Dha Yurt Bülteni-3

(yeniden)

1)BURSA'DA KAÇAK DEFİNE KAZISINDA GÖÇÜK: 1 ÖLÜ

BURSA'da oğluyla birlikte define aramak için kaçak kazı yaptığı öne sürülen 57 yaşındaki Ali Çivi, meydana gelen göçüktü hayatını kaybetti.Olay, saat 01.00 sıralarında merkez Osmangazi ilçesine bağlı Doburca Mahallesi'nin ormanlık alanında meydana geldi. 27 yaşındaki oğlu Erdoğan Çivi ile birlikte define aramak için kaçak kazı yaptığı iddia edilen Ali Çivi'nin kazdıkları tünelde göçük oluştu. Babasının hareketsiz şekilde toprak altında kaldığını gören Erdoğan Çivi, durumu 112 Acil Servis ekiplerine bildirdi. Çivi'nin göçük altından kurtarılması için olay yerine Bursa Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi, AFAD ve 112 Acil Servis ekipleri geldi. Yaklaşık yarım saatlik çalışmanın ardından Ali Çivi toprak altından çıkarıldı.  Sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde Ali Çivi'nin hayatını kaybettiği belirlendi.Olayın meydana geldiği mahallede oturan iki çocuk babası Ali Çivi'nin cenazesi, savcının incelemesinin ardından kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Bursa Adli Tıp Kurumu morguna kaldırılırdı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Görüntü Dökümü

-------------------------------

-Ekiplerin kurtarma çalışmaları

-Ekipler cesedi çıkarması

-Sağlık ekiplerinin kontrolü

-Detaylar

Haber-Kamera: Mehmet İNAN-Berktuğ ÖNCÜ/BURSA,

28.04.2017 - Haber Kodu : 170428012

====================================================

2)CERRAHLARA ÜÇÜNCÜ GÖZ

CERRAHIN üçüncü gözü olarak tanımlanan navigasyon ve O-arm (ameliyathane içi tomografi) teknolojisi, cerrah ve hastalara ciddi güven ve rahatlama getirdi. İzmir Kent Hastanesi bu iki teknolojinin bir arada kullanıldığı Türkiye'deki sayılı merkezden biri olurken, Prof. Dr. Sertaç İşlekel, "Hata payını sıfıra indiren bu sistemler, hastaların endişelerini yok ederken, ameliyat başarı yüzdesi de yükseliyor" dedi. Ege Bölgesi'nin ilk görüntü rehberli beyin cerrahisi ameliyathane sistemini birkaç ay önce hizmete açan İzmir Kent Hastanesi'nde, navigasyondan sonra O-arm teknolojisi de devreye girdi. Türkiye'de hastayı uyutmadan, konuşarak ameliyat yapan birkaç beyin ve sinir cerrahisi uzmanından biri olan Prof. Dr. Sertaç İşlekel, "Beyin ameliyatlarında kullandığımız yüksek teknoloji ile ameliyat tekniğini omurga cerrahisinde de uygulamaya başladık. Bu iki teknolojiyi aynı ameliyathane içinde bulunduran birkaç hastaneden biri olduk. Bu teknoloji hem hasta hem cerraha sağladığı güven açısından çok önemli" diye konuştu.

CERRAHA DA HASTAYA DA GÜVEN VERİYOR

O-arm cihazının, ameliyathanede kullanılan bir tomografi cihazı olduğunu belirten Prof. Dr. İşlekel şu bilgileri verdi:  "O-arm'ı navigasyon dediğimiz, doku içinde doğru hedefe ulaşmamızı sağlayan teknolojiyle birleştirip ikisini aynı anda kullanıyoruz. Ameliyat sırasında hastanın omurgasındaki kaymayı veya darlığı düzelttikten sonra omurgaya vida koymak gerekiyor. Vidaların doğru yere gidip gitmediğinden, istediğimiz yere ulaştığından emin olmak için ameliyat sırasında önce navigasyon sistemiyle omurganın yapısını ve vidaların doğru gideceği yeri belirliyoruz. Navigasyon rehberliğinde vidaları yerleştirdikten sonra ameliyat sahasına O-arm (tomografi cihazı) çekiliyor. Hastanın ameliyat sırasında tomografisi çekiliyor. Tomografi ile yerleştirilmiş olan vidaların yerinde olup olmadığı, herhangi bir sinir teması olup olmadığı gözlendikten sonra, eğer bir hatalı veya istenmeyen şekilde takılmış bir vida varsa düzeltiliyor, ondan sonra tekrar ameliyat en istenilen şekliyle tomografi görüntüsü elde edildikten sonra sonlandırılıyor. O-arm teknolojisinden önce hastanın ameliyat sonrasında kontrol filmleri çekiliyor, eğer istenmeyen bir vida yerleşimi varsa hastayı yeniden ameliyat etmek zorunda kalıyorduk. veya hastanın ortaya çıkan ağrıları için ek tedaviler uygulamak zorunda kalıyorduk. Burada o riskleri ortadan kaldırıp ameliyatın bitiminde gönül rahatlığıyla ameliyatı sonlandırmış oluyoruz. Bu teknikle tek bir çekim yaparak ameliyatın hepsini yönlendirmek ve sonlandırmak mümkün. Bunlara garantili ameliyat diyebiliriz. Ameliyat başarı yüzdesi çok daha yüksek. Bu teknoloji beyin ve sinir cerrahisi dışında bazı ortopedi ameliyatlarında da kullanılıyor."

Görüntü Dökümü

-------------------------

Cihazdan görüntü

Prof. Dr. Sertaç İşlekel ile röp.

Ameliyattan görüntü

Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Mücahit BEKTAŞ/ İZMİR,

===================================================

3)23 YIL SONRA GELEN PROTEZ EL MUTLULUĞU

MANİSA'da sol elinde oluşan kan pıhtılaşmasının kangrene neden olmasıyla birlikte eli kesilmek zorunda kalan 69 yaşındaki Halise Koç, 23 yıl sonra protez eline kavuştu. Mutluluğu yüzünden okunan Koç'un tüm tedavi ve protez el masraflarını Yunusemre Belediyesi üstlendi. Yunusemre'nin kırsal Sakallı Mahallesi'nde yaşamını sürdüren evli ve 3 çocuk annesi Halise Koç, 23 yıl sonra protez eline kavuştu. Halise Koç'un, 1994'te sol elinde oluşan kan pıhtılaşması kangrene neden oldu. Tedavi olan Koç'un son çare olarak sol eli, bilekten kesildi. Sol elini kullanamayan ve büyük bir eksiklik yaşayan Koç, maddi imkansızlık sebebiyle protez el alamadı.

TEDAVİYİ BELEDİYE ÜSTLENDİ

Durumdan haberdar olan Yunusemre Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü ekipleri, Halise Koç ile iletişime geçti. Koç'u ikna eden ekipler, tedavisini üstlendi. Koç, hastanede tedavi olduktan sonra ortopedi teknisyenlerince protez eli takıldı. 23 yıl sonra protez ele kavuşan Halise Koç'un mutluluğu, yüzünden okundu. En az Halise Koç kadar yıllardır aynı yastığa baş koyduğu hayat arkadaşı 71 yaşınadki Mustafa Koç da mutlu oldu.

Duygularını Yunusemre Belediye Başkanı AK Partili Mehmet Çerçi'ye teşekkür ederek ifade eden Halise Koç, "1994'te başıma böyle bir olay geldi. 23 yıldan beridir sıkıntısını yaşıyordu. Maddi imkansızlık sebebiyle protez kol alamadım. Şuan çok mutluyum" diye konuştu. Halise Koç'un eşi Mustafa Koç ise, Yunusemre Belediyesi'ne ne kadar teşekkür etse az olduğunu sözlerine ekledi.

"KİMSEYİ GERİ ÇEVİRMİYORUZ"

Yunusemre Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürü Ahmet Mustafa Süzer de, belediye kapısından kimseyi boş çevirmediklerini belirterek, "Sakallı Mahallesi'nde Halise Koç adlı vatandaşımızın 1994'ten beridir elinin kesik olduğunu öğrendik. Yunusemre Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü olarak ekiplerimiz giderek, inceleme de bulundu. İncelemenin ardından Halise Koç'u hastaneye getirerek tedavi ettirdik. Heyet raporu ardından, uygun protez el taktırdık. Yardımlarından dolayı ve bu konuda bize öncülük eden belediye başkanımız Mehmet Çerçi'ye teşekkür ederim. Annemiz elini güle güle kullansın" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

---------------------------

Halise Koç'un elinde detay

Halise Koç'a protez el takılırken görüntü

Halise Koç ve eşi Mustafa Koç görüntü

Halise Koç röp.

Mustafa Koç röp.

Yunusemre Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürü Ahmet Mustafa Süzer röp.

Genel ve Detay görüntü

(Haber- Kamera: Ersan ERDOĞAN/ MANİSA,

========================================================

4)ÇOCUĞA İSTİSMAR SANIĞINI CEZALANDIRAN MAHKEME: TEDBİR ALMAK DEVLETİN EN ÖNEMLİ GÖREVİ

DİYARBAKIR'da, telefonla tanıştığı 14 yaşındaki kız çocuğunu pastaneye götürüp, çıplak fotoğraflarını çeken 23 yaşındaki A.Ö., 2.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Cezayı veren Diyarbakır 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi gerekçeli kararında, cinsel istismar olaylarının çocukların psikolojilerinde ağır etkiler bıraktığını belirterek, "Çocuklara karşı cinsel suçların işlenmesini önleyici ve caydırıcı tedbirlerin alınması devletin en önemli pozitif yükümlülüklerinden biridir" dedi

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianameye göre, merkez Bağlar İlçesi'nde yaşayan şüpheli A.Ö.,  2009 yılında mağdur E.A.'yı telefonla arayıp, arkadaşlık teklifinde bulundu. Teklifi kabul etmesi üzerine mağdur ile telefonla görüşmeye başlayan şüpheli, 15 gün sonra E.A.'yı bir pastaneye davet etti. Mağdur ile pastanede buluşan şüpheli A.Ö., iddiaya göre burada E.A.'nın yarı çıplak fotoğraflarını çekti. Şikayet üzerine soruşturma başlatan savcılık, şüpheli A.Ö. hakkında 'Çocuğun basit cinsel istismarı' suçundan 3 yıldan 8 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırladı. İddianamede, şüphelinin zincirleme şekilde mağduru cinsel yönden istismar ettiği ifade edildi. İddianamenin kabul edilmesinin ardından tutuksuz sanık A.Ö.'nün yargılaması Diyarbakır 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Davanın ilk duruşmasında ifadesi alınan sanık A.Ö., iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyledi.

MAĞDURUN ŞİKAYETİ GERİ ÇEKMESİNE RAĞMEN CEZA VERİLDİ

Talimatla ifadesi alınan mağdur E.A. ise, olaydan sonra evlendiğini ve çocuk sahibi olduğunu belirterek, "2009 yılında benim çocukluk dönemime denk gelen bir hadisedir. Ben olayı daha önce anlatmıştım. Şikayetçi değilim. Şu anda tarafıma yöneltilmiş tehdit bulunmamaktadır" dedi. Kararını açıklayan mahkeme; sanık A.Ö.'yü, 'Çocuğun basit cinsel istismarı' suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı.

DEVLETİN EN ÖNEMLİ POZİTİF YÜKÜMLÜLÜĞÜ

Dava ile ilgili gerekçeli kararını açıklayan 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Metin Kaplan, kanun koyucunun 15 yaşını tamamlamamış çocukları cinsel yönden istismar edenler hakkında ceza yaptırımı öngördüğünü belirterek şöyle dedi:

"Kuralın, cinsiyet ayrımı gözetilmeksizin tüm çocukların cinsel dokunulmazlığı ile beden ve ruh bütünlüğünün etkin bir şekilde korunmasını sağlamayı amaçladığı anlaşılmaktadır. Çocukların kendilerini korumalarındaki zorluk ve faillerin bu suçları büyük engellerle karşılaşmadan işleyebilmeleri, cinsel istismarın yetişkinlere nazaran daha kolay işlenmesine neden olmakta ve bu suçlar, çocukların psikoloji ve fizyolojilerinde yetişkinlere göre daha ağır etki bırakmaktadır. Söz konusu suçların işlenmesini önleyici ve caydırıcı nitelikte tedbirlerin alınması devletin en önemli pozitif yükümlülüklerinden biridir. Zira Anayasa'da olduğu gibi çocukların korunmasına yönelik tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmeler ile tüm uluslararası metinlerde de, çocukların cinsel istismarı ve cinsel sömürüsü hakkında etkili ve caydırıcı cezalar düzenlenmesi de dahil olmak üzere, devletlerin bu konuda gerekli tedbirleri almalarına özellikle vurgu yapılmaktadır."

Felat BOZARSLAN/ DİYARBAKIR,

============================================================

5)OKSİJEN YÜKLÜ TANKER DEVRİLDİ

İZMİT'te, TEM Otoyolu'nda sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği oksijen yüklü tanker bariyerlere çarparak devrildi. İtfaiye köpük sıkarak önlem alırken, AFAD ise ortam gazı ölçümü yaptı. Kazada sürücü hafif yaralandı.

Kaza, sabah saatlerinde TEM Otoyolu İzmit gişeleri bağlantı yolunda meydana geldi. Kocaeli'nin Çayırova İlçesi'nde bulunan bir fabrikaya giden Barış Aslan idaresindeki 26 AB 730 plakalı likit oksijen yüklü tanker bağlantı yolunda virajda sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu bariyerlere çarparak devrildi. Kazayı görenler 112 Acil'e haber verdi. Olay yerine çok sayıda itfaiye ekibi gelirken, hafif yaralanan sürücü araçtan çıkarıldı. İtfaiye ekipleri aracın üzerine köpük sıkarak önlem aldı. İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü ekibi olay yerine gelerek ortam gazı ölçümü yaptı. 112 Acil ekibi alnı kanayan sürücü Barış Aslan'ı sağlık kontrolünden geçirdi. 22.5 ton likit oksijen yüklü tankerin kaldırılması için olay yerine vinç istenildi. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Görüntü Dökümü

--------------------------

Devrilen tankerdan görüntü

Sürücüden görüntü

İtfaiyenin köpük sıkması

AFAD'ın ölçüm yapması

Yoldan görüntü

Aracın kaldırılması

İZMİT(Kocaeli), -