Dha Yurt Bülteni-3 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni-3

1)GENÇ ÇİFT, ALACAK KAVGASINDA DÖVÜLDÜKONYA'da iddiaya göre bir çift, aralarında alacak anlaşmazlığı bulunan 4 kişi tarafından karşılaştıkları cadde üzerinde dövüldü.

17.03.2018 10:36
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

1)GENÇ ÇİFT, ALACAK KAVGASINDA DÖVÜLDÜ

KONYA'da iddiaya göre bir çift, aralarında alacak anlaşmazlığı bulunan 4 kişi tarafından karşılaştıkları cadde üzerinde dövüldü..Olay, saat 03.00 sıralarında Selçuklu ilçesi Binkonutlar Mahallesi Yeni İstanbul Caddesi üzerinde meydana geldi. İddiaya göre, Ömer Cihan T. ve eşi Hazal Dilara T., 01 RY 404 plakalı otomobille seyir halindeyken aralarında alacak meselesi yüzünden husumet bulunan 4 kişi ile karşılaştı. Trafikte başlayan tartışma otomobillerin yol kenarına çekilmesiyle kavgaya dönüştü. Kavgada Ömer Cihan T. ve eşi Hazal Dilara T., ismi henüz belirlenemeyen kişilerce yol ortasında dövüldü. Bir otelin güvenlik görevlilerinin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık görevlileri dövülen çifti ambulansa alarak ilk müdahalelerini yaptı. Polis olaya karışan şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı.

Görüntü dökümü:

-------------------------------------------

-Dövülen genç çiftin yerdeki görüntüsü

-Çifti sağlık görevlilerinin ambulansa alması

-Olay yerinden detaylar

Haber-Kamera: Mehmet IŞIK/KONYA,

============================================

2)YARGITAY'IN İYİ HAL İNDİRİMİNİ BOZDUĞU KESİK EL CİNAYETİ SANIĞINA 2'ŞER KEZ ÖMÜR BOYU HAPİS

ZONGULDAK'ın Ereğli ilçesinde, 4,5 yıl önce eski sevgilisi Gizem Tunç(21) ile onun sevgilisi Murat Erdoğan'ı(29) bağ evinde öldürmekten yargılandığı davada, cinayeti tasarlayarak işlemediği ve duruşmalardaki iyi hali göz önünde bulundurularak verilen 50 yıl hapis cezası Yargıtay tarafından bozulmasının ardından tekrar hakim karşısına çıkan Deniz Boyraz(26), 2'şer kez ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Öldürüldükten sonra ellerinin kesildiği tespit edilen Gizem Tunç'un babası Yunus Tunç, adaletin geç de olsa yerini bulduğunu söyledi.

7 Eylül 2013 tarihinde meydana gelen olayda, Murat Erdoğan ve Gizem Tunç, Erdoğan'ın dedesine ait bağ evinde kesici ve delici aletlerle öldürüldü. Olayla ilgili Gizem Tunç'un eski sevgilisi Deniz Boyraz, askerlik yaptığı Denizli İl Jandarma Komutanlığı'nda gözaltına alındı. Cinayetleri, izne gelerek işlediği tespit edilen Deniz Boyraz'ın Mersin'deki Özgecan Aslan cinayetinde olduğu gibi delil bırakmamak için Gizem Tunç'un ellerini kesip, kıyafetleriyle birlikte yanına aldığı tespit edilmişti. Tutuklanan Deniz Boyraz ve suçu gizlemeye yardım ettiği iddia edilen babası A.B. hakkında Zonguldak 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. 5 Eylül 2014'te sona eren davada 2'şer kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası talep edilen Deniz Boyraz, cinayetleri tasarlayarak, işlemediği ve 'duruşmalardaki iyi hali' göz önünde bulundurularak, 25'er yıldan 50 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Önceki duruşmada tahliye edilen baba A.B.'ye ise 'delilleri gizlemek' suçundan 1 yıl hapis cezası verildi.

