilen seyisler, jokeyler, at bakıcıları ve diğer tüm çalışanlarıyla birlikte, Elazığ'ın ekonomisine ciddi katkıları olan bir hipodromdan söz ediyoruz. Gündüz ve gece olmak üzere, haftada 2 yarış olacak şekilde 6 ay süren yarış sezonunu her yıl olduğu gibi bu yıl da ilimizde yaşayacağız."dedi.

Elazığ Vali Yardımcısı Mehmet Fevzi Dönmez ise, Orta Asya'dan Anadolu'ya kadar uzanan Türk milletinin hikayesinde atın önemli bir yer tuttuğunu belirterek,"At bizler için bir sevdadır ve at sevgisi tarihin her döneminde Türk milleti için önem arz etmiştir. Bu anlamda da 2002 yılından beri Elazığ'da faaliyet gösteren hipodromumuz, bölgemize ekonomik bir katkı sağladığı gibi, Kadın Seyis projesi ise hem teknik anlamda hem de at biniciliği gibi sosyal hizmetlerle de ilimize katkı sağlamaktadır. Elazığ Hipodromu'na yapılan bu güzel yatırımın ilimize, ülkemize ve atçılık camiasına hayırlı olmasını diliyorum."dedi.

Açılış töreninin ardından Elazığ Valiliği adına düzenlenen Vali Koşusu'nda, İhsan Çelik'in sahibi olduğu Baba Sönmez isimli Safkan At, jokeyi Vedat Kızmaz ile birinci oldu. İhsan Çelik'e kupayı Elazığ Valisi Çetin Oktay Kaldırım verdi.

GÖL MANZARALI HİPODROM

Sahip olduğu göl manzarasıyla diğer hipodromlardan ayrılan Elazığ'ın Yurtbaşı beldesindeki hipodromun aydınlatması, toplam 36 direkle sağlanıyor. Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı'na 2 Mayıs 1979 yılında Hazine tarafından 49 yıllığına tahsis edilen hipodrom alanı, daha sonra Bakanlar Kurulu'nun 21 Nisan 1998 tarihli kararı ile Türkiye Jokey Kulübüne devredildi. 21 Haziran 2002 tarihinde resmi açılışı yapılan hipodromda 7 Ekim 2002 tarihinde ilk resmi yarışlar başladı. Hipodromda 2 bin 500 kişilik 4 katlı tribün binası, Jokey Evi, Doping Binası, yarış öncesi kan alma ünitesi, 24 Box Eyerleme, Gösteri Padoğu, Yarış Atları Hastanesi bulunuyor. 400 Ahır kapasitesine sahip hipodromda bin 550 metre uzunluğunda, 20 metre genişliğinde kaba kum serili pist mevcut olup 1000, 1100, 1200, 1500, 1600, 1700, 1800, 1900, 2000, 2400 metre yarışları yapılmakta ve tüm mesafelerde 18 at start alabilmektedir.

Görüntü Dökümü:

Atların koşuya hazırlanmaları

Yarıştan görüntüler

Hipodromdan görüntü

Protokolden görüntü

TJK Başkanı'nın konuşması

Tarım İl Müdürü'nün konuşması

Elazığ Vali Yardımcısı Mehmet Fevzi Dönmez'in konuşması

Aydınlatma düğmesine basılarak aydınlatma yapılması

Haber - Kamera: Şahismail GEZİCİ/ELAZIĞ

==================================================

(ÖZEL) 'Canavar ve pislik' hakaret sayılmadı

ERZURUM'da zihinsel engelli 27 yaşındaki Muhammed Lütfü Arpat'ı döven astsubay İ.K.'ya sosyal medyada "Canavar, pislik. Biz bunu senin yanına bırakmıyoruz, bırakmayacağız" diyen Palandöken Otizm Derneği Başkanı Nazan Yaşarbaş beraat etti.

Merkez Palandöken ilçesinde geçen 25 Ocak günü akşam saatlerinde meydana gelen olayda, zihinsel engelli Muhammed Lütfü Arpat, evlerinin 200 metre uzağında, bir iş yerinde çalışan ve aynı apartmanda oturan genç kızla karşılaştı. İddiaya göre Arpat, kızın yanına gidip kolundan tutarak arkadaş olmak istediğini söyledi. Bunun üzerine genç kız bağırarak yardım istedi. Korkup evine doğru koşmaya başlayan Muhammed Lütfü Arpat'ı apartmana 10 metre kala yakalayan genç kız yere yatırdı ve yanına gelen ablası ile birlikte vurmaya başladı. Bu sırada apartmandan çıkan genç kızın eniştesi astsubay İ.K., yüzde 50 engelli genci karlara yatırıp, kamera kayıtlarına göre 12 dakika boyunca tekme tokat dövdü.  Burnu kırılan ve vücudunun çeşitli yerlerinde çürükler oluşan Arpat'ı babası Sinan Arpat önce karakola, ardından hastaneye götürdü. Dayak olayı ile ilgili gözaltına alınan İ.K. sevk edildiği 1'inci Sulh Ceza Hakimliği tarafından adli kontrol kararı ile serbest bırakıldı.

Muhammed Lütfü Arpat'ın dööülmesi büyük tepki toplarken,  Palandöken Otizm Derneği Başkanı Nazan Yaşarbaş, Facebook hesabı üzerinden paylaşım yaparak yaşananları kınadı. Engelli genci döven İ.K.'ya Nazan Yaşarbaş Facebook hesabından "Canavar, pislik. Biz bunu senin yanına bırakmıyoruz, bırakmayacağız" dedi. İ.K.'nın şikayeti üzerine Nazan Yaşarbaş hakkında 3'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde 'hakaret ve tehdit' suçlarından 3 aydan 2 yıl 10 aya kadar hapis cezası istemi ile dava açıldı.

3'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkan Nazan Yaşarbaş kendisinin de otizmli bir çocuğu olduğunu belirterek, savunmasında şunları söyledi:

"İ.K. engelli bir çocuğu darp ettiği için onu eleştirirken 'canavar' dedim. Türk Ceza Kanunu'nda 'canavarca hisle adam öldürme' suçu var. Canavar demek hakaretse TCK'da da mı hakaret edilmiş? Pislik demek hakaret değildir. Hakkımızı savunacağımızı belirtmek için yanına kalmayacağımını söyledim. Otizmli bir çocuk annesi olarak o andaki duygularımı sosyal medyada paylaştım. Çünkü otizimli çocuklar ikinci sınıf vatandaş olarak görülüyor. Ben sadece otimzli bir çocuğa yapılan saldırıyı eleştirdim."

Savunmanın ardından karar veren mahkeme, Nazan Yaşar'ın 'hakaret ve tehdit' suçlarından ayrı ayrı beraatini kararlaştırdı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

ARŞİV - 27 OCAK 2017'

Nazan Yaşarbaş ile röp.

-Muhammed Lütfü Arpat'ın dövülme anı (arşiv)

-Muhammed Lütfü Arpat'ın babası ile röp. (arşiv)

-Dayak yiyen Muhammed Lütfü Arpat (arşiv)

Haber-Kamera: Hümeyra PARDELİ/ ERZURUM,

======================================

Antika radyo ve gramafon evi

MERSİN'in Tarsus İlçesi'nde  iş adamı Eyüphan Eyüpoğlu (59), antika eşya merakını geliştirerek iş yerinin üst katını 'Eski Radyo ve Gramofon Evi'ne dönüştürdü.

Tarihi değeri olan 258 adet radyo, 18 gramofon, müzik setleri, kartuşlu araba teypleri, makaralı teyp, radyonun icadından önce 1900 ve 1910 yılları arasında kullanılan 1 fonograf, 20 binin üzerinde ilk gün zarflı, damgalı- damgasız ve z serili yerli-yabancı pul, kapı kilitleri ve saat çeşitlerinden oluşan antika eşyaların bulunduğu sergi, ziyaretçilerin de yoğun ilgisiyle karşılaştı. 80 yıllık bir kapıyı serginin giriş bölümüne yerleştiren Eyüpoğlu, hayalinin sergisini müzeye dönüştürmek olduğunu söyledi.

Bir dönem Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu üyeliği de yapan Eyüpoğlu, "20 yıl önce annemin bana verdiği bir radyo ile yola çıkmıştım ama son yıllarda yavaş, yavaş arttırarak bu ürünleri bir araya getirebildim. Artık burası dar gelmeye başladı daha geniş bir mekanda ürünleri sergilemek için destek bekliyorum. Şu an müze diyemiyorum ama sergi olarak ifade ediyorum, hayalimde alınacak izinle eserlerimi sergileyeceğim büyüklükte adıma ait müze var" dedi.

BİNLERCE ANTİKA

Sergiyi görmeye gelenleri büyük bir keyifle gezdirdiğini belirten Eyüpoğlu, antik eşyalarıyla ilgili şu bilgileri verdi:

"Meraklıları bizzat kendim gezdiriyorum. Sergime hediye ürünler verenler oluyor. Bende hediye edenlerin isimlerini yazarak bu ürünlere dahil ediyorum. Her birisi binin üzerinde kalem, maskot ve kibritim var. 1983 yılından bu yana Filateli (Pul koleksiyonculuğu) üyesiyim, 20 bin pulu bu sayede sergime dahil edebildim. Koleksiyonumda çok sayıda ülke ve spor takımlarının rozetleri, ülkelere ait çanlar, taş plaklar var. Ziyarete gelen yaşlı insanlar, geçmişte bu ürünleri kullandıkları için hatıraları canlanıyor, gözleri doluyor ve ağlıyorlar. 'Bunu kullanmıştım' diyenlerin sayısı çok fazla. Onlara mazide bir yolculuk yaptırmaktan mutlu oluyorum. Genç nesilde bu ürünleri görünce hayretlerini gizleyemiyor. Onların şaşkınlığı da hoşuma gidiyor. Sergimin en büyük özelliği ise ürünlerin çalışıyor ve sağlam olmasıdır, çalışmayan bozuk hiçbir ürünü sergilemiyorum."

Görüntü Dökümü

------------------------

İş yerinin tabelası

Tesisten görüntü

İş yeri detay

Sergi salonu tabelası

İş adamı Eyüphan Eyüpoğlu'nun açıklaması

İşadamının sergi salonundaki eşyaların özellerini tanıtması

İş adamının fonograf'ı çalıştırması

İş adamının sergiyi nasıl bu hale getirdiğini anlatması

Haber-Kamera: Tolunay DUMAN/TARSUS,(MERSİN),

===============================================

Can dostları için pankartlı farkındalık

MUĞLA'nın Ortaca ve Dalaman ilçelerinde, sokak hayvanlarına yönelik farkındalığını arttırmak amacıyla Hayvan Dostları Derneği (HAYDOS), Ortaca Belediyesi ve Dalaman Belediyesi tarafından pankartlar hazırlanarak, vatandaşlar duyarlı olmaya davet edildi.

Hayvan Dostları Derneği, Ortaca Belediye Başkanı CHP'li Hasan Karaçelik ve Dalaman Belediye Başkanı CHP'li Muhammet Şaşmaz'ın fotoğraf ve imzalarının yer aldığı 50 pankart yaptırıldı. Vatandaşlar, bu pankartlarla can dostları için duyarlı olmaya davet edildi. 'Sokakta yaşayan sessiz dostlarımız için, kapınızın önüne bir kap su ve mama koymayı unutmayınız' yazılı pankartlar, Ortaca ve Dalaman'da belirlenen noktalara asıldı.

HAYDOS Başkanı Türkan Dağdelen, "Bu tarz projeleri devamlı yapma gayreti içindeyiz. İki belediyeyle 1 Ocak 2017'de imzalanan protokolle, aynı bakım evinde hayvanları rehabilite ettirmekteyiz. Her iki ilçede belediye başkanlarının projeye destek vermesinin önemi çok güzel. Halkı teşvik etmek, dikkatini çekmek amacıyla bu projeyi yaptık. Yaralı hayvan gördükleri zaman bizlere ulaşmasını sağlamak, aç ve susuz bir hayvan gördükleri zaman onlara bir kap su, mama vermelerini sağlamak istedik. Çok da güzel oldu. Şimdilik 50 kadar yaptırabildik. Ortaca, Dalaman ve Dalyan sokaklarında halkın yoğun olduğu yerlere asıyoruz. Umarım bu proje bütün Türkiye'de uygulanır" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Pankartların asılışından görüntü

Türkan Dağdelen ile röp

Haber- Kamera: Cihan KAYA/ ORTACA (Muğla),

=============================================

(ÖZEL) Yuvadan düşen yavru leylekler kurtarıldı

Ardahan'ın merkeze bağlı Ağzıpek Köyü'nde yuvadan düşen iki leylek yavrusu, köylüler ve elektrik kurumu tarafından kurtarıldı. Elektrik direği üzerinden düşen leylek yavrularını koruma altına alan köylüler, Aras EDAŞ'tan yardım istedi. Bunun üzerine önce direğin elektriği kesildi ardından Aras EDAŞ'ın sepetli aracı ile yavrular yuvalarına yerleştirildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Elektirk direğinden yere düşen leylekler

-Elektrik kurumu görevlileri tarafından sepetli araçla yuvaya konulması

Haber-Kamera: Zafer KUMRU/ ERZURUM,

===========================================

Vites kutusundan çıkan yılan korkuttu

İZMİT'te, Ömer Ekiz otomobiline giren yılanı görünce itfaiyeden yardım istedi. Yılanı çıkarmak için uğraşılırken, ellerinde sopa olan bazı vatandaşlar aracın etrafında toplandı. Vites kutusunun sökülmesi ile yılanın bir anda araçtan dışarı fırlamasıyla herkes etrafa kaçıştı. Ömer Ekiz ile bir itfaiyeci yılanın peşinden koşarak yakaladı. Yılanı eline alan Ömer Ekiz doğa salınmak üzere yılanı itfaiyeye teslim etti.

Kartepe Suadiye Mahallesi'nde oturan Ömer Ekiz, otomobilini Körfez Sanayi Sitesi'ne getirdi. Ömer Ekiz, 41 FR 395 plakalı otomobilinde ayaklarının arasından süzülen yılanı fark etti. Yılan aracın motor kısmına girince Ömer Ekiz itfaiyeden yardım istedi. Ömer Ekiz itfaiyenin gelmesini beklerken, sanayi sitesindeki elektrikçilerden aracın torpido kısımlarının sökülmesi için yardım istedi. Araçta yılanın olduğunu öğrenen elektrikçiler canlarını düşünerek yardımda bulunamayacaklarını belirtti.

Olay yerine gelen itfaiye ekibi ve Ömer Ekiz yılanı bulmak için çalıştı. Bu sırada ellerinde sopa olan bazı esnaflar aracın etrafında toplandı. Ömer Ekiz aracının teyp bölümünü ardından da vites kutusu kısmını sökünce yılan ortaya çıktı. Vites kutusundan çıkan yılan araçtan dışarı fırlayınca çevrede toplananlar kaçışmaya başladı. Ömer Ekiz ile bir itfaiyeci yılanın peşinden koştu. İtfaiye elindeki hayvan yakalama aparatı ile yılanı yakalarken, Ömer Ekiz yılanı başından tutarak havaya kaldırdı. Ömer Ekiz yaklaşık 1,5 metre uzunluğundaki yılanı doğaya salınmak üzere itfaiyenin uzattığı poşete koydu. İtfaiye ekipleri yılanı uygun bir yerde doğaya saldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Araçta arama yapılması

Aracın etrafın toplananlar

Yılanın araçtan çıkması ile çevredekilerin kaçışması

Ömer Ekiz ve itfaiyecinin yılanın peşinden koşması

Ömer Ekiz'in yılanı yakalayıp havaya kaldırması ve konuşması

HABER: Faruk KIYAK/KAMERA: Orhan UZUN/ İZMİT

==========================================

Gümbet'te Yıldız Tilbe ve Bengü rüzgarı

MUĞLA'nın gözde turizm ilçesi Bodrum'un ünlü Gümbet Barlar Sokağı'ndaki iki ayrı mekan, Yıldız Tilbe ve Bengü ağırladı. Ünlü şarkıcılar, hayranlarına eğlenceli dakikalar yaşattı.

Gümbet Barlar Sokağı'ndaki Pasha Club'ta sahneye çıkan Yıldız Tilbe'yi, yaklaşık 1500 kişi izledi. 'Aşkın içinde aşk var' isimli parçasıyla sahneye çıkarak 'Aşkım aşkım' ve 'Aşkımı sakla' isimli şarkılarını da seslendiren Tilbe, danslarıyla dikkat çekti. Kendisini izlemeye gelenlere teşekkür eden Tilbe, "Çok güzel bir gece diliyorum. Gece boyunca isteklerinize açığım. İstek şarkılarınızı zamanımız ölçüsünde yerine getirmeye çalışırız. Tekrar iyi eğlenceler" dedi.

Gümbet Barlar Sokağı'ndaki Posh Clup'ta ise Bengü, sahne aldı. Bengü'yü yaklaşık 750 kişi izledi. 'Geçmiş olsun', 'Sanki' ve 'Kuzum' isimli parçalarının yanı sıra eski ve yeni albümünden de parçalar söyleyen Bengü'ye, 4 dansçı eşlik etti. Sahneye kısa bir elbiseyle çıkan Bengü, hayranlarıyla da sohbet etti. Yaptığı danslarıyla göz dolduran Bengü, kendisini izleyenlere, "Öncelikle hepiniz hoş geldiniz. Artık burası benim evim gibi. O kadar seviniyorum ki buraya gelirken koşa koşa geliyorum. Altın Çağ albümünde en sevdiğimiz aslında en sevdiğiniz şarkılardan bir tanesi 'Geçmiş olsun'. Aranızda eminin bilenler vardır ama benim en sevdiklerimden. Muhtemelen yeni klip de ona gelecek. İyi eğlenceler" dedi.

Yaklaşık 1 saat sahnede kalan Yıldız Tilbe ve Bengü, eğlenceli dakikalar yaşattı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

İzleyenlerden görüntü

Yıldız Tilbe'nin sahne performansından görüntü

Bengü'nün sahne performansından görüntü

Haber: Hülya ELTEŞ- Kamera: Nilüfer DEMİR/ BODRUM (Muğla),

=============================================