DHA YURT BÜLTENİ - 3 - Son Dakika
Güncel

DHA YURT BÜLTENİ - 3

DHA YURT BÜLTENİ - 3

Türk ve İranlı uzmanlar o bölgeyi araştıracak VAN Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Afet Yönetimi ve Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Doç. Dr. Azad Sağlam Selçuk, kentin sınırlarında başlayıp İran'a kadar uzanan fay hattını incelemek için İranlı araştırmacılarla çalışma başlatacaklarını söyledi.

30.01.2020 10:01
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Türk ve İranlı uzmanlar o bölgeyi araştıracak

VAN Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Afet Yönetimi ve Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Doç. Dr. Azad Sağlam Selçuk, kentin sınırlarında başlayıp İran'a kadar uzanan fay hattını incelemek için İranlı araştırmacılarla çalışma başlatacaklarını söyledi. Doç. Dr. Selçuk, yapacakları jeolojik araştırmanın sonunda özellikle Van'ı etkileyecek ve önemli bulunan bu fay hattı ile ilgili daha detaylı bilgiye sahip olacaklarını söyledi.

Türkiye'de büyük depremlerin meydana geldiği noktalardan biri olan Van ve çevresinde araştırmalar yapan Van YYÜ Afet Yönetimi ve Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Azad Sağlam Selçuk, Elazığ depremini değerlendirdi. 24 Ocak günü meydana gelen depremin ardından birçok artçı sarsıntının da yaşandığını hatırlatan Doç. Dr. Selçuk, halkın en çok, 'Elazığ depreminin ardından büyük bir deprem bekleniyor mu?' sorusunu sorduğunu söyledi. Doç. Dr. Selçuk, şunları söyledi:

"Depremin diğer depremleri tetikleyip, daha büyük bir deprem yaratıp yaratmayacağı ile ilgili çok büyük çalışmalar var. Olabilir mi? Evet olabilir. 1999 yılında İstanbul örneğini biliyoruz. 2011 depremini biliyoruz, art arda 2 büyük deprem meydana geldi. Buradaki depremden sonra özellikle enerji kuzeydoğu ve güneybatı yönünde ilerlediği biliniyor. Artçıların Malatya fay zonuyla Doğu Anadolu fay zonu arasında kalan kesimde yoğunlaştığı ve çizgisel olarak uzandığı 2011 yılındaki Van depremi gibi dairesel değil daha doğrusu çizgisel hat şeklinde uzandığı görülmekte. Artçı depremlerin çoğu Elazığ'a doğru yani, kuzeybatı yönünde çoğunlukla yayıldığı görülüyor. Güneydoğu yönünde çok fazla artçı deprem görülmüyor. Bu depremin Hatay'dan yaklaşık olarak Gürcistan sınırına kadar hissedilmesinin sebeplerinden birisi 600 kilometre uzunluğunda olması ve Türkiye'ye kontrol eden tektonik bloklardan bir tanesi olması."'AFETLERE KARŞI SİSTEMLİ DAVRANMAYA BAŞLIYORUZ'2011'deki Van depremlerinden birçok ders çıkarıldığını söyleyen Doç. Dr. Selçuk, "Birincisi 2 saat sonra AFAD, UMKE ekipleri gibi birçok ekibin enkaz başında olduğu rekor sayıda canlı çıkartıldığını gördük. Sahra hastanelerinin acilen o bölgeye gittiğini gördük. En önemlisi ise binalara kimse sokulmadı. Uyarılar yapıldı. Kesinlikle AFAD ekipleri tarafından hasar tespiti yapılmadan hiçbir binaya vatandaşlar sokulmadı. Biliyorsunuz, Van'da 2011 yılında 23 Ekim'de deprem olduktan sonra herkes binalara girdi. 9 Kasım depreminden sonra Van il merkezindeki birçok bina yıkıldı. ve bu depremde can kaybı oldu. Çünkü en çok göz ardı edilen konu, büyük depremlerden sonra binalardaki yıpranma payı göz ardı ediliyor. Bina ayakta dursa bile o binanı salınım derecesi, yıpranma payı var. İkinci büyük bir deprem binayı vurduğu zaman binanız yıkılabilir. ve en güzel yapılan şeylerden birisi okullar, camiler ve spor salonları gibi yerler hemen AFAD ekipleri tarafından denetim yapıldı ve buralara kontroller yapılarak insanlar buraya sevk edildi. Yani Kızılay orada hemen yemek servisine başladı. Demek ki biz afetlere karşı sistemli davranmaya başlıyoruz" dedi. 'BİR DÜDÜK, DEPREM ANINDA HAYATINIZI KURTARABİLİR'Deprem bölgesi olan Türkiye'de herkesin üzerine düşen görevler olduğunu belirten Doç. Dr. Selçuk, bu konuda çocuklara da afet eğitimi verilmesi gerektiğini söyledi. Afet zamanında deprem çantasının ne kadar önemli olduğunu anlatan Doç. Dr. Selçuk, "Afet zamanındaki deprem çantasının ne kadar önemli olduğunu bu son yaşanan depremde gördük. Düdük denen olayın ne kadar önemli olduğunu gördük. Telefonla kaç hayat kurtarıldı. Deprem anında yanınızda düdüğünüzün olması, afet anında sizin yerinizin tespiti konusunda en önemli noktalardan biri. Başka bir konuda, bu depremlere neden bu kadar dirayetli davrandığımız. Bunun sosyolojik boyutunun incelenmesi lazım. Deprem ülkesi olan bir yerde nedense biz, bir afette nasıl davranacağımızı öğrenemiyoruz" diye konuştu. İRAN'DAKİ DEPREM VAN'I ETKİLER Van Gölü Havzası'ndaki en önemli aktif faylardan birin Van Gölü'nün kuzeyinde bulunan Çaldıran fayı olduğunu anlatan Selçuk, bu fayın 1976 yılında kırıldığını ve yaklaşık olarak 7.3 büyüklüğünde bir deprem meydana getirdiğini, 50 kilometrelik yüzey kırığı meydana getirdiğini söyledi. Doç. Dr. Selçuk, "2011 ile 2015 yılında bölgede yaptıkları çalışmalarda, Çaldıran fayı üzerinde yıllık kayma miktarının 0.2 milim olduğu görülmektedir. Bu fay doğuya doğru takip edildiği zaman Kuzey Tebriz fayı ile birleşmekte. Batıya doğru takip edildiği zaman ise Tutak fayı ile birleşmektedir. Buralar ana tektonik sınırdır. Van'ı etkileyebilecek depremlerden bir tanesi Kuzey Tebriz fayında olan bir depremdir. Aynı zamanda Çaldıran diye bir deprem vardır ve 1800'lü yıllarda olmuştur. Bu fay hattı Başkale- Salmas fayının kuzeyindedir. Burada olan deprem, Van merkezde yıkım yaratmıştır. İran'da olan deprem Van'da yıkım yaratmıştır" dedi. TÜRK VE İRANLI DEPREM UZMANLARI İNCELEYECEKTürkiye'nin İran sınırı ile birleştiği sınırda olan fay hattında İranlı deprem araştırmacılarıyla birlikte bölgede araştırmalar yapacaklarını da anlatan Doç. Dr. Selçuk, "Biz İranlı araştırmacılarla ortak bir proje verdik. Bu proje şu an değerlendirme aşamasında ve çıkarsa özellikle bu kesimlere sınırdaki bulunan Çaldıran- Doğubayazıt fayının dönme yaparak Kuzey Tebriz fayına birleştiği yerde jeolojik incelemeler yapacağız. Bu birleşimin gerilim incelemesinin nasıl olduğu hakkında o zaman daha detaylı bilgiler vermiş olacağız" ifadelerini kullandı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ------------------Doç. Dr. Azad Sağlam Selçuk ile röportaj-Doç. Dr. Selçuk'un harita üzerinde anlatması

HABER: Gülay KUYUCU/ VAN,

==============================

Yüksekova'da yoğun sis

HAKKARİ'nin Yüksekova ilçesinde yoğun sis etkili olurken, görüş uzaklığı, yer yer 5 metreye kadar düştü. Hava sıcaklığının gece sıfırın altında 15 dereceye kadar düştüğü Yüksekova'da, dün akşam yoğun sis etkili oldu. Görüş uzaklığı, yer yer 5 metreye kadar düşerken, yollarda olan sürücüler de zor anlar yaşadı. Sis, bu sabah da etkili oldu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ------------------Kent merkezine giden araçlar-Araçların dörtlülerini yakıp yavaş ilerlemesi-Araçlardan detaylar-Çarşı merkezinden detaylar-Vatandaşların sisten yürümeleri-Genel detaylar

HABER: Yaşar KAPLAN/YÜKSEKOVA (Hakkari),

==============================

Elazığ'ın psikolojik yaralarını da sarıyorlar Elazığ'da cuma günü meydana gelen Sivrice merkezli 6.8 büyüklüğündeki depremin ardından hemen harekete geçen Türk Kızılayı'nın psikososyal destek ekibi, Kültürpark'ta kurulan çadırkentte depremden etkilenen çocukların ve ailelerin psikolojik yaralarını iyileştirmeye çalışıyor. Klinik Psikolog Rabia Olacak, afet sonrası insanların ciddi bir travma ile karşı karşıya kaldıklarını belirterek, "Amacımız, buradaki travmalarla kişilerin baş etme mekanizmalarını artırmak ve psikolojik ilk yardım uygulamak" dedi.Türk Kızılayı, 287 afet uzmanı personel, 28 psikososyal destek ekibi ve 2 bin gönüllüsüyle deprem bölgesinde yardımlarına devam ediyor. Gaziantep, Urfa, Mardin, Kahramanmaraş ve Ankara'dan gelen 28 kişilik psikososyal destek ekibi, sosyal hizmet uzmanı, klinik psikolog, psikolog ve sağlık görevlilerinden oluşuyor.Kahramanmaraş Toplum Merkezi'nden bölgeye gelen Klinik Psikolog Rabia Olacak, amaçlarının deprem bölgesindeki kriz ile ilgili psikososyal destek müdahaleler yapmak olduğunu söyleyerek, "Birçoğumuz psikolojik ilk yardım konusunda uzman kişileriz. Afet sonrası ciddi bir travma ile karşı karşıya kalıyor insanlar. Amacımız, buradaki travmalarla kişilerin baş etme mekanizmalarını artırmak ve psikolojik ilk yardım uygulamak. Doğal afet birdenbire oluyor ve beklenmedik olması, travmanın tanımlarından bir tanesi. Beklenmedik olduğu için şu an insanlar şaşkın. Ben özellikle donuk kişilerle çok karşılaştım. Çocuklarda alt ıslatma problemi ile karşılaşmaya başladık. Çocuklara yapılacak en önemli müdahale, deprem nedir, bunun anlatılması" dedi.'ÇOCUKLARA DEPREMİ ANLATIN'Çocukların, deprem hakkında bilgilendirilmemeleri nedeniyle endişeli olduklarına dikkat çeken Olacak, "Neden oldu diye şaşkınlar. Haklı bir tepki bu, algılayamıyorlar. Yetişkinler mutlaka çocuklarını deprem hakkında bilgilendirsinler. Benim çocuğum biliyor deyip, boş vermesinler. Tüm detayları anlatsınlar, oyunlarla, kitaplarla, onların algılayabileceği şekilde izah etmeye çalışsınlar. Çocuklarla bol bol vakit geçirmek, onlara oyunlarla süreci atlatmaya çalışmak çok önemli. Bizim burada mobil bir TIR'ımız var ve çocuklarla sürekli ilgileniyoruz. Bir çocukla kısa bir süre oyun oynadığınızda bile farkı hemen görebiliyorsunuz" diye konuştu.'BİZ 'İLK DOKUNUŞ'U YAPIYORUZ'Klinik Psikolog Olacak, ekipteki sosyal hizmet uzmanı arkadaşlarının önce ihtiyaç tespiti yaptıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bireyin neye ihtiyacı var, bunları tespit ediyoruz ve gerekli yerlere bildiriyoruz. Sonrasında sağlık ekiplerimiz var, sahada sağlık problemleri yaşayan bireylerle ilgileniyorlar ve bunların tespitini sağlayıp aynı şekilde ilgili birimlere yönlendirmesini yapıyorlar. Bizim burada yaptığımız 'ilk dokunuş' aslında. Bundan sonrası yönlendirmelerle devam ediyor. Sahada psikolojik yardıma da çok ihtiyaç var. Bizlerin de temel amacı kişilerin iyi halinin korunmasını sağlamak. Afet öncesi, sırası, sonrası hakkında bilgilendirmeler yapmak. Psikolojik ilkyardımın üç temel aşaması vardır: İzle, dinle, bağ kur. Mesela bir çocuğa deprem hakkında bilgilendirme vererek aslında o çocuğun yaşadığı duygu ile bağ kurmasını sağlıyoruz. O çocuğun depremle neden karşılaştığını bildiği andan itibaren yapılan müdahale, psikolojik ilkyardım oluyor."ETKİLERİ BİR AYDAN FAZLA SÜRERSE UZMAN DESTEĞİ ALINMALI Afetler sonrası herkesin farklı tepkiler verebileceğini belirten Olacak, "Bazı kişilerin baş etme mekanizmaları güçlüdür. Belirtileri daha azdır. Bazı kişiler donuk bir halle bunu yaşayabilir, yani o travma onları disosiye etmiştir. Bilinç, bellek bozuklukları görülebilir. Bazı kişiler gerçekten panik halinde bir şeyler yapmaya çalışır ya da çocuklar hiçbir şey bilmeyerek bu durumla baş etmeye çalışır. İlk tepkiler herkese göre değişiyor. Bir kişinin panik bozukluğu varsa, bu depremle birlikte tetiklenebilir veya daha farklı patolojisi varsa başka türlü etkiler ortaya çıkabilir. Kısaca herkes depremden, doğal afetten etkilenir. Eğer bu belirtiler bir ayı geçerse, hala aynı şekilde duygusal olarak çökkünlük, endişe, korku, kaygı, fiziksel olarak baş dönmesi, kalp çarpıntısı, mide rahatsızlığı, göğüs ağrısı gibi durumlar görülmeye devam ederse, zihinsel olarak sürekli o olayı düşünme, aklına getirme, flashback dediğimiz durumlar sürekli yaşanırsa, kesinlikle bir uzmana görünmeleri gerekir" ifadelerini kullandı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: ----------------Kızılay Psikososyal Destek Ekibi'nden Klinik Psikolog Rabia Olacak röportajı- Çadırkent'ten ve mobil oyun tırından detay görüntüler-Çadırkentte psikososyal destek ekibinin faaliyetleriyle depremin etkisini üzerinden atan 7 yaşındaki Fatma Gülnaz röportajı-Oyun tırı içinden çocuklarla ilgili detay görüntüler

HABER: Özlem YURTÇU KARABULUT- Mertcan ÖZTÜRK/ELAZIĞ,

===============================

Erciş'te aracın çarptığı yaralı köpeğe kaymakam sahip çıktı

VAN'ın Erciş ilçesinde bir aracın çarpıp, yaraladığı sokak köpeğine, İlçe Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Nuri Mehmetbeyoğlu sahip çıktı. Yaralı köpek, Mehmetbeyoğlu'nun talimatıyla olay yerine gelen veteriner hekimin yaptığı ilk müdahalenin ardından Van'daki Hayvan Bakım Evi'ne gönderildi.Sanayi Sitesi mevkisinden Van yönüne giden bir araç, aniden yola çıkan sokak köpeğine çarptı. Yaralanan köpeği, aracıyla tesadüfen olay yerinden geçen Kaymakam ve Belediye Başkan Vekili Nuri Mehmetbeyoğlu, fark etti. Kaymakam Mehmetbeyoğlu yaralı köpeğe ilk müdahaleyi yaptıktan sonra, belediye veteriner hekimlerine olay yerine gelmeleri için talimat verdi. Kısa sürede gelen veteriner hekim, köpeğe ilk müdahaleyi yaptı. Yaralı köpek, Van Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Hayvan Bakım Evi'ne gönderildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-----------------Olay yeri görüntüsü

Haber: Barbaros KUL/ERCİŞ(Van),

===============================

35 yıldır kayıp iki çocuğunun hasretiyle yaşıyor

DÜZCE'nin Çilimli ilçesinde, Kadriye Akbal (61) 35 yıl önce dini nikahlı eşinin iki çocuğunu alıp gitmesinin ardından çocuklarının hasretiyle yaşıyor. Kadriye Akbal, eski eşi İsmail S.'nin savcılığa verdiği ifadesinde çocuklarından birini camiye, birini ise tren istasyonuna bıraktığını söylediğini belirterek, çocuklarının akıbetini öğrenmeye çalışıyor.Çilimli Kırkharman Köyü'nde oturan Kadriye Akbal, 1981 yılında köye fındık toplamak için gelen yengesinin ağabeyi İsmail S. ile kaçarak dini nikahlı olarak evlendi. Sakarya'da yaşayan ve 5 yıl evli kalan Kadriye Akbal ve İsmail S.'nin 2'si erkek 1'i kız 3 çocuğu oldu. 1985 yılında İsmail S. eşi Kadriye Akbal'ı köyüne fındık toplamaya göndererek kendisi de komşusu ile kaçarak evlendi. Bu sırada Kadriye Akbal'ın babası 3 çocuğun İsmail S.'ye verilmesini istedi. Kadriye Akbal'dan habersiz babalarına götürülen çocuklardan 2,5 yaşında olan Canan ile 3 aylık oğlu Ufuk ortadan kayboldu. Kadriye Akbal, Sakarya'da yaşayan bir komşusunun uyarısı ile en büyük oğlu Yavuz'u alarak köyüne geri döndü. Bu süreçten sonra Kadriye Akbal, kayıp iki çocuğunun bulunması için adeta gecesini gündüzüne kattı. Eşini defalarca şikayet eden Kadriye Akbal, bir sonuç elde edemeyince geçen yıl İsmail S. hakkında cinayet suçlaması ile şikayette bulundu.Şikayet üzerine cumhuriyet savcısı tarafından ifadesi alınan İsmail S., 1984 yılının Mart ayında Canan isimli kızını Eminönü Yeni Camii'nin içine bıraktığını, oğlu Ufuk'u ise Kumkapı'daki tren istasyonuna bıraktığını söyledi.Evlat hasreti ile yanan ve gözyaşı döken Kadriye Akbal, "1981 yılında evlendim. Yengemin ağabeyiydi, Sakaryalıydı. 5 sene evli kaldık, 3 çocuğumuz oldu. Fındık sezonunda ben köyüme geldim. Arkamdan kocam komşumuzla evlenmiş. Babam, 'Evlenen kişi çocuklarına baksın' dedi, babam çocuklarımı istemedi. Yengemle beraber çocukları babalarına gönderdiler. Babaları da eşi ile birlikte çocuklarımı bir şekilde kaybettiler. Komşum bana mektup yazdı. Çocuklarının ikisi birer akşam arayla kayıp oldu, büyük çocuğuna sıra geldi dedi. Gittiğimde küçükleri kayıp olmuştu. O günden bugüne hep araştırdım. Sesimi duyurmaya çalıştım, babalarını dava ettim ama bir sonuç alamadım" dedi.Çocuklarının akıbetini öğrenmek istediğini ifade eden Kadriye Akbal, "Kayıp oldukları zaman kızım 2,5 yaşında oğlum ise 3 aylıktı. Kızımın adını Canan koyduk. Kalçasının üzerinde 5 tane parmak izi gibi beni var. Şikayetçi oldum. 'Ben Kadriye ile evli değilim' dedi. 1 sene önce de cinayet suçlaması ile dava açtım. Çocuklarımın bana 1 mezarı lazım. Eski eşimin bildiği bir şey varsa konuşması için yalvarıyorum. Bir şey yaptılarsa açığa çıksın kendisi açıklasın. Son ifadesinde de tren istasyonuna ve camiye bıraktığını söylüyor. Bir araştırılmasını istiyorum" diye konuştu.Kadriye Akbal, çocuklarından kendisine sadece 1 resim ve 2 parça eşya kaldığını belirterek, şöyle konuştu: "Çocuklar kime sığınsın? Kim elinden tuttu? Kim sahip çıktı? Ben onlar yokken bir sıcak çorba içemedim. Bir sıcak yatamadım. Onlar öyle sokağa atılır da bir anne ne kadar karnını doyurabilir? Benim ömrüm hasretle bitti. Çocuklarımdan geriye sadece 1 resim kaldı. Üzerlerinden çıkardığım giysileri var. Bir yırtık çorap var. Onu da bir öğretmen hediye vermişti çocuklara. 38 senedir her bayramım o kıyafetlerle geçer. İki kıyafet ile bir giyim çorabı saklıyorum. Bayramlarımız öyle geçiyor. Bizim hiç dolu dolu bayramımız olmadı. Artık yeter. Canlıysa canlı, öldülerse ölüsü bulmak istiyorum."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ-----------------Çocuklarını arayan anne ile röpÇocuklarını arayan annenin gözyaşları görüntüsü

Çocuklarını arayan annenin şikayetçi olduğuna dair evrakları gösterirken görüntüsü ve detaylar

HABER-KAMERA: Tezcan SOLMAZ/DÜZCE,


Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel DHA YURT BÜLTENİ - 3 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

  • İran Hava Kuvvetleri Üssü yakınında patlama sesleri duyuldu
    06:58 İran Hava Kuvvetleri Üssü yakınında patlama sesleri duyuldu

    İran'ın İsfahan eyaletinin kuzeydoğusunda bulunan İran Hava Kuvvetleri Üssü yakınında patlama sesleri duyulduğu bildirildi. Patlamanın kaynağı henüz açıklanmadı ve nedeni bilinmiyor.

  • Tokat'ta meydana gelen depremlerin bilançosu gün ağarınca ortaya çıktı
    06:49 Tokat'ta meydana gelen depremlerin bilançosu gün ağarınca ortaya çıktı

    Tokat'ta önceki gün meydana gelen 5,6'lık depremin ardından gün ağarınca hasarın boyutu netlik kazandı. Dron ile havadan görüntülenen merkez üssünde hasarın boyutu gözler önüne serildi. Depremin etkisiyle oluşan hasarın tam boyutu ve zarar görenlerin durumuyla ilgili detaylı bilgilendirme yetkililer tarafından gün içerisinde yapılması bekleniyor.

  • İstanbul Şişli'deki Zorlu Holding binasına silahlı saldırı
    06:09 İstanbul Şişli'deki Zorlu Holding binasına silahlı saldırı

    İstanbul Şişli'de bulunan Zorlu Holding binasına kişi veya kişiler tarafından silahla ateş açıldı. Kurşunlar binanın camlarına isabet ederken içeride kimsenin olmaması olası bir faciayı önledi. Polis ekipleri saldırıyı gerçekleştiren kişi veya kişileri arama çalışmalarını sürdürüyor.

  • İzmir'de bir tekstil atölyesinde çıkan yangın bitişik binaya sıçradı
    06:06 İzmir'de bir tekstil atölyesinde çıkan yangın bitişik binaya sıçradı

    İzmir'in Konak ilçesinde bulunan bir tekstil atölyesinde çıkan yangın, bitişikteki binaya da sıçradı. Yangın, itfaiye ekiplerince söndürüldü ancak tekstil atölyesi kullanılamaz hale geldi ve binada hasar oluştu. Yangının çıkış sebebi henüz belirlenemedi ve soruşturma başlatıldı.

  • İzmir Konak'ta çıkan yangın itfaiye ekiplerince söndürüldü
    05:28 İzmir Konak'ta çıkan yangın itfaiye ekiplerince söndürüldü

    İzmir'in Konak ilçesinde bulunan bir tekstil atölyesinde çıkan yangın, itfaiye ekipleri tarafından söndürüldü. Yangın, tekstil malzemelerinin tutuşmasıyla büyüyerek bitişiğindeki binaya da sıçradı. İhbar üzerine olay yerine sağlık, polis ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Yaklaşık 2 saat süren yoğun çalışmalar sonucunda yangın kontrol altına alındı. Yangın sonucunda tekstil atölyesi kullanılamaz hale gelirken, binada da hasar meydana geldi.

  • Fatih'te Psikolojik Sorunları Olan Kişi Üst Komşusunun Kapısını Kırmaya Çalıştı ve Ateşe Verdi
    04:52 Fatih'te Psikolojik Sorunları Olan Kişi Üst Komşusunun Kapısını Kırmaya Çalıştı ve Ateşe Verdi

    Fatih'te yaşanan olayda, psikolojik sorunları olan bir kişi, üst komşusunun çıkardığı sesten rahatsız olduğu için balyoz ve matkapla kapıyı kırmaya çalıştı. Başarılı olamayınca da kapıyı ateşe verdi. Polis, itfaiye ve özel harekat polisleri olaya müdahale ederek saldırganı etkisiz hale getirdi. Olay anı cep telefonu kamerasıyla kaydedildi.

  • Aksaray'da tıra çarpan otobüs kaza yaptı, 8 kişi yaralandı
    04:42 Aksaray'da tıra çarpan otobüs kaza yaptı, 8 kişi yaralandı

    Aksaray'da bir otomobilin aniden önüne geçmesi sonucu fren yapan bir tıra, arkadan gelen yolcu otobüsü çarptı. Çarpmanın etkisiyle otobüs kontrolden çıkarak bir fabrikanın bahçe duvarına çarptı. Kazada otobüs sürücüsü ve 7 yolcu olmak üzere toplam 8 kişi yaralandı. Yaralılar hastaneye kaldırılırken, tır ve otomobil sürücüsü gözaltına alındı. Kazayla ilgili tahkikat başlatıldı.


Advertisement