DHA YURT BÜLTENİ - 3 - Son Dakika
Güncel

DHA YURT BÜLTENİ - 3

DHA YURT BÜLTENİ - 3

Barış Pınarı gazisi: İyileşip arkadaşlarımın yanına dönmek istiyorumBarış Planı Harekatı'nda, koluna şarapnel parçalarının isabet etmesi nedeniye yaralanan Piyade Uzman Onbaşı Ahmet Emin Kaygusuz (22), iyileştikten sonra silah arkadaşlarının yanına gideceğini söyledi.

19.10.2019 09:48
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Barış Pınarı gazisi: İyileşip arkadaşlarımın yanına dönmek istiyorum

Barış Planı Harekatı'nda, koluna şarapnel parçalarının isabet etmesi nedeniye yaralanan Piyade Uzman Onbaşı Ahmet Emin Kaygusuz (22), iyileştikten sonra silah arkadaşlarının yanına gideceğini söyledi.

İstanbul'daki 23'üncü Komando Tugay Komutanlığı'nda görev yapan Piyade Uzman Onbaşı Ahmet Emin Kaygusuz, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Suriye'nin kuzeyinde, terör örgütlerine yönelik 9 Ekim'de başlattığı Barış Pınarı Harekatı'na katıldı. 15 Ekim günü teröristlerin havan saldırısında sağ koluna şarapnel parçaları isabet eden Kaygusuz, yaralandı. Kaldırıldığı askeri hastanedeki tedavisinin ardından da Kaygusuz, Erzurum'un Oltu ilçesindeki ailesinin yanına gönderildi.

Anne Zennure Kaygusuz'un eliyle beslediği gazi Ahmet Emin Kaygusuz, "Teröristlerin havan saldırısı sonucu sağ koluma isabet eden şarapnel parçaları sebebiyle yaralandım. Büyük parça kolumun bir tarafından girip çıkarken, içeride küçük parçalar kaldı. Tamamen iyileştikten sonra arkadaşlarımın yanına dönmek istiyorum" dedi.Oğluyla gurur duyduğunu söyleyen baba Ziyattin Kaygusuz, "Seve seve göreve gönderdik. Gerekirse ben de vatan için cepheye giderim. Oğlumun da bir an evvel iyileşip, görevine dönmesini istiyorum" diye konuştu. Gazi oğluna gözü gibi bakan anne Zennure Kaygusuz ise şunları söyledi: "Oğlum Suriye'de yaralandı, gazi oldu. Çok şükür rabbime sağ salim geldi. Tedavi süreci bitsin görevine geriye gitsin. Allah bütün Mehmetçiklerimizi korusun, hiçbir askerimizin burnu kanamasın. Çok şükür ki çocuğum var ve vatana hizmet ediyor. Oğlumla gurur duyuyorum."

Görüntü Dökümü-------------Gazi evinin bayraklı görüntüsü-Gazi evinde anne babasıyla detaylar-Gazi ile röp-Anne baba ile röp

(Süre: 5 dk 44 sn, Boyut: 629 MB)

Haber-Kamera: Murat AYDIN/ OLTU (Erzurum),

==================

Türkiye'nin ilk otizmli maraton koşucusu

Muğla'nın Bodrum ilçesinde yaşayan Batuhan Akgün (21) Türkiye'de 10 kilometreyi koşan otizm hastası olarak bir ilki gerçekleştirdi. Yüzde 90 otizm raporu bulunan Batuhan'ın ailesinin hayali ise çocuklarının milli formayla yarışmasını görmek. İzmir'de dünyaya gelen Batuhan Akgün, 3 yaşına kadar konuşmayınca ailesi 'erkek çocuk geç konuşur' yanılgısına düştü. Kreşte etrafındakilerle iletişim kurmayan Akgün, öğretmenlerinin dikkatini çekti. Hastanedeki tetkikler sonucu Batuhan'ın yüzde 90 otizmli olduğu anlaşıldı. Özel bir sektörde müşteri geliştirme yöneticisi görevinde bulunan Halil Akgün (47) ve ev kadını Selda Akgün (46) çifti, yüzme kursuna yazdırdı. Yüzmeyi de başarıyla öğrenen Batuhan, babasının iş değişikliği nedeniyle ailesiyle birlikte 2015'te Bodrum'a yerleşti. 2 yıl önce Halk Eğitim Merkezi'nde yüzme antrenörü Yılmaz Çetin'in önerisiyle Bodrum'daki 10 kilometrelik Bodrum Koşusu'na misafir sporcu olarak katıldı. Türkiye'de ilk kez bu kadar uzun mesafeyi bir otizmli çocuğunun Batuhan, babasıyla birlikte parkuru tamamladı. Baba Halil Akgün, oğlunun bu yarışı tamamlandığını gördükten sonra koşup koşamayacağını anlamak için Run Marmaris Run Koşusu'na katılmasına karar verdi. Batuhan, bu koşuda 10 kilometreyi 1 saat 36 dakikada tamamladı. Bir spor salonun antrenman desteği verdiği Batuhan Akgün, sırasıyla Bodrun Bodrum Yarımada, Antalya Runatolia 2019, İzmir Wings For Life Wordrun, İstanbul Yarı Maratonu ve Uludağ Ultra Trail maratonlarına katıldı. Son yarışında derecesini yarım saat geliştirerek 10 kilometreyi 1 saat 6 dakikada tamamladı.  Oğluyla 3 Kasım'daki İstanbul Maratonu'na hazırlanan Halil Akgün, "Hayalimiz Batuhan'ın milli formayı girip, dünyada ülkemizi temsil etmesi. Aile iletişimimizi seviyeli ve pozitif tutmaya çalışıyoruz. Bütün yaptığımız aktivitilerin içerisinde Batuhan hep bizimle birlikte. Batuhan  15 yaşından sonra otomobilde ön koltuğa oturmaya başladı. Emniyet kemeri alışkanlığını kazandırdık. Otizm rahatsızlığı bulunan çocuklara doğruyu öğretmemiz gerekiyor. Bu tarz çocukların sporun içerisinde daha başarılı olduğu gerçeği ortada. Bizimle beraber mücadele veriyor. Sevgi çocuğun karakterine de iletişimine de yansıyor. Oğlumuzun hayatına sporu entegre ettik, gelişimine büyük katkısı oldu. Bu tarz çocukları odasına koyun akşama kadar aynı şekilde durur ama biz öyle yapmadık. Sosyalleşmesi için her yolu denedik. Çocuğunuzu eve kapatmayın spora yönlendirin" dedi.Anne Selda Akgün ise, "17-18 yıl önce otizm bu kadar bilinmiyordu. Otobüslerden bile neredeyse kovulduğumuz oldu. O durumlardan bugünlere geldi. Uzmanların kalabalık ortamlarda bulunsun önerisine uydum. Otizm hastalarını yetiştirmekte en büyük tedavi sevgiden geçiyor. Komşularımız bu kadar yaramaz çocuğunu neden dışarı çıkartıyorsun tepkileriyle karşılaştım. Ailelerin mücadeleden hiçbir zaman vazgeçmemeleri gerekiyor. Eve kapanmamak gerekiyor. Sürekli sosyal hayatın içerisinde olmaya çalışıyorum" diye konuştu.

Görüntü Dökümü  -------------Batuhan Akgün'ün spor salonunda çalışma yapması-Batuhan Akgün'ün ailesi ile birlikte görüntüsü-Baba Halil Akgün ile röp.-Anne Selda Akgün ile röp.

Haber:  Cavit AKGÜN - Kamera: Aykut KURT/ BODRUM (Muğla),

=====================

Çizgi roman karakterlerin sinemaya uyarlanması çizgi roman satışlarını artırdı

İzmit'te, yayınevi sahipleri unutulmaya yüz tutmuş olan nostaljik çizgi romanların sinemaya uyarlanmasının ardından çizgi roman serilerinin yeniden ilgi görmeye başladığını söyledi. Son yıllarda çizgi roman okuyucusunda bir artış olduğunu belirten yayınevi sahibi İlhan Yılmaz, "Bir dönemin popüler çizgi romanları sinemaya uyarlanması, yok olma noktasına gelen çizgi romanların satışlarını da artırdı" dedi. Bir dönem Zagor, Tex, Mr. No, Tommiks, Tarkan, Karamurat gibi eserlerle ellerden düşmeyen ve daha sonra teknolojinin gelişmesiyle beraber unutulmaya yüz tutan çizgi romanlar, yeniden ilgi görmeye başladı. Yayınevi sahipleri, çizgi romanların sinemaya uyarlanmasıyla birlikte çizgi roman serilerine olan ilginin yeniden canlandığını söyledi. Çizgi romanlara olan ilginin artmasının, edebi çeşitliliğin artması ve çizgi roman karakterlerinin sinemaya uyarlanmaları olduğunu belirten yayınevi sahibi İlhan Yılmaz, "Çizgi romanların 100 bin tirajlara ulaştığı zamanlardan, 10 bin tirajlara düştüğü bir döneme gelmiştik. Hatta dibe vurduğu hiç satış olmadığı zamanlar da oldu. Fakat günümüzde hem daha edebi örneklerin yayınlanması sebebiyle hem de sinemalarda süper kahramanların filmlerinin, çizgi roman uyarlaması filmlerinin gösterime girmesi sebebiyle yeniden hem velilerde hem de öğrencilerde ciddi bir yöneliş var. Geçmişte 10-15 bin tirajlara düşen çizgi roman serileri başarısız kabul edilip kapatılırken, günümüzde 10-15 bin satışı zorlayan çizgi romanlar ciddi bir satış rakamına ulaşmış olarak kabul ediliyor ama günümüzde yeniden çizgi romanlar yükselme trendine girdi.ö dedi."HER YAŞ GRUBUNA HİTAP EDİYORöÇizgi romanlarda son dönemlerde yerli eserlerde de artış olduğunu belirten İlhan Yılmaz, "Her yaş grubu çizgi romanlara ilgi gösteriyor. Çünkü her yaş grubuna hitap eden çizgi romanlar var artık. Eskiden belli bir yaş skalasına uygun çizgi romanlar vardı, çocuklar için olduğu düşünülüyordu. Fakat günümüzde 7'den 70'e her yaş, her meslek grubuna uygun, her zevke uygun çizgi romanlar bulabilmek mümkün. Son zamanlarda yerli üretimde de ciddi bir artış var sadece yabancı çizgi romanlar değil, yerli üretim çizgi romanlar da ilgi görmeye başladı.ö diye konuştu."DERS KİTAPLARIMIN ARASINDA GİZLİCE OKURDUM"Çocukluk yıllarını çizgi roman okuyarak geçirdiğini söyleyen yayınevi sahibi Şerafettin Ergül, şöyle konuştu: öBen çizgi romanlarla kitap okuma alışkanlığımı geliştirdim. En çok Tommiks, Teksas, Zagor gibi çizgi romanlar benim hayalimi süslerdi. Açıkçası ders kitaplarımın arasında saklayarak, gizleyerek okurdum çünkü büyüklerimiz çizgi roman okumamıza kızardı ama çizgi romanlar bize ciddi anlamda kitap okuma alışkanlığı kazandırdı. Teknolojide ciddi anlamda gelişmeler olunca, görsel teknoloji artınca, çocukların ellerinde cep telefonları arttı. Çocukların ilgisi kitaplardan farklı alanlara kaydı zamanla. Son yıllarda ilgi yavaş yavaş da olsa artıyor. Çocuklar ve gençler çizgi romanları sinemada ve filmlerde görünce bunların kitaplarını aramaya başladılar ve kitapçıları dolaşmaya başladılar. Bu anlamda biraz da olsa ilgi kitaba doğru yöneldi.ö"BİZİM ÇOCUKUĞUMUZDA ÇOK DEĞERLİ ŞEYLERDİöEski bir çizgi roman okuyucusu olan Faruk Ataman, çocukluğunda çizgi romanların kendileri için çok değerli olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: "Çocukluk yıllarım çizgi romanlarla geçti. 1969 yılından 1976 yılına kadar sürekli çizgi romanlar okudum. Hangi çizgi roman elimize geçerse onu okuyorduk. Zagor, Tommiks Teksas gibi çizgi romanları okuyorduk. Bayiden gidip almak biraz maddi olarak zorluyordu beni ama okumuş arkadaşlarımızdan alıyorduk. Kendi aramızda değişiyorduk okuduğumuz çizgi romanlarımızı çünkü başka bir meşgalemiz yoktu o dönemlerde. Şu anda da çizgi romanlar ilgi artmış şimdi onları görünce benim için de nostalji oldu. Yeni çizgi romanlar var ama tabii bizim o dönem hissettiklerimizi şu an hissedemiyoruz. Teknoloji değişti, ona göre bazı şeyler de tabii ki değişti, şu an o eski nostaljik havayı bulacağımızı sanmıyorum. Bizim çocukluğumuzda bunlar bizim için değerli şeylerdi."

Görüntü Dökümü-------------Sahaflardan genel görüntüler-Çizgi romanların bulunduğu raflardan görüntüler-Yayınevi sahipleri ve okuyucularla röportaj-Muhabir anonsu-Detaylar

Haber-Kamera: Ergün AYAZ-Alişan KOYUNCU/İZMİT(Kocaeli),

====================

Ay-yıldızlı pastalara büyük ilgi

Erzurum'daki bir pastanede, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Suriye'nin kuzeyinde düzenlediği Barış Pınarı Harekatı'na katılan askerlere destek vermek ve A Milli Takım'ın Fransa ile oynadığı maçta 1- 1 berabere kalarak EURO 2020 yolunda avantajı elinde tutmasının sevinci ile ay-yıldızlı pasta üretilmeye başlandı. Türk bayrağı amblemli pastalar, yoğun ilgi görüyor.Erzurum'da Kerim Tozoğlu işlettiği pastanede, ay- yıldızlı pastalar üretmeye başladı. Kerim Tozoğlu, Barış Pınarı Harekatı'na katılan askerlere destek vermek ve A Milli Takım'ın Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinde gösterdiği başarıyı kutlamak için böyle bir yola başvurduklarını belirterek, "Terörü bir kez daha lanetliyoruz. Bu amaçla yaptığımız ay-yıldızlı pastalar büyük bir ilgi gördü. Günde 20'ye yakın satıyoruz. Bu işe zaten ticari boyutta bakmadık. Pastaları yapma amacımız sadece bayrak bütünlüğünü tekrar halkımıza aşılamak ve bayrak bütünlüğümüzün hiçbir şekilde sarsılmadığını anlatmaktı" diye konuştu.Müşterilerden Nisa Bengisu Akçin ise, "Türk'ün Türk'ten başka dostu olmadığını bir kez daha gördük. Zaman birlik ve beraberlik zamanıdır. Muammer Usta'daki, Ay-yıldızlı pastaların albenisine dayanamadık ve arkadaşlarla bir tane alıp yedik. Tadına doyamadık. Terörü biz de kınıyor, Milli Takım'a da başarılar diliyoruz" dedi.

Görüntü Dökümü-------------Ay-yıldızlı pastaların imalathanede yapılması-İşletme Müdürü Kerim Tozoğlu ile röp-Pastaların pastanedeki vitrinlere konulması-Ay-yıldızlı pastaları yiyen müşteriler

Haber: Turgay İPEK/ Kamera: Zafer KUMRU/ ERZURUM,


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel DHA YURT BÜLTENİ - 3 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement