Dha Yurt Bülteni-3 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-3

Alperen'i ölüme götüren skandalın görüntüleri ortaya çıktı İZMİR'in Çiğli İlçesi'nde, kreş servisinde unutulan 3 yaşındaki Alperen Sakin'in ölümüne neden skandallar zincirinin okul sahibi tarafından önce yerinden sökülüp saklanan sonra polisin araştırmalarıyla bulunan görüntülerine DHA ulaştı.

11.11.2017 11:25
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Alperen'i ölüme götüren skandalın görüntüleri ortaya çıktı

İZMİR'in Çiğli İlçesi'nde, kreş servisinde unutulan 3 yaşındaki Alperen Sakin'in ölümüne neden skandallar zincirinin okul sahibi tarafından önce yerinden sökülüp saklanan sonra polisin araştırmalarıyla bulunan görüntülerine DHA ulaştı. Görüntülerde, Alperen ve arkadaşlarının servis aracı ile saat 08.08'de kreşin önüne getirildiği, okulda olmadığı saatler sonra fark edilen Alperen'in cansız bedeni ise 17.01'de, bir görevlinin kollarında bina içine alındığı görüldü. Okul içinde 2 dakika 41 saniye tutulan Alperen'in, bu kez 17.03'te üzerine çarşaf sarılı olarak çıkartılıp hastaneye götürüldüğü saptandı.

Çiğli Köyiçi Mahallesi'nde geçen 15 Ağustos'ta meydana gelen olayda, Serkan Sakin ile Buket Sakin çiftinin oğulları Alperen Sakin, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı Çiğli Özel Sevgi Yumağı Anaokulu'na götürülmek üzere 47 yaşındaki servis şoförü T.İ. ile rehber personel 17 yaşındaki D.K.'ya teslim edildi. Öğrenciler indirildiği sırada D.K., ağlayan bir öğrenciyi alarak okula girdi. Serviste uyuyan Alperen'i fark etmeyen şoför, aracı okulun yanında bulunan ve otopark olarak kullanılan boş arsaya çekti. Alperen'in kreşte olmadığını saatler sonra fark eden öğretmenler ile görevliler, okul ve bahçesini aramaya başladı. Aramadan sonuç alınamayınca okulun güvenlik kamera kayıtları incelendi. Görüntüleri izleyen okul yöneticileri ve öğretmenler Alperen'in okula hiç girmediğini gördü. Bunun üzerine okul servisine bakan görevliler, minik Alperen'in, sabah oturduğu koltukta cansız bedenini buldu. Okul yöneticileri polise verdikleri ilk ifadelerinde gerçeği sakladı, Alperen'in uyku saatinde uyutulduğu ve bir daha uyanmaması üzerine hastaneye götürüldüğü söylendi. Bu durumdan şüphelenen polis, bir görevlinin ifadesinden yola çıkarak olayı aydınlattı. Alperen'in kreş servisinde unutulduğu için öldüğü ortaya çıkarıldı. Soruşturma kapsamında servis şoförü T.İ. ile okulu müdürü Y.İ. tutuklandı.

İHMALLER ZİNCİRİ BİLİRKİŞİ RAPORUNDA

Skandalla ilgili hazırlanan bilirkişi raporunda; "Özel sevgi Yumağı Anaokulu kurucusu olan Y.İ., kurumun mes'ul müdürünün okulda bulunmadığı dönemde, okul içindeki gerekli kontrolleri tam olarak yapmamış. İnisiyatif tamamen çalışanlara bırakılmış, olay günü sabah saati okula uğranılmasına rağmen yoklama sorgulanmamış, D.K. 2 Mayıs 2017 tarihinde işe başlatılmasına rağmen gerekli bildirimlerde bulunulmamış, yeterli eğitim verilmemiş, yine aynı personel için verilen ifadede 'Çünkü bana göre vasıfsız elemandı' şeklinde nitelendirilmeye ve yaşı da tutmamasına rağmen servis ablalığı görevinde çalıştırılmış. Ailelerden teslim alınan çocukların okula varışında gerekli karşılama yapılmamış. Yoklamanın erken saatte alınmaması sorgulanmamış. Kurumda acil durum eylem planı yapılmamış. İlk yardım müdahalelerinde bulunacak personel yetiştirilmemiş" denildi.

