Dha Yurt Bülteni 3 - Son Dakika
Güncel

Dha Yurt Bülteni 3

İzmir trafiğine havadan denetimKURBAN Bayramı tatilinin dokuz güne çıkmasıyla birlikte özellikle İzmir'in turistik ilçeleri tatilci akınına uğradı.

21.08.2018 10:16
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

İzmir trafiğine havadan denetim

KURBAN Bayramı tatilinin dokuz güne çıkmasıyla birlikte özellikle İzmir'in turistik ilçeleri tatilci akınına uğradı. Trafik yoğunluğunu göz önünde bulunduran İzmir Emniyet Müdürü Hüseyin Aşkın'ın talimatıyla, bayram tatili boyunca ekipler yerden sürdürdükleri denetimlerin yanı sıra havadan da sürekli kontroller yapacak. Aşkın, "Halkımızın rahat ve güvenli bir tatil yapması içini bizler sürekli görev başında olacağız" dedi.

İzmir ve özellikle de Çeşme ilçesi başta olmak üzere Seferihisar, Urla, Foça, Dikili ilçeleri adeta tatilcilerin akınına uğradı. İzmir Emniyet Müdürü Hüseyin Aşkın'ın talimatıyla, bayram tatili boyunca ekipler yerden sürdürdükleri denetimleri havadan da yapacak. İzmir emniyetinin bayramdaki hava denetimlerini DHA ekibi de izledi. Adnan Menderes Havalimanı'ndan havalanan İzmir Emniyet Müdürlüğü Havacılık Şube Müdürlüğüne bağlı polis helikopteriyle kentteki trafik yoğunluğu havadan kontrol edildi. Helikopter havadan, kurban satış yerleri, mezarlıklar, şehitlikler, alışveriş merkezleri ve ana arterlerde görev yapan ekipleri havadan izledi. Trafikten Sorumlu İl Emniyet Müdür Yardımcısı Arif Aysun da bu bölgelerde görevli ekipleri yönlendirdi.

DENETİMLER HAKKINDA BİLGİ VERDİ

Havadaki denetimin ardından açıklama yapan Arif Aysun, İzmirliler bayta olmak üzere tüm tatilcilerin rahat ve huzurlu bir bayram geçirebilmeleri için her türlü önlemi aldıklarını belirterek, "İzmir trafiğini havadan denetledik. Ekiplerimizin yeterli olup olmadıkları görmüş olduk. Nerelerde yoğunluk vara daha kolay gördük. Buna göre de önlemlerimizi aldık. Kent içerisinde ana artellerde mezarlık ve kurban pazarları çevrelerinde önlemlerimizi günler öncesinden almıştık. Dış yollarımızda ise her 5 kilometrede bir ekibimiz olacak sürekli denetimde bulunacaklar. Özellikle kazalara neden olan yorgun sürücülere karşı uygulamalarımız olacak" dedi.

Çeşme özelinde de önlemleri arttırdıklarını anlatan Arif Aysun, "Mevcut ekiplerimize ilaveten bisikletli trafik polislerimizi de bu ilçemize gönderdik" dedi. İl Emniyet Müdürü Hüseyin Aşkın, "Halkımızın rahat ve güvenli bir tatil yapması içini bizler sürekli görev başında olacağız" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Havadan denetimin görüntüsü.

Arif Aysun'la röpörtaj.

Haber: Taylan YILDIRIM, kamera: Tekin GÜRBULAK/ İZMİR

======

Sivas'ta kurban manzaraları

SİVAS'ta Kurban Bayramı nedeni ile kent genelinde alışılmış görüntüler yaşandı. Çocuklar kesim yerlerinde tüm uyarılara rağmen ön planda yer alırken, hayvanların kesimleri için iş makinelerinin de kullanıldığı görüldü.

Sivas'ta bayram namazının kılınmasının hemen ardından vatandaşlar, kurban kesim yerlerine akın etti. Belediyenin belirlediği kesim yerlerinde sabahın ilk saatlerinden itibaren büyük hareketlilik yaşandı. Hayvanlarını kesim yerlerine getirenlerin bir kısmı yere yatırabilmek için büyük mücadeleler verdi. Kesim sırasında genellikle büyükbaş hayvanlar traktör arkasına takılan vinç yardımı ile kaldırılırken, forklift kullananların da olduğu görüldü. Kesim yerine getirilen loder adı verilen büyük yükleyicilerin de kullanıldığı görüldü. Loderin yükleme kısmına zincir ile bağlanan büyükbaş hayvanlar sahipleri tarafından kurban edildi.  Kent genelinde genellikle kesim kurallarına uyulduğu görülürken, mahalle aralarında bazılarının evlerinin önünde kesim yaptığı görüldü. Oto sanayi sitesindeki dükkanların bir kısmında da kesim yapıldı. Uzmanların tüm uyarılarına karşın, yine bir çok kişinin beraberinde çocuklarını da getirerek, kesimleri izlettiği görüldü.

Görüntü Dökümü:

-Kesim yerlerinden görüntüler

-İş makinesi kullanılarak yapılan kesimler

-Traktör yardımıyla yapılan kesimler

-Çocukların görüntüsü

-Detaylar

Haber-Kamera:  Eraydın AYTEKİN-İrfan ÖZŞEKER-Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS,

(536 mb)

============

Çadır kentte bayram sevinci

ÜLKELERİNDEKİ iç savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan ve yaşamlarını Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesinde bulunan çadır kentte sürdüren Suriyeliler, hep birlikte bayram namazı kılıp, barış dileğinde bulundu.

Akçakale'de bulunan 23 bin kişinin yaşadığı Süleymanşah Konaklama Tesisinde bulunan Suriyeliler, bayram sabahı boş alana serilen halılar üzerinde hep birlikte bayram namazı kıldı. Namaz sırasında Suriyeliler, ülkelerinde biran önce barışın sağlanarak huzurun hakim olması için dua etti. Doğduğu topraklar dışında son bayram namazı kılmayı arzuladıklarını anlatan Suriyeliler, daha sonra birbirleriyle ve ardından çadırdaki aileleriyle bayramlaştı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------------

Bayram temizliği yapanlar

Namaz kılma alanına gelenler

Bayram namazının kılınması

Suriyelilerin dua edip, bayramlaşmaları

Genel detay ve görüntüler

(KJ: Haber-Kamera: Hadi KURT -ŞANLIURFA -DHA)

877 MB

========

88 yaşındaki İsmail dedenin 40 yıllık kopmayan iletişimi

BATMAN'da, Karayolları Şube Müdürlüğü'nde şef olarak 40 yıl önce çalışan 88 yaşındaki İsmail Sönmezsoy, emekli olmadan birlikte çalıştığı dönemin Genel müdürleri, Valileri, Kaymakamları, Emniyet müdürleri, Teftiş kurulu başkanları ile 40 yıldır her bayram mektuplaşıyor. 100'e yakın bürokrata bayram mektubu yazan Sönmezsoy, birlikte çalıştığı bürokratlarla hiçbir zaman irtibatımı kopmadığını söyledi. İsmail Sönmezsoy'un 40 yıldır irtibatını koparmadığı kişiler arasında, Batman'ın ilk Valisi Tuncer Perçinler, ilk Defterdar Kadir Turgutlu, ilk Emniyet Müdürü Celallettin Cerrah ve eski valilirden Zeki Şanal gibi bürokratlar yer alıyor.

Kozluk ilçesinin Tuzlagözü köyünde doğan 88 yaşındaki İsmail Sönmezsoy, 1988 yılına kadar 35 yıl süreyle Batman Karayolları Şube Müdürlüğü'nde şef olarak çalıştı. Bir dönem kapatılan SHP'den il genel meclis üyesi seçilince emekli olan Sönmezsoy, yıllar önce dostluk kurduğu Batman'ın ilk Valisi Tuncer Perçinler'den, ilk Defterdar Kadir Turgutlu'ya, ilk Emniyet Müdürü Celallettin Cerrah'tan ve ilk Milli Eğitim Müdürü Nurullah Özkuluç'a kadar tanıdığı bürokratları, özel gün ve bayramlarda unutmuyor. Kentin eski valilerinden Zeki Şanal, Karayolları Genel Müdürlüğü'nden bürokratlar ile eski Kaymakamlar, Hakim ve savcılarla da iletişimini koparmayan Sönmezsoy, her bayramda mutlaka aynı dönemde görev yaptığımız bürokratlarla bayramlarda karşılıklı tebrikleştiğini ve zaman zaman da mektuplaştıklarını ifade etti.

"ZİYARETLERİNE DE GİDERİM"

Tanıdığı bürokratlardan bazılarının hayata veda ettiğini de anlatan Sönmezsoy, tanıdığı devlet büyüklerini unutmadığını söyledi. Sönmezsoy,"Onlara her zaman ahde vefa borcum var. Zor şartlarda görev yaptığımızda hep yanımızda oldular. Mutlaka tanıdığım bürokratları arar, sorarım. İstanbul, Ankara ve İzmir'e gittiğimde de bürokratlarımızı ailece ziyaret ederim. Yaşım el verdikçe bu diyalogu sürdürmeye devam edeceğim. Bazen tanıdığım bürokratları aramadığımda sitem alıyorum. Geçmişteki bürokratlarla diyalogum çok iyiydi. Çalışkan olduğumdan bana 'İsot İsmail' lakabını vermişlerdi. Dönemin Karayolları Genel Müdürleri, Valiler ve Kaymakamların verdiği 50'ye yakın takdirnameyi de hala saklıyorum" dedi.

Görüntü Dökümü:

-Bayramlaşma ve kutlama tebriklerin görüntüsü

-Evden görüntü

-İsmail Sönmezsoy ile röportaj

-Genel görüntüler

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Arif ARSLAN-Reşat YİĞİZ/BATMAN,-

===============

Burdur protokolü camide bayramlaştı

BURDUR'da, protokol üyeleri bayram namazı sonrası Ulu Cami'nde vatandaşlarla bayramlaştı.

Burdur Valisi Hasan Şıldak, Ak Parti Milletvekili Bayram Özçelik, CHP Milletvekili Mehmet Göker, Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Garnizon Komutan Vekili Albay Aytaç Tokçalar, İl Jandarma Komutan Vekili Albay Mehmet Çelik vatandaşlarla saf tutarak bayram namazını Ulu Camii'nde kıldı.

Müftülük Vaizi Hüseyin Osangü namaz öncesi vaaz etti. Protokol üyeleri namaz sonrasında vatandaşlarla bayramlaştı. Valilik tarafından cami avlusunda vatandaşlara çay ve simit ikram edildi.

Namaz sonrasında ise vatandaşlar belediyenin belirlediği kesim yerleri Uzay Çatı ve TOKİ pazarında kurbanlarını kesti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

Ulu Cami içerisinden

Bayramlaşma töreni

Çay smit ikramı

Kaset Durumu: Link geçildi

Haber- Kamera: Mesut MADAN/BURDUR,

===============

Rize'nin 164 yıllık bayram eğlencesi; Ahşap dönme dolap

RİZE'nin Ardeşen ilçesinde, 6 kişinin kol kuvvetiyle döndürdüğü tahtadan dönme dolap geleneği bayram eğlencesi olarak 164 yıldır yaşatılıyor. Her bayramda, köy meydanında toplanan gencinden yaşlısına yüzlerce kişi hem bayramlaşıyor, hem de horon tepip, ahşap dönme dolaba biniyor.

Akdere Köyü meydanında her yıl Kurban Bayramı'nda kurulan tahta dönme dolap geleneği bu yılda sürdü. Bir haftada kurulan ve 6 kişi tarafından elle döndürülebilen dönme dolaba aynı anda 4 kişi binebiliyor. Her bayramda, köy meydanında toplanan gencinden yaşlısına yüzlerce kişi hem bayramlaşıyor, hem de horon tepip, dönme dolaba biniyor. Hızlı çevrilen dönme dolaba binen bazıları ise korkudan iniyor. Dönme dolaba binmek isteyenlerden toplanan bahşişler, köyde okuyan öğrencilerin ihtiyaçları için harcanıyor. Bu yıl köye gelen Kültür ve Turizm Bakanlığı Eğitim ve Araştırma Genel Müdürlüğü'nden 2 araştırmacı da ahşap dönme dolap geleneğini kayıt altına aldı.

'MOTOR YOK, ELLE DÖNÜYOR'

Ahşap dönme dolabı bir haftada kuran ahşap ustası Ahmet Karaca (72), büyüklerinden öğrendiği dönme dolap ustalığını 50 yıldır yaşatmaya çalıştığını belirtti. Karaca "Ben ustalığı Recep Ali Karaca ve Salih Salihoğlu'ndan öğrendim. Ben onların çırağıydım, sonra usta oldum. 50 sene bu dönme dolabı kurban bayramlarında ben kurdum. Hacca gidince ustalığı oğluma devrettim. Yalnız bilgi istediklerinde bilgi veriyorum. Dönme dolap sadece kızılağaçtan yapılır. Yapımı yaklaşık 1 hafta sürüyor. Ardından eğlenceye hazır oluyor. Biz buna motorda takabiliriz fakat insan yorulunca daha çok zevk alıyor, döndürdükçe daha da eğleniyor.  Motor yok, elle dönüyor. Eskiden annemin tereyağlarını alarak daha iyi dönsün diye ek yerlerine sürerdik. Şimdi ise gres yağı sürüyoruz" dedi.

'İNCELEMEK İÇİN GELDİK'

Ahşap dönme dolabı incelemek için ilçeye gelenKültür Turizm Bakanlığı Eğitim ve Araştırma Genel Müdürlüğünde Folklor Araştırmacısı Ceren Göğüş de, uoyuncakların Türk kültürü için önemli bir parça olduğunu kaydetti. Göğüş, "Meydan oyuncakları kültürümüz için ayrıca önem taşıyor. Çünkü belli günlerde belli zamanlarda kurulan oyuncaklardır. Bu ahşap dönme dolap sadece Ardeşen'in Akdere köyünde kurulmaktadır.  Bu dönme dolap sadece bayramda kurulan bir oyuncak ve eğlence kültürüdür. Bu dönme dolabı incelemek için Ardeşen ilçesine geldik. 4 gün çalışmaları takip ettik. Şenliklere tanık olduğumuz için çok mutluyuz. Çocuğundan yaşlısına kadar herkes ucundan tuttu. Herkes bu eğlenceyi yaşamak için çabaladı ortaya da mükemmel bir eğlence aracı çıktı. Bayramı çok eğlenceli bir şekilde geçireceklerö diye konuştu.

'USTAYA YARDIM EDİYORUZ'

Köy sakinlerinden Şinasi Karaca, geçmişte sadece çevre köylerden etkinliğe katı olduğunu ifade ederek, "Son yıllarda ülke dışından diğer illerden etkinliğe katılım sayısı çoğaldı. Her yıl bu dönme dolap yeniden kuruluyor. Bizde ustaya yardım ediyoruz. Gelen misafirler böyle bir şey görmedik diyorlar. Kurban bayramında olmasının nedeni ise tatilin uzun olmasından dolayı bu bayram seçildiö ifadesinde bulundu.

Akdere köyü muhtarı Osman Salihoğlu ise, birçok ülkeden bu etkinliğe katılım olduğunu söyleyerek, herkesi bu şenliğe davet etti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

-Dönme dolap kurulması

-Dönme dolaptan görüntüler

-Dönme dolaba binenler

-Konuşmalar

-Horon ve detaylar

HABER KAMERA:  Aytekin KALENDER/ARDEŞEN(Rize),-

===============

Her organını yenileyebilen Zebra balığı, Alzheimer için umut oldu

ALMAN Sağlık Bakanlığı'na bağlı Dresden'deki Nörodejeneratif Hastalıklar Merkezi (DZNE) Laboratuvarı'nda, 8 kişilik ekibiyle araştırmalar yapan Türk bilim adamı Doç. Dr. Çağhan Kızıl, tatil için gittiği Muğla'nın Datça ilçesinde, Alzheimer hastalığının tedavisinde, önemli gelişmeler kaydettiklerini söyledi. Zebra balığının beynini yenilemesinden yola çıkan Kızıl, Zebra balığındaki bir maddenin insanın bağışıklık sisteminde de olan bir protein olduğuna dikkat çekti ve  bu protein ile Alzheimer'a karşı savaşılacağını söyledi.

Ortadoğu Teknik Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü'nden 2003 yılında mezun olduktan sonra, yüksek lisans için gittiği Almanya'da doktorasını tamamlayarak, bilimsel çalışmalarına devam eden Doç. Dr. Çağhan Kızıl, Alman Sağlık Bakanlığı'na bağlı Dresden'deki DZNE Laboratuvarı'nda, 8 kişilik ekibiyle araştırmalar yapıyor. Doç. Dr. Kızıl, "İnsan beyninde Alzheimer modellemesi ve onun nasıl tedavi edilebileceği' üzerine deneysel araştırmalar yaptıklarını, üç boyutlu bir insan beyni modeli gerçekleştirdiklerini, buna 'mini beyin' dediklerini anlatarak, bu sistemle ilaç geliştirmenin daha etkili olabildiğini ifade etti. Doç. Dr. Çağhan Kızıl, "Daha etkin ilaçlar geliştirildiğinde bu hastalığı tedavi edebileceğimizi düşünüyoruz. Tedavisi şu an olmayan bir hastalık. Fakat hücrelere, farklı organlara, farklı bölgelere baktığımızda tedavisini bulacağımıza inandığım bir hastalık bu. Umutlu olmamız gerekiyor. Birçok araştırmacı bizim laboratuvarımızda olduğu gibi bu konuda çalışıyorlar. Dolayısıyla bilim, bu hastalığa bir çözüm bulacak. Mini beyin sistemimizin de buna katkı sunacağını düşünüyoruz" dedi.

'ZEBRA BALIĞI, BEYNİNİ YENİLEYEBİLİYOR'

Hastalığın, Alzheimer semptomlarının geç yaşlarda ortaya çıkmadan çok önce başladığını vurgulayan Doç. Dr. Kızıl, hücrelerin yavaş yavaş öldüğünü ancak

bunun geç algılandığını belirterek, "Bu ölen hücrelerin yerine yenisini nasıl getirebiliriz? Bunu da kök hücrelerini bir şekilde etkileyerek yapabiliriz diye düşünüyoruz. Belli organizmalar var. Örneğin zebra balığı, beynini yenileyebiliyor. Biz bu balık türünden, Alzheimer modeli yaratarak, beynin nasıl kendini yenileyebileceğini öğrendik. Bunu insan modeline uyarladık ve Alzheimer semptomlarını azaltmakta başarılı olduk. Dolayısıyla bu iki modeli birleştirerek, kök hücrelerini aktifleştirerek, yeni sinir hücresi yaparak beynimizde ölen hücrelerin yerine yenisini getirebileceğimizi düşünüyoruz" dedi.

'KÖK HÜCRELERİNİ AKTİFLEŞTİRİYOR'

Çalışmalarında tatlı sularda yaşayan 'zebra balığını' örnek aldıklarını belirten Dr. Kızıl,  şunları söyledi:

Zebra balığının Bangladeş'in bir nehrinde yaşadığını ancak petshop'larda her yerde bulunan bir balık türü olduğunu ifade eden Dob Dr. Kızıl, 1982 yılında ABD'deki bir araştırmacının bu balığı 'gelişim biyolojisi' için kullanmaya başladığını, bu balığın herhangi bir organını, dokusunu yenilebildiğini, beyninin bir kısmı çıkarıldığında yerine geldiğini ayrıca omuriliğinin de kendini yenilediğini anlattı. Doç. Dr. Kızıl, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Zebra balığı omurgalı ve evrimsel olarak insana çok yakın. Bize öğretebilir. İnsan beyninin tamamını yeniden yaratmak mümkün değil. İnsan beyni çok kompleks, diğer canlılarla karşılaştırılacak gibi değil. Beynimizde kök hücreler var. Alzheimer'da kök hücreler çok erken aşamada bölünmeyi durduruyor, sinir hücresi yapmaktan vazgeçiyorlar. İşte biz, 'Bu ölen hücreleri nasıl yerine koyabiliriz?' diye Zebra balığını örnek aldık. Şunu öğrendik, orada bulduğumuz bir madde, aslında bağışıklık sistemimizde olan bir protein, Alzheimer'a karşı savaşıyor. Aynısı insanda da var. Mini beyinlerdeki deneylerde gerçekten balıkta yaptığı şeyi yapıyor. Kök hücrelerini aktifleştiriyor. Daha fazla sinir hücresi yapılıyor. Bu sinir hücreleri daha sağlıklı oluyor. Biz bu mekanizmayı daha iyi anlamalıyız ki ilaç geliştirelim. Biz bu mekanizmayı bulduğumuz için buradan bir ilaç geliştirme yoluna da gidiyoruz. Alzheimer'ın ileri yaşlarda ortaya çıktığını düşürsek, çoğu ilaç geç aşamada bilişsel kapasiteyi yerine getirmek için kurgulandı. Şu anda bizim bulduğumuz mekanizma, sistemi en temelden kurmayı hedefliyor. Çok daha erken müdahale edip, çok daha erken daha fazla sinir hücresinin yapılması amaçlanıyor. Tedaviden çok önleyip, ortaya çıkmasını engellemek istiyoruz. Bu hastalığın ilk aşamalarının 40'lı yaşlarda başladığını biliyoruz. İşte biz bu durumu daha o zaman teşhis etmek istiyoruz. Eğer bunu başarırsak, belki şu anki ilaçlar ile bile Alzheimer'i erteleyebiliriz."

İlaç aşamasına ne zaman gelineceği konusunda belli bir süre vermenin zor olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Kızıl, "Son 20 senede yapılan araştırmalar çok yavaş ilerledi. Son 5 senede yapılanlar ise ondan önceki 15 seneden daha fazla. Dolaysısıyla bir 10 sene içerisinde çok daha farklı bir yerde olacak ve biz Alzheimer hastalığını çok daha iyi anlayacağız. 20 sene içinde en azından bir çözüme ulaşabileceğimize inanıyorum" diye konuştu.

GÖRÜNTÜLÜ DÖKÜMÜ:

-Doç. Dr. Çağhan Kızıl ile röp.

Haber - Kamera: Mehmet ÇİL/ DATÇA (Muğla),

===============

Marmarisli pazarcı İngiliz müşterilerinden dil öğrendi

MUĞLA'nın Marmaris ilçesine bağlı turistik Turunç Mahallesi'nde her pazartesi günü kurulan halk pazarının müşterilerinin yüzde 80'i yerleşik İngilizler. Önceleri pazara Türkçe- İngilizce sözlükle gelen pazarcı esnafı, artık İngilizce'yi neredeyse ana dilleri gibi konuşuyor hatta yerleşik İngilizler'e de Türkçe öğretiyor.

Marmaris ilçesine 23 kilometre mesafedeki dünyaca ünlü, 1000 nüfuslu turistik Turunç Mahallesi'nde pazartesi günleri sokakta kurulan semt pazarı, yerleşik yaşayan ve tatile gelen yabancı turistlerin büyük ilgisini çekiyor. Mahallenin girişinde bir sokağa kurulan 40 metre uzunluğunda, 10'u gıda olmak üzere hediyelik eşya, giyim, el emeği göz nuru dantel işler ve tekstil ürünlerinin de satıldığı toplam 30 stanttan oluşan pazar, turistlerin akınına uğruyor. Aydın, Denizli, Manisa ve Muğla'dan gelen, Marmaris ve Turunç'ta ikamet eden esnafın da bulunduğu semt pazarında, İngilizce konuşularak ürünler tanıtılıyor. Satılan ürünlerin hepsinin dolar ve euro üzerinden satışı yapılıyor. Mahallede yaşayanların bahçelerinde yetiştirdikleri sebze, meyvelerin yanı sıra çeşitli kurslarda öğrendikleri el emeği göz nuru danteller, hediyelik eşyalar pazarda görücüye çıkıyor. 15 yıldır kurulan pazarda, esnaf birbirleri ile aile gibi olmuş durumda. Dışarıdan gelerek tezgah açmak isteyenlere belediye ekipleri, pazarcı esnafının görüşüne alarak gerekli izinleri veriyor.

İNGİLİZLER'E TÜRKÇE ÖĞRETİYORLAR

Kurulduğu günden bugüne kadar pazara geldiğini söyleyen Aktar Selçuk Taşpınar, "15 yıl önce ilk pazara geldiğimde İngilizce sözlük ile iş yapmaya çalışıyordum. Hiçbir kursa gitmeden yerleşik yaşayan İngiliz turistlerden İngilizce'yi öğrendim. Sürekli gelen müşterilerime de Türkçeyi öğrettim. Uzun yıllar sözlükten kelimeleri öğrendikçe ve pazarda pratik yaptıkça İngilizce'yi akıcı konuşur hale geldi.Pazarın yüzde 80'i İngiliz ve Avrupalı yerleşik yaşayanlar. Müşterilerimize İngilizce seslenerek ürünlerin bu dilde tanıtarak satışını yapıyoruz" dedi.

Kolonya satıcısı Adem Karasoy ise pazar esnafı ile aile gibi olduklarını vurgulayıp, "Burada yerleşik yaşayan ve tatile gelen çoğunluğu İngiliz turistlere

satış yaparak dillerini öğrendik. 30 pazarcı esnafımızın hepsi de İngilizce'yi ana dili gibi biliyor. Almanca ve Rusça öğrenmek için sözlük alıp okuyan da var. Yerleşik yaşayan İngilizler ile güzel dostluklar kurduk. Marmaris'in elçisi gibi çalışıyoruz. Gelen misafirlerimize Marmaris ve Turunç hakkında bilgiler veriyoruz. Bazen kendilerine Türkçe cümleler bile öğretiyoruz" dedi. Turunç Mahallesi'nde doğup, büyüyen ve pazarda tekstil ürünleri satışı yapan Mehmet Durgun ise, "Hem dil öğrendim hem de çok güzel dostluklar kurdum. Mahallemizde yaşayan yabancılara yöremiz hakkında bilgiler vererek bir elçi gibi memleketimi tanıttım. Çok mutlu ve gururluyum" dedi.

'BURADA YAŞAMAKTAN MUTLUYUM'

61 yaşındaki emekli çevre mühendisi Gloria Elizabeth Hassel, "Turunç'a tatile geldim ve hayran kaldım. İngiltere'ye döndüğümde bir yıl çalıştıktan sonra emekli olarak eşimle Turunç'a yerleştik. 11 yıldır da buradayız. Komşularımız sıcak kanlı ve yardımsever insanlar. 5 yıldır bu pazara geliyorum. Pazarcılar cana yakın ve satışta kandırmıyorlar. Burada yaşamaktan mutluyum" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Turunç Mahallesi'ne hakim bir tepeden görüntü

-Semt pazarında alış veriş yapan turistlerden görüntü

-Pazarcıların turiestlerle İngilizce konuşmasından görüntü

-Türk kolonyası satıcısı Adem Karasoy'un İngilizce konuşarak turistlere satış yapması

-Adem Karasoy ile röp.

-Pazarda tekstil ürünleri satan pazarcı Mehmet Durgun ile röp.

-Pazarda baharat satan Selçuk Taşpınar ile röp.

(Toplam: 4 dakika 30 saniye-325 MB HD görüntü)

Haber - Kamera: Ali GÜNDOĞAN/ MARMARİS (Muğla),

===============

İyi baklava için para harcamaktan kaçmayın

İZMİR'de bayram süresince 17 farklı satış noktasında siparişlere yetişmeye çalışan baklava ustası Veysel Murat, iyi bir baklavanın altın sarısı renginde ve parlak olduğunu belirterek vatandaşları fiyat konusunda cimri olmamaları yönünde uyardı. Murat, kaliteli ve iyi yapılmış bir baklavanın kilosunun ortalama 80 lira olduğunu söyledi.

Bayram sofralarının vazgeçilmezi baklava, yine en çok tercih edilen tatlılardan biri oldu. İnce açılmış yufkası, bol ceviz veya fıstığı, tam kıvamındaki şerbeti ile damakları şenlendiren baklavalar, bayram ziyaretlerinde de en çok götürülen hediyeler arasında ilk sırada yerini aldı. Uzun bayram tatili süresince yoğun sipariş almaya başladıklarını anlatan İzmir Ticaret Odası (İZTO) 10. Pasta ve Şekerleme Meslek Komitesi Meclis Üyesi ve baklava ustası Veysel Murat, geçen cuma gününden itibaren siparişlere yanıt vermek için yoğun çalıştıklarını dile getirdi. En pahalı tatlı çeşitleri arasında yer alan baklavalarda fiyatların 3 aydır değişmediğini vurgulayan Murat, "Fıstıklı baklava kilogramı 75 lira, cevizli baklava 54 lira, şöbiyet ve diğer çeşitleri ise 80 lira civarında seyrediyor. Hiçbir ürünümüzde bayram zammı olmadı. Yaklaşık 3 aydır fiyatlarımız bu şekilde devam ediyor. Siparişlerimiz günlere yayıldı. Yoğun bir şekilde yetişmeye çalışıyoruz. Bayramın sonuna doğru biraz daha sakinleyeceğini düşünüyoruz" dedi.

BAKLAVANIN RENGİNE DİKKAT

İyi bir baklava satın almak isteyenlerin ücret konusunda cimri davranmaması gerektiğini söyleyen Veysel Murat, her bütçeye uygun çeşitleri bulunsa da kaliteli ve lezzetli baklavaların kilosunun ortalama 70 ile 80 lira arasında değiştiğini ifade etti. Lezzetli baklavayı ayırt etmenin yolları hakkında bilgi veren Murat, şöyle konuştu:

"Herkes kendi bütçesine göre olan baklavayı tercih ediyor. Ancak koyun yağından, iyi bir sade yağla ve iyi bir fıstıkla yapılmış baklava 70-80 lira civarındadır. Baklavanın iyisini seçerken rengine dikkat edilmeli. İyi baklava altın sarısı rengindedir. Taze olan baklava parlak olur. Yediğinizde de 'hış' diye bir ses gelir. O da baklavanın iyi işçilikle yapıldığını ve hamurunun ince olduğunu kanıtlar. Bizim tavsiyemiz, vatandaşlar bu bayramda da her zaman aldıkları, güvendikleri yerlerden tadarak baklava alsın."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Baklava yapımı için yufka açan ustalardan görüntü,

-Baklavaların tepsiye konulup şerbet dökülmesinden görüntü,

-Fırından çıkan fıstıklı ve cevizli baklavalardan detay görüntü,

-Veysel Murat'ın baklava hazırlamasından görüntü,

-Veysel Murat ile röp.

Haber: Nevra UÇKAÇ - Kamera: Mücahit BEKTAŞ/ İZMİR,

===============

Acemi kasaplar hastanelik oldu

KAYSERİ'de acemi kasaplar, kurban kesimi sırasında yaralanarak, hastanelik oldu.

Kurban Bayramı'nın başlamasıyla kurbanları kesen acemi kasaplar hayvanların darbesi ve kesici aletlerle yaralandı. Kendi imkanlarıyla Eğitim ve Araştırma Hastanesi acil servisine gelen acemi kasaplar tedavi oldu. Yaralananların çoğunluğu ilk tedavilerinin ardından taburcu edildi.

Görüntü Dökümü:

---------------

-Acemi kasaplardan görüntü

-Genel detay

Haber- Kamera: Samed Aydın SUN/KAYSERİ,DHA)

247 MB

===============

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Dha Yurt Bülteni 3 - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement