Dha Yurt Bülteni-3

Eskişehir, 1 saatlik yağmura teslim

ESKİŞEHİR'de sabah saatlerinde yağan ve yaklaşık 1 saat süren yağmur sokak ve caddeleri göle dönüştürdü.

Kent merkezinde sabah saatlerinde sağanak halinde yağan yağmur etkili oldu. Yaklaşık 1 saat aralıksız olarak süren yağmurda cadde ve sokaklar göle dönüşürken çevre yolundaki araç alt geçişleri de suyla doldu. Sürücülerin güç anlar yaşadığı yollarda biriken sular, Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından yapılan çalışmayla tahliye edildi.

Görüntü dökümü:

- Göle dönüşen caddeden geçen araçların,

-Ayakkabıları çıkarıp caddeden karşıya geçen bir kişinin,

-Çevre yolunda alt geçitteki su birikintisinin ve geçen araçların çekilen görüntüleri

Haber-Kamera: ESKİŞEHİR,

===================================

Sel nedeniyle evlerinde mahsur kalan yaşlı çift, itfaiye ekipleri tarafından kurtarıldı

Ankara'da etkili yağış sonrası oluşan sel felaketinde evlerinde mahsur kalan yaşlı çift, 3 koyun ile bir köpek itfaiye ekipleri tarafından kurtarıldı.

Ankara'da dün akşam saatlerinde yer yer etkili olan sağanak yağış Mamak ilçesinde bulunan Hatim Çayının taşmasına neden oldu. Çayın taşması ile yollarda sel meydana gelirken Ortaköy mahallesinde yaşlı bir çift suların yükselmesi ile evlerinde mahsur kaldı. Çiftin ihbarı üzerine bölgeye itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ekiplerin çalışmaları sonucu çift mahsur kaldıkları evlerinden kurtarıldı. Yaşlı çiftin sahip oldukları 3 koyun ve bir köpekte itfiaye ekiplerinin çalışmaları neticesinde biriken yağmur sularından kurtarıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Yaşlı çiftin kurtarılması

Koyunların taşınması

Haber: Muhammet BAYRAM/ ANKARA

=========================================

Yağmur ve fırtına Keskin'de köprüleri yıktı

KIRIKKALE ve çevresine yağan şiddetli yağmurun yanı sıra fırtına hasara yol açtı. Özellikle Keskin ilçesine bağlı köylerde tarım çadırlarının uçması ve yağmur nedeniyle  kuru derenin taşması sonucu düğün alayı yolda kaldı, köylerde köprüleri yıktı, ulaşım sağlanamadı..

Keskin ilcesine bağlı Camurbatmaz, Turhallı, Barakobası,  Üçerler, Karafakıllı ve Çeritmüminli köylerinde şiddetli yağmur ve fırtına yüzünden köylerde hasara yol açarken alt yapılarda bozulmalar ile birlikte bir çok köprünün yıkılmasına yol açtı fırtına yüzünden de ay çekirdeği ayıklayan tarım işçilerinin çadırlarına zarar vererek işçileri zor durumda bıraktı. Kırıkkale Özel İdare Genel Sekreter Yardımcısı Kasım Atasoy, "Kırıkkale il hudutları içinde meydana gelen hasarlara karşı ekiplerimiz kısa zamanda çalışmalarını başlatarak bilhassa yollarda sel baskınları yüzünden meydana gelen hasarları gidermek için uğraş verdik. Çalışmalarımızı aralıksız olarak devam ettireceğiz" dedi.

Bu arada Keskin ilçesi köylerinde ve Çerikli beldesin de meydana gelen zararlarla ilgili olarak hasar tespit ekiplerinin bugün köylerde çalışma yapacağı bildirildi.

Görüntü Dökümü

--------------------

Haber: Erhan GÖĞEM/KIRIKKALE, -

===========================================

CHP'li Özel: Bu kişi, anayasal düzeni yıkma suçu işlemektedir (Tekrar)

CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) eski üyesi Ayhan Oğan'ın katıldığı bir televizyon programındaki,sözleri ile ilgili olarak "Bir televizyondaki tartışma programında AK Partili bir eski yönetici biri çıkıp, '15 Temmuz günü yeni bir devlet kurduk. Kabul etseniz de, etmeseniz de kurduk. Bu devletin kurucusu da Recep Tayyip Erdoğan'dır' demiştir. Bu kişi, anayasal düzeni yıkma suçu işlemektedir. Ayhan Oğan denen bu zat, TCK 309'un maddesine göre açık suç işlemektedir. Anayasal düzeni yıkmayı kafaya koyduğunu açıkça söylemektedir. Buradan tüm Cumhuriyet savcılarını uyarıyoruz. Bu kişinin bu ifadeleri suç kapsamındadır. Bugün, anayasal düzene karşı işlenen suçlar en önemli suçlarken, savcıların hala harekete geçmemiş olmasını kabul edilebilir bulmuyoruz. TCK'nın 309'uncu maddesine göre parti olarak kendi hakkında suç duyurusunda bulanacağız" diye konuştu.

CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, Ankara Valiliği tarafından 30 Ağustos törenlerinin iptal edilmesi, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na 1 koramiralin atanması ve AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) eski üyesi Ayhan Oğan'ın bir televizyon kanalındaki (açıklamaları konusunda açıklamalarda bulundu. CHP Grup Başkanvekili Özel, ilk olarak Ankara Valiliği tarafından DEAŞ terörü gerekçe gösterilip, 30 Ağustos kutlamalarının iptal etmesini değerlendirdi. Milletvekili Özel, terör sebebiyle 7'nci Uluslararası Büyük Ankara Festivali için yasak getirilmezken 30 Ağustos kutlamalarının yasaklanmasını anlayamadıklarını söyledi. CHP'li Özel, şöyle dedi:

"OHAL bahane edilerek Ağustos ayı içerisinde yapılacak her şey yasaklandı. Hatta açıklık grevi yapmak, oturma eylemi, basın açıklaması yapmak yasaklandı. Nihayetinde 30 Ağustos kutlamaları DEAŞ teröründen endişe edilerek yasaklandı. Burada bir içtenlik olduğunu düşünsek belki bu yasaklamaları kabul etmek mümkün. Ama görünen o ki, 7'nci Uluslararası Büyük Ankara Festivali yasaklanmadı. AK Parti'nin bütün yöneticilerinin var güçleriyle katıldığı, hatta bu kadar şehitlere rağmen çalgılı, eğlenceli bir festival IŞİD teröründen etkilenmiyor ama 30 Ağustos gösterileri etkileniyor. Bugün yapılan işte, AK Parti'nin milli bayramlara düşman olduğu, Cumhuriyet'in kazanımı ile değerlerini yıpratmak, hafızasını silmek ve bu büyük kurtuluş destanını, Atatürk'ün hatırasını aşındırmak ve yok etmek olduğu çok açık ortada. OHAL ilan edildiğinde hepsi bir ağızdan şunu söylemişlerdi; 'OHAL'i millete değil devlete ilan ediyoruz.' Ancak şimdi Ankara'da basın açıklaması yapmak dahi yasak. Bir araya gelmek, konser vermek yasak. Şimdi bunları yapmak isteyenler vatandaş mı devlet mi? Hani OHAL devlete ilan ediliyordu? Hani vatandaş etkilenmeyecekti? Cerrattepe'deki köylü teyzeden, Soma'da evladını kaybetmiş anneye kadar OHAL'den herkes etkileniyor. Ancak, seslerini çıkarmaları yasak. Ancak 7'nci Uluslararası Büyük Ankara Festivali, Melih Gökçek'in Ankara'da yapmış olduğu en büyük organizasyon, bütün ihtişamı ve masraflarıyla, kaynakları çarçur etmesiyle, bu kadar şehit varken eğlencesiyle hepsi serbest. Sanki Ankara Türkiye'de değil başka bir ülkeni topraklarındaymış gibi. 30 Ağustos gibi Türkiye'yi var edecek her şeye ise yasak koyuyorlar. Bu çifte standart ve Cumhuriyet düşmanlığıdır, ayrımcılıktır. AK Parti'nin kendini devletin sahibi görmesi, her şeyin yandaşa, kendisine serbest olup vatandaşa yasak olmasıdır."

"BUNDAN DERS ALINACAK BİRŞEY VAR"

Milletvekili Özel, açıklamasının ikinci kısmında ise, Yüksek Askeri Şura'da Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na bir oramiral yerine bir koramiral atanmasını eleştirdi. Ergenekon ve Balyoz davaları ile ordunun içinin boşaltıldığını belirtip, bundan ders alınacak çok şey olduğunu vurgulayan Özel şöyle devam etti: "Devamında bu FETÖ laneti yüzünden görev yapacak asker kalmazken, 'Bu kumpas davaları milli orduya suikasttır. Özellikle Deniz Kuvvetleri'nin ciğerini sökmektedir' diyorduk. O gün FETÖ ile birlikte bu kumpas davalarına yön verenler Atatürkçü, milli, vatansever subayları bertaraf edenler bugünlerde atayacak Deniz Kuvvetleri Komutanı bulamıyor. O operasyonların tamamını AK Parti- FETÖ ile birlikte yaparak, birlikte sahiplendi. 'Biz hep masumiyet karinesi' derken, onlar hep bir ağızdan 'Ateş olmayan yerden duman çıkmaz' diye bağırıyorlardı. O dönemdeki masum subaylar, albaylar bugün eğer general, amiral olabilse bugün bu sıkıntılar yaşanmayacaktı. AK Parti'nin önce Balyoz, Ergenekon ve askeri casusluk davalarındaki sorumluluğundan dolayı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından ve milli ordumuzdan özür dilemesi gerekmektedir."

"DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ORDUSUNU MADARA, REZİL RÜSVA ETTİLER"

CHP'li Özel, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndaki atamanın ordudaki emir komuta zincirini bozduğunu belirtip, "Oramiral varken koramiral ataması koskoca bahriyede bir oramiralin bir koramiralin altında görev alması sonucunu doğurmuştur. Eğer o oramiral rütbesine rağmen bu görevlere layık değilse, halen neden orduda durmaktadır? Yok o oramiral bu görevlere layık ise altındaki bir koramiralin emrine niçin girmektedir? Bu sorular cevap beklemektedir. Ama dünyanın en güçlü ordusunu madara, rezil rüsva ettiler. Türkiye Cumhuriyeti ile Türk Silahlı Kuvvetleri bunları hak etmemektedir" dedi.

"AYHAN OĞAN SUÇ İŞLEMİŞTİR"

Milletvekili Özel, AK Parti MKYK eski Üyesi Ayhan Oğan'ın bir televizyon kanalında katıldığı programdaki sözlerine de sert tepki gösterdi. Oğan'ın anayasal düzeni bozmak istediği gerekçesiyle suç işlediğini savunan Özel, "Bir televizyondaki tartışma programında AK Partili bir eski yönetici biri çıkıp, '15 Temmuz günü yeni bir devlet kurduk. Kabul etseniz de, etmeseniz de kurduk. Bu devletin kurucusu da Recep Tayyip Erdoğan'dır' demiştir. Bu kişi, anayasal düzeni yıkma suçu işlemektedir. Ayhan Oğan denen bu zat, TCK 309'un maddesine göre açık suç işlemektedir. Anayasal düzeni yıkmayı kafaya koyduğunu açıkça söylemektedir. Buradan tüm Cumhuriyet savcılarını uyarıyoruz. Bu kişinin bu ifadeleri suç kapsamındadır. Bugün, anayasal düzene karşı işlenen suçlar en önemli suçlarken, savcıların hala harekete geçmemiş olmasını kabul edilebilir bulmuyoruz. TCK'nın 309'uncu maddesine göre parti olarak kendi hakkında suç duyurusunda bulanacağız" diye konuştu.

"AK PARTİ NE YAPACAK?"

Özel, AK Partili Oğan'ın hakkında partisi tarafından disiplin işlemleri başlatılmadığı takdirde bu söylemlerin AK Parti'nin söylemleri olarak tescil edileceğini öne sürerken, "AK Parti, 29 Ekim 1923'te kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti'nin yerine yeni bir devlet kurulduğuna ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk yerine bir başkasını kurucu olarak ilan edilmesine sessiz kalırsa bu ayıba ve rezalete ortak olmuş demektir. Yarından tezi yok AK Parti'den kurumsal bir açıklama bekliyoruz. AK Parti'nin sözcülerine, grup başkanvekillerine sesleniyoruz; 'Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Ayhan Oğan'a ne yapacaksınız? Sırtını sıvazlayıp, aferim mi diyeceksiniz yoksa o meczuba haddini mi bildireceksiniz?" diye sordu.

"BU ÜLKENİN 1 KURUCUSU VARDIR"

"Bu ülkenin bir kurucusu vardır. O da Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür" diyen Milletvekili Özel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Paranın üzerindeki resim bu ülkenin kurucusuna aittir. Onun yerine bir başkasını kurucu olarak telaffuz etmek bu ülkeye de bu ülkenin şehit kanlarıyla sulanmış topraklarına da ihanettir. Dünyanın hiçbir yerinde kurucu liderlere dil uzatılmaz, yerine isim telaffuz edilmez. Kuruluş hikayesi ve kurucu liderler küçük düşürülmez. Bugün o meczup ağzı ile söylene bu yaklaşım AK Parti ve Türkiye Cumhuriyeti savcıları tarafından soruşturulmaz, kovuşturulmaz ve cezalandırılmaz ise bu kişinin ifadeleri yaygınlık kazanacaktır. Gizli ajanda açılmıştır. Zihnin arkasındaki dudaklardan dökülmüştür. Allah şaşırtmıştır. Cami duvarına pislik yapılmıştır. Artık sizi bu milletin tokatından kimse koruyamaz. Ona da buna da dil uzattınız. Ama ne zaman bu ülkenin kurucu yerine bir başkasının adını söylediniz, şimdi milletin tokatı gelir. Milletin değerlerine saldırdınız bedelini er ağır şekilde ödeyeceksiniz. AK Parti ne için oy istemiş, şimdi ne yapmaktadır? Referandumda biz, 'Bu bir rejim değişikliğidir' derken, Binali Yıldırım çıkıp, 'Bu bir sistem değişikliğidir' diyordu. Başkanlık, başkanlık al sana başkanlık. Adam kendisini Atatürk'ün yerine koymaya çalıştı. Madem öyle bir söz söyleyecektiniz bunu referandum öncesinde de söyleseydiniz. 'Biz, yeni bir ülke inşa ediyoruz' deseydiniz. 'Biz bu ülkenin kurucusu olarak Atatürk dışında birini görüyoruz' deseydiniz. Bugün gelinen noktada madem bunları söylemediniz, yalan söyleyip kandırdınız, bu hainliğin ve ihanetin bedelini size vatandaş en ağır şekilde ödetecektir."

Görüntü dökümü

---------------------

-Özel'in açıklamaları

Haber-Kamera: MANİSA

===========================================

Sosyal medyada tanıştıkları adamı, çırılçıplak soyup işkence yaptılar

KONYA'da sosyal medya üzerinden tanışıp arkadaş oldukları 29 yaşındaki H.A.A'yı çırılçıplak soyup işkence yaparak parasını, kredi kartlarını ve otomobilini gasp ettiği iddia edilen 4 kişi polisin operasyonu ile yakalandı. İşkence anlarını cep telefonuna çekerek 40 bin lira vermediği takdirde internette yayınlayacaklarını söyleyip H.A.A.'yı tehdit ettiği ileri sürülen şüphelilerin ifadesinde, "Bize asılıyordu. Bacağımızı filan elledi. Biz de ona ders vermek istedik" dedikleri belirtildi.

Olay, geçen Cuma günü saat 22.00 sıralarında merkez Selçuklu ilçesi Sille Caddesi üzerinde meydana geldi. Mobilyacılık yapan 19 yaşındaki Muammer D., 5 ay önce sosyal medya hesabı facebook'ta  evli 1 çocuk babası H.A.A. ile tanışıp arkadaş oldu. Bu süre içerisinde ikili internet üzerinden ve cep telefonu ile sık sık görüştü. Mummer D., H.A.A.'ya mesaj atarak görüşmek istedi. H.A.A. da kendisine ait otomobille buluşma adresine gitti.

ALKOP ALIP, İŞKENCE YAPTILAR

Muammer D. aynı mesleği yaptığı arkadaşları H. A. (19), Z. T. (21) ve M. K. (20) ile birlikte H.A.A. ile buluştu. Birlikte Meram İlçesi'ndeki Akyokuş mevkisine giden grup bir süre alkol aldı. Mummer D., alkol aldıktan sonra arkadaşları ve H.A.A. ile birlikte Sille Barajı'na gitti. Şüpheliler iddiaya göre burada H.A.A.'yı zorla çırılçıplak soydu. H.A.A.'nın cüzdanında bulunan 750 lira parasını ve kredi kartlarını aldı. Daha sonra H.A.A.'yı kemerle dövüp, işkence yapan şüpheliler, bu anları cep telefonu ile videoya çekti. Daha sonra da bu videoyu internette paylaşacaklarını söyleyip tehdit ederek H.A.A.'dan 40 bin lira istedi. H.A.A. ise o kadar parasının olmadığını, kendisine ait tavuk çiftliğine giderlerse senet verebileceğini söyledi.

ELLERİNDEN KAÇTI

Şüpheliler H.A.A.y'ı da alarak merkez Karatay ilçesinde bulunan tavuk çiftliğine doğru yola çıktı. Tavuk çiftliğine geldiklerinde H.A.A., birden arabadan atlayarak şüphelilerin ellerinden kurtuldu. Şüpheliler de H.A.A.'nın otomobilini alarak çiftlikten ayrıldı. Kaçtıktan sonra yakınlardaki bir eve sığınan H.A.A. yardım istedi. Hastaneye kaldırılan H.A.A. burada tedavi altına alındı.

DERS VERMEK İSTEDİK

H.A.A.'nın polise yaptığı şikayetin ardından Gasp Büro Amirliği'ne bağlı ekipler kısa sürede şüphelilerden Mummer D.'nin adresini belirledi. Ekipler şüpheliyi merkez Selçuklu ilçesindeki adresinde yakaladı. H.A.A.'ın otomobilini park ettikleri yeri polise gösteren Mummer D., olayı birlikte gerçekleştirdikleri arkadaşlarının da isimlerini verdi. Polis diğer şüpheliler H.A., Z.T. ve M.K.'yı da kısa sürede   gözaltına aldı. Parayı harcadıkları belirtilen şüphelilerin polise verdikleri ifadelerinde, 'Bize asılıyordu. Bacağımızı filan elledi. Bizde ona ders vermek istedik' dedikleri kaydedildi.

Şüphelilerin kendi cep telefonları ile çektikleri işkence videolarını sildikleri, ancak H.A.A.'nın telefonundan çektikleri videoyu silmeyi unuttukları belirlenldi. Polisteki işlemleri tamamlanan şüpheliler, Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirildi. Polisin geniş güvenlik önlemi altında otomobilden indirilen şüpheliler 'Çekme. Adam mı öldürdük' şeklinde bağırarak kendisini görüntüleyen basın mensuplarına saldırmak istedi. Polis tarafından güçlükle zaptedilen şüpheliler sağlık kontrolünün ardından 'Yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, kasten yaralama, şantaj' suçlamalarıyla adliyeye sevk edildi. Hastanede tedavisi tamamlanan H.A.A.'nın ise taburcu olduğu beliurtnildi.

Görüntü Dökümü:

---------------------------

-Şüphelilerin hastaneye getirilmesi

-Araçtan indirilmesi

-Basın mensuplarına tepki göstermesi

-Polisin şüphelileri güçlükle tutması

-Gasp edilen şahsın fotoğrafı

Haber: Tolga YANIK/Kamera: Mehmet kayhan YILDIZ/KONYA, )

==========================================================

Tekirdağ'da 13 yaşındaki kıza cinsel istismardan tutuklandı

TEKİRDAĞ Devlet Hastanesi'nde taşeron temizlik firmasında şef olarak görev yapan 37 yaşındaki Göksel E., komşusunun 13 yaşındaki kızına cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle tutuklandı.

Tekirdağ'da 13 yaşındaki kız çocuğu, ailesine komşuları olan Göksel E.'nin kendisine cinsel istismarda bulunduğunu anlattı. Ailenin şikayeti üzerine harekete geçen polis ekipleri, Tekirdağ Devlet Hastanesi'nde taşeron temizlik  firmasında şef olarak görev yapan Göksel E.'yi işyerinde gözaltına aldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Göksel E., savcılıkta suçlamaları kabul etmeyerek, kendisine iftira atıldığını söyledi. Nöbetçi mahkemeye çıkarılan Göksel E., küçük yaştaki çocuğun cinsel istismarı suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Haber: TEKİRDAĞ, -

====================================================

Motosikletin otomobile çarptığı kaza güvenlik kamerasında

KARABÜK'te, kavşakta kırmızı ışıkta geçtiği iddia edilen motosikletin sürücüsü otomobile çarparak yaralandı. Kaza anı güvenlik kamerasına yansıdı.

Kaza, Atatürk Bulvarı Namal Kavşağı mevkiinde meydana geldi. Safranbolu yönüne giden Mücahit E. yönetimindeki 78 DD 231 plakalı motosiklet, iddiaya göre sürücüsünün kırmızı ışıkta geçmesi sonucu akaryakıt istasyonundan kavşağa girmeye çalışan Emre Yenilmez'in kullandığı 78 DD 063 plakalı otomobile yandan çarptı. Çarpmanın etkisiyle havaya fırlayıp refüşe düşen Mücahit E., yaralandı. Ambulansla Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan Mücahit E.'nin hayati tehlikesinin bulunmadığı belirtildi. Ehliyetsiz motosikletli gencin daha önce de ehliyetsiz araç kullanmaktan hakkında işlem yapıldığı belirtildi. Akaryakıt istasyonunun güvenlik kamerasına yansıyan kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Görüntü dökümü:

-----------------------

-Kaza anının güvenlik kamerası görüntüsü

Haber: Bülent DİKTEPE/KARABÜK,

====================================================

Uzman Çavuş, izine gelirken bombalı saldırıda yaralandı

HAKKARİ'nin Yüksekova İlçesi'nde geçen ay el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu yaralanan 19 askerden piyade uzman çavuş 24 yaşındaki Süleyman Çelik, hastanedeki tedavisinin ardından memleketi Afyonkarahisar'ın Bolvadin İlçesi'ne getirildi. Gazi Çelik'in nişanı için izin aldığı ve memleketine gelirken saldırının gerçekleştiği belirtildi.

Hakkari'nin Yüksekova İlçesi Esendere Beldesi yakınlarında 17 Temmuz'da askeri aracın geçişi sırasında teröristlerin döşediği el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu 19 asker yaralandı. Yaralanan askerlerden Piyade Uzman Çavuş 24 yaşındaki Süleyman Çelik önce Hakkari Devlet Hastanesi'ne, oradan yapılan ilk müdahalenin ardından da Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Belinde, omuriliğinde ve akciğerlerinde hasar tespit edilen Çelik, tedavisinin ardından taburcu edilerek memleketi Bolvadin'in Kırkgöz Mahallesi'ndeki baba evine getirildi.

ASKERİ HASTANELERİN KAPATILMASI SIKINTISI

Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Afyonkarahisar Şube Başkanı İsmail Kumartaşlı, gaziyi baba evinde ziyaret etti. Kumartaşlı, askeri hastanelerin kapatılmasının ardından sivil hastanelerde gazilere yeterli saygı ve ilginin gösterilmediğinden yakındı. Kumartaşlı, şunları kaydetti:

"Askeri hastanelerimiz kapandıktan sonra, yaralanan ve tedavileri devam eden gazilerimizin tamamı açıktadır. Bu çocuğumuz taburcu edilmiş ve kendi imkanlarıyla bulduğu ambulansla buraya gelmiş, ortopedik bir ortamda yatması gerekirken, çekyatta yatıyordu. Durumu Sayın Valimize ilettik hemen talimatlarını verdi. Kaymakam beyle irtibata geçilerek devlet hastanesinden bir emanet yatak getirilmesi istendi. Bugün sabah tekrar üzüldük ki devlet hastanesinden gelen yatak, bu gazi için, vatanına, milletine uzvunu vermiş olan bu gazimize en iyi yatak gelmesi gerekirken, manuel ve eski bir yatak gönderilmiş. Gazimizin babası yatağı kabul etmeyince bizimle iletişime geçti. Tekrar bir yerler aranarak, birileri devreye sokularak bu elektronik yatak geldi. Gazimize bir yatak çok mu görüldü devletimiz tarafından."

İsmail Kumartaşlı, askeri hastanelerin acilen açılması gerektiğini savundu.

'NİŞAN İÇİN İZİNE GELİYORDU'

Gazi Süleyman Çelik'in hayvancılık yapan babası Halil Çelik de oğlunun yaralanmasını bir gün sonra işyerindeki arkadaşlarından öğrendiğini söyledi. Baba Çelik, "Bu haberi almak bizim için çok zor oldu. Ben ilk gün duymadım, arayıp haber veren de olmadı. İkinci günü işyerindeki arkadaşlarım haber verdi. Oğlum izine geliyordu, kendisine burada nişan yapacaktık. Şimdi nişanı ertelemek zorunda kaldık" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

Gazinin evinin dış görüntüsü

Gazi yatağından detaylar

RÖP 1: Halil Çelik (baba)

RÖP 2: İsmail Kumartaşlı (Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği

Afyonkarahisar Şube Başkanı)

Anne ve babanın gaziyle ilgilenmelerinden detaylar

HABER-KAMERA: Sait KARADUMAN/AFYONKARAHİSAR,

============================================

Balayı dönüşü otogarda darp iddiası

ANTALYA'nın Manavgat İlçesi'nde eşiyle balayından dönen 23 yaşındaki Hüseyin Kaçmaz, İstanbul'a gidecekleri otobüs firması çalışanının kendisini darp ettiğini iddia ederek şikayetçi oldu. Firma çalışanı da Kaçmaz'dan şikayetçi olurken, firma yetkilileri ise Kaçmaz'ın alkollü olduğunu ve diğer yolculara da sataştığını iddia etti.

İstanbul'da oturan Hüseyin Kaçmaz ve eşi, balayı için Manavgat'a bağlı Side Mahallesi'ne geldi. Tatilin ardından dün dönüş için ailesi çifte İstanbul'dan özel bir otobüs firmasından bilet aldı. Otobüse binmek için Manavgat Otogarı'na gelen Hüseyin Kaçmaz ve eşi, saat 16.30'da hareket etmesi gereken otobüsün gelmemesi üzerine firma yetkililerine otobüsün neden geciktiğini sordu. Firma yetkililerinin de yolda çalışma olduğu için gecikeceğini söylemesi üzerine Hüseyin Kaçmaz bu konuda neden bilgilendirme yapmadıklarını sorunca tartışma çıktı. Tartışmanın ardından iddiaya göre firma çalışanlarından U.C.P., Hüseyin Kaçmaz'ı dışarı çıkarıp darp etti.

BİRBİRLERİNDEN ŞİKAYETÇİ OLDULAR

Yüzü, göğüs bölgesi ve omzunda darp izleri olan Hüseyin Kaçmaz, durumu polise bildirdi. Gelen polis ekipleri Hüseyin Kaçmaz'ı darp ettiği iddia edilen U.C.P.'yi emniyete, Kaçmaz'ı da önce hastaneye ardından ifadesi için polis merkezine götürdü. Kaçmaz'ın yapılan muayenesinde dudağının patladığı, göğsü ve omzunda morluklar oluştuğu belirlenirken, 1.8 promil alkollü olduğu da tespit edildi. Hüseyin Kaçmaz hem otobüs firması yetkilileri hem de kendisini darp eden U.C.P. hakkında şikayetçi oldu. U.C.P. ise Hüseyin Kaçmaz hakkında kendisine küfür ve hakaret ettiği gerekçesiyle şikayette bulundu. Hüseyin Kaçmaz ve eşi daha sonra aynı firmaya ait başka bir otobüsle İstanbul'a gitti.

BALAYINDAN DÖNÜYORLARDI

Hüseyin Kaçmaz, eşiyle 4 gün önce balayı için Side'ye geldiğini, dönüş için ailesinin İstanbul'dan bilet aldığını, otobüsün hareket saatinden 20 dakika önce otogara geldiklerini anlattı. Hareket saatinin 16.30 olduğunu, 15 dakika geçtiği halde otobüsün gelmemesi üzerine firma yetkililerine neden gelmediğini sorduğunu aktaran Kaçmaz, "Yolda bir çalışma olduğunu ve bunun akabinde otobüsün biraz geç geleceğini söyledi. Ben de kendilerine, 'böyle bir olay varsa bizi neden bilgilendirmiyorsunuz ya da bunun önlemini neden almıyorsunuz?' dediğimde otobüs firmasının çalışanı beni kapıya davet etti" dedi.

"2 ÇALIŞAN BENİ DARP ETTİ"

Bu sırada eşinin ön tarafta beklediğini kaydeden Kaçmaz, dışarı çıktıklarında, firma çalışanının kendisine yönelik argo kelimeler kullandığını ve kendisinin de karşılık verdiğini söyledi. Kaçmaz, "Firma çalışanı üzerime yürüdü ve beni darp etti. Otobüs firmasından da şikayetçiyim, çalışanlardan da şikayetçiyim. Ağzımdan kötü bir kelime de çıkmamış, şahsa karşılık bir şey de çıkmamış ama ben darp edildim" diye konuştu. Hüseyin Kaçmaz, dudağı patladığı, göğsü ve omzunda morluklar oluştuğu için hastaneden darp raporu aldıklarını, doktor raporunda 1.8 promil alkollü olduğunun da belirtildiğini aktardı.

ŞAHIS ALKOLLÜYDÜ, YOLCULARLA DA SÜRTÜŞME YAŞADI

Otobüs firması yetkilileri ise Kaçmaz'ın alkollü olduğunu, eşiyle geldikleri zamandan itibaren başta yolcular olmak üzere herkese sataştığını, yolcularla da aralarında sürtüşme yaşadığını öne sürdü. Firma yetkilileri, kapı önünde bir olay yaşandığını ancak bunun kendi çalışanlarıyla değil diğer yolcularla yaşandığını iddia etti.

"BANA SALDIRMAYA ÇALIŞTI"

Hüseyin Kaçmaz'ın şikayetçi olduğu U.C.P. ise polisteki ifadesinde, şikayetçinin kendisine aracın neden geç geldiğini sorduğunu, kendisinin yolda çalışma olması nedeniyle seferlerin gecikmeli yapıldığını söylediğini belirtti. Bunun üzerine müştekinin kendisini dışarıya çağırarak, "'Ben 200 lira veriyorum, o araç buraya gelecek' diye bağırdı. Elinde anahtarlık vardı, şahıs bana saldırmaya çalıştı. Araya yolcular girdi, bu arada yolculardan tanımadığım biri şahsa tokat attı. Bu arada Hüseyin Kaçmaz, 'Beni tanıyor musunuz' diye bağırarak firmamıza sinkaflı sözlerle hakaret etti. Şahsa kesinlikle vurmadım, kendimi korumak için ittim. Hüseyin Kaçmaz'dan hakaretlerinden dolayı davacı ve şikayetçiyim" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

RÖP: Hüseyin Kaçmaz (2 adet)

Hüseyin Kaçmaz'ın dudağındaki şişlik

Göğüs ve omuz bölgesindeki izler

Hüseyin Kaçmaz'ın polis merkezine girişi

HABER- KAMERA: Mithat ABAKAN/MANAVGAT (Antalya),

===================================

Emekli başkomiser denizde boğuldu

ANTALYA'da, emekli başkomiser 72 yaşındaki Hamza Orhan Atmaca, yüzmek için girdiği denizde boğuldu.

Konyaaltı Sahili'ndeki olay, saat 08.00 sıralarında meydana geldi. Emekli başkomiser Hamza Orhan Atmaca, sabah saatlerinde eşiyle denize girmek için sahile geldi. İyi bir yüzücü olduğu belirtilen Atmaca, denize açıldı. Atmaca'nın denizden çıkmadığını gören eşi, durumu Antalya Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memuru oğlu Adnan Atmaca'ya haber verdi. Kardeşi ve yeğeniyle sahile gelen Adnan Atmaca, deniz polisi ve Sahil Güvenlik Komutanlığı'ndan yardım istedi. Kısa sürede arama çalışması başlatan ekipler, olaydan 2 saat sonra Hamza Orhan Atmaca'nın cansız bedenine ulaştı. Ekipler, Hamza Orhan Atmaca'nın cesedini denize girdiği noktadan yaklaşık 1 kilometre uzaklıkta su yüzeyinde sırt üstü yatar vaziyette buldu. Atmaca'nın cansız bedeni botla Kaleiçi Yat Limanı'na getirildi. Limana sevk edilen sağlık ekiplerinin botta uzun süre kalp masajı yaptığı Atmaca, yaşama döndürülemedi.

Hamza Orhan Atmaca'nın, denize girmeden önce eşine solunum sıkıntısı çektiğini söylediği kaydedildi. Sırt üstü yüzerken kalp krizi geçirmiş olabileceği tahmin edilen Hamza Orhan Atmaca'nın cansız bedeni otopsi yapılmak üzere Antalya Adli Tıp Morgu'na gönderildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

------------------

Deniz polisi ve sahil güvenlik arama çalışmalarından görüntü

Sahilden denize PAN

Oğul ve annenin sahilde bekleyişi

Bottaki adama sağlık görevlilerinin müdahalesi ve oğlunun üzüntüsü

Annenin ağlaması

Yat limanından görüntü

Ambulansın görüntüsü

Bottaki adamın ceset torbasına konulması

Haber-Kamera: Süleyman EKİN/ANTALYA, DHA)

===================================================

Down sendromlu Cansu'nun düğün hayali gerçek oldu

NİĞDE'de yaşayan down sendromlu 31 yaşındaki Cansu Kızılkaya'nın uzun zamandır kurduğu düğün hayalini ailesi gerçekleştirdi.

Anne Ayşe ve babası Bayram Kızılkaya kızlarının hayalini yerine getirmek için temsili düğün yaptı. Akrabaların da katıldığı düğünde gelinlik giyen Cansu, ilk dansını babası Bayram Kızılkaya ile yaptı. Davetlilerle oynayan Cansu, ardından düğün pastasını kesti. Takı töreni de yapıldı, akrabaları genç kıza çeyrek altın taktı. Anne Ayşe Kızılkaya, "Çok istiyordu böyle bir düğününün olmasını. Cansu'muzu mutlu etmek istedik" dedi.

Düğünün sonunda ise Cansu'nun ellerine kına da yakıldı.

Görüntü Dökümü

---------------------------

Gelinin babasıyla alkışlar içerisinde odaya gelmesi

Gelinin babasıyla dans etmesi

Gelinden detay görüntü

Dua edilmesi

Anne ve babanın konuşması

Düğüne gelenlerin altın takması

Gelin ve düğüne gelenlerin müzik eşliğinde oynaması

Düğün pastasının gelmesi

Pastanın aile ile birlikte kesilmesi

Babanın pastayı kızına yedirmesi

Gelinin pastayı babasına yedirmesi

Detay görüntüler

Haber-Kamera: Ali KADI/NİĞDE,

===============================================

Engelli çiftin nikahı işaret dili ile kıyıldı

ANKARA'nın Şereflikoçhisar ilçesinde Şehit Murat Alkan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde memur olarak görev yapan  işitme engelli Cihan Karacan ile kendisi gibi işitme engelli olan Döne Karakuş'un birbirlerine olan aşkı evlilikle sonuçlandı. Genç çiftin nikahını Belediye Başkan Yardımcısı Eşref Pekmezci kıydı.

Genç çifte nikah akdi sırasında söylenenler, çevirmen Canan Öztürk tarafından işaret diliyle anlatıldı. Genç çiftler yine işaret diliyle evlilik akdine 'evet' dedi. Nikah defterine imzaların atılmasının ardından gelin Döne Karakuş damadın ayağına basarak düğün adetini yerine getirdi. Bu sırada davetliler ve gençlerin yakınları duygulu anlar yaşadı. Evlilik cüzdanı ise Belediye Başkan Yardımcısı Eşraf Pekmezci tarafından alkışlarla çifte teslim edildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Nikah töreni

detaylar

Haber-Kamera: Zeynep GÖRGÜLÜ/ŞEREFLİKOÇHİSAR(Ankara), -

============================================

'Gözaltı' senaryolu evlilik teklifinden sonra kelepçeli düğün

ZONGULDAK'ın Ereğli İlçesi'nde Dr. 41 yaşındaki Uğur Kurt, 'gözaltı' senaryolu evlenme teklif ettiği hemşire 24 yaşındaki Ayşenur Arslan ile düğünlerinin yapıldığı salona da elleri kelepçeli olarak girdi.

Özel hastanede görev yapan Dr. Uğur Kurt, 5 yıldır birlikte olduğu sevgilisi Ayşenur Arslan'a, geçen 13 Mayıs'ta ilginç bir evlenme teklifinde bulundu. Uğur Kurt sevgilisi ile restoranda yemek yerken, senaryo gereği kendilerini sivil polis olarak tanıtan arkadaşları geldi ve onu sosyal medyada yaptığı paylaşımlar nedeniyle gözaltına alacaklarını söyledi. Şoke olan Arslan, sevgilisinin elinden tutup gözaltına alınmasına engel olmaya çalışırken gözyaşlarını tutamadı. Dr. Uğur Kurt, restorandan çıkarılıp araca bindirileceği sırada elinde sakladığı nişan yüzüğü ile Ayşenur Arslan'a evlenme teklif etti. Ayşegül Arslan, sevgilisinin sürpriz teklifi karşısında bu kez sevinç gözyaşı döktü.

'BÖYLE KELEPÇELİ DEVAM'

'Gözaltı' senaryolu evlenme teklifi ile gündeme gelen Kurt ve Arslan, dün akşam yapılan düğünle dünyaevine girdi. Kurt ve Arslan, düğün salonuna da elleri birbirine kelepçeli girdi. Çift, kelepçeyi çıkardıktan sonra ilk danslarını yaptı. Dr. Uğur Kurt, bir ömür boyu ayrılmamak için kelepçe taktıklarını söyleyerek, "Bir ömür boyu mutlu olacağımızı göstermek için bunu yaptık. Çok mutluyuz" dedi. Ayşegül Arslan da "Çok mutluyuz. Biz böyle kelepçeli devam her yere" diye konuştu.

Görüntü dökümü:

-Çiftin kelepçeli salona girmeleri

-Kelepçeyi çıkarmaları dans etmeleri

-Uğur Kurt ve Ayşenur Arslan ile röportaj

Arşiv:

-Uğur Kurt'un sevgilisine gözaltı senaryosuyla evlenme teklif etmesi

Haber-Kamera: Sinan KABATEPE/EREĞLİ(Zonguldak),

=================================================

Avşa'da Hande Yener rüzgarı

TÜRK Pop Müziği şarkıcısı Hande Yener, Balıkesir'in Marmara İlçesi'ne bağlı Avşa Adası'nda hayranları ile buluştı.

Hande Yener, Avşa Adası'nda ki bir gece klübünde hayranları ile bir araya geldi. Yener, konser vereceği gece klübüne, lüks otomobilinin sunroofundan dışarıya çıkarak hayranlarını selamlayarak geldi. Daha sonra sahneye çıkan Yener, binlerce hayranına konser verdi. Sahne şovları ve dansçılarıyla ada halkı ve tatilcilerin büyük beğenisini kazanan Yener, 2 saat süren performansının ardından konserini sonlandırdı. Yener, hayranları tarafından ayakta alkışlandı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

Konserden detaylar

Tatilcilerden ve hayranlarından görünler

Yener'in gece klübüne gelişi

Haber-Kamera: Emir YILDIZ/MARMARA,-

==========================================

2 bin TL'ye aldığı hurda 'Murat 124'ü 10 bin TL'ye yeniledi

ZONGULDAK'ın Gökçebey İlçesi'nde oto kaporta ustası babasının yanında çalışan 25 yaşındaki Samet Öztürkoğlu, 2 bin liraya satın aldığı hurda Tofaş Murat 124 marka otomobili 10 bin lira harcayarak orijinaline uygun yeniledi.

Kocaeli Üniversitesi Halkla İlişkiler Bölümü'nden geçen yıl mezun olan Samet Öztürkoğlu, 1976 model hurda otomobili, sahibinden 2 bin liraya satın aldı. Öztürkoğlu, Aydın Öztürkoğlu'nun işerinde otomobili Türkiye'nin dört yanından topladığı orijinal parçalarla yeniden yaptı. Öztürkoğlu, 1 yılda tamamladığı otomoili iç döşemesinden dış boyasına, motorundan kaportasına kadar yeniledi. Samet Öztürkoğlu, 10 bin lira harcayarak yaptığı çocukluğunun otomobili Murat 124'ü kendisi kullanıyor.

Öztürkoğlu, çocukluğundan bu yana 'Murat 124' sahibi olmayı istediğini ve bunun için aracı satın aldıktan sonra babasının iş yerinde gece gündüz çalışarak yenilediğini söyledi. Aracı babasının da yardımıyla yaptığını anlatan Öztürkoğlu, şöyle dedi: "Aldığımızda harabe durumdaydı. Sadece 4 ay kaportayla uğraştırk. Sonra mekanizesini düzene soktuk. Motoru yeniledik. Parçalarını internetten sipariş ederek bulduk. Orjinalliğini korumaya çalıştık. Orijinalliği haricinde başka bir parça yok. Toplamda 10 bin lirayı buldu. Gören bir daha bakıyor. Piyasada bunlardan çok az var."

Baba Aydın Öztürkoğlu da oğluna aracın kaporta ve boya işlerinde yardım ettiğini, aracı kullanmaktan büyük bir zevk duyduğunu söyledi.

Görüntü Dökümü:

-Otomobilden detaylar

-Baba ve oğulun otomobili incelemesi

-Samet Öztürkoğlu ile röp.

-Aydın Öztürkoğlu ile röp.

Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN/GÖKÇEBEY(Zonguldak),

===========================================

Gömeç'te sirke şenliği

BALIKESİR'in Gömeç ilçesine bağlı Karaağaç Mahallesi'nde sirke şenliği düzenlendi. Etkinlikte geleneksel doğal sirkenin önemine dikkat çekildi.

Gömeç'in Karaağaç Mahallesi'nde zeytinyağı üzerine faaliyet gösteren bir firma (Özem Zeytincilik) geleneksel sirke üretimine başladı. Yapılan sirkelerin tanıtımı ise bu sene ilk kez düzenlenen şenlik ile yapıldı. Geleneksel sirke yapımının da uygulamalı olarak anlatıldığı şenliğe  AK Partili Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Edip Uğur, Gömeç Kaymakam Vekili ve Havran Kaymakamı Ahmet Türköz, AK Partili Gömeç Belediye Başkanı Kazım Arslan, AK Partili Burhaniye Belediye Başkanı Necdet Uysal ve çok sayıda davetli katıldı. Şenlikte düzenlenen panelde, Fitoterapi Uzmanı Dr. Ümit Aktaş, Sirke Uzmanı Nihal Doğan, Makroekonomist Jean Zignani, işletmeci Özgü Manisalı ve Gıda Mühendisi Kazım Karabıyık, sirkenin tarihi, yapılışı ve gelenekse doğal sirke ise fabrikasyon sirke arasındaki farkları anlattı. Katılımcıların sorularını da yanıtlayan panelistler, sirkenin faydalarını anlatıp, doğal yöntemlerle üretilmiş sirkelerin tüketilmesi gerektiğini vurguladı. Probiyotiklerin faydalarından bahseden Dr. Ümit Aktaş, "Probiyotikler insan sağlığı açısından çok önemlidir. Tuzlu gıdaların içinde bile şeker vardır. Diyabet hastalığı çok önemli. Bu hastalık çok hızlı artıyor. 30 milyonun üzerinde ülkemizde diyabet hastası var. Sağlığınızı korumak sizin elinizde. Probiyotikler bağırsaklarımız için çok önemli" dedi. Aktaş konuşması sonrasında katılımcıların sorularını yanıtladı.

Makroekonomist Jean Zignani, fabrikasyon üretim sirkelerin 24 saatte hazır hale getirildiğini ve içerisinde sadece asitikasit barındığına dikkat çekerek, "Özel üretimle, eski metotlarla üretilen sirkeler fıçılarda en az 3-4 ay bekletiliyor. Bazen 3-4 yıl ve hatta 40 yıla kadar bekletilen sirkeler de vardır. İçerisinde de bol bol faydalı mikroorganizmalar barındırıyor. Gerçek sirke böyle oluyor. Tahta fıçıda bekletildiğinde, bakteriler lifler üretiyor ve antioksidan özelliği de oluyor. Biz buna, 'sirkenin anası' diyoruz. Şeffaf süngerimsi bir yapıda oluyor. Filtre yapılmadan tüketildiğinde lifler vücudumuza da geçiyor. Bu da sirkenin ikinci faydasıdır" diye konuştu.

Firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Özgü Manisalı, her çeşit meyveden geleneksel sirke ürettiklerini söyledi. Hiçbir kimyasal madde kullanmadıklarının altını çizen Manisalı, sirkeyi ahşap, meşe fıçılarda beklettiklerini söyledi. Manisalı, "Burada aynı zamanda meyve yönünde zengin olan bölgemizde, meyvenin sirke olarak da değerlendirildiğini göstermeye çalıştık" dedi. Doğal sirkenin kendi kendine oluştuğunu belirten Gıda Mühendisi Kazım Karabıyık ise şunları söyledi:

"18 üründen ürettiğimiz sirke çeşidimiz var. 4 sirke çeşidimiz ile ödül aldık. Sirke bin derde deva denen içeceğimizdir. Salatalar ve çorbalarda kullanılır genelde. Doğal sirke meyvelerden 3-5 ayda kendisi oluşuyor. Diğerleri ise fabrikalarda çok kısa sürelerde elde ediliyor."

Konuşmaların ardından Sirke Uzmanı Nihal Doğan, davetlilerin karşısında elma sirkesi yaparak, imalat aşamasındaki püf noktalarını anlattı. Halk oyunları gösterilerinin ardından ise sirke imalathanesinin gezilmesinin ve Dr. Ümit Aktaş'ın kitaplarını imzalamasıyla şenlik sona erdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Sirke fıçılarından görüntü

-Panelistlerin konuşmalarından görüntü

-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Fatih Emrah ERDOĞAN/ GÖMEÇ (Balıkesir),

===============================================