YARGITAY İYİ HAL İNDİRİMİNİ BOZDU

Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi, 15 Kasım 2017'de verdiği kararda olayın toplumda meydana getirdiği tepki ve infial ile kamu vicdanını rencide edici niteliğini göz önünde bulundurarak Deniz Boyraz'a hak etmediği takdiri indirim uygulanmasına karar verilmesi suretiyle eksik cezaya hüküm olunduğuna karar verdi. Baba A.B. hakkında verilen 1 yıllık hapis cezasının ise onanmasına karar verdi. Kararın bozulmasının ardından Deniz Boyraz, tekrar görülen duruşmaya bulunduğu cezaevinden ses ve görüntülü haberleşme sistemiyle katıldı. Duruşmaya ölen gençlerin aileleri de katıldı.

2'ŞER KEZ ÖMÜR BOYU HAPİS

Duruşmada ifade veren Deniz Boyraz'ın kendisini savunarak öldürdüğü Tunç ve Erdoğan'ı suçlu göstermesi duruşmayı izleyen ailelerin tepkisini çekti. Karar öncesi son sözünde pişman olduğunu söyleyen Deniz Boyraz, "Gerçekten pişmanım. Böyle olmasını istemezdim. Gençliğimi bitirdiler. Ben 21 yaşında cezaevine girdim. Ben ona ağabey diyordum. Sevgilimle yakaladım. Biz o kadar geniş değiliz, kimse kusura bakmasın. Bu yaptıklarına rağmen Murat Erdoğan'ın ailesi benden nasıl şikayetçi oluyor anlamış değilim. Bizim kafamız dik. Hırsızlık, namussuzluk yok bizde. Onların ailelerinden özür diliyorum ama benim ailemde mağdur oldu" dedi. Sanığın bu sözlerine 'ölen kızımız mı suçlu' diye tepki gösteren Tunç'un yakınlarını mahkeme başkanı sessiz olmaları konusunda uyardı. Mahkeme heyeti, suçun toplumda yarattığı etki, yarattığı infial ve suçun işleniş biçimini dikkate alarak Deniz Boyraz'ı 2'şer kez ömür boyu hapis cezasına çarptırdı.

GİZEM TUNÇ'UN BABASI YUNUS TUNÇ: ADALET YERİN BULDU

Ölen Gizem Tunç'un babası Yunus Tunç, mahkeme çıkışında yaptığı açıklamada, "Sanık yargılanmanın başında ömür boyu hapis cezası almalıydı. Adalet geç de olsa tecelli etti. Alması gereken ceza buydu. Benim kızım hakkında yalan beyanlarda bulundu. Mahkeme bunları dikkate almadı. Kızım onun sözlüsü hiçbir zaman olmadı. Namus cinayeti olarak ifade vermesi de yalan" dedi.

Görüntü Dökümü:

---------------------

Arşiv cinayet yeri görüntüleri

-Deniz Boyraz'ın adliyeye getirilişi(arşiv)

-Ailenin adliyeden çıkması(arşiv)

-Murat Erdoğan'ın annesiyle röp.(arşiv)

-Sanık Deniz Boyraz'ın fotoğrafı

-Ölen Gizem Tunç ve Murat Erdoğan'ın fotoğrafı

Süre: (5.57) Boyut: (666 MB)

Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN/ZONGULDAK,

======================================================

3)MAHKUMLAR HEM ÖĞRENİYOR, HEM ÜRETİYOR, HEM DE KAZANIYOR

NİĞDE E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda, hükümlü ve tutukluları rehabilite etmek ve aynı zamanda tahliye oluncaya kadar meslek sahibi yapmak amacıyla 4 iş kolunda üretim yapılıyor. Takı tasarım boncuk, terzi atölyesi, hediyelik eşya ve antik güzel sanatlar atölyesinde 30 hükümlü ve tutuklu rehabilite edilirken, aynı zamanda iş öğreniyor. İdari ve gözlem kurulu kararı ile çalıştırılan hükümlü ve tutuklular, günlük 11 lira 50 kuruş para kazanırken, sosyal güvenlik primleri de yatırılıyor.

Geçen yıl 4 iş kolunda 2 milyon 831 bin 651 TL gelir elde eden cezaevinin tekstil atölyesinde, Niğde Ömer Halisdemir Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Bor Devlet Hastanesi'nin tek kullanımlık çarşaf, ameliyat önlüğü, tek kullanımlık nevresim takımı ve kolonoskopi şortu üretiliyor. Türkiye genelindeki ceza infaz kurumlarına, çamaşır filesi imal edilerek gönderiliyor. Ayrıca üretilen Türk bayrakları da kamu kurum ve kuruluşlarına satılıyor.

'ÇAĞDAŞ YÖNTEM'

Cezaevinde yaratılan farkla ilgili konuşan Niğde Cumhuriyet Başsavcısı Oğuzhan Dönmez, şunları kaydetti:

"Niğde Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda çok sayıda atölyede tutuklu ve hükümlüler meslek edinmektedir. Aynı zamanda üretime katkıda bulunmaktadırlar. Özellikle meslek edinme noktasında önemli çalışmalar yapılmaktadır. Tutuklu ve hükümlüler sadece cezalarını cezaevinde geçirerek, infaz edilme şeklinde değil, çağdaş infaz sistemine uygun olarak topluma kazandırılması ve meslek edindirilmesi noktasında çalışmalar yoğun bir şekilde devam etmektedir. Özellikle Kapalı Cezaevimizde tutuklu ve hükümlülerimiz atölyelerde cam üretimi el sanatları noktasında birtakım tekstil atölyelerinde çalışmalar yapmaktadırlar. Bu atölyelerde çalışan tutuklu ve hükümlüler aynı zamanda devletimiz tarafından sosyal güvence altına alınmakta ve belli oranlarda ücretler ödenmektedir. Ceza infaz kurumlarımız devletimize bu noktada ciddi ekonomik etkiler sağlamaktır. Cezaevlerimizde bu çalışmaları yapan ceza infaz kurum müdürlerimizin ciddi gayretleri vardır. Bu noktada yapılan çalışmalar artarak devam edecektir."

Görüntü Dökümü

-------------------------

-Camdan hediyelik eşya yapan kadınlardan görüntü

-Detay görüntüler

-Erkek mahkum ve hükümlülerin çalıştığı terzi atölyesinden görüntü

-Hediyelik eşya yapan hükümlüden görüntü

-Mahkum ve hükümlülerin yaptığı ürünlerden görüntü

-Kütüphaneden görüntü

-Niğde Cumhuriyet Başsavcısı Oğuzhan Dönmez'in açıklaması

Süre: 6'14"    Boyut: 397 MB

Haber-Kamera: Ali KADI/NİĞDE,

=====================================================

4)MARMARİS'İN İLK TURİST KAFİLESİ 1200 İRANLI OLDU

MUĞLA'nın Marmaris ilçesine bu sabah gelen ilk turist kafilesi, İranlılar oldu. Nevruz Bayramı nedeniyle tatile gelen 1200 İranlı turist, ilçedeki otellere yerleşti.Nevruz Bayramı tatili dolayısıyla tatile çıkan İranlılar, bugün saat 06.50'de, otobüslerle Marmaris'e geldi. İranlı turistler, ilçe merkezinde bulunan 3 yıldız ve üzeri nitelikli otellere yerleşti. İlk gün 1200 İranlının otellere geldiği, 1 haftalık tatil programlarında önceden planlanmış kültür ve günübirlik gezi teknesi turlarına katılacakları öğrenildi. Modern giyimleriyle dikkati çeken İranlılar arasında avukat, doktor ve mühendislerin bulunduğu belirtildi.

Ailesiyle 1 hafta tatil yapacaklarını söyleyen turistlerden Mahmood Mehran Adilyan, "Türkiye çok güzel. Marmaris tatil yöresini ilanlarda görmüştüm. Giden dostlarım çok memnun olduklarını söylemişti. Güzel bir tatil yaşayacağız" dedi.

SEZONDA 35 BİN İRANLI GELECEK

İranlı turistleri karşılayan Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Marmaris Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Ali Kırlı, "Öncelikle 2018 turizm sezonu gerek Marmaris gerekse ülkemiz için hayırlı uğurlu olsun. Şu an itibariyle İran'da Nevruz Bayramı tatili nedeniyle ilçemize gelen ilk kafileyi karşıladık. 10 Nisan tarihine kadar 8 bin İranlı bekliyoruz. Turizm sezonunda da 35 bin civarında İranlı turist Marmaris'e tatile gelecek. Milletimiz için hayırlı olsun" dedi.

Görüntü Dökümü

-------------------

Otele giriş yapan İranlı turistlerden görüntü

Otel lobisinde işlemler için bekleyen İranlı turistler görüntü

İranlı Mahmood Mehran Adilyan ile röp.

TÜRSAB Marmaris Başkanı Ali Kırlı ile röp.

Genel ve Detay görüntü

Toplam: 3 dakika 53 saniye-281 MB görüntü)

Haber- Kamera: Ali GÜNDOĞAN/ MARMARİS (Muğla),

=====================================================

5)SÜLEYMAN USTA 51 YILLIK YÖRESEL KIYAFET DİKİMİNİ GENÇLERE ÖĞRETİYOR

ÇANKIRI'da mesleğinde 51 yılı deviren terzi Süleyman Doğar (75) yöresel kıyafet dikiminin unutulmaması için bu mesleği gençlere öğretiyor. Türkiye'nin hemen hemen her yöresine ait geleneksel kıyafetlerin dikimi konusunda usta olan terzi Süleyman Doğar, mesleğinin yok olmaması için bir yıldır Çankırı'daki gönüllü kursiyerlere yöresel kıyafet dikimini öğretiyor. Çankırı Belediyesi Kadın İstihdam Merkezindeki kadın kursiyerlere haftada 5 gün kurs veren Süleyman Doğar, terzilik mesleğine 1966 yılında başladığını söyledi. Doğar, "Bir tek Çankırı'nın geleneksel kıyafetleri değil Türkiye'nin birçok ilindeki geleneksel kıyafetleri dikiyorum. Her yörenin kıyafetlerinin kesimleri, motifleri, işlemeleri, yani her şeyi değişik. Çok zevkli bir çalışma hayatım oldu. İşi iyice öğrendikten sonra da geleneksel kıyafet tasarımını bırakmadım, devam ettim. Artık işin zevkine vardığımda büyük bir haz almaya başladım. Haz aldıkça mesleğimin zirvesine doğru yönlendim ve başardım. Şükürler olsun ki Türkiye'nin her yöresinin kıyafetlerini en ince ayrıntısına kadar kesimi, biçimi, motifi ve kalıbıyla yani her şeyiyle dikiyorumö dedi.

'MESLEĞİM BENİ BIRAKMADI'

Doğar, yaşından dolayı mesleğini bırakmak istediğini ifade ederek, "Artık yıllarca yaptığım bu işi yıprandığım için bırakmak zorumdayım. Belirli bir noktadan sonra mesleğimi bırakmıştım ama mesleğim beni bırakmadı.  Çankırı Belediye Başkanımız İrfan Dinç, 'Süleyman usta senden başka bu mesleği bilen yok. Gel burada bu mesleği genç kadınlarımıza öğret' dedi. Bende bu isteği kırmak istemedim. Zaten mesleğimin unutulup gitmesine gönlümde razı değildi. Bu vesileyle benimde düşüncem yerine gelmiş oldu. Bu şekilde kursiyerlerimize öğretiyoruzö diye konuştu.

'YÖRESEL KIYAFET DİKİMİ GİDEREK DEĞER KAZANIYOR'

Yöresel kıyafet dikiminin giderek çok daha iyi bir değer kazandığını ifade eden Doğar, "Bu mesleğimizi burada yaşatmaya çalışıyoruz. 5 kursiyerimiz var ve şimdi öğrenme safhasındalar. Onun için bu yöresel kıyafet dikimi gittikçe değer kazanan tarihi bir meslek. Hiç ölmeyen daima değerinde artış olan, kaybı olmayan bir meslektir. Bu bakımdan çok güzel bir meslek, öğrenene hem ekmek parası kazandırır hem de zevkle hayatını sürdürmüş olurö dedi.

Kursiyerlerden Emine Özkan da yöresel kıyafet dikimini severek yaptığını söyledi. Özkan, "Bu kurs açıldığında çok mutlu olduk. Çünkü bunlar tarihi şeyler. Hocamızla birlikte bu tarihin gitmesine başkanımız da razı olamadı. Buraya gelip bize öğrettikleri zaman hocalarımızda teşvik etti biziö dedi.

Görüntü Dökümü

-----------------------

-Kurstan genel görünüm

-Usta Süleyman Doğar'ın işi anlatması

-Kıyafetlerin hazırlanması ve dikimi

-Detay görüntüler

-Süleyman Doğar ve kursiyerin konuşması

Ramazan SARICI/ÇANKIRI,

=========================================================

6)MİNYATÜRLERİNİ KUŞ TÜYÜ, YAPRAK, KURU ÇİÇEK VE İSTİRİDYE KABUKLARINA YAPIYOR

Balıkesir'de minyatür sanatını kursa giderek kısa sürede öğrenen 49 yaşındaki Aysun Acar, sanatını tuval olarak kullandığı kuş tüyü, yaprak, kuru çiçek ve istiridye kabuklarına yapıyor.

Kendi kurduğu atölyesinde çalışmalarını sürdüren Acar, çocukluğundan itibaren resime ilgi duyduğunu söyledi. Resim ardından geleneksel sanatlara olan merakı nedeniyle minyatür sanatı ile ilgilenmeye başladığını belirten Acar, kısa bir süre gittiği minyatür ve ebru kursu sonrası sanata başladığını ifade etti. Ebru üzerine kaltı ve yağlı boya çalışmalarda yaptığını söyleyen Acar, "Merakım sonrası minyatür sanatına başladın. Minyatürü kuru yaprak, kuş tüyü istiridye kabukları ve kuru çiçekler üzerine çalışıyorum. Ağırlıklı olarak geleneksel sanatlar üzerine çalışmalarım var. Kuş tüyü üzerine çalışmalar aslında eski bir Kızılderili sanatıdır. Ben bunun üzerine minyatürler yapıyorum. Yine yaprak sanatı 500 yıllık geçmişe sahip bir sanattır. Bunun yanında camaltı sanatı yine bize ait bir sanattır. Fakat biz çok fazla geliştirip önem vermemişiz. Tunuslular daha çok geliştirmişler bu sanatı" diye konuştu.

'SANATIMI GENÇ NESİLLERE FARKLI BAKIŞ AÇISI İLE SUNMAK İSTEDİM'

"Geleneksel sanatları genç nesillere tanıtmaya çalışıyorum. Minyatür konusunda eğitim vermiyorum ama yağlı boyada öğrencilerim var." diyen Acar, unutulmaya yüz tutmuş geleneksel sanatlara merakı olduğunu söyledi. Acar, "Minyatür sanatı daha çok kağıt ve paspartu üzerine çalışılır, ben unutulmaya yüz tutmuş bir sanat dalı. Ben genç nesillere farklı zeminler üzerinde farklı bir bakış açısı ile sunmak istedim. O yüzden istiridye kabukları, kuş tüyleri ve yapraklar üzerinde çalışıyorum" dedi.

YAPRAKLAR ÜZERİNE ÇALIŞMALAR 3 YILI SÜREBİLİYOR

Özellikle kuru yapraklar üzerine minyatür çalışmalarının zaman aldığını belirten Acar şöyle konuştu:

"İstiridye kabuğu üzerine çalıştığınız desene göre bir eseri yapma süresi değişiyor. Bazen bir, bazen iki hafta. Yapılan çalışmanın ağırlığına göre yapım aşamaları ve süreleri değişiyor. Yaprakların bir yıl ile dört yıl arasında kurumasını bekliyorum. Üzerine yapılan çalışmalarda 6-7 ay arası sürüyor. Tablo haline gelmesi ağır bir çalışmaysa üzerindeki, 3 yılı bulabiliyor. Küçük kuş tüyleri üzerine çalışmalarım ise bazen bir haftada bitebiliyor. Kuş tüyü üzerine çalışmalara önce su bazlı boyalarla başladım ama yağlı boyanın daha güzel göründüğünü keşvettim. O nedenle şuan yağlı boya ile çalışıyorum."

Özel sipariş almadığını belirten Acar, "Özel siparişler alınırsa zanaata girer. Neyi çalışmak istiyorsam onu yapıyorum. Genelse eski gravürlerden faydalanarak çalışmalarımı yapıyorum" dedi. Acar, eserlerinin genelde koleksiyonerler tarafından alındığını belirtti.

Görüntü Dökümü

-------------------

-Minyatür sanatı ile kuş tüyü, yaprak, kuru çiçek ve istiridye kabuklarına yapılan eserlerden genel ve detay görüntü.

Haber-Kamera: Devrim DERİN/BALIKESİR,

2 dakika 26 saniye. 450 MB.

===========================================================

7)BAŞKAN GÜL: FİRE VERMEDEN SINAVI BİTİRDİK

KEMER Belediyesi'nde çalışan taşeron işçilerin kadroya geçişi için yapılan sınavlarda 549 personelin tamamı başarılı oldu. Personelle bir araya gelen Belediye Başkanı Mustafa Gül, "Sonuçta hiç fire vermeden sınavı bitirdik. Kemer sizlerle mutlu, ben sizlerle mutluyum" dedi.

Kemer Belediyesi'nde taşeron şirketlere bağlı olarak çalışan 549 personelin kadroya geçiş sürecinde sona yaklaşıldı. 2 hafta boyunda devam eden kadro sınavlarında tüm personel başarılı oldu. Kemer Belediyesi Aslanbucak Hizmet Alanı'nda personelle bir araya gelen Başkan Mustafa Gül, sınavların firesiz atlatılmasından dolayı duyduğu mutluluğu söyledi.

'SINIFI GEÇTİNİZ, KUTLARIM'

Personele hitap eden Başkan Gül, "Bu süreçle bir kez daha anladık ki bu düzenlemeyle kadroya alınma değil sadece şirket değişikliği yapılıyor. Daha önce taşeron şirket bünyesinde çalışan personelimiz şimdi belediyemizin kurduğu şirketin personeli olacak. 2 haftalık sınav sürecini tüm personelimiz başarıyla tamamladı. Yani sınıfı geçtiniz. 549 personelimi tek tek kutluyorum. Başkan Yardımcımız Kemal Yüksel'in başkanlığını yaptığı komisyon görevini başarıyla tamamladı. Komisyon üyelerimize çok teşekkür ederim" dedi.

'SİYASİ TİMSAHLAR VAR'

Bu mutluluklarına gölge düşürmek isteyen bazı çevreler olduğunu vurgulayan Başkan Gül, "Hedefimiz bir personelimizi bile kaybetmeden bu süreci tamamlamaktı. Çünkü çalışma arkadaşlarımın hepsini kardeşlerim, evlatlarım olarak görüyorum. Sınav günü personelime de söyledim, 'Bir tanenizin bile gitmesini dayanamam beni burada öksüz bırakmayın' dedim. Ancak o siyasi timsahlar, o ahlaksız insanlar 'personel işten atılacak, sevmedikleri insanları çıkaracaklar' diye dedikodu yayarak işçilerimizin kafasını karıştırmaya çalıştı. İşçilerimizin üzerinde oyunlar oynamak istediler. Sonuçta hiç fire vermeden sınavı bitirdik. Kemer sizlerle mutlu, ben sizlerle mutluyum. Deniz Caddesi'nde yaptığımız örnek çalışma var. Burada bir Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı yamaya bakın, bir de bizim yaptığımız yola bakın farkı göreceksiniz. Personelim bir iş yaparken özenle yapıyor, inci gibi işliyor. Hepinizin eline sağlık" diye konuştu.

'ALLAH BİZİ KORUSUN'

Bundan sonra da personellerle birlik içinde çalışmaya devam edeceklerini kaydeden Başkan Gül, "Biz bir aileyiz, huzurumuzu bozmalarına izin vermeyelim. Önceki başkan döneminde, bir bayram arifesinde bir günde 92 personel birden işten çıkartıldı. O zamanlar çıkarılan personelin belediyeye dönmesi için de büyük gayret sarf ettim. Biz sizin için mücadele veriyoruz. Siz de Kemer için mücadele edin. Gıptayla bakılan bir belediyeyiz. Allah bizi kem gözlerden ve ahlaksız siyasetçilerden korusun" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

Başkan Gül'ün alana gelişi

Başkan Gül konuşma

Konuşma sırasında alandaki personellerden detay

Başkan Gül konuşma

Konuşma sırasında alandan detay

491 MB/// 04.22" (HD)

( HABER- KAMERA: Levent YENİGÜN/KEMER(Antalya),

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni-3 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

  • Sinop'ta Valinin doğaya saldığı kartal paniğe neden oldu
    20:43 Sinop'ta Valinin doğaya saldığı kartal paniğe neden oldu

    Sinop'ta tedavi edildikten sonra doğaya salınan yılan kartalı, kadının üzerine hamle yapınca paniğe neden oldu. O anlar kameraya yansıdı. Sinop Valisi Dr. Mustafa Özarslan tarafından doğaya bırakılan kartal, genç kadının üzerine hareket etti. Kadın panikle kaçarken çanta ile kendisini korumaya çalıştı. O anlar saniye saniye kameralara yansırken, kartal ise daha sonra ormana doğru uçtu.


Advertisement