SORUMLULAR HAKKINDA DAVA AÇILDI

Tüm Türkiye'de tepkiye neden olan olay sonrasında soruşturmayı yürüten savcı, tutuklu sanıklar servis şoförü T.İ., eşi okul sahibi Y.İ., tutuksuz sanıklardan servis görevlisi D.K., sorumlu (mesul) müdür B.G. hakkında 'Bilinçli taksirle ölüme neden olmak', 'Suç delillerini yok etmek' suçlarından toplam 14'er yıl hapis cezası istendi. Öğretmen A.G. hakkında taksirle ölüme sebebiyet vermekten 6 yıla kadar hapis cezası, okul çalışanı A.S. hakkında ise suç delillerini yok etmekten 5 yıla kadara hapis cezası talep edildi. Sanıkların, Karşıyaka 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına başlandı.

SKANDALIN SON GÖRÜNTÜLERİNE DHA ULAŞTI

Alperen Sakin'in ölümüne neden olan skandallar zincirini ortaya koyan görüntülere ilk kez DHA ulaştı. Okul sahibinin skandalı örtbas edebilmek için önce yerinden söktürüp gizlediği, ardından polisin araştırmalarıyla bulunan okula ait güvenlik kamerası kayıtları uzmanlarca saniye saniye incelendi. İncelemelerde, acı olay dakikalarıyla ortaya konuldu. Görüntülere göre, Alperen ve arkadaşlarınının servis aracı ile saat 08.08'de anaokulun önüne getirildiği belirlendi. Okulda olmadığı 9 saat sonra fark edilen Alperen'in cansız bedeni 17.01'de, okul görevlisinin kollarında içeri alındı. Okul içinde 2 dakika 41 saniye tutulan Alperen'in, bu kez 17.03'de üzerine çarşaf sarılı olarak çıkartılıp hastaneye götürüldüğü saptandı. Bilirkişilerin incelediği görüntülerde, okuldaki çocukların olanları  fark etmeyip yemek yedikleri, personelin ise büyük telaş yaşadığı yer aldı.

Görüntü DÖkümü

------------------------

-ARŞİV

-Olayla ilgili görüntüler

Haber-Kamera:

========================================

(ÖZEL) - Geri dönüşümle, 5 yılda 240 bin 764 ağaç kesilmekten kurtarıldı

GAZİANTEP'te merkez ilçe Şehitkamil Belediyesi tarafından 5 yıl önce başlatılan proje kapsamında toplanan 20 bin 156 ton atığın geri dönüşümü ile 240 bin 764 ağaç kesilmekten kurtarıldı.

Şehitkamil Belediyesi tarafından 5 yıl önce geri dönüşüm için ambalaj atıklarının toplanması amacıyla "Çöpünüzle Möp'ünüzü karıştırmayın" sloganıyla 'Möp' projesini başlattı. Proje kapsamında 5 bin metrekare alan üzerine kurulu tesiste 5 yıl içerisinde 20 bin 156 ton atığın geri dönüşümü ile ağaçlar kesilmekten kurtarıldı, 4 bin 280 megavat elektrik, 27 bin 285 ton su tasarrufu yapıldı.

Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, kurulan tesisle ekonomik değeri olan çöplerin ayrıştırılarak ülke ekonomisine katkı sağlandığını söyledi. Proje ile çevreyi koruduklarını ve topluma bu bilinci aşılamaya başladıklarını anlatan Fadıloğlu, "Amacımız toplumsal bilinci artırmak, vatandaşın bilinçli şekilde yerinde ayrıştırılmasını sağlamak. Ayrıştırma tesisiyle ekonomik değeri olan unsurları ayrıştırarak ülke ekonomisine katkı sağlıyoruz" dedi.

Farkındalık oluşturmak adına projeyi başlattıklarını amaçlarının hava, su ve toprağı korumak olduğunu dile getiren Fadıloğlu, "Bizim buradaki amacımız, ilk olarak, topladığımız çöplerin özellikle bertaraf edilmesinde yaşanan sıkıntıları minimuma indirmek oldu. Bunların arasındaki piller, yanık yağlar, ağır metaller bunlar katı atık depolama alanına gittiğinde, toprak vasıtasıyla yer altı sularına geçmesi söz konusu ve çevresel değerlere ve içme suyumuza zarar vermesi söz konusu. Diğer taraftan geri dönüşüme tabi olan unsurların, metal, cam, kağıt, plastik, pet bunların ülke ekonomisine geri dönüşümünü sağlamak bizim için çok önemliydi. Biz bunu yaparken, belediyeye geri dönüşüm sağlamak adına değil farkındalık oluşturmak ve çevresel değerlere dikkat çekmek için bu projeyi önemsedik. Şu anda kullandığımız çevre dedelerimizin bize mirası değil ama torunlarımızın bize emaneti.  Biz bu emaneti, ne kadar sağlıklı bir şekilde gelecek nesillere aktarabilirsek daha yaşanabilir bir dünyada, insanların sağlıklı bir şekilde yaşamasına katkı sağlamış oluruz" diye konuştu.

Proje kapsamında 2012 yılından bu yana toplanan 20 bin 156 ton atığı geri dönüştürdüklerini anlatan Fadıloğlu, şöyle konuştu:

"Atıkların geri dönüşümüyle büyük kazanımlar elde ettik. 240 bin 764 ağacın kesilmesini engelleyerek doğaya daha fazla oksijen salınımını sağlamış olduk. Yine proje sayesinde 4 bin 280 megavat elektrik, 27 bin 285 ton su, 4 bin 123 metreküp fueloil tasarrufu yapıldı. Yine bu kapsamda doğaya atılması durumunda büyük zarar oluşturan 33 bin 733 adet atık pil topladık. Atık pillerin toplanması ve geri kazanımının sağlanması sayesinde 1 milyon 375 bin 800 metreküp toprağın kirlenmesini önledik."

Fadıloğlu, projenin sürdürülebilir olması amacıyla sık sık vatandaşları ve öğrencileri bilgilendirme çalışması yürüttüklerini de sözlerine ekledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

---------------------------------

Geri dönüşüm tesisi

Tesiste yapılan çalışmalar

Öğrencilere verilen geri dönüşüm eğitimi

Tesisi dolaşanlar

Belediye Başkanı ile röp.

Genel ve detay görüntüler

Haber: Hasan KIRMIZITAŞ - Kamera: Eyyüp BURUN - GAZİANTEP - DHA)

=========================================

20 bin Erzurumlu, Aziziye Tabyaları'na yürüdü

OSMANLI- Rus Savaşı'nda Erzurum halkının taş, sopa ve baltalarla geri aldığı Aziziye Tabyaları'ndaki destana tanık olmak için sabah namazında düzenlenen etkinlikte, binlerce Erzurumlu atalarının izinde yürüdü.

Rus tehdidini önlemek için 1872 yılında Sultan Abdülaziz tarafından Fosfor Mustafa Paşa yönetiminde Erzurum- Kars karayolunu kontrol altında tutmak amacıyla Top Dağı'na yaptırılan, 3 tarafı toprağa gömülü Aziziye Tabyası, tarihi günlerinden birine daha sahne oldu. '93 Harbi' olarak bilinen 1877 Osmanlı-Rus Savaşı'nda 'Aziziye Tabyası'nın düştü' haberi üzerine kadınlı- erkekli Erzurum halkı taş, sopa ve baltalarla tabyaları geri alarak destan yazdı. O günün ruhunu yakalamak ve tanıtımını yapmak için Valilik, Büyükşehir Belediyesi ve Tabyalar Platformu tarafından bu yıl beşincisi organize edilen etkinliğe yaşlısından gencine yaklaşık 20 bin kişi katıldı. Erzurum'daki tüm camilerde okunan 'Sala' ardından cami önlerinde ve farklı güzergahlarda toplanan halk Büyükşehir Belediyesi tarafından hazır bekletilen otobüslerle Karskapı Şehitliği'ne taşındı. 9 pare top atışı ardından şehitlik önünde ellerinde Türk bayrakları ile toplananlar 'Tekbir' getirerek yürüyüşe başladı. Kadın- erkekli binlerce kişi, Nene Hatun'un destanlaştığı ve mezarının bulunduğu deniz seviyesinden 2 bin metre yükseklikteki Aziziye Tabyası'na akın etti. 4 kilometrelik yürüyüş sonunda tabyalara ulaşanları gece 'ecdada saygı nöbeti' tutan ATAK Doğa Sporları Kulübü karşılşadı. Tabyalarda toplanan kalabalık, İstiklal Marşı'nı söyledikten sonra okunan Kuran-ı Kerim'i dinledi. Müftü Hasan Hüsnü Sula tarafından yapılan duada etkinliğe katılanlar hep birlikte 'Amin' dedi.

Sıkı güvenlik önlemlerinin alındığı Aziziye Tabyaları'na tırmanış etkinlikte Vali Seyfettin Azizoğlu, AK Parti Erzurum Milletvekili Mustafa Ilıcalı, Orhan Deligöz, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, 9'uncu Kolordu Komutanı Korgeneral Uğur Tarçın, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısı Ünal Bingül, Atatürk Üniversitesi Rekörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı,Teknik Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Muammer Yaylalı, AK Parti İl Başkanı Mehmet Emin Öz, kamu kurum müdürleri, öğrenciler, askerler, sivil toplum kurumları, izciler ile çocuk, yaşlı ve gençler hazır bulundu.

Vali Seyfettin Azizoğlu, caminin minaresinden müezzinlerin olayı duyurması sonucunda bütün Erzurumlunun kadın, erkek, yaşlı, genç demeden eline geçirdiği silah namına evlerinde ne varsa sabahın alaca karanlığında Aziziye Tabyaları'na gittiğini söyledi. Vali Azizoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: "Halk, askerimizle omuz omuza vererek düşmanı bu tabyalardan atmıştır. Erzurum'u işgalden kurtardıkları tarihin tam 140'ıncı yılında bugün o insanların torunlarıyla, çocukları, yaşlısı, genciyle, kadını ile erkeğiyle hep beraber sabah namazından sonra tabyalara yürüdük. O günü tekrar yad ettik. O gün şunu çok açık ve net ifade etmemiz gerekir ki 140 yıl önce Erzurum'un kadınları, ninelerimiz, ablalarımız, bacılarımız erkekleriyle beraber olmuz omuza bu tabyalara 4-5 kilometrelik yolu yaya yürüyerek ellerine geçirdiği her türlü erdavatla düşmana saldırdılar ve attı. Erzurum'u aynı zamanda Anadolu'yu, Osmanlı İmparatorluğu'nu kurtardılar. Bugün de 20 bine yakın Erzurumlu Dadaş, teyze, nine, kardeşlerimiz, çocuklarımız aynı duygu ile yolları aştılar. 140 sene önce bu vatan için şehit olmuş şu coğrafyada, şu tabyalarda 2000'e yakın şehidimiz vardı o gün. O sabah 2 saatlik bir mücadelede 600'ün üzerinde Erzurumlu 1500'e yakında askerimiz şehit olmuştu bu topraflarda. Onların ruhlarını yad etmek, şad etmek için geldik buraya. O şehitlerimizin yüzü suyu hürmetinede vatanımızı, milletimizi muhafaza etsin."

Etkinlikte, Büyükşehir Belediyesi mehteran makımının marşlar okuması ile anma töreni sona erdi. Etkinliğe katılanlar, yürüyerek kente döndü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Vatandaşların ellerinde bayraklarla tabyalara yürümesi

-Yaşlı nine ve dedenin yürümesi

-Annesinin kucağında uyuyan çocuk

-Mehmetçiğin şehitler ölmez sloganıyla yürümesi

-Tören alanına gelmesi

-Tören alanında toplana kalabalık

-Kuran-ı Kerim okunması

-Saygı duruşu ve İstiklal Marşı

-Dua edilmesi

-Vali Seyfettin Azizoğlu ile röp.

-Mehmet Sekmenin konuşması

-Drone ile çekilen görüntüler

Haber: Turgay İPEK - Kamera: Zafer KUMRU/ ERZURUM,

=========================================

Atatürk'ün sevdiği şarkılar büyüledi

MERSİN'in Anamur İlçesi'nde Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün sonsuzluğa uğurlanışının 79'ncü yıldönümü anma programları kapsamında Musiki Derneği, Atatürk'ün sevdiği şarkılardan oluşan bir dinleti sundu.

Belediye Meclis Salonunda sunulan dinletiye, Belediye Başkanı Mehmet Türe, Başkan Yardımcısı Hüseyin Gürel ve yaklaşık 200 kişi katıldı. Katılımcıların ellerinden Atatürk posteri ve Türk bayrakları ile geldiği program, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başladı.

Etkinlikte konuşan Dernek Başkanı Emel Kurt, Atatürkçülüğün çocukluktan gençlikten itibaren her vatandaşın içinde hissettiği bir olgu olduğunu anlattı. Atatürk'ün her şeyden önce bu milletin başöğretmeni olduğunu ifade eden Kurt, "Atatürkçülük sonradan üzerimize uyduracağımız bir gömlek değildir. Çocukluğumuzdan, gençliğimizden itibaren biz bu gömleği giymişizdir" dedi.

Program; 'Arzu ederdiniz bir yol görmeyi', 'Bu cennet vatanı bu cennet yurdu',  'Burası Muştur yolu yokuştur' ve 'Ankara'nın taşına bak' başta olmak üzere Atatürk'ün sevdiği şarkılarla son buldu.

Görüntü Dökümü

---------------------

Saygı duruşu

Salondan genel ve detay görüntüler

Emel Kurt'un konuşma

Konserden görüntüler

-Salondan görüntüler

Türk Bayrakları ile görüntüler

Genel ve detaylar görüntüler

Haber-Kamera: Mithat ÜNAL/ANAMUR(Mersin),

=============================================

Elazığ orciğinin tescillenmesi üreticileri mutlu ettti

ELAZIĞ köylerinde bağ bozumu döneminde yapılan ve kış mevsiminde çerez olarak tüketilen orciğin Türk Patent ve Marka Kurumu'nca tescillenmesi, üreticileri ve satıcıları mutlu etti.

Elazığ'ın asırlık lezzeti olan orciğin ünü il sınırlarını aştı. Elazığ Valiliği, orciğin kente özgü ürün olmasını resmileştirmek için harekete geçti. Valilik tarafından coğrafi bölge işaret tescilinin verilmesi amacıyla yapılan başvuru Türk Patent ve Marka Kurumu'nca onaylandı.

Orciğin tescillenmesinden dolayı Elazığ'da bulunan orcik üreticileri ve satıcıları da memnuniyetlerini dile getirdi. Orciğin yöresel olarak Elazığ'ın en değerli lezzetlerinden biri olduğunu ifade eden orcik üreticisi Mustafa Altuğ, "Tescillenmesini duyduktan sonra çok mutlu olduk. Orcik Elazığ'ın bir değer kültürüdür. Çeşit ve kalite bazında çok iyi seviye yakaladık"diye konuştu.

Orciğin tescillenmesinin Elazığ'a büyük bir katkı sağladığını da ifade eden Altuğ, şunları söyledi: "Altyapı çalışmaları başlamıştı. Sayin valimizin de önemli çalışmaları oldu. Uluslararası alanda da tanıtmayı düşünüyoruz. Fuarlara da katılmak istiyoruz. Almanya'da yapılacak bir fuar var onu takip ediyoruz" dedi.

Orciğin faydaları hakkında bilgiler veren orcik satıcısı Fehmi Gencen, ise, şöyle konuştu:

"Orciğin kan yapıcı bir özelliği vardır. Daha doğal ve güzel bir tadı vardır. Orciğin yapımı oldukça zordur.İyi bir orciğin ince olur.Yapımı da ona göre kolaydır. Orciğin hası Elazığ'dadır.Tescillenmesi satışlarımız da bir artış sağladı. Ankara ve İstanbul'a oldukça fazla gönderiyoruz. Amerika'ya bile gönderiyoruz. Talep oldukça fazla."

Görüntü Dökümü

-Orcikten görüntü

-Orcik satıcılardan görüntü

-Konuşmalar

-Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Erkan BAY/ELAZIĞ,

=============================================

Piyangonun büyük ikramiye talihlisi gazete dağıtıyor

ARTVİN'de, Milli Piyango'nun 9 Eylül çekilişinde biletine büyük ikramiye isabet ettiğini 1.5 ay sonra gittiği büfede tesadüfen öğrenen ve 625 bin liralık ikramiyesini alan gazete dağıtıcısı Mehmet Cihan, memleketine döndü. Asgari ücretle çalıştığı işini sevdiğini belirten Cihan, gazete dağıtımına devam etme kararı aldı. Sokak ve caddelerde dolaşarak abonelere gazete ulaştıran Cihan, büyük ilgiyle karşılaşıyor.

Artvin'de 15 yıldır asgari ücretle gazete dağıtımı yapan Mehmet Cihan, 6 Eylül tarihinde çeyrek bilet satın aldı. Milli Piyango'nun 9 Eylül çekilişinde çeyrek bilete isabet eden 2.5 milyon liralık büyük ikramiye Cihan'ın satın aldığı bilete çıktı. Ancak, Cihan, 625 bin lira ikramiye kazanan biletini kontrol etmeyi unuttu. Çekiliş tarihinden 1.5 ay sonra gittiği büfeden alışveriş yaparken parası yetmeyen Mehmet Cihan, cüzdanındaki bileti fark etti, amorti çıkma ihtimali üzerine kontrol etmesi için büfeciye uzattı. Büfecinin kontrol ettiği biletin büyük ikramiye kazandığını öğrenen talihli büyük sevinç yaşadı. Cebinde 18 lira olan Mehmet Cihan büfe işletmecisi Lale Akgök'ten  aldığı 50 lira borçla gittiği noterde biletini kendi adına tasdik ettirdi.

"ZENGİN ADAM GAZETE DAĞITIR MI'ö

Ankara'ya giderek kazandığı ikramiyesini alan ve İstanbul'daki yakınlarının yanına geçen Mehmet Cihan, önceki gün memleketi Artvin'in Hopa İlçesi'ne döndü. Asgari ücretle çalıştığı işini sevdiğini belirten Cihan, Hopa'da gazete dağıtımına devam etme kararı aldı. İşe yeniden dönen  ve cadde ve sokaklarda dolaşarak abonelere gazete ulaştıran Cihan, gittiği işyerlerinde büyük ilgiyle karşılaşıyor. Gazete dağıttığı esnaflar, Mehmet Cihan'a 'Zengin adam gazete dağıtır mı?' ifadeleri ile sesleniyor, kendisine bundan sonra ne yapacağını soruyor.

"PARAMIZ VAR DİYE ÇALIŞMAYALIM MI?"

Kendisi için büyük oldukça büyük bir ikramiye kazandığını anlatan Mehmet Cihan, ev ve çay tarlası satın alacağını belirterek hazır paranın kolay harcanabileceğini bu nedenle yatırım yapmak istediğini söyledi. Böyle bir şansın bir kere geleceğini ifade eden Cihan, "Ekonomik açıdan çok kötü bir hayatım vardı. Her gün 'Durumum düzelsin' diye dua ederdim. Şükürler olsun dualarım kabul oldu. İşimi seviyorum, ölene kadar gazete dağıtacağım. Paramıza var diye çalışmayalım mı'ö diye sordu.

"PARALI BİRİNİ ÇALIŞTIRMAK ZORö

Asgari ücretli çalıştığı gazetesinin sahibi İsmet Başar da 15 yıldır birlikte çalıştıkları Mehmet Cihan'ın yeniden gazete dağıtımına döndüğünü belirterek çok çalışkan biri olduğunu söyledi. Başar, "Kendisine büyük ikramiye çıkınca aslında 'Daha bizimle çalışmaz' diye üzülmüştük. O kadar sadık bir elemanımız varmış ki,  'Ben yine aynı işimi yapacağım' dedi. 2 gündür yeniden gazete dağıtıyor. Paralı birini çalıştırmak tabii zor. Eskiden erken kalkardı şimdi biraz geç kalkıyor. Onu da biz idare ediyoruzö dedi.

Esnaf Orhan Gürsoy ise "Zengin olunca insanlar yapmış oldukları işleri bırakıyor, farklı alanlara yöneliyorlar. Ama görüyorsunuz Mehmet yine aynı işini yapıyor ve gazeteyi dağıtıyor. Buda bu şansı ne kadar hak ettiğini gösteriyorö ifadelerini kullandı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Mehmet Cihan detayları

Sokaklarda gazete dağıtması

Esnafın kendisine ilgisi

Mehmet Cihan ile röp.

Gazete sahibi İsmet Başar ile röp.

Esnafla röp.

Haber-Kamera: Adem GÜNGÖR ARTVİN-

=====================================>

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-3 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement