Dha Yurt Bülteni-3

1)CUMHURBAŞKANINA SUİKAST TİMİ DAVASINA YİNE PROTESTOLARLA DEVAM EDİLDİ

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi saldırı düzenleyen 1'i firari 37 darbeci askerin aralarında bulunduğu 47 sanığın yargılandığı Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya bugün 11'inci celse ile devam edildi. Duruşma salonu önünde toplananlar sanıklara tepki gösterdi.

Duruşmanın yapıldığı Muğla Ticaret ve Sanayi Odası (MUTSO) Salonu önünde yağan yağmura rağmen dün (salı) olduğu gibi bugün de ellerinde Türk bayrakları ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan posterleri ile gelip toplanan bir grup, darbeci askerleri protesto etti. Saat 08.45'te duruşmanın yapılacağı salona getirilen 44 tutuklu sanığı, kalabalık, 'Şizofren Fetoş'un Uşakları', 'Vatan bölünmez, ezan susmaz', 'Ne olursa olsun dünya karşısında olsa bile arkanda koşmaktan vazgeçmeyeceğiz Başkan Recep Tayyip Erdoğan', 'İdam istiyoruz' yazılı dövizlerle karşıladı. Kalabalıktan sık sık "İdam istiyoruz idam" sloganı yükseldi. Tutuklu sanıklardan bazılarının tepkilere gülümseyerek karşılık verdikleri görüldü.

Kalabalıktaki evli ve 3 çocuk annesi, 56 yaşındaki Gülizar Toptan, "Biz bu vatan hainlerine mi evlatlarımızı ve vatanı teslim ettik? Bunlar mı yetiştirdiler çocuklarımızı? Assınlar bunları, assınlar! Vatan hainleri, utanın! Bu vatanın yediğiniz ekmeği haram olsun" diyerek, darbeci askerlere bağırdı.

MAHKEME BAŞKANI UYARDI

Duruşmanın bugünkü oturumu tutuklu askerlerden helikopter teknisyeni Astsubay Üstçavuş Aydın Özsıcak'ın ifadesinin alınmasıyla başladı. Özsıcak, ifade vermeye başladıktan kısa bir süre sonra subayların ellerindeki kağıt kalemlerle kendi aralarında yazıştıklarını gören mahkeme başkanı Emirşah Baştoğ, " Size kağıt, kalemi savunma yapın diye verdik. Aranızda yazışın, haberleşin diye değil. Kağıt, kalemleri toplayacağımız gibi hakkınızda gerekli işlemi yaparız" diyerek uyarıda bulundu.

"OLAYIN NERESİNDE OLDUĞUMUZU BİLMİYORDUK"

Daha sonra ifadesinin alınmasına başlanan Astsubay Üstçavuş Aydın Özsıcak, helikoptere binerken telefonlarını kapattıklarını, kimsenin kendilerine Marmaris'teki görev ile ilgili bilgi vermediğini söyledi. Özsıcak, "Bütün mal varlığıma el konulduğu için avukat tutamadım. Helikopterde silahlı askerleri görünce yine bir şeyden şüphelenmedim ve görev için orada bulunduğumu düşündüm. Marmaris üzerine gittiğimizde bir el silah sesi duydum. 15-20 dakika Marmaris üzerinde uçtuktan sonra uzaklaştık. Çünkü yakıt sıkıntısı yaşamaya başladık. Gün içinde uçuş yaptıktan sonra bir de gece görevinde sabaha kadar çalıştık ve çok yorgunduk. Gaziemir'e geldik, teslim olduk. Ancak, hala olayın ne olduğunu, olayın neresinde olduğumuzu bilmiyorduk. Hala da neler olup bittiğini kavrayabilmiş değilim. Sonra Cumhurbaşkanı'na yönelik bir operasyon içinde olduğumuzu öğrenince şoke oldum. Ben, sadece VIP görev olduğunu biliyordum. Ancak yaralı olduğunu öğrenince kafam karıştı. Ben bakımcıyım, verilen görev gereği oradaydım. Biz kendi çapımızda helikopterin arızası ile uğraştık. FETÖ üyesi değilim" dedi.

"PARÇA SÖKMEDİM, İNCELEME YAPARKEN GÖRÜNTÜLENDİM"

Mahkeme Başkanı Baştoğ'un Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopterinin düşmesiyle ilgili sorusu üzerine Özsıcak, "Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopterinden parça sökmedim. Sadece bir parçayı incelerken görüntüledim. O olayla ilgili de hakkımda takipsizlik kararı verildi" dedi.

Duruşma, tutuklu sanıklardan Astsubay Üstçavuş Murat Gösterit'in ifadesinin alınmasıyla sürüyor.

Görüntü Dökümü

--------------------

-Duruşmanın yapılacağı salonun önündeki tepkilerden görüntü

-Tutuklu sanıkların getirilmesinden görüntü

-Genel ve detay görüntüler

(Haber: Yaşar ANTER - Kamera: Cavit AKGÜN/ MUĞLA,

==================================================

2)BOZULAN DUVAR SAATİNİ TAMİR EDERKEN YENİSİNİ ÜRETTİ, DÜNYAYA SATMAYA BAŞLADI

RİZE'nin Güneysu İlçesi'nde tamir ettiği bozulan sarkaçlı duvar saatinden esinlenen 30 yaşındaki Emre Mercan, kaşığı sallanan çay bardağı ile çalar gibi görünen kemençe figürlü saat imal etti. 'Çay ve kemençe saati' adını verdiği saatlerin patentini alan Mercan, saatleri dünyaya ihraç etmeye başladı.

Güneysu İlçesi Adacami Köyü'nde yaşayan Emre Mercan'ın ilginç girişimi, 2 yıl önce evde bozulan sarkaçlı duvar saatini tamir etmek isterken başladı. Saatin sallanan sarkaç kısmına çay bardağı figürü yapıştıran Mercan'ın aklına değişik figürlü saatler yapmak geldi. Evde işe koyulan ve tasarladığı kaşığı sallanan çay bardağı ile çalar gibi görünen kemençe figürlü saatler yapan Mercan, ürünlerin ilgi görmesi üzerine köyde 20 metrekarelik atölye açtı. İşi geliştiren, 'Çay ve kemençe saati' adını verdiği ürünlerin patentini alan Mercan seri üretime geçti. Günde 3-5 saat yapımı ile başladığı saat imalatında yıllık 70 bini aşan saat üretimine ulaşan Emre Mercan, Rize ve Karadeniz Bölgesi başta olmak üzere Türkiye 'de birçok kentte ürünlerini pazarlamaya başladı. Ünü Türkiye sınırlarını aşan saatler Yunanistan başta olmak üzere Almanya, ABD ile birlikte yurt dışında çok sayıda ülkeye ihraç ediliyor.

GÜNDE BİR KAÇ TANE İLE BAŞLADIM

Eve aldığı ve eşinin de çok beğendiği duvar saatinin bozulması üzerine tamiri için uğraştığı sırada aklına yeni tasarım geldiğini anlatan Emre Mercan, "Saati tamir ederken sarkaç kısmına bir çay bardağı figürü ekledim. O da sallanmaya başladı. Bundan esinlenerek değişik tasarımlar ürettim. Ürünler çevrede ilgi gördü. Evde günde bir kaç tane saat yapmaya başladım" dedi.

YILDA 70 BİN ADET ÜRETİYORUM

Tasarımları geliştirdiğini belirten Mercan, "Çay bardağı figürünün üzerine kaşık koysam nasıl olur diye düşündüm. Çayın şekerini karıştıran bir saat tasarladım, kemençe figürlü saat yaptım. Bunları turistik eşya satan yerlere vermeye başladım. Kısa sürede çok ilgi gördü. Karadeniz Bölgesi ve Türkiye'de bir çok noktaya ürünleri yollamaya başladım. Siparişler artınca makineler aldım. Şimdi yılda 70 bin saat üretiyorum. Yunanistan, Almanya, ABD başta olmak üzere bir çok ülkeye bu ürünlerden gönderiyorum. Ürünler çok ilgi gördü. Destek alabilirsem çeşitliliği daha da artıracağım" dedi ve devletin kendisine destek olmasını istedi.

Görüntü Dökümü

--------------------

Atölye detayları

Duvar saatleri detayları

Üretim yaparken detaylar

Emre Mercan ile röp.

Haber-Kamera: Muhammet KAÇAR RİZE-DHA

========================================================

3)HASTALARA 'IŞIK' OLAN REKTÖR

AKDENİZ Üniversitesi Rektörü, Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Ünal, 2016 yılında 100 hastaya kornea nakli yaptıklarını, 200 hastanın ise nakil beklediğini açıkladı.

Kornea naklinin 30 dakika ile 1 saat arasında değişen sürede gerçekleşen bir ameliyat olduğunu belirten Prof. Dr. Ünal, bir günde 3 ayrı ameliyathanede 8 hastaya nakil yapabildiklerini söyledi. Akdeniz Üniversitesi'nde 2016 yılında 100 kornea nakli yaptıklarını, 200 hastanın ise sırada olduğunu kaydeden Prof. Dr. Ünal, 2017 yılında 150 civarında nakil yapmayı planladıklarını anlattı. Prof. Dr. Ünal, kornea naklinin Akdeniz Üniversitesi'nde 17 yıldır yapıldığını da vurguladı.

KORNEA NAKLİNDE YENİ YÖNTEM

Ameliyattan sonra hastaların büyük oranda sağlığına kavuştuklarını kaydeden Prof. Dr. Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bazen red olabiliyor. Red oranı düşsün diye bağışıklık sistemini baskılayıcı birtakım ilaçlar kullanıyoruz ama tüm bunlara rağmen zaman zaman vücut kabul etmeyebiliyor. Kornea naklinin eskiden beri yapılagelen şekli, tüm korneanın tamamen değiştirilmesiydi. Ancak son yıllarda korneanın hangi tabakası problemli, hastalıklıysa o tabakanın değiştirilmesi yönünde eğilim var. Yeni bir yöntem. Biz de üniversitemizde uyguluyoruz bunu. Dolayısıyla donörden aldığımız korneayı ikiye ayırıyoruz. Bir arka tabaka bir ön tabaka. Nakil yapacağımız hastanın hangi tabakası rahatsızsa sadece o tabakasını değiştiriyoruz. Böylece sadece hasta olan tabakayı değiştirdiğimiz için vücudun reddetme oranı oldukça düşüyor. İyileşme süreci de kısalıyor."

TÜRKİYE'DE 5 BİN HASTA KORNEA NAKLİ BEKLİYOR

Türkiye'de kornea nakli bekleyen 5 bin civarında hasta olduğunu belirten Prof. Dr. Mustafa Ünal, "200 civarında hasta bizim sıramızda bekliyor. Biz son zamanlarda bu nakilleri oldukça yoğun yapıyoruz. Örneğin bugün 8 nakilimiz var. Yakın zamanda listeyi eritiriz diye düşünüyoruz" dedi.

NAKİL YAPILACAK HASTADA YAŞ SINIRI YOK, DONÖRDE VAR

Nakil yapılacak hasta için yaş sınırı olmadığını, yeni doğan bebeğe de 90 yaşında hastaya da yapılabildiğini ifade eden Prof.Dr. Ünal şunları kaydetti: Ama korneayı alacağımız donörün yaşına dikkat ediyoruz. 3 yaşından küçük donörlerden kornea almıyoruz. 70 yaşından büyük donörlerden de mümkün olduğu kadar almamaya çalışıyoruz. Donörün gözle ilgili bir sorunu olmamasına dikkat ederken bazı hastalıklara da tabii dikkat ediliyor. Hepatit, HIV, kanser gibi hastalıklar donörde olmamalı. Aksi takdirde bu hastalıkları alıcıya nakledebiliriz."

13 yılda 1000'den fazla kornea nakli ve 5 bin katarakt ameliyatı yapan Prof. Dr. Ünal, Akdeniz Üniversitesi'nin Antalya'da kornea alma izni olan tek hastane olduğunu da belirterek, "Burada aldığımız kornealar başka hastanelere de gönderiliyor" dedi.

Görüntü Dökümü

------------------

Rektör Mustafa Ünal ile birlikte görüntüsü

Hasta Mustafa Sarı ile röp

Rektör Mustafa Ünal röp

Rektör Mustafa Ünal poliklinikte hastaları muayene ederken görüntü

Ameliyathane tabelasından görüntü

Hastalıklı korneanın ekran görüntüsü

Kornea nakli olacak hastalıklı gözden detay görüntüler

Ameliyata hazırlık yapan ekipten görüntü

Rektör Mustafa Ünal kornea naklini yaparken detay görüntüler

Korneanın gözden çıkarılması

Yeni korneanın göze konulması ve dikilmesi

Rektör Mustafa Ünal ile ameliyat sonrası röp

Başka bir ameliyat öncesinde hastalıklı korneanın görüntüsü

Rektör Mustafa Ünal yeni ameliyat öncesinde hastalıklı kornea hakkında bilgi verirken

Kornea nakli olan Ahmet Kocaman ile röp

519 MB/// 08.31"

Haber: Selma KUNAR-Kamera: Süleyman EKİN/ANTALYA,

====================================================

4)HASTALARA 'IŞIK' OLAN REKTÖR

AKDENİZ Üniversitesi Rektörü, Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Ünal, 2016 yılında 100 hastaya kornea nakli yaptıklarını, 200 hastanın ise nakil beklediğini açıkladı.

Kornea naklinin 30 dakika ile 1 saat arasında değişen sürede gerçekleşen bir ameliyat olduğunu belirten Prof. Dr. Ünal, bir günde 3 ayrı ameliyathanede 8 hastaya nakil yapabildiklerini söyledi. Akdeniz Üniversitesi'nde 2016 yılında 100 kornea nakli yaptıklarını, 200 hastanın ise sırada olduğunu kaydeden Prof. Dr. Ünal, 2017 yılında 150 civarında nakil yapmayı planladıklarını anlattı. Prof. Dr. Ünal, kornea naklinin Akdeniz Üniversitesi'nde 17 yıldır yapıldığını da vurguladı.

KORNEA NAKLİNDE YENİ YÖNTEM

Ameliyattan sonra hastaların büyük oranda sağlığına kavuştuklarını kaydeden Prof. Dr. Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bazen red olabiliyor. Red oranı düşsün diye bağışıklık sistemini baskılayıcı birtakım ilaçlar kullanıyoruz ama tüm bunlara rağmen zaman zaman vücut kabul etmeyebiliyor. Kornea naklinin eskiden beri yapılagelen şekli, tüm korneanın tamamen değiştirilmesiydi. Ancak son yıllarda korneanın hangi tabakası problemli, hastalıklıysa o tabakanın değiştirilmesi yönünde eğilim var. Yeni bir yöntem. Biz de üniversitemizde uyguluyoruz bunu. Dolayısıyla donörden aldığımız korneayı ikiye ayırıyoruz. Bir arka tabaka bir ön tabaka. Nakil yapacağımız hastanın hangi tabakası rahatsızsa sadece o tabakasını değiştiriyoruz. Böylece sadece hasta olan tabakayı değiştirdiğimiz için vücudun reddetme oranı oldukça düşüyor. İyileşme süreci de kısalıyor."

TÜRKİYE'DE 5 BİN HASTA KORNEA NAKLİ BEKLİYOR

Türkiye'de kornea nakli bekleyen 5 bin civarında hasta olduğunu belirten Prof. Dr. Mustafa Ünal, "200 civarında hasta bizim sıramızda bekliyor. Biz son zamanlarda bu nakilleri oldukça yoğun yapıyoruz. Örneğin bugün 8 nakilimiz var. Yakın zamanda listeyi eritiriz diye düşünüyoruz" dedi.

NAKİL YAPILACAK HASTADA YAŞ SINIRI YOK, DONÖRDE VAR

Nakil yapılacak hasta için yaş sınırı olmadığını, yeni doğan bebeğe de 90 yaşında hastaya da yapılabildiğini ifade eden Prof.Dr. Ünal şunları kaydetti:

"Ama korneayı alacağımız donörün yaşına dikkat ediyoruz. 3 yaşından küçük donörlerden kornea almıyoruz. 70 yaşından büyük donörlerden de mümkün olduğu kadar almamaya çalışıyoruz. Donörün gözle ilgili bir sorunu olmamasına dikkat ederken bazı hastalıklara da tabii dikkat ediliyor. Hepatit, HIV, kanser gibi hastalıklar donörde olmamalı. Aksi takdirde bu hastalıkları alıcıya nakledebiliriz."

13 yılda 1000'den fazla kornea nakli ve 5 bin katarakt ameliyatı yapan Prof. Dr. Ünal, Akdeniz Üniversitesi'nin Antalya'da kornea alma izni olan tek hastane olduğunu da belirterek, "Burada aldığımız kornealar başka hastanelere de gönderiliyor" dedi.

Görüntü Dökümü

-------------------

Rektör Mustafa Ünal ile birlikte görüntüsü

Hasta Mustafa Sarı ile röp

Rektör Mustafa Ünal röp

Rektör Mustafa Ünal poliklinikte hastaları muayene ederken görüntü

Ameliyathane tabelasından görüntü

Hastalıklı korneanın ekran görüntüsü

Kornea nakli olacak hastalıklı gözden detay görüntüler

Ameliyata hazırlık yapan ekipten görüntü

Rektör Mustafa Ünal kornea naklini yaparken detay görüntüler

Korneanın gözden çıkarılması

Yeni korneanın göze konulması ve dikilmesi

Rektör Mustafa Ünal ile ameliyat sonrası röp

Başka bir ameliyat öncesinde hastalıklı korneanın görüntüsü

Rektör Mustafa Ünal yeni ameliyat öncesinde hastalıklı kornea hakkında bilgi verirken

Kornea nakli olan Ahmet Kocaman ile röp

519 MB/// 08.31"

Haber: Selma KUNAR-Kamera: Süleyman EKİN/ANTALYA,

=====================================================

5)DOLANDIRICILARIN ALEM GÖRÜNTÜLERİ

ADANA'da tutuklanan telefon dolandırıcılığı liderlerinden Cuma Arslan'ın sosyal medyada yayınladığı eğlence görüntüleri ortaya çıktı. Alkol alan arkadaşlarının Arslan'a 'kontör Cuma' ve 'dolandırıcılık kralı' diye seslenmeleri dikkat çekti.

Adana Emniyet Müdürlüğü ekipleri, 2 ay süren teknik ve fiziki takibin ardından vatandaşlara, kendilerini savcı ve polis olarak tanıtarak milyonlarca lira para dolandıran 8 ayrı şebekeye operasyon düzenlendi. Adana merkezli 15 ilde 100 adrese yapılan baskınlarda 46 kişi gözaltına alındı, bunlardan 19'u tutuklandı, diğerleri serbest bırakıldı.

Şanlıurfa'da yakalanan ve Adana'da tutuklanan şebeke liderlerinden Cuma Arslan ile 5 arkadaşının boş bir arazide alkol alıp eğlendiği görüntüler ortaya çıktı. Alkolün etkisinde olan Cuma Arslan ile 5 arkadaşı, Arapça müziğin ritmine ayak uydurmaya çalışırken ayakta durmakta güçlük çekti. Cep telefonuyla çekilen görüntülerde kendi aralarında sohbet ederken Cuma Arslan'a 'kontör Cuma', 'dolandırıcılar kralı' diye seslenin arkadaşlarının alaycı gülüşleri de dikkat çekti. Bir kişinin elindeki çatalı arkadaşının ağzına yaklaştırıp mikrofon gibi tutarak röportaj taklidi yapması, onun da 'Cuma Bey çok dürüst' sözleri de görüntülere yansıdı.

Görüntü Dökümü

---------------------------

Dolandırıcıların içki içmesi

Çalan arapça şarkı eşliğinde oynamalası

Aralarındaki konuşmalar

Dolandırıcıların birbirleriyle plastik çatal ile Röportaj yapması

SÜRE: 02'45" BOYUT: 308 MB

Haber-Kamera: Fatih KARAÇALI/ADANA,