Dha Yurt Bülteni-3

1)ORDU'DA ATATÜRK HEYKELİ TARTIŞMASI

ORDU'nun Ulubey İlçesi'nde Milli Egemenlik Meydanı'nda Büyükşehir Belediyesi tarafından 2 yıl önce yapılan Kent Meydanı çalışmasıyla yeri değiştirilerek bir çay bahçesine içinde yer alan Atatürk heykelinin, hala yerinin değiştirilmemesi tartışma yarattı. Büyükşehir Belediye Başkanı Ak Partili Enver Yılmaz ise, heykelin yerini 16 Nisan referandumundan sonra değiştireceklerini söyledi. Ordu Büyükşehir Belediyesi tarafından yaklaşık iki yıl önce Ulubey İlçesi Milli Egemenlik Meydanı'nda Kent Meydanı çalışması yapıldı. Meydanın inşaat çalışması esnasında Atatürk heykeli kaldırılarak daha sonra, meydanın yaklaşık 20 metre arka kısmında bulunan etrafında çam ağaçları olan yerde kurulan kaide üzerine yerleştirildi. Akabinde Atatürk heykelinin hemen arkasında bir çay bahçesi açıldı. Ağaçların ve çay bahçesindeki masa, sandalyeler, büyük şemsiyeler arasında kalarak çevreden yeterince iyi görünmediği belirtilen Atatürk heykelinin eski yerine getirilmesi için geçen yıl Haziran ayında CHP'liler harekete geçti.CHP'li Belediye Meclis üyelerinin başvurusuna rağmen, Büyükşehir Belediyesi tarafından heykelin yeri halen değiştirilmemesi üzerine konu bu kez, önceki gün yapılan Büyükşehir Belediye Meclis Toplantısı'na taşıdı.

ATATÜRK HEYKELİNİN GÖRÜNÜR YERE GETİRİLMESİNİ İSTİYORUZ

CHP Ulubey İlçe Başkanı Adnan Güzelordu, heykelin halen yerinin değiştirilmesi için çaba gösterdiklerini, belediyeye bununla ilgili başvuruları olduğunu belirterek, "Burada meydan düzenlemesi yapılırken heykel kaldırıldı, depoya koyuldu. Sonra meydan bitince ağaçların arasına, iyi görünmeyen başka bir yere götürüldü. Atatürk heykelimiz meydandaydı, çok görünür güzel bir yerdeydi. Yeni çevre düzenlemesi yapıldıktan sonra görünmeyen yere koydular. Bizim itirazımız buna oldu, ağaçların altında olmayacağını, eski yere getirilmesini ısrarla söyledik. Proje hazırlanırken de bunu belediye yetkililerine söyledik. Biz Atatürk heykelinin görünür yere getirilmesini istiyoruz" dedi.

16 NİSAN REFERANDUMUNDAN SONRA TAŞINACAK

Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz ise, meclis toplantısında CHP Belediye Meclis üyesi Selim Mercan'ın tekrar gündeme getirdiği konuya değinerek, heykeli 16 Nisan referandumundan sonra başka yere taşıyacaklarını söyledi. Heykelin, talep edilen meydanın hemen yanındaki yeni belediye binası olarak kullanılması planlanan açık alana yerleştirileceğini vurgulayan Başkan Enver Yılmaz şunları söyledi: "Heykel oturma gruplarının içende kaldı, ilk gördüğümde ben 'heykeli buradan kaldıralım, biz bu hafta, bu ay içinde program yapıp taşıyalım' demiştim. Heykel 2.5 ton. Sonra dedik 'Arkadaş bunlar havadan nem kapıyorlar, taşırken bir yeri kırılır kopar; Atatürk heykelini, taşıdılar, kırdılar diye başımıza olmadık tezgahlar örülebilir. Bu işi referandumdan sonra yapalım' dedik. Bunu da açık açık söylüyorum. Onu taşıyabilmek için ciddi bir organizasyon lazım. Bu yüzde 100 tunç. Tunçtan yapılınca ciddi bir ağırlığı var. Rize'de, ulusal medya 'Atatürk heykeli taşınıyor, alınıyor götürülüyor' diye yürüyüş yaptı. Allah izin verirse halk oylaması sonrası biz onu istenilen noktaya taşımış olacağız."

Görüntü Dökümü

------------------

-CHP Belediye Meclis üyesi Selim Mercan'ın Belediye Meclis Toplantısında açıklaması

-Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz'ın Meclis toplantısında Atatürk heykeliyle ilgili açıklaması

-CHP Ulubey İlçe Başkanı Adnan Güzelordu ile röportaj

-Atatürk heykelinden görüntü

-Meydandan görüntü

-Heykelin taşınacağı yerden görüntü

-Vatandaşla röportaj

(SÜRE: 06.54 Dk) (BOYUT: 405 MB)

Haber-Kamera: Nedim KOVAN-ULUBEY-ORDU-DHA

==================================================

2)ADIYAMAN'DA PKK OPERASYONU: 10 GÖZALTI

ADIYAMAN'da, sosyal medya üzerinden terör örgütü PKK propagandası yaptığı belirlenen 10 kişi gözaltına alındı. Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, terör örgütü lehine sosyal medya hesaplarından propaganda yaptığı tespit edilen 10 şüphelinin yakalanması için savcılık kararıyla bu sabah operasyon başlattı. Kent merkezi ile ilçelerde çeşitli adreslere düzenlenen eş zamanlı operasyonda 10 kişi yakalandı. Gözaltına alınan 10 şüpheli, sağlık kontrollerinin ardından sorgulanmak üzere Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne götürüldü.

Görüntü Dökümü

------------------

Adıyaman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Şüphelilerin sağlık kontrolünden geçirilmesi

Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mahir ALAN-ADIYAMAN-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 65 MB

===================================================

3)GENÇ KIZA, TRAMVAYDA KABAKLA TACİZ

KONYA'da tramvayda pantolonunun içine koyduğu kabakla karşısında oturan 19 yaşındaki üniversite öğrencisi genç bir kızı taciz ettiği iddiasıyla 67 yaşındaki M.Ü. polisin operasyonu sonucu yakalandı. Taciz, genç kız tarafından cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Olay, geçen Pazartesi günü Alaaddin-Kampus seferini yapan tramvayda meydana geldi. Selçuk Üniversitesi Kampusu'ne giden üniversite öğrencisi bir genç kız, tramvaya binip oturdu. Karşısına da özel bir kız öğrenci yurdunda aşçı olarak çalışan 5 çocuk babası M.Ü. oturdu. Pantolonlu olan genç kızın bacaklarına ve vücuduna bakarak tacizde bulunduğu öne sürülen M.Ü., pantolonunun içine daha önceden koyduğu kabağı okşamaya başladı. Bu durumu fark eden ve ve rahatsız olan genç kız da cep telefonunun kamerasıyla tacizi görüntüledi. M.Ü. bir süre sonra bir durakta indi. Genç kız da, kaydettiği görüntülerde birlikte polis merkezine giderek şikayette bulundu.

Genç kızın şikayeti üzerine çalışma başlatan polis, M.Ü.'yü dün bir tramvay durağında yakaladı. Polis, yaptığı üst aramasında M.Ü.'nün pantolonun kasık bölgesinde kabak buldu. İlk önce suçlamayı kabul etmeyen M.Ü.'nün daha sonra suçunu itiraf ettiği belirtildi. M.Ü.'nün ilk ifadesinde uzun süreden bu yana cinsel hayatı olmadığını ve kendisini tatmin etmek için böyle bir şey yaptığını söylediği öne sürüldü. M.Ü.'nün sorgusu sürüyor.

Görüntü Dökümü

--------------------

-M.Ü.'nün tacizi

(Haber: Tolga YANIK KONYA DHA)

============================================================

4)5 METRELİK KABLO İÇİN YANDI

İZMİT'te, Yüksek Hızlı Tren (YHT) hattı üzerindeki elektrik direği ile yer arasındaki topraklama kablosunu çalmak isterken akıma kapılan 31 yaşındaki Mehmet Yavuz direğin üstünde yanarak öldü. Mehmet Yavuz'un çok sayıda sabıkasının bulunduğu belirlendi.

Olay dün akşam saatlerinde, İzmit Körfez Mahallesi Salim Dervişoğlu Caddesi üzerinde Yüksek Hızlı Tren hattı üzerinde meydana geldi. Mehmet Yavuz, YHT hattı üzerinde bulunan elektrik hattı direğine çıktı. Direk ile yer arasındaki yaklaşık 5 metre uzunluğundaki topraklama kablosunu çalmak isteyen Mehmet Yavuz, elindeki kerpetenle kabloyu kesmeye çalıştı. Direğin üstünde ayağının diğer kabloya dokunması sonucu akıma kapılan Mehmet Yavuz yanarak öldü. Vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine polis ve itfaiye ekibi geldi.

Tren seferlerinin iptal edilmesi için irtibata geçildi. Sefer saatinin denk gelmesiyle bir Yüksek Hızlı Tren geçiş yaptı. Direk üzerinde kalan Mehmet Yavuz'u indirmek için TCDD'den seferlerin durdurulması istendi. Seferlerin durdurulması, hatta elektrik verilmemesinin ardından Mehmet Yavuz'un direkte kalan cesedi itfaiye ekibince aşağı indirildi.Mehmet Yavuz'un elindeki kerpetenin yere düştüğü görüldü. Mehmet Yavuz'un hırsızlık, tehdit, hakaret, görevi yaptırmamak için direnme, kasten yaralama ve uyuşturucu bulundurmak suçlarından sabıkalarının bulunduğu belirtilirken, soruşturma başlatıldı.

Görüntü Dökümü

------------------

Dün akşam geçilen görüntüler

Olay yerinden görüntü

Direkte asılı kalan kişiden görüntü

Olay yerindeki ekipler

Bugün geçilen görüntü

Direkte yanarken çekilen görüntüler

(Haber -Kamera Faruk KIYAK-İZMİT(Kocaeli), DHA)

15.03.2017 - Haber Kodu : 170315255_

=======================================================

(ÖZEL HABER)

5)KIZINI KAZADA KAYBEDEN BABADAN DUYGUSAL KLİP

BURDUR'da üniversite öğrencisi kızı 19 yaşındaki Medine Gizem Çakal'ı yaklaşık 3.5 ay önce trafik kazasında kaybeden 46 yaşındaki Ömer Çakal, kızı için duygusal klip hazırladı. Çakal, klipte "Kızım 'Baba aileme basamak, ülkeme ışık olacağım, herkesin çocuğunu okutacağım' diyordu. Ama trafik terörü kızımı katletti. Kazayı canlı görenler şahitlik yapmadı" diye mesajlara yer verdi. Burdur kent merkezi Özgür Mahallesi Merkez Halk Pazarı Caddesi'nde geçen yıl 7 Aralık'ta bir arkadaşıyla yürüyen Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Öğretmenliği Bölümü birinci sınıf öğrencisi Medine Gizem Çakal'a, Ramazan A. yönetimindeki 15 NT 301 plakalı Burdur Belediyesi'ne ait asfalt kamyonu çarptı. Kamyonun üzerinden geçtiği Çakal ağır yaralanırken, yanındaki arkadaşı olayın etkisiyle şoka girdi. Kamyon sürücüsü çevredekilerin bağrışmaları sonucu aracı durdururken, sevk edilen sağlık ekipleri Medine Gizem Çakal'ı ambulansla Burdur Devlet Hastanesi'ne götürdü. Burada yapılan müdahaleye rağmen Çakal, kurtarılamadı. Sürücü Ramazan A., ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

"TRAFİK TERÖRÜ KIZIMI KATLETTİ"

Kaza ardından geçen ocak ayında kızlarının yaşamını yitirdiği yere giderek açıklama yapan Denizli'de oturan ailesi adalet istediklerini dile getirdi. Kazaya ilişkin davanın hazırlık aşamasında olduğu belirtilirken, baba Ömer Çakal hazırladığı ve sosyal medyada yayımladığı video kliple yaşananlara tepki gösterdi. Müzik eşliğinde Medine Gizem Çakal ve öldüğü yerin fotoğraflarıyla olaya ilişkin gazete kupürlerinin yer aldığı videoda Ömer Çakal, kızlarını Burdur'a öğretmen olması için gönderdiklerini ancak trafik terörünün ellerinden aldığına yer verdi. Babanın videodaki mesajları arasında, "Zor şartlarda çocuğumu okutuyordum. Öğretmen olsun diye gönderdik. 'Baba aileme basamak, ülkeme ışık olacağım, herkesin çocuğunu okutacağım' diyordu. Ama trafik terörü kızımı katletti. Kazayı canlı görenler şahitlik yapmadı. Aracın hızlı gittiğini en az 200 kişi gördü ama şahitlik yapmadılar. Ama Allah büyüktür. Mazlumun ahı yerde kalmaz" ifadeleri yer aldı. Kızının Burdur'u çok sevdiğini ancak Burdurluların kızına sahip çıkamadığını belirten baba Çakal, "Sorumluları ve suçluları Allah'a havale ediyorum. Allah mazlumun ahını yerde bırakmaz" dedi.

"IŞIĞIMIZI SÖNDÜRDÜLER"

Hazırlanan bilirkişi raporuna göre kızının 8'de 6 suçlu yazıldığını kaydeden Ömer Çakal, "Buna itiraz edeceğiz. Daha teknik olan yerden tekrar kusur araştırması yaptıracağız. Olaya canlı şahit olup duyarsız kalanları Allah'a havale ediyorum. Allah düşmanına dahi evlat acısı vermesin. Bizim ışığımızı söndürdüler" diye konuştu.

Kızlarının vefatından sonra aile olarak perişan olduklarını anlatan Çakal, ilaçla ayakta durduklarını, diğer kızı ve oğlunun da olayın etkisinde olduğunu ve okumak istemediklerini belirtti.

Görüntü Dökümü

--------------

Babanın hazırladığı klip

(ARŞİV) Kaza günü olan 07.12.2016'da geçilen olay yeri arşiv görüntüleri eklenebilir

(ARŞİV) Kazaya ilişkin 05.01.2017'de geçilen güvenlik kamerası arşiv görüntüleri eklenebilir

(HABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR,

===========================================================

6)YURTTA ALKOL ALAN ÖĞRENCİ HASTANEYE KALDIRILDI

ZONGULDAK'ın Ereğli İlçesi'nde kaldığı yurtta alkol alarak taşkınlığı iddia edilen üniversite öğrencisi 22 yaşındaki C.Ç., polis ve 112 Acil ekibi tarafından hastaneye kaldırıldı. Gülüç Beldesi'nde Zübeyde Hanım Bulvarı üzerinde bulunan Yüksek Öğrenim ve Kredi Yurtlar Kurumu Erkek Öğrenci Yurdunda kalan Bülent Ecevit Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğrencisi C.Ç., iddiaya göre yurtta alkol alarak taşkınlık yaptı. Yurt görevlilerinin haber vermesiyle gelen 112 Acil ekibi, öğrenciyi hastaneye götürmek istedi. Sağlık ekibine direnen C.Ç., gelen polis ekibi tarafından yurttan çıkarıldı. Polise de direnmeye kalkınca kelepçe takılan C.Ç., ambulansla Ereğli Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Öğrencinin 1.55 promil alkollü olduğu belirlendi.

Görüntü Dökümü

------------------

-Yurt

-Ambulans

-Polisin gelmesi ve ekiplerin yurda girmesi

-Alkollü öğrencinin binadan çıkarılması

-Ambulansla hastaneye götürülmesi

-Acil servis

-Detaylar

Süre: 4.04 Boyut: 125 MB

Haber-Kamera: Sinan KABATEPE/EREĞLİ(Zonguldak),

=======================================================

(ÖZEL)

7)SURİYELİLER, HALEP ÖZLEMİNİ ANTEP KALESİ'YLE GİDERİYOR

SURİYE'de 7'nci yılına giren iç savaştan kaçıp Gaziantep'te barınan sığınmacılar, mimarisiyle dünyanın en eski ve en büyük kalelerinden olan Halep Kalesi'ne benzeyen tarihi Antep Kalesi'ni ziyaret ederek, ülkelerine olan özlemi gideriyor.

Suriye'de iç karışıklıktan kaçarak Türkiye'ye sığınan 2 milyonu aşkın Suriyeli'den 400 bini Gaziantep'te yaşamını sürdürüyor. Gaziantep'teki sığınmacılar, ülkelerine olan özlemi, dünyanın en eski ve en büyük kalelerinden olan Halep Kalesi ile aynı dönemde, benzer mimariyle yapılan bin 200 metre çevre genişliğinde ve 25 metre yüksekliğindeki tarihi Antep Kalesi'ni sıklıkla ziyaret ederek gideriyor. Seferpaşa Mahallesi'ndeki Antep Kalesi'ne sıkça gelen Suriyeliler, savaş öncesindeki Halep'i göz önüne getirip zaman zaman da duygulanıyor.

Suriyeli Selim Ciya, ülkesinin özlemini Antep Kalesi'ni ziyaret ederek gidermeye çalıştığını belirterek, "Halep Kalesi'ne benzediği için sürekli Antep Kalesi'ne geliyoruz. Evimiz orada, tarlamız orada; bütün emeğimiz Suriye'de kaldı. İnşallah savaş biter de döneriz. Bunun için her zaman dua ediyoruz. Çünkü her ne kadar benzerlik olsa da insanın ülkesi bambaşka" dedi.

Abdullah Mustafa ise, Halep'te sürekli kale çevresinde zaman geçirdiğini, benzerliği nedeniyle Gaziantep'te de aynısını yapmaya çalıştığını ifade ederek, "Burası Halep Kalesi ile aynı sanki. Yapısı, mimarisi nereyse birbiriyle aynı. Buraya gelince Halep Kalesi'nin önünde kahveler var; orada oturur gibi hissediyorum. Orada oturup nargile, kahve içerdik. Aklımıza geliyor, duygulanıyoruz. İnşallah savaş biter, çünkü ülkemi çok özledim" diye konuştu.

Hasan Kasap da Halep ile benzerlikleri nedeniyle Gaziantep'te kaldığını anlatarak, "Gaziantep'in kale çevresi Halep'in benzeri gibi. Antep'ten gidince başka şehirler bize yabancı gibi geliyor. Ama Antep, Halep'le birçok noktada benzerlik taşıyor. Sürekli kale çevresini dolaşıyorum. Çünkü buralar bana memleketimi, Halep'i ve doğduğum yerleri anımsatıyor" şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü

-------------------------

Antep Kalesi

Kalenin burçları

Kalede dalgalanan bayrak

Kaleyi ziyaret edenler

Suriyelilerle röp.

Genel ve detay görüntüler

Haber: Mücahit YOLCU-Kamera: Ahmet ÖZER-GAZİANTEP-DHA)

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 227 MB

========================================================

(ÖZEL HABER )

8)DENİZ 'PLASTİK ÇORBASI', 700 CANLI RİSK ALTINDA

MERSİN ve İskenderun Körfezi'ndeki plastik atık kirliliğini araştıran Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Su Ürünleri Fakültesi'nde görevli Dr. Sedat Gündoğdu, bir kilometrekarelik alanda ortalama 70 bin plastik parça bulduklarını açıkladı. Akdeniz'in plastik çorbası gibi olduğunu anlatan Gündoğdu, "Bir kilometre alanda yüzerseniz 300 plastik parçası yutabilirsiniz. 700 deniz canlısı da kirlilik nedeniyle risk altında" dedi. ÇÜ Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Temel Bilimleri Bölümü'nde görevli Prof. Dr. Cem Çevik ile Dr. Sedat Gündoğdu, 2016 yılı Ekim-Aralık döneminde, 'Mersin ve İskenderun Körfezi'nde Mikroplastik Kirlilik' konulu bilimsel bir araştırma gerçekleştirdi. Mersin ve İskenderun Körfezi'nde 7 ayrı noktada 20'şer dakikalık sürelerde bilimsel kriterlere göre 5 milimetreden daha küçük plastik poşet, kap, ambalaj gibi atıkları toplayan akademisyenler, kirlilik açısından korkutucu sonuçlara ulaştı. Geçtiğimiz günlerde tamamlanan çalışma, uluslararası bilim dergilerinden Marine Pollution Bulletin'de yayınlanarak dünyaya duyuruldu.

'700 DENİZ CANLISI RİSK ALTINDA'

Bilimsel araştırmanın sonuçlarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Dr. Sedat Gündoğdu, Mersin ve İskenderun Körfezi'nin 'Plastik Çorbası' olarak tanımlanabileceğini söyledi. Akdeniz'de kirlilik açısından ciddi bir risk bulunduğunu vurgulayan Dr. Gündoğdu, şunları kaydetti: "Ne yazık ki körfezlerimiz plastik çorbası denilebilecek düzeyde bir kirliliğe sahip. Ortalama bir kilometrekarede 70 bin plastik parçacık olduğunu tespit ettik. Bir kilometre denizde yüzmeye çalıştığınız zaman Mersin ve İskenderun Körfezi'nde yaklaşık 300 adet plastik parçasını yutabilirsiniz. Bu kirlilik insanlardan daha çok deniz canlıları için bir tehdit. Yaklaşık 700 deniz canlısı risk altında. Çünkü bu parçacıkları küçük deniz canlıları yiyor. Bunları balıklar, balıkları da biz yiyoruz. Özellikle karaya vuran büyük deniz canlılarının midelerinden büyük poşet parçaları, çuvallar çıkıyor. Yani aldığımız her fazla poşet aslında ekstradan denizlerimize bir canlı ölümüne neden olabilir. Denize ve doğaya atılan plastik atıkları toplamalıyız. Plastik kullanımını sınırlandırmalıyız. Tek kullanımlık 'kullan at' plastikleri kesinlikle yasaklanmalı. Okullarda gelecek nesiller için plastiğin zararları anlatılmalı. Tarımsal sera atıklarının toplanması gerekiyor. Çünkü denizde seralarda kullanılan plastik örtüler denize gidiyor. Bu sonuçlara göre çözüm için harekete geçilmelidir."

Görüntü Dökümü

------------------

Açık denizdeki kirlilik

Su yüzeyindeki plastik atıklar

Sudan örnek alınması

Denizden çıkarılan plastik parçalar

Dr. Sedat Gündoğdu'nun çalışması

Dr. Sedat Gündoğdu'nun denizden aldığı örnekleri incelemesi

DHA Muhabiri Yusuf Baştuğ'nun anonsları

Dr. Sedat Gündoğdu ile Röp.

SÜRE: 07'07" BOYUT: 796 MB

Haber: Yusuf BAŞTUĞ-Kamera: Çağlar ÖZTÜRK/ADANA,