Dha Yurt Bülteni-3 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-3

1)ÇANAKKALE BOĞAZI'NDAN GEÇEN GEMİ MAKİNE ARIZASI YAPTIÇANAKKALE Boğazı'ndan geçişi sırasında makine arızası yapan Yunan bayraklı 'Platinum' isimli boş tanker, Sarısığlar mevkiine demirledi.

03.01.2018 10:50
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

1)ÇANAKKALE BOĞAZI'NDAN GEÇEN GEMİ MAKİNE ARIZASI YAPTI

ÇANAKKALE Boğazı'ndan geçişi sırasında makine arızası yapan Yunan bayraklı 'Platinum' isimli boş tanker, Sarısığlar mevkiine demirledi. Yunanistan'ın Agioi Theodoroi Limanı'ndan Bulgaristan'ın Varna Limanı'na giden 183 metre uzunluğunda ve 31 bin 330 groston ağırlığındaki Yunan bayraklı 'Platinum' isimli gemi, saat 07.00'de Ege Denizi'nden Çanakkale Boğazı'na giriş yaptı. Makinesi arızalanan gemi, Kepez Beldesi açıklarındaki Sarısığlar mevkiinde, seperasyon dışına demir attı.

Gemi kaptanı, telsiz kanalıyla arızayı Çanakkale Boğazı Gemi Trafik Hizmetleri Müdürlüğüne bildirdi. Ancak yardım talebinde bulunmadı. Gemi personeli, arızayı kendi imkanlarıyla gidermek için çalışma başlattı.

Demirli olan geminin bulunduğu bölgeye, güvenlik amacıyla Kıyı Emniyet Genel Müdürlüğü'ne ait 'Kurtarma-9' römorkörü gönderilirken, Sahil Güvenlik Komutanlığı unsurları da çevrede önlem aldı.

Geminin demir atması nedeniyle, bölgede avlanan küçük balıkçı tekneleri ise olumsuz bir duruma karşı bölgeden uzaklaştırıldı.

Görüntü Dökümü

-----------------------------------

-Çanakkale Boğazında arıza yapan gemiden genel ve detay görüntü.

-Barbaros Plajı açıklarında demirleyen gemiden görüntü.

-Kurtarma römorkörü ve sahil güvenlik botundan görüntü.

Haber-Kamera: Mustafa SUİÇMEZ/ ÇANAKKALE,

================================================================

2)MALATYA'DAKİ DARBE GİRİŞİMİ DAVASININ 8'İNCİ DURUŞMASI BAŞLADI

MALATYA'da terör örgütü FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında dönemin 2'nci Ordu Komutanı Adem Huduti, 2'nci Ordu Kurmay Başkanı Avni Angun ve 7'nci Ana Jet Üssü Komutanı Tuğgeneral Emin Ayık'ın bulunduğu 6'sı general, 27'si tutuklu, 76 sanıklı davanın 8'inci duruşması görülmeye başlandı. Sanıklar, duruşmanın yapıldığı salona girerken bazı vatandaşlar, "FETÖ'nün köpekleri, vatan hainleri" diyerek slogan attı.

FETÖ/PDY'nin darbe girişiminin önlenmesinin ardından başlatılan soruşturma kapsamında tutuklanan, aralarında dönemin 2'nci Ordu Komutanı Adem Huduti ile 2'nci Ordu Kurmay Başkanı Avni Angun'un bulunduğu 6'sı general 27'si tutuklu 76 sanıklı davanın 8'inci duruşması bu sabah başladı. Yakınca Spor Salonu'nda güvenlik önlemleri arasında, 1'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar, elleri kelepçeli olarak cezaevi araçlarıyla getirildi. Sanıklar, salonun yan tarafına yanaşan cezaevi araçlarından indirilerek içeri alındı. Dönemin 2'nci Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti ile 2'nci Ordu Kurmay Başkanı Tümgeneral Avni Angun, Segbis üzerinden duruşmaya katıldı.

Görüntü Dökümü

-------------------------------------

Cezaevi araçlarının gelişi

Sanıkların indirilişleri

Vatandaşların bağırmaları

Genel ve detay görüntüler

(Haber-Kamera: Taha AYHAN-MALATYA-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 135 MB

===================================================

3)KAYSERİ'DE 9 DEAŞ ŞÜPHELİSİ ADLİYEDE

KAYSERİ'de, DEAŞ terör örgütü üyesi oldukları iddiası ile gözaltına alınan 9 kişi, emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi.

Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü (TEM) ekipleri, DEAŞ terör örgütü üyesi oldukları iddiası ile 9 kişiyi gözaltına aldı. Zanlılar emniyetteki işlemlerinin ardından sağlık kontrolü için Eğitim ve Araştırma Hastanesi Adli Tabipliği'ne getirildi. Sağlık kontrolü sonrası DEAŞ şüphelileri adliyeye götürüldü.

Görüntü Dökümü:

-----------------------------------------

-DEAŞ şüphelisi 9 kişinin Adli Tabipliğe getirilişi ve çıkarılışı

-Genel detay

(Haber- Kamera: Olcay DÜZGÜNKAYSERİ,DHA)

====================================================

4)KONYA'DA FETÖ OPERASYONU: 14 ÖĞRETMENE GÖZALTI

KONYA'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında düzenlenen operasyonda, daha önce görevlerinden ihraç edilen, aralarında kadınların da bulunduğu 14 öğretmen gözaltına alındı.

Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından darbe girişimi ardından FETÖ/PDY'ye yönelik soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında daha önce görevlerinden ihraç edilen 14 öğretmen hakkında gözaltı kararı çıkartıldı. Terörle Mücadele Şubesi tarafından bu sabah eş zamanlı düzenlenen operasyonda, aralarında kadınların da bulunduğu 14 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüpheliler Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirildi. Terörle Mücadele Şubesi'ne götürülen şüphelilerin sorgusu sürüyor.

Görüntü dökümü:

---------------------------------------

-Şüphelilerin polis eşliğinde hastaneye getirilişi

-Sağlık kontrolünden geçirilen şüphelilerin emniyete götürülüşü

-Şüphelilerden birinin hangi kanal diye sorması

(Haber: Tolga YANIK-Kamera: Hasan DÖNMEZ/KONYA,

=======================================================================

(ÖZEL)

5)KIRTASİYE BANKASI İLE YARDIMLAŞMAYI ÖĞRENİYORLAR

SİVAS'ta Kazancılar Ortaokulunda kırtasiye bankası ve askıda kitap uygulaması başlatıldı. Öğrenciler, kırtasiye bankasına ihtiyaç fazlası malzemeleri bırakarak ihtiyacı olanlara destek oluyor. Askıda kitap ile de okuma alışkanlıklarını geliştiriyor.

Sivas'ta Kazancılar Mahallesi'nde bulunan 650 öğrencili Kazancılar Ortaokulunda yeni öğretim yılında öğrencilerin gelişimine yönelik yeni düzenlemeler yapıldı. Okul yönetimi tarafından başlatılan çalışma ile kırtasiye bankası, askıda kitap ve İngilizce köşesi oluşturuldu. Kırtasiye bankasına, öğrenciler ellerindeki fazla kalem ve defterleri bırakırken, ihtiyacı olan öğrenciler ise ihtiyacı kadar kırtasiye malzemesi alıyor. Kırtasiye bankasının yanına konulan kumbaraya da öğrenciler harçlıklarının artan paraları atarak destek oluyor. Kumbarada biriken paralarla da kalem ve defter alınarak kırtasiye bankasına konuluyor. Askıda kitap uygulamasında ise öğrenciler kıyafet askısına tutturulan çeşitli içerikteki kitaplardan dilediğini alıyor, okuduktan sonra tekrar yerine bırakıyor. Bu uygulamalar sayesinde öğrenciler hem dürüstlüğü öğreniyor hem de birbirleri ile ilişkilerini güçlendiriyor.

'DÜRÜSTLÜĞÜ ÖĞRENİYORLAR'

Okul Müdürü Feryat Çevik kırtasiye kumbarasına öğretmen ve velilerin büyük destek verdiğini söyledi. Çevik, "Öğrencilerimizin zaman zaman kırtasiye malzemelerini evde unutmaları veya alamamaları nedeni ile bu fikri geliştirdik. İhtiyacı olan öğrenciler kalemini, ihtiyacı olduğu kırtasiye malzemelerini alsınlar istedik. Diğer öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz de buna hem kırtasiye yardımı, hem maddi yardım yapsınlar, okulumuzda bir ortaklaşa yardımlaşma duygusu gelişsin diye düşündük. Böyle bir uygulamayı gerçekleştirdik. Bizim umduğumuzdan daha çok ilgi gördü. Öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz büyük destek veriyor. Velilerimiz de aynı şekilde maddi anlamda destek veriyorlar" dedi.

'KAYIT TUTMAYI KALDIRDIK'

Askıda kitap uygulaması hakkında da bilgi veren Okul Müdürü Çevik şöyle dedi:

"Kütüphane dışında farklı bir ortam oluşturalım istedik. Koridorlara kitap koyarak, kayıt tutmadan isteyen öğrenci alsın okusun diye düşündük. Bu nedenle askıda kitap uygulaması başlattık. Oluşturduğumuz bölümde askılara bırakılan kitapları dileyen öğrenci alıp okuyor, bitirince de getirip yerine bırakıyor. İsteyen kendisi de okumaya destek amacıyla buraya kitap getirip bırakabiliyor. İngilizce köşemizde ise İngilizce kitaplarımız var. Çocukların derslerde işlediği İngilizce'yi pekiştirmeleri amacı ile onların okuyabileceği nitelikte kitaplar koyduk. Ders dışında da yabancı dillerini geliştirmelerini teşvik etmeyi amaçladık."

ÖĞRENCİLER MEMNUN

Okul öğrencilerinden Eylül Karahan uygulamanın çok güzel olduğunu ifade ederek "Kırtasiye bankasının amacı okulumuzda yardımlaşmayı sağlamak, ihtiyacı olan arkadaşlarımıza destek olmak ve dürüstlüğü öğrenmek. Gerçekten ihtiyacı olan kişilerin almasını sağlamak. Bu fikir birkaç öğretmenimizin aklına geldi ve uygulamaya konuldu ve bence çok da güzel oldu. İhtiyacı olan utanmıyor, evde kalemini unutmuş olan arkadaşlarından istemek zorunda kalmadan buradan yararlanabiliyor veya hiç kalemi, defteri olmayan da buradan alabiliyor. Gayet güzel bir uygulama" dedi. Tunahan Vanlıoğlu ise "Burayı öğretmenlerimiz ihtiyacı olan öğrencilerimiz için yaptı. Kalemi, defteri olmayan veya evde unutan öğrenciler buradan gelip rahatlıkla kalemini alabiliyor. Gayet güzel bir uygulama oldu. Gerektiği zaman biz de kalem veya para atıyoruz" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

----------------------------------------

-Okuldan görüntüler

-Kırtasiye bankası uygulaması

-Kalem bırakan öğrenciler

-Askıda kitap uygulaması ve İngilizce köşesi

-Okul müdürünün açıklamaları

-Öğrencilerin konuşmaları

Haber-Kamera: İrfan ÖZŞEKER/SİVAS,

(450 mb)

======================================================================

6)ANNESİ TARAFINDAN TERK EDİLEN, BABASI CEZAEVİNDE OLAN ENGELLİ ÇOCUĞUN DRAMI

İSTANBUL'da, 2011 yılında imam nikahıyla evlenen Bilal Andırman ve Gülümser Kazar çiftinin zihinsel engeli çocukları 6 yaşındaki Ferman Andırman'ı önce annesi terk etti, ardından babası sahte kimlik kullanmak suçundan tutuklandı. Ortada kalan 6 yaşındaki zihinsel engelli Ferman'a, Bingöl'de yaşayan dedesi Nizamettin Andırman sahip çıktı. Torununu Bingöl'e getiren Nizamettin Andırman, maddi imkansızlıklardan dolayı Ferman için ilaç almakta güçlük çektiğini ifade ederek, "Mamasını burada bulamadığım için İstanbul'dan getirtiyorum. Burada bulmak sıkıntı oluyor. İlaçları da burada yok. Yeşil reçete ile İstanbul'dan temin edebiliyorum. 4 kutu ilaç alıyorum, 10 bin lira tutuyor. Gücüm de yetmiyor. Hayırseverlerden yardım bekliyorum" dedi.

Bingöl'lü Bilal Andırman istanbul'da yaşarken 2011 yılında dini nikah ile Gülümser Kazar ile evlendi. Çiftin bir yıl sonra dünyaya gelen oğulları Ferman'a tıpta mental retardasyonu olarak bilenen zihinsel engelli teşhisi konuldu. Anne Gölümser Kazar, 2014 yılında eşinden ayrılınca Ferman, inşatlarda günü birlik çalışan babası ile yalnız kaldı. Vatani görevini yapmayan Bilal Andırman, yakalanmamak için çıkardığı sahte kimlek ile yaşarken, geçen yıl polis tarafından yakalandı. mahkemeye çıkarılan Andırmak sahte kimlik kullanmak suçundan 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırılarak cezaevine konulunca zihinsel engelli Ferman ortada kaldı. Ortada kalan Ferman'a, Bingöl'ün Genç ilçesinde yaşayan dedesi Nizammetin Andırman ile babaannesi Feyziye Andırman sahip çıktı. İstanbul'dan Genç ilçesine getirdikleri Ferman'ın vücudunda bazı bölgelerde gelişimin yaşanmadığı ve yüzde 90 ağır engelli raporu olduğunu anlatan Nizamettin Andırman,  torununun sağlığı için yardım bekliyor.

"ÇOCUĞUN NÜFUSU ÜSTÜME OLMADIĞI İÇİN RESMİ İŞLEMLERDE SORUN ÇIKIYOR

Dede Nizamettin Andırman, oğlu Bilal'in Ferman'a bakmak için hapse düştüğünü belirterek, "Oğlum Bilal çocuğuna bakmak için askere gitmek istemedi ve sahte kimlik ile dolaştı. Biz buradan para göndererek geçim sağlamalarında yardımcı oluyorduk. Torunumu önce annesi terk etti, ardından babası cezaevine girince ortada kaldı. Ferman'ın annesi ile babasının resmi nikahı yapılmadığından dolayı resmi işlemlerde problem yaşıyoruz. Ferman, zihinsel ve fiziksel özürlüdür. 4 yıldır annesi terk etti ve biz bakıyoruz. Terk eden annesi, çocuğun bakım parasını alıyor. Konuşamıyor, yürüyemiyor. İki gözünden biri görüyor. Benim de durumum yok. Fizik tedavi ve diğer tedavileri yaptıramıyorum. Çünkü çocuğun nüfusu üstüme değil. Annesine de ulaşamıyoruz, vekalet alamıyoruz. Dolayısıyla devlet işlerinde sıkıntı çıkıyor" dedi.

"TEK İSTEĞİM FERMAN'IN SAĞLIĞI"

Tek isteğinin torunu Ferman'ın sağlığına kavuşması olduğunu anlatan dede Andırman, "Ferman desteksiz oturamıyor, sürekli uzanıyor.  Bazen yoğurt, kemik suyu veriyoruz. Bunların ve mamanın dışında bir yiyecek yiyemiyor. Sadece sıvı şeyler yiyebiliyor. Mamasını burada bulamadığım için İstanbul'dan getirtiyorum. Burada bulmak sıkıntı oluyor. İlaçları da burada yok. Yeşil reçete ile İstanbul'dan temin edebiliyorum. 4 kutu ilaç alıyorum, 10 bin lira tutuyor. Gücüm de yetmiyor. Üzerime kayıtlı olsaydı en azından, devletten bir yardım bekler ve çocuğa güzel bir şekilde bakardım. Hayırseverlerden yardım bekliyorum. Tek isteğim Ferman'ın sağlığıdır" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

--------------------------

-Ferman'ın vücudundaki ameliyat izleri

-Ferman'ın günlük yaşantısından detaylar

-Dede Nizamettin Andırman'ın açıklamaları

-Babaannesi Feyziye Andırman'ın, Ferman'a biberonla mama yedirmesi

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Aziz ÖNAL-Mesut BUDRAÇ/BİNGÖL,

============================================================

(ÖZEL)

7)YARALI YILANI YOLDA BIRAKMADI

ESKİŞEHİRLİ matbaacı Uğur Özdemir, otomobiliyle giderken öndeki aracın üzerinden geçip yaraladığı yaklaşık 1 metre uzunluğundaki yılanı tedavi amacıyla aracına koyup kent merkezine getirdi.

Daha önce Eskişehir'de yerel gazete sahipliği de yapan Uğur Özdemir, Eskişehir- Alpu karayolunun 10'uncu kilometresinde aracıyla giderken önündeki otomobilin bir yılanın üzerinden geçtiğini söyledi. Özdemir, yılanı ezen otomobilin yoluna devam ettiğini, kendisinin ise durup yaralı olan yılanı aracına aldığını belirtti. Yılanı tedavi amacıyla kent merkezine getirdiğini anlatan Özdemir, yılanların bu mevsimde kış uykusunda olmaları gerektiğini ifade ederek şöyle konuştu:

"Aracımla, kendime ait ceviz ağaçlarının olduğu bahçeye gidiyordum. Eskişehir-Alpu Karayolunun 10'uncu kilometresinde önümdeki araç bir yılanı ezip geçti. Üzerinden teker geçince belini kırdı. Ben durdum ve yaralı yılanı aldım. Bu yılanın Ocak ayında, bu soğuk günde çıkması normal değil. Bu düşündürücü. Yılanı tedavi ettikten sonra götürüp, aynı yere bırakacağım. Yılanın altı sarı renkli olduğu için zehirli. Ben eldivenle tuttuğum için güvenli. Siz siz olun her yılanı yakalamayın, zehirli olabilir. Bu yılanın kış gününde kesinlikle, yerin altında kış uykusunda olması lazım. Mevsimlerin sıcak gitmesi dolayısıyla hayvan da şaşırıyor ne yapacağını. Yaz geldi, bahar geldi zannediyor. Dışarıya çıkmak istiyor."

Görüntü dökümü:

-------------------------------------------

-Uğur Özdemir'in elinde yılnla çekilen görüntüsü,

-Yılanın görüntüsü,

-Uğur Özdemir'in konuşması,

-Özdemir'in elinde yılınla görüntüsü ve yılanı aracının bagajına koymasından çekilen görüntüler bulunuyor.

Haber-Kamera: Hakan TÜRKTAN-ESKİŞEHİR,

=======================================================================

(ÖZEL)

8)CURANIN YAŞAYAN EFSANELERİ İKİ KUZEN

ANTALYA'nın Kaş ilçesinde yaşayan ikisi de 62 yaşında Ali Ulutaş ile amcasının torunu Osman Kırca, bölgede curanın yaşayan efsaneleri olarak biliniyor. Yıllardır curayla Ege, Akdeniz ve Teke yöresi türkülerini çalıp söyleyen kuzenler, geçen yıl Güney Kore'ye giderek Türkiye'yi temsil etme gururunu yaşadı.

Kaş'a bağlı Çavdır Mahallesi'nde oturan kuzenler Ali Ulutaş ve Osman Kırca, bir Yörük çalgısı olan ve unutulmaya yüz tutmuş curanın yaşatılması, gelecek kuşaklara aktarılması için mücadele ediyor. İkisi de cura çalmayı dedeleri Süleyman Ulutaş ve babalarından öğrenen Ali Ulutaş ve Osman Kırca, ilkokul yıllarından beri cura çalıyor.

GÜNEY KORE'DE KONSER VERDİLER

Ustalıklarını dönemin en büyük cura ustalarından Fethiyeli Ramazan Güngör'den 1970'li yıllarda alan kuzenler o günden beri Ege, Teke ve Akdeniz yöresi türkülerini çalıp, söylüyor. Zaman zaman bölgede yerel konserlere katılan Ali Ulutaş ve Osman Kırca, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteğiyle 19- 28 Eylül 2017 tarihleri arasında Güney Kore'nin başkenti Seul'de düzenlenen Müzik Festivali'nde Türkiye'yi temsil ederek, 5 konser verdi.

'TÜRKİYE'Yİ TEMSİL ETTİK'

Ali Ulutaş, "Çok küçük yaştan beri curayı çalıyorum, üç telliyi. Üç telli bir Yörük çalgısı. Dağda çoban olduğu için, taşıması kolay olduğu için bu çalınıyor. Bana miras kaldı. Babamın bağlaması vardı. Onu çalardım. En sonunda Fethiye'de Ramazan Güngör'ün yanına gittim. 5- 6 sefer. Sonra çalışlarına baktım. Çalışlarını kaptım. Ondan beridir de cura çalıyorum. Kendim de yapıyorum. Bu sene Güney Kore'ye gittik. Türkiye'yi temsil ettik. Çok güzel rağbet gördük" dedi.

'40 DEVELİ GÖÇ OLURDU'

Osman Kırca da "Üç telliyi aşağı yukarı 15 yaşlarında öğrendim. Atalarımızdan kaldığı için, babamdan kalma meraktır. Elimdeki cura 47 senelik. Ramazan Güngör'ün bir hatırasıdır. Bunu kaybetmedim. Bizde çobanlık meşhurdu. Kalktı mı 40 develi göç olurdu. O göçleri şimdi arıyorum. Konaklaması olur bölüm bölüm. Orada bu konaklamada zeybek çalarlar. Bunlar şimdi kayboldu. Bu sene devletimizin oluruyla Güney Kore'ye gittik. Allah razı olsun, onlar da bizi güzel karşıladı. Üç telliyi orada çaldık. Gurur duyduk. Onlar da çok merak duydu. Halihazırda bu mesleği sürdürüyoruz" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

Ali Ulutaş'ın cura yaparken görüntüleri

Ulutaş ayar verirken

İki kuzenin değişik Yörük havaları çalmaları

Teke ve Ege türkülerini çalıp söylemeleri

Röportajlar

255 MB/// 04.11"

(HABER- KAMERA: Ahmet ACAR/KAŞ (Antalya),

========================================================

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-3 